Buyaz Şiir Onur Ödülü Bilsen Başaran’a verildi

Buyaz Şiir Onur Ödülü Bilsen Başaran’a verildi
 

Nilüfer Belediyesi’nin, Bursa Yazın ve Sanat Derneği iş birliğiyle düzenlediği Dünya Şiir Günü etkinliğinde, onur ödülü Bilsen Başaran’a verildi.

Nilüfer Belediyesi’nin Bursa Yazın ve Sanat (BUYAZ)  iş birliği ile Dünya Şiir Günü etkinliği Nazım Hikmet Kültürevi’nde düzenlendi. Etkinliğin açılışında konuşan BUYAZ Derneği Başkan Yardımcısı Fehmi Enginalp, şiirin dünyayı değiştirmede daha barışçıl ve insani bir sistemin yaratılmasında önemli bir araç olduğunu vurguladı. Enginalp, Bilsen Başaran’ın da yıllardır bozuk düzene karşı ses yükselten kişilerden biri olduğunu vurguladı.

Etkinlikte şair Elif Burcu Özkan, bu yıl Yaşar Miraç’ın kaleme aldığı 2025 Dünya Şiir Günü Bildirisini okudu.

Ardından Dünya Şiir Günü kapsamında düzenlenen moderatörlüğünü Gülsüm Işıldar’ın yaptığı söyleşide toplumcu gerçekçi şiirler yazan Bilsen Başaran, hikâyesini ve şiire bakış açısını anlattı. Öğretmenlik yaptığını dile getiren Başaran, 54 yıldır edebiyatın, sanatın ve şiirin içinde olduğunu söyledi.

Yazarların en güçlü silahının söz olduğunu vurgulayan Başaran, “Söze yaslandığım için vicdanımın rahat olduğuna inanıyorum. “Söz uçar yazı kalır” denir. Toplumsal belleği uyanık tutmak için mutlaka söze sığınmak zorundayız. Şiirin de mayası sözdür. Ben söze, şiire tutunuyorum. Vicdanımın çığlığı olduğuna inanıyorum” dedi.

Nilüfer Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Akbaş Önsoy da BUYAZ Onur Ödülü’ne layık görülen şair Bilsen Başaran’ı tebrik etti. Önsoy, Nilüfer Belediyesi olarak edebiyatın kent kültürüne sağlayacağı katkının bilincinde olduklarını belirterek, “Edebiyat, hayattan ve insandan söz etmek demektir. Nerede edebiyat varsa orada umut vardır” diye konuştu.

Söyleşinin ardından Önsoy, Gülsüm Işıldar ve Bilsen Başaran’a hediyelerini takdim etti. Bilsen Başaran ise onur ödülünü BUYAZ Başkanı Bülent Elitok’un elinden aldı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Zeyrek, İtfaiye Personeli ile Sahurda Buluştu

 Başkan Zeyrek, İtfaiye Personeli ile Sahurda Buluştu

Zeyrek, “Büyükşehir Belediyesi’nin her çalışanı bizler için çok değerli”

 

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, sahurunu itfaiyecilerle birlikte yaptı. Başkan Zeyrek, “Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin her çalışanı bizler için çok değerli. Biz yanmaz kıyafetiyle, aynı sofrayı paylaşarak, maaşlarda yaptığımız zamlar ile sizlerin yanınızda olduğumuzu, bir aile olduğumuzu göstermek istiyoruz. İnşallah birliğimiz, beraberliğimiz görev sürecim sonunda da böyle ağız tadıyla devam edecek” dedi.

 

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Ramazan ayındaki iftar ve sahur programlarına devam ediyor. Her gün kentin farklı bir noktasında iftarda vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Ferdi Zeyrek, sahurda da gerek çalışanlar gerekse sivil toplum kuruluşlarıyla buluşmaya devam ediyor. Zeyrek, son olarak Manisa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nda sahur programına katılarak itfaiyecilerle bir araya geldi.  Başkan Zeyrek, Genel Sekreter Burak Deste, Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Murat Pınar, İtfaiye Dairesi Başkanı Gürhan İnal, Basın Yayın ve Halka İlişkiler Dairesi Başkanı Güney Temiz, itfaiye personeli ile birlikte sahur yaptı.

 

“Saçınızın teli zarar görsün istemeyiz”

Başkan Zeyrek, itfaiye personeline yeni alınan ve yüksek düzeyde koruma özelliği sağlayan kıyafetleri inceleyerek, “Olması gereken, eksikliği olan bir şeydi. İnşallah yangınlardan sizi korur. Saçınızın teli zarar görsün istemeyiz. Bu kıyafetler ile de bunu sağlamış olacağız. Emeğiniz çok büyük, biz de elimizden geldiği kadar teçhizatlarınızın en iyi olmasını sağlayarak sizin yanınızda olduğumuzu göstermek istiyoruz. Baktığımız zaman İstanbul ve Ankara itfaiyeleri kullanıyor. Verdiğiniz emeklerin yanında bunların hiç önemi yok. Gece gündüz demeden canınızı hiçe sayarak müdahale ediyorsunuz. İtfaiye birimimize her yerde hep aynı şeyi söylüyorum. Emeklerinize sağlık, yaptığınız iş çok kutsal, iyi ki varsınız” dedi.

 

“Sizlerle birlikte aynı ekmeği, yemeği paylaşmak bizler için çok önemli”

Ferdi Zeyrek, “Sizlerle birlikte aynı sofrada olmak, aynı ekmeği, yemeği paylaşmak bizler için çok önemli. Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık 7 bin çalışanı var, bunlar bir ailedir. Ben hep bu gözle bakıyorum, görev sürecimde de bu gözle bakacağım. Tabii ki derdimiz olacak, derdimizle dertleneceğiz, sevincimizde birlikte eğleneceğiz. Bugün de sizlerle aynı sofrayı paylaşmak benim için çok önemliydi” diye konuştu.

 

“Bir Aileyiz” Vurgusu

İtfaiyecilik mesleğinin zorlu çalışma koşullarına değinen Başkan Zeyrek, “İtfaiye olarak çok zor zamanlar yaşadınız, geçtiğimiz yaz birlikte gördük. 3-4 gün boyunca evinize gitmeden, uyumadan, o yangınların içinde sizler mücadele ettiniz. Bizler sizlerin yanında olduk, ama yangının içinde ilk müdahalede sizler vardınız. Az önce giydiğiniz kıyafetler bu yüzden bizler için çok önemliydi. Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin her çalışanı, bizler için çok değerli. Bu değer karşılığında da biz kıyafetiyle, aynı sofrayı paylaşarak, maaşlarda yaptığımız zamlar ile sizlerin yanınızda olduğumuzu, bir aile olduğumuzu göstermek istiyoruz. İnşallah birliğimiz beraberliğimiz görev sürecim sonunda da böyle ağız tadıyla devam edecek” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlk iftar kardeş şehir Asenovgrad’da

Büyükşehir, “Balkanlarda İftar Buluşması” etkinliği kapsamında bu yılki ilk iftar programını Bulgaristan Filibe’deki kardeş şehir Asenovgrad’da gerçekleştirdi

 

Büyükşehir’in iftar sofrası bu kez Balkanlarda kuruldu;

İlk iftar kardeş şehir Asenovgrad’da

 

Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel olarak organize ettiği “Balkanlarda İftar Buluşması” etkinliği Türklerin yoğun olarak yaşadığı Bulgaristan Filibe’deki kardeş şehir Asenovgrad’da yapıldı. Asenovgrad Yeni Camii’nde gerçekleştirilen iftara soydaşlar büyük ilgi gösterdi.

 

İLK İFTAR BULGARİSTAN FİLİBE’DE

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel olarak düzenlediği “Balkanlarda İftar Buluşması” etkinliğinin dördüncüsü Bulgaristan Cumhuriyeti Müslümanlar Diyaneti Yüksek İslam Şurası işbirliğiyle Bulgaristan’dan başladı. Balkanlardaki ilk iftar programı Türk soydaşların yoğun olarak yaşadığı Filibe’ye bağlı kardeş şehir Asenovgrad’da yapıldı. Asenovgrad Yeni Camii’nde gerçekleştirilen iftara Filibe Başkonsolosu Korhan Küngerü, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yazı İşleri ve Kararlar Dairesi Başkanı Bayram Çolakoğlu, Sivil Toplum Kuruluşları ile İlişkiler Dairesi Başkanı Sabahattin Yamak, Balkan Türkleri Kültür Dayanışma Derneği yöneticileri ve Filibe’de yaşayan soydaş vatandaşlar katıldı.

 

YEMEKLER ANTİKKAPI’DAN

İftar yemekleri Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Antikkapı’ya bağlı Mobil Afet Tırlarında pişirildi. İftar öncesi Filibe Başkonsolosu Korhan Küngerü Mobil Afet Tırlarını gezdi ve Tırlar hakkında Küngerü’ye bilgi verildi. Ardından iftar programına geçildi. Asenovgrad Yeni Camii’nde gerçekleştirilen iftar öncesi kısa bir konuşma yapan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yazı İşleri ve Kararlar Dairesi Başkanı Bayram Çolakoğlu, “Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımız Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ı vekâleten buradayız. Soydaşlarımızla birlikte bu bölgede 4. iftarımızı gerçekleştiriyoruz. Sizlerle beraber olmaktan mutluyuz. Herkese şimdiden hayırlı bayramlar diliyorum” ifadesini kullandı.

 

“HER PAYLAŞTIĞIMIZ SOFRA BEREKETLİYDİ”

Filibe Başkonsolosu Korhan Küngerü ise, “Kocaeli Büyükşehir Belediyesi 4 yıldır şehrimizde iftar yemeği veriyor. Bu sofrayı sizlerle paylaşmaktan dolayı çok mutluyuz. Her paylaştığımız sofra bereketliydi. Vesile olanlara ve buraya gelen değerli yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Tahir Başkanımızı bir sonraki iftarımıza bekliyoruz” açıklamasında bulundu.

 

İFTAR VE TERAVİH

Konuşmaların ardından okunan ezanla birlikte oruçlar açıldı. Camide yapılan iftarın ardından akşam namazı ve sonrasında teravih namazı kılındı. İftara katılan soydaşlar, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a teşekkür etti.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Selçuklu’da Teravih Buluşmaları Sürüyor

Selçuklu’da Teravih Buluşmaları Sürüyor

 

·Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı “Teravih Buluşmaları” kapsamında İhsaniye Mahallesi Palalı Camii’nde vatandaşlarla buluştu.       

Selçuklu’da Ramazan-ı Şerif’in manevi coşkusu “Teravih Buluşmaları” ile yaşanıyor. Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı Ramazan ayı boyunca farklı mahallelerde gerçekleşen Teravih Buluşmaları ile vatandaşlarla bir araya gelmeye devam ediyor. Başkan Pekyatırmacı İhsaniye Mahallesi’nde bulunan Palalı Camii’nde kılınan teravih namazı sonrası vatandaşlarla görüştü.

AK Parti Selçuklu İlçe Başkanı Arif Bağcı’nın da eşlik ettiği Teravih Buluşması’nda vatandaşların Ramazan Ayını tebrik eden Başkan Ahmet Pekyatırmacı onlardan gelen istek ve önerileri dinledi. Pekyatırmacı namaz için camiye gelen çocuklarla da yakından ilgilendi.   

Başkan Pekyatırmacı, “Birlik ve beraberlik içerisinde Kadir Gecesi’ne ve Ramazan Bayramı’na kavuşmayı temenni ediyorum”

Ramazan’ın birlik, beraberlik ve kardeşlik ayı olduğunu ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı ,“Allah’ın biz müminlere bir ihsanı olan Ramazan gece ve gündüzü ile ayrı bir değer taşıyor.  Dua ve istiğfarlar, iyilik ve güzellik ayı Ramazan’ın bereketini tüm şehir olarak yaşıyoruz. Bu ayda sabrın, kardeşliğin, paylaşmanın en güzel örneklerini yaşıyoruz. İnşallah bu ayın manevi iklimi ile Kadir Gecesi’ne ve Ramazan Bayramına kavuşmayı temenni ediyorum” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir’den dut fidanı desteği

Büyükşehir’den dut fidanı desteği

 

Büyükşehir Belediyesi, Alanya Uğurlu ve Bıçakçı Mahallesi’ndeki 7 üreticiye dut fidanı desteğinde bulundu.

 

Alanya’da ipek böcekçiliğini yeniden canlandırmak için Antalya Büyükşehir Belediyesi çalışmalarını sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi, Sapadere Mahallesi’nde açılan İpek evinde hem ipek böcekçiliğini canlandırmak hem de bölgedeki üreticileri bilgilendirme eğitim çalışmaları yürütüyor. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Bitkisel Üretim ve Eğitim Şube Müdürlüğü, dut ağacının kolay yetiştiği ve ipek böcekçiliği yapabilme potansiyeli olan mahalleleri tespit ederek dut fidanı hibesine başladı. Projenin ilk etabında Dim Vadisi’nde bulunan Uğurlu ve Bıçakçı Mahallelerindeki üreticilere fidan dağıtımı yapıldı. Büyükşehir ekipleri toplam 7 üreticiye verilmek üzere Uğurlu Mahallesi Muhtarı Ahmet Sarı ve Bıçakçı Mahallesi Muhtarı Murat Çay’a 125 adet dut fidanı verdi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir, Ramazan’ın Bereketini Köprübaşı’nda Paylaştı

Büyükşehir, Ramazan’ın Bereketini Köprübaşı’nda Paylaştı 

Manisa Büyükşehir Belediyesi, Ramazan ayının manevi atmosferini ve dayanışma ruhunu kentin dört bir yanında yaşatmaya devam ediyor. Köprübaşı İlçesi’nde düzenlenen iftar programına vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.

 

Köprübaşı’ndaki iftar programına Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Burak Deste, Köprübaşı Belediye Başkanı Fatih Taşlı, Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürü Talat Postacı, CHP İlçe Başkanı Gülay Sönmez, muhtarlar, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Genel Sekreter Burak Deste, Ramazan ayının huzur, bereket ve dayanışma ayı olduğunu vurgulayarak, “Bu mübarek ay, insanoğlunun paylaşmanın ve yardımlaşmanın önemini en derinden hissettiği bir zaman dilimidir. Eminim ki sizler de benim gibi o eski Ramazanları özlüyorsunuz. O günlerde birlik ve beraberlik içinde sofralarımızı ve gönüllerimizi paylaşırdık. Bugün de aynı ruhu yaşatmayı temenni ediyorum” dedi.

 

“Bu günleri dayanışma ve inancımızla aşacağız”
Köprübaşı Belediye Başkanı Fatih Taşlı da, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e ve organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür etti. Taşlı, “Son günlerde yaşadığımız olaylar hepimizi derinden etkilemiştir. Ancak bizler, bu günleri dayanışma ve inancımızla aşacağız. Hep birlikte, daha demokratik ve adil bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

 

Program kapsamında çocuklar için düzenlenen etkinlikler de büyük ilgi gördü. Hacivat-Karagöz gösterisi minik misafirlere keyifli anlar yaşattı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hutbe-i Şamiye ve İslam Dünyasının Meseleleri ele alındı!

Hutbe-i Şamiye ve İslam Dünyasının Meseleleri ele alındı!

Said Nursi vefatının 65. yıldönümünde anıldı

Prof. Dr. Nevzat Tarhan:

“Bediüzzaman, İmam-ı Gazali, İmam-ı Rabbani, Abdülkadir Geylani ve Mevlana gibi o çağın önemli şahsiyetlerinin yaptığı gibi bir şeyler yapmaya çalışmış ve bunu başarmıştır.”

Bediüzzaman Said Nursi’nin Vefatının 65. Yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma programı çerçevesinde ‘Hutbe-i Şamiye ve İslam Dünyasının Meseleleri’ Paneli gerçekleştirildi. 

Üsküdar Üniversitesi ev sahipliğinde 12’incisi gerçekleştirilen programda konuşan Prof. Dr. Nevzat, şu anda kötü ahlakın çirkin neticelerinin oldukça aşikar hale geldiğini söyleyerek, “Boşanmalar artıyor, şiddet olayları çoğalıyor, hırsızlık ve suç oranları yükseliyor. Bunun yanı sıra bağımlılık oranları ve intihar vakaları da artış gösteriyor. Tüm bunlar, ciddi bir küresel bunalım ve bir arayış içinde olunduğunu açıkça ortaya koyuyor.” dedi. 

Suriye Alimler Birliği Derneği Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Hüseyin Abdulhadi: “Bediüzzaman’a göre dünya, günümüzde bir köy haline gelmiş ve bu köyün ortak bir rehbere ihtiyacı vardır. İşte bu rehber, Kur’an-ı Kerim’dir.” 

Şekercihan Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ruhi Yavuz: “Son bir buçuk yıldır Gazze’de yaşanan insanlık dramını her gün büyük bir üzüntüyle izlemekteyiz.” 

Medeniyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Âdem Ölmez: “Bediüzzaman Hazretleri, bizlere cihanşümul bir fikir atlası miras bırakmıştır.”

Süleyman Demirel Üniversitesi’nden Prof. Dr. İshak Özgel: “Mesele yalnızca ümitsizlik değildir; asıl tehlike, Allah’ın rahmetinden ümit kesmektir.” 

Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Yıldız: “Bediüzzaman her bireyin, her Müslümanın, daha iyi bir geleceğin bir parçası olabileceğini savunuyor.” 

Üsküdar Üniversitesi ev sahipliğinde Risale-i Nur Araştırma Platformu, Nur Vakfı, Çağın Vicdanı Kulübü ve Şekercihan Derneği tarafından Bediüzzaman Said Nursi’nin Vefatının 65. Yıldönümü münasebetiyle anma programı düzenlendi. ‘Hutbe-i Şamiye ve İslam Dünyasının Meseleleri’ ana temalı panel Merkez Yerleşke Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Hutbe-i Şamiye 1911 tarihinde, Bediüzzaman Said Nursi’nin 35 yaşında iken Şam’da, Şam ulemasının ısrarı üzerine Câmi-i Emevî‘de irad ettiği bir hutbe. 

Anma programı, Hafız İbrahim Yağız’ın Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve Hutbe-i Şamiye ile ilgili sinevizyon gösterimi ile başladı.

Anma programında Şekercihan Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ruhi Yavuz, Suriye Alimler Birliği Derneği Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Hüseyin Abdulhadi ve Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan açılış konuşmasını gerçekleştirdi.  

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bediüzzaman, o dönem ulema statükosunu kırmak istiyordu”

Açılış konuşmaları kapsamında kürsüye gelen Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, daha çok kitleye ulaşmak ve insanların zihinlerindeki ön yargıları yıkmak gibi bir hedefle yola çıktıklarını belirterek, “Çünkü Bediüzzaman, İmam-ı Gazali, İmam-ı Rabbani, Abdülkadir Geylani ve Mevlana gibi o çağın önemli şahsiyetlerinin yaptığı gibi bir şeyler yapmaya çalışmış ve bunu başarmıştır. Bediüzzaman, o dönem ulema statükosunu kırmak istiyordu.” dedi.

Kur’an-ı Kerim’e akıl yürütme yöntemleriyle yaklaşmayı o dönemde özellikle vurguladığını söyleyen Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti: 

Bediüzzaman’dan 3 manifesto!

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bediüzzaman devrim yapmıyor, inşa yapıyor”

“Bediüzzaman devrim yapmıyor, inşa yapıyor. Var olanı ıslah etmeye çalışıyor. Ulemayla ilgili manifestoya yayınlamış. ‘500 senedir uyuduğunuz yeter’ diyor. 500 sene aşağı yukarı 1500’lerin ortalarına geliyor. Bununla yüzleşmemiz gerekiyor. Kanuni Sultan Süleyman birçok fetihler yapmış, büyük bir sultan fakat Şeyhülislam’ı Divan’a alıyor. Şeyhülislam’ı memur haline getiriyor ve kuvvetler ayrılığı ilkesini bozuyor. Yavuz Sultan Selim’in beraberinde getirdiği ulema da bu konuda ciddi şekilde referans olmaya başlıyor. Böylece ‘Sen vatandaşa hesap vermeyeceksin, sadece Allah’a hesap verirsin’ anlayışı yaygınlaşarak hesap verebilirliği ortadan kaldırıyor. Halbuki bir insanı koruyan iyi niyeti değildir, hesap verebilirliğidir. Bir yöneticiyi koruyan iyi niyeti değil, hesap verebilirliğidir. İşte bu sistem kalkıyor o dönemde.”

“Osmanlı’nın yıkılışındaki en büyük sebeplerden biri yargı sisteminin çürümesidir”

Osmanlı’nın son dönemindeki yargı sisteminin, o zamanki kazaskerlik sisteminin en önemli özelliğinin, soruşturmanın tamamen açık, yargının ise gizli olması olduğunu söyleyen Tarhan, “Şimdi düşünün, yargılamayı yapıyorsun ama gizli yapıyorsun. Bu kadılar adilken sorun olmamış ama kadılar adaletten uzaklaşıp gücün etkisi altına girdikleri zaman adalet bozulmuş. Osmanlı’nın yıkılışındaki en büyük sebeplerden birisi, kazaskerlik sisteminin çürümesi, yani hukuk sisteminin (şimdiki tabirle) çürümesidir.” şeklinde konuştu. 

“Münazarat ise, Anadolu’daki doğudaki feodal sisteme karşı bir manifestodur”

“O dönemde ulemaya Muhakemat gibi bir manifesto yazılması, ulemanın aklı terk ettiğini, sadece nakli ilimlere indirgediğini gösteren bir protest manifestosuydu. Diğer bir manifesto olan Münazarat ise, Anadolu’daki doğudaki feodal sisteme karşı bir manifestodur.” diyen Tarhan, “Münazaratı okuduğunuzda göreceksiniz ki ana fikri, istibdatın yanlışlığı, ağalık sisteminin yanlışlığı, sosyal yapının yanlışlığı ile ilgilidir. Yani ‘Ağaya itaat et rahat et’, ‘Şeyhe itaat et rahat et’ anlayışını terk ettirmeye çalışmış. Bunun reçetesi var Münazarat’ta. Eğer bir zihinsel dönüşüm olmazsa, sosyal dönüşüm olmaz. Sosyal dönüşüm olmazsa ekonomik, siyasal dönüşüm olmaz. Bütüncül bir dönüşümün olması için muhakkak zihinsel dönüşüm gerekiyor.”

Üçüncü manifestonun ise Hutbe-i Şami olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Bu, İslam dünyasının geri kalmasına karşı bir manifesto.” dedi.

“Günümüzde en önemli güvenlik sorunu aile krizidir

Şu anda kötü ahlakın çirkin neticelerinin oldukça aşikâr hale geldiğini söyleyen Tarhan, “Gözlemlediğimiz gibi boşanmalar artıyor, şiddet olayları çoğalıyor, hırsızlık ve suç oranları yükseliyor. Bunun yanı sıra bağımlılık oranları ve intihar vakaları da artış gösteriyor. Tüm bunlar, ciddi bir küresel bunalım ve bir arayış içinde olunduğunu açıkça ortaya koyuyor. Türkiye’de evlilik dışı doğum oranı şu anda %2,6 seviyesinde. Ancak Kuzey Avrupa ülkelerinde bu oran %50’nin üzerinde. İrlanda’da %69, yani her 100 doğumdan 69’u evlilik dışı gerçekleşiyor. İsveç ve Norveç’te bu oran %56-59, Fransa’da %59, Almanya’da ise %40-46 arasında değişiyor. Bu istatistikler, eğer biz gerekli tedbirleri almazsak, 20-30 yıl içinde benzer bir tabloyla karşılaşabileceğimizi gösteriyor. Günümüzde en önemli güvenlik sorunu aile krizidir. Aile yapısındaki bozulma, kötü ahlakın yayılmasına zemin hazırlamakta ve bunun çirkin sonuçları giderek daha görünür hale gelmektedir. Bu nedenle, kötü ahlakın yol açtığı olumsuzluklara karşı iyi ahlakı yaygınlaştırmaya yönelik çalışmalar yapmak büyük bir zorunluluktur.” diye konuştu.

Prof. Dr. Hüseyin Abdulhadi: “Dünya, günümüzde bir köy haline gelmiş ve bu köyün ortak bir rehbere ihtiyacı vardır”

Suriye Alimler Birliği Derneği Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Hüseyin Abdulhadi, “Ben Suriye’de doğdum, Suriye’de büyüdüm ve lise eğitimimi de orada tamamladım. Ancak zalim rejimin baskıları nedeniyle Suriye’yi terk etmek zorunda kaldım ve o günden bugüne tam 45 yıldır ülkeme geri dönememekteyim. Bediüzzaman Hazretleri’nden bahsetmek aslında İslam’dan ve İslam dünyasının genel durumundan söz etmek anlamına gelir. Onun fikirleri, İslam dünyasının içinde bulunduğu hali ve sıkıntıları doğru bir şekilde tahlil etmeye yardımcı olmaktadır.” dedi.

Prof. Dr. Hüseyin Abdulhadi, Bediüzzaman’ın Osmanlı’nın son dönemlerini görerek Şam’a gittiğini ve Emevi Camii’nde verdiği Cuma hutbesinde Müslümanları, özellikle de Arap dünyasını hilafetin merkezini korumaya davet ettiğini kaydederek, “İslam’a açılan savaş çok büyük ve sert olmuştur. Bu saldırılara karşı Bediüzzaman Hazretleri, geniş kapsamlı bir metot geliştirerek mukabele etmeye başlamıştır. O, bu metodunu doğrudan Kur’an-ı Kerim’e dayandırmıştır. Bunun nedeni, Kur’an’ın beşeri bir kaynak olmaması, sabit ve yüce bir rehber olmasıdır. Bediüzzaman’a göre dünya, günümüzde bir köy haline gelmiş ve bu köyün ortak bir rehbere ihtiyacı vardır. İşte bu rehber, Kur’an-ı Kerim’dir.” ifadesinde bulundu.

İslam dünyasının karşı karşıya olduğu temel meseleler

Bediüzzaman’ın Hutbe-i Şamiye’de İslam dünyasının karşı karşıya olduğu temel meselelere dikkat çekerek Kur’an-ı Kerim’in eczanesinden çözümler sunduğunu anlatan Prof. Dr. Hüseyin Abdulhadi, “İslam dünyasının geri kalma nedenlerini sıralamıştır. Bu hastalıkların en başında ümitsizlik gelmektedir. O, Allah’ın rahmetine, kudretine ve kuvvetine güvenmemiz gerektiğini vurgulamıştır. Burada özellikle şunu belirtmek istiyorum: Suriye’de uzun yıllardır süregelen zalim rejimin çökmesi bizim çabalarımızla değil, tamamen Allah’ın kudretiyle gerçekleşen bir durumdur.” diye konuştu.

 Ardından Batı medeniyetinin artık çöküş sürecine girdiğini dile getiren Prof. Dr. Hüseyin Abdulhadi, “Günümüzde herkesin ittifak ettiği bir gerçek vardır: İslam medeniyeti yükseliştedir ve yakın zamanda tüm insanlığa rehber olacaktır. Dünya üzerinde sabit kalan hiçbir beşeri ideoloji yoktur; hepsi değişim içerisindedir. Ancak Kur’an-ı Kerim bundan müstesnadır. Çünkü o, ilahi bir kaynaktan inmiştir ve ebedidir. İslam’a savaş açanlar hiçbir zaman başarılı olamayacaktır. Çünkü İslam, insanın fıtratıyla uyumludur ve Allah’ın kanunları değişmez. İşte bu yüzden, beşeri felsefeler ve sistemler birer birer çökerken, İslam daima insanlığa rehber olmaya devam edecektir.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Ruhi Yavuz: “Gazze’de yaşanan insanlık dramını her gün büyük bir üzüntüyle izlemekteyiz”

Şekercihan Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ruhi Yavuz, “Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin ifadesiyle “helaket ve felaket asrında” yaşanan maddi ve manevi çalkantıların, özellikle de manevi buhranların dehşetini hep birlikte derinden hissediyoruz. Dünyada sosyal kırılmalar ve değişimler öylesine hızlı yaşanıyor ki, bu gürültüye yetişmek dahi mümkün değil. Modern çağın vahşet ve zulmü, tıpkı geçmişin engizisyon metotları gibi, yıllardır pek çok bölgede sergilenmektedir. Özellikle son bir buçuk yıldır Gazze’de yaşanan insanlık dramını her gün büyük bir üzüntüyle izlemekteyiz. Aynı şekilde, birçok İslam ülkesinde de benzer zulümler tüm dehşetiyle sürmektedir. Ancak en acı olan, İslam dünyasının bu zulümler karşısında sessiz ve seyirci kalmasıdır. Bu durum, hepimizin yüreğinde derin yaralar açmaktadır.” dedi. 

Yaklaşık üç buçuk ay önce, 7 Aralık 2024’te Suriye’deki rejimin zulmünün sona erdiğini ifade eden Prof. Dr. Ruhi Yavuz, “Bu gelişme, ister istemez dünya kamuoyunun dikkatini Suriye’deki inkılaba yöneltti. İnşallah, Suriye’de yeni bir dönem başlamıştır.” dedi. 

‘Hutbe-i Şamiye ve İslam Dünyasının Meseleleri’ paneli yapıldı

Açılış konuşmalarının ardından ‘Hutbe-i Şamiye ve İslam Dünyasının Meseleleri’ konulu panele geçildi. Panelin moderatörlüğünü gerçekleştiren Medeniyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Âdem Ölmez, “Hutbe-i Şamiye’nin Yer ve Zaman Çerçevesinde Değerlendirilmesi” başlıklı bir sunum da yaparken, Süleyman Demirel Üniversitesi’nden Prof. Dr. İshak Özgel “Hutbe-i Şamiye’deki Temel Konuların Kur’an Referansları” konusunu ele aldı. Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Yıldız ise “Ümmete Hitabe: İmanla Ahlakı Yeniden Buluşturmak” başlıklı bir konuşma yaptı.

“Bediüzzaman Hazretleri, bizlere cihanşümul bir fikir atlası miras bırakmıştır”

Prof. Dr. Âdem Ölmez, “Bediüzzaman Hazretleri, malum olduğu üzere, bundan 65 yıl önce, ayın 22’sini 23’üne bağlayan gece rahmet-i Rahmân’a kavuştu. Ancak, arkasında bugün dünya çapında geniş bir etki alanına sahip, temel düşünce konularını haftanın belli günlerinde müzakere eden ve insanlığın temel meseleleri üzerine fikirler tartışan büyük bir kitle bıraktı. Bediüzzaman Hazretleri, bizlere cihanşümul bir fikir atlası miras bırakmıştır.” dedi.

“Mesele yalnızca ümitsizlik değildir”

Prof. Dr. İshak Özgel, “114 yıl önce, büyük bir topluluğun önünde Cuma hutbesi verirken, Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri sözlerine şöyle başlamıştı: ‘Bütün mahlûkatın hâl dilleriyle yaptığı hamdler, tesbihler, tahiyyatlar, mübarekâtlar ve tayyibâtlar, yaratıcı olan Allah Teâlâ’nın üzerine olsun ki O, bize şöyle buyurmuştur: ‘Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyiniz.’ Ve yine salât ve selâm, o yüce Nebi’nin üzerine olsun ki, O da bize şöyle demiştir: ‘Ben, güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.’ Bir hutbede seçilen âyetler ve hadisler son derece önemlidir. Bu, Bediüzzaman’ın Kur’an’ın özünü, değişim ve dönüşümdeki ruhunu derinlemesine kavradığını gösteriyor. O, meseleyi tam da en kritik, en odak noktasından ele almıştır. Biz buna sadece ümitsizlik diyoruz, fakat aslında bu, eksik bir tanımlamadır. Çünkü mesele yalnızca ümitsizlik değildir; asıl tehlike, Allah’ın rahmetinden ümit kesmektir.” diye konuştu.

“Bediüzzaman her bireyin, her Müslümanın, daha iyi bir geleceğin bir parçası olabileceğini savunuyor.” 

Prof. Dr. Ahmet Yıldız, “Bediüzzaman Said Nursî, iyilik ve kötülüğün bireysel olmaktan çıkıp kolektifleştiğini vurguladı. ‘Eğer siz iyi bir şey yaparsanız, aslında bizim için de iyi olanı göstermiş olursunuz.’ diyerek, toplumsal dönüşümün bireylerin gayretleriyle mümkün olacağını belirtti. Bugün de benzer sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. İshak Hoca’nın da ifade ettiği gibi: ‘Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin.’ Çünkü asıl soru şudur: Dünya neden bazı toplumlar için terakki (ilerleme) dünyası olurken, bizim için tedenni (gerileme) dünyası olsun? Günümüz dünyasında birçok kişi giderek kötüleşen bir geleceğin kaçınılmaz olduğunu düşünüyor. Daha iyi bir dünyaya ulaşmak ancak harikulade kişilerin tarihe müdahale etmesiyle mümkün olabilir gibi bir inanç var. Örneğin, Müslümanlar Mehdi’yi, Hristiyanlar ve Yahudiler ise Mesih’i bekliyor. Günümüzdeki birçok tartışmanın temelinde de bu beklenti yatıyor. Bediüzzaman her bireyin, her Müslümanın, daha iyi bir geleceğin bir parçası olabileceğini savunuyor.” dedi.

Katılımcılar iftar yemeğinde buluştu…

Üsküdar Üniversitesi YouTube kanalından canlı yayınlanan program, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

Bediüzzaman Said Nursi’nin Vefatının 65. Yıldönümü kapsamında gerçekleştirilen program kapsamında katılımcılar iftar yemeğinde bir araya geldi. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Daha yeşil Antalya için en güzel tasarım ve uygulamalar yarışacak

Daha yeşil Antalya için en güzel tasarım ve uygulamalar yarışacak

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek olan “Daha Yeşil Antalya İçin En Güzel Tasarım ve Uygulama Yarışması” için başvurular 24 Mart Pazartesi günü başlıyor. Bu yıl 4 farklı ana kategoriden oluşan 12 alt kategoride düzenlenecek yarışmada son başvuru tarihi 9 Mayıs Cuma günü olacak.  
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından, çevre bilincini, ve çevre sevgisini arttırmak, yaşanılan çevrenin görsel niteliğini desteklemek amacıyla düzenlenen “Daha Yeşil Antalya İçin En Güzel Tasarım ve Uygulama Yarışması” için geri sayım başladı. Yarışma ile halkın çevre düzenleme ve kent peyzajına yönelik ilgisini teşvik etmek, yenilikçi tasarımları desteklemek ve iklim değişikliğine karşı dikkat çekmek amaçlanıyor. 
YARIŞMAYA YENİ KATEGORİLER EKLENDİ
Bu yıl bir dizi değişikliğe gidilen yarışmaya yeni kategoriler eklendi. Peyzaj uygulamaların değerlendirildiği ve sergilendiği en güzel ilçeler kategorisi; Antalya’da ilçe belediyelerine ait yeşil alan tasarımlarının katılımına açık olacak. Katılımcı Belediyeler kendi ilçe sınırlarında bulunan yerinde uygulaması yapılan alan için projesini gönderebilecek. Uygulamalarda proje özgünlüğü ve bölgeye özel türlerin kullanımı önem taşıyor. 
EN GÜZEL UYGULAMALAR SEÇİLECEK
Akdeniz Üniversitesi, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odası Birliği (Antalya Çiçekçiler Odası), Antalya Kent Konseyi ile Antalya Süs Bitkileri ve Mamülleri İhracatçıları Birliği’nin destekleriyle düzenlenecek yarışmada, En Güzel Yeşil Alan Uygulamaları kategorisi halkın katılımına açık olacak. Bu kategoride de Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı, Döşemealtı ve Aksu ilçeleri içerisinde yer alan en güzel teras, en güzel apartman-site bahçesi, konut bahçesi, iş yeri bahçesi, hobi bahçesi ve en  güzel açık, kapalı balkon için başvurular değerlendirilerek birinci, ikinci ve üçüncülere ödül verilecek.   
ÇİÇEKÇİLER VE ÖĞRENCİLER DE YARIŞACAK
Bu yıl yarışmaya yine ilk kez eklenen En Güzel Çiçekçilik Tasarımları kategorisinde ise; Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı, Döşemealtı ve Aksu ilçelerini kapsayan bölgelerindeki çiçekçiler, aranjman, teraryum ve tag tasarımları katılabilecek. En Güzel Peyzaj ve Kent Donatıları Tasarımları kategorisinde ise Antalya ili sınırlarında öğrenim gören “Mimarlık, Ziraat, Güzel Sanatlar Fakültelerinde” konuyla ilgili eğitim alan öğrenciler “Peyzaj ve Kent Donatı Tasarımlarına” (bitkisel peyzaj, oyun- spor vb. rekreasyon alanı tasarımları ile kent mobilyası ve diğer kent donatılarından bank, piknik masası, kamelya, çöp kutuları, engelliler ve güvenlikle ilgili donatılar, aydınlatma vb.) ilişkin kapsamlı özgün tasarımları ile yarışmaya katılabilecek. 
TOPLAMDA 495 BİN TL ÖDÜL VERİLECEK
Yarışma başvuruları 24 Mart – 9 Mayıs tarihleri arasında Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne elden teslim edilmesi ya da web adresi (tasarimuygulamayarismasi.antalya.bel.tr.) üzerinden online olarak yapılacaktır. Bu yıl 12 farklı alt kategoriden her kategorinin birincilerine 20 bin TL, ikincilerine 15 bin TL ve üçüncülerine 10 bin TL olmak üzere toplam 495 bin TL para ödülü dağıtılacak.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Narlıdere AKM’de Sanat Dolu Nisan

Narlıdere AKM’de Sanat Dolu Nisan

Narlıdere Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi, Nisan ayında sanatseverleri dopdolu bir programla ağırlamaya hazırlanıyor

Narlıdere Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi, her ay olduğu gibi, nisan ayında da pek çok kültür sanat etkinliğine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Nisan ayında sanatseverleri dopdolu bir kültür-sanat programıyla buluşturacak olan Narlıdere AKM, konserler ve özel etkinliklerle sanatın her rengini sanatseverlere hissettirmeye hazırlanıyor. 

Zengin kültürel birikimini evrensel müzikle buluşturan Tara Mamedova ile geleneksel türküleri ve bilinmiş eserleri kendine özgü ezber bozan tarzıyla yorumlayan Ahmet Aslan’ın da yer alacağı nisan konser programında, Cem Erdost ve Hüseyin Korkankorkmaz da en sevilen türküleriyle sanatseverlerle buluşacak.

Narlıdere AKM’nin tiyatro sahnesinde ise Bülent Emrah Parlak ve Elit Andaç Çam’ın sahnelediği, bir cenaze üzerinden boşanan iki çiftin hikâyesini anlatan tek perdelik Leyla ile Mecnun Değil oyunun yanı sıra, Yetersiz Bakiye, Soytarılar Okulu ve Sığınamayanlar sahnelenecek.

Nisan ayı tiyatro takvimi:

            •          4 Nisan – Fosforlu Cevriye

            •          11 Nisan – Yetersiz Bakiye

            •          16 Nisan – Soytarılar Okulu

            •          17 Nisan – Sığınamayanlar

            •          25 Nisan – Leyla ile Mecnun Değil

 

Nisan ayı konser takvimi:

 

            •          13 Nisan – Ahmet Aslan

            •          16 Nisan – Cem Erdost & Hüseyin Korkankorkmaz

            •          18 Nisan – Tara Mamedova

 

Ücretsiz ve ücretli etkinlikleriyle yılın 12 ayı vatandaşlara hizmet veren Narlıdere AKM’de düzenlenen programlarla ilgili detaylı bilgiye, www.narlidere.bel.tr adresinden ve @narlidere_akm Instagram hesabından ulaşılabiliyor.   

AKM’DE KURSLAR DEVAM EDİYOR

Narlıdere Belediyesi AKM’de, İlçe Halk Eğitim Merkezi tarafından verilen yetişkin resim, çocuk resim, satranç, piyano ve Türk Halk Müziği korosu kursları da haftanın 7 günü sürüyor.

Çocukların sanat yolculuğunu desteklemek için kurulan Narlıdere Belediyesi Çocuk Senfoni Orkestrası da, Narlıdere AKM’de kendilerine ayrılan özel salonda yeni dönem öncesi hazırlıklarına devam ediyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İl Seviyesinde Beşeri Kalkınma Endeksi, 2018-2022

İl Seviyesinde Beşeri Kalkınma Endeksi, 2018-2022

  Bir ülkenin iktisadi kalkınma sürecinde, fiziki sermaye kadar beşeri sermaye yeterliliği de ehemmiyet arz etmektedir. Beşeri kalkınma endeksi de, bu minvalde, ülkelerin beşeri sermaye yeterliliklerinin tespit edilebilmesi maksadı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından hesaplanmaktadır. Endeks; yaşam beklentisi, eğitim ve gelir olmak üzere üç alt bileşenden oluşmaktadır.

Beşeri kalkınma endeksi, 0 ile 1 arasında bir değer almakta olup, endeksin 0,8 ve üzerinde olması “çok yüksek beşeri kalkınma” seviyesini, 0,7 ile 0,8 arasında olması “yüksek beşeri kalkınma” seviyesini, 0,55’in altında olması ise ilgili ülkenin “düşük beşeri kalkınma” seviyesinde yer aldığını göstermektedir.

Ülkemize ait beşeri kalkınma endeks değerleri, günümüze kadar UNDP tarafından ülke düzeyinde üretilmekteydi. Ortalama eğitim süresi ve muhtemel eğitim süresi göstergelerinin ilk kez 2023 yılında Kurumumuz tarafından yayımlanması sayesinde, beşeri kalkınma endeksi ülkemiz tarafından üretilebilir hale gelmiştir. Söz konusu endeks milli politikalara da yön verebilmesi amacıyla ilk kez bu haber bülteni ile ülke seviyesinin yanı sıra il seviyesinde de resmi istatistik olarak yayımlanmaktadır.

 Beşeri kalkınma endeksi 2022 yılında 0,854 oldu

  Beşeri kalkınma endeksi, 2018 yılında 0,844 iken 2022 yılında 2018’e göre %1,1 artarak 0,854 oldu. Bu değere göre Türkiye, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından belirlenen sınırlara göre “Çok Yüksek Gelişmişlik” seviyesindeki ülkeler grubunda yer aldı. Bu endeksin alt bileşenleri olan yaşam beklentisi endeksi 2022 yılında 2018’e göre %2,2 azalarak 0,882 olurken, eğitim endeksi ve gelir endeksi sırasıyla %3,0 ve %2,6 artışla 0,807 ve 0,875 oldu.

 Beşeri kalkınma endeksi ve alt endeksleri, 2018-2022

Beşeri kalkınma endeksi, alt endeksleri ve değişim oranları, 2018, 2022

Beşeri kalkınma endeksinin en yüksek olduğu il Ankara oldu
 

2022 yılında il düzeyinde en yüksek beşeri kalkınma endeksine sahip il, 0,891 ile Ankara oldu. Bu ili, 0,886 ile İstanbul ve Kocaeli, 0,870 ile İzmir ve 0,867 ile Muğla izledi. Beşeri kalkınma endeksi en düşük olan il 0,748 ile Ağrı olurken, bu ili Şanlıurfa, Van, Muş ve Bitlis izledi.

 Beşeri kalkınma endeksinin en yüksek ve en düşük olduğu 5 il, 2022

İllere göre beşeri kalkınma endeksi, 2022

Beşeri kalkınma endeksinin son 5 yılda en çok arttığı il %4,1 ile Kilis oldu
 

Beşeri kalkınma endeksinin 2018-2022 yılları arasında en çok artış gösterdiği ilk beş il sırasıyla %4,1 ile Kilis, %4,0 ile Şırnak, %3,9 ile Çankırı ve Hakkâri ve %3,8 ile Ağrı oldu. Aynı dönemde, beşeri kalkınma endeksinin düşüş gösterdiği iller sırasıyla %0,2 ile Trabzon, %0,1 ile Ordu, %0,03 ile Rize ve %0,02 ile Karabük oldu.

İllere göre beşeri kalkınma endeksi değişimi, 2018, 2022

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı