Keçiören’in Renklerinde Azerbaycan Sanatseverlerle Buluştu

Keçiören Belediyesi ve Azerbaycan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Kültür Müsteşarlığı iş birliğinde, Karabağ’ın Zafer Günü dolayısıyla, Estergon Türk Kültür Merkezi’nde resim sergisi açıldı. Azerbaycanlı Ressam Pervana Aliyeva’nın, Altın Çember temalı ‘Keçiören’in Renklerinde Azerbaycan’ adlı resim sergisi, sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sanatçının bireysel çalışmalarının yanı sıra Azerbaycan kültürünü yansıtan çalışmalarının da yer aldığı serginin açılışı, Keçiören Belediye Başkan Yardımcısı Atila Zorlu, Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Reşat Memmedov, Azerbaycan Kültür Merkezi Başkanı Samir Abbasov, Kazakistan Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Dinara İzanova, Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Mehmet Kutluhan Yayçılı ve büyükelçilik yetkililerinin katılımıyla yapıldı. İstiklal Marşı ve Azerbaycan Milli Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, iki ülke arasındaki dostluğu ve kültürel bağları güçlendirme mesajı verildi.

Azerbaycan ile ortak tarihimiz, ortak kültürümüz var

Programın açılış konuşmasını yapan Keçiören Belediye Başkan Yardımcısı Atila Zorlu, iki ülke arasındaki dostluk, tarih ve kültürel bağları vurgulayarak “Azerbaycan deyince aklımıza ilk gelen söz ‘İki devlet, tek millet’ ifadesidir. Azerbaycan ile ortak tarihimiz, ortak kültürümüz var. Karabağ’ın kurtuluşunun dördüncü yıl dönümünü kutluyorum. Keçiören Belediyesi olarak bütün Türk dünyası yetkililerinin projelerini kendi projemiz gibi görüyoruz, yapacağımız çalışmalarla birliğimizi daha güçlendireceğiz” dedi.

Türkiye’nin desteği unutulmaz

Azerbaycan’ın bağımsızlık mücadelesinde yaşadığı zorlukları dile getiren Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Reşat Memmedov “Biz bağımsızlık mücadelemizde çok zor dönemlerden geçtik, çok büyük hüzünlerle karşılaştık, topraklarımız işgal altında kaldı, vatandaşlarımız hayatlarını kaybetti. Bu yaşananlar sırasında kimin dost olduğunu iyi tanıdık, Türkiye’nin desteği unutulmaz. Bugün, Karabağ’ın kurtuluşu olan bu özel günde bizleri buluşturan Keçiören Belediyesine ve sanatçımız Pervana Aliyeva’ya çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Ressam Parvana Aliyeva, eserlerini Azerbaycan için özel bir gün olan Karabağ Zafer Günü’nde sanatseverlerle buluşturan Keçiören Belediyesine teşekkür etti. Azerbaycan kültürünü ve tarihini sanatsal bir bakış açısıyla yansıtan sergideki birbirinden güzel eserleri görmek isteyenler 11 Kasım’a kadar sergiyi ücretsiz ziyaret edebilecekler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Seka Kâğıt Müzesi’ne 8 yılda 1 milyon ziyaretçi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Seka Kâğıt Müzesi, 8’inci yılını özel bir programla kutladı. Programda ‘Hikâyelerin Dönüştüğü An: Sayfalardan Gerçeğe’ adlı sergi açılışı da gerçekleştirildi. Kâğıt Müzesi’nde düzenlenen programa Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Berna Abiş, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Murat Yavuz, Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Kemal Taha Hülagü, Yerel Kalkınma Ofis Başkanı Hasan Aydınlık ve çok sayıda davetli katıldı. Katılımcılar sergi alanını ziyaret ettikten sonra 8’inci yıl pastasını keserek hatıra fotoğrafı çektirdi.

 

ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK DENEYİMİ

‘Hikâyelerin Dönüştüğü An: Sayfalardan Gerçeğe’ sergisi, izleyicilere bir çocuk kitabı okumanın dışında kitabın dünyasına aktif bir şekilde katılma imkânı sunuyor. Ses, hareketler ve dokunmatik etkileşim sağlayan sergi, eğlenerek öğrenmenin gücünü yansıtıyor. Bir deneyim alanı olan sergi, kitapların geleneksel sınırlarının ötesine geçerek izleyiciyle hikâye arasında yeni bir bağ oluşturmayı hedefliyor. Artırılmış gerçeklik deneyimini yaşamak isteyenlerin yapmaları gereken tek şey Seka Kâğıt Müzesini ziyaret ederek QR kodunu telefona indirmek.

 

BİR MİLYONU AŞKIN ZİYARETÇİ GEZDİ

1936 yılında açılan SEKA Kağıt Fabrikası, Büyükşehir’e devredilmesinin ardından yaklaşık 3,5 yıl süren restorasyon çalışmaları sonucu müzeye dönüştürüldü. Kâğıt üretiminde kullanılan eski makinelerin de sergilendiği, 12 bin 345 metrekare büyüklüğe sahip müze, 18 salonu, 115 vitrin, 443 belge, 337 objesiyle yurt içi ve yurt dışından ziyaretçilerini ağırlıyor. Müzeyi açıldığı 6 Kasım 2016’dan bu yılın ekim ayı sonuna kadar 1 milyon 11 bin 787 ziyaretçi gezdi. El yapımı kâğıt, kağıt sanatları, sanat ve ahşap atölyeleri de 45 bin 678 kişiye hizmet verdi, müze 36 süreli sergiye ev sahipliği yaptı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dubai Çikolatası furyası pastanelerden sonra e-ticarete de sıçradı

Hepsiburada verilerine göre Ekim ayından bu yana kullanıcıların en çok arattığı kelimeler arasında Dubai Çikolatası üçüncü sırada yer alıyor.

Sosyal medyada hızla yayılan ve viral hale gelen Dubai çikolatası, Türkiye’de büyük bir ilgiyle karşılanarak pastaneler önünde uzun kuyruklara yol açarken e-ticaret platformlarında da hızla kendine yer buldu. Eylül ayında Hepsiburada’da satışa sunulmasının ardından platformda güçlü bir satış ivmesi yakalayan Dubai Çikolatası, ev kategorisinin ardından en çok aranan ilk 3 kelime arasına girdi.

En Yoğun Talep İstanbul, Ankara ve İzmir İllerinden

Geçen aya kıyasla Hepsiburada’da çikolata kategorisindeki satışlar genel olarak 1,5 kat artarken, Dubai çikolatası özelinde 5 kat gibi çarpıcı bir büyüme görüldü. En yoğun talebin gösterildiği ilk 3 şehirde ise İstanbul, Ankara ve İzmir yer alıyor.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sekiz Bölümlük Sürükleyici Seri ‘Felaketin Anatomisi’, 11 Kasım Pazartesi 21.00’de National Geographic Ekranlarında Başlıyor!

Uzman analizleri ve son teknoloji 3D grafikler ile denizde, karada ve hatta uzayda meydana gelen gerçek felaketlerin gizli ve şaşırtıcı nedenlerini inceleyen sekiz bölümlük sürükleyici seri “Felaketin Anatomisi”, 11 Kasım Pazartesi 21.00’de National Geographic’te   başlıyor!

 

Bilimin, keşfin ve hikâye anlatımının gücüne inanarak 130 yılı aşkın bir süredir dünyanın en güvenilir markalarından biri olmayı sürdüren National Geographic’in birbirinden iddialı yapımlarını D-Smart, Digiturk ve TOD, KabloTV, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

DenizBank, murabaha kredisini % 165 oranında taleple 340 Milyon Dolar olarak yeniledi

9 ülkeden finansal kurumun iştirak ettiği, 2 yıl vadeli işlemle birlikte DenizBank’ın son 2 yılda ülke ekonomisine sağladığı kaynak miktarı 4 Milyar Dolar’ı aştı. 

Emirates NBD’nin aracı banka olduğu işlem, Emirates NBD Capital koordinatörlüğünde gerçekleşti. Yeni bankaların katılımıyla yüzde 165 oranında talep toplayan işlemin toplam maliyeti dolar ve euro cinsinden sırasıyla 1 yıl vadede Sofr + %1,75 ve Euribor + %1,50, 2 yıl vadede Sofr+%2,25 ve Euribor+%2,00 olarak gerçekleşti.

“Fon kaynaklarımızı çeşitlendiriyoruz”

DenizBank Hazine, Finansal Kurumlar ve Yatırım Grubu Genel Müdür Yardımcısı Bora Böcügöz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: DenizBank olarak, uluslararası piyasalardan sağladığımız kaynaklarla ekonomiye katkımızı güçlü şekilde sürdürüyoruz. 2023 yılında hayata geçirdiğimiz, Türkiye’de konvansiyonel bir ticari bankanın ilk kez gerçekleştirdiği İslami sendikasyonumuz, yakın dönemde, uluslararası sermaye ve finans piyasalarının en saygın organizasyonlarından Global Banking & Markets: CEE, CIS & Türkiye’de iki kategoride ödül almıştı. Şimdi sendikasyonumuzu Körfez ülkeleri, Avrupa ve Asya’dan finansal kurumların katılımı ile yeniledik. Kredinin İslami Özel Sektör Kalkınma Kurumu (ICD) tarafından sağlanan kısmı ile KOBİ’lerimizin kalkınma etkisi olan projelerinin finansmanına aracılık edeceğiz. Bankamızın fon kaynaklarına çeşitlilik kazandıran işlem, uluslararası piyasalardaki güvenilir pozisyonumuz ve itibarımızın göstergesi olarak bizi gururlandırıyor.”  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kuru kayısıda sezonun ilk çeyreğinde ihracat yüzde 12 arttı

Türkiye kuru kayısı ihracatında 2024/25 sezonun ilk çeyreğinde başarılı bir grafik ortaya koydu. 1 Ağustos 2024 tarihinde başlayan 2024/25 sezonunun ilk çeyreğinde Türkiye’nin kuru kayısı ihracatı 25 bin 461 ton olurken, kuru kayısı ihracatından elde edilen döviz tutarı yüzde 12’lik artışla 112,8 milyon dolardan 125,5 milyon dolara ulaştı. 

 

2024/25 sezonuna girerken Malatya İli kuru kayısı rekoltesinin 107 bin ton olarak öngörüldüğünü, 7 bin tonda stokla sezona girdiklerini dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, sezonun ilk çeyreğinde, 2024/25 sezonu için ortaya koydukları 100 bin ton ihracat hedefiyle uyumlu bir dönem geçirdiklerini kaydetti. 

 

Dünya Sağlık Örgütü’nün kuru kayısıya sağlıklı gıdalar listesinde yer verdiğini hatırlatan Işık, “Kuru kayısı antioksidan zengini bir meyve, kolesterolü düşürürken, kasları besliyor, bağırsak dostu ve sindirim sistemini destekliyor. Bu yıl hava koşulları kuru kayısı üretimini artırdı. Kuru kayısımızın katma değerli bir şekilde dönüşmesi için fuarlara, TURQUALITY ve UR-GE Projelerine, sektörel ticaret heyetleri ve alım heyetlerine ağırlık vereceğiz. Ticaret Bakanlığımızın Uzak Ülkeler Stratejisiyle uyumlu olarak Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Avustralya, Çin, Japonya, Brezilya, Güney Kore gibi uzak pazarlara yoğunlaşacağız. Üreticilerimiz, Tüccarlarımız, İhracatçılarımız, Tarım ve Orman Bakanlığımız, Araştırma Enstitülerimiz, Ticaret Bakanlığımız ve Üniversitelerimizle Türk kayısımızın hak ettiği değere ulaşması için koordineli bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. 

 

Türk kayısısına en büyük talep ABD, Almanya ve Fransa’dan

 

Kuru kayısı ihracatında Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin 49 milyon dolarlık payla liderliğini koruduğu bilgisini veren Başkan Işık, en çok ihracat yapılan ülkeleri ise şöyle özetledi; “Amerika Birleşik Devletleri 21,3 milyon dolarlık tutarla kuru kayısı ihracatında liderliğini sürdürürken, Almanya’ya 11 milyon dolarlık, Fransa’ya 10 milyon dolarlık kuru kayısı ihraç ettik. Bu ülkeleri 6,8 milyon dolarla Brezilya ve 6 milyon dolarla Cezayir izledi.”

 

2024/25 sezonunun ilk çeyreğinde Türkiye’den Çin, Cezayir, Hindistan ve Kazakistan’a kuru kayısı ihracatındaki artışlar dikkat çekti. Çin’e kuru kayısı ihracatı yüzde 356’lık artışla 1 milyon dolardan 4,7 milyon dolara çıkarken, Cezayir’e kuru kayısı ihracatı yüzde 1.329’luk sıçramayla 418 bin dolardan 6 milyon dolara fırladı. 2023/24 sezonunun ilk çeyreğinde Hindistan’a 900 bin dolarlık kuru kayısı ihraç eden Türkiye, 2024/25 sezonunun ilk çeyreğinde Hindistan’a ihracatını yüzde 221’lik yükselişle 3 milyon dolara taşıdı. Aynı dönemde Kazakistan’a yapılan kuru kayısı ihracatı da, yüzde 143’lük artışla 1,5 milyon dolardan 3,8 milyon dolara ilerledi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

VakıfBank’tan kurum ödemelerini tek çatı altında birleştiren yepyeni bir ürün daha: VaNa

Nakit yönetimi alanında devreye aldığı ürünler ile bankacılık sektörüne yön veren VakıfBank, kurum ödemelerini tek çatı altında birleştiren yeni ürünü VaNa’yı müşterilerinin kullanımına sundu. Firmalara nakit akışlarını rahat bir şekilde takip etme ve düzenleme imkânı sunan VaNa’nın taksit ve opsiyon özellikleri ödemelerde kolaylık sağlıyor. 

Kurulduğu günden beri toplumun her kesiminin ihtiyaçlarına uygun ürün ve hizmetler sunan VakıfBank, inovatif ürün portföyüne bir yenisini daha ekledi. VaNa (VakıfBank Nakit Yönetim Hesabı) müşterilerin finansal durumunu etkili bir şekilde yönetebilmelerine olanak sağlarken, ticari müşterilere vergi, SGK, gümrük, fatura, icra ve kamu kurumlarına yapılan tüm kurum ödemeleri için opsiyon ve taksit imkânı sunan sektördeki ilk ve tek ürün olarak öne çıkıyor. 

“İşletmelerin Finans Yönetiminde VaNa Çağı Başlıyor!  VaNa ile işletmelere destek oluyor, onların yanında duruyoruz”

VaNa ile bir kez daha müşterilerinin ihtiyaçlarını ilk sıraya yerleştirdiklerini belirten VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, şunları kaydetti:

“VakıfBank olarak 70 yıldır her biri kendi alanında, ilk olan ürün ve hizmetlerimizi müşterilerimize sunarak sektörümüze öncülük ediyoruz. Tüm müşterilerimizin ana bankası olma hedefimize uygun şekilde devreye aldığımız VaNa, bizi bu hedefimize bir adım daha yaklaştırdı.” 

VaNa ile vergi, SGK, gümrük, fatura, icra ödemelerinde; VaNa Ek Hesap Limiti, opsiyon ve taksit özellikleri sunarak firmaların tüm kurum ödemelerini kolaylaştırdıklarının altını çizen Üstünsalih, sözlerini şu şekilde tamamladı: 

“VaNa vergi, SGK, fatura gibi kritik ödemeleri tek bir çatı altında toplayarak işletmelerin ödemeleri zamanında ve eksiksiz bir şekilde gerçekleştirmeleri için güvenilir bir çözüm sunarken taksit ve opsiyon imkânı ile müşterilerimizin finansal kontrol ve istikrarına önemli bir katkı sağlıyor. Müşterilerimizin nakit akış yönetiminin kontrolünü ellerine almalarına olanak sağlayan VaNa (VakıfBank Nakit Yönetim Hesabı), bankacılık sektörüne yeni bir dinamik kazandırıyor.

Kurum ödemelerine tek hesap ve tek ekrandan dijital yönetim 

İşletmeler VakıfBank Mobil, internet bankacılığı veya şubeler aracılığıyla VaNa hesap/kart başvurusu, taksitlendirme, limit artırma gibi işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Tüm kurum ödemelerinin tek hesaptan yönetilebilir olması zaman ve maliyet tasarrufu sağlarken limitlerin sadece belirlenmiş kurum ödemelerinde kullanılabilir olması işletmelere güvenli bir ödeme yöntemi sunuyor. Vana tüm kurum ödemelerinin tek hesaptan yapılmasını sağlayarak müşterilerimizi ciddi bir operasyonel yükten kurtardığı gibi eksik ödemelerden kaynaklanacak finansal riskleri de minimize ediyor.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Modern ve Oral-B iş birliğiyle Stüdyo STEAM’de 7.500’ü aşkın kişi sanat ve bilimle buluştu

P&G’nin topluma katkı sağlama misyonu doğrultusunda Oral-B iO markası ve İstanbul Modern işbirliğinde hayata geçirilen Stüdyo STEAM, ilk yılında “Biyolojik Materyallerle Sanat” ve “Nedensiz Makineler” adlı eğitim programlarıyla 7.500’ü aşkın kişiyi ağırladı. Sanat eğitimini bilim, mühendislik ve teknoloji ile bir araya getirerek katılımcılarına yeni bir dünyanın kapısını açan bu öğrenme alanı yapay zekâ ve sanat ilişkisine odaklanan yeni programını 17 Aralık 2024 tarihinde başlatarak eğitim uygulamalarına devam edecek. 

 

İstanbul Modern ve P&G Oral-B iO iş birliğinde 16 Haziran 2023 tarihinde hayata geçirilen yenilikçi öğrenme alanı Stüdyo STEAM, sanatın biyolojik materyaller, mühendislik fikirleri ve yapay zekâ ile olan ilişkisini keşfetmeye odaklanıyor. Türkiye’de bir müze çatısı altında ilk kez bir öğrenme alanı olarak sanatçılarla tasarlanan Stüdyo STEAM, hem gençler hem de yetişkinler için bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik gibi alanları sanatla buluşturuyor. İstanbul Modern’in yeni müze binasının açılışıyla başlayan Stüdyo STEAM eğitim programlarında bugüne kadar 7.500’ü aşkın kişi sanat ve bilimi buluşturan uygulamalar sayesinde eleştirel ve yaratıcı düşünme yeteneklerini geliştirme imkânı buldu. Başta lise ve üniversiteler olmak üzere toplam 126 kamu kurumu ile yerel yönetimlerin ücretsiz eğitim çalışmaları gerçekleştirdiği Stüdyo STEAM’in ilk yıl değerlendirmesi, İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı ve P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu ev sahipliğinde İstanbul Modern’de gerçekleştirilen özel bir toplantıyla yapıldı.

 

Eczacıbaşı: Dünyadaki yenilikçi örnekler arasında yer alacak

İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, projenin önemini vurgulayarak, “Gençlerin yaratıcılık, yenilikçilik alanlarındaki yeteneklerinin artırılması için özgün ve ülkemiz için ilham verici, disiplinler arası eğitim modellerini oluşturmayı önemsiyoruz. İnsanı ve geleceğimizi merkeze alan eğitim yaklaşımımız, Stüdyo STEAM ve elbette yeni müze binamızda daha bütünsel bir anlam yaratıyor. Müzede Stüdyo STEAM için oluşturduğumuz bu özel atölye alanının dünyadaki yenilikçi örnekler arasında yer alacağına inanıyorum” dedi. Eczacıbaşı, şöyle devam etti: 

 

İstanbul Modern, her yıl 100’ün üzerinde eğitim programı hazırlıyor ve uyguluyor. 2004 yılından bu yana müze çatısı altında hazırlanan bu programlardan 1 milyonu aşkın çocuk ve gencimiz faydalandı. Onların yaratıcılıklarının geliştirilmesi konusunda yenilikçi, özgün ve ülkemiz için ilham verici, disiplinler arası eğitim modellerini oluşturmaya devam ediyoruz. Müze koleksiyonundaki sanatçıların yapıtlarından, yaratım süreçlerinden, doğadan ya da sanatın farklı üretim tekniklerinden ilham alarak tasarlanan öğrenme alanlarında sadece çocukları değil her yaştan izleyiciyi sanatla buluşturuyoruz. Teknolojiyi ve bilimi üretimlerinin ayrılmaz bir parçası olarak gören sanatçılarla bağ kurarak geliştirdiğimiz programlar aracılığıyla Stüdyo STEAM’de katılımcılara sanatı yaratıcı, yenilikçi ve disiplinler arası bir bakış açısıyla sunuyoruz.”

 

Turnaoğlu: DNA’sında inovasyon bulunan Oral-B’ nin desteğiyle bilim ve sanat bütünleşiyor

P&G olarak sadece ürünleriyle değil kurumsal vatandaşlık projeleriyle de yaşamlara dokunmak ve hayatları iyileştirmek için çalıştıklarını belirten P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, “Bu yönde gerçekleştirdiğimiz çalışmalardan biri de yapay zekâ teknolojisiyle kişiselleştirilmiş ve üstün bir temizlik sağlayan Oral-B iO serimiz ile İstanbul Modern iş birliğinde hayat bulan Stüdyo STEAM projesi. Oral-B’nin DNA’sında yer alan inovatif ruh, iO serisinde yüksek teknoloji, akıllı özellikler ve estetiği bir araya getiriyor ve bu özellik, kullanıcıya günlük bakımın ötesinde bir deneyim sunuyor. iO’nun yapay zekâ destekli kişiselleştirilmiş geri bildirim özellikleri, mühendisliği ve tasarım detayları, İstanbul Modern’in bilim, sanat ve teknolojiyi bütünleştiren STEAM vizyonuna kusursuz bir şekilde uyuyor. Oral-B iO’nun ve İstanbul Modern’in bir araya gelişi, teknolojiyi ve sanatı herkes için ulaşılabilir kılma yolunda önemli bir adımı simgeliyor. Toplumsal gelişime verdiğimiz katkının kapsamını daha fazla genişletmemize imkân sunan Stüdyo STEAM projesi kapsamında düzenlenen iki eğitim programı ile 500’e yakın eğitim çalışmasının yanı sıra Oral-B iO’nun kullanımıyla ortaya konan özel bir sanat üretimi gerçekleştirildi. Tüm bu faaliyetler sayesinde ise 12’si üniversite olmak üzere toplam 126 kurumdan 7.500’ü aşkın kişi sanat ve bilimle aynı çatı altında buluştu. Stüdyo STEAM’in İstanbul Modern’inen çok beğenilen eğitim programları arasında yer alması, projenin başarısının bir göstergesi. Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesinde genç ve yetişkinlere özel olarak kurgulanan bu inovatif iş birliğinde, DNA’sında inovasyon bulunan markamızla yer almaktan onur duyuyoruz” dedi. 

 

Yeni program yapay zekâya odaklanacak

İstanbul Modern Eğitim ve Sosyal Projeler Direktörü Neslihan Varol ise programların içeriği hakkında bilgi vererek, “Stüdyo STEAM, katılımcılarına disiplinler arası bir deneyim sunuyor. İlk yılımızda ‘Biyolojik Materyallerle Sanat’ ve ‘Nedensiz Makineler’ başlıklı iki eğitim programı gerçekleştirdik. Bu programlarla, katılımcılar yaratıcı düşünme becerilerini geliştirerek sanatı farklı bakış açılarıyla keşfetti. Yeni programımız ise yapay zekâ kavramına odaklanıyor. Stüdyo STEAM özellikle güncel teknolojilerle üretilmiş sanat çalışmalarını yorumlayabilmek için katılımcılarına sanat eğitimi fırsatları sunan ilham verici bir öğrenme alanı” dedi. 

 

Devam eden Oral-B iO iş birliğinde Stüdyo STEAM danışmanı eğitimci ve çağdaş sanatçı Bager Akbay ile birlikte tasarlanan, yapay zekâ ve sanat ilişkisini ele alan yeni program Aralık 2024’te hayata geçecek. 

 

İlk Program: Biyolojik Materyallerle Sanat

Stüdyo STEAM projesi kapsamında düzenlenen ilk programda, İstanbul Modern Eğitim ve Sosyal Projeler Bölümü tarafından, çağdaş sanatçı Nergiz Yeşil iş birliğiyle tasarlanan “Biyolojik Materyallerle Sanat” programı, katılımcılara biyolojik materyallerden oluşan nesneleri gözlemleme ve bilimsel yöntemlerden yola çıkarak sanat çalışmaları üretme fırsatı sundu. Bu atölyede katılımcılar “bio art” kavramını derinlemesine keşfederken, sanatçının program için hazırladığı üretimlerini mikroskoplarla gözlemleyip, sanatçıyla tasarlanan etkinliklerde, bilim ve sanat kavramlarını buluşturan çalışmalar gerçekleştirdi.    

 

Nedensiz Makineler

Stüdyo STEAM, Oral-B’nin manyetik teknolojisini de kapsayan “Nedensiz Makineler” adlı ikinci eğitim programında mühendislik ve sanatı buluşturuyor. Disiplinler arası sanatçı Bilal Yılmaz iş birliğinde gerçekleştirilen programda katılımcılar, sanatsal bir yaklaşımla kendi hikâyelerini anlatacakları mekanizmalar oluşturuyor. Programda, Bilal Yılmaz’ın Oral-B iO şarjlı diş fırçalarının gövde mekanizmaları ile kurulan “Akustik iO” adlı ses yerleştirmesi ise katılımcılara deneysel bir ses tasarım alanı sunuyor. Gençlerin ve yetişkinlerin endüstriyel üretimi çağrıştıran malzemelerle sanatsal çalışmalar ürettiği “Nedensiz Makineler” eğitim programında katılımcılar mühendislik, zanaat ve sanat alanları arasında yaratıcı köprüler kuruyor. 

 

Akustik iO: Ses Tasarım Projesi  

Bilal Yılmaz’ın daveti ve bağımsız 10 ses sanatçısının katılımıyla gerçekleştirilen “Akustik iO: Ses Tasarım Projesi” ise, Stüdyo STEAM’in eğitim programlarının sanatsal üretim alanlarına nasıl ilham verebileceğinin örneklerini taşıyor.  Katılımcı sanatçıların, Oral-B iO şarjlı diş fırçalarının gövde mekanizmalarının kullanılmasıyla oluşturulan Akustik iO’yu deneyimlerken elde ettikleri endüstriyel ses kayıtlarını, müzikal birikimleriyle yorumlayarak ses kompozisyonlarına dönüştürdüğü bu özel çalışma, yenilikçi bir üretim olarak dikkat çekiyor. Akustik iO: Ses Tasarım Projesi’ne katılan sanatçılar arasında Dasenfekt, Fat, Fosil, İdil Ko, Mafiyens, Neval, Pelbender, Semi, Uase ve Zeynal yer aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Finans ülke ekonomisine 204 milyar TL’lik katkı sağladı

Türkiye Finans, 2024 yılının ilk 9 ayında ülke ekonomisine 157 milyar TL nakdi ve 47 milyar TL gayri nakdi olmak üzere toplam 204 milyar TL’lik katkı sağladı. Banka, fon kaynağını genişleterek topladığı fonları yıl başından bu yana yüzde 6 artışla 188 milyar TL ’ye, yasal öz kaynaklarını ise yüzde 14 arttırarak 32 milyar TL’ye ulaştırdı.

 

Türkiye Finans, 2024 yılı üçüncü çeyrek mali bilançosunu KAP’a açıkladı. Banka, 2024’ün ilk 9 ayında ülke ekonomisine 157 milyar TL nakdi ve 47 milyar TL gayri nakdi olmak üzere toplam 204 milyar TL’lik katkı sağladı. Güçlü sermaye yapısını yılın üçüncü çeyreğinde de sürdüren Türkiye Finans, yasal öz kaynakları bir önceki yılın sonuna göre yüzde 14 arttırarak 32 milyar TL’ye ulaştırırken bankanın sermaye yeterlilik rasyosu ise yüzde 18,93 olarak gerçekleşti. Türkiye Finans, topladığı fonları yıl başından bu yana yüzde 6 artışla 188 milyar TL’ye ulaştırdı. 

 

Ülke ekonomisine güçlü finansman desteği

 

Türkiye Finans Genel Müdürü Murat Akşam, yılın üçüncü çeyreğine dair değerlendirmesinde, başta reel sektör olmak üzere üretici ve ihracatçıya verilen desteğin Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesi açısından başlıca unsurlar olduğunun altını çizdi. Türkiye Finans olarak üretimin ve ihracatın bayraktarlığını yaptıklarını vurgulayan Akşam, bu yaklaşımla hem bireysel hem de ticari tarafta ülke ekonomisine finansman desteği vermeye devam ettiklerini belirterek sözlerine şöyle devam etti:   

 “Türkiye Finans olarak sürdürülebilir büyüme stratejimizi 2024’ün üçüncü çeyreğinde de koruduk. Güçlü sermaye yapısını sürdüren kurumumuz, bir yandan yasal öz kaynaklarını yılbaşından bu yana yüzde 14 artırarak 32 milyar TL’ye ulaştırırken diğer yandan sermaye yeterlilik rasyosunu ise yüzde 18,93 olarak gerçekleştirme başarısını gösterdi. 2024’ün ilk 9 ayında millî ekonomiye 157 milyar TL nakdi ve 47 milyar TL gayri nakdi olmak üzere toplam 204 milyar TL’lik katkı sağlamış olmaktan gururluyuz. Bu dönemde fon kaynağımızı da genişlettik ve topladığımız fonları yüzde 6 büyüterek 188 milyar TL’ye ulaştırdık. Topladığımız fonlarla ekonominin can damarı olan KOBİ’leri finanse ederek bu firmaların finansman kullanımını 2024 yılı ilk dokuz ayında yıllık yüzde 28 oranında artırdık.”

 

Yılın üçüncü çeyreğinde, müşteri deneyimini iyileştirme ve dijitalleşme çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini belirten Akşam, “Sunduğumuz yenilikçi dijital çözümler ve kapsayıcı stratejiler sayesinde, bankacılık hizmetlerine erişimi daha kolay hale getirerek, işlemlerin bireyselde yüzde 82’sini, tüzelde ise yüzde 68’ini hiç şubeye gelmeden yapılabilmesini sağladık. Tüzel müşterilerimize dijital kanallardan sunduğumuz mevcut çözümleri de yeni fonksiyonlarla güçlendirdik. Swift GPI fonksiyonu ile müşterilerimizin uluslararası para transferlerini uçtan uca izleyebilmelerini ve böylelikle güvenli ve şeffaf bir ödeme deneyimi yaşamalarını sağladık. İBKB (İhracat Bedeli Kabul Belgesi) işlemlerinin dijital kanallarımıza eklenmesi ile ihracatçı müşterilerimizin uluslararası ticarette işlemlerini kolaylaştırdık. Çek karnesi başvurusu, senet ödemesi gibi işlemleri de dijital kanallarımıza ekleyerek, tüzel müşterilerimizin işlerine ara vermeden birçok bankacılık işlemini yapmasını sağlıyoruz. Bunun yanı sıra ‘Ödeme İste’ hizmetimizi İnternet Şube ve Türkiye Finans Mobil Şube üzerinden işlem yapan tüm bireysel ve ticari müşterilerimizin kullanımına sunduk. Müşterilerimiz böylece dijital kanallarımız üzerinden FAST ve havale limitleri dâhilinde diledikleri kadar Ödeme İste talebi oluşturabilme, alacaklarını tahsil edebilme ve ortak harcamalarını paylaşabilme imkânına kavuştu.”

 

“22 bin 630 saatlik işin robotlar tarafından yapılmasını sağladık”

 

Türkiye Finans’ın müşteri ve çalışan deneyimi alanındaki dijitalleşme çalışmaları hakkında da bilgi veren Murat Akşam, konuyla ilgili şunları söyledi: “İnsan odaklı teknoloji anlayışıyla müşteri ve çalışan deneyimimizi üst seviyeye taşıdık. Dijital müşteri deneyimine yaptığımız yatırımlar, yapay zekâ desteğiyle geliştirdiğimiz yenilikçi iş modelleri ve ürünlerle mobil bankacılığı kullanan müşterilerimizin oranını 2024’ün ilk 9 ayında yüzde 96’a ulaştırdık. Dijital kanallardan gelen olumlu müşteri bildirimleri yüzde 88’e ulaşırken, yeni kazanılan müşterilerin yüzde 30’unu dijital kanallarımız üzerinden edindik. Aynı zamanda Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) Projeleri ile de yıl başından bu yana 22 bin 630 saatlik işin robotlar tarafından yapılmasını sağladık. Böylelikle verimliliği artırırken çalışanlarımızın üzerindeki iş yükünü de azalttık.” 

 

Bankanın başarılarının üçüncü çeyrekte elde edilen uluslararası ödüllerle global düzeyde takdir görmeyi sürdürdüğünü ifade eden Akşam, sözlerini şöyle tamamladı: “Müşterilerimizin ve çalışanlarımızın deneyimini geliştiren ve sürdürülebilir bankacılığın en güçlü aracı olarak değerlendirdiğimiz dijitalleşme yolculuğunda şimdiye kadar kat ettiğimiz mesafeyle gurur duyuyoruz. 2024’ün son çeyreğinde de insan odaklı teknoloji ve inovasyonlarla mükemmel müşteri deneyimini geliştirmeye, sürdürülebilir kalkınma perspektifi ve kapsayıcı bankacılık stratejileriyle üretimi ve ticareti desteklemeye devam edeceğiz.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Geleneksel Kapı Tokmakları Sergisi Kent Müzesinde Görücüye Çıktı

İnegöl Belediyesi ile Bursa Olgunlaşma Enstitüsü iş birliğinde düzenlenen “Hayra Açılan Kapılar Geleneksel Kapı Tokmakları Sergisi” İnegöl Kent Müzesinde izlenime sunuldu. Olgunlaşma Enstitüsünün Seramik ve Cam Süsleme Teknolojileri Atölyesinde tasarlanan 30 eserden oluşan sergi, 06 Aralık tarihine kadar açık kalacak.

Bursa Olgunlaşma Enstitüsü Seramik ve Cam Süsleme Teknolojileri Atölyesinde tasarlanan ve İnegöl Belediyesi iş birliğinde Kent Müzesi sergi salonunda görücüye çıkan “Hayra Açılan Kapılar Geleneksel Kapı Tokmakları Sergisi” Perşembe günü açıldı. Bursa Olgunlaşma Enstitüsü Araştırma Bölümünün Bursa yöresi asırlık yapılarındaki kapı tokmakları araştırmasından yola çıkılarak hazırlanan ve 30 eserden oluşan sergi, 06 Aralık 2024 tarihine kadar İnegöl Kent Müzesi’nde ziyaret edilebilecek. 

İNEGÖL KENT MÜZESİ 170. SERGİSİNİ AÇTI

İnegöl Belediyesi, bu sergiyle birlikte Bursa Olgunlaşma Enstitüsü iş birliğinde 7’nci sergisini açmış oldu. Daha önce 2012 2019 yılları arasında 6 sergi çalışması yapılmıştı. Aynı zamanda “Hayra Açılan Kapılar Geleneksel Kapı Tokmakları Sergisi” İnegöl Kent Müzesinin kuruluşundan bu yana 170’inci sergisi olma özelliğini taşıyor.

ROMA VE OSMANLI DÖNEMİNE AİT TARİHİ YAPILARDAN ESİNLENİLEREK HAZIRLANDI

Sergi açılışı Perşembe günü 14.00’da Kaymakam Eren Arslan, Belediye Başkanı Alper Taban, Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Zengin, Belediye Meclis Üyeleri, siyasi parti temsilcileri, Bursa Olgunlaşma Enstitüsü temsilcileri, kurum öğretmenleri ve öğrencileri ile davetlilerin katılımıyla gerçekleşti. Sergiyle ilgili bilgi veren Bursa Olgunlaşma Enstitüsü Seramik Bölümü Öğretmeni Fatma Kaçar, “Burada izleyeceğimiz eserler Roma ve Osmanlı dönemine ait Bursa’daki tarihi yapılarda bulunan kapılar ve kapı tokmaklarından esinlenerek hazırlandı. Osmanlıda kapıların ve tokmak çeşitlerinin farklı anlamları var. Bu bir kültür” dedi.

KAPI TOKMAKLARI ANADOLU’NUN YAŞAM TARZINI YANSITIYOR

İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ise kapı tokmakları ve halkalarının sanat tarihimizde önemli bir yere sahip olan kıymetli kültür mirası olduğuna dikkat çekti. Geleneksel Anadolu evlerinin kapı tokmaklarının işlevsel bir amaca hizmet etmenin yanında Anadolu’nun yaşam tarzını, sanat zevkini ve zanaat inceliklerini de yansıttığını kaydeden Başkan Taban, “Kapı, tüm dünyada olduğu gibi Anadolu evinde de önemli bir ögedir. Ailenin sosyal ve kültürel kimliğini belirler. Tokmaklar da aynı şekilde içeride yaşayan topluluğun sosyal durumunu simgeler. Bursa Olgunlaştırma Enstitüsü atölyelerinde 18. ve 19. Yüzyıllara ait Bursa bölgesi kapı tokmakları ve desenlerinden yola çıkılarak seramik ve tiffany vitray teknikleri kullanılarak şekillendirilen özgün tasarımlar oluşturuldu. Açılışını yaptığımız sergi 1 ay boyunca Kent Müzemizde açık olacak. Bu vesileyle sergi eserlerinin ve serginin hazırlanmasında emeği geçenlere de teşekkür ediyorum. Vatandaşlarımızı da sergiyi gezmeye davet ediyorum” diye konuştu.

Konuşmalar sonrası sergi açılışı gerçekleştirildi. Ardından misafirler sergiyi gezerek eserleri ilgiyle inceledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı