Muhsin Ertuğrul Kabri Başında Anıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, kuruluşunda emeği ve büyük katkıları olan, oyuncu, yazar, çevirmen, tiyatro ve sinema yönetmeni Muhsin Ertuğrul’u, ölümünün 46. yıl dönümünde kabri başında andı.

Anma törenine, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, Şehir Tiyatroları Müdürü Oytun Askeroğlu, Genel Sanat Yönetmeni Yardımcıları Emrah Özertem, Can Başak, Tankut Yıldız’ın yanı sıra Hilmi Zafer Şahin, Uğurtan Atakan, Selçuk Yüksel, Onur Demircan, Gökçer Genç’in de aralarında olduğu Şehir Tiyatroları sanatçıları katıldılar.

Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever yaptığı konuşmada:

“Bugün burada Muhsin Hocamız’ın aramızdan ayrılışının 46. yılında bir araya geldik. Sanata, sanatın bütün dallarına adanmış bir yürek, bize çok sağlam bir miras bırakmış. 110. Yılını kutladığımız İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda görüyoruz ki bu mirasa biz de çok sağlam sahip çıkmışız. Bunun sadece 38 senesine şahit olabildim. Görüyorum ki bize açmış olduğu yolda yürümek bir onur, ama aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk. İstanbul Şehir Tiyatrosu bu sorumluluğu çok güzel taşımış. 110 sene ayakta kalmış.

Muhsin Hoca’nın aramızda olup ne kadar özgür bir repertuvar yaptığımızı, seyircinin teveccühünün ne kadar yüksek olduğunu, aynı zamanda özellikle genç meslektaşlarımın her gece sahnenin dilini yenileyerek bu aidiyet duygusuna sahip çıktığını ve seyirciyle buluştuğunu, perdelerin açıldığını görmesini isterdim.” dedi.

Şehir Tiyatroları Müdürü Oytun Askeroğlu da törendeki konuşmasında:

“Kuruluşu itibariyle Şehir Tiyatroları’nın o dönemde atılan temelleri öyle sağlam ki 110. yılında dahi o temellerin üzerinde Şehir Tiyatroları’nı sağlam bir şekilde tutabiliyoruz. Geçmişten kalan miras o kadar güçlü ki hala bize yol gösteriyor.

Hocamızın bıraktığı mirasa bir taş koyabildiysek ne mutlu. Huzur içinde uyusun. Şehir Tiyatroları’nın büyümesine katkı sunmuş, tüm sanatçılarımızın, tüm yöneticilerimizin, aramızda olmayanların huzur içinde uyumalarını, ruhlarının şad olmasını diliyorum.” dedi.

Tören, Muhsin Ertuğrul’un sevenlerinin mezara karanfil bırakmasıyla sona erdi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

 

 

Borusan Sanat, mayıs ayındaki keyif dolu konserlerle 2024/25 sezonunu kapatıyor

Borusan Quartet, sezonunun son konserinde, 7 Mayıs 2025 Çarşamba akşamı saat 20.00’de Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nda dinleyicilerle buluşuyor. Topluluk, 20. yüzyıl dönümünün müziğine ve ses–algı dünyasına eşsiz katkısı olan Claude Debussy’nin yaylı çalgılar dörtlüsü için yazdığı tek eser Sol minör Yaylı Çalgılar Dörtlüsü’nü çalarken, konserin ikinci yarısında Alfred Hitchcock ile olan çalışmalarıyla tanınan Bernard Herrmann’ın 1967 tarihli “Tatil Hatıraları” başlıklı Klarinetli Beşlisi’ne yer veriyor. Konserin solisti, 20 yılı aşkın süredir solo ve oda müziği performanslarının yanı sıra sanat yönetmenliğiyle de öne çıkan İsviçreli klarnet virtüözü ve doğaçlama ustası Reto Bieri olacak. Patricia Kopatchinskaja ile yarattığı “à la DAVOS FESTIVAL” konseptiyle klasik müzik sahnesine şiirsel bir bakış kazandıran Bieri’nin yorumu bu özel geceye farklı bir soluk getirecek.

YANSIMALAR
7 Mayıs 2025 Çarşamba, 20.00
Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası

BORUSAN QUARTET

RETO BIERI klarnet

 

AYDIN BÜKE & ALİ PINAR ile konser öncesi söyleşi

19.00-19.30, Üst Kat / Süreyya Operası

 

DEBUSSY Yaylı Dörtlü, Sol minör, op.10

HERRMANN Klarnetli Beşli “Souvenirs du Voyage”

 

Cazın en dinamik gruplarından KUHN FU, Borusan Müzik Evi’ni fethediyor

 

Süddeutsche Zeitung tarafından “KUHN FU, savaşçı isminin hakkını veriyor. Sahneye muazzam bir enerji getiren bu çokkültürlü caz topluluğu, aynı zamanda müzikteki harika birlikteliğin de bir göstergesi.” olarak tanımlanan grup, 9 Mayıs 2025 Cuma akşamı saat 21.00’de, Borusan Müzik Evi’nde dinleyicilere dinamik bir konser sunmaya hazırlanıyor. Gitarist ve besteci Christian Kühn önderliğinde “Jazz Rock Psychedelia”sının sınırlarını zorlayan topluluk, Zappa’dan kabare esintileri alıp sörf melodilerini metal riff’lerle harmanladığı doğaçlama performanslarıyla cazın savaşçı ruhunu sahneye taşıyacak.  

 

KUHN FU

9 Mayıs 2025 Cuma, 21.00

Borusan Müzik Evi

 

CHRISTIAN KÜHN gitar, beste

SOFIA SALVO bariton saksafon

ZIV TAUBENFELD bas klarnet

ESAT EKİNCİOĞLU kontrbas

GEORGE HADOW vurmalı sazlar

 

 

Nova Muzak #40 konseri, dinleyicileri çizginin ötesine taşıyor

 

Borusan Müzik Evi, Kod Müzik işbirliğiyle gerçekleştirdiği Nova Muzak serisinin 40. buluşmasında, 10 Mayıs’ta, deneysel müziğin sınırlarını zorlayan iki çarpıcı ismi, Rafael Toral ve hackedepicciotto’yu müzikseverlerle bir araya getiriyor. Portekizli yapımcı, besteci ve icracı Rafael Toral, avangart-rock, elektronik, serbest caz ve modüler synthesizer doğaçlaması gibi birçok deneysel müzik tarzında faaliyetlerinin önde gelen isimlerinden biri olarak biliniyor. The Wire dergisi tarafından yılın en iyi albümleri arasında ikinci sırada gösterilen “Spectral Evolution”ı bu konserde dinleyicilerle buluşturuyor. Gecenin diğer konuğu ise Fatih Akın’ın “İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek” belgeselinin anlatıcısı Alexander Hacke ile görsel sanatçı Daniel de Picciotto’nun 2001’de başlattığı multimedya projesi hackedepicciotto. Canlı performanslarında kükreyen, titreşen ve izleyicilerini sarsan, ama aynı zamanda çok mutlu eden varoluşçu ve akustik ses manzaraları yaratan ikili, 40. Nova Muzak buluşmasında izleyicileri alışılmışın ötesinde bir deneyime davet ediyor.

 

NOVA MUZAK #40

RAFAEL TORAL

HACKEDEPICCIOTTO
 
10 Mayıs 2025 Cumartesi, 21.00

Borusan Müzik Evi

Rafael Toral, 21.00

hackedepicciotto, 22.20

 

 

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’ndan etkileyici bir sezon kapanışı 

Carlo Tenan yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), 15 Mayıs 2025 tarihinde 2024/25 sezonunun kapanış konseri “Yüzyılın Yankıları” ile müzikseverlerle bir araya geliyor. BİFO, henüz 17 yaşındayken Viyana Filarmoni Orkestrası eşliğinde Musikverein’daki ilk performansında dikkatleri üzerine çeken ve birçok prestijli toplulukla konserler veren keman virtüözü Ziyu He’yi ağırlayacak. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, bu konserde Wagnere, Mahler, Walton ve Britten eserleriyle coşkudan lirizme, kahramanlıktan hüzne uzanan etkileyici bir program sunuyor.

 

 

YÜZYILIN YANKILARI
 15 Mayıs 2025 Perşembe, 20.00

Zorlu PSM Turkcell Sahnesi

 

BORUSAN İSTANBUL FİLARMONİ ORKESTRASI

CARLO TENAN şef

ZIYU HE keman

 

ALİ PINAR & SİBİL ARSENYAN ile konser öncesi söyleşi

19.00-19.30, Meydan Fuaye / Zorlu PSM

 

WALTON Johannesburg Festival Uvertürü

BRITTEN Keman Konçertosu, Re minör, op.15

WAGNER Tannhäuser Uvertürü WWV 70

MAHLER Senfoni no.10, Fa diyez Majör, I. Adagio

 

 

borusansanat.tv’de dopdolu mayıs programı

 

Mayıs ayında borusansanat.tv, sahnelerin coşkusunu parmaklarınızın ucuna taşıyor. Sanatseverler borusansanat.tv’ye mobil cihazlarından da kolaylıkla ulaşıp yayında olan konser yayınını istedikleri yerde izleyebiliyorlar.

 

MIKE CASEY

MIKE CASEY saksofon

ADAM ZAGÓRSKI davul

SÉBASTIEN BELIAH bas

Yayın tarihi: 10 Mayıs 2025, 20.00

 

Borusan Müzik Evi’nde cazın yükselen üç yıldızı, saksofonda Mike Casey, bas gitarda Sébastien Beliah ve davulda Adam Zagórski’nin bir araya geldiği heyecan verici konser, 10 Mayıs’ta borusansanat.tv’de yayına giriyor.  

 

 

ODA MÜZİĞİNİN USTALARI

BORUSAN QUARTET

ÖZGÜR AYDIN piyano

 

BEETHOVEN Yaylı Dörtlü no.12, op.127

FRANCK Piyanolu Beşli, Fa minör
 Yayın tarihi: 11 Mayıs 2025, 11.30

 

Borusan Quartet bu konserinde oda müziği repertuvarına eşsiz bir dağarcığı miras bırakan Ludwig van Beethoven ve César Franck’ın çok sevilen iki eserini seslendiriyor. Konuk solist olarak da prestijli festival sahnelerinde adını duyurmuş piyanist Özgür Aydın’ı ağırlıyor. “Oda Müziğinin Ustaları” başlıklı bu konser, 11 Mayıs’ta saat 11.30’da borusansanat.tv’de olacak. Aydın Büke’nin, Nilay Sancar ve Özgür Aydın ile gerçekleştirdiği konser öncesi söyleşi ise 11.00’den itibaren yayında olacak. 

 

 

“RUINS AND REMAINS”

WOLFERT BREDERODE, MATANGI QUARTET, JOOST LIJBAART

 

WOLFERT BREDERODE piyano
MARIA-PAULA MAJOOR keman
HANNELORE DE VUYST keman
KARSTEN KLEIJER viyola
ARNO VAN DER VUURST viyolonsel
JOOST LIJBAART vurmalı çalgılar

Yayın tarihi: 17 Mayıs 2025, 20.00

 

Wolfert Brederode’nin, Edison ödüllü “Ruins and Remains” süitini vurmalı sazlar sanatçısı Joost Lijbaart ve Matangi Quartet ile birlikte seslendirdiği konser, 17 Mayıs’ta saat 20.00 borusansanat.tv’de yayına girecek. Konserden evvel Back on Stage (BoS)’in sanatçılarla gerçekleştirdiği konser öncesi röportaj ise saat 19.30’da yayında olacak. 

 

BİFO & ENRICO PACE

BORUSAN İSTANBUL FİLARMONİ ORKESTRASI

ENRICO PACE piyano

 

MOZART Sihirli Flüt Uvertürü

SCHUMANN Piyano Konçertosu, La minör, op.54

MOZART Senfoni no.38, Re Majör, K 504, “Prag”
 Yayın tarihi: 25 Mayıs 2025, 11.30

 

Carlo Tenan yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın klasik müziğin usta isimlerinden Mozart ve Schumann’ın eserlerini seslendirdiği bu konser, 25 Mayıs’ta saat 11.30’da borusansanat.tv’de izleyicilerle buluşacak. Bu konserin solisti, hassas tuşesi ve başarılı tekniğiyle piyanist Enrico Pace. Aydın Büke ve Ali Pınar’ın gerçekleştirdiği konser öncesi söyleşi ise saat 11.00’den itibaren yayında olacak. 

 

أحمد [AHMED] 

“ULUSLARARASI CAZ GÜNÜ KONSERİ”

 

PAT THOMAS piyano

ANTONIN GERBAL vurmalılar

JOEL GRIP bas

SEYMOUR WRIGHT alto saksofon

Yayın tarihi: 31 Mayıs 2025, 20.00

 

1950’lerin sonunda caz müziğine Batı dışı ögeler katan kontrbasçı ve udi Ahmed Abdul-Malik’in bestelerini yeniden yorumlamak üzere bir araya gelen Pat Thomas (piyano), Antonin Gerbal (vurmalılar), Joel Grip (bas) ve Seymour Wright (alto saksofon), dinleyicilere benzersiz bir müzik deneyimi sunuyor. Ağır ritimler, minimal tekrarlar ve özgün senkoplarla bezeli müzikleriyle dikkat çeken grubun, Borusan Müzik Evi’ndeki bu konseri 31 Mayıs’ta saat 20.00’de borusansanat.tv’de yayında olacak. 

 

 

Borusan Sanat uygulaması her an her yerde

 

Doğrudan ve kolaylıkla erişilebilen bir bilgilendirme alanı sunan Borusan Sanat mobil uygulaması, AppStore ve Play Store’dan indirilebiliyor. Uygulaması üzerinden Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, Borusan Quartet ve Borusan Müzik Evi’nin sezon konserlerini incelemek, program bilgisine ulaşarak en güncel haber ve duyuruları doğrudan takip etmek mümkün. Aynı zamanda uygulama içerisinde konserlere ilişkin öncelik, ayrıcalık ve indirimler sağlayan üyelik programı hakkında da detaylı bir bilgilendirme bulunuyor. Ayrıca ilgili konser bilgisinin altında yer alan “bilet al” yönlendirmesi de bilet satın alma sürecini hızlandırıyor. Uygulama Radyo Borusan Klasik’e ve borusansanat.tv’ye tek tıkla doğrudan ulaşma ve dinleme imkânı da sunuyor.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yarı tanrı Percy Jackson, yepyeni serüveniyle geri dönmeye hazırlanıyor!

Yeraltındaki düşmanlarının sayısı giderek artarken, yarı tanrı olduğunu öğrenip gerçek kimliğini keşfetmeye çalışan Percy Jackson; tehlikeden tehlikeye atılarak büyük bir savaşı engellemeye çalıştığı nefes kesici bir serüvene atılıyor. Aralık 2025’te yalnızca Disney+’ta izleyiciyle buluşacak bu yeni maceranın devamının da geleceği şimdiden müjdelendi.

 

Dizinin 3’üncü sezonu, Rick Riordan’ın çoksatan serisinin üçüncü kitabı ‘The Titan’s Curse’ten uyarlanacak. Disney Branded Television Başkanı Ayo Davis, müjdeli haberi “Percy Jackson and the Olympians, yayınlanmaya başladığı andan itibaren dizinin her yaştan izleyicinin ilgisini çektiği açıktı. İkinci sezonun Aralık 2025’te yayınlanmaya başlayacak olmasıyla birlikte, Percy’nin yolculuğunun üçüncü sezonla devam edeceğini duyurmaktan heyecan duyuyoruz. İnanılmaz oyuncu kadromuza ve yaratıcı ekibimize, 20th Television’daki ortaklarımıza ve Rick Riordan’ın dünyasını böylesine derinlik ve hayal gücüyle hayata geçirmeye devam eden vizyon sahibi ve yetenekli yapımcılarımıza çok teşekkür ederiz.” sözleriyle paylaşırken, Rick Riordan ise Artemis Avcıları ve Nico di Angelo gibi serinin takipçilerinin favori karakterlerini ilk kez ekrana taşıyacaklarını duyurdu. 

 

Nielsen’ın yaptığı araştırmaya göre ilk sezonu, yayınlandığı dönemin en çok izlenen 5 dizisi arasında gösterilen ‘Percy Jackson and the Olympians’, sadece Disney+’ta izleyicilerle buluşmaya devam edecek. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

21. Akbank Kısa Film Festivali yarışma bölümü sonuçları açıklandı

21 yıldır sinema sektöründe yeni sinemacılara destek vermeyi amaçlayan Akbank Kısa Film Festivali, bu yıl da kısa filmlerin büyülü dünyasını sinemaseverlerle buluşturdu. 17-27 Mart tarihleri arasında düzenlenen festival, kısa filmlerin üretimini teşvik etmeyi ve sinema sanatına yeni yetenekler kazandırmayı amaçlayan misyonunu başarıyla sürdürdü. Festival kapsamında düzenlenen yarışma bölümlerinde ödüller de sahiplerini buldu.

Bu yıl 73 ülkeden toplam 2.346 kısa filmin başvurduğu festivalde, ulusal ve uluslararası kategorilerde yarışan filmler sektörün önemli isimlerinden oluşan jüri üyeleri tarafından değerlendirildi. Bu değerlendirmeler sonucunda, Ulusal Yarışma, Uluslararası Yarışma, Genç Bakışlar ve Forum Senaryo Yarışması kategorilerinde ödüller sahiplerini buldu.

ÖDÜLLERİ KAZANAN EN İYİ KISA FİLMLER VE PROJELER

21. Akbank Kısa Film Festivali kapsamında düzenlenen yarışma bölümlerinde Ulusal Yarışma En İyi Kısa Film ÖdülüCansu Baydar’ın yönetmenliğini yaptığı Neredeyse Kesinlikle Yanlış adlı filme verildi. Aynı kategoride, Cem Demirer’in yönettiği Noksan ve Mahsum Taşkın’ın yönettiği Garan filmleri Mansiyon Ödülü’ne layık görüldü.

Uluslararası Yarışma En İyi Kısa Film Ödülü, Samir Karahoda’nın yönetmenliğini yaptığı On the Way (Yolda) adlı filme verildi. Bu kategoride Mansiyon Ödülü’nü ise Hadi Babaeifar’ın yönettiği Sheep (Koyun) adlı film kazandı.

Genç Bakışlar En İyi Kısa Film ÖdülüAda Arıstak’ın yönetmenliğini yaptığı Kimlik adlı filme verildi. Bu kategoride Mansiyon Ödülleri ise Ömer Nusret Tanır’ın yönettiği Kutsal Cumartesİ ve Ulaş Çetin Köreken’in yönettiği Ballı Süt filmlerine takdim edildi.

Forum Senaryo Yarışması En İyi Senaryo ÖdülüYağmur Mısırlıoğlu ve Can Pekdemir’in yazdığı Elma, Armut, Ters Üçgen adlı projeye verildi. Mansiyon Ödülü ise Kasım Ördek’in kaleme aldığı Salyangozları Kim Öldürdüadlı senaryoya layık görüldü.

Festivalin bu yılki özel temaları ve zengin içeriği, kısa filmlerin sinema dünyasında üstlendiği öncü rolü bir kez daha vurguladı. İstanbul’un iki yakasında gerçekleştirilen gösterimlerin yanı sıra çevrimiçi platformda da tüm Türkiye’den izlenebilen festival, sinemanın birleştirici gücünü geniş kitlelere ulaştırmayı başardı.

21. Akbank Kısa Film Festivali’nin bu yılki özel konukları arasında, uluslararası arenada tanınan yönetmenler ve sinema profesyonelleri yer aldı. Festival, kısa filmlerin yanı sıra atölyeler, söyleşiler ve özel gösterimlerle de sinemaseverlere ilham verici bir deneyim sundu.

 

21. AKBANK KISA FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİ

 

ULUSAL YARIŞMA ÖDÜLLERİ

En İyi Kısa Film Ödülü: Neredeyse Kesinlikle Yanlış – Cansu Baydar   

Mansiyon: Noksan – Cem Demirer  

Mansiyon: Garan – Mahsum Taşkın  

ULUSLARARASI YARIŞMA ÖDÜLLERİ

En İyi Kısa Film Ödülü: On the Way – Samir Karahoda  

Mansiyon: Sheep – Hadi Babaeifar   

GENÇ BAKIŞLAR ÖDÜLLERİ

En İyi Kısa Film Ödülü: Kimlik – Ada Arıstak  

Mansiyon: Kutsal Cumartesi – Ömer Nusret Tanır  

Mansiyon: Ballı Süt – Ulaş Çetin Köreken   

FORUM SENARYO YARIŞMASI ÖDÜLLERİ

En İyi Senaryo Ödülü: Elma, Armut, Ters Üçgen – Yağmur Mısırlıoğlu, Can Pekdemir  

Mansiyon: Salyangozları Kim Öldürdü? – Kasım Ördek  

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Doğumunun 101. yılında Bahaeddin Ögel paneli, Zeytinburnu Kültür Sanat’ta gerçekleştirildi!

Türk kültür tarihi için önemli bir isim olan Bahaeddin Ögel, doğumunun 101. yılında Zeytinburnu Kültür Sanat’ta anıldı. 22 Nisan Salı akşamı saat 19.30’da başlayan panelin moderatörlüğünü Prof. Dr. Ahmet Taşağıl üstlenirken Prof. Dr. Abdulkadir Yuvalı ve Prof. Dr. Üçler Bulduk konuşmacı olarak panele katkıda bulundu.

 

Türk kültür tarihçiliğinin öne çıkan isimlerinden Bahaeddin Ögel, doğumunun 101. yılında Zeytinburnu Kültür Sanat’ta düzenlenen bir panelle anıldı. Panelde Bahaeddin Ögel’in yaşamı, kişilik özellikleri ve çalışmaları ele alındı. Ögel’in öğrencisi olan ve onu yakından tanıyan iki akademisyen Prof. Dr. Abdulkadir Yuvalı ve Prof. Dr. Üçler Bulduk panelde konuşmacı olarak yer aldı.

 

“Beni Dede Korkut’a Bahaeddin Ögel yönlendirdi.”

Prof. Dr. Üçler Bulduk, Bahaeddin Ögel’le olan hoca-öğrenci ilişkisinden söz etti:

“Bahaeddin Ögel’le lisans öğrenciliğinden başlayan bir münasebetim vardı. Eskiden beri onu takip ediyordum. Bitirme tezimi de ondan aldım. Beni Dede Korkut’a yönlendiren ilk hoca Bahaeddin Ögel’dir. ‘Dede Korkut’ta Din’ konulu bir tezi bana verdi. Bu olay Dede Korkut’a yönelişimin başlangıcı oldu.”

 

“Bahaeddin Ögel, aileye çok önem verirdi.”

Prof. Dr. Abdulkadir Yuvalı, Bahaeddin Ögel’in aile kavramını önemsediğini ifade etti:

“Hocamız aileye önem verirdi. Türk kültüründe aile bireylerinin her birinin görevi, sorumluluğu vardır. Saat gibi işler. Bir obada kaç aile varsa ailelerin de o oba içinde görevleri vardır. Her obanın da boy içinde görevleri, sorumlulukları olur. Bir milletin içinde kaç boy varsa onların da ayrı ayrı görevleri vardır.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Osmanlı başkentleri Osmangazi’de buluştu

Osmangazi Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen “Osmanlı Başkentleri Osmangazi’de Buluşuyor” adlı programda, Osmanlı Devleti’nin temellerinin atıldığı iki önemli şehir olan Bursa ve Bilecik arasındaki tarihi dostluk bağları kuvvetlendirildi.

 

Osmangazi Belediyesi, Bilecik Belediyesi, Bursa Bilecikliler Derneği ve Osmangazi Kent Konseyi işbirliğinde düzenlenen “Osmanlı Başkentleri Osmangazi’de Buluşuyor” programı, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde gerçekleşti. Programa, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile birlikte Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin, Bursa Büyükşehir Başkanvekili Zafer Milli, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bilecik İl Başkanı Ali Özdemir, Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy, Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Mutlu Çınar, Bursa Bilecikliler Derneği Başkanı Erdoğan Mısırlı, siyasi partilerin temsilcileri, meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

 

“Bursa ve Bilecik’in tarihsel yolculuğuna şahitlik ediyoruz”

 

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, program öncesinde Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı ve protokol üyelerine, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’ni gezdirdi. Başkan Aydın, dünyanın tam panoramik en büyük müzesinin sanatsal ve teknik özellikleri hakkında protokol üyelerine bilgiler verdi. Başkan Aydın, daha sonra programın açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış olan Bursa ve Bilecik’in tarihsel yolculuğuna bir kez daha şahitlik ettiklerini ifade eden Başkan Aydın, “Bu yıl, Bursa’nın fethinin 699’uncu yıldönümünü kutladık. Osmangazi Belediyesi olarak 20 yıldır Bursa’nın fethi kutlamaları kapsamında Osman Gazi’yi Anma ve Bursa’nın Fetih Günü Etkinlikleri’ni düzenliyoruz. Sempozyum, fetih yürüyüşü, köy düğünü, rahvan at koşusu ve uluslararası tarihi kent koşusu gibi birbirinden özel etkinlikler ile Nisan ayı boyunca fetih coşkusunu tüm kente yayıyoruz” dedi.

 

“Ülkemizin barış, hoşgörü ve adalet içerisinde yönetilmesi için çaba sarf ediyoruz”

 

Bursa’nın 23 yıl süren bir kuşatma sonunda kan dökülmeden fethedildiğini hatırlatan Başkan Aydın, “Atalarımız yurt edindikleri bu toprakları, adalet, barış ve hoşgörü ile yönetmiş. Bizler de bugün aynı şekilde, ülkemizin ve Bursa’mızın barış, hoşgörü ve adalet içerisinde yönetilmesi için çaba sarf ediyoruz. Bursa’nın fethi kadar kurtuluşu da çok önemli. 11 Eylül 1922’de Bursa’nın düşman işgalinden kurtulmasını sağlayan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, Şükrü Naili Paşa’yı, Keles Kıranışıklar Köyü’nden Saadettin Efe’yi, Harmancık’tan Canım Efe’yi ve tüm dağ müfrezesini de sevgi saygı ve rahmet ile anıyoruz. Bu güzel etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese de ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu.

 

“Bilecik’te doğan kıvılcım Bursa’da büyüdü”

 

Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı da yaptığı konuşmada, Bilecik ve Bursa’nın tarih boyunca kaderleri birbirine bağlanmış, iki kadim şehir olduğunu ifade etti. Bilecik’in büyük bir medeniyetin ilk adımı olduğunu kaydeden Subaşı, “Osman Gazi’nin cesareti, Şeyh Edebali’nin bilgeliğiyle yoğurulan bu topraklar, bir devletin değil; aynı zamanda bir inancın, bir anlayışın, bir yaşam biçiminin de temelini attı. Kısa süre sonra bu yürüyüşün bayrağı Bursa’ya geçti. Bursa, Osmanlı Devleti’nin başkenti olarak yalnızca yönetim merkezi değil, aynı zamanda mimarisiyle, kültürüyle, ticaretiyle ve ilim irfan ocaklarıyla bir uygarlığın simgesi haline geldi. Bilecik’te doğan kıvılcım, Bursa’da büyüdü. Anadolu’dan Rumeli’ye uzanan büyük bir çınara dönüştü. Bu iki şehir yüzyıllar boyunca sadece Osmanlı Devleti’nin değil, insanların ortak değerlerini de taşıdı. Hoşgörü, üretim, ilim ve adalet; işte bu miras hepimize yol gösteren bir pusula oldu” dedi.

 

“Yerelden yükselen dayanışma, ülkemizin geleceğini aydınlatacak en büyük ışıktır”

 

Tarih yalnızca geçmişte yaşananlar değildir, aynı zamanda geleceğe de duyulan sorumluluktur diyerek sözlerini sürdüren Subaşı, “Bu nedenle Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan Cumhuriyetimiz, bu kadim mirası halk iradesi ile taçlandırarak yeni bir sayfa açtı. Milletimiz adına medeniyet seviyesini aşacak yeni bir anlayış belirledi. Bizler de bu yeni tarihsel sorumluluğumuzu demokrasiyle, toplumsal eşitlikle, çevre duyarlılığıyla, eğitimle ve sanatla bütünleştiriyoruz. Daha yaşanabilir, daha adil şehirler kurmanın da mücadelesini veriyoruz. Bu buluşmanın en kıymetli yönü, iki şehir arasında geçmişten bu güne uzanan köprünün, aynı zamanda geleceğe de umutla bakan bir işbirliğine dönüşmesidir. Biz bu birlikteliği ortak projelere ve ortak çözümlere dönüştürmeyi çok önemsiyoruz. Çünkü inanıyoruz ki yerelden yükselen dayanışma, ülkemizin geleceğini aydınlatacak en büyük ışıktır. Bu güzel organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.

 

Bursa Bilecikliler Derneği Başkanı Erdoğan Mısırlı ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bilecik ve Bursa, sadece komşu şehirler değil; aynı zamanda köklü bir tarihin, ortak kültürün ve güçlü bağların temsilcileridir. Osmanlı’nın doğduğu topraklardan, imparatorluğun ilk başkentine uzanan bu yolculuk bizleri birbirimize daha da yakınlaştırıyor. Ecdadımızın mirasını yaşatmak, kültürel ve ekonomik işbirliğimizi arttırmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bugünkü buluşmamız sadece bir dostluk buluşması değil, aynı zamanda geleceğe dönük bir birliktelik mesajıdır. Bilecik ve Bursa’nın dostluğu daim olsun, birliğimiz ve beraberliğimiz her zaman güçlü olsun.”

 

Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Mutlu Çınar da, Bursa’nın fethinin 700’üncü yıldönümü kutlamaları için hazırlıklara başladıkları bir dönemde, bu etkinliğe ev sahipliği yapıyor olmaktan dolayı mutluluk duyduklarını söyledi.

 

Konuşmaların ardından program, Türk Sanat Müziği konseri ile devam etti. Koro tarafından söylenen birbirinden güzel şarkılar eşliğinde gerçekleşen yöresel dans gösterileri de geceye renk kattı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Salone del Mobile Milano 2025’te Bir Türk İmzası

1961 yılından bu yana düzenlenen ve her yıl dünyanın dört bir yanından tasarım profesyonellerini, mimarları ve yaratıcı markaları bir araya getiren Salone del Mobile Milano, küresel mobilya ve iç mekan tasarımı sahnesinde sektör için önemli bir yer tutuyor. 2025 yılında da 190’dan fazla ülkeden binlerce ziyaretçiyi ağırlayan fuar, aynı zamanda 38 ülkeden 2000’in üzerinde markaya ev sahipliği yapıyor. Uluslararası tasarım dünyası tarafından büyük bir ilgiyle takip edilen Salone del Mobile Milano’da Türkiye’yi ise ByKepi temsil ediyor. 2022 yılından bu yana düzenli olarak katılım sağlayan ByKepi, bu yıl da fuarın en seçkin salonlarından birinde yer alarak sektördeki güçlü pozisyonunu bir kez daha perçinledi. Ziyaretçilerden yoğun ilgi gören marka, 2025 edisyonunda modern lüksün yeni simgesi haline gelen Legacy is Black koleksiyonunu da ilk kez Milano’da sergiledi.

 Milano’da Türk Zanaatkarlığına Vurgu… 

 2022 yılından bu yana Salone del Mobile Milano’da düzenli olarak yer alan ByKepi, bu yılki fuarda “Legacy is Black” adını taşıyan yeni koleksiyonunu ilk kez sektör profesyonellerinin ve tasarım dünyasının beğenisine sundu. Art Deco etkileri taşıyan bu koleksiyon, yüksek parlaklıktaki piano black lake yüzeyler, titiz el işçiliği ve zamansız tasarımlarıyla ByKepi’nin sofistike ve karakter sahibi marka dilini yansıtıyor. Modern detaylarla harmanlanan tasarımlar, markanın özgün estetik anlayışını global ölçekte yansıtırken, Türk zanaatkârlığının titiz işçiliğini ve kültürel mirasını da taşıyor.

 

Fuarda ayrıca, ByKepi’nin yaratıcı iş birliklerine de yer verildi. İtalyan tasarımcı Maurizio Manzoni’nin marka için özel olarak tasarladığı yeni koleksiyondan 6 seçkin ürün sergilenirken, Türk tasarımcı Leyla Uluhanlı’nın özgün çizgilerini yansıtan tasarımlar da fuar ziyaretçileriyle buluştu. 30 yılı aşkın deneyimi ile kişiye özel mobilya ve dekorasyon hizmeti sunarak sektöründe özgün bir yer edinen ve 4 yıldır aralıksız olarak Milano’daki varlığını istikrarlı şekilde sürdüren ByKepi, lokal üretim gücünü ve el işçiliğini küresel tasarım diliyle buluşturarak, Türkiye merkezli bir markanın dünya sahnesinde nasıl kalıcı bir yer edinebileceğinin en etkileyici örneklerinden birini sundu. 

 

“ByKepi, Küresel Tasarım Ekosistemin Bir Parçası”

 Salone del Mobile Milano ile uluslararası tasarım dünyasındaki lider Türk markası konumunu bir kez daha teyit eden ByKepi’nin kurucusu Mustafa Kepi, fuara dair değerlendirmelerde bulunarak; “Salone del Mobile, yalnızca bir fuar değil, aynı zamanda küresel tasarım dilinin şekillendiği bir merkez. Her yıl bu platformda yer almak, markamızın hem tasarım yaklaşımını hem de Türk zanaatkârlığının ustalığını uluslararası sahnede anlatmak için büyük bir fırsat. Bu yıl ‘Legacy is Black’ koleksiyonumuzla hem çağdaş estetik anlayışımızı hem de üretimdeki detaycılığımızı en rafine haliyle sunma şansı yakaladık. Aldığımız geri bildirimler, ByKepi’nin artık sadece Türkiye’yi temsil eden bir marka değil, aynı zamanda küresel tasarım ekosisteminin doğal bir parçası haline geldiğini gösteriyor. Bu bizim için büyük bir gurur. Milano’da, kendi çizgimizi koruyarak dünya markalarıyla aynı zeminde buluşmak, sürdürülebilir ve etkileyici bir tasarım vizyonunun mümkün olduğunu kanıtlıyor.” dedi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kut’ül Amare Zaferi oratoryo gösterisiyle kutlandı

Kahramankazan Kaymakamlığı ve Kahramankazan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Kut’ül Amare Zaferi Kutlama Programı’na Kahramankazan Kaymakamı Abdullah Selim Parlar, Kahramankazan Belediye Başkan Yardımcısı Ali İhsan Baykurt, Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Onurkan Gülderen, Kahramankazan İlçe Emniyet Müdürü Erol Yavuz, Kahramankazan İlçe Milli Eğitim Müdürü Kemal Yıldırım, ilçe protokolü, okul müdürleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

 

 

 

KUT’ÜL AMARE ZAFERİ ÖĞRENCİLER TARAFINDAN CANLANDIRILDI

 

 

Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı yıllarında Çanakkale Zaferi’nin ardından kazandığı büyük savaşlardan bir tanesi olan Kut’ül Amare Zaferi, 109. yıl dönümünde Şahin Ortaokulu öğrencilerinin düzenlediği programla kutlandı. Program saygı duruşu, İstiklal Marşı okunması ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Açılış konuşmaları ile devam eden kutlama programında Şahin Ortaokulu öğrencileri “Bir Destandır Kut’ül Amare” isimli oratoryo gösterisi sergiledi. Halil Kut Paşa’nın İngiliz askerlerine karşı aldığı zaferi tarih dersi konseptinde izleyicilere anlatan öğrenciler, döneme ait unutulmaz olayları sahnede sergiledikleri performansla canlandırdılar. Seyircilerin zaman zaman duygusal anlar yaşadığı oratoryo gösterisine öğrencilerden oluşan müzik korosu da eşlik etti. Eledim Eledim Höllük Eledim, Plevne Marşı eserlerini ve Salâvat-ı Şerifler okuyan müzik korosu, oratoryo gösterisindeki duygu dolu sahneleri seyirciye yansıtmayı başardı.

 

 

 

Alkışlarla birlikte sona eren oratoryo gösterisi sonrasında protokol üyeleri, öğrencilerin hazırladığı resim sergisini gezdi. Kut’ül Amare Zaferi ve tüm aziz şehitlerin adına dağıtılan ikramların ardından program sona erdi.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun Oyun Yazma Programı’na başvurular başlıyor

Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun yerli tiyatro repertuvarına yeni eserler kazandırmak amacıyla düzenlediği NKT Oyun Yazma Programı’nın 2025 dönemi için başvurular 30 Nisan’da başlıyor.

Nilüfer Kent Tiyatrosu (NKT), Türk tiyatrosuna yeni yazarlar ve nitelikli eserler kazandırmak amacıyla 2022 yılında başlattığı NKT Oyun Yazma Programı’nın yeni dönemini duyurdu. Tiyatro yazarlığını desteklemek ve çağdaş fikirlerin sahneye taşınmasını sağlamak amacıyla düzenlenen programa başvurular 30 Nisan’da başlayacak ve 6 Haziran tarihine kadar devam edecek.

Programa kabul edilecek adaylar; Doç. Dr. Oğuz Arıcı, Dr. Öğr. Üyesi Pınar Arık, Cengiz Bozkurt, Y. Emir Çiçek ve Kazım Güçlü’den oluşan Oyun Yazma Programı Seçici Kurulu tarafından belirlenecek. Ön seçki sonuçları 25 Ağustos tarihinde açıklanacak.

Programa seçilen yazarlar, 1 Eylül 2025 – 27 Şubat 2026 tarihleri arasında gerçekleştirilecek atölye sürecine katılacaklar.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Dünyanın Bütün İsimleri” son kez izleyici ile buluştu

Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun sevilen oyunlarından “Dünyanın Bütün İsimleri” üç sezonu arkasında bırakarak, Nâzım Hikmet Kültürevi’nde son kez sahnelendi.

Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu’nun üç sezondur sergilediği “Dünyanın Bütün İsimleri” oyunu üç sezonluk başarılı bir yolculuğun ardından son kez seyirci ile buluştu.
Prömiyerini 2023 yılının Şubat ayında yapan oyun, sahnelendiği süre boyunca hem güçlü oyuculukları hem de etkileyici sahne tasarımıyla adından söz ettirdi. David Harrower tarafından yazılan Erdem Avşar tarafından çevirisi yapılan oyunda, bir çiftliğe sıkışıp kalmış genç bir kadının hikâyesi izleyiciyle buluştu. “Dünyanın Bütün İsimleri”, Nâzım Hikmet Kültürevi’nde 3 sezon boyunca 37 temsille, 7 bin 40 kişi tarafından izlendi.
Batuhan Pamukçu tarafından yönetilen oyunda; Ayşe Gülerman Kum, Gökhan Kum ve Oğuz Han Ayaz sahnedeki performanslarıyla izleyicilerden tam not alırken, final gösteriminde de ayakta alkışlandılar.           

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı