İGA İstanbul Havalimanı, “2023 Sürdürülebilirlik Raporu”nu Yayınladı

İGA İstanbul Havalimanı’nın 2023 yılı Sürdürülebilirlik Raporu’na göre; enerji verimliliği çalışmaları sayesinde Havalimanı’nın enerji tüketimi yüzde 10,7 azalırken, 2019 baz yılına göre emisyonları da yüzde 25,6 oranında düştü. İGA İstanbul Havalimanı, 2050 Net Sıfır Yol Haritası kapsamında; emisyonlarını azaltmaya yönelik GES yatırımı ile büyük ve önemli bir adım daha atmaya hazırlanıyor.

 

Çevresel sürdürülebilirlik alanındaki yatırımları ile İGA İstanbul Havalimanı, artan bir trendle atıklarının yüzde 34,66’sını ekonomiye geri kazandırırken, kullanılan suyun da yüzde 35’ini geri dönüştürülmüş sudan elde etti. 

 

Ekosistemindeki paydaşlarına ait emisyonların azaltımı konusunda da çalışmalarını sürdüren İGA İstanbul Havalimanı, Sürdürülebilir Havacılık Yakıtının (SAF) kullanımını teşvik ediyor. 

 

Sürdürülebilir bir geleceğe hizmet yolunda, kararlı ve sorumlu adımlar atarak; “Odağımız Dünya, Hedefimiz Gelecek” misyonuyla çalışmalarına devam eden İGA İstanbul Havalimanı, 2023 yılı Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. Çifte önemlilik (double materiality) analizi kullanılarak hazırlanan Rapor, sürdürülebilir mobilite stratejileri doğrultusunda atılan adımlar ile İGA’nın çevresel, sosyal ve ekonomik katkılarını ortaya koyuyor.

 

Mobilitenin geleceğine yönelik çalışmalarıyla hava taşımacılığının diğer ulaşım seçenekleriyle entegrasyonunu, karbon ayak izi ve kaynak kullanımını en düşük, en güvenli şekilde tasarlamaya odaklanan İGA İstanbul Havalimanı, Rapora göre; 2023 yılında herkesi kapsayan ve refah odaklı hizmet anlayışıyla uçuş ve yolcu sayısında rekorlar kırarken, enerji tüketimini yüzde 10,7 oranında, emisyon salımını ise baz yıla kıyasla yüzde 25,6 oranında azalttı.

 

İklim Değişikliğine Uyum Çalışmaları ile riskler yönetilecek 

Olağanüstü hava koşulları ve zorlu durumlarda bile yüksek operasyon yüzdesiyle hizmet vermek üzere tasarlanan Havalimanı, iklim değişikliğinin sebep olduğu aşırı hava olayları ve risklere karşı TÜBİTAK iş birliğinde üç yıllık bir çalışmaya başladı. Proje kapsamında, geçmiş meteorolojik verilerin analizi ile farklı dönemlere yönelik oluşturulacak senaryolar üzerinden risklerin yönetilmesi ve önlemler alınması amaçlanıyor. 

 

2050 yılında “Net Sıfır Emisyon” hedefi

Kapsam 1* ve 2* emisyonlarının mutlak azaltımı konusunda Havalimanı’nın hedefleri; 2030 yılında yüzde 45, 2040 yılında yüzde 73 emisyon azaltımı sağlamak. 2050 yılına gelindiğinde ise, Net Sıfır Emisyon hedefine ulaşılması planlanıyor. 

İGA İstanbul Havalimanı ekosisteminde yer alan paydaşlarının emisyonlarını azaltmak için iş birliklerini sürdüren İGA İstanbul Havalimanı, “Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı”nın (SAF) kullanımını 2022’den beri desteklerken, bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları haftada bir kez SAF içerikli uçuşlar düzenlemeye devam ediyor. Hidrojen bazlı yakıtların kullanımı için de araştırmalar sürüyor. 

 

2030’da atıkların yüzde 50’si ekonomiye geri kazandırılacak

Atık yönetimi konusunda açılışından bu yana başarılı çalışmalara imza atan İGA İstanbul Havalimanı’nda; 2023 yılında, atıkların yüzde 34,66’sı ekonomiye geri kazandırılırken, bu oranın 2030 yılında yüzde 50’ye çıkarılması hedefleniyor. Su yönetimi konusunda da önemli adımlar atan Havalimanı, kullandığı suyun yüzde 30’unu geri dönüştürülmüş sudan elde ederek, yolcu başına su ayak izini önceki yıla göre yüzde 5 azalttı.

 

Enerjisinin tamamı yenilenebilir enerjiden sağlanacak

2050’ye kadar tüm enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı hedefleyen İGA İstanbul Havalimanı, Eskişehir’de yapımı devam eden ve 2025 yılında devreye almayı planladığı 200 MW gücünde güneş enerjisi santraliyle enerjisinin tamamını yenilenebilir enerjiden karşılayarak emisyon yönetiminde çok önemli bir adım atacak.

 

          2023 Sürdürülebilirlik Raporu’nun, Havalimanı’nın çevresel, ekonomik ve sosyal sorumluluk konusundaki kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdiğini belirten İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, gelecek yıllarda da kaynakları koruma, çevresel etkileri azaltma ve topluma pozitif değer katma hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi. 

 

Bilgen şu değerlendirmelerde bulundu:

 

“İGA İstanbul Havalimanı olarak, çevrenin bütünselliğini ve kaynaklarımızı korumayı en büyük önceliklerimiz arasında tutuyoruz. Yine bu çerçevede; atık ayrıştırma altyapılarımız sayesinde Havalimanı atıklarının yüzde 35’ini geri dönüştürüyoruz. Hedefimiz, şu anda bile dünya ortalamasının üzerinde olan bu oranı 2030 yılında yüzde 50’ye taşımak. 

 

Sürdürülebilirlik stratejimizin temel taşlarından birini, insan gücüne yapılan yatırımlarımız oluşturuyor. Misafirlerimize, topluma ve çalışanlarımıza ‘pozitif değer katma’ anlayışını benimseyerek; misafirlerimiz için erişilebilirlik faaliyetlerimiz, yerel halk için sosyal yatırım programımız ve İGA Akademi altında çalışanlarımızın gelişimine yönelik eğitim ortaklıklarıyla değer yaratmaya devam ediyoruz. 2023 yılında çalışan başına 32 saat, toplamda ise 264 bin 773 saatlik eğitim sağlayarak, tüm çalışanlarımızın gelişimine katkıda bulunduk. 

 

2016 yılından bu yana aktif bir şekilde uyguladığımız Sosyal Yatırım Programının temel odak alanları arasında; yerel becerilerin geliştirilmesi, toplulukların güçlendirilmesi, kadınların sosyo-ekonomik hayata entegrasyonu ve gençlerin desteklenmesi yer alıyor. Bu kapsamda İGA, 2023 yılında, Havalimanı’na komşu köylerde Arıcılığın Rehabilitasyonu ve Geliştirilmesi Projesini başarıyla tamamladı. Havalimanı’nın bu tür girişimlerle hedefi, sürdürülebilir gelişmelerle el ele giden sosyal faydalar yaratmak.

 

İGA İstanbul Havalimanı tarafından yürütülen diğer sosyal projeler arasında; Newton Uçuş Akademisi, Kadın Elinden Çocuk Kalbine – Örgü Bebek Projesi, İGA ART ve İGA Akademi bulunuyor. Bunların yanı sıra Havalimanı, yerel okulları destekleyerek eğitim hizmetlerini iyileştirmeye, engelli yolcular dahil olmak üzere hassas grupları desteklemeye, çeşitliliği ve kapsayıcılığı teşvik etmeye yönelik çalışmalara devam ediyor. 

Küresel ölçekte sunduğumuz kesintisiz bağlantı ile Türkiye ekonomisine önemli katkılar da sağlıyoruz. 2023 yılında doğrudan ve dolaylı ekonomik faaliyetlerimizin Türkiye’nin millî gelirine katkısı 24,2 milyar dolar (GSYH’nin %2,2’si) oldu. Bu, Havalimanımızın ekonomik etkisinin açık bir göstergesidir”.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

6 Bölümlük ‘Cadı Avı: Karanlık Gerçekler’, 3 Kasım Pazar 21.00’de National Geographic Ekranlarında Başlıyor!

Tarih boyunca Salem cadı mahkemeleri ve benzeri mahkemelerde binlerce kişi imkansız bir suç olan cadılık sebebiyle idam edildi. Şüphelilerin çoğu ise yoksul kadınlar, yaşlılar, yerliler ya da kendilerini savunamayacak durumdaki engelli kişilerdi.

Sinematik canlandırmalar ve uzman röportajları ile birlikte Almanya, İskoçya, İngiltere, Amerika, İsveç ve İrlanda’da kurulmuş olan cadı mahkemelerinin ardındaki karanlık ve gerçek hikayeleri gözler önüne seren altı bölümlük “Cadı Avı: Karanlık Gerçekler”, 3 Kasım Pazar 21.00’de National Geographic’te başlıyor.

 

Bilimin, keşfin ve hikâye anlatımının gücüne inanarak 130 yılı aşkın bir süredir dünyanın en güvenilir markalarından biri olmayı sürdüren National Geographic’in birbirinden iddialı yapımlarını D-Smart, Digiturk ve TOD, KabloTV, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

KADER YILDIZ “2025 BENİM YILIM OLACAK”

Çok yakında yeni bir sinema filmi için kamera karşısına geçmeye hazırlanan güzel oyuncu Kader Yıldız 2025 yılı için iddialı olduğunu söyledi.

Daha önce Hırçın Kız ve Yüksek Sosyete başta olmak üzere bir çok projede yer alan ve sergilediği başarılı oyunculuğuyla, birlikte çalıştığı yönetmenlerden tam not alan güzel oyuncu Kader Yıldız, başarılı oyunculuğunun yanı sıra, büyülü güzelliğiyle de dikkat çekiyor.

Hayattaki en büyük tutkusunun oyunculuk olduğunu söyleyen güzel oyuncu Kader Yıldız “Oyunculuk benim için sadece bir meslek değil, ruhumun bir parçası. Her yeni projeye başladığımda, farklı karakterlere hayat verecek olmam, beni inanılmaz heyecanlandırıyor. 2025 benim için bir dönüm noktası olacak. Bunun için var gücümle çalışmaya devam edeceğim” diye konuştu.

 

Cumhuriyet Coşkusu Muğla’da Güneş Gibi ‘Parla’dı

Muğla Büyükşehir Belediyesi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101.yaşını Muğla’da düzenlediği konserler ve çeşitli etkinliklerle coşkuyla kutladı. 

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Türk milletinin karakterine, adetlerine en uygun yönetim biçimi olarak miras bıraktığı Cumhuriyet 101. Yılına girdi. 

Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. Yılı Muğla’da büyük bir coşkuyla kutlandı. Büyükşehir Belediyesi Cumhuriyet’in 101.yaşını konserler, tiyatro ve spor etkinlikleri ile doyasıya kutladı. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkusu Bodrum, Dalaman, Datça, Marmaris, Menteşe, Seydikemer ve Ortaca’da kortejlerle ve konserlerle kutlandı.  Büyükşehir Belediyesi, birbirinden değerli sanatçılarla vatandaşları buluşturdu. Menteşe’de Norm Ender, Bodrum’da Yaşar, Dalaman’da Grup Gündoğarken, Marmaris’te Fuat Saka, Ortaca’da Evdeki Saat, Datça’da Popüler Müzik Orkestrası sahne aldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği konserler öncesinde ilçelerde fener alayı düzenlendi. 

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Menteşe’de düzenlediği Norm Ender konserinde, Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran vatandaşlar ‘Parla’ adlı marşı Cumhuriyet’in coşkusu ile söyledi. Konsere, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ev sahipliğinde CHP Muğla Milletvekili Av. Cumhur Uzun, CHP Parti Meclis Üyesi Alkım Denizaslanı ve Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal katıldı. 

Konserde konuşma yapan Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, “Bundan 101 yıl önce nasıl mücadele edildiyse biz de bugün öyle mücadele edeceğiz. Kalbimizdeki Cumhuriyet ışığı hiç sönmesin. 101. yılımızı coşkuyla kutluyorum.” şeklinde konuştu. CHP Muğla Milletvekili Av. Cumhur Uzun konserde yaptığı konuşmada; “Cumhuriyet’in aydınlık kentinin aydınlık insanı,  hepinizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.” dedi. 

Başkan Aras; “Türkiye Cumhuriyeti bizlerin omuzlarında yükselecek ve Cumhuriyet ilelebet yaşayacaktır.”

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Cumhuriyet’in 101. yılını coşkuyla kutlamak için Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran vatandaşlara seslendi ve birlik, beraberlik içinde daha güçlü bir Türkiye için Atatürk’ün izinde Cumhuriyet ile yürüyeceklerini söyledi. Başkan Aras; “Bundan 101 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk Milleti’nin karakterine, adetlerine en uygun yönetim olan Cumhuriyet ilan edildi. Bizler, hepimiz Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Türkiye Cumhuriyeti bizlerin omuzlarında yükselecek ve Cumhuriyet ilelebet yaşayacaktır. Yaşasın Atatürk, yaşasın bağımsız Türkiye Cumhuriyeti!”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

GAİN’den yepyeni bir kadın hikâyesi! “Fer” dizisinin çekimlerine başlandı…

GAİN, heyecan dolu yeni dizisi “Fer” ile içerik kütüphanesini büyütüyor. Başrollerini Melisa Sözen ve Ertan Saban’ın paylaştığı “Fer”in çekimlerine başlandı. Boşanma aşamasında olan, iki çocuk annesi Dilek’in hayatını baştan kurma macerasını konu alan dizi yakında sadece GAİN’de!

 

Başrollerini Melisa Sözen ile Ertan Saban’ın paylaştığı, bir BKM yapımı olan “Fer” dizisinin çekimlerine başlandı. Türkan Derya’nın yönetmenliğini üstlendiği, Devin Özgür Çınar’ın kaleminden çıkan yapım, yakında GAİN izleyicisiyle buluşacak.

Melisa Sözen’in canlandırdığı Dilek, kısıtlı imkanları sebebiyle korsan taksicilik yaparak hayatını sürdüren bir annedir. İki çocuğunun da bakımını üstlenen Dilek, zorlu bir boşanma sürecinden geçmektedir. Bir gün taksisine Şadi isimli gizemli adamın binmesiyle, Dilek’in hayatı geri dönülemez şekilde değişir.  

Dizide Melisa Sözen ve Ertan Saban’a Ferit Aktuğ, Ceren Taşçı, Gül Onat, Mutlu Güney, Devin Özgür Çınar, Mustafa Konak, Ahsen Türkyılmaz, Murat Kılıç ve Onur Dilber gibi başarılı oyuncular eşlik ediyor. Ünlü oyuncu Celil Nalçakan da konuk olarak diziye renk katıyor.

Bir kadının kendini yeniden keşfedişinin hikâyesi “Fer”, yakında sadece GAİN’de!

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

40 Yılın İlham Veren Dönüşümü: Kadın Liderler, Amaç ve Yaratıcılığın Zaferi

Bir zamanlar sadece toplantı organizasyonlarıyla başlayan yolculuk, bugün dijital çağın en etkileyici başarı hikayelerinden birine dönüştü. Bu hikaye, değişimin ve dönüşümün nasıl yeni kapılar açabileceğinin canlı bir kanıtı.

 

**Cam Tavanları Kıran Kadınların Hikayesi**

“Başarının cinsiyeti yoktur” diyerek yola çıkan bir grup vizyoner kadın, sektörde nadir görülen bir başarıya imza attı. Empati, işbirliği ve hassas iletişim yetenekleriyle donanmış bu liderler, iş dünyasında yeni bir liderlik modeli yarattı. Zon Project Management CEO’su Oylum Tala, “Kadın liderler olarak, iş dünyasında daha kapsayıcı ve yaratıcı bir ortam yaratmanın mümkün olduğunu gösterdik,” diyor.

**Amacın Dönüştürücü Gücü**

“İyi işler, iyi gelecek yaratır” felsefesiyle yola çıkan projeler, sosyal fayda ile ticari başarıyı ustaca harmanlıyor. Hatay’daki okullara yeni bir soluk getiren ileri dönüşüm projesi, bunun en çarpıcı örneklerinden. Tala, bu projeler hakkında “Sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk anlayışımız, projelerimize derin bir anlam katıyor,” diye ekliyor.

**Deneyim Tasarımında Yeni Çağ**

Modern tüketici artık sadece ürün değil, hikaye ve deneyim arıyor. Sakura çiçeklerinin büyüleyici dünyasından ilham alan deneyim tüneli gibi projeler, markaların hikayelerini adeta bir sanat eserine dönüştürüyor. Oylum Tala, “Tüketicileri pasif izleyicilerden aktif katılımcılara dönüştürmek, markalarımızın kalıcı bir etki yaratmasını sağlıyor,” şeklinde belirtiyor.

**Yaratıcılığın Sınırsız Dünyası**

En iyi fikirlerin konfor alanının dışında filizlendiği gerçeğinden hareketle, farklı disiplinlerin kesişiminde yeni ufuklar açılıyor. Veri analitiği ile yaratıcılığın, teknoloji ile insan dokunuşunun birleşimi, pazarlama dünyasında yeni standartlar belirliyor. Tala, “Yaratıcılığı ve teknolojiyi birleştirerek, pazarlama dünyasında çığır açıyoruz,” diyor.

**İlham Veren Gelecek**

Başarı , değişimin sürekli olduğu bir dünyada, dönüşüme açık olmanın ve cesaretle yenilik peşinde koşmanın öneminidir. Yarının liderleri için bu deneyim, ilham verici bir yol haritası sunuyor. Oylum Tala, “Geleceğin liderleri için bu yolculuk, cesaret ve yenilikle dolu bir ilham kaynağıdır,” diyerek sözlerini tamamlıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

BAŞARILI YAPIMCI VE YÖNETMEN İHSAN TAŞ İLE ÇOK ÖZEL

Yılmaz Güney, Kadir İnanır, Tarık Akan ve Cüneyt Arkın gibi Türk sinemasının efsane isimlerinden ilham aldığını belirten Genç yapımcı ve yönetmen İhsan Taş, başarıları ve azmiyle Türk sinemasında dikkat çekmeye ve Yeşilçam’ın büyüsünü günümüz sinemasına taşımaya devam ediyor.

 

Batman doğumlu olan Taş, 1996 yılında İstanbul’a yerleşerek sinemaya olan ilgisini profesyonel bir kariyere dönüştürmeyi başarmış. “Kaçış 1950” ile başlayan sinema serüveninde, filmlerinde yalnızca sanatsal bir başarıyı değil, aynı zamanda topluma katkı sağlayan yapıtlar ortaya koymayı amaçlıyor.

 

Topluma fayda sağlayacak çeşitli sosyal sorumluluk projelerine de imza atan ve kendine özgü çizgisi ve insancıl yaklaşımıyla sektördeki zorluklara karşı direnen yönetmen, Türk sinemasını uluslararası platformlarda da başarıyla temsil etmeyi arzuluyor.

 

Söyleyişimizde, projelerinde yer almak istediği oyuncuları ve gelecekteki hedeflerini paylaşan Taş, izleyicilere hem eğlenceli hem de düşündürücü yapıtlar sunmaya kararlı.

 

Türk sinemasında özgün projeleriyle adından sıkça söz ettiren genç yapımcı ve yönetmen İhsan Taş ile geniş bir sohbet gerçekleştirdik. Taş, sinemaya olan çocukluk tutkusunu, sektördeki yolculuğunu ve Türk sinemasının uluslararası alanda yükselmesi için hayallerini paylaştı. Samimi bir atmosferde geçen bu söyleşide, Taş’ın Yeşilçam’dan aldığı ilhamla sinemayı daha ileri taşımak adına üstlendiği projelerden ve kariyerindeki önemli dönüm noktalarından konuştuk… Sizi bu keyifli sohbet ile baş başa bırakıyoruz…

 

İhsan Taş kimdir ve nerelidir?

İhsan Taş: 1980 yılında Batman’da doğdum. 1996’ın sonlarına doğru İstanbul’a yerleştim.

 

Sinemaya ne zaman ilgi duymaya başladınız?

İhsan Taş: Çocukluğumdan beri hep sinemayı büyük bir tutkuyla takip ediyordum. İlerde yapımcı veya yönetmen olacağımı hayal etmemiştim ama her izlediğim filmde, başrol oynayan sanatçının yerinde hayal ederdim kendimi hep.

 

Bu işe başlarken örnek aldığınız isimler kimlerdi?

İhsan Taş: Yılmaz Güney, Kadir İnanır, Tarık Akan, Cüneyt Arkın ve daha ismini sayamadığım sayısız kahraman… Onlar gerçekten de çocukluğumuzun kahramanlarıydı… Sinemayı onlarla sevdik…

 

– İlk Sinema deneyiminiz nerede ve nasıl başladı?

İhsan Taş: İlk filmim Kaçış 1950 idi. Film 10 Nisan 2015 yılında vizyona girdi. Hemen arkasından Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk, Dedemin Gözyaşları ve Filme Gel isimli sinema filmlerini çektim. Usta oyuncu Halil Ergün, Elif Kaya ve Kumsal Vural’ın oynadığı Kalp krizini önlemek amacıyla çektiğim bir “Kamu Spotu” var. Neredeyse tüm Tv’lerde yayınlandı. Sonrasında 3 tane reklam filmi ve 30 bölüm de Trt’ye sohbet programı çektim. Önümüzdeki ay da, yeni bir sinema filminin hazırlıklarına başlıyoruz.

 

– Bu işe başlarken kimlerden feyz ve destek aldınız?

İhsan Taş: Açıkçası söylemek gerekirse bu sektör, birilerini örnek alacak kadar temiz değil. “Kişi kendine yakışanı yapar” mantığıyla hareket ederek kendi çizgimi oluşturmaya çabalıyorum.

 

– Bu işe başlarken beğendiğiniz ve kendinize örnek aldığınız isimler kimlerdi?

İhsan Taş: O isimlerini saydığım “Yeşilçam” emektarları…

 

– Birlikte çalışmaktan keyif aldığınız oyuncular kimler?

İhsan Taş: Ben çok ılımlı bir insanım. Mümkün olduğunca herkes ile anlaşırım. Ayırımcılık etmiş gibi olmiyim ama Halil abi (Halil Ergün) ile çalışmak hem çok keyifli, hemde çok kolay. Birlikte bolca vakit geçirince zaten artık aile gibi oluyorsunuz. Evden çıktıkça ofise de uğruyor. Haftada 2,3 gün görüşürüz neredeyse…

 

Hangi oyuncuları projelerinizde görmek istersiniz?

İhsan Taş: Türk oyunculardan çok başarılı bulduğum isimler var. Hepsinin isimlerini belki buraya sığdıramam ama Cansu Dere’yi, Beren Saat’i, Kıvanç Tatlıtuğ’u, Kenan İmirzalıoğlu’nu çok başarılı buluyorum ve Dizilerimizin ve Sinemamızın yurt dışına açılması için çok özel yetenekler olarak görüyorum onları… Umarım yeni gençlerde mesleğinde böyle başarılı olurlar ve gurur duyacağımız oyuncularımızın sayısı çok daha artar.

 

– Başlangıçtan bu yana, keşkeleriniz neler oldu?

İhsan Taş: Sektöre ilk girdiğimde biraz zorlandım tabi hem maddi hemde manevi olarak ama şimdi daha iyi anlıyorum ki, o önüme çıkan zorluklar veya yaşanan olumsuz olaylar insanı daha da güçlendiriyor ve tüm bunların adına da tecrübe deniliyor. (Maalesef acı tecrübeler ama pes etmek yok. Hep daha ileriye, daha büyük başarılara odaklanmak lazım)

 

“DEDEMİN GÖZYAŞLARI” filmini çekmeye nasıl karar verdiniz sizi buna iten etken ne oldu?

İhsan Taş: İlk filmim Kaçış 1950 dönem filmiydi, sonraki iki filmim de komediydi. Kendimi dramda daha başarılı buluyordum ve güzelde bir hikâyenin ipuçlarını yakaladığımda “Kesinlikle dram da çekmeliyim” dedim ve hazırlıklarıma başladım. Birde çektiğimiz film sosyal sorumluluk görevini de üstleniyor bir nevi. Yaptığımız işler her ne kadar ticari görünse de, topluma da bir şeyler katmalı diye düşünüyorum. Dedemin Gözyaşları filminin senaryosuna ilk 2016 yılında başladım yazmaya (zaten Google de de bilgiler mevcut) o dönem Parayı Bulduk diye bir komedi filmine başlamak üzereydim. Çekimleri tamamladıktan hemen sonra odaklandım iyice senaryoya… 1 ay içerisinde bitirdim senaryoyu ama tabi bir filmi çekmek hayata geçirmek hiç te kolay değil. Bir sürü unsur var projenin hayata geçebilmesi için. Finans işini çözmek, ekibi kurmak, çekimler derken tam 5 yıl sonra, yani 2021’in sonlarında ancak çekebildim filmi. Tabi belli aralıklarla senaryoda hep revizeler yaparak. (Güncel konuları da korumak için) Pandemi, deprem vs derken filmi nihayet 2024 yılında, yani ilk yazmaya başladığımdan 8 yıl sonra vizyona koyduk. Şükürler olsun izleyicilerde çok sevdiler filmi ve film çok ses getirdi. Her şeyde bir hayır vardır. Demek ki doğru zaman şu anmış diyorum.

 

– Şu ana kadar kaç tane film çektiniz ve bunlar hangileri?

İhsan Taş: Şu ana kadar 5 tane sinema filmi çektim. Kaçış 1950, Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk, Dedemin Gözyaşları ve Filme Gel isimli sinema filmlerini çektim.

 

– Hedefleriniz nerelidir, hedeflerinize ulaştınız mı?

İhsan Taş: Hedeflerime adım adım yürüyorum. Mesleğimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Günün birinde çektiğim filmlerimle yurt dışında da ülkemi en iyi şekilde temsil etmek ve ülkemize ödüllerle dönmeyi çok arzuluyorum. Nasip bakalım…

 

– Yeni projeniz var mı varsa bunu bizimle paylaşır mısınız?

İhsan Taş: Şu an ön hazırlıklarına başladığımız bir komedi filmimiz var. Ana Cast daha tam netleşmediği için şu an biraz gizli tutuyoruz. Hemen arkasında da kışın çekmeyi düşündüğümüz (şu ana kadar yaptığım en büyük proje) “Sürgün” diye yine bir dram filmim var. Ona da çok özel hazırlanıyorum. İzleyenleri sinema salonunda bu sefer hüngür hüngür ağlatmayı hedefliyorum.

 

– Bir film projesine başlarken en çok neye dikkat edersiniz?

İhsan Taş: Her şeyden önce senaryo çok önemli, çünkü bizim işin 4 ana ayağı var. Bunlardan ilki senaryo, oyuncular, basın-pr ve dağıtım da diğer ayakları… Bunları sağlam yaparsanız projenizin başarılı olma şansı yüzde 90’ların üstünde olur diye düşünüyorum.

 

– Zor bir insan mısınız, veyahut tahammül edemediğiniz şeyler nelerdir?

İhsan Taş: Aslında hiç zor bir insan değilim, iyi niyetimi kullanmadıkları sürece… İnsanlar anlayışlı ve pozitif olursa, bir şeyler yapmak, başarmak çok daha kolay…

 

– Setteki ile set dışındaki İhsan Taş arasında ne gibi farklılıklar var?

İhsan Taş: Özel hayatımda çok güleç yüzlü bir insanım, çok ta çocuk ruhlu… Her şeyi masum yaşarım. Dünyanın en kolay ikna olan insanlarından biriyimdir bence, çünkü beni on yaşındaki bir çocuk bile kandırabilir özel hayatımda… Ama profesyonel anlamda işler yapınca maalesef ki, o iyi niyetiniz o kadar suistimal ediliyor ki, her şeyi kuralına göre yapmanız herkes için en hayırlısı oluyor. İşini yapamayan birine işini yapması gerektiğini söylemezseniz, o iş üstünüze kaldığı gibi birde o şahıs hiçbir zaman o işi kendisinin yapacağını anlamaz bile… Farkında olmadan hem kendinizi yoruyorsunuz, hemde karşı tarafa da bilmeden kötülük etmiş gibi oluyorsunuz. Dolayısıyla bir şey yapılacaksa, herkes olması gerektiği gibi yapmalı ki, iki taraf ta üzülmesin…

 

– Filmlerin çekimine hazırlanırken ya da esnasında en çok dikkat ettiğiniz konular nelerdir?

İhsan Taş: Ekip ruhuna çok önem veririm. Çünkü ekip bir biri ile iyi geçinirse her şey çok güzel olur ve başarı kendiliğinden gelir.

 

– Sinema alanında ilerledikçe muhtemelen kadronuz da değişime uğrayacaktır. Oyuncu seçiminde dikkat ettiğiniz kriterleriniz nelerdir?

İhsan Taş: Ben oyuncularımla birebir kendim temas kuruyorum. İlk önce onlarla sohbet ediyorum, onların gözlerinin içine bakıyorum. Mesleğindeki başarısından çok, iyi bir insan mı, ona dikkat ediyorum. Mesleğimiz ne olursa olsun, her şeyden önce iyi bir insan olursak başarı zaten kendiliğinden gelir. Onun için kendim, hayatım boyunca hep iyi bir insan olmaya çalıştım. Birde bireysel mutluluğu kesinlikle red eden bir yapım vardır. Karşımdaki insanları mutlu ettikçe mutlu oluyorum. Düşünsenize etrafınızdaki insanlara bakıyorsunuz ve herkes mutsuz, o zaman siz mutluysanız bile ne anlamı var ki… Onun için herkesin mutlu olmasını diliyorum…

 

– Hayatını özellikle bir filminize konu almak istediğiniz biri var mı?

İhsan Taş: Şu an için yok ama çocukluğumuzda duyduğumuz çok büyük destansı bir aşk vardı bizim yörede, hep aşklarını duyarak büyüdük. Nasip olursa belki ilerde onun dizisini yapmak isterim. Hem memleketime, hemde yöre insanımıza armağan etmek isterim… İsmi şimdilik sürpriz olsun…

 

– Yakın zamanda, Filminize dâhil etmeyi düşündüğünüz bir ünlüye teklif götürme hazırlığı var mı?

İhsan Taş: Yeni çekeceğim iki filmde de, kadro aşağı yukarı belli gibi ama dizi yapmak istiyorum bu iki filmden sonra nasip olursa. Yukarıda isimlerini yazdığım sanatçılarla çalışmayı çok isterim.

 

– Daha sonraki projelerinizde ünlü bir yabancı oyuncuyu oynatma düşünceniz var mı?

İhsan Taş: Tabi ki var. Kendini geliştirdikçe, yeniledikçe varsın bu sektörde. Sürekli üstüne katarak yola devam etmek lazım. Benimde aksiyonu bol bir projem var ismi şimdilik gizli kalsın ama yurt dışına açılabilecek bir proje… Orda mesela Jackie Chan ile Jean-Claude Van Damme’nin olmasını çok isterim. Onları hayal ederek yazmıştım. Tabi bizim Türk oyunculardan 4,5 tane ünlü isimler de var ve yeni yüzlerde… İnşallah gerçeğe dönüşür.

İHSAN TAŞ

Yalçın Konuk’un yeni hikayesi Paris’in Gizemli sokaklarından albüm olarak sesleniyor: Le Soleil Noir – Thème Principal”

Yalçın Konuk, “Le Soleil Noir – Thème Principal” çalışmasını single olarak; yine On Air Music Co. etiketiyle yayımladı.

İkinci Dünya Savaşı sonrası Parisin gizemli sokaklarından gelen melodilerin yansıdığı eser; Yalçın Konuk’un yakında çıkacak albümün ilk teklisi olarak müzikseverlerle buluşuyor. Bu eser, Konuk’un hayali bir film noir hikâyesine müzikal bir hayat kazandırmak amacıyla ortaya çıktı ve her bir katmanıyla bestecinin içsel dünyasını, güçlü bir anlatının müzikal ifadesiyle buluşturuyor.

Le Soleil Noir”, Yalçın Konuk’un Fransız sinemasına olan tutkusunu yansıtan, Jacques Deray (La Piscine) ve Jean-Pierre Melville (Le Cercle Rouge) gibi ustaların sinemasından ilham alarak kurguladığı hayali bir yapım. Filmin yönetmeni Jacques Melville, bu iki efsanevi sinemacının adlarının birleşiminden esinlenerek yaratıldı ve yönetmenin sinema tarihine olan saygısını yansıtıyor. 

Albüme konu olan -hayali- filmin kısaca konusu ise şöyle: İkinci Dünya Savaşı sonrası, 1952 yılında, Paris’in labirentvari sokaklarında, eski dedektif Victor Renard, antikacı dükkânı işleterek huzurlu bir hayat sürerken aldığı esrarengiz bir mektup, onu son davasının çözülmemiş sırlarına geri çeker. Mektup, dağılmış sanılan bir suç örgütüne işaret eder. Ünlü tiyatro oyuncusu Claire Moreau ise bu soruşturmanın merkezinde yer alır. Victor, ihanet ve tehlikelerle dolu bu suç dünyasında kendi içsel şeytanlarıyla yüzleşirken, gerçek ve aşk arasında kalmak zorunda kalır.

Yalçın Konuk, “Le Soleil Noir – Thème Principal” ile ilgili olarak şu açıklamayı yapıyor:
Orkestrasyon kullandığım bu eserimde, özellikle yaylıların legato geçişlerinin müziğe duygusal bir akışkanlık katmasını, yer yer kullanılan pizzicato teknikleri ile beklenmedik ve etkileyici vurgular yaratmasını hedefledim. Sessizliği ve müzikal boşlukları ise bilinçli kullanarak, dinleyicinin hayal gücünde derinlikli bir etki bırakmaya, her dinleyişte farklı katmanların keşfedilmesine olanak tanımaya çalıştım.”

“Le Soleil Noir” albümünün geri kalanı da bu derin ve dramatik hikâyeyi sürdürecek… Bu yolculukta şimdiden yerini almak isteyen müzikseverler eseri tüm dijital platformlardan dinleyebilir.

 

Yalçın Konuk Hakkında:

Yalçın Konuk, yenilikçi projeleriyle müzik dünyasında farklı projeleri ile dikkat çekmeyi hedefleyen bir sanatçı. Le Soleil Noir – Thème Principal”, onun müzik ve sinema arasındaki yaratıcı füzyonunun farklı örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Dinleyicileri Paris’in kayıp aşklarına, gizli sırlarına ve karanlık sokaklarına götürecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

‘Hakan Dağparçası’ sektöre yangın gibi girdi!

Küçük yaşlardan itibaren müziğe derin bir ilgi duyan ”Hakan Dağparçası”, kariyerinde önemli bir adım atarak ilk teklisi “Yangın Yeri”ni dinleyicileriyle buluşturdu. ”Yangın Yeri” yalnızca bir başlangıç değil, aynı zamanda genç sanatçının yaratıcı potansiyelini de gözler önüne serdi…

Sözü ve müziği genç sanatçının kendisine ait olan şarkının yenilikçi ve cesur aranjesi Mert Yıldız’ın usta dokunuşlarıyla hayat buldu.

Adana’nın sıcak ve samimi atmosferinde doğup büyüyen ”Hakan Dağparçası”, müzikle ilk tanışmasını ilkokul yıllarında ailesinin aldığı gitarla gerçekleştirdi. Zamanla şan eğitimini ve güzel sanatlar eğitimini tamamlayarak, müziği profesyonel bir alana taşıdı.

Yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirdiği sahne performansları ve geniş repertuvarı ile dikkat çeken ”Hakan Dağparçası”, yoğun sahne takvimiyle de adından sıkça söz ettirecek…

”Yangın Yeri” projesine klip yönetmenliği ve yapımcılığı ile katkıda bulunan müzik sektörünün değerli isimlerinden Yazgın Kaçak, izleyicileri etkileyecek bir klip ortaya çıkardı. Genç sanatçının sesi ve klipteki görseller arasındaki muhteşem uyum, her detayıyla göz kamaştırıyor.

”Hakan Dağparçası”nın yeni şarkısı ”Yangın Yeri” Fann Records etiketiyle tüm müzik platformlarında ve klibi Hakan Dağparçası Youtube kanalında yayında!

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bitcoin 73.600 dolara çıkarak yeni zirveye yaklaştı

Yeni günde Bitcoin 72.290 dolar, Ethereum da 2.659 dolar seviyesinde işlem görüyor. Kripto para piyasasının toplam değeri 2,39 trilyon dolar. Bitcoin’in piyasa değeri 1,43 trilyon dolar, Ethereum’un piyasa değeri ise 320 milyar dolar. CoinTR Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan bültende kripto para sektöründeki gelişmelere yer veriliyor.

Bitcoin 73.600 dolara ulaştı ve temel göstergeler yeni tüm zamanların en yüksek seviyelerine doğru bir hareketin programlandığını işaret ediyor

Bitcoin’in fiyatı 73.800 dolara yaklaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine doğru ilerliyor. Bu yükseliş, birkaç önemli verinin boğa piyasasının hızlandığını işaret etmesiyle dikkat çekiyor. İlk olarak Bitcoin, yedi ay süren düşüş trendinden çıkmayı başardı ve güçlü bir kırılma gerçekleştirdi. Bu yatırımcıları 85.000 ila 160.000 dolar aralığındaki yeni hedeflere yönlendirdi. Ayrıca, Bitcoin 68.000 ila 70.000 dolar arasındaki satış duvarlarını aşarak, birçok kısa pozisyonu tasfiye etti ve piyasanın momentumunu artırdı. Bununla birlikte, Bitcoin’in piyasa hakimiyeti yüzde 60’a ulaşarak yatırımcıların ilgisinin arttığının ve olası bir boğa koşusunun sinyalini verdi. Vadeli işlem piyasasında da önemli hareketlilik gözleniyor. Bitcoin’in açık pozisyonları rekor seviyeye ulaşırken, CME vadeli işlemlerinde fiyatlar spot fiyatların üzerinde seyrediyor. Bu durum yatırımcıların piyasadaki beklentilerini artırıyor. Son olarak ABD seçimlerinin Bitcoin fiyatı üzerinde etkili olabileceği düşünülüyor. Özellikle Donald Trump’ın seçim zaferi beklentisi Bitcoin fiyatının yıl sonuna kadar 100.000 dolara ulaşabileceğine dair beklentileri arttırıyor. Özetle Bitcoin’in fiyatındaki bu hızlı yükseliş piyasanın daha yüksek seviyelere ulaşabileceğine işaret eden birçok temel faktör tarafından destekleniyor.

 

BlackRock’un IBIT ETF’si Haziran ayından bu yana görülen en büyük girişlerle dikkat çekerken spot Bitcoin ETF’leri, toplamda 870 milyon dolarlık günlük net giriş kaydederek rekor bir seviyeye ulaştı

ABD’deki 12 spot Bitcoin ETF’si dün 870 milyon dolar net giriş kaydederek Haziran ayının ilk haftasından bu yana en büyük günlük girişini gerçekleştirdi. Bu artış özellikle BlackRock’un IBIT ETF’sine 642.87 milyon dolar net giriş yapılmasıyla tetiklendi. Bu, IBIT’in son yedi ayda gördüğü en büyük günlük giriş oldu. BlackRock’un spot Bitcoin ETF’si, aynı gün 3.36 milyar dolarlık işlem hacmi ile 14 Mart’tan bu yana en yüksek hacmine ulaştı. Fidelity’nin FBTC ETF’si 133.86 milyon dolar, Bitwise’ın BITB ETF’si ise 52.49 milyon dolar net giriş kaydetti. VanEck’in HODL ETF’si 16.52 milyon dolar, Ark ve 21Shares’in ARKB ETF’si ise 12.39 milyon dolarlık giriş gördü. Diğer beş ETF’de herhangi bir hareket görülmedi. Dün toplam ETF işlem hacmi 4.75 milyar dolara ulaşarak önceki gün kaydedilen 3 milyar dolarlık hacmi geçti. Dün ABD’deki spot Ethereum ETF’leri 7.65 milyon dolarlık net giriş kaydetti. BlackRock’un ETHA ETF’si 13.62 milyon dolarlık girişle bu alandaki en büyük hareketi gördü. Grayscale’in ETHE ETF’sinde ise 5.97 milyon dolarlık çıkış oldu, diğer Ethereum ETF’lerinde ise hareket görülmedi. Toplam Ethereum ETF işlem hacmi ise 280.55 milyon dolara yükseldi.

 

Florida’nın baş mali işler yetkilisi (CFO) Bitcoin’in eyaletin emeklilik fonlarına dahil edilmesini istiyor

Florida’nın baş mali işler yetkilisi Jimmy Patronis, eyaletin emeklilik fonlarını yöneten kurumun Bitcoin’e yatırım yapma olasılığını değerlendirmesini talep etti. Patronis, Florida Eyalet Yönetim Kurulu (SBA) İcra Direktörü Chris Spencer’a yazdığı bir mektupta Bitcoin’in “dijital altın” olarak anıldığını ve bu dijital varlığın eyaletin portföyünü çeşitlendirebileceğini, diğer büyük varlık sınıflarının dalgalanmalarına karşı güvenli bir koruma sağlayabileceğini belirtti. Patronis, SBA’dan dijital varlıklara yatırım yapmanın faydaları, riskleri ve uygulanabilirliği üzerine bir rapor hazırlamasını talep etti ve bu raporun 2025 yılında yapılacak yasama oturumundan önce sunulmasını istedi. SBA, Florida Emeklilik Sistemi Güven Fonu da dahil olmak üzere 30’dan fazla fonu yönetiyor ve bu fonun Eylül 2023 itibarıyla 205 milyar dolarlık varlığı bulunuyor. Patronis, Bitcoin’in özellikle öğretmenler, itfaiyeciler ve polis memurları için daha iyi getiri sağlayabileceğini savunarak Florida Büyüme Fonu kapsamında bir “Dijital Para Yatırım Pilot Programı” oluşturulmasını önerdi. Bu adım Florida Valisi Ron DeSantis’in merkez bankası dijital para birimlerini (CBDC) engelleme çabalarına da paralel bir hareket olarak değerlendiriliyor. Eğer Florida kripto para yatırımı yapmaya karar verirse Wisconsin ve Michigan gibi eyaletlerin izinden giderek kripto varlıkları emeklilik fonlarına dahil etmiş olacak. Wisconsin Eyalet Yatırım Kurulu, Mayıs ayında Grayscale ve BlackRock tarafından sunulan spot Bitcoin ETF’lerine 164 milyon dolar yatırım yaparken, Michigan Eyalet Emeklilik Sistemi ise Temmuz ayında 110.000 hisse ile ARK 21Shares ETF’sine yatırım yapmıştı.

 

Teknik Analiz

BTCUSDT

Bitcoin, 66.600 dolardan gelen satış baskısına rağmen güçlü bir toparlanma göstererek 73.630 dolara kadar bir yükseliş gerçekleştirdi. Bu süreçte 70.000 ile 73.630 dolar aralığında önemli bir likiditeyi de çekmiş oldu. Ancak 73.630 seviyesindeki satış baskısıyla birlikte fiyat 71.873 dolara kadar bir geri çekilme yaşadı. Bu seviyeden destek bulan Bitcoin analiz hazırlanırken 72.545 dolar seviyelerinde işlem görüyor. Eğer Bitcoin bu gücünü koruyabilirse, ilk hedef olarak 73.750 dolara kadar bir yükseliş yapması beklenebilir. Bu seviyenin geçilmesi halinde ise 75.000 dolara kadar olan likidite bloğunu almak için yükselişin devam etmesi muhtemel görünüyor. 75.000 dolardaki likiditeyi alırsa fiyat hareketinin 80.000 doların üzerine doğru devam edebilir. Öte yandan Bitcoin 72.000 dolar desteğini kaybederse 70.000 dolara kadar bir geri çekilme yaşanabilir. Bu bölgede tutunamazsa fiyatın 68.500 dolara kadar bir düzeltme hareketi yapması söz konusu olabilir.

 

ETHUSDT

Ethereum, 2.400 dolar seviyesinden aldığı güçlü destekle yukarı yönlü bir hareket başlatarak 2.690 dolar seviyelerine kadar yükseldi. Analiz sırasında 2.682 dolar civarında seyreden Ethereum, bu gücünü koruduğu takdirde, ilk hedef olarak 2.817 dolara kadar bir yükseliş gösterebilir. Eğer bu direnç bölgesinde hacimli bir kırılım yaşanırsa, fiyatın 3.000 dolar seviyelerinden geçen 200 günlük hareketli ortalamaya doğru yükselmeye devam etmesi muhtemel. Bu noktada, Ethereum gücünü korumaya devam ederse, 3.563 dolar seviyesine kadar bir yükseliş olasılığı ortaya çıkabilir. Ancak, olumsuz bir senaryoda, Ethereum 2.600 dolar seviyesini kaybederse ilk etapta 2.550 dolara kadar bir geri çekilme yaşanabilir. Bu seviyede tutunamaması halinde düşüş daha da derinleşerek 2.400 dolar seviyelerine kadar gerileyebilir.

 

SOLUSDT

Solana, 158 dolar seviyesinden aldığı güçlü destekle yukarı yönlü bir hareket başlattı ve 183 dolara kadar yükseldi. Şu anda analiz yapılırken 180 dolar civarında seyreden Solana, 174 dolar desteğini koruyabilirse, bir sonraki direnç olan 188 dolara kadar yükselme potansiyeline sahip. Bu seviyede yaşanacak güçlü bir kırılım, fiyatı 204 dolara kadar taşıyabilir. Ancak olumsuz bir senaryoda 174 dolar seviyesinin kaybedilmesi, Solana’nın 160 dolara kadar geri çekilmesine neden olabilir. Eğer bu bölgede de tutunamazsa düşüş derinleşerek 154 dolardaki destek bölgesine kadar devam edebilir.

 

Öne Çıkan Altcoinler:

Sui (SUI): Fiyatı $2,066 son 24 saatte %11,87 ve 7 günde %8,07 yükseliş gösterdi. Piyasa değeri $5.765.075.385

Maker (MKR): Fiyatı $1.206,44 son 24 saatte %7,93 ve 7 günde %1,5 yükseliş gösterdi. Piyasa değeri $1.055.313.421

Dogecoin (DOGE): Fiyatı $0,1766 son 24 saatte %7,14 ve 7 günde %27,69 yükseliş gösterdi. Piyasa değeri $25.905.413.625

Sei (SEI): Fiyatı $0,41 son 24 saatte %6,75 yükseliş ve 7 günde %3,77 düşüş gösterdi. Piyasa değeri $1.540.531.324

Shib Inu (SHIB): Fiyatı $0,00001911 son 24 saatte %4,94 ve 7 günde %6,66 yükseliş gösterdi. Piyasa değeri $11.245.412.125

Floki (FLOKI): Fiyatı $0,0001502 son 24 saatte %4,49 yükseliş ve 7 günde %2,24 düşüş gösterdi. Piyasa değeri $1.440.521.438

 

Yasal Uyarı

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan içerik, yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Ulaşmış olduğunuz bu rapor kapsamındaki gerek sözel gerekse de görsel kripto para bilgileri, ulaşılabilen ilk kaynaklardan iyi niyetle ve doğruluğu, geçerliliği, etkinliği velhasıl her ne şekil ve surette olursa olsun herhangi bir karara dayanak oluşturması hususunda herhangi bir teminat, garanti oluşturmadan yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla derlenmiştir. CoinTR, her an hiçbir şekil ve surette ön ihbara ve/veya ihtara gerek kalmaksızın söz konusu kripto para bilgilerini değiştirebilir ve/veya ortadan kaldırabilir. Genel anlamda bilgi vermek amacıyla hazırlanmış olan işbu rapor kapsamındaki bilgilerde, CoinTR hiçbir şekil ve surette herhangi bir taahhüdünü içermediğinden, bu bilgilere istinaden her türlü özel ve/veya tüzel kişiler tarafından alınacak kararlar, varılacak sonuçlar ve oluşabilecek her türlü riskler bizatihi bu kişilere ait olacaktır. Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin gerek doğrudan gerek dolaylı olarak uğrayacağı maddi ve/veya manevi zararı, kâr mahrumiyeti, velhasıl her ne nam altında olursa olsun uğrayabileceği zararlardan hiçbir şekil ve surette CoinTR sorumlu tutulamayacaktır.

 

CoinTR Hakkında

2022 yılında İstanbul merkezli hizmet vermeye başlayan CoinTR borsası, tanınan borsalarda tecrübe elde etmiş üst kademe yöneticilerin ve ürün geliştiricilerinin bir araya gelmesiyle oluşmuş, alanında uzman ekip üyeleri ile Türkiye’nin lider borsalarından biri olmaya hazırlanmaktadır. Yakın zamanda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan gelen yeni CEO’sunu ve resmi kurumlardan gelen diğer danışma kurulu üyelerini duyurarak sektöre güven veren bir giriş yapmıştır. Resmi mevzuatlara uygun hareket eden ve MASAK tarafından denetime tabi tutulan CoinTR, VakıfBank ve Ziraat Bankası gibi devlet bankalarıyla entegre çalışmasının yanı sıra global ölçekte yerli bir borsa olarak faaliyet göstermektedir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı