Televizyon tarihinin kült yapımlarından ‘Will & Grace’in yaratıcılarının imzasını taşıyan yeni dizi ‘Mid-Century Modern’, 28 Mayıs’tan itibaren sadece Disney+’ta!

“Tesadüfen arkadaş, tercihen aile…” Bunny Schneiderman, Jerry Frank ve Arthur Broussard; bu üç yakın arkadaş için en büyük aşk, sahip oldukları dostlukları. Belli bir yaşa gelmiş bu üç arkadaş, beklenmedik bir kaybın ardından, içlerinden en varlıklısının annesiyle yaşadığı Palm Springs’te, emeklilik hayatlarını birlikte geçirmeye karar verir. Birbirlerini aile gibi gören bu dostların hayatları ne kadar zorlaşırsa zorlaşsın, her zaman aralarından biri çıkıp “Boynun şöyle bir gerdirsen hayatın da yoluna girerdi” ya da “Evet, altyazıları aç; hatta en büyük fonta getir” gibi yorumlar yapabilir. 

Televizyon tarihinin en unutulmaz komedi dizilerinden, 18 dalda Emmy Ödülü’ne sahip ‘Will & Grace’in yaratıcıları David Kohan ve Max Mutchnick’in izleyicilerle buluşturduğu ‘Mid-Century Modern’, dostluk, ilişkiler ve yaş alma gibi konuları mizahi bir dille işliyor. Yönetmen koltuğunda televizyon tarihinin en uzun soluklu dizisi ‘Cheers’ başta olmak üzere sayısız önemli projeye imza atan James Burrows oturuyor. Nathan Lane, Matt Bomer, Nathan Lee Graham ve Linda Lavin’in başrollerini paylaştığı dizide Richard Kind ve Jesse Tyler Ferguson gibi yıldız isimler de konuk oyuncu olarak yer alıyor. 

Televizyonun dahi altın ismi Ryan Murphy’nin yapımcıları arasında yer aldığı ve ilk sezonu 10 bölümden oluşan ‘Mid-Century Modern’, 28 Mayıs’tan itibaren sadece Disney+’ta seyredilebilecek. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Televizyon tarihinin kült yapımlarından ‘Will & Grace’in yaratıcılarının imzasını taşıyan yeni dizi ‘Mid-Century Modern’, 28 Mayıs’tan itibaren sadece Disney+’ta!

“Tesadüfen arkadaş, tercihen aile…” Bunny Schneiderman, Jerry Frank ve Arthur Broussard; bu üç yakın arkadaş için en büyük aşk, sahip oldukları dostlukları. Belli bir yaşa gelmiş bu üç arkadaş, beklenmedik bir kaybın ardından, içlerinden en varlıklısının annesiyle yaşadığı Palm Springs’te, emeklilik hayatlarını birlikte geçirmeye karar verir. Birbirlerini aile gibi gören bu dostların hayatları ne kadar zorlaşırsa zorlaşsın, her zaman aralarından biri çıkıp “Boynun şöyle bir gerdirsen hayatın da yoluna girerdi” ya da “Evet, altyazıları aç; hatta en büyük fonta getir” gibi yorumlar yapabilir. 

Televizyon tarihinin en unutulmaz komedi dizilerinden, 18 dalda Emmy Ödülü’ne sahip ‘Will & Grace’in yaratıcıları David Kohan ve Max Mutchnick’in izleyicilerle buluşturduğu ‘Mid-Century Modern’, dostluk, ilişkiler ve yaş alma gibi konuları mizahi bir dille işliyor. Yönetmen koltuğunda televizyon tarihinin en uzun soluklu dizisi ‘Cheers’ başta olmak üzere sayısız önemli projeye imza atan James Burrows oturuyor. Nathan Lane, Matt Bomer, Nathan Lee Graham ve Linda Lavin’in başrollerini paylaştığı dizide Richard Kind ve Jesse Tyler Ferguson gibi yıldız isimler de konuk oyuncu olarak yer alıyor. 

Televizyonun dahi altın ismi Ryan Murphy’nin yapımcıları arasında yer aldığı ve ilk sezonu 10 bölümden oluşan ‘Mid-Century Modern’, 28 Mayıs’tan itibaren sadece Disney+’ta seyredilebilecek. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Televizyon tarihinin kült yapımlarından ‘Will & Grace’in yaratıcılarının imzasını taşıyan yeni dizi ‘Mid-Century Modern’, 28 Mayıs’tan itibaren sadece Disney+’ta!

“Tesadüfen arkadaş, tercihen aile…” Bunny Schneiderman, Jerry Frank ve Arthur Broussard; bu üç yakın arkadaş için en büyük aşk, sahip oldukları dostlukları. Belli bir yaşa gelmiş bu üç arkadaş, beklenmedik bir kaybın ardından, içlerinden en varlıklısının annesiyle yaşadığı Palm Springs’te, emeklilik hayatlarını birlikte geçirmeye karar verir. Birbirlerini aile gibi gören bu dostların hayatları ne kadar zorlaşırsa zorlaşsın, her zaman aralarından biri çıkıp “Boynun şöyle bir gerdirsen hayatın da yoluna girerdi” ya da “Evet, altyazıları aç; hatta en büyük fonta getir” gibi yorumlar yapabilir. 

Televizyon tarihinin en unutulmaz komedi dizilerinden, 18 dalda Emmy Ödülü’ne sahip ‘Will & Grace’in yaratıcıları David Kohan ve Max Mutchnick’in izleyicilerle buluşturduğu ‘Mid-Century Modern’, dostluk, ilişkiler ve yaş alma gibi konuları mizahi bir dille işliyor. Yönetmen koltuğunda televizyon tarihinin en uzun soluklu dizisi ‘Cheers’ başta olmak üzere sayısız önemli projeye imza atan James Burrows oturuyor. Nathan Lane, Matt Bomer, Nathan Lee Graham ve Linda Lavin’in başrollerini paylaştığı dizide Richard Kind ve Jesse Tyler Ferguson gibi yıldız isimler de konuk oyuncu olarak yer alıyor. 

Televizyonun dahi altın ismi Ryan Murphy’nin yapımcıları arasında yer aldığı ve ilk sezonu 10 bölümden oluşan ‘Mid-Century Modern’, 28 Mayıs’tan itibaren sadece Disney+’ta seyredilebilecek. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Televizyon tarihinin kült yapımlarından ‘Will & Grace’in yaratıcılarının imzasını taşıyan yeni dizi ‘Mid-Century Modern’, 28 Mayıs’tan itibaren sadece Disney+’ta!

“Tesadüfen arkadaş, tercihen aile…” Bunny Schneiderman, Jerry Frank ve Arthur Broussard; bu üç yakın arkadaş için en büyük aşk, sahip oldukları dostlukları. Belli bir yaşa gelmiş bu üç arkadaş, beklenmedik bir kaybın ardından, içlerinden en varlıklısının annesiyle yaşadığı Palm Springs’te, emeklilik hayatlarını birlikte geçirmeye karar verir. Birbirlerini aile gibi gören bu dostların hayatları ne kadar zorlaşırsa zorlaşsın, her zaman aralarından biri çıkıp “Boynun şöyle bir gerdirsen hayatın da yoluna girerdi” ya da “Evet, altyazıları aç; hatta en büyük fonta getir” gibi yorumlar yapabilir. 

Televizyon tarihinin en unutulmaz komedi dizilerinden, 18 dalda Emmy Ödülü’ne sahip ‘Will & Grace’in yaratıcıları David Kohan ve Max Mutchnick’in izleyicilerle buluşturduğu ‘Mid-Century Modern’, dostluk, ilişkiler ve yaş alma gibi konuları mizahi bir dille işliyor. Yönetmen koltuğunda televizyon tarihinin en uzun soluklu dizisi ‘Cheers’ başta olmak üzere sayısız önemli projeye imza atan James Burrows oturuyor. Nathan Lane, Matt Bomer, Nathan Lee Graham ve Linda Lavin’in başrollerini paylaştığı dizide Richard Kind ve Jesse Tyler Ferguson gibi yıldız isimler de konuk oyuncu olarak yer alıyor. 

Televizyonun dahi altın ismi Ryan Murphy’nin yapımcıları arasında yer aldığı ve ilk sezonu 10 bölümden oluşan ‘Mid-Century Modern’, 28 Mayıs’tan itibaren sadece Disney+’ta seyredilebilecek. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

IV. Uluslararası FoodFest Gastronomi Festivali domates hasadı ile başladı

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 4.’sü gerçekleştirilen Foodfest Antalya Gastronomi Festivali, Kumluca ilçesinde domates hasadı ile başladı. Serada domates toplayan Başkan Muhittin Böcek cam seralardan çıkmış biri olarak çiftçinin halini iyi bildiğini belirterek, üretici ve çiftçilere her zaman destek verdiklerini söyledi.

 

Yerli üreticiyi ve tarımı desteklemek, doğal ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmek, Antalya’da yetişen tarımsal ürünlerinin gastronomideki yerini tanıtmak amacıyla Antalya Büyükşehir belediyesi tarafından gerçekleştirilen Foodfest Antalya Gastronomi Festivali, “hasat” etkinliği ile başladı. Festivalin ilk yılında tavşan yüreği zeytini, ikinci yılında mor üzüm, üçüncü yılında avokado ve mango bu yıl da domates hasadı gerçekleştirildi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in katılımıyla yapılan renkli hasat etkinliği Antalya’nın Kumluca ilçesinde yapıldı.

BAŞKAN BÖCEK SERADA DOMATES TOPLADI

Kumluca Karşıyaka Mahallesi’nde bulunan bir serada gerçekleştirilen hasada Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu, Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi, Büyükşehir Belediye Genel Sekreteri Cansel Tuncer, Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökçe, Kumluca Ticaret Borsası Başkanı Fatih Durdaş katıldı. Uluslararası FoodFest Antalya Gastronomi Festivali kapsamında düzenlenen domates hasadının gerçekleşeceği serayı gezen Başkan Muhittin Böcek ve Mesut Avcıoğlu daha sonra serada domates topladı. Hasat etkinliğine Foodfest Antalya Gastronomi Festivali’ne katılmak üzere Antalya’ya gelen ünlü şefler de katıldı. Başkan Böcek ve Başkan Avcıoğlu, hasat sonrası toplanan domatesleri Kumlucalı kadınlar ile birlikte salça yapılmak üzere sıktı.

YERELDEN KALKINMA PROJELERİ İLE ÇİFTÇİNİN YANINDA

Antalya’mız turizmin yanı sıra verimli topraklarıyla tarımda da ilk sırada olduğunu söyleyen Başkan Muhittin Böcek, “21 halimiz ve 1938 tüccar ve komisyoncumuz var. Yerelden kalkınma ilkeleri doğrultusunda Kumluca ilçemizi Çiftçi Kart projesiyle pilot bölge ilan ettik. Bu sayede çiftçilerimizin ve üreticilerimizin yanında olmaya çalışıyoruz. Ben de bu cam seralardan çıkmış birisiyim. Mazotun ve gübrenin önemini iyi bilirim. 50 sulama kooperatifinin enerjisinin %85’ini ödüyoruz. Dijital tarımla ilgili de destek veriyoruz. Antalya’mızda 700’ün üzerinde endemik bitki ve 19 coğrafi işaretli ürünümüz var; bu sayıyı artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerelden kalkınma projemizle üreticilerimize destek vermeye devam edeceğiz” dedi.

KUMLUCA’NIN ZENGİNLİKLERİ TANITILIYOR

Domates hasadına katılan Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu da IV. Uluslararası FoodFest Antalya Gastronomi Festivali kapsamında hasat etkinliğine ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Bize bu fırsatı tanıyan Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Tarihi, kültürü, doğası ve tarım potansiyeliyle büyük zenginliklere sahip bir bölgede yaşıyoruz. Gastronomi turizminin önemi artık daha iyi anlaşılıyor. Bu kapsamda hem bölgenin zenginliklerini tanıtmak hem de tarımla uğraşan üreticilere destek olmak amacıyla çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

RHODİAPOLİS ANTİK KENTİ’NE ZİYARET

Hasat etkinliğinin ardından Kumluca’da bulunan Rhodiapolis Antik Kenti ziyaret edildi. Likya uygarlığının önemli şehirlerinden biri olan ve Helenistik dönemde kurulan

Antik kentte yer alan alan tiyatro, hamam, agora ve nekropol gibi yapılar gezildi. Antik kent gezisinin ardından Kumluca’ya özgü yemekler ikram edildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Borusan Boru, SafeClamp Projesiyle İş Güvenliği Alanında Bir Ödül Daha Kazandı

Türkiye’nin önde gelen çelik boru firması olan Borusan Boru’nun iş sağlığı ve güvenliği alanındaki öncü çalışmaları ödüllendirilmeye devam ediyor. Borusan Boru’nun, “SafeClamp – SRM Havşa Güvenlik ve Verimlilik Projesi”, iş sağlığı ve güvenliği konusunda “Sıfır Kaza” hedefiyle hayata geçirilen proje ve uygulamaların ödüllendirildiği, Türkiye’nin en kapsamlı İSG ödül organizasyonu MESS İş Güvenliğinin Yıldızları Ödülleri’nde, İSG Elçileri kategorisinde ödülün sahibi oldu. 

 

SafeClamp ile havşalama süreçlerindeki riskler minimize edildi
 

Borusan Boru, “SafeClamp – SRM Havşa Güvenlik ve Verimlilik Projesi” ile boru üretiminin riskli süreçlerinden biri olan havşalama operasyonu ve hazırlık süreçlerini daha güvenli hale getirdi. Geliştirilen proje ile boru ebatlarına göre havşa çenelerinin değiştirilmesi, clamp tasarımının revizyonu ve mekanizmanın hidrolik basınç regülasyonu ile otomatikleştirilmesi ve optimizasyonu sağlandı. Bu sayede operatörlerin çalışma sırasında kayma, takılma, düşme, iki cisim arasında sıkışma, ateş hattı içerisinde bulunma gibi riskler ile ağır ve tekrarlı yük kaldırma operasyonları iyileştirilerek ergonomik riskler en aza indirildi. Ayrıca, kaza nedeniyle duraklamaları ortadan kaldıran ve üretim süreçlerini hızlandıran sistemle operasyon süresinde yılda %77 oranında azalma sağlandı.

Nihan Alhan: “Hedefimiz Sıfır Kaza”

Borusan Boru İnsan ve Sürdürülebilirlikten Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Nihan Alhan, ödüle layık görülmekten duyduğu memnuniyeti dile getirirken; şirket olarak tüm paydaşları için daha güvenli ve sağlıklı çalışma ortamları yaratabilmek amacıyla çalıştıklarını belirtti. Hedeflerinin “Sıfır Kaza” olduğunu ve bu amaç doğrultusunda İSG politikalarını belirlediklerini söyleyen Alhan, şu ifadeleri kullandı: 

 

“Borusan Boru olarak sahip olduğumuz nitelikli insan kaynağımızı en kıymetli değerimiz olarak görüyoruz. Bütüncül olarak ele aldığımız sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında güvenli ve sağlıklı bir iş ortamı sunmak adına İSG stratejimize çok önem veriyoruz. Bu nedenle İSG ile ilgili tüm kanunlar, yönetmelikler ve diğer mevzuat hükümlerine uyuyor ve kendimizi geliştirebileceğimiz yeni projeler üretmek için çalışıyoruz. SafeClamp – SRM Havşa Güvenlik ve Verimlilik Projesi de bu anlayışımız sonunda ortaya çıkan çalışmalarımızdan biri. Bu ödüle layık görülmek, çalışanlarımızın güvenliğini önceliklendirirken aynı zamanda verimliliği artıran yenilikçi çözümler geliştirme kararlılığımızın bir göstergesi. Borusan Boru olarak ‘Sıfır Kaza’ hedefiyle çalışmaya, sektörümüzde güvenlik standartlarını yükselten projeler üretmeye devam edeceğiz”

İş Güvenliğinin Yıldızı Borusan Boru

2015 yılından bu yana iş sağlığı ve güvenliği alanında proje ve uygulamaları ödüllendiren MESS İş Güvenliğinin Yıldızları Ödülleri’nde Borusan Boru, önceki yıllarda gerçekleştirdiği çalışmalarıyla 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında Altın Öneri Kategorisi’nde yer aldı. 2018’de, “VR Teknolojisi ile Vinç Kullanma Eğitimi” projesiyle Tavsiye Edilen Uygulamalar kategorisine de seçilen Borusan Boru, 2019’da “B’Dost Davranış Odaklı Güvenlik Yönetimi” projesiyle yine Tavsiye Edilen Uygulamalar kategorisinde ödüle layık görüldü ve Altın Öneri kategorisinde de “İç Çapak Kırma Robotu” projesiyle ödül aldı. 2021 yılında, “Boru Çekme ve Kaldırma Operasyonu İSG İyileştirmesi” projesiyle İSG Elçileri kategorisinde ödül alan firmalar arasında yer alan Borusan Boru, 2022 yılında ise Eğitim ve İletişimde Yenilikçiler kategorisinde Tavsiye Edilen Uygulamalar arasında gösterildi. 2024 yılında Cumhuriyet’in 100. yılı vesilesi ile en çok başvuru yapan ve ödül alan şirketleri de ödüllendiren MESS, Borusan Boru’yu İSG 100. Yıl Özel Ödülü’ne layık gördü. 

Borusan Boru’nun çalışmaları ayrıca 2022, 2023 ve 2024 yıllarında, iş sağlığı ve güvenliği alanında dünyanın en saygın kuruluşlarından biri olan British Safety Council tarafından düzenlenen International Safety Awards’da da ödüle layık görüldü. Şirket, 2024 yılında İSG & Wellbeing Uygulamaları ile “Distinction” kategorisinde ödül alarak, Türkiye’de üretim yapan firmalar arasında bu ödülü kazanan tek kurum olma ayrıcalığını elde etti

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Televizyon tarihinin kült yapımlarından ‘Will & Grace’in yaratıcılarının imzasını taşıyan yeni dizi ‘Mid-Century Modern’, 28 Mayıs’tan itibaren sadece Disney+’ta!

“Tesadüfen arkadaş, tercihen aile…” Bunny Schneiderman, Jerry Frank ve Arthur Broussard; bu üç yakın arkadaş için en büyük aşk, sahip oldukları dostlukları. Belli bir yaşa gelmiş bu üç arkadaş, beklenmedik bir kaybın ardından, içlerinden en varlıklısının annesiyle yaşadığı Palm Springs’te, emeklilik hayatlarını birlikte geçirmeye karar verir. Birbirlerini aile gibi gören bu dostların hayatları ne kadar zorlaşırsa zorlaşsın, her zaman aralarından biri çıkıp “Boynun şöyle bir gerdirsen hayatın da yoluna girerdi” ya da “Evet, altyazıları aç; hatta en büyük fonta getir” gibi yorumlar yapabilir. 

Televizyon tarihinin en unutulmaz komedi dizilerinden, 18 dalda Emmy Ödülü’ne sahip ‘Will & Grace’in yaratıcıları David Kohan ve Max Mutchnick’in izleyicilerle buluşturduğu ‘Mid-Century Modern’, dostluk, ilişkiler ve yaş alma gibi konuları mizahi bir dille işliyor. Yönetmen koltuğunda televizyon tarihinin en uzun soluklu dizisi ‘Cheers’ başta olmak üzere sayısız önemli projeye imza atan James Burrows oturuyor. Nathan Lane, Matt Bomer, Nathan Lee Graham ve Linda Lavin’in başrollerini paylaştığı dizide Richard Kind ve Jesse Tyler Ferguson gibi yıldız isimler de konuk oyuncu olarak yer alıyor. 

Televizyonun dahi altın ismi Ryan Murphy’nin yapımcıları arasında yer aldığı ve ilk sezonu 10 bölümden oluşan ‘Mid-Century Modern’, 28 Mayıs’tan itibaren sadece Disney+’ta seyredilebilecek. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Çerçioğlu Efeler’i Bahar Çiçekleri ile Süsledi

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin kenti dört bir yanında gerçekleştirdiği çalışmalar devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları ile Aydın, bahar ayının rengârenk tonları ile süsleniyor.

          Kent genelinde peyzaj, çevre düzenlemesi, temizlik ve bakım çalışmalarını eş zamanlı olarak sürdüren Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı ekipleri, Efeler ilçesinde mevsimlik çiçek dikimi gerçekleştirdi. Dikimi gerçekleştirilen tüm çiçekleri kendi bünyesinde bulunan fidanlıklarda üreten Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları ile kent, baharın tonları ile süslendi. Kadın personeller tarafından yetiştirilmesi gerçekleştirilen godetya, kadife, zinya ve aslanağzı çiçekleri, yine kadın personeller tarafından Efeler’in dört bir yanına dikildi.

Kent genelinde çalışmaların devam edeceğini belirten Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, “Güzel Aydınımız ve hemşehrilerimiz için hayata geçirdiğimiz çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ekiplerimiz tarafından mesai mefhumu gözetmeksizin sürdürülen çalışmalar ile Aydınımızın tüm ilçelerinde vatandaşlarımızı hizmetlerimiz ile buluşturuyoruz. 17 ilçemizin tamamında çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Çalışmalardan memnuniyet duyduklarını belirten vatandaşlar, Başkan Çerçioğlu’na teşekkür etti.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Tematik Buluşmalar”da Osmanlı’daki işçilerin yaşam koşulları konuşuldu

Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği “Tematik Buluşmalar” söyleşisinin konuğu olan Elçin Arabacı, 1850’li yıllarda Bursa ve İstanbul’daki işçilerin sosyal ve çalışma koşullarını anlattı.

Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen “Tematik Buluşmalar, Kütüphanede Sosyal Bilimler ve Disiplinlerarası Söyleşiler” etkinliğinin son konuğu tarihçi Elçin Arabacı oldu. “İngiliz Belgelerine Göre 19. yy. Ortasında İstanbul, İzmir, Selanik ve Manastır’da Osmanlı Emekçilerinin Yaşam ve Çalışma Koşulları” başlığıyla Nazım Hikmet Kültürevi Balaban Salonu’nda düzenlenen söyleşide, Osmanlı’daki emekçilerin sosyal ve çalışma hayatına ışık tutuldu.

“19. Yüzyıl ortasında Osmanlı’daki emekçilerin hali İngilizlerin gözünden nasıl gözüküyordu?” sorusu üzerinden Bursa ve İstanbul’daki dönemi anlatan Elçin Arabacı, “Bursa, 1850-1860’lı yıllarda sanayileşmenin başında, nüfus itibariyle de orta ölçekli bir ticaret kenti. Bu dönemde, güç isteyen inşaat ve maden işçiliği gibi meslekler daha fazla kazanıyor. Geleneksel zanaatlara geçildikçe ücretler daha da azalıyor” dedi.

Bursa’da o dönemde faaliyet gösteren ipek fabrikalarında daha çok kadın işçilerin çalıştığına değinen Arabacı, kadınların erkeklere göre çok daha az kazandığını söyledi. Fabrikada çalışan bir kadın işçinin günlük yevmiyesinin 3 kuruş olduğunu ifade eden Arabacı, erkeklerde bu ücretin 22,60 kuruş civarında olduğunun bilgisini verdi. Arabacı, o yıllarda çok fazla çocuk işçinin de çırak olarak çalıştığını ve en düşük ücreti aldıklarını dile getirdi. Arabacı, o yıllarda bir duvarcı ustasının bir günde kazandığı parayla 8 kilodan fazla dana eti alabildiğini söyledi.

İşçilerin çalışma şartları ile ilgili bilgiler de veren Elçin Arabacı, “Mesai, gün doğumundan, gün batımına kadar sürüyordu. Bu süre yaz günleri 12 saati bulurken, kışları ise 8 saat civarında oluyordu. Zanaatkarlar ya da esnaflar gün içinde sık sık mola verme imkanına sahip olsa da fabrikada çalışan kadınlar için böyle bir durum söz konusu değildi. Uzun süre kapalı alanlarda çalışan birçok kadın D vitamini eksikliğinden kaynaklı hastalıklar yaşadı ve hatta bunların bazıları ölümle sonuçlandı” dedi.

19. Yüzyıl ortalarında İstanbul ve Bursa’daki işçileri de karşılaştıran Arabacı, “En düşük ücrette Bursa’daki işçi, İstanbul’daki işçinin neredeyse iki katı kadar fazla kazanıyordu. Ancak en yüksek ücrette İstanbul çok daha öndeydi. Bunun sebebinin nitelikli zanaat gerektiren işlerin İstanbul’da daha çok talep görüyor olmasıydı” diye konuştu.

Tarihçi Elçin Arabacı, konuşmasının sonunda katılımcıların sorularını da yanıtladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Televizyon tarihinin kült yapımlarından ‘Will & Grace’in yaratıcılarının imzasını taşıyan yeni dizi ‘Mid-Century Modern’, 28 Mayıs’tan itibaren sadece Disney+’ta!

“Tesadüfen arkadaş, tercihen aile…” Bunny Schneiderman, Jerry Frank ve Arthur Broussard; bu üç yakın arkadaş için en büyük aşk, sahip oldukları dostlukları. Belli bir yaşa gelmiş bu üç arkadaş, beklenmedik bir kaybın ardından, içlerinden en varlıklısının annesiyle yaşadığı Palm Springs’te, emeklilik hayatlarını birlikte geçirmeye karar verir. Birbirlerini aile gibi gören bu dostların hayatları ne kadar zorlaşırsa zorlaşsın, her zaman aralarından biri çıkıp “Boynun şöyle bir gerdirsen hayatın da yoluna girerdi” ya da “Evet, altyazıları aç; hatta en büyük fonta getir” gibi yorumlar yapabilir. 

Televizyon tarihinin en unutulmaz komedi dizilerinden, 18 dalda Emmy Ödülü’ne sahip ‘Will & Grace’in yaratıcıları David Kohan ve Max Mutchnick’in izleyicilerle buluşturduğu ‘Mid-Century Modern’, dostluk, ilişkiler ve yaş alma gibi konuları mizahi bir dille işliyor. Yönetmen koltuğunda televizyon tarihinin en uzun soluklu dizisi ‘Cheers’ başta olmak üzere sayısız önemli projeye imza atan James Burrows oturuyor. Nathan Lane, Matt Bomer, Nathan Lee Graham ve Linda Lavin’in başrollerini paylaştığı dizide Richard Kind ve Jesse Tyler Ferguson gibi yıldız isimler de konuk oyuncu olarak yer alıyor. 

Televizyonun dahi altın ismi Ryan Murphy’nin yapımcıları arasında yer aldığı ve ilk sezonu 10 bölümden oluşan ‘Mid-Century Modern’, 28 Mayıs’tan itibaren sadece Disney+’ta seyredilebilecek. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı