Marmara Denizi Manzarasında Brunch Keyfi: Sky167’de Yeni Bir Lezzet Ritüeli Başladı!

İstanbul’un kalbinde, Marmara Denizi’nin kıyısında Mövenpick Hotel Istanbul Marmara Sea’nin 12. katında yer alan Sky167 Rooftop, hafta sonlarına benzersiz bir brunch deneyimiyle yeni bir soluk getiriyor. Marmara Denizi’nin eşsiz manzarasına karşı sunulan bu ayrıcalıklı brunch, dünya mutfaklarının seçkin tatlarını sofistike bir atmosferde misafirlerine sunuyor.

Her Pazar 11.00–14.00 saatleri arasında misafirlerini ağırlayan Sky167, sadece bir brunch noktası değil; İstanbul’da gastronomi ve manzaranın kusursuz uyumunu yaşatan rafine bir buluşma noktası. Modern iç mimarisi, yüksek tavanları ve panoramik camlarıyla dikkat çeken mekan; huzurlu, zarif ve göz alıcı bir atmosfer vadediyor.

Sky167’nin açık büfe brunch menüsü, Akdeniz’in taze aromalarından Asya’nın zarif baharatlarına, Orta Doğu’nun zengin mutfak mirasından Avrupa’nın klasiklerine uzanan geniş bir yelpazeye sahip. Her tabak, Mövenpick’in usta şefleri tarafından özgün dokunuşlarla yeniden yorumlanıyor; lezzet ve sunum bir araya gelerek gastronomik bir şölene dönüşüyor.

Menüde; taze kahvaltılıklar, zengin şarküteri çeşitleri, sıcak yemekler ve özenle hazırlanan tatlıların yanı sıra, miksolojist Sezer Tekeli’nin brunch deneyimini tamamlayan imza kokteylleri de yer alıyor. Sky167’nin yaratıcı bar ekibi tarafından taze meyveler ve doğal aromalarla hazırlanan özgün reçeteler, zarif sunumlarıyla sofralara ayrıcalık katıyor. Ayrıca DJ Sinan Uçan’ın özel müzik seçkileriyle brunch keyfi daha da zenginleşiyor.

Marmara Denizi’ne karşı konumlanan Sky167, her hafta sonu, farklı sürpriz temalarla İstanbul’un kalbinde ama şehrin gürültüsünden uzak bir noktada, misafirlerine unutulmaz bir lezzet yolculuğu sunuyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya Havalimanı’na 2,5 milyar avroluk finansman paketi

Antalya Havalimanı işletme ve genişleme projesi uzun dönemli finansman paketini Akbank, Alpha Bank, Asya Altyapı Yatırım Bankası (AIIB), Bank of China, Deutsche Bank, German Investment Corporation (DEG), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Garanti BBVA, Uluslararası Finans Kurumu (IFC), National Bank of Greece, QNB, TEB, Vakıfbank ve Ziraat Bankası’nda oluşan konsorsiyum sağladı.

TAV Havalimanları Finans Başkan Yardımcısı (CFO) Burcu Geriş “Antalya Havalimanı projesinin ilk etabını tamamlarken uzun dönemli finansman anlaşmasını da kapatmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Antalya, Akdeniz’in en büyük turizm merkezi ve Türkiye’nin dış hat trafiği açısından ikinci büyük havalimanı konumunda. Bu stratejik yatırım, bölgenin kalkınması ve uzun vadeli gelişimi açısından büyük öneme sahip. Türkiye’den ve uluslararası finans kuruluşları ve bankaların katıldığı bu anlaşma projeye, Türkiye turizm endüstrisine ve geçmişten bu güne gerçekleştirdiğimiz başarılı çalışmalara duyulan güvenin göstergesidir” dedi.

TAV Havalimanları ve Fraport ortak girişimi, Antalya’daki genişleme çalışmalarının ilk aşamasını üç yıldan kısa sürede tamamladı. Ortaklık imtiyaz süresi içinde havalimanının kapasitesini 80 milyon yolcunun üzerine çıkaracak.

T2 dış hatlar ve iç hatlar terminallerinin toplam alanı yaklaşık iki katına çıkarak sırasıyla 225 bin metrekare ve 75 bin metrekare oldu. Toplam ticari alanlar yaklaşık üç katına çıktı ve T2’deki lounge, yiyecek ve içecek ve duty-free alanları tamamen yeniden tasarlandı.

Ayrıca, apronda 1,4 milyon metrekare alan eklenerek, uçak park alanlarının sayısı önemli ölçüde artırıldı ve 202’ye ulaştı. Çok katlı otopark, yeni taksi yolları, bağlantı yolları, uçak bakım hangarları, genel havacılık terminali ve diğer tesisler birinci faz yatırım kapsamında tamamlandı.

2024 yılında 38 milyon yolcu

Antalya Havalimanı 2024’te 52 ülkede 229 destinasyona -214 uluslararası ve 15 iç hat- uçan toplam 105 havayoluna hizmet verdi. Havalimanı tarihindeki en yüksek trafiği olan 31,7 milyon dış hat ve 6,6 milyon iç hat yolcusuna hizmet sundu.

TAV Havalimanları ve Fraport, 2018’den beri havalimanını ortak olarak işletiyor. Ortaklık, Aralık 2021’de yapılan ihalede işletme süresini 2051 sonuna kadar uzattı.

Aralık 2026’da başlayacak 25 yıllık dönem için toplam 7,25 milyar avro + KDV’dir kira ödenecek. Toplam imtiyaz ücretinin dörtte biri Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne (DHMİ) peşin olarak ödendi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Marport karbon nötr liman yolunda

Türkiye’nin öncü konteyner limanlarından biri olan Marport, “Sürdürülebilirlik Raporu”nu yayımladı. Rapor, şirketin çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarındaki kararlılığını ve bu doğrultuda attığı somut adımları gözler önüne seriyor. Marport, sürdürülebilirlik alanında fark yaratmayı hedefleyen kapsamlı stratejileriyle sektörde örnek olmaya devam ediyor.

 

Marport, hem çevreye duyarlı altyapısı hem de çalışanlarına ve topluma verdiği değerle sürdürülebilir liman işletmeciliğinde öncü bir rol üstleniyor. “Marport Sürdürülebilirlik Raporu” bu yaklaşımın en somut göstergesi olarak öne çıkarken şirketin sürdürülebilirliğe bütüncül bir bakışla yaklaştığını da ortaya koyuyor. Enerji verimliliği ve atık yönetimi gibi alanlarda sürekli iyileştirme çalışmaları yürüten Marport; etik, şeffaf ve hesap verilebilir yönetişim ilkeleri doğrultusunda kurumsal yapısını da güçlendiriyor.

 

Marport karbon nötr liman hedefiyle ilerliyor!

Marport, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli adımlar atarak karbon nötr liman olma hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Yapılan ölçümlere göre Marport’un doğrudan sera gazı emisyonu 7.977 ton, dolaylı emisyonu ise 84.684 ton karbondioksit eşdeğer sera gazı emisyonu olarak hesaplandı. Limanda elleçlenen her bir konteyner (TEU) başına düşen sera gazı emisyonu da ayrıca belirlendi. Marport, teknolojik yatırımlar ve operasyonel verimlilik sayesinde emisyonlarını düşürmeyi başararak; her bir konteyner başına düşen sera gazı emisyonunda bir önceki yıla göre %5 azalma sağladı.

 

Verimli atık yönetimi sağlandı

Tehlikeli atık miktarı ise bir önceki yıla göre %39 azaltıldı. Bu önemli düşüş, hem çevresel etkiyi azaltma yönünde atılan adımların hem de daha güvenli ve verimli atık sınıflandırma süreçlerinin bir yansıması oldu. Öte yandan evsel atık miktarında %8 azalma sağlandı. 2019’dan bu yana Sıfır Atık Belgesi’ne de sahip olan Marport, atıkların kaynağında ayrıştırılması ve geri kazanımı için örnek teşkil eden uygulamalar yürütüyor.

 

Enerji verimliliğinde istikrarlı başarı

Marport, sürdürülebilirlik alanında çevresel, sosyal ve yönetişim boyutlarını kapsayan birçok önemli adım attı. Enerji verimliliği çalışmaları kapsamında liman genelinde LED dönüşümleri ile %14 enerji tasarrufu sağlandı. Ayrıca operasyonel süreçlerde kullanılan dijital sistemler sayesinde yılda %4’lük bir oranda yakıt tasarrufu elde edildi.

 

Marport’ta insan odaklı yaklaşım ve etik yönetişim güçleniyor

Marport, çalışan memnuniyetini ve etik yönetişimi önceliklendiren insan odaklı yaklaşımıyla sektörde fark yaratıyor. 900 kişilik çalışan kadrosunun %70’ini saha çalışanlarının oluşturduğu şirkette, tüm çalışanlara 2023 yılında toplam 24.300 saat eğitim verildi. Çalışan bağlılığına yönelik yapılan anketlerde beyaz yaka çalışanın bağlılık skoru %77,2, mavi yaka çalışanın skoru ise %76,2 olarak gerçekleşti. Çalışan memnuniyeti skoru beyaz yakada %70,1 olurken mavi yakada ise %65,7 olarak belirlendi. Kurumsal yönetişim alanında ise Etik Davranış Kuralları güncellenerek farkındalık eğitimleri düzenlendi; iç denetim ve risk yönetimi süreçleri daha bütüncül ve etkin bir yapıya kavuşturuldu. Ayrıca, hayata geçirilen Tedarikçi Davranış Kuralları ile etik iş uygulamalarına olan bağlılık yazılı hale getirilerek tüm operasyonlarda şeffaflık, dürüstlük ve uluslararası sorumluluk standartlarına uyum güçlendirildi. Marport, sürdürülebilir değer yaratma hedefi doğrultusunda hem çalışanları hem de iş ortaklarıyla güçlü ve güvenilir bir yapı inşa etmeye devam ediyor.

 

Alp Çapa:

“İlk sürdürülebilirlik raporumuz, attığımız adımların ve bağlılığımızın bir göstergesi”

Sürdürülebilirlik vizyonunu şu sözlerle ifade eden Arkas Holding Liman ve Terminal İşletmeleri Grubu Başkan Yardımcısı Alp Çapa; “Sadece bir liman işletmecisi olmanın ötesine geçerek, sahip olduğumuz operasyonel yetkinlikleri, ileri teknolojiyle donatılmış altyapı ve modern ekipmanlarımızla birleştiriyor, iş ortaklarımıza mükemmel hizmet sunuyoruz. Bu ilk sürdürülebilirlik raporumuzda ortaya koyduğumuz hedef ve sürdürülebilirlik yolculuğunun ilk yılında gerçekleştirdiğimiz faaliyetler ile bu konulara olan bağlılığımızı gösterdiğimize inanıyoruz. Hedefimiz; gezegenimiz için daha iyisini yaparken tüm paydaşlarımıza fayda sağlamak ve somut hedeflere doğru performans göstergeleri belirlemek. Uzun vadeli değer yaratma yolculuğumuzda paydaşlarımızla birlikte daha iyi bir gelecek inşa etmeye devam edeceğiz” dedi. 

 

İklim riskine karşı ortak mücadele

İklim risklerimizi global senaryoları dikkate alarak değerlendirirken, kabul edilebilir risk seviyelerinde operasyonlarımıza kesintisiz devam ediyoruz. Adaptasyon planlarımız içerisinde iklim değişkenlerini sürekli takip ederek, olası senaryolara karşı proaktif bir yaklaşım sergiliyoruz. Sadece şirket içi önlemlerle sınırlı kalmayarak, liman otoriteleri, sektör paydaşları ve diğer limanlarla iş birliği içinde hareket etme anlayışı benimsendi. Marport’un yaklaşımı, iklim değişikliğiyle mücadelede yalnızca bireysel değil, kolektif bir sorumluluk anlayışını yansıtmaktadır.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Global Finance’ten Aktif Bank’a “En İnovatif Banka” ödülü

Türkiye’nin en büyük özel sermayeli yatırım bankası Aktif Bank, yapay zekâ odaklı Ar-Ge projeleri ile Global Finance Ödülleri’nde Orta ve Doğu Avrupa’nın en inovatif bankası seçildi. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren iştirakleriyle 20 milyondan fazla insanın yaşamına dokunan Aktif Bank, müşteri ve çalışan deneyimini iyileştirmeye odaklanan Psikometrik Test, Smile Detection, Digiview ve Chatbot projeleriyle ödüle ulaştı.

 

Dijital ve basılı yayınlarıyla 163 ülkeye ulaşan uluslararası finans dergisi Global Finance’in her yıl düzenlediği Global Finance Ödülleri sahiplerini buldu. Türkiye’nin en büyük özel sermayeli yatırım bankası Aktif Bank, 2025 Global Finance Innovators Awards kapsamında Orta ve Doğu Avrupa’nın en inovatif Bankası ödülüne layık görüldü.

 

Farklı sektörlerde faaliyet gösteren iştirakleriyle her gün yaklaşık 20 milyon insanın yaşamını kolaylaştıran Aktif Bank ekosistemi, inovatif çözüm projeleriyle ödüle ulaştı. Aktif Bank, sürdürülebilir çözümler hedefiyle hayata geçirdiği Ar-Ge alanındaki müşteri ve çalışan deneyimini iyileştirmeye odaklanan yapay zekâ destekli Psikometrik Test, Smile Detection, Digiview ve Chatbot projeleriyle Global Finance Ödülleri’nde Orta ve Doğu Avrupa’nın en inovatif bankası seçildi.

 

 

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Manisa’nın altyapısı için 2 milyar TL’lik dev yatırım

Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin en büyük yatırımlarından olacak dev altyapı projesinin ihalesi gerçekleştirildi.

 

Manisa’nın en fazla nüfusa sahip mahallesi olan Yunusemre İlçesi’ne bağlı Muradiye Mahallesi’nde yapılacak altyapı yatırımı için büyük adım atıldı. 2 milyar TL’lik Dünya Bankası kredisi ile hayata geçirilecek yatırım kapsamında, ilk olarak 65 kilometre içme suyu, 65 kilometre kanalizasyon ve 10 kilometre de yağmur suyu hattı için ihaleye çıkıldı. 

 

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, “Muradiyeli hemşehrilerimizin yaşadığı mağduriyeti gidermek için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Yıllardır ihmal edilen, adeta unutulan Muradiye, artık hak ettiği yatırımlarla anılan bir mahalle olacak. Çok istediğim bir projeydi. Bugün ihalesine çıkmanın mutluluğunu yaşıyorum. Manisa için çalışmaya ve çözüm üretmeye devam edeceğiz” dedi.

 

Dünya Bankası kredisi ile Yunusemre Muradiye Mahallesi’nde yapılacak altyapı dönüşümü için ihale, Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü binasında düzenlendi. 13 firmanın teklif verdiği ihale, şeffaflık açısından canlı olarak yayınlandı. Muradiye’nin altyapısının tamamen yenileneceği proje kapsamında; 65 kilometre içme suyu, 65 kilometre kanalizasyon ve 10 kilometre de yağmur suyu hattı döşenecek. Önümüzdeki aylarda proje içerisinde yer alan atık su arıtma tesisi, içme suyu deposu ve Kırkağaç Gelenbe Mahallesi altyapı çalışması için de ayrı ayrı ihaleye çıkılacak.

 

İhalede alınan teklifler, ön değerlendirmenin ardından onay için Dünya Bankası’na gönderilecek. Dünya Bankası’nın kararı ile ihale sonuçlarının kesinleşmesinin ardından en kısa sürede ilk kazma vurulacak.

 

“Bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyorum”

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Muradiye’de, 6 bin kişilik nüfusa göre yıllar önce yapılan mevcut altyapının, günümüzde gece 57 bin, gündüz ise 100 binlere yaklaşan nüfusa hizmet veremediğini hatırlatarak, “Üst katlara su çıkamaz, altyapı bu yoğunluğu kaldıramaz haldeydi. Biz bunu görmezden gelemezdik. Göreve geldiğimiz ilk gün proje için kolları sıvadık. Bugün de yapım ihalesine çıktık. Söz verdiğimiz gibi attığımız her adımı hemşehrilerimiz ile paylaşacağız. Bu kapsamda, ihalemizi de canlı olarak yayınladık. İhalemizin hayırlısı ile sonuçlanmasını bekleyeceğiz. Muradiyelilerin yaşadığı mağduriyeti gidermek için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Bu benim çok istediğim, çok arzuladığım bir projeydi. Bugün ihalesine çıkmanın, Muradiyelilerin uzun süredir dile getirdiği sorunları çözmek için seçim döneminde verdiğim sözü yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Muradiye’mize hayırlı olsun” diye konuştu.

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Enerjisa Enerji ve Brisa’dan 4,8 MW’lık dev ısı pompası ile enerji verimliliğinde güçlü adım

Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden lider şirketlerinden Enerjisa Enerji ve sürdürülebilirlikte öncü adımlar atan Brisa, enerji verimliliğini artırmak için güçlerini birleştirerek önemli bir projeye daha imza atıyor. Daha önce Brisa’nın Aksaray’daki fabrikasında inşa edilen güneş enerjisi santrali ve ısı pompası projelerinde birlikte çalışan iki şirket, şimdi de Brisa’nın İzmit Fabrikası’nda, tasarruf ve verimlilik odaklı ısı pompası projesini hayata geçiriyor. Bu proje, çevre dostu ve tasarruf odaklı yapısının yanı sıra, Türkiye’de örnek sayılacak büyüklükte bir ısı pompası uygulaması olmasıyla dikkat çekiyor. Toplamda 4,8 MW kurulu güce sahip üç ısı pompasından oluşan sistem, enerji verimliliğini artırırken, çevreye duyarlı teknolojilerle sanayide sürdürülebilir çözümler sunuyor.

 

Tasarruf ve sürdürülebilirlikte ilham veren bir örnek

Brisa İzmit fabrikasında atık ısının geri kazanımıyla yaklaşık 6.000 hanenin yıllık ısınma ihtiyacına denk gelen 4,3 milyon m3 doğalgaz ve yaklaşık 55 bin m3 su tasarrufu sağlaması beklenen bu yenilikçi sistem, 6.180 ton karbon salımını önlemeyi hedefliyor. Enerji Performans Sözleşmesi (ESCO) modeli kapsamında geliştirilen proje, yatırım finansmanının tamamının Enerjisa Enerji tarafından karşılanmasıyla da fark yaratıyor. Şirket; enerji etüdü, detaylı analiz ve projelendirme süreçlerine ek olarak sistemin sürdürülebilir şekilde çalışmasını sağlamak için bakım, onarım ve performans takibini de sözleşme süresince sürdürecek.

 

Türkiye’nin enerji dönüşümünde stratejik adımlar

Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in karbon nötr hedeflerine ulaşma yolculuğunda en büyük katkıyı yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projeleri sunuyor. Atık ısının geri kazanımı, iklimlendirme, basınçlı havanın kullanımı, elektrik motorları, aydınlatma projeleri gibi enerji verimliliği uygulamaları ile birincil enerji yoğunluğu azaltılarak, kaynaklardan tasarruf ediliyor. 2030’a kadar 20,2 milyar dolar enerji verimliliği yatırımı planlayan Türkiye’nin sadece kamuda değil özel sektörde de birincil enerji tüketiminde yüzde 16 tasarruf sağlaması bekleniyor.

 

 

 

 

Haluk Kürkçü: Üretim süreçlerimizi enerji verimliliğinde örnek uygulamalarla dönüştürüyoruz

 

Brisa CEO’su Haluk Kürkçü, konu ile ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:  “Karbonsuzlaşma yol haritamız ve iklim geçiş planımız doğrultusunda, 2030 yılına kadar doğrudan emisyonlarımızı yüzde 56 azaltmayı hedefliyoruz Enerji dönüşümü, karbonsuzlaşma hedeflerimizin temelini oluşturuyor. Bu doğrultuda yenilenebilir enerji yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyor, üretim süreçlerimizde yeni nesil teknolojileri devreye alıyoruz. Isı pompası teknolojisini Aksaray’dan sonra İzmit fabrikamızda da başarıyla uygulamamız, sanayide enerji verimliliği adına örnek teşkil ediyor. Aksaray’daki uygulamamız, geçtiğimiz yıl İSO Yeşil Dönüşüm Ödülleri’nde birincilikle taçlandırıldı. Bu başarılar, sürdürülebilirlik yolculuğumuzda doğru adımlarla ilerlediğimizi gösteriyor. %100 yenilenebilir enerji hedefimiz doğrultusunda, sadece kendi operasyonlarımızda değil, tüm paydaşlarımızla birlikte sanayide sürdürülebilirlik dönüşümüne liderlik etmeye kararlıyız. Bu kapsamda Enerjisa Enerji ekibiyle hayata geçirdiğimiz bu değerli iş birliği için kendilerine teşekkür ediyor, birlikte attığımız bu güçlü adımı çok kıymetli buluyorum.”

 

Pınar: Türkiye’yi daha güçlü bir enerji geleceğine taşımaya kararlıyız

Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar, sürdürülebilir enerji dönüşümünün artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunu vurgulayarak, “Enerji ithalatına bağımlılığımızı azaltmak, cari açığı düşürmek ve enerji arz güvenliğini sağlamak için yenilenebilir enerji yatırımlarını hız kesmeden sürdürüyoruz. Ancak sadece üretimi değil, tüketimi de dengeli hale getirmeli, birincil enerji yoğunluğumuzu düşürmeliyiz. Enerji verimliliği uygulamaları, işletmelere ve ülke ekonomisine anlamlı katkılar sağlıyor. Bakanlığımızın 2030’a kadar açıkladığı 20,2 milyar dolarlık enerji verimliliği yatırım hedefi sadece kamunun değil, özel sektörün de gündeminde olmalı. Bu yatırımlar sayesinde birincil enerji tüketiminde yüzde 16 oranında tasarruf hedefleniyor” dedi.

“Bu dönüşüme Enerjisa Enerji ve Brisa gibi sektörünün öncü şirketleri olarak somut projelerle katkı sunuyoruz” diyen Pınar, “2022’de Brisa’nın Aksaray fabrikasına kurduğumuz güneş enerjisi santralini bu yıl 13 bin panele çıkararak genişlettik. Şimdi de İzmit fabrikasında 4,8 MW kurulu güce sahip ısı pompası projesini hayata geçirdik. Bu kurulu güç ile yaklaşık 6.000 hanenin yıllık ısınma ihtiyacına denk gelecek miktarda yani yaklaşık 4,3 m3 doğalgaz tasarrufu sağlayacağız. Bu proje, Türkiye’nin en büyüklerinden biri olma özelliği taşıyor. Attığımız her adım, ülkemizin enerji bağımsızlığına katkı sağlıyor. Enerjisa olarak bu dönüşümün öncüsü olmayı ve Türkiye’yi daha güçlü bir enerji geleceğine taşımayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

QNB Türkiye, 2025 yılına güçlü bir başlangıç yaptı

Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’nin lider finansal kuruluşu ve Katar’ın en büyük bankası Qatar National Bank (Q.P.S.C.)’nin Türkiye’deki iştiraki olan QNB Türkiye, 2025 yılının ilk çeyreğinde de güçlü finansal performansını sürdürdü. Banka, dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve reel sektöre erişilebilir finansman sağlama alanlarında attığı önemli adımlarla Türkiye ekonomisine verdiği desteği kesintisiz devam ettirdi.

31 Mart 2025 itibarıyla, QNB Türkiye’nin toplam aktifleri, 2024 yıl sonuna göre yüzde 13 artışla 1 trilyon 701 milyar 978 milyon TL’ye ulaştı. Aynı dönemde net krediler yüzde 9 artış kaydederek 952 milyar 428 milyon TL’ye, müşteri mevduatı ise yüzde 16 artış ile 957 milyar 141 milyon TL’ye ulaştı. Bankanın 2025 yılı ilk çeyrek net kârı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artış kaydederek 11 milyar 188 milyon TL seviyesinde gerçekleşti.

QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, “Stratejik hedeflerimiz doğrultusunda büyümemizi sürdürürken, kaynaklarımızı verimli kullanmaya, riskleri etkin şekilde yönetmeye ve müşterilerimize değer katan çözümler sunmaya odaklandık.” dedi.

Küresel ölçekteki dalgalanmaların piyasalar üzerinde etkili olduğu bu dönemde, Türkiye’de uygulanan sıkı para politikası ve mali önlemlerin ekonomide dengeleyici rol üstlendiğine dikkat çeken Ömür Tan, “TCMB’nin attığı adımlarla finansal piyasalardaki oynaklık sınırlanırken, Nisan ayında politika faizinin yüzde 46’ya yükseltilmesiyle para politikasındaki sıkı duruş pekiştirildi. Enflasyonda beklenen düşüşle birlikte önümüzdeki dönemde para politikasında kademeli olarak gevşeme olasılığı gündeme gelebilir.” ifadelerini kullandı.

Bankanın dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarındaki çalışmalarına da değinen Ömür Tan, “Müşteri odaklı dijital çözümlerimizle bankacılığı her zamankinden daha erişilebilir hale getirirken, KOBİ’ler ve ticari müşterilerimiz için sunduğumuz ürünlerle reel sektöre sağladığımız desteği artırırken, dijital ve yeşil dönüşüm yatırımlarına sağladığımız finansman ile geleceği de şekillendiriyoruz.” dedi.

QNB Türkiye’nin, 2024 yılında Karbon Saydamlık Projesi’nin (CDP) İklim Değişikliği ve Su Güvenliği Programlarında Global A Listesi’ne girerek uluslararası düzeyde takdir gördüğünü belirten Ömür Tan, bu başarının çevresel ve sosyal sorumluluk alanındaki kararlılıklarını yansıttığını söyledi.

Sanayide yeşil dönüşümü teşvik etmek ve desteklemek amacıyla Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) ile başlatılan stratejik iş birliğine dikkat çeken Ömür Tan, 409 OSB ve 68 binden fazla firmayı kapsayan bu iş birliği çerçevesinde karbon salımını azaltmaya yönelik finansman çözümleri sunduklarını ve Dijital Köprü platformu üzerinden sanayicilere özel dijitalleşme hizmetleri sağladıklarını belirtti.

İlk çeyrekte öne çıkan bir diğer gelişme ise Türkiye’de ilk kez yurtiçi yatırımcılara yönelik gerçekleştirilen 250 milyon TL tutarındaki sürdürülebilir bono ihracı oldu. Bu kaynak; yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve sosyal kapsayıcılık alanlarındaki projelere yönlendirilecek.

Toplumsal etki alanında da çalışmalarını sürdüren QNB Türkiye, İhracatçı Kadınlar Derneği (İKADE) iş birliğiyle başlattığı “Kadınlar İçin İhracat Akademisi” ile 2024 yıl sonu itibarıyla 694 kadın girişimciye ulaştı. Ömür Tan, “Yüzde yüz memnuniyet oranıyla tamamlanan bu eğitim ve mentorluk programı, kadınların ihracat ekosistemine katılımını güçlendiren somut bir adıma dönüştü.” diyen Ömür Tan, kapsayıcı kalkınmanın öncelikleri arasında yer aldığını belirtti. 

QNB Group: Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’nde istikrarlı bir büyüme kaydederek 31 bine yakın çalışanıyla operasyonlarını sürdüren QNB Grubu, 5 binin üzerinde ATM ağıyla 900’den fazla lokasyonda hizmet vermektedir. Grup ayrıca, Brand Finance Magazine tarafından Orta Doğu ve Afrika’nın en değerli banka markası olarak gösterilmektedir. Grubun Türkiye’deki bankası olan QNB Türkiye, 31 Mart 2025 itibarıyla, 426 şube ve 12.037 çalışan sayısı ile faaliyet göstermektedir.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Küresel ve Yerel Ekonomi Gündemi Boğaziçi’nde Konuşulacak

Boğaziçi Üniversitesi, 10-11 Mayıs 2025 tarihlerinde düzenleyeceği Finans Zirvesi 2025 ile Türkiye’nin önde gelen finans aktörlerini buluşturuyor. “Belirsizlik Çağında Finansal Dönüşüm” temasıyla gerçekleştirilecek zirve; para politikası, bankacılık, yatırım dinamikleri, finansal teknolojiler ve dijital dönüşüm gibi başlıklarda çok sayıda üst düzey ismi bir araya getiriyor.

Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs’te yer alan tarihi Albert Long Hall’de iki gün boyunca sürecek zirve; Türkiye’nin finansal geleceğini şekillendirmeyi hedefleyen politikaların, uluslararası gelişmeler ışığında değerlendirileceği stratejik bir platform niteliği taşıyor.

Türkiye’nin ekonomi yönetimi Boğaziçi’nde buluşuyor 

Zirve, kamu ve özel sektörün üst düzey temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşecek. Finans Zirvesi’nin katılımcıları arasında; Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Merkez Bankası Başkanı Dr. Fatih Karahan, Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Arda Ermut ve finans, teknoloji ve iş dünyasından çok sayıda üst düzey temsilci yer alacak.

Yüksek profilli katılımcılarıyla dikkat çeken etkinlik, Türkiye’nin ekonomi gündeminin sektörel ve kamu perspektifinden bütünsel biçimde ele alındığı nitelikli bir tartışma alanı ortaya koyuyor.

Makroekonomik dengeler, bankacılık stratejileri ve finansal dönüşüm

“Belirsizlik Çağında Finansal Dönüşüm” temasıyla gerçekleşecek zirvenin ilk gününde, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu, para politikaları, küresel sermaye akışları, bankacılık ve finansal teknolojiler gibi konular ele alınacak. 

Zirvenin ikinci gün oturumlarında ise Türkiye sanayi ve enerji sektörlerinin değişen küresel finansal mimari çerçevesinde dönüşümü, iş dünyasının belirsizlik ortamında dayanıklılığı ve yatırım fonları başlıkları öne çıkacak. 

Boğaziçi Üniversitesi’nden stratejik katkı

Boğaziçi Üniversitesi, ulusal ve uluslararası medya organlarının yoğun ilgisiyle takip edilecek zirveyle bilgi üretiminde öncü rolünü sürdürüyor. Finans Zirvesi 2025, üniversitenin akademik, kamusal ve sektörel gündeme yön verme kapasitesinin de önemli bir göstergesi olacak. Akademisyenler, karar vericiler ve özel sektör temsilcileri; iki gün sürecek bu buluşma kapsamında ortak akıl üretme, stratejik fikir paylaşımı ve çok yönlü iş birlikleri geliştirme fırsatı bulacak. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi, Sermaye Piyasası Kurulu, Merkez Bankası ve Türkiye Varlık Fonu gibi kurumların üst düzey temsilcileri, Türkiye’nin küresel finans sistemindeki yeri ve hedeflenen konumlanması üzerine sunumlar gerçekleştirecek.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Her iki kişiden biri tasarruf sahibi

ING Türkiye, Nielsen iş birliğiyle gerçekleştirdiği Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nın 2024 yılı dördüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. Tasarruf sahipliği oranı yüzde 54 ile önceki çeyreğe benzer seviyelerde gerçekleşirken, tasarruf sahibi olmayanlar arasında yakın gelecekte tasarruf planlayanların oranı yüzde 24 oldu. Tasarrufu olanların tasarruf aracı tercihlerinde ise, yüzde 31 oranı ile yastık altı altın ve nakit ilk sırada yer alırken, bu araçları yüzde 23 ile TL Vadeli Hesap ve yüzde 21 ile altın, değerli taşlar ve metal hesaplar takip etti. Hisse senetlerinin tercih edilme oranı önceki döneme benzer şekilde yüzde 18 oldu. Yatırım ürünleri konusunda bilgili olduklarını ifade edenlerin oranı ise genel kitlede yüzde 50 iken, bu oran erkeklerde yüzde 57 ile kadınlardan 13 puan daha yüksek. ING Türkiye Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Tuğçe Bora Kılıç, “Farklı ihtiyaçlara hitap eden finansal araçlar geliştirmenin ve bu ürünlere dijitalden kolay bir şekilde erişim sağlanmasının tasarrufu destekleyeceğine inanıyoruz. ING Türkiye olarak lider tasarruf bankası olma hedefiyle ilerliyor, avantajlı tasarruf ürünlerimizi dijitalden müşterilerimize sunmayı stratejimizde önceliklendiriyoruz” dedi.

ING Türkiye, sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında finansal sağlığa katkıda bulunmak amacıyla 2011 yılından bu yana gerçekleştirdiği ve Nielsen iş birliğiyle yenilediği Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nın 2024 yılı dördüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. 2024 yılı dördüncü çeyrek araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de her iki kişiden biri tasarruf sahibi. Bir önceki çeyreğe benzer şekilde katılımcıların yüzde 54’ü tasarruf sahibi olduğunu ifade ediyor. Eğitim seviyesi arttıkça tasarruf yapma eğilimi de yükseliyor. Ayrıca, evli bireyler bekârlara, çocuk sahibi olanlar da olmayanlara göre daha fazla tasarruf yapıyor. Tasarrufu olmayan yüzde 46 oranında kitlenin içerisinde yakın zamanda tasarruf etmeyi planlayanların oranı geçen dönemle benzer şekilde yüzde 24 seviyesinde. 

Tasarruf sahipleri içinde düzenli tasarruf yapanların oranı yüzde 79

Araştırma sonuçlarına göre, tasarruf sahipleri içinde düzenli tasarruf yapanların oranı yüzde 79 ile geçen çeyreğe göre 7 puan artış gösterdi.  Düzenli tasarruf yapanların yüzde 30’u gelirlerinin yüzde 10’undan azını, yüzde 45’i ise gelirlerinin yüzde 10 ile 20’si arasındaki bir tutarı tasarrufa ayırabildiğini belirtiyor. Tasarruf motivasyonları incelendiğinde, geleceğe yatırım yüzde 39 oranı ile en önemli neden olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte, beklenmedik durumlara karşı güvence ve çocuklar odağındaki birikimlerin bu çeyrekte tasarruf yapma gerekçeleri arasında payını artırdığı görülüyor.

Tasarruf araçlarında yastık altı altın ve nakit ilk sırada yer alıyor

Tasarrufu olanların tasarruf aracı tercihlerinde ise, önceki çeyrekten farklı olarak yüzde 31 oranı ile “yastık altı altın ve değerli taş metal” ile “yastık altı döviz ve TL nakit” ilk sırayı paylaşıyor. Bu araçları yüzde 23 ile “TL Vadeli Hesap” ve yüzde 21 ile “altın, değerli taşlar ve metal hesaplar” takip ediyor. Hisse senetlerinin tercih edilme oranı önceki döneme benzer şekilde yüzde 18 olurken, bireysel emeklilik fonlarının tercih edilme oranı yüzde 12 olarak gerçekleşti.  Eğitim seviyesi yükseldikçe yastık altı nakit tercihinin azaldığı görülüyor. Üniversite mezunlarında yastık altı nakit sahipliği yüzde 26 iken ortaokul ve altı seviyesindekilerde bu oran yüzde 44’e yükseliyor. Geçen çeyreğe benzer şekilde tasarrufu olanların getiri beklentileri orta vadeye odaklanırken, genç yaş grupları ile lise ve üzeri eğitim düzeyine sahip olanların daha kısa vadede getiri beklentisi içinde olduğu dikkat çekiyor. 

Her iki kişiden biri yatırım ürünleri konusunda bilgili olduğunu aktarıyor

Katılımcıların yüzde 92’si bankacılık hizmeti alırken, son bir ayda internet veya mobil bankacılık hizmeti kullananların oranı ise geçen çeyrek ile benzer şekilde yüzde 89 olarak gerçekleşti. Yatırım ürünleri konusunda bilgili olduklarını ifade edenlerin oranı genel kitlede yüzde 50 iken, bu oran erkeklerde yüzde 57 ile kadınlardan 13 puan daha yüksek. Her zaman ve sıklıkla aylık bütçe takibi yaptığını belirtenlerin oranı yüzde 47 seviyesinde gerçekleşti. Finansal kararlardan tek başına sorumlu olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 32 seviyesinde iken, bu oran erkeklerde yüzde 68 ile kadınlardan yaklaşık olarak iki kat daha fazla. Finansal kararlardan başka biriyle birlikte sorumlu olduğunu aktaranların oranı yüzde 37 iken, bu oran kadınlarda yüzde 56 ile erkeklerden iki kat daha yüksek. Araştırmaya göre, finansal durumlarından memnun olduğunu aktaranların oranı yüzde 40 ile geçen çeyrek ile benzer seviyede kalırken, katılımcıların yüzde 62’si finansal sağlıklarını korumak amacıyla harcamalarını kontrol ediyor.  

Tuğçe Bora Kılıç: Finansal sağlığı destekleyen hizmetlerimizle müşterilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. 

Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren ING Türkiye Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Tuğçe Bora Kılıç, “Yenilenen araştırmamızla, tasarruf eğilimlerine dair kapsamlı veriler sunarak bireylerin finansal kararlarını daha bilinçli şekilde almasına katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda farklı ihtiyaçlara hitap eden finansal araçlar geliştirmenin ve bu ürünlere dijitalden kolay bir şekilde erişim sağlanmasının tasarrufu destekleyeceğine inanıyoruz. Bu yaklaşım doğrultusunda, ING Türkiye olarak biz de lider tasarruf bankası olma hedefiyle ilerliyor, avantajlı tasarruf ürünlerimizi dijitalden müşterilerimize sunmayı stratejimizde önceliklendiriyoruz. 2011 yılında bir ilke imza atarak hayata geçirdiğimiz ve geçen sene Bitmeyen Hoş Geldin Faizi yapısı ile yenilediğimiz Turuncu Hesap da bu ürünlerimizden biri. 2 milyonu aşkın müşteriye ulaşan Turuncu Hesap ile müşterilerimize günlük yüksek faizle mevduatlarını değerlendirme ve ihtiyaçları olduğunda vade derdi olmadan birikimlerini kullanma fırsatı sunuyoruz. Bitmeyen Hoş Geldin Faizi yapısıyla birlikte, müşterilerimiz Turuncu Hesap’taki faiz kazançlarını artırmak için farklı bankacılık ürünlerimize de daha çok ilgi gösteriyor. Binlerce Turuncu Hesap sahibi, faiz oranlarını artık kendileri belirleyebiliyor. Bununla birlikte, yatırım fonu dünyamızı zenginleştirmeye devam ediyoruz. ING Mobil’deki son yeniliklerle müşterilerimiz farklı fonların getirilerini tek ekranda karşılaştırabiliyor; fon detay sayfalarında fonların dönemsel performansı, risk seviyesi, varlık dağılımı, işlem bilgilerini incelerken ABD Doları, Euro & Altın ile farklı dönem getirilerini karşılaştırmalı olarak değerlendirebiliyor. Yatırım fonu kararı vermeyi kolaylaştıran bu özelliklerle aynı zamanda müşterilerimizin dijital deneyimini de iyileştiriyoruz. Finansal sağlığı destekleyen ürün ve hizmetlerimizle müşterilerimizin yanında olmaya ve tasarruf eğilimlerine ışık tutan çalışmalarımızla da toplumsal fayda sağlamaya devam edeceğiz” diye aktardı. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İşgücü İstatistikleri, Mart 2025

 

Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %7,9 seviyesinde gerçekleşti

Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2025 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 65 bin kişi azalarak 2 milyon 807 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,3 puan azalarak %7,9 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde %6,5 iken kadınlarda %10,6 olarak tahmin edildi.

Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı, Mart 2023 – Mart 2025
(%)Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı %49,2 oldu

İstihdam edilenlerin sayısı 2025 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 391 bin kişi artarak 32 milyon 597 bin kişi, istihdam oranı ise 0,6 puan artarak %49,2 oldu. Bu oran erkeklerde %66,9 iken kadınlarda %31,9 olarak gerçekleşti.

Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı, Mart 2023 – Mart 2025
(%)Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı %53,4 olarak gerçekleşti

İşgücü 2025 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 325 bin kişi artarak 35 milyon 404 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,4 puan artarak %53,4 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde %71,6 iken kadınlarda %35,7 oldu.

Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %15,1 oldu

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,1 puan artarak %15,1 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde %11,0, kadınlarda ise %22,6 olarak tahmin edildi.

Mevsim etkisinden arındırılmış temel işgücü göstergeleri, 15+ yaş, Mart 2025

  Mart 2025 Bir önceki ay Bir önceki aya göre fark
Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın
(Bin kişi)
15 ve daha yukarı yaştaki nüfus 66 245 32 772 33 473 66 206 32 754 33 451 39 18 22
İşgücü 35 404 23 460 11 945 35 079 23 127 11 952 325 333 -7
İstihdam 32 597 21 924 10 674 32 206 21 568 10 638 391 356 36
İşsiz 2 807 1 536 1 271 2 872 1 558 1 314 -65 -22 -43
İşgücüne dahil olmayanlar 30 840 9 312 21 528 31 127 9 628 21 499 – 287 – 316 29
(%)
İşgücüne katılma oranı 53,4 71,6 35,7 53,0 70,6 35,7 0,4 1,0 0,0
İstihdam oranı 49,2 66,9 31,9 48,6 65,8 31,8 0,6 1,1 0,1
İşsizlik oranı 7,9 6,5 10,6 8,2 6,7 11,0 -0,3 -0,2 -0,4
Genç nüfusta işsizlik oranı
(15-24 yaş)
15,1 11,0 22,6 15,0 10,8 22,8 0,1 0,2 -0,2

Tablodaki rakamlar yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir.
Mevsimsel etkilerden arındırma yöntemi gereği geçmiş aylara ilişkin tahminler revize edilerek yayımlanmaktadır.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 43,7 saat oldu

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2025 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 0,3 saat artarak 43,7 saat olarak gerçekleşti.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi, Mart 2023 – Mart 2025
(Saat)Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı %28,8 oldu

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2025 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 0,3 puan artarak %28,8 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı %17,9 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı %20,1 olarak tahmin edildi.

Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne ilişkin tamamlayıcı göstergeler, Mart 2023 – Mart 2025
(%)

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı