Wilma Elles: “Dost Biriktir, Negatifi Hayatından Çıkar”

İzmir Arena’da düzenlenen 6. “Vizyoner Markalar” defilesi, moda dünyasını bir araya getirdi. Behrem Turan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen bu görkemli etkinlikte, 9 farklı markanın 2025 kreasyonları podyumda büyük beğeni topladı. Gecede Wilma Elles ve Yağmur Ayaz’ın da aralarında bulunduğu 30 profesyonel manken, birbirinden şık tasarımları sergiledi.

Wilma Elles: “Kötü Duygular Beslenmezse Ölür”

Defile sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan ünlü oyuncu ve model Wilma Elles, iş ve aile hayatındaki yoğun temposuna rağmen nasıl pozitif ve formda kaldığını anlattı. Üç çocuk annesi olan Elles, pozitif bir zihin yapısının önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Frekansımı ne güçlendiriyorsa onu yapmayı tercih ediyorum. Pozitif kalmak için nefret ve kin gibi kötü duyguları beslememek gerekiyor. Kötü duygular beslenmezse ölür.”

Ayrıca dost biriktirmenin hayatındaki önemine vurgu yapan Elles, şu sözleriyle dikkat çekti:
“Her çevreden dostlarınız olmalı. Hayatta bir avukat, bir doktor ve bir muhasebeci tanımanız her zaman işinize yarar. Dost biriktirmek paradan daha değerlidir.”

Behrem Turan: “Avrupai Bir Podyum Deneyimi Sunuyoruz”

Etkinliğin ev sahibi Behrem Turan ise organizasyonun uluslararası standartlarda olduğunu belirtti ve şunları söyledi:
“Avrupai bir podyum deneyimi sunarak tasarımcılarımıza ilham kaynağı oluyoruz. Bu etkinlik yalnızca moda değil, aynı zamanda bir vizyon ortaya koyma platformudur.”

  1. “Vizyoner Markalar” defilesi, göz kamaştırıcı tasarımları ve katılımcıların ilham veren mesajlarıyla unutulmaz bir etkinlik olarak hafızalarda yer etti.
İmren Deveci İle Sinema Tadında

Daha önce yer aldığı projelerde sergilediği başarılı performansıyla isminden sıkça söz ettiren güzel oyuncu İmren Deveci ile Türk Sinemasından, Hollywood’a uzanan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

 

Soru 1: Öncelikle hoş geldiniz, nasılsınız? Oyunculuk serüvenine nasıl başladınız? Sizi bu alana iten ne oldu?

İmren Deveci:  Teşekkür ederim. Gayet iyi ve aynı zamanda heyecanlıyım açıkçası. Ortaokulda çeşitli aktivitelere katılırdım. Bunlardan biri de tiyatro kulübü idi. Hiç unutmam performans sonrasında öğretmenim elimden tutup beni peşinden başka sınıfa sürüklemişti. Başka bir öğretmenin dersini bölüp “ Ne olur gel İmren’i izlemelisin.” demişti. Zaten büyük bir keyifle oynardım oyunumu ama bu olaydan sonra oyunculuk kalbimde müthiş bir seviyeye evrildi. Yaptığım şeyin karşı tarafa bu denli dokunduğunu bilmek büyük cesaret verdi doğrusu.

 

Soru 2: Aldığınız eğitimler kariyerinize nasıl katkı sağladı?

İmren Deveci:  Kendimi keşfetmemi, sınırlarımı görmemi, bunu gerçekten ne kadar arzuladığımı idrak etmemi sağladı. Kesinlikle özgüvenimi doruklara taşıdı. Yürüdüğüm yolda doğru adımlar attığımı bilmemi sağladı.

 

Soru 3: Yer aldığınız ilk projeyi hatırlıyor musunuz? O deneyim sizin için nasıl bir dönüm noktasıydı?

İmren Deveci: Tabi hatırlıyorum. Büyük bir rol değildi ancak çok şanslıydım. Günümüzde çok iyi oyuncu kategorisinde adını görebileceğimiz isimlerle çalıştım. Sahnem gereği onları yakından izleme ve gözlemleyebilme fırsatını yakalamıştım. Hayran olmamak mümkün değildi. Uzun uzadıya süren çekim belki başkaları için zaman kaybı olabilirdi ama benim için büyük şanstı.

 

Soru 4: Oyunculuk dışında ilgilendiğiniz bir şeyler var mı? Boş zamanlarınızda nelerle vakit geçirmekten hoşlanırsınız?

İmren Deveci: Gitar çalmak, ata binmek, dans etmek, müzik dinlerken hayal kurmak ve tabi ki sinema izlemek en büyük hobilerim. Bunun yanı sıra boş zamanlarımda kitap okumayı ve bulmaca çözmeyi severim.

 

Soru 5: Canlandıracağınız karakterle aranızda nasıl bir bağ kuruyorsunuz? Rolünüze çalışırken nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?

İmren Deveci: Sanırım karakterin direk kendisi oluyorum. Çünkü “mış gibi” yaptığımı hissetmiyorum. Kendimi nadasa bırakıp yeni kişiliğin inşaatına başlıyorum ve öylece akıp gidiyor.

 

Soru 6: Sizce bir oyuncunun kariyerinde en önemli unsurlar nelerdir? İyi bir oyuncu, hangi yeteneğini geliştirmesi gerekir?

İmren Deveci: Şahsen buna cevap verecek en uygun kişi değilim ama fikirlerimi, kendi açımdan neleri daha önemli gördüğümü belirtebilirim. Bana göre bir oyuncu kendini donatmalı, birçok alanda kendini aşmalı. Yeni bir dil öğrenme, bir enstrüman çalmak gibi… Bir oyuncu kendine ne kadar yatırım yaparsa, paralel olarak bu kariyerine ve hatta hayatına pozitif olarak yansıyacaktır.

 

Soru 7: İleride yer almak istediğiniz özel bir proje veya oynamak istediğiniz bir rol var mı?

İmren Deveci: O kadar çok ki… Özellikle gerçek hayatta asla olamam yapamam dediğim uç karakterlere hayat vermek istiyorum. Mesela inancım ve kişiliğim icabı kimsenin canına kıyamam. Soğukkanlı bir katil, çoklu kişilik bozukluğu olan bir psikopat… Bu tür roller en çok oynamak istediklerim.

 

Soru 8: Oyunculuk kariyerinizde size ilham veren kişiler oldu mu? Kimleri kendinize örnek alıyorsunuz?

İmren Deveci: Çetin Tekindor, Nur Sürer, Adile Naşit, Kemal Sunal, Ayşen Gruda, Şener Şen, Serenay Sarıkaya, Kıvanç Tatlıtuğ, Aras Bulut İynemli… Oyunculukları beni gerçekten derinden etkileyen isimlerden bir kaçı bunlar. Hollywood starlarından da Russell Crowe, Nicole Kidman, Cate Blanchett, Natalie Portman, Denzel Washington bana ilham veren oyunculardır.

 

Soru 9: Birlikte oynamak istediğiniz bir oyuncu var mı?

İmren Deveci: Bu soruyu cevaplarken şu an kendimle kavga ediyorum. Sayabileceğim çok isim var. Bir hakkım olmuş olsa sanırım bunu Sayın Nur Sürer’den yana kullanırdım. Yabancı bir isim söyleyecek olursam Ryan Reynolds olsun isterdim. Muhtemelen set çok eğlenceli geçerdi.

 

Soru 10: Çocukken okuyup etkilendiğiniz bir kitap var mı? Veya izleyip unutmadığınız bir film sahnesi var mı?

İmren Deveci: Agatha Cristie hayranı olarak, kitapları arasında ayrım yapamayacağım. Tüm kitaplarının serisini alıp soluksuz okudum. 9. Koğuştaki Mucize filminin birçok sahnesi beni duygu seline boğdu. Hatırladıkça hala tüylerim diken diken olur.

 

Soru 11: Sanatın başka hangi dallarından hoşlanıyorsunuz? Bilmediğimiz yönleriniz var mı?

İmren Deveci: Latin ve afrobeat dansları çok ilgimi çekiyor. Latin dansları üzerine eğitim aldım. Nasipse sıra diğerinde.

 

Soru 12: Yakın bir zamanda kamera önüne geçeceğiniz, Dizi veya Sinema filmi projeniz var mı?

İmren Deveci: Okumakta olduğum birkaç senaryo var. Hala netleşmediği için bir şey söylemek doğru olmaz gibime geliyor.

 

Soru 13: Son olarak genç oyuncu adaylarına ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

İmren Deveci: Dur durak bilmeden film dizi izlesinler. Şahsen ben öyle yapıyorum. Hayal kurmaktan vazgeçmesinler. Kendini geliştirmek adına atılan her adım yeni bir ben demek. Bu yüzden çokça gözlemlemek, yeni şeyler öğrenmek, kendini keşfetmek gerek. Bu maceraya başlamayı gerçekten isteyenler VAZGEÇMEK nedir bilmesinler…

 

– Çok teşekkür ederiz bu keyifli sohbet için. Başarılarınızın devamını diliyorum… Yeni röportajlarda görüşmek dileğiyle…

İmren Deveci: Ben teşekkür ederim. Görüşmek üzere…

 

Haber: TÜRKİYE HABER MERKEZİ

 

İrem Deveci İle Çok Özel Söyleşi

Sinema dünyasının son dönemlerde yıldızı parlayan güzel oyuncularından İrem Deveci ile sizler için keyifli, bir o kadar da samimi bir sohbet gerçekleştirdik.

 

Soru 1: Öncelikle hoş geldiniz, nasılsınız? Oyunculuk serüvenine nasıl başladınız? Sizi bu alana iten ne oldu?

İrem Deveci:  Hoş buldum, teşekkür ederim. Aslında küçük yaşlarda başladı diyebilirim. Mahalleden arkadaşlarımızla toplanıp senaryo yazıp anne babalarımıza oynardık. Başlarda oyun gibi gelirdi. Farklı karakterlere bürünmek, başka biri olmak ve farklı bir deneyim yaşamak beni bu alana iten en önemli sebeptir. Zamanla bu oyunlarda kendimi bulduğumu ve bunu meslek olarak yapmayı arzuladığımı keşfettim.

 

Soru 2: Aldığınız eğitimler kariyerinize nasıl katkı sağladı?

İrem Deveci:  Özümde komik, eğlenceli ve konuşkan biriyimdir. Ama buna çok fazla insan tanık olmaz. Çünkü gerçek beni görebilmeleri için yaşanmışlıkların olması, samimiyet ve karşılıklı güven oluşması gerekir. Bu nedenle biraz içe dönük, sessiz ve hatta çekingen bir yapım var diyebilirim. Aldığım eğitimler öncelikle bu durumu aşmamı sağladı. Sahnede olmak, bir karaktere hayat vermek ve bunu izleyicilere geçirebilmek kendime olan inancımın ve özgüvenimin artmasını sağladı.

 

Soru 3: Yer aldığınız ilk projeyi hatırlıyor musunuz? O deneyim sizin için nasıl bir dönüm noktasıydı?

İrem Deveci: Tabii ki, nasıl unutabilirim. Belçim Bilgin ve Cemal Hünal’ın başrolünü paylaştığı, çok değerli ustaların yer aldığı sinema filmi projesiydi. İlk setim olması ve bu kadar değerli oyuncular ile çekimi gerçekleştirecek olmam bende tarifsiz bir heyecan yaratmıştı. Oyuncuları yakından gözlemlemek bir eğitim gibiydi adeta.

 

Soru 4: Oyunculuk dışında ilgilendiğiniz bir şeyler var mı? Boş zamanlarınızda nelerle vakit geçirmekten hoşlanırsınız?

İrem Deveci: Boş vakitlerimi film ve dizi izleyerek geçiriyorum. Her karakterin duyguya geçişini, bizde uyandırdığı o hissi yaşamayı, sonrasında eğer ben olsaydım nasıl yapardım diye düşünmeyi ve hayal etmeyi seviyorum. Gözlem yapmaya ve öğrenebileceğim şeyler üzerine odaklanmaya çalışıyorum aslında.

 

Soru 5: Canlandıracağınız karakterle aranızda nasıl bir bağ kuruyorsunuz? Rolünüze çalışırken nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?

İrem Deveci: Öncelikle karakterin iyi ve kötü yanlarını analiz ediyorum. Benimle olan ortak yönlerini tespit edip karakteri içselleştiriyorum. Nasıl tepki verir, nasıl konuşur, bakış açısı nedir bunları hayal ediyorum.

 

Soru 6: Sizce bir oyuncunun kariyerinde en önemli unsurlar nelerdir? İyi bir oyuncu, hangi yeteneğini geliştirmesi gerekir?

İrem Deveci: Öncelikle kendini keşfetmesi gerektiğini düşünüyorum. Sınırlarını, zayıflıklarını, yapabileceklerini; yani kendi benliğinin farkına varmalıdır. Eksik yanlarını belirleyip bunları geliştirmeye odaklanmalıdır.

 

Soru 7: İleride yer almak istediğiniz özel bir proje veya oynamak istediğiniz bir rol var mı?

İrem Deveci: Spesifik olarak şunu oynamak isterim diyebileceğim bir şey yok. Ama karakterimin tam tersi, benimle kesinlikle örtüşmeyen bir rolü oynamayı çok isterim. Bende olmayan eğilimlere ve hiçbir zaman olmayacağım bir kişiye hayat vermek benim için büyük bir deneyim olur.

 

Soru 8: Oyunculuk kariyerinizde size ilham veren kişiler oldu mu? Kimleri kendinize örnek alıyorsunuz?

İrem Deveci: Karakterleriyle, oyunculuklarıyla ve insanlara olan yaklaşımlarıyla sayabileceğim birçok değerli sanatçı var. Başta Kemal Sunal, Şener Şen, Adile Naşit ve Ayşen Gruda… Hâlâ filmlerini izleyip ilk defa izlermişçesine gülebiliyoruz. Denzel Washington, Çetin Tekindor, Jennifer Lawrence, Jonny Depp, Zerrin Tekindor ve Nazan Kesal bana ilham veren isimlerden bazılarıdır. Genç oyunculardan Aras Bulut İynemli ve Serenay Sarıkaya’yı izlemeye doyamıyorum, gerçekten çok yetenekliler.

 

Soru 9: Birlikte oynamak istediğiniz bir oyuncu var mı?

İrem Deveci: Hangi ismi söylesem diğerlerine haksızlık yapacakmışım gibi hissediyorum. Yine de Çetin Tekindor ile aynı projede yer almayı çok isterim bunu söylemeden geçemeyeceğim.

 

Soru 10: Çocukken okuyup etkilendiğiniz bir kitap var mı? Veya izleyip unutmadığınız bir film sahnesi var mı?

İrem Deveci: Pearl Harbor filmi başlı başına etkilendiğim ve tekrar tekrar izlemekten keyif aldığım bir filmdir.

 

Soru 11: Sanatın başka hangi dallarından hoşlanıyorsunuz? Bilmediğimiz yönleriniz var mı?

İrem Deveci: Müzik dinlemeyi ve dans etmeyi seviyorum. Bir enstrüman çalmayı çok isterim. Keman ya da elektrogitar olabilir.

 

Soru 12: Yakın bir zamanda kamera önüne geçeceğiniz, Dizi veya Sinema filmi projeniz var mı?

İrem Deveci: Henüz netleşen bir proje yok. Okuduğum senaryo var bakalım hayırlısı.

 

Soru 13: Son olarak genç oyuncu adaylarına ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

İrem Deveci: Oyunculuk bitmeyen bir eğitim; hayat boyu devam eden bir süreçtir. Gözlem yapmak, çok çalışmak, araştırmak, öğrenmeye açık olmak ve en önemlisi sürekli kendini geliştirmek üzerine bir yaşam felsefesi benimsemelerinin önemli olduğunu düşünüyorum.

 

– Çok teşekkür ederiz bu keyifli sohbet için. Başarılarınızın devamını diliyorum… Yeni röportajlarda görüşmek dileğiyle…

İrem Deveci: Ben teşekkür ederim. Görüşmek üzere…

 

Haber: TÜRKİYE HABER MERKEZİ

 

KILIÇ: Türkülerden Pop-Rock’a Uzanan Bir Yolculuk

2019 yılında O Ses Türkiye yarışmasında Seda Sayan’ın takımında yer alarak dikkatleri üzerine çeken Kılıç, müzik kariyerindeki yükselişini istikrarlı adımlarla sürdürüyor. Sanatçı, 13 yıl boyunca Azerbaycan’ın Bakü şehrinde yaşadıktan sonra 2 yıl Kuzey Kıbrıs’ta sahne aldı. Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul Avrupa Yakası’ndaki birçok mekânda sahne performanslarıyla dinleyicileriyle buluştu.

15 Kasım 2024’te yayınladığı Can Teli adlı albümle türkülere modern bir yorum kazandıran Kılıç, anonim eserleri güncel düzenlemelerle dinleyicilere sundu. Albüm, müzikseverler tarafından büyük beğeni toplarken, sanatçının farklı tarzları bir araya getirme konusundaki başarısını da gözler önüne serdi.

Sanatçı, Aralık ayının ikinci haftasında yayınlanacak Mücbir adlı şarkısıyla bu kez söz ve müziği kendisine ait olan bir eseri dinleyicilere sunmaya hazırlanıyor. Pop-rock tarzındaki bu şarkı, Kılıç’ın müzikal yelpazesindeki çeşitliliği yansıtması açısından dikkat çekiyor.

15 Ocak 2025’te Kadıköy Sahne’de vereceği konserin biletleri yoğun ilgi görüyor. Bu durum, Kılıç’ın sahne performansına duyulan güveni ve hayranlarının sevgisini bir kez daha ortaya koyuyor.

Sanat yaşamında mütevazılıktan ödün vermeyen Kılıç, dinleyicilerinden aldığı destekle müzik yolculuğunu tutkuyla sürdürüyor.

Ünlülerin Yeni gözde Mekanı ”Sanat Ocakbaşı”

*Ataşehir’de Lezzetin Yeni Adı: Sanat Ocakbaşı*

 

Ataşehir’in mutfak kültürüne yeni bir soluk getiren *Sanat Ocakbaşı*, 13 Eylül 2017’de kapılarını açtığı günden bu yana şehrin en gözde mekanlarından biri haline geldi. Et ve tavuk çeşitlerinden pidelere, mezelerden alkollü içecek seçeneklerine kadar geniş bir yelpazeye sahip olan bu mekan, lezzet tutkunlarına sadece bir yemek değil, aynı zamanda bir deneyim sunuyor. Şehrin merkezine birkaç adım uzaklıkta bulunan Sanat Ocakbaşı, geleneksel ocakbaşı lezzetlerini modern bir dokunuşla birleştiriyor.

*Ünlülerin Vazgeçilmezi*

Sanat Ocakbaşı, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda prestijiyle de dikkatleri üzerine çekiyor. Kısa sürede *ünlü isimlerin uğrak mekanı* olmayı başaran restoran, sanatçılardan iş dünyasının önde gelen isimlerine kadar pek çok ünlü ismin tercihi haline geldi. Lüks ve samimi atmosferiyle, şehrin sosyetik buluşma noktalarından biri olan bu mekan, her akşam ünlü isimleri ağırlayarak şıklığı ve zarafeti yansıtıyor. Sanat Ocakbaşı, bir yandan kaliteli yemek deneyimi sunarken, diğer yandan şıklığıyla da adından söz ettiriyor.

*Lezzet Yolculuğuna Çıkın*

Sanat Ocakbaşı, taze ve kaliteli malzemelerle hazırlanan et ve tavuk çeşitleriyle konuklarını ağırlıyor. Her biri özenle pişirilen taş fırın pideler ve günlük olarak hazırlanan mezeler, sofralarda eşsiz bir tat deneyimi sunuyor. Yalnızca yemekleriyle değil, aynı zamanda sunduğu alkollü içecek seçenekleriyle de akşam yemeklerine farklı bir boyut katıyor. Şarap, bira ve kokteyller, yemeklerinizi taçlandıracak zenginlikte.

 

*Sıcak Bir Atmosfer, Unutulmaz Anlar*

Sanat Ocakbaşı, sadece yemekleriyle değil, sağladığı samimi ve rahat atmosferle de kendini öne çıkarıyor. Geleneksel ocakbaşı kültürünün modern bir şekilde yorumlandığı mekan, her türlü özel etkinlik için de ideal bir ortam sunuyor. Hem küçük gruplar hem de büyük organizasyonlar için uygun masa düzenlemeleri ile konuklarına konforlu bir deneyim vaat ediyor. Güler yüzlü personeli ve kaliteli hizmet anlayışıyla, her misafiri en iyi şekilde ağırlıyor.

*Ataşehir’de Yeni Bir Toplanma Noktası*

Sanat Ocakbaşı, sadece bir restoran değil, aynı zamanda bir sosyal buluşma noktası. Hem iş yemekleri hem de arkadaşlarınızla keyifli bir akşam geçirmek için ideal bir adres olan Sanat Ocakbaşı, ünlülerin de tercihi haline gelerek adını sıkça duyuruyor. Şehrin hızından uzaklaşmak ve gerçek anlamda lezzeti keşfetmek isteyenler için biçilmiş kaftan olan mekan, her geçen gün daha fazla misafir ağırlayarak Ataşehir’de gastronomi tutkunlarına unutulmaz anlar yaşatmayı hedefliyor.

 

Ataşehir’de, hem damakları şenlendiren hem de keyifli bir atmosfer arayanların tercihi olmaya aday olan Sanat Ocakbaşı, 13 Eylül 2017’den bu yana gastronomi tutkunlarının buluşma noktası olmaya devam ediyor.

Moda: Bir Toplumsal Beğeni ve Kendini İfade Biçimi

Moda, yalnızca giyim tarzlarını ifade etmekle kalmaz; sanat, mimari, edebiyat, müzik, sinema ve alışveriş gibi birçok alanı da kapsar. Tarihte giyim tarzları, toplumların sosyo-kültürel yapısını yansıtan bir olgu olarak “moda” adıyla anılmıştır. Günümüzde ise moda, bireylerin kendilerini ifade etme ve farklı olma dürtüsünün bir tezahürüdür.

Birçok kişi için moda, yalnızca kıyafet veya aksesuarlarla ilişkilendirilir. Oysa makyajdan mobilya tasarımlarına, çantalardan teknolojik ürünlere kadar geniş bir alanda moda etkisini hissettirir. Örneğin, bir kombinin işlevselliği yeterli olsa da tasarımı moda dünyasının etkisine girebilir ve “bu yılın moda kombisi” gibi tanımlamalarla karşımıza çıkabilir.

Modanın temel amacı, ihtiyaçları karşılamaktan ziyade farklılık yaratmaktır. İnsanlar, kişiliklerini ve tarzlarını yansıtan ürünlere yönelirken, bu ürünleri gereklilikten ziyade bir ifade aracı olarak kullanır. Giyim, insanları hava koşullarından koruyan bir araç olmasının ötesinde, duygularını ve estetik anlayışını ifade eden bir platform haline gelir.

Medyanın Modaya Etkisi

Günümüzde medya, modanın en büyük destekçilerinden biri olarak öne çıkıyor. Moda gazeteciliği, televizyon, dergiler, moda blogları ve sosyal medya platformları, trendlere yön veren en önemli kaynaklar arasında yer alıyor. Özellikle YouTube ve Instagram gibi dijital platformlar, moda ipuçlarının ve eleştirilerinin yayılmasında önemli rol oynuyor.

  1. yüzyılın başlarından itibaren moda dergileri, tasarımların ve trendlerin geniş kitlelere ulaşmasında etkili oldu. Günümüzde sosyal medya, bireylerin moda tercihlerinde doğrudan etkili bir mecra haline geldi. Bu durum, hem yeni moda akımlarının hızla benimsenmesini hem de bireylerin kendi stillerini daha kolay ifade etmelerini sağladı.

Moda, ihtiyaçlardan çok bireyin farklı olma ve kendini ifade etme isteğini besleyen bir araçtır. İster bir sanat eseri, ister bir giysi, isterse bir teknoloji ürünü olsun, moda her alanda kendine yer bulmaya devam ediyor.

Takipte kalın; çünkü moda dünyası, kendini sürekli yenileyen bir serüvendir.

Gizem Özdilli’den Düğün Mesajı: “2025’te İnşallah Evlenirim”

22 yıllık kariyerinde 5 binden fazla gelinlik giyerek bir rekora imza atan ünlü manken Gizem Özdilli, İstanbul Gelinlik ve Abiye firmasının bayiler toplantısında esprili açıklamalarıyla dikkatleri üzerine çekti.

Etkinlikte yeni gelinlik ve abiye koleksiyonlarının tanıtımı yapılırken, Özdilli’nin sahne performansı büyük beğeni topladı. 2025 yılı için evlilik temennisinde bulunan ünlü manken, “Rekor bende ama gerçek hayatta gelinlik giymek nasip olmadı. İnşallah 2025’te evlenirim. Artık tanıtımlarda gelinlik giymeye doydum, gerçek hayatta giymek istiyorum,” ifadelerini kullandı.

Şık ve zarif modellerin sergilendiği koleksiyonlar, moda dünyasının temsilcilerinden tam not aldı. Organizasyona katılan sektör profesyonelleri, koleksiyonların 2025 gelinlik ve abiye modasına yön vereceği konusunda hemfikir olduklarını belirtti.

Gizem Özdilli’nin samimi açıklamaları ve başarılı tanıtım performansı, etkinliğin en çok konuşulan detaylarından biri oldu. Moda dünyasının önemli isimlerini bir araya getiren bu buluşma, sektörde yeni iş birliklerinin kapısını aralarken, gelinlik ve abiye modasına dair yenilikçi tasarımların habercisi oldu.

​​​​​​​

Genç Yetenek Simay Ohara: Yazarlık, Mankenlik ve Enerji Terapisinde Yeni Ufuklar Açıyor

27 Nisan 2001, İzmir doğumlu Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Simay Ohara, mesleki kariyerine yazar, sunucu ve model olarak yön veriyor. Yaklaşık iki yıldır Haber Konseyi Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapan Ohara, kaleme aldığı “Seçim Yaratır” kitabıyla edebiyat dünyasına giriş yaptı. İlk kitabını bir tanıtım olarak nitelendiren Ohara, merakla beklenen ikinci kitabı “Kainatın Anahtarı” ile okuyucularına enerji terapisi, dualar, ritüeller ve tılsımlar hakkında rehberlik etmeye hazırlanıyor.

Enerji Terapisi Alanında Derin Bilgi
Son yedi yıldır Amerika, Brezilya ve Fransa’da aldığı eğitimlerle kendini geliştiren Simay Ohara; Foundation, ESB, Body Regresyon, NLP, Bioenerji, Hipnoterapi, Kundalini Reiki gibi konularda uzmanlık kazandı. Enerji alanındaki çalışmalarıyla danışmanlık ve eğitim hizmetleri veren Ohara, aura koruması, çakra dengeleme, bioenerji ve astral seyahat gibi pratik bilgilerle bireylerin yaşamlarına dokunmayı amaçlıyor.

“Kainatın Anahtarı” ile Ruhsal Yolculuk
Yakında tüm Trendyol ve D&R şubelerinde satışa sunulacak olan “Kainatın Anahtarı”, okuyucularına spiritüel yaşamlarında rehberlik etmeyi hedefliyor. Kitap, enerjinin doğru yönlendirilmesi, aura temizliği ve kişisel gelişim ritüelleri gibi pratik bilgiler sunarak yaşam kalitesini artırmayı vaat ediyor.

YouTube’da Yeni Bir Başlangıç
Yazarlık ve enerji terapisi alanındaki başarısını dijital platformlara taşıyan Simay Ohara, YouTube kanalında meditasyonlar, enerji çalışmaları, dişil enerji ve astral seyahat gibi konularda içerikler sunacak. Genç yazar, bu projeyle geniş bir kitleye ulaşmayı ve izleyicilerine spiritüel bir yolculuk yaşatmayı hedefliyor.

Mankenlik ve Sunuculuk Deneyimi
Yazarlık kariyerinin yanı sıra mankenlik ve sunuculuk alanlarında da adından söz ettiren Simay Ohara, çok yönlü kişiliğiyle dikkat çekiyor. Güzelliği ve etkileyici duruşuyla çeşitli projelerde yer alan Ohara, farklı alanlardaki başarılarıyla genç nesile ilham vermeye devam ediyor.

“Hayatımın Her Alanında Kendimi İfade Etmeyi Seviyorum”
Simay Ohara, başarılarının ardındaki motivasyonunu şu sözlerle dile getiriyor:
“Yazmak, öğretmek ve insanlara dokunmak benim için çok değerli. Her bireyin kendi potansiyelini keşfetmesi için gereken araçları sunmak istiyorum.”

Genç yaşta elde ettiği başarılarla dikkat çeken Simay Ohara, enerji terapisi ve yazarlık alanında sunduğu geniş bilgi birikimiyle bireylerin hayatlarında dönüşüm yaratmaya devam ediyor. Yakında çıkacak olan kitabı ve YouTube içerikleri merakla bekleniyor.

İREM DEVECİ KİMDİR?

Güzel oyuncu İrem Deveci, 3 Mayıs 1992’de Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde dünyaya geldi. Aslen Hataylı olan İrem, 7 yaşına kadar Cidde’de yaşamış ve ilkokul 1. sınıf burada okuduktan sonra ailesiyle birlikte Türkiye’ye dönmüştür.

Eğitimine turizm lisesinde devam eden İrem Deveci, zorunlu staj programı sayesinde erken yaşta iş yaşamına adım atmıştır. Antalya’da zincir bir otelin ön büro / resepsiyon bölümünde stajyer olarak çalıştı. Liseden sonra aynı otelde personel olarak çalışmaya başladı. Üniversiteye başladığında da işi bırakmadı ve hem üniversite, hemde işini birlikte yürüttü. Üniversiteye devam ederken Work and Travel Programı ile Amerika Washington DC’de cankurtaran lisansı alarak orda çalıştı. Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Tezli Yüksek Lisans yaptı.

Sanata olan ilgisini eğitimle taçlandıran İrem Deveci, Başkent İletişim Bilimleri Akademisi’nde diksiyon ve oyunculuk eğitimleri almıştır. Ayrıca binicilik, ok atma ve kılıç kullanma gibi özel alanlardaki derslerle kendini geliştirmiştir.

Oyunculuk kariyerine “Alabora Aşk” adlı sinema filmi ile başlayan güzel oyuncu İrem Deveci, Şubat 2024’te İstanbul’a taşınarak dizilerde bölüm oyuncusu olarak yer almaya başladı. Çok yönlü yeteneği ve oyunculuğa olan tutkusu sayesinde kendine özgü bir yer edinmeye ve başarı merdivenlerini bir bir çıkmaya devam ediyor.

 

HABER: TÜRKİYE HABER MERKEZİ