Latmos Ultra Maratonu’nda Sporcular ve Öğrenciler Buluştu
Türkiye’nin dört bir yanındaki 30 enerji santrali ve 4.000 MW’a yaklaşan kurulu gücüyle faaliyet gösteren, temiz enerji geleceğini bugünden inşa eden Enerjisa Üretim, “Yaşama saygı duyarak daha güzel bir gelecek için enerji üretiyoruz” vizyonuyla, yer aldığı coğrafyada doğayla uyumlu ve sürdürülebilir bir yaşamın da temellerini atıyor. Bu vizyonun son yansıması ise Enerjisa Üretim’in ana sponsorluğunda hayata geçirilen Latmos Ultra Maratonu oldu. Antik Karya Medeniyeti’nin izlerini taşıyan kadim patikalarda gerçekleşen maraton, karakteristik kaya oluşumları, tarihi Latmos Kaya Resimleri ve Bafa Gölü’nün manzarası eşliğinde doğa ve spor tutkunlarını bir araya getirdi. Etkinlik, katılımcılara bölgenin doğal dokusunu ve tarihi mirasını birebir deneyimleme fırsatı sunarken, Latmos’un kültürel ve turistik değerlerini de geniş kitlelere taşıyarak farkındalık yarattı.
Latmos Maratonu 300’ü aşkın katılımcıyla bölge ekonomisine değer kattı
Enerjisa Üretim’in ana sponsorluğunda düzenlenen Latmos Ultra Maratonu, 300’ü aşkın katılımcısıyla bölgenin sosyal ve ekonomik yaşamına katkı sağladı. Kapıkırı, Bağarcık, Sakarkaya ve Kayahayıt gibi köylerden geçen parkur boyunca yerel halkla sporcular arasında samimi bir etkileşim ortamı oluştu. Etkinlik süresince gerçekleşen konaklama, ulaşım ve yeme-içme faaliyetleri, bölgedeki ekonomik canlılığa destek oldu. Latmos’un doğal ve kültürel zenginlikleri eşliğinde gerçekleşen organizasyon, bölge turizminin gelişimine katkı sunarken yerel topluluklarla sürdürülebilir iş birliklerine de zemin hazırladı.
Üniversite öğrencileri deneyim yürüyüşünde buluştu
Enerjisa Üretim’in desteğiyle bu yıl Latmos Ultra Maratonu kapsamında üniversite öğrencilerine yönelik özel bir “deneyim yürüyüşü” gerçekleştirildi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nden 100’e yakın öğrenci, tarihi Antik Karya rotası üzerinde düzenlenen yürüyüşe katılarak bölgenin doğal ve kültürel mirasını yakından tanıma fırsatı buldu. Gençlerin tarihle ve yerel yaşamla etkileşim kurduğu bu özel yürüyüş, spor aracılığıyla çevresel duyarlılık kazanmasına ve sürdürülebilirlik kavramını yerinde deneyimlemesine olanak sundu. Deneyim yürüyüşü, öğrenciler açısından fiziksel bir etkinliğin yanı sıra, tarihi coğrafyada kazanılan değerli bir öğrenme süreci olarak öne çıktı.
“Her etkileşimde, her adımda topluma dokunan bir hikâye örüldü”
Enerjisa Üretim İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Gürkale, “Latmos Ultra Maratonu, bir spor etkinliğinin ötesinde; tarih, doğa ve insan arasında kurulan güçlü bağları görünür kılan anlamlı bir iletişim zemini sundu. Enerjisa Üretim olarak bu projeye katkı sunarken, sürdürülebilirliği ve sosyal etkiyi yalnızca söylemde bırakmayıp, sahadaki gerçek deneyimlerle hayata geçirmeye önem verdik. Gençlerle aynı parkurda yürümek, yerel halkla birebir temas kurmak ve bölgenin kültürel-turistik değerlerini ön plana çıkarmak, bizim için toplumsal faydayı büyüten anlamlı adımlardı. Her etkileşimde, her adımda topluma dokunan bir hikâye örüldü. Yürüyüş boyunca atılan her adımı, doğayla ve insanla kurduğumuz bağın bir sembolü olarak görüyoruz. Latmos’ta yaşadığımız bu deneyim, enerjiyi yalnızca üretimle sınırlı görmediğimizi; topluma, doğaya ve kültürel mirasa bütüncül bir yaklaşımla değer katmayı önemsediğimizi bir kez daha gösterdi. Bu maraton, enerjinin gerçek anlamını; kurulan ilişkilerde, hissedilen bağlarda ve birlikte yaşanan anlarda bulduğunu bizlere hatırlattı. Bu hikâyenin bir parçası olmaktan, toplumla birlikte kalıcı izler bırakmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”
“Latmos’ta sadece koşmadık; aynı zamanda toplumsal faydayı da büyüttük”
Her adımda sürdürülebilirliğe, her durakta ise sosyal faydaya temas ettiklerini vurgulayan Enerjisa Üretim Varlık Yönetimi ve Sürdürülebilirlik Direktörü Murat Eröz, “Latmos Ultra Maratonu, bizim için bir spor organizasyonundan çok daha fazlasıydı. Enerji üretimini yalnızca santrallerle sınırlı bir süreç olarak görmüyoruz; bu üretimin, toplumsal katkı ve sürdürülebilir yaşamı destekleyen adımlarla birlikte anlam kazandığına inanıyoruz. Bu yaklaşım, sosyal etkiyi merkezine alan ‘çoklu fayda modeli’mizin yaşayan bir örneği olarak sahada karşılık buldu. Enerji üretiminin ötesine geçerek topluma ve doğaya dokunduğumuzda gerçek etkiyi yarattığımıza inanıyoruz.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı