Fazıl Say yeni eserleriyle İzmir’de

Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM), 5 Ocak 2025’te dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say’ı ağırlayacak. “Piyano başında 50. Yıl” adlı konserde, Say’ın yeni piyano eserlerinin İzmir prömiyeri yapılacak.

Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, yeni piyano eserleriyle İzmir’de sanatseverlerle buluşacak. AASSM’de 5 Ocak 2025’te saat 20.00’de başlayacak “Piyano başında 50. Yıl” adını taşıyan konserde, Say’ın yeni piyano eserlerinin İzmir prömiyeri yapılacak. Gecede Say’a flüt sanatçısı Aslıhan And da eşlik edecek.

İnsan İnsan’ın piyona versiyonu dinleyici ile buluşuyor

Sanatçının yine muhteşem bir programla dinleyenlere unutulmaz bir gece yaşatacağı konserde, Say’ın kahinlerin ve kehanetlerin merkezi kabul edilen Klaros’u güçlü müziğiyle betimlediği yeni eseri Kehanetler Tapınağı “Klaros”, Samed Behrengi’nin eserinden esinlenerek bestelediği “Küçük Kara Balık” ve çok sevilen eseri İnsan İnsan’ın piyano versiyonu İzmirli dinleyici ile buluşacak. Sanatçının yeni eserlerinin İzmir prömiyerinde yer  alan diğer eser ise Say’ın flüt ve piyano için bestelediği “Bosphorus Romance” olacak. Bu parçada, Say’ın güçlü piyanosuna başarılı flüt sanatçısı Aslıhan And eşlik edecek. Prömiyer eserlerinin yanı sıra Say’ın “Karatoprak” ve F. Schubert’in “Arpeggione” sonatı da konserde seslendirilecek eserler arasında yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Armağan Çağlayan Seyfi Bey Oyunu After Party

30 yıl önce Huysuz Virjin’in metin yazarı olarak kariyerine başlayan Armağan Çağlayan, ustasına saygı olarak hayat verdiği ve kapalı gişe oynayan  ‘Seyfi Bey’ adlı oyununun galasını İstanbul Fişekhane’de özel bir gösterimle gerçekleştirdi.
 
Sahne kostümüne Gülşah Saraçoğlu’nun imza attığı Türkiye eğlence dünyasında devrim yaratan ikon Seyfi Dursunoğlu’nun incelikli portresini ele alan oyun, izleyiciyi ortak bir geçmişin hatıralarına ve geleceğin hayallerine doğru yolculuğa çıkarttı.
 
Oyun sonrası konuklar, Mövenpick Hotel İstanbul Marmara Sea ev sahipliğinde ağırlandı. Davette Armağan Çağlayan’ı Gülben Ergen, Deniz Seki, Suzan Kardeş, Nedim Saban, Balçicek İlter, Ayla Çelik gibi isimler yalnız bırakmadı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

‘Yeniden Başlamak’ setinde eğlenceli anlar

“The İmam” filminin devamı niteliği taşıyan “Yeniden Başlamak”, 27 Aralık’ta sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Yapımcılığını Marmara Film Yapım Eşref Ziya’nın üstlendiği, yönetmen koltuğunda Kemal Yıldız’ın oturduğu ve senaryosunu Eşref Ziya’nın kaleme aldığı film, zengin oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor. Başrollerini Eşref Ziya, Öykü Çelik ve Batuhan Ekşi paylaşıyor.
 
Bu pastayı kim yedi
 
Batuhan Ekşi’nin senaryo gereği Öykü Çelik’e yapacağı doğum günü sürprizi gizemli pasta canavarı yüzünden başlayamadan bitti. Çekim günü hazırlanan pasta bozulmaması için karavandaki buzdolabına konulunca olanlar oldu. Çekim saati geldiğinde set ekibi pastayı almaya gittiğinde pastanın yarısının yenildiğini gördü. Set içinde yankılanan “Kim yedi bu pastayı” sorusunun ardında kalan yarımı da ekip hep birlikte yedi. Doğum günü sahnesinin ana malzemesi yenilince set bir gün ertelemek zorunda kaldı. Yeniden yapılan pastanın ardından bir gün sonra toplanan ekip, kalan sahneyi tamamladı. Yapım ekibinin bu macerası da akıllarda komik bir hikâye olarak kaldı.
 
Filmde, yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgide geçen derin bir hikâye, bir motor kazası sonrası hastaneye kaldırılan Emre’nin (Eşref Ziya) bedeniyle ruhunun ayrıldığı kritik anlar etrafında şekilleniyor. Emre, çevresindeki sesleri ve yüzleri astlar dünyasında yeniden canlandırırken, geçmişiyle yüzleşme fırsatı buluyor. “Yeniden Başlamak” filmi, izleyicileri derin bir yolculuğa davet ederken, yaşamın ve ölümün sınırlarını keşfetmeye olanak tanıyor.
 
Zengin oyuncu kadrosu
 
Eşref Ziya, Öykü Çelik, Batuhan Ekşi’ye Ali Buhara Mete, Mehmet Ali Tuncer, Halil Necipoğlu, Nazan Diper, Osman Alkaş, Ahmet Yenilmez, Burak Alp Yenilmez, Kimya Gökçe, Zekeriya Akman, Duru Mualla Sargut, Görkem Birsen gibi birçok başarılı oyuncu eşlik ediyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dayı 2: Bir Adamın Hikâyesi’nin afişi görücüye çıktı

Aksiyon dolu devam filmi “Dayı 2: Bir Adamın Hikâyesi” için geri sayım başladı.
 
 
Diopter Film, Ubay Film Yapım ve Net Sanat’ın yapımcılığını üstlendiği filmin yönetmen koltuğunda ise Uğur Bayraktar oturuyor. Ufuk Bayraktar’ın başrolünde yer aldığı serinin ikinci filmi, zengin oyuncu kadrosuyla da sinemaseverleri heyecanlandırdı. Senaryosunu Uğur ve Ece Bayraktar’ın kaleme aldığı Dayı 2: Bir Adamın Hikâyesi 7 Şubat’ta vizyona girecek. İzleyicisine unutulmaz bir aksiyon deneyimi sunmaya hazırlanan filmin afişi sinema severlerin beğenisine sunuldu.
 
“Dayı 2: Bir Adamın Hikâyesi” filminde Ufuk Bayraktar’a, Reha Özcan, Cem Özer, Yıldıray Şahinler, Ergül Miray Şahin, Recep Çavdar, Yüksel Arıcı, Sabahattin Yakut, Gizem Erdem, Umut Oğuz, Süleyman Kadim Kabaali, Arın Kuşaksızoğlu, Kadir Toprak Karaman, Pınar Şenol, Ebru Karanfilci, Şenol Önder, Emre Ertunç, Selim Güler, Deniz Felder, Sinan Çağala, Charles Carrol, Scott Wells ve Michel Qissi gibi birçok başarılı oyuncu eşlik ediyor.
 
“Dayı 2: Bir Adamın Hikayesi”, Türk Sineması’nda bir kez daha iddialı bir yapım olmayı hedefliyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bybit TR Günlük Kripto Haber Bülteni

Kripto para piyasası, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararı sonrası sert düştü. Bitcoin (BTC) fiyatı 101 bin dolar seviyesine geriledi. Bybit TR’nin hazırladığı Günlük Kripto Para Haber Bülteni’nde günün öne çıkan gelişmeleri ve detayları yer alıyor.
 
Powell’ın açıklamaları kripto piyasasında sert düşüşlere yol açtı
 
ABD Merkez Bankası (Fed), beklentilere paralel olarak politika faizini 25 baz puan düşürdü. Ancak, Fed Başkanı Jerome Powell’ın 2025 yılı için daha temkinli bir faiz politikası sinyali vermesi piyasalarda belirsizlik yarattı ve geniş çaplı satışları tetikledi.
Powell, yaptığı basın toplantısında, enflasyonun istikrarlı bir şekilde düşmekte olduğunu ancak bu düşüşün beklenenden daha yavaş gerçekleştiğini ifade etti. Bunun sonucunda, Fed 2025 yılı için enflasyon tahminini yüzde 2,5’e yükseltti. Bu, ekonomik koşulların sıkılaşabileceğini ve finans piyasalarında, özellikle de kripto piyasasında likiditeyi kısıtlayabileceğini gösteriyor.
 
Powell’ın açıklamaları ve bu para politikası değişikliği, Bitcoin’in 99 bin doların altına düşmesine neden oldu. Coinglass verilerine göre, son 24 saatte 869,39 milyon dolar değerinde pozisyon tasfiye edildi. Bunun 749,59 milyon doları uzun pozisyonlardan, 119,80 milyon doları ise kısa pozisyonlardan oluşuyordu. Özellikle altcoin’ler bu durumdan en çok etkilenen varlıklar oldu ve 222 milyon dolardan fazla tasfiye edilen varlıkla ağır kayıplar verdi. Bu yazı yazılırken Bitcoin (BTC) fiyatı 101 bin 251 dolar seviyesinden, Ethereum (ETH) ise 3 bin 682 dolardan fiyatlanıyordu.
 
Bitcoin ve Ethereum ETF’lerine aralıksız net girişler devam ediyor
 
18 Aralık’ta Bitcoin spot ETF’lerine toplam 275 milyon dolar net giriş yapıldı ve bu girişler 15 gündür aralıksız devam ediyor. BlackRock’ın ETF’sine (IBIT) 360 milyon dolarlık net giriş gerçekleşti.
 
Aynı tarihte Ethereum spot ETF’lerine toplam 2,45 milyon dolar net giriş kaydedildi ve bu girişler 18 gündür kesintisiz sürüyor. BlackRock’ın ETF’si (ETHA) ise 81,91 milyon dolar net giriş aldı.
 

UTXO Stack, 50 milyon dolar değerleme ile seri A finansman turunu tamamladı
 
Lightning Network likidite staking protokolü UTXO Stack, 50 milyon dolarlık bir değerleme ile Seri A finansman turunu tamamladı. Bu tur, UTXO Management, CMS ve PAKA’nın ortak katkılarıyla finanse edildi. Proje daha önce, ABCDE Capital ve SNZ Capital’ın öncülüğünde bir tohum finansman turunu tamamlamıştı.
 
UTXO Stack, Ocak 2025’in başlarında Lightning Network üzerindeki BTC likiditesi için ilk büyük ölçekli airdrop teşvik programını başlatmaya hazırlanıyor. Bu adımı, CKB Lightning Network Fiber Ağı’nın ana ağ lansmanı takip edecek ve token üretimi etkinliği (TGE) 2025’in ilk çeyreğinde tamamlanması bekleniyor.
 
Deutsche Bank, zkSync teknolojisiyle desteklenen Layer 2 blok zincirini geliştiriyor
 
Bloomberg tararından ilk kez duyurulan çeşitli raporlara göre, Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank, zkSync teknolojisiyle desteklenen yerel bir Layer 2 blok zinciri geliştiriyor.
 
Bu geliştirme, bankanın kasım ayında test ağı tanıtılan ve bir varlık hizmet pilotu olan Project Dama 2’nin bir parçası. Proje, düzenlenmiş kredi sağlayıcıların kamu blok zincirlerinde karşılaştığı ödeme riskleri, beklenmedik sert çatallar ve bilinmeyen işlem doğrulayıcıları gibi temel sorunları çözmeyi hedefliyor.
 
Project Dama 2, Momento blok zinciri ve Interop Labs iş birliğiyle zkSync teknolojisini kullanarak geliştiriliyor. Bu iş birliği, Singapur’un Project Guardian girişiminin bir parçası olarak, varlıkların tokenizasyonu için blok zinciri teknolojisini deneyen 24 büyük finans kurumu arasında yer alıyor.
 
Deutsche Bank, 2025 yılında düzenleyici onay aldıktan sonra minimum uygulanabilir ürün (MVP) başlatmayı planlıyor.
 
 
El Salvador ve IMF, 3,5 milyar dolarlık anlaşma sağladı
 
El Salvador ve Uluslararası Para Fonu (IMF), ülkenin içindeki Bitcoin ile ilgili faaliyetleri sınırlaması karşılığında bir finansman paketi konusunda anlaşmaya vardı.
IMF’nin 40 ay sürmesi beklenen Genişletilmiş Fon Kolaylığı, El Salvador’un reform gündemini desteklemek ve ülkenin ödemeler dengesi ihtiyaçlarını karşılamak için 1,4 milyar dolarlık bir kredi içeriyor. IMF, Dünya Bankası, Amerikan Kalkınma Bankası ve diğer bölgesel kalkınma bankalarından sağlanacak ek mali destekle birlikte toplam finansman paketinin 3,5 milyar doların üzerinde bir değere ulaşmasının beklendiğini belirtti.
 
IMF destekli program, El Salvador’un mevcut makroekonomik ve yapısal zorluklarını dikkate alarak, mali ve dış istikrarı güçlendirmeyi ve sürdürülebilir büyüme için gerekli koşulları yaratmayı amaçlıyor.
 
Bybit TR Ülke Müdürü Kutluhan Akçın, Kripto Piyasasındaki Son Gelişmeleri Değerlendirdi
 
Bybit TR Ülke Müdürü Kutluhan Akçın, kripto ekosistemindeki gelişmeleri değerlendirdi:

“ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’ın açıklamaları, kripto varlıklarda belirgin bir düşüşe neden olurken, likiditeye dair endişeleri artırdı. Bitcoin ve Ethereum’da yaşanan sert fiyat düşüşlerinin ardından, ETF’lere yapılan yatırımların devam etmesi, yatırımcıların kripto piyasasına olan güvenini sürdürdüğünü göstermektedir. Özellikle Bitcoin ve Ethereum ETF’lerine aralıksız olarak yapılan net girişler, sektördeki güçlü beklentilerin bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. Öte yandan, UTXO Stack’in büyük bir finansman turunu tamamlaması, Lightning Network ekosisteminin güçlendiğini ve sektördeki yenilikçi projelere duyulan ilgiyi ortaya koyuyor. Deutsche Bank’ın Layer 2 blok zinciri projesi, bankaların dijital varlıklar alanında daha fazla yer almasını sağlayacak önemli bir adım.”
 
 
Bybit TR Hakkında

Haziran 2024’te Bybit, Narkasa’yı Bybit TR olarak yeniden markalaştırarak Türk kripto pazarına olan bağlılığını güçlendirdi. Bu stratejik hamle, Türk kullanıcılara yerelleştirilmiş ve güvenli bir kripto ticareti deneyimi sunma konusundaki kararlılığımızın altını çiziyor. Narkasa Yazılım Ticaret Anonim Şirketi tarafından işletilen Bybit TR, en yüksek hizmet ve güvenlik standartlarını sağlarken, Türk pazarının özel ihtiyaçlarını karşılamak için uyarlanmış bağımsız bir marka olarak duruyor.

Bybit Hakkında

Bybit, 50 milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren, işlem hacmine göre dünyanın en büyük ikinci kripto para borsasıdır. 2018 yılında kurulan Bybit, kripto yatırımcılarının ve tüccarlarının ultra hızlı bir eşleştirme motoru, 7/24 müşteri hizmetleri ve çok dilli topluluk desteği bulabilecekleri profesyonel bir platform sunmaktadır. Bybit, Formula 1’in yapıcılar ve sürücüler şampiyonu Oracle Red Bull Racing takımının gururlu bir ortağıdır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk gıda ürünleri Amerikalı şeflerin menülerinde yerini aldı

Gıda ithalatında dünya lideri olan Amerika Birleşik Devletleri’ne Türk gıda ürünlerinin ihracatını artırmak amacıyla Ege İhracatçı Birlikleri’nin Ticaret Bakanlığı desteğiyle 5 yıl önce hayata geçirdiği Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesi, Türk lezzetlerinin Amerikalı şefler menülerinde daha yoğun kullanılmasını ve ABD’ye gıda ihracatımızın artmasını beraberinde getirdi.

 

 

Türk gıda ürünlerinin ABD’ye ihracatı 5 yıllık dönemde 800 milyon dolardan 1,5 milyar dolar seviyesine çıkarken, TURQUALITY Projesi kapsamında Ege İhracatçı Birlikleri’nin Türkiye’de ağırladığı Amerika Aşçılar Federasyonu geçmiş dönem Başkanı Thomas Macrina, TURQUALITY Projesiyle Türk gıda ürünleriyle tanıştıktan sonra menülerinde Türk gıda ürünlerini daha fazla kullanmaya başladığını dile getirdi.

 

 

“Levrek, zeytinyağı, kuru incir en çok kullandığım lezzetler” diyen Macrina, “Türk ürünlerinin lezzeti ve tazeliği çok iyi. Türk zeytinyağını diğer ülkelerin zeytinyağlarından ayırt edecek konuma geldim. Türk kuzusu dünyada tartışmasız 1 numara. Türkiye’deki kuzu etinin lezzeti dünyanın hiçbir yerinde yok. TURQUALITY Projesiyle kurduğumuz güçlü bağlar Türk ihraç ürünlerinin ABD pazarında daha güçlü temsilini beraberinde getirecek. Çok yakında ilk zeytinyağı siparişimizi vereceğiz. Türk markalı zeytinyağları ABD’ye gidecek. Zeytinyağlarını kuru meyve barları takip edecek. Zeytinyağı ve kuru meyve barları diğer Türk gıda ürünlerine öncülük yapacak. Diğer gıda ürünlerinin ABD’ye gitmesi daha hızlı yol alacak” dedi.

 

 

Chef Hall of Fame Üyesi ve US Foods Üst Düzey Yöneticisi Anthony M. Rizzo, ABD’de restoranların, otellerin, marketlerin yeni ve kaliteli ürünleri ürün gamlarına almak istediklerini, Türkiye’den daha önce gelen numunelerden talep yarattıklarını, son Türkiye ziyaretlerinin Türkiye’den yeni ürünlerin ABD pazarına girmesini sağlayacağının altını çizdi.

 

 

“Türkiye’deki insanların üretimdeki becerileri bizim ABD pazarında işimizi kolaylaştırıyor” şeklinde konuşan Rizzo şöyle devam etti: “Kaliteli üretim yapan bir tedarikçi bizim işimizi kolaylaştırıyor. Türk üreticilerinin hijyen ve sürdürülebilirliği ciddiye almaları ABD pazarında Türk gıda ürünlerinin daha fazla temsilini sağlayacak. Türk gıda sektörünün ABD pazarında ihracat hacmini 5 milyar dolara çıkarma hedefi son derece gerçekçi.”

 

 

Uçak: “Şeflerle kurduğumuz güçlü bağlar ihracat rakamlarımıza yansımaya başladı”

 

 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, ABD pazarında Türk gıda ürünlerinin konumunu güçlendiren TURQUALITY Projesi kapsamında 5 yıllık dönemde Amerikalı şefler, satın almacılar, üniversitelerle güçlü bağlar kurduklarını önümüzdeki yıllarda bu kurulan bağların ihracat rakamlarına olumlu yansımalarının görüleceğini vurguladı.

 

 

ABD ve Japonya’daki fuarlarda Amerikalı şeflerle ortak hareket edilecek

 

 

Ege Bölgesi’nin meyve sebze mamulleri, kuru meyveler, zeytin ve zeytinyağı, su ürünleri ve hayvansal mamuller, odundışı orman ürünleri, hububat bakliyat ve yağlı tohumlar başta olmak üzere gıda ürünleri üretim ve ihracatında Türkiye’de lider konumda olduğunun altını çizen Uçak, “Türkiye geneli ABD’ye gıda ihracatımız 2018 yılında 708 milyon dolar iken 2023 yılı sonunda 1 milyar 712 milyon dolara ulaştı. 2024 yılı sonunda 2 milyar dolara ulaşmayı hedefliyoruz. TURQUALITY Projemizin sonunda 5 milyar dolara yükselmek için büyük adımlar atıyoruz. Bu yolculukta Amerikalı şeflerin bizimle hareket etmesi çok kıymetli. Projemize verdikleri destek için teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki dönemde ABD’de yapacağımız tüm etkinlikleri birlikte yapacağımız gibi, 2025 yılı Mart ayında Japonya’da Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu yapacağımız Foodex Japan Fuarı’nda da birlikte olacağız” şeklinde konuştu.

 

 

Girit: “ABD’ye hava kargo ile balık ihracatımız hız kazandı”

 

 

Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörünün son 25 yılda yaptığı büyük yatırımlarla büyük bir kapasite artışına gittiğini ve yıllık ihracatını 4 milyar doların üzerine çıkararak dünyanın protein açığını kapatır konuma geldiğini paylaşan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Amerika Birleşik Devletleri’nin ihracatta öncelikli hedef pazarlarından biri olduğunu, Türk Hava Yolları Kargo ile ABD’ye taze balık ihracatlarının son yıllarda hız kazandığını ifade etti.

 

 

Amerikalı şeflere “Ne yaparsanız yapın, nasıl yaparsanız yapın Türk gıda ürünlerini kullanın” çağrısında bulunan Girit, “Levrek ve çipurada Avrupa birincisiyiz. ABD’ye ihracatta da levrek ve çipura öne çıkıyor. Son dönemde Türk somonu ihraç etmeye başladık. Peynir ürünlerimiz yöresel marketlerde raflarda yerini alıyor. Düzenli olarak bal ve yumurta ihraç eder hale geldik. Protein esaslı beslenme obeziteyi engelliyor. Ürünlerimizin içindeki değerli yağ asitleri beyin fonksiyonlarına direkt katkı sağlıyor ve akıllı nesillerin yetişmesini sağlıyor. ABD pazarında pazarlama faaliyetlerimize katkı sağlayan şeflere ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.” dedi.

 

 

13-19 Aralık 2024 tarihlerinde Türkiye’ye gelen ABD’li şefler Anthony M. Rizzo ve Thomas Macrina, gıda işletmeleri ve restoran ziyaretleri yanında İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Turizm Fakültesi ve Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileriyle de bir araya geldiler.

 

 

 

 

Yaşar Üniversitesi’nde mutfağa girdiler

 

 

Yaşar Üniverisitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileriyle mutfağa giren şefler öğrencilerin simit ve boyoz yapımına eşlik ettiler.

 

 

Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Seda Genç, akademik kadrolarıyla ve öğrencileriyle Turkish Tastes Projesinin paydaşı olmaktan mutlu olduklarını, bundan sonraki süreçte iş birliklerinin artarak sürmesini istediklerini dile getirdi.

 

 

Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Seda Genç, “Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Yönetici Şefi Selin Güloğlu önderliğinde, Türkiye’nin gıda ihracatında öncü markalarından Pınar’ın ABD pazarında yer alan ürünlerinden öğrencilerimiz tarafından hazırlanan kahvaltı menüsünde simit, boyoz, karakılçık ekmeği, menemen, peynir çeşitleri ve höşmerim yer aldı. Öğrencilerimiz, Amerikalı şeflere İzmir’in lezzetlerini sundu” diye sözlerini noktaladı.

 

 

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emre Güler ise; turizm sektörünün çarpan etkisine sahip olduğunu, turizm sektöründe gıdadan inşaata onlarca sektörün katma değer ürettiğinin altını çizdi. Güler, “Amerikalı şeflerin Türk gibi Turkish Tastes Projesini sahiplenmiş olmaları Türkiye için çok kıymetli. Sektörel zenginlikleri satışa dönüştürmemiz gerekiyor. Bu projenin başarıya ulaşması için her türlü desteği vermeye hazırız” dedi.

 

 

Amerikalı şeflerin Yaşar Üniversitesi’ndeki programına; Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Melih İşliel, Yaşar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Ferika Özer katılan isimler oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Netflix, Başrollerini Millie Bobby Brown ve Chris Pratt’in Paylaştığı Russo Kardeşler İmzalı Sanal Ülke’nin Resmi Fragmanını Paylaştı

Netflix, başrollerinde Millie Bobby Brown ve Chris Pratt’e yer veren Sanal Ülke’nin resmi fragmanını paylaştı. Anthony ve Joe Russo kardeşlerin yönettiği film, 14 Mart 2025’te Netflix’te yayınlanacak. 

Sanal Ülke, 1990’lı yılların alternatif, retro-fütürist bir versiyonunda geçiyor. Sıradışı maceralarla dolu filmde Millie Bobby Brown, geçmişte insanlarla barış halinde yaşayan gelişmiş robotların başarısız bir isyan sonucunda sürgüne gönderildiği bir toplumda hayata tutunmaya çalışan, öksüz genç kız Michelle’i canlandırıyor. Chris Pratt ise bu yolculukta Michelle ile güçlerini birleştiren niteliksiz kaçakçı Keats’e hayat veriyor.

Başrollere Ke Huy QuanJason AlexanderWoody NormanGiancarlo Esposito ve Stanley Tucci’nin de eşlik ettiği filmin seslendirme kadrosunda Woody HarrelsonAnthony Mackie, Brian CoxJenny SlateHank AzariaColman Domingo ve Alan Tudyk gibi isimler yer alıyor. 

Heyecan verici hikayesi ile öne çıkan Sanal Ülke’de Michelle (Millie Bobby Brown)’in bildiği her şey, tatlı ve gizemli bir robot olan Cosmo ile karşılaşmasıyla bir gecede altüst olur çünkü Michelle, Cosmo’nun öldüğünü sandığı dahi kardeşi Christopher tarafından kontrol edildiğinden şüphelenmeye başlar. Kaybettiğini sandığı kardeşini bulmaya kararlı olan Michelle, Cosmo ile birlikte Amerika’nın güneybatısına doğru yola çıkar ve çok geçmeden kendini Keats (Chris Pratt) ve onun robot arkadaşı Herman’la (Anthony Mackie tarafından seslendiriliyor) güçlerini birleştirirken bulur.

Keats ve Michelle, hiçliğin ortasında robotların artık kendi başlarına var oldukları duvarlarla çevrili Yasak Bölge’nin derinliklerine daldıkça sıradışı ve renkli bir grup robottan oluşan yeni yoldaşlar edinir. İkili, Christopher’ın ortadan kayboluşunun ardında, sandıklarından daha kötü niyetli güçlerin olduğunun farkına varmaya başlar.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

BÜŞRA SARI YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR

Bugüne kadar yer aldığı projelerde sergilediği başarılı oyunculuğuyla isminden sıkça söz ettiren güzel oyuncu Büşra Sarı, severek yaptığı oyunculukta hedefine emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor.

Başarılı oyunculuğuyla olduğu kadar, büyülü güzelliğiyle de dikkatleri üzerine çekmeyi başaran güzel oyuncu Büşra Sarı, daha önce “Rüzgârlı Tepe” dizisi başta olmak üzere bir çok dizi ve sinema filmlerinde yer aldı.

Birlikte çalıştığı yönetmenlerden tam not alan Büşra Sarı, hayattaki en büyük tutkusunun oyunculuk olduğunu söyleyerek, “Kendimi göstereceğim bu sinema filmi, beni önce hayallerime, sonra da beyazperdeye daha da yaklaştıracak. Kendime inandım, hayallerimi gerçekleştirmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım. Bu, sadece bir başlangıç ve biliyorum ki önümdeki yol çok daha güzel ve parlak olacak. En büyük hayalim kalıcı projelerde yer almak ve gerek yurt içi, gerekse de yurt dışından ödüller alarak ülkemi en güzel şekilde temsil etmek” diye konuştu.

HABER: MAGAZİN BULVARI

ÜNLÜLER YENİ YIL RUHU İLE BULUŞTU

Türkiye’nin en önemli fuar şirketlerinden World Academy katkılarıyla gerçekleşen ve Ayşe Sağıroğlu, Demet Işıl İlhan’ın host ettiği Magic Christmas Market önceki gün Four Seasons Bosphorus Hotel’de gerçekleşti.

Exclusive markaların bir araya geldiği organizasyona 8 binde fazla katılımcı gelirken Kansersiz Yaşam Derneği’de organizasyonda yer aldı. Farkındalık yaratmak Acun Ilıcalı’nın kızı Leyla Ilıcalı’da Kansersiz Yaşam Derneği’nin standın da maça çayı yapıp dağıttı. Acun Ilıcalı’nın da yer aldığı bu güzel organizasyona iş, sanat ve cemiyet hayatının önemli isimleri de katılım sağladı. Sabah saat 12.00’da başlayan etkinlik saat 22.00’a kadar sürdü.

Hz. Mevlana’nın 751. Vuslat Yıldönümü Anma Etkinlikleri Şeb-i Arus ile Sona Erdi

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Mevlevihanelerin bütün Osmanlı diyarına, bütün gönül coğrafyasına yayılan bir ışık olduğunu belirterek, “Ümit ediyorum en kısa zamanda Şam’da ve Halep mevlevihanesinde fevkalade güzel ayinler yapılacak, orada Mevlana dostları Konya’da olduğu gibi özgürce buluşacak ve inşallah Hazreti Mevlana’yı anacaklardır. Aynı şekilde, şimdi belki hayal gibi görünüyor ama çok kısa bir süre sonra Kudüs Mevlevihanesi de kapılarını açacak.

Ya Rabbi, Şam ve Halep’i özgürleştirdiğin gibi Kudüs’ü ve Kudüs Mevlevihanesi’ni de özgürleştir, bugünleri görmeyi bizlere nasip eyle” dedi. Bakan Ersoy, Mevlana’yı anma töreninin asırlar boyunca benzersiz bir ahenk içerisinde dilden dile, gönülden gönüle bugüne ulaşan köklü bir kültür mirasının benzersiz bir iz düşümü olduğunu belirterek, “Bizler bu mirası muhafaza etmeye, bu sesi dünyanın farklı coğrafyalarına ulaştırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Konya Valisi İbrahim Akın, “Şeb-i Arus vesilesiyle Konya’mızdan yayılan bu ışığın, inşallah Müslüman kardeşlerimizin ve dünyamızın ihtiyaç duyduğu ‘barış içinde, sevgi ve muhabbetle yaşamak’ düsturunu kalplerimize perçinleyeceğine ve dünyamızı aydınlatacağına yürekten inanıyorum” cümlelerine yer verdi.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Gazze başta olmak üzere, gönül coğrafyamızın diğer bölgelerinde ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan zulüm ve adaletsizlikler kalplerimizi sızlatmaktadır. Ne olursa olsun biz mücadelemize devam edeceğiz. Hz. Pir gibi gönül sultanlarının sesiyle, nefesiyle, âlemlerden geniş olan nice gönüller kazanacağız” dedi.

Bu yıl “Muhabbet Vakti” temasıyla icra edilen Hazreti Mevlana’nın 751. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri “Şeb-i Arus” programı ile tamamlandı.

Konya Büyükşehir Belediyesi Uluslararası Mevlana Kültür Merkezi’ndeki program, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı’nın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

“MEVLANA, ÖZ İFADEYLE DİN İKLİMİNİN SULTANIDIR”

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, programda yaptığı konuşmada, “Bu anlamlı geceyi, içimizde yeşeren taptaze heyecanlarla; Hz. Pir’in vasiyetine, onun tavsiyesine uyarak, aşığın maşukuyla kucaklaştığı bir ‘Düğün Gecesi’ olarak idrak ediyoruz. Mevlana, öz ifadeyle din ikliminin sultanıdır. Hayatını Allah aşkıyla süslemiş, Kur’ân ve Peygamber sevgisiyle bezemiş bir muhabbet velisidir” dedi.

Bugün zulümle, adaletsizlikle, terörle, katliamlarla dünyayı cehenneme çevirenlerin İslam’ın özünü teşkil eden ve insanı insan kılan ilahi sevgiden zerre nasibi olmadığını belirten Başkan Altay, “Gazze başta olmak üzere, gönül coğrafyamızın diğer bölgelerinde ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan zulüm ve adaletsizlikler kalplerimizi sızlatmaktadır. Ne olursa olsun biz mücadelemize devam edeceğiz. Âlemlere rahmet olan Resûl-i Kibriyâ Efendimizin yolundan yürüyeceğiz. İnşallah insanlığın üzerine kabus gibi çöken karanlıkları İslam’ın nuruyla aşacağız. Hz. Pîr gibi gönül sultanlarının sesiyle, nefesiyle, âlemlerden geniş olan nice gönüller kazanacağız” ifadelerini kullandı.

“KONYA’MIZDAN YAYILAN BU IŞIĞIN DÜNYAMIZI AYDINLATACAĞINA İNANIYORUM”

Konya Valisi İbrahim Akın, “Şeb-i Arus’ta ‘muhabbet vakti’ temasının davetine icabet ederek manevi değerlerimizle bir kez daha mücehhez olduk. Hazreti Mevlana’nın ‘bir mum diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez’ sözünde ifadesini bulan ve Şeb-i Arus vesilesiyle Konya’mızdan yayılan bu ışığın, inşallah Müslüman kardeşlerimizin ve dünyamızın ihtiyaç duyduğu ‘barış içinde, sevgi ve muhabbetle yaşamak’ düsturunu kalplerimize perçinleyeceğine ve dünyamızı aydınlatacağına yürekten inanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetinde, bu ulvî merasimin tertibinde emek veren Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, Konya Büyükşehir Belediyemize ve tüm gönüllülerimize şükranlarımı sunuyorum” cümlelerine yer verdi.

“CELALEDDİN-İ RUMİ’Yİ MİNNET VE RAHMETLE YAD EDİYORUZ”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, dünyanın dört bir yanında devam eden çatışmaların ve zulümlerin; insanların zorla yurtlarından edilmesini, kadınların, çocukların, yaşlıların kaderine terk edilmesini ve işgalleri beraberinde getirdiğini vurgulayarak, “Mevcut kaos, karmaşa ve çatışma ortamlarını göz önüne aldığımızda Mevlana, Yunus Emre ve Hacı Bektaş Veli gibi bu mukaddes toprakların çıkardığı abide şahsiyetlerin bizlere ulaştırdığı erdem ve değerlere tüm insanlığın ne kadar muhtaç olduğunu bir kez daha anlıyoruz” açıklamasında bulundu.

“BU SESİ DÜNYANIN FARKLI COĞRAFYALARINA ULAŞTIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

İnsanların Mevlana’dan yaşamı güzelleştirmeyi, hayrı konuşmayı, kendisine layık gördüğünü dostlarına da layık görmeyi öğrendiğini aktaran Bakan Ersoy, tüm dünya milletlerinin insanlığı hatırlamak için bu çağrıya kulak vermesi gerektiğini kaydederek şöyle devam etti:
“İçine düşülen şiddet ve anlamsızlık girdabından ancak bu şekilde kurtulabiliriz. Mevlana’nın çağrısına, insanlığın kaybolan huzuru ve düştüğü ümitsizlik girdabından kurtulması için her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Bugün burada izleyeceğimiz tören; asırlar boyunca benzersiz bir ahenk içerisinde dilden dile, gönülden gönüle günümüze ulaşan köklü bir kültür mirasının benzersiz bir izdüşümüdür. Bizler bu mirası muhafaza etmeye, bu sesi dünyanın farklı coğrafyalarına ulaştırmaya devam edeceğiz.”

“CELALEDDİN RUMİ GİBİ BİR DEĞERE SAHİP OLDUĞUMUZ İÇİN RABBİMİZE SONSUZ ŞÜKREDİYORUZ”

Her yıl düzenlenen Hazreti Mevlana’nın Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri’nin gönül coğrafyasındaki büyük değerlerin maneviyatları önünde bir saygı duruşu niteliğinde olduğuna dikkati çeken Bakan Ersoy, “Bu hislerle, ülkemizin ve dünyanın dört bir yanından gelen siz Mevlana dostlarını saygıyla selamlıyor, asırlar boyunca üstadın izinden giden gönül ehli merhumları rahmetle anıyor, değerli sanatçılarımıza, Bakanlığımızdaki çalışma arkadaşlarıma, Konya Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve tüm ekibine gönülden şükranlarımı sunuyorum” ifadelerine yer verdi.

“MEVLANA’NIN BİRLEŞTİRİCİ GÖRÜŞLERİ 751 YILDIR ANILIYOR”

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da yeryüzünde bazı büyük insanların ölümlerinden sonra bile yol gösterici sıfatlarını taşımayı sürdürdüğünü dile getirerek, Mevlana’nın fikirlerinin, birleştirici ve insanlığa faydalı olan görüşlerinin 751 yıldır anıldığını söyledi.

“MEVLEVİHANELER BİZİM BURÇLARIMIZIN NURDAN KALELERİDİR”

Mevlevihanelerin bütün Osmanlı diyarına, bütün gönül coğrafyasına yayılan bir ışık olduğunu belirten TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Saraybosna’dan Halep’e, Şam’a, Bağdat’a, Mekke’ye, Hicaz’a, Kudüs’e kadar geniş coğrafyada mevlevihaneler bizim burçlarımızın nurdan kaleleridir, nurdan kuleleridir. Bu çerçevede sadece bunu bir terbiye mektebinin, irfan mektebinin çok kuvvetli medreseleri olarak, dervişlerin eğitim aldıkları alan olarak değil, aynı zamanda geçmiş dönemde mücahitlerin birleştiği, bütünleştiği yerler olarak da ortaya koymuşlardır” dedi.

Geçen sene düzenlenen 750. Vuslat Yıl Dönümü programında, İsrail’in Gazze’de başlattığı insanlık dışı saldırılarının nefretle kınandığını ve Kudüs Mevlevihanesi’nin dile getirildiğini aktaran Kurtulmuş, bu sene de bir başka mevlevihaneye dikkati çekmek istediğini söyleyerek, “Suriye’de, Halep Mevlevihanesi ve Şam Mevlevihanesi de Mevlevi dergahlarının en önemli ayaklarından ikisidir. Ümit ederiz ki en kısa zamanda Halep ve Şam mevlevihanelerinde de burada olduğu gibi Mevlevi ayinlerinin yapılacağı güzel, esenlik dolu günler gelecektir. Ümit ederiz ki Şam’dan açılan kapı Kudüs’e doğru yürüyecek ve Kudüs Mevlevihanesi’nde de en kısa zamanda böylesine görkemli ayinler yapılacaktır. Sizin gibi dünyanın dört bir tarafından gelen Mevlana dostlarını ağırlayacak ve orada hem geçmişimize rahmet okuyacak hem de Mevlana Celaleddin-i Rumi daha iyi anmak ve anlamak için bir araya gelecek. Şam’ın kapıları, Kudüs’ün kapılarını açsın diyor, Şam Mevlevihanesi’ne nasip olan özgürlük, Kudüs Mevlevihanesi’ne de nasip olsun diyorum. Çünkü Anadolu’da yaşayan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan bizler için bu mevlevihanelerdeki ecdadın bize bıraktığı bir miras vardır” diye konuştu.

Kurtulmuş, daha sonra, “Sizin ecdadınız, Kudüs Mevlevihanesini asırlar boyunca imar ve inşa etti, orayı açık tuttu. İnşallah bu güzel gecede, 751. Vuslat Gecesi’nde niyazımız odur. Ya Rabbi, Şam ve Halep’i özgürleştirdiğin gibi Kudüs’ü ve Kudüs Mevlevihanesi’ni de özgürleştir, bugünleri görmeyi bizlere nasip eyle” ifadesini kullandı.

Törende, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, Mesnevi sohbeti yaptı. Daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu eşliğinde sanatçı Ahmet Özhan tarafından Türk tasavvuf müziği konseri verildi.

Yerli ve yabancı çok sayıda misafirin de takip ettiği program, Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu’nun “Mevlevi Ayini Şerifi” ile son buldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı