BAŞARILI YAPIMCI İHSAN TAŞ İLE ÇOK ÖZEL

Yılmaz Güney, Kadir İnanır, Tarık Akan ve Cüneyt Arkın gibi Türk sinemasının efsane isimlerinden ilham aldığını belirten Genç yapımcı ve yönetmen İhsan Taş, başarıları ve azmiyle Türk sinemasında dikkat çekmeye ve Yeşilçam’ın büyüsünü günümüz sinemasına taşımaya devam ediyor.

 

Batman doğumlu olan Taş, 1996 yılında İstanbul’a yerleşerek sinemaya olan ilgisini profesyonel bir kariyere dönüştürmeyi başarmış. “Kaçış 1950” ile başlayan sinema serüveninde, filmlerinde yalnızca sanatsal bir başarıyı değil, aynı zamanda topluma katkı sağlayan yapıtlar ortaya koymayı amaçlıyor.

 

Topluma fayda sağlayacak çeşitli sosyal sorumluluk projelerine de imza atan ve kendine özgü çizgisi ve insancıl yaklaşımıyla sektördeki zorluklara karşı direnen yönetmen, Türk sinemasını uluslararası platformlarda da başarıyla temsil etmeyi arzuluyor.

 

Söyleyişimizde, projelerinde yer almak istediği oyuncuları ve gelecekteki hedeflerini paylaşan Taş, izleyicilere hem eğlenceli hem de düşündürücü yapıtlar sunmaya kararlı.

 

Türk sinemasında özgün projeleriyle adından sıkça söz ettiren genç yapımcı ve yönetmen İhsan Taş ile geniş bir sohbet gerçekleştirdik. Taş, sinemaya olan çocukluk tutkusunu, sektördeki yolculuğunu ve Türk sinemasının uluslararası alanda yükselmesi için hayallerini paylaştı. Samimi bir atmosferde geçen bu söyleşide, Taş’ın Yeşilçam’dan aldığı ilhamla sinemayı daha ileri taşımak adına üstlendiği projelerden ve kariyerindeki önemli dönüm noktalarından konuştuk… Sizi bu keyifli sohbet ile baş başa bırakıyoruz…

 

İhsan Taş kimdir ve nerelidir?

İhsan Taş: 1980 yılında Batman’da doğdum. 1996’ın sonlarına doğru İstanbul’a yerleştim.

 

Sinemaya ne zaman ilgi duymaya başladınız?

İhsan Taş: Çocukluğumdan beri hep sinemayı büyük bir tutkuyla takip ediyordum. İlerde yapımcı veya yönetmen olacağımı hayal etmemiştim ama her izlediğim filmde, başrol oynayan sanatçının yerinde hayal ederdim kendimi hep.

 

Bu işe başlarken örnek aldığınız isimler kimlerdi?

İhsan Taş: Yılmaz Güney, Kadir İnanır, Tarık Akan, Cüneyt Arkın ve daha ismini sayamadığım sayısız kahraman… Onlar gerçekten de çocukluğumuzun kahramanlarıydı… Sinemayı onlarla sevdik…

 

– İlk Sinema deneyiminiz nerede ve nasıl başladı?

İhsan Taş: İlk filmim Kaçış 1950 idi. Film 10 Nisan 2015 yılında vizyona girdi. Hemen arkasından Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk, Dedemin Gözyaşları ve Filme Gel isimli sinema filmlerini çektim. Usta oyuncu Halil Ergün, Elif Kaya ve Kumsal Vural’ın oynadığı Kalp krizini önlemek amacıyla çektiğim bir “Kamu Spotu” var. Neredeyse tüm Tv’lerde yayınlandı. Sonrasında 3 tane reklam filmi ve 30 bölüm de Trt’ye sohbet programı çektim. Önümüzdeki ay da, yeni bir sinema filminin hazırlıklarına başlıyoruz.

 

– Bu işe başlarken kimlerden feyz ve destek aldınız?

İhsan Taş: Açıkçası söylemek gerekirse bu sektör, birilerini örnek alacak kadar temiz değil. “Kişi kendine yakışanı yapar” mantığıyla hareket ederek kendi çizgimi oluşturmaya çabalıyorum.

 

– Bu işe başlarken beğendiğiniz ve kendinize örnek aldığınız isimler kimlerdi?

İhsan Taş: O isimlerini saydığım “Yeşilçam” emektarları…

 

– Birlikte çalışmaktan keyif aldığınız oyuncular kimler?

İhsan Taş: Ben çok ılımlı bir insanım. Mümkün olduğunca herkes ile anlaşırım. Ayırımcılık etmiş gibi olmiyim ama Halil abi (Halil Ergün) ile çalışmak hem çok keyifli, hemde çok kolay. Birlikte bolca vakit geçirince zaten artık aile gibi oluyorsunuz. Evden çıktıkça ofise de uğruyor. Haftada 2,3 gün görüşürüz neredeyse…

 

Hangi oyuncuları projelerinizde görmek istersiniz?

İhsan Taş: Türk oyunculardan çok başarılı bulduğum isimler var. Hepsinin isimlerini belki buraya sığdıramam ama Cansu Dere’yi, Beren Saat’i, Kıvanç Tatlıtuğ’u, Kenan İmirzalıoğlu’nu çok başarılı buluyorum ve Dizilerimizin ve Sinemamızın yurt dışına açılması için çok özel yetenekler olarak görüyorum onları… Umarım yeni gençlerde mesleğinde böyle başarılı olurlar ve gurur duyacağımız oyuncularımızın sayısı çok daha artar.

 

– Başlangıçtan bu yana, keşkeleriniz neler oldu?

İhsan Taş: Sektöre ilk girdiğimde biraz zorlandım tabi hem maddi hemde manevi olarak ama şimdi daha iyi anlıyorum ki, o önüme çıkan zorluklar veya yaşanan olumsuz olaylar insanı daha da güçlendiriyor ve tüm bunların adına da tecrübe deniliyor. (Maalesef acı tecrübeler ama pes etmek yok. Hep daha ileriye, daha büyük başarılara odaklanmak lazım)

 

“DEDEMİN GÖZYAŞLARI” filmini çekmeye nasıl karar verdiniz sizi buna iten etken ne oldu?

İhsan Taş: İlk filmim Kaçış 1950 dönem filmiydi, sonraki iki filmim de komediydi. Kendimi dramda daha başarılı buluyordum ve güzelde bir hikâyenin ipuçlarını yakaladığımda “Kesinlikle dram da çekmeliyim” dedim ve hazırlıklarıma başladım. Birde çektiğimiz film sosyal sorumluluk görevini de üstleniyor bir nevi. Yaptığımız işler her ne kadar ticari görünse de, topluma da bir şeyler katmalı diye düşünüyorum. Dedemin Gözyaşları filminin senaryosuna ilk 2016 yılında başladım yazmaya (zaten Google de de bilgiler mevcut) o dönem Parayı Bulduk diye bir komedi filmine başlamak üzereydim. Çekimleri tamamladıktan hemen sonra odaklandım iyice senaryoya… 1 ay içerisinde bitirdim senaryoyu ama tabi bir filmi çekmek hayata geçirmek hiç te kolay değil. Bir sürü unsur var projenin hayata geçebilmesi için. Finans işini çözmek, ekibi kurmak, çekimler derken tam 5 yıl sonra, yani 2021’in sonlarında ancak çekebildim filmi. Tabi belli aralıklarla senaryoda hep revizeler yaparak. (Güncel konuları da korumak için) Pandemi, deprem vs derken filmi nihayet 2024 yılında, yani ilk yazmaya başladığımdan 8 yıl sonra vizyona koyduk. Şükürler olsun izleyicilerde çok sevdiler filmi ve film çok ses getirdi. Her şeyde bir hayır vardır. Demek ki doğru zaman şu anmış diyorum.

 

– Şu ana kadar kaç tane film çektiniz ve bunlar hangileri?

İhsan Taş: Şu ana kadar 5 tane sinema filmi çektim. Kaçış 1950, Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk, Dedemin Gözyaşları ve Filme Gel isimli sinema filmlerini çektim.

 

– Hedefleriniz nerelidir, hedeflerinize ulaştınız mı?

İhsan Taş: Hedeflerime adım adım yürüyorum. Mesleğimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Günün birinde çektiğim filmlerimle yurt dışında da ülkemi en iyi şekilde temsil etmek ve ülkemize ödüllerle dönmeyi çok arzuluyorum. Nasip bakalım…

 

– Yeni projeniz var mı varsa bunu bizimle paylaşır mısınız?

İhsan Taş: Şu an ön hazırlıklarına başladığımız bir komedi filmimiz var. Ana Cast daha tam netleşmediği için şu an biraz gizli tutuyoruz. Hemen arkasında da kışın çekmeyi düşündüğümüz (şu ana kadar yaptığım en büyük proje) “Sürgün” diye yine bir dram filmim var. Ona da çok özel hazırlanıyorum. İzleyenleri sinema salonunda bu sefer hüngür hüngür ağlatmayı hedefliyorum.

 

– Bir film projesine başlarken en çok neye dikkat edersiniz?

İhsan Taş: Her şeyden önce senaryo çok önemli, çünkü bizim işin 4 ana ayağı var. Bunlardan ilki senaryo, oyuncular, basın-pr ve dağıtım da diğer ayakları… Bunları sağlam yaparsanız projenizin başarılı olma şansı yüzde 90’ların üstünde olur diye düşünüyorum.

 

– Zor bir insan mısınız, veyahut tahammül edemediğiniz şeyler nelerdir?

İhsan Taş: Aslında hiç zor bir insan değilim, iyi niyetimi kullanmadıkları sürece… İnsanlar anlayışlı ve pozitif olursa, bir şeyler yapmak, başarmak çok daha kolay…

 

– Setteki ile set dışındaki İhsan Taş arasında ne gibi farklılıklar var?

İhsan Taş: Özel hayatımda çok güleç yüzlü bir insanım, çok ta çocuk ruhlu… Her şeyi masum yaşarım. Dünyanın en kolay ikna olan insanlarından biriyimdir bence, çünkü beni on yaşındaki bir çocuk bile kandırabilir özel hayatımda… Ama profesyonel anlamda işler yapınca maalesef ki, o iyi niyetiniz o kadar suistimal ediliyor ki, her şeyi kuralına göre yapmanız herkes için en hayırlısı oluyor. İşini yapamayan birine işini yapması gerektiğini söylemezseniz, o iş üstünüze kaldığı gibi birde o şahıs hiçbir zaman o işi kendisinin yapacağını anlamaz bile… Farkında olmadan hem kendinizi yoruyorsunuz, hemde karşı tarafa da bilmeden kötülük etmiş gibi oluyorsunuz. Dolayısıyla bir şey yapılacaksa, herkes olması gerektiği gibi yapmalı ki, iki taraf ta üzülmesin…

 

– Filmlerin çekimine hazırlanırken ya da esnasında en çok dikkat ettiğiniz konular nelerdir?

İhsan Taş: Ekip ruhuna çok önem veririm. Çünkü ekip bir biri ile iyi geçinirse her şey çok güzel olur ve başarı kendiliğinden gelir.

 

– Sinema alanında ilerledikçe muhtemelen kadronuz da değişime uğrayacaktır. Oyuncu seçiminde dikkat ettiğiniz kriterleriniz nelerdir?

İhsan Taş: Ben oyuncularımla birebir kendim temas kuruyorum. İlk önce onlarla sohbet ediyorum, onların gözlerinin içine bakıyorum. Mesleğindeki başarısından çok, iyi bir insan mı, ona dikkat ediyorum. Mesleğimiz ne olursa olsun, her şeyden önce iyi bir insan olursak başarı zaten kendiliğinden gelir. Onun için kendim, hayatım boyunca hep iyi bir insan olmaya çalıştım. Birde bireysel mutluluğu kesinlikle red eden bir yapım vardır. Karşımdaki insanları mutlu ettikçe mutlu oluyorum. Düşünsenize etrafınızdaki insanlara bakıyorsunuz ve herkes mutsuz, o zaman siz mutluysanız bile ne anlamı var ki… Onun için herkesin mutlu olmasını diliyorum…

 

– Hayatını özellikle bir filminize konu almak istediğiniz biri var mı?

İhsan Taş: Şu an için yok ama çocukluğumuzda duyduğumuz çok büyük destansı bir aşk vardı bizim yörede, hep aşklarını duyarak büyüdük. Nasip olursa belki ilerde onun dizisini yapmak isterim. Hem memleketime, hemde yöre insanımıza armağan etmek isterim… İsmi şimdilik sürpriz olsun…

 

– Yakın zamanda, Filminize dâhil etmeyi düşündüğünüz bir ünlüye teklif götürme hazırlığı var mı?

İhsan Taş: Yeni çekeceğim iki filmde de, kadro aşağı yukarı belli gibi ama dizi yapmak istiyorum bu iki filmden sonra nasip olursa. Yukarıda isimlerini yazdığım sanatçılarla çalışmayı çok isterim.

 

– Daha sonraki projelerinizde ünlü bir yabancı oyuncuyu oynatma düşünceniz var mı?

İhsan Taş: Tabi ki var. Kendini geliştirdikçe, yeniledikçe varsın bu sektörde. Sürekli üstüne katarak yola devam etmek lazım. Benimde aksiyonu bol bir projem var ismi şimdilik gizli kalsın ama yurt dışına açılabilecek bir proje… Orda mesela Jackie Chan ile Jean-Claude Van Damme’nin olmasını çok isterim. Onları hayal ederek yazmıştım. Tabi bizim Türk oyunculardan 4,5 tane ünlü isimler de var ve yeni yüzlerde… İnşallah gerçeğe dönüşür.

KADER YILDIZ 2025’E HAZIRLANIYOR

Çok yakında yeni bir sinema filmi için kamera karşısına geçmeye hazırlanan güzel oyuncu Kader Yıldız 2025 yılı için iddialı olduğunu söyledi.

Daha önce Hırçın Kız ve Yüksek Sosyete başta olmak üzere bir çok projede yer alan ve sergilediği başarılı oyunculuğuyla, birlikte çalıştığı yönetmenlerden tam not alan güzel oyuncu Kader Yıldız, başarılı oyunculuğunun yanı sıra, büyülü güzelliğiyle de dikkat çekiyor.

Hayattaki en büyük tutkusunun oyunculuk olduğunu söyleyen güzel oyuncu Kader Yıldız “Oyunculuk benim için sadece bir meslek değil, ruhumun bir parçası. Her yeni projeye başladığımda, farklı karakterlere hayat verecek olmam, beni inanılmaz heyecanlandırıyor. 2025 benim için bir dönüm noktası olacak. Bunun için var gücümle çalışmaya devam edeceğim” diye konuştu.

 

METİN YILDIRIM FARKLI BİR KARAKTERLE GERİ DÖNÜYOR

Türk Sinemasının sevilen oyuncularından Metin Yıldırım, kariyerine bir yenisini daha eklemek için kamera karşısına geçmeye hazırlanıyor.

Daha önce Asmalı Konak, Sağır Oda, Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk ve Filme Gel gibi unutulmaz projelerde sergilediği başarılı oyunculuğuyla kendini sevdiren usta oyuncu Metin Yıldırım, daha önce oynadığı karakterlerden çok farklı bir rolle izleyicilerle buluşmaya hazırlanıyor.

 

“BU PROJE BENİM İÇİN ÖZEL”

Yeni film hakkında konuşan Yıldırım, “Bu proje benim için çok özel; senaryo beni derinden etkiledi. Bu rolde kendimden bir parça buluyorum. Bu sefer seyirciye daha önce görmedikleri bir yönümü göstereceğim. Bu karaktere hazırlanmak için, uzun süredir çalışıyorum. Umuyorum ki izleyicilerde beğenirler” diyerek sözlerini noktaladı.

Yakında başlayacak olan film, sürükleyici hikâyesi ve güçlü oyuncu kadrosuyla sinemaseverleri derinden etkilemeyi hedefliyor.

Hayranları, Yıldırım’ın bu yeni projesini büyük bir merakla bekliyor.

YAYLA DESIGN x DORA MAGAZİN işbirliği ile, Kısıkköy’deki Yeni Mağazasının Açılışını Görkemli Bir Etkinlikle Kutladı!

İzmir’in önde gelen mobilya markalarından YAYLA DESIGN, Kısıkköy’deki yeni mağazasının açılışını 300’den fazla davetlinin katıldığı ihtişamlı bir etkinlikle gerçekleştirdi. İş dünyasının tanınmış simaları, sektörün güçlü iş ortakları ve İzmir’in önde gelen influencerlarının bir araya geldiği bu özel açılış, unutulmaz anlara sahne oldu.

Kırmızı halı seremonisi ile başlayan etkinlik, zarif atıştırmalıklar ve etkileyici sürpriz gösterilerle renklendi. YAYLA DESIGN’ın geniş ürün yelpazesi ve yenilikçi tasarımları, davetliler tarafından büyük beğeni topladı. Etkinlik boyunca, firmanın 1982 yılından bu yana süregelen başarı hikayesi ve İzmir mobilya sektörüne yaptığı katkılar bir kez daha vurgulandı.

 

Prestij ve Yenilik Bir Arada

YAYLA DESIGN, 40 yılı aşkın tecrübesiyle İzmir’de mobilya sektöründe bir trend belirleyici olmayı sürdürüyor. Kısıkköy’deki yeni mağazası, hem modern dekorasyon anlayışını yansıtan tasarımlarıyla hem de her zevke hitap eden geniş koleksiyonlarıyla İzmirlilerle buluştu.

Firma yetkilileri, açılış konuşmalarında, YAYLA DESIGN’ın yerel ekonomiye olan katkısına ve yeni mağazanın hem İzmir hem de Türkiye genelinde bir cazibe merkezi haline geleceğine vurgu yaptı. Açılış etkinliği boyunca davetliler, mağazayı keşfetme fırsatı buldu ve YAYLA DESIGN’ın vizyonunu yansıtan özel koleksiyonlarla tanıştı.

 

Unutulmaz Bir Açılış Günü

300’den fazla davetlinin katıldığı bu özel etkinlikte, İzmir iş dünyası ve sosyal medya dünyasının önemli isimleri bir araya gelerek YAYLA DESIGN’ın başarılarını kutladı. Etkinlik, firmanın sektördeki prestijini bir kez daha gözler önüne sererken, Kısıkköy’deki yeni mağazasıyla İzmir’deki varlığını daha da güçlendirdi.

YAYLA DESIGN, yenilikçi mobilya çözümleriyle İzmir halkını buluşturmaya ve sektördeki liderliğini pekiştirmeye devam edecek.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Almina Dijitalde 1 Numara

Türkiye’nin en genç realite program sunucusu Almina Babar’ın habercaddesitv’de  yaptığı ‘O An’ isimli realite programı başarıdan başarıya koşuyor.

 Yaklaşık bir ay önce başlayan programında 5 kayıp kızı bulup ailesine kavuşturan ve 2 küs aileyi barıştıran Almina Babar, her bölümde birbirinden kopmuş insanları buluşturuyor. Çok uç noktada problemlerle karşılaştıklarını ifade eden Babar, ‘Kendim gibi genç bir ekiple çalışıyorum. Her ayrılık ayrı bir hüzünse de her buluşma güzel bir sevinçtir. Birbirlerinden kopan insanları buluşturmaktan mutluluk duyuyorum. Aldığım dualardan çok mutluyum. diyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Jolly, 19. Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasadı Festivali’nde Yerini Aldı

Ayvalık’ın dört mevsime yayılan turizm potansiyeline dikkat çekilen festival kapsamında, “Dört Mevsim Ayvalık ve Turizm Faaliyetleri” başlıklı bir panel düzenlendi. Bu panelde Jolly Genel Müdür Yardımcısı Burçin Baysak da konuşmacı olarak yer aldı.

Bu yıl “Turizmin Değeri, Zeytinyağının Başkenti” sloganıyla 19.’su düzenlenen Ayvalık Uluslararası Zeytin, Hasat ve Turizm Festivali, Ayvalık’ın kültürel zenginliğini ve turizm potansiyelini gözler önüne serdi. Dünyanın önde gelen zeytinyağı üretim merkezlerinden biri olarak tanınan Ayvalık, festival kapsamında gastronomi, su sporları ve müzik etkinlikleriyle dolu dolu bir program sundu. Ayvalık Ticaret Odası’nın organizasyonuyla gerçekleşen bu özel etkinlik, katılımcılara unutulmaz anlar yaşatırken, sürdürülebilir turizm vurgusunu da ön planda tuttu.

Festivalin etkinlikleri arasında “Dört Mevsim Ayvalık ve Turizm Faaliyetleri” başlıklı panel de yer aldı. Jolly Genel Müdür Yardımcısı Burçin Baysak’ın panelist olarak katıldığı bu oturumda, Ayvalık’ın yalnızca yaz aylarında deniz, kum ve güneş tatili için değil, aynı zamanda yılın dört mevsimi kültür, sanat ve gastronomi deneyimleri için de ideal bir destinasyon olduğu vurgulandı. Baysak, sürdürülebilir turizm anlayışı çerçevesinde Ayvalık’ın sahip olduğu bu çok yönlü turizm potansiyelinin daha da ileriye taşınması gerektiğine dikkat çekerken, Jolly’nin bu konudaki hassasiyetini de dile getirdi.

Jolly’nin festivale katılımı, şirketin sürdürülebilir turizm ve yerel değerlerin korunmasına yönelik misyonuyla uyumlu bir adım olarak öne çıktı. Ayvalık’ın doğal ve kültürel mirasını, gastronomi zenginliklerini ve dört mevsim süren cazibesini daha geniş kitlelere tanıtmayı amaçlayan festival, hem yerel hem de uluslararası katılımcılarla bölgenin turizmdeki gücünü yeniden keşfetme imkânı sundu. Festival boyunca gerçekleştirilen etkinlikler, müzik dinletilerinden yerel mutfak lezzetlerinin sunumuna kadar geniş bir yelpazede sunularak Ayvalık’ın turizm potansiyelini tüm yönleriyle gözler önüne serdi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, tiyatro sezonunun yeni haftasında 14 oyunla seyirci karşısına çıkıyor.

Şehir Tiyatroları’nın 110. yılında sanatseverleri Lev Tolstoy’dan Yaşar Kemal’e, Lucy Kirkwood’tan Savaş Dinçel’e klasik ve çağdaş yazarların eserlerinin ön planda olduğu zengin bir repertuvar bekliyor.

Bu hafta Savaş ve Barış, Yatak Odası Komedisi, Bir Halk Düşmanı, Ağrı Dağı Efsanesi, Yaftalı Tabut, Oscar, Sivrisinekler, Uçurtmanın Kuyruğu, Gidiş Dönüş Moskova (Retro), Çöpsüz Dünya, Bekçi ile Postacı, Herkes Sihirbaz Olacak, Fındıkkıran, Bir Gece Masalı adlı oyunlarımız seyirciyle buluşacak.
Oyun biletleri, gişelerden, https://sehirtiyatrolari.ibb.istanbul/, biletinial adreslerinden ve mobil uygulamamızdan temin edilebilir.

Bu Haftanın Programı (6-10 Kasım 2024)

SAVAŞ VE BARIŞ
1805 ve 1820 arasında geçen, tarihsel bir anlatı özelliği de taşıyan “Savaş ve Barış” Napolyon’un 1812’de Rusya’yı işgalinin hemen öncesinde hayatları tümüyle değişen Rus aristokrasisini konu edinir. Bir yanda aşk ilişkileri, aile ve salon hayatını anlatılırken, savaş ve savaşın geri dönülemez yıkımı da devam etmektedir. Savaş ve Barış, birçok yönüyle bir tarih anlatısının özelliklerini taşırken, aynı zamanda yaşama, inançlara, insanın yaşama amacına dair felsefi düşünceleri barındıran, politik ve sosyolojik çıkarımların yer aldığı destansı bir eserdir. Savaş ve muharebelerin, Napolyon ve Kutuzov gibi tarihi şahsiyetlerin arka fonu oluşturduğu oyunda, aşk hikâyeleri, kişisel zaaflar, aile içi çatışmalar ve kayıplar toplumun genelinden oyundaki her bir karaktere kadar uzanan bir panorama oluşturur. Lev Tolstoy’un yazdığı, Eva Mahkovic’in uyarladığı, Aslı Önal’ın çevirdiği, Aleksandar Popovski’nin yönettiği oyunda Ayşegül İşsever, Berfin Berber, Can Başak, Defne Gürmen Yüksel, Deran Özgen, Dilara Demirdüzen, Doğan Altınel, Ersin Bağcıoğlu, İpek Uğuz, Melisa Demirhan, Mesut Çırak, Murat Bavli, Mutlu Güney, Ogeday Erkut, Osman Kaba, Salih Şimşek, Sefa Turan, Yağmur Topçu, Ali Rıza Kubilay, Ahmet Kahvecioğlu, Boran Bağcı, Cem Eyüpoğlu rol alıyor. Oyun, 6-9 Kasım 2024 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

YATAK ODASI KOMEDİSİ
Oyun, evliliklerinin farklı aşamalarında olan dört çiftin iç içe geçmiş hayatlarını sıra dışı ama komik bir bakışla ortaya koyuyor. Evlilik kavramı, çiftlerin tuhaf nedenlerle sarsılan ve yeniden kurulan ilişkileri üzerinden, geleneksel, alışılagelmiş kalıpların ve kuralların dışına çıkılarak irdeleniyor.
Alan Ayckbourn’un yazdığı, Mert Dilek’in çevirdiği, Ali Gökmen Altuğ’un yönettiği oyunda Aslıhan Kandemir, Ayşen Sezerel, Buket Kubilay, Engin Gürmen, Gökçer Genç, Mert Aykul, Nurdan Kalınağa, Özgür Atkın rol alıyor. Oyun, 6-9 Kasım 2024 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.

BİR HALK DÜŞMANI
Kentin yegâne gelir kaynağı olan kaplıcalarla ilgili araştırmasından şüphelerini haklı çıkartan bir sonuç alan Dr. Stockman’ın mücadelesi, Ibsen’in güçlü kalemiyle, “halkın yararı” sayılan şeyin, çıkar prizmasında şekil değiştirmesini anlatan bir “mesel”e dönüşüyor.
Henrik Ibsen’in yazdığı, Dilek Başak Carelius’un çevirdiği, Orhan Alkaya’nın yönettiği oyunda Barış Çağatay Çakıroğlu, Burçak Çöllü, Cem Baza, Derya Yıldırım, Gökhan Mete, Hakan Arlı, Hazal Uprak, Mert Tanık, Müge Akyamaç, Rahmi Elhan, Tankut Yıldız rol alıyor. Oyun, 6-9 Kasım 2024 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

AĞRI DAĞI EFSANESİ
Kapısına kadar gelen bir atı geri vermeyerek geleneğine sahip çıkma sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalan Ahmet’le, hem atın hem de bölgenin yönetiminde sözün sahibi olan Mahmut Han’ın kızı Gülbahar’ın hikâyesi, Yaşar Kemal’in usta kaleminde hem kültürün rengi, hem tarihin izi, hem halkın yükünü taşıyan Ağrı Dağı Efsanesi’ne dönüşmüştür.
Büyük ustanın anlatısına sahne üzerinde soluk vermek için çıktığımız yolculukta, seyircilerimizi Ağrı Dağı Efsanesi’ni birlikte hayal etmeye davet ediyoruz.
Yaşar Kemal’in yazdığı Yiğit Sertdemir’in uyarlayıp yönettiği oyunda Arda Alpkıray, Ayşe Günyüz Demirci, Besim Demirkıran, Can Tarakçı, Cihan Kurtaran, Emrah Can Yaylı, Emre Yılmaz, Ertan Kılıç, Hakan Örge, Murat Üzen, Özge Midilli, Serkan Bacak, Uğur Dilbaz, Yeliz Şatıroğlu, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor. Oyun, 6-9 Kasım 2024 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.
YAFTALI TABUT
Adına tarihin dipnotlarında rastlayabildiğimiz, Türkiye’nin ilk kadın oyun yazarı, kuramcı, aktivist, sosyal ve siyasi yaşamın her alanında öncü Fatma Nudiye Yalçı’nın hikâyesi. 1920’lerde başlayan mücadelesine Dr. Hikmet Kıvılcımlı ve Nazım Hikmet de eşlik ediyor.
Bilgesu Erenus’un yazdığı Yelda Baskın’ın yönettiği oyunda Bensu Orhunöz, Ceren Hacımuratoğlu, Lale Kabul, Nazan Yatgın Palabıyık, Selin Türkmen, Şenay Bağ, Mana Alkoy rol alıyor. Oyun, 6-9 Kasım 2024 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

OSCAR
Christian Jacqueline’e aşıktır, Colette ise Oscar’a. Christian uzun süredir sevdiği kızı Mösyö Bernard’dan isteme niyetindedir. Colette ise babası Mösyö Bernard’a söylediği yalanla sevgilisi ile evlenme planları yapmaktadır. Ancak ne Christian doğru kızı ister ne de Colette doğru adamla evlenmek üzeredir. Birkaç dakikada sarpa saran olaylar hiç de kolay çözülecek gibi gözükmemektedir.
Claude Magnier’in yazdığı, Asude Zeybekoğlu’nun çevirdiği, Ersin Umulu’nun yönettiği oyunda Abdullah Topal, Aslı Aybars, Cem Karakaya, Ceylan Çete, Çağrı Büyüksayar, Aslı Şahin, Hakan Gümüş, Hüseyin Emre Şen, İrem Erkaya, Neslihan Ayşe Öztürk, Oğuzhan Oğuz rol alıyor. Oyun, 6-9 Kasım 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

SİVRİSİNEKLER
Alice, Cenevre’de Higgs Bozonu’nun varlığını kanıtlamak için yapılan “Büyük Hadron Çarpıştırıcısı” projesinde çalışan bir bilim insanıdır. Kendisi gibi bilim insanı olan kocası, çocukları Luke küçükken ortadan kaybolmuştur ve bu onların hayatındaki kara deliktir. Lucy Kirkwood’un yazdığı, Ali Gökmen Altuğ’un yönettiği oyunda Ayşin Atav, Yeliz Gerçek, Senan Kara, Özgür Dereli, Ahhan Şener, Pınar Demiral, Volkan Öztürk, Ümran İnceoğlu, Pınar Pamuk rol alıyor. Oyun, 6-9 Kasım 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Meydan Sahne’de.

UÇURTMANIN KUYRUĞU
Çocukluğu babası tarafından otoriteyle bezenmiş, sıkı bir disiplinle yetiştirilmiş, bu disiplin ve otorite kendisi için saplantıya dönüşmüş bir adam, hayatına son vermeye karar verir. İntihar mektubunu yazıp bitirdiği an kapı çalar. Karşısında ilk defa gördüğü, tanımadığı bir misafir vardır. Gelen adam hayatına ve tüm çocukluğuna dair her şeye hakimdir. Zaman geçtikçe sohbet ilgi çekici bir hal alır. Etkileyici bir iç hesaplaşma başlar. Savaş Dinçel’in yazdığı, Barış Dinçel’in yönettiği oyunda Gün Koper, Ali Yoğurtçuoğlu rol alıyor. Oyun, 9 Kasım 2024 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.

GİDİŞ DÖNÜŞ MOSKOVA (RETRO)
Eşinin ölümünden sonra Moskova’da kızı ve damadının yanında yaşamaya başlayan Nikolai Mihayloviç Çmutin, sakin ve huzurlu bir yaşam sürmek umuduyla köyüne gitmek istemektedir. Babasının köyde tek başına yaşayamayacağını düşünen kızı Ludmilla ve bir türlü anlaşamadığı damadı Leonid ise onu evlendirme planları yapmaktadır. Leonid, Çmutin’in birini eş olarak seçmesini umut ederek üç yalnız kadını eve davet eder. Üç gelin adayının da aynı anda eve gelmesiyle planlar karışacaktır.
Alexander Galin’in yazdığı, Hale Kuntay’ın çevirdiği, Engin Gürmen’in yönettiği oyunda Aybar Taştekin, Ayşe Nurseli Tırışkan Akpınar, Esra Ülger, Hikmet Körmükçü, Mahperi Mertoğlu, Zihni Göktay rol alıyor. Oyun, 9 Kasım 2024 tarihinde Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde.

ÇÖPSÜZ DÜNYA (3+ Yaş)
İklim değişikliği ve hava kirliliğinden dolayı bulutların renginin, rüzgârın yönünün değiştiği günlerden bir gün; umutlu, mutlu ve bilinçli bir uçurtma olan Uç Uç kuyruğu koptuğu için bir çöplüğe düşer. Çöplükte, bez bir bebek olan Püsküllü ve atılmış bir koli olan Koli Koli ile tanışır. Çöplüğün kontrolünü elinde tutan Çöpten Kral ve yardımcısı Sinek ile kurulu düzenlerini değiştirmeye çalışan Uç Uç arasında bir mücadele başlar.
Çöpsüz Dünya oyunu sevimli karakterler aracılığıyla tüketim kültürünün bilinçsizce yaygınlaştığı günümüzde “geri dönüşüm, tamir, sıfır atık ve renklerle ayrılmış atık kutuları’’ gibi konuları ele alarak atıklardan arındırılmış bir dünya nasıl mümkün olabilir sorusuna cevaplar arıyor. Arzu Yurtseven’in yazdığı, Nihat Alpteki’nin yönettiği oyunda Eylül Soğukçay, Pınar Demiral, Engin Akpınar, Samet Silme, Mehmet Soner Dinç rol alıyor. Oyun, 10 Kasım tarihinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

BEKÇİ İLE POSTACI (3+ Yaş)
Postacı Piero ile Gece Bekçisi Marcello adlı çocuk kitabından uyarlanan eserde bir bekçi ile bir postacı ev arkadaşlarıdır. Biri gece diğeri gündüz çalıştığından hiç görüşemezler. Soğuk bir kış günü ikisi de hastalanınca, evi aynı anda paylaşmaları gerekir. Lodovica Cima, Gabriele Clima’nın yazdığı Ceylan Özçapkın’ın çevirdiği, Derya Yıldırım’ın oyunlaştırıp yönettiği oyunda Melisa Demirhan, Besim Demirkıran, Cafer Alpsolay, Fatma İnan, Reyhan Karasu, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor. Oyun, 10 Kasım 2024 tarihinde Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde ve Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.

HERKES SİHİRBAZ OLACAK (3+ Yaş)
Ünlü sihirbaz Zubi’nin öğrencileri “usta”lığa geçip onun sihirli şapkasını almanın hayalini kurarlar. Zubi, sihirli şapkanın yeni sahibini belirlemek için bir yarışma düzenler. İllüzyon gösterileriyle ilerleyen oyunda, hedefe ortaklaşa ilerlemenin önemi anlatılıyor.

Kubilay Tuncer’in yazıp yönettiği oyunda Aslı Şahin, Aybar Taştekin, Cihat Faruk Sevindik, Damla Cangül Yiğit, Zeliha Bahar Çebi rol alıyor. Oyun, 10 Kasım 2024 tarihinde Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

FINDIKKIRAN (7+ Yaş)

Minik Clara, yılbaşı hediyesi olarak aldığı Fındıkkıran isimli oyuncağıyla özel bir bağ kurar. Görünenin ardındaki güzelliğin ortaya çıkacağı o gece hayalle gerçek arasında, başka dünyalarda büyük serüven başlar. 1800’lerden günümüze birbirinden farklı versiyonlarıyla operada, sinemada büyük ilgi gören bu halk öyküsü, tüm görkemiyle şimdi Şehir Tiyatrosu’nda sahneleniyor. E.T.A Hoffmann’ın masalından Dilşad Çelebi’nin uyarladığı, Lerzan Pamir’in yönettiği oyunda Asrın Gurur Kuyucak, Gözde İpek Köse, Cihan Kurtaran, Çağrı Büyüksayar, Derya Keykubat, Dolunay Pircioğlu, Emel Bertan, Esra Ede, Emrah Derviş Soylu, Gürkan Başbuğ, Hakan Gümüş, Osman Kaba, Pelin Budak, Salih Şimşek, Sefa Turan, Selen Nur Sarıyar, Ümit Bülent Dinçer, Yılmaz Aydın rol alıyor. Oyun, 10 Kasım 2024 tarihinde Ümraniye Sahnesi’nde.

BİR GECE MASALI (5+ Yaş)
Shakespeare’in Bir Yaz Gecesi Rüyası isimli oyunundan uyarlanan Bir Gece Masalı, arkadaşlık kavramı üzerine kuruludur. Oyun, ailesinin istediği gençle değil kendi istediği kişi ile arkadaşlık kurmak isteyen Şirin Kız’ın Yakışıklı Delikanlı, Güçlü Delikanlı ve Selvi Kız ile ormanda geçirdiği bir gecede yaşananları anlatır. William Shakespeare’in yazdığı Musa Arslanali’nin yönettiği oyunda Ayşe Nurseli Tırışkan Akpınar, Burhan Yeşilyurt, Çağlar Ozan Aksu, Güzin Alkan, Hüseyin Emre Şen, Mehmet Emre Ertunç, Oğuzhan Oğuz, Ömer Naci Boz, Seda Yılmaz, Serap Doğan rol alıyor. Oyun, 10 Kasım 2024 tarihinde Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Georg Baselitz: Son On Yıl sergisi kapsamında düzenlenecek “Yeni Alman Sineması” programı Akbank Sanat’ta başlıyor.

Akbank’ın desteğiyle Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM) ve Akbank Sanat’ta sanatseverlerle buluşan Georg Baselitz: Son On Yıl sergisi kapsamında, Goethe-Institut Istanbul işbirliği ile hazırlanan Yeni Alman Sineması Programı, 5 Kasım’da başlıyor.

 

Yeni Alman Sineması, savaş sonrası Almanya’nın toplumsal ve politik dönüşümlerini ele alarak, bireylerin bu değişimler karşısındaki mücadelelerini derinlemesine inceliyor. Programda yer alan filmler; suçluluk, hafıza, kimlik ve toplumsal eleştiri konularını işlerken, bireylerin içsel yolculuklarını ve topluma karşı duruşlarını öne çıkarıyor. Seçki, bir ülkenin ve toplumun geçirdiği derin değişimlerin yanı sıra, hızla değişen bir toplumda bireylerin kimlik ve anlam arayışlarını da gözler önüne serecek. Tüm gösterimler ücretsiz olarak gerçekleştirilirken, 120 kişilik kontenjan ile sınırlı olacak. 

 

Çağdaş sanatın önde gelen isimlerinden Alman ressam, baskı sanatçısı ve heykeltıraş Georg Baselitz’in Georg Baselitz: Son On Yıl sergisi, 2 Şubat 2025 tarihine kadar Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM) ve Akbank Sanat’ta sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor.

 

Program: 

 

5 Kasım 2024, Saat: 19:00 

MARIANNE AND JULIANE           

Almanya, 1981, Almanca, Türkçe Altyazılı, 106 dakika

Yönetmen: Margarethe von Trotta

 

12 Kasım 2024, Saat: 19:00 

THE PATRIOTIC WOMAN            

Almanya, 1979, Almanca, İngilizce Altyazılı, 118 dakika

Yönetmen: Alexander Kluge

 

19 Kasım 2024, Saat: 19:00 

THE MARRIAGE OF MARIA BRAUN        

Almanya, 1979, Almanca, Türkçe Altyazılı, 120 dakika

Yönetmen: Rainer Werner Fassbinder

 

26 Kasım 2024, Saat: 19:00 

YESTERDAY GIRL            

Almanya, 1966, Almanca, Türkçe Altyazılı, 88 dakika

Yönetmen: Alexander Kluge

 

3 Aralık 2024, Saat: 19:00 

ALI: FEAR EATS THE SOUL           

Almanya, 1974, Almanca, Türkçe Altyazılı, 94 dakika

Yönetmen: Rainer Werner Fassbinder 

 

10 Aralık 2024, Saat: 19:00 
WINGS OF DESIRE                        

Almanya, 1987, Almanca, Türkçe Altyazılı, 128 dakika

Yönetmen: Wim Wenders

 

17 Aralık 2024, Saat: 19:00
ALICE IN THE CITIES                     

Almanya, 1974, Almanca, Türkçe Altyazılı, 110’

Yönetmen: Wim Wenders

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ara tatilde çocuklara ve ailelere eğlenceli keşif rotaları

Okullar 8 Kasım’da ilk ara tatil için paydos zillerini çalacak. Çocuklar için hayatı keşfetmenin en güzel yollarından biri gezerek öğrenmek. Ara tatil ailece keşif rotaları oluşturmak, doğanın mucizevi renk döngüsüne tanık olmak için harekete geçme zamanı. Tatilsepeti eğlenceli, maceralı, bol keşifli bir tatil için en güzel rotaları derledi.

Kapadokya, 60 milyon yıl önceye yolculuk 

Bir eşi benzeri yok. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Kapadokya’nın tam mevsimi. Beyaz atlar ülkesi olarak bilinen bu esrarengiz coğrafyada çocuklar, milyonlarca yıl önceye ışınlanmış gibi hissedebilir. Sıcak hava balonları, mistik vadiler ve tarihi oyma evleri, yeraltı şehirleriyle Kapadokya, aileler için gizem dolu bir keşif noktası. Peribacaları arasında yürüyüş yapabilir, ata binebilir ve büyüleyici manzara eşliğinde ailece balon turlarına katılabilirsiniz. Bölgede 3, 4 ve 5 yıldızlı birçok konaklama tesisi yer alıyor. Bir kültür turuna dahil olabilir; Göreme, Ürgüp, Uçhisar, Avanos’u gezip keşfedebilirsiniz. Uçakla ya da otobüsle katılabileceğiniz turlar kişi başı 2899 TL’den başlıyor. 

Kıbrıs, sıcak iklime devam 

Ailenizle birlikte güneşi, denizi ve tarihi bir arada yaşamak için Kıbrıs ideal bir seçenek olabilir. Altın rengi kumsalları, sıcak iklimi ve eşsiz Akdeniz mutfağı ile Kıbrıs, her yaştan misafire unutulmaz bir tatil deneyimi sunuyor. Tatil köyleri, çocuk dostu aktiviteler ve doğayla iç içe alanlarla dolu adada hem dinlenebilir hem de tarihi yerleri keşfe çıkabilirsiniz. Bu tatilde Kıbrıs’ın benzersiz güzelliklerini keşfederken 5 yıldızlı otellerde her şey dahil konaklama kişi başı 2540 TL’den başlıyor. 

Sapanca ve Ormanya, göl manzaralı macera 

Sapanca Gölü, sonbaharın huzurunu ve sakinliğini yaşamak isteyen aileler için son zamanlarda oldukça tercih edilen bir seçenek. Çocukların doğadaki renk dönüşümünü keşfederken yaprakları ve ağaçları tanıması için bir fırsat. Göl kıyısında yürüyüş yapabilir, ailece bisiklet turuna çıkabilirsiniz. Macera parkurları olan özel alanlarda çocuklarınızın enerjilerini atmalarına olanak sağlayabilirsiniz . Sapanca’ya yakın bir başka öneri de çocukların çok sevdiği Ormanya. Dünyanın en büyük üçüncü doğal yaşam alanı olan bu park hem çocuklar hem de yetişkinler için keyif verici bir rota. Bölgede yer alan otellerde çocuklara özel aktivite alanları bulunuyor, kişi başı 1800 TL’den başlıyor.

Eskişehir, Masal Şatosu’nda şövalyelerin izinde

Eskişehir, doğası, kültür durakları, parkları ve müzeleri ile çocuklu aileler için renkli ve eğlenceli bir şehir. Özellikle Sazova Bilim ve Kültür Parkı’ndaki Masal Şatosu, çocukların hayal dünyasını geliştirir. Parkta yer alan büyük akvaryum, eğitici ve keyifli bir deneyim sunuyor. Porsuk Çayı’nda gondol gezisi, Odunpazarı’nda renkli evler, Balmumu Müzesi gezilip görülmeli.  

Antalya, su parkları ile dolu dizgin eğlence

Henüz sıcak iklim hakimken Antalya, bu mevsimde gidilesi bir başka durak. Kamp ve keşif rotalarının yanı sıra bu sezonda ekonomik fiyatlı 5 yıldızlı her şey dahil konforuyla da öne çıkıyor. Çocuklar için tatil köylerinin sunduğu kulüpler ve animasyonlardan daha eğlencelisi olabilir mi?    

Yurtdışında vizeli ya da vizesiz seçenekler 

Vizesiz turlarda Balkanlar en yakın duraklardan. 399 €’dan başlayan kişi başı fiyatlarla  3 gece 4 günlük Saraybosna, Karadağ turu planlayabilirsiniz. Bunun yanında vizesi olanlar için 79€’dan itibaren Selanik, Halkidiki ve Dedeağaç kısa ama keyifli bir rota önerisi olabilir. Ara tatilde tatil planlamak isteyenler için tatilsepeti.com’da yüzde 45’e varan indirimler mümkün. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yenişehir Belediyesi Ata’yı Anma Konseri düzenleyecek

Mersin Yenişehir Belediyesi ve Yenişehir Kent Konseyi, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü ve Atatürk Haftası kapsamında Ata’yı Anma Konseri düzenleyecek. Konserde Atatürk’ün sevdiği türküler ve Cumhuriyet temalı eserler seslendirilecek. Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Atatürk’ün aziz hatırasına ithafen düzenlenecek konsere Mersinlileri davet etti. 

Yenişehir Kent Konseyi 3. Yaş Meclisi Yarenler Halk Müziği Korosu, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü ve Atatürk Haftası nedeniyle sahne alacak. 11 Kasım Pazartesi günü saat 20.00’de Yenişehir Belediyesi Konferans ve Nikah Salonunda yapılacak konser, özenle hazırlanan repertuar ile Atatürk’ün sevdiği türkülerden oluşacak. Konserin şefliğini ise Muammer Sakız üstlenecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı