Balçova Cumhuriyet coşkusunu Bulutsuzluk Özlemi ile yasayacak

Balçova, Cumhuriyet’in 101’inci yılını, 2 gün boyunca gerçekleşecek etkinliklerle coşkuyla kutlayacak.

Yarın (29 Ekim) 10.30 ile 13.00 arasında ilçe stadyumunda yapılacak resmi törenin ardından akşam 19.00’da Ata Caddesi’nde Büyük Cumhuriyet Korteji gerçekleşecek. Cumhuriyet coşkusu, Ekonomi Üniversitesi açık hava tiyatrosunda yapılacak Bulutsuzluk Özlemi Grubu konseri ile devam edecek. Bugün ayrıca Meşale Sitesi ve Olimpiyat Köyü’nün bulunduğu bölgede kutlamalar yapılacak. Meşale Sitesi ile Olimpiyat Köyü arasında gerçekleşecek kortej, Narkoz Grubu’nun konseri ile sonlanacak. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ÇAGEV Cumhuriyetimizin 100. Yılı anısına ‘Sanatla İyileşiyoruz’ Sergisi

Çocuk Aile Gelişim ve Eğitim Vakfı (ÇAGEV) tarafından düzenlenen “Sanatla İyileşiyoruz Sergisi”, ilk kez 25 Ekim – 4 Kasım 2024 tarihleri arasında Beşiktaş Belediyesi’nin desteğiyle Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluşuyor. Sergide; Bedri Baykam, Muzaffer Akyol, Serkan Küçüközcü, Mehmet Sinan Kuran, Taner Alakuş ve Dora Tuhan gibi usta ressamların dönüştürdüğü eserler yer alıyor. Sergi, Kasım ayı boyunca farklı noktalarda devam edecek ve projenin amacını ve toplum üzerindeki etkilerini geniş bir kitleye anlatmayı hedefleyen etkinlikler düzenlenecek. Sanatseverler, etkinlik ve sergi takvimini www.sanatlaiyilesiyoruz.org sitesinden takip edebilecek.

Çocuk Aile Gelişim ve Eğitim Vakfı (ÇAGEV), son dönemde ülkemizde ve dünyada yaşanan savaş, deprem ve pandemi gibi olumsuz olayların toplum üzerinde yarattığı ruhsal zorluklara dikkat çekmek amacıyla “Sanatla İyileşiyoruz” projesini hayata geçirdi. Türkiye’nin 100. yılına ithafen başlatılan proje, iş, sanat ve spor dünyasından pek çok tanınmış ismin katkılarıyla hayat buldu. Proje kapsamında Rahmi Koç, İlber Ortaylı, Semahat Arsel, Dursun Özbek, Nebil Özgentürk ve Emirhan Hotiç gibi isimler, “yıkıcılık” kavramından yola çıkarak duygularını tuvale aktardı. Ardından, Bedri Baykam, Muzaffer Akyol, Serkan Küçüközcü, Mehmet Sinan Kuran, Taner Alakuş ve Dora Tuhan gibi usta ressamlar, bu çalışmalara son dokunuşlarını ekleyerek eserleri sanatın iyileştirici gücüyle yeniden yorumladı.

 

Sanatın Gücüyle Geleceğe: Sanat Terapisi ile 10 Bin Çocuğa Destek

Projenin sürdürülebilirliğini sağlamak ve daha fazla çocuğa ulaşabilmek amacıyla sergi sonrası düzenlenecek baloda, sergilenen eserler açık artırma ile satışa sunulacak. Elde edilen gelir ile 12-15 yaş arası 10 bin çocuğa ruh sağlığı taraması yapılacak ve bu taramalar sonucunda psikopatolojik riski yüksek olan bin çocuğa “sanat terapisi” uygulanarak ruh sağlıklarının iyileşmesine destek olunacak.

Sağlıklı nesillerin yetişebilmesi amacıyla ailelere ve çocuklara psikolojik ve pedagojik destek sağlamayı hedefleyen ÇAGEV’in “Sanatla İyileşiyoruz” projesi, edebiyat, müzik, tiyatro ve sinema gibi sanatın diğer dallarını da içine alarak beş yıl boyunca devam edecek.

 

ÇAGEV hakkında:

Çocuk Aile Gelişim ve Eğitim Derneği (ÇAGEDER), 2012 yılında bireysel gönüllü çalışmaların bir dernek çatısı altında daha etkin ve organize bir şekilde yürütülmesi amacıyla kurulmuştur. 2014 yılında dernek, faaliyetlerini daha kapsamlı bir yapıya taşımak adına Çocuk Aile Gelişim ve Eğitim Vakfı’na (ÇAGEV) dönüştürülerek, ailelerin ve çocukların gelişimi konusunda daha geniş kapsamlı hizmetler sunmaya başlamıştır.

Çocuk Aile Gelişim ve Eğitim Vakfı (ÇAGEV), sağlıklı nesillerin yetişebilmesi amacıyla ailelere ve çocuklara psikolojik ve pedagojik destek sağlamayı hedeflemektedir. Vakfın çalışma alanları; aile ve çocuklara yönelik projelerin yazımı ve desteklenmesi, psikolojik danışmanlık, özel eğitim hizmetleri, kurumsal eğitim programları, seminerler ve grup çalışmaları gibi kapsamlı faaliyetleri içermektedir. ÇAGEV, kendisine iletilen sosyal sorumluluk taleplerine, dil, din ve ırk ayrımı gözetmeksizin destek vermeyi ilke edinmiştir.

Gerçekleştirilen Projeler : Gençlik ve Eğitim Şenliği (2012-2013), Sağlıklı Nesiller (2012-2014), Kozalar (2014), Gelişim Tarama Projesi (2014-2021), Pırlatan Bal (2017), Bebek Çocuk Ergen Psikoloji Kongresi (2020-2023), Birlikte İyileşiyoruz (2020-2023), Mülteci Destek Projesi (2021),

Yayınlar :  Klinik Görüşmeye Giriş (2018),  Çocuk Ergen Odaklı Klinik Görüşme (2019),  Yetişkin Psikoterapiler Temel Yaklaşımlar ve Teknikler (2021), Vakalarla Çocuk Psikopatolojileri I (2022), Vakalarla Çocuk Psikopatolojileri II (2022)

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İZKİTAP hafta sonu on binleri ağırladı

İZKİTAP – 4. İzmir Kitap Fuarı’na İzmirli okurlar büyük ilgi gösterdi. Gazeteci, yazar ve siyasetçi Altan Öymen, Amerikalı yazar Adam Fawer, şair ve yazar Şükrü Erbaş, gazeteci, yazar Saygı Öztürk, akademisyen-yazar Prof. Dr. Behçet Yalın Özkara gibi birbirinden değerli isimler söyleşi ve imza etkinlikleri ile kitapseverlerle buluştu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TACT Fuarcılık iş birliğiyle “Sinema ve Edebiyat” temasıyla düzenlenen İZKİTAP – 4. İzmir Kitap Fuarı, 3 Kasım’a kadar kitapseverleri ağırlamaya devam edecek. İZKİTAP, ilk hafta sonunda birbirinden değerli isimleri ağırlarken on binlerce kitapseverin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin eski genel başkanlarından gazeteci, yazar, Altan Öymen, “Kuşaklar Arası” adlı kitabı hakkında bir söyleşi ve imza etkinliği gerçekleştirdi. Öymen, “İzmir’de olmak her zaman çok güzel, İzmir kendi tarihinin de bir sonucu olarak hep hareketli bir şehirdir. İzmir sağduyulu insanların yoğun olduğu bir şehirdir. Gazetecilik yaptığım dönemlerde her ay birkaç defa gelirdim İzmir’e. Tarihini bildiğim ve çok sık geldiğim için buraya geldiğimde nostaljik duygular yaşıyorum. Hele ki İzmir’de böyle kültürel bir etkinlikte, bir kitap fuarında okuyucu ile buluşmak muhteşem bir şey” derken söyleşisinde de gazeteci, siyasetçi ve yazar olarak tarihi tanıklıklarından anılarına kadar birçok konuda deneyimlerini aktardı.

Türkiye’de kitaplarım çok sevildi

ABD’li roman yazarı Adam Fawer, Algan Sezgintüredi moderatörlüğünde son yazdığı kitabı “Mobius” hakkında bir söyleşi gerçekleştirdi. Fawer, “Son 20 yıldır California ve New York’ da start-up çalışmalarında bulundum. İnsanın hayatını mahveden bir şey. Bu yüzden iyi bir hikaye anlatmak için iyi bir sahne olduğunu düşündüm. Türkiye’de kitaplarım çok sevildi, Farklı bir dilde ve kültürde bu kadar karşılık bulmasından çok mutluyum. Kitaplarımı yazarken bir fikirle başlıyorum. Örneğin, kader, pişmanlık, sorgulamak gibi kavramlardan yola çıkıyorum. Onun üzerine zaman makinesi icat eden bir girişimde bütün hikayeyi oturtmaya karar verdim. Ardından çok geniş çaplı bilimsel araştırmalar yaptım. Amacım bir bilim kurgu konusunu gerçek hayata nasıl uyarlayabilirim konusunu çok çalıştım. Sonrasında karakterleri oluşturdum. Çünkü iyi bir kurmaca tamamen karakterlere dayanır” dedi.

Fawer’ın hayranları, söyleşiye büyük ilgi gösterirken kitaplarını imzalatmak için uzun sıralar oluşturdu.

Bir edebiyat metni kaç kişi tarafından okunursa o kadar yeniden yazılır

Okurlarıyla söyleşide bir araya gelen Şükrü Erbaş, “Yazdığım şiirlerde sadece benim dediğim duygu, anlam, ses, vurgu vesaire sadece bununla yetinirseniz şiir size hiçbir şey söylememiştir.  Şiir, size bir şey söylediği için siz o şiiri, ancak ve ancak kendi sesinizle okursunuz, okumalısınız. Kendi sesinizle okuyun, hiçbir şairin sesiyle okumayın. Siz o şiirden başka anlam ve çağrışım yaratmak istiyorsanız kendi sesiniz, vurgulamalarınız, tonlamanızla okuyun. Sizin öfkeniz, acınız karışmalı oraya. Bir edebiyat metni kaç kişi tarafından okunursa o kadar yeniden yazılır” dedi.

Erbaş, kendi anlamını 50 yıldır oluşturmaya çalışan biri olduğunu belirterek, fuar hakkında görüşlerini de “Bu tarz etkinlikler daha sık yapılmalı, bu etkinlikler bir gelenek olmalı çoğalarak, yoğunlaşarak büyümeli. Bizim birbirimize çok ihtiyacımız var, en azından elimizde böyle kentlerimiz, bu kentlerde yaşayan böyle güzel insanlar var. Bu etkinliğe başka yerlerden gelen insanlar var. Onun için burada yapılan en küçücük bir şey başkalarının hayatına olağanüstü bir büyü ve güç olarak yansıyor. Bunu da çok güzel yapıyorsunuz. Teşekkür ederim” diyerek dile getirdi.

Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla dikkat çeken Akademiklink adlı Youtube kanalı ile tanınan akademisyen, yazar Prof. Dr. Behçet Yalın Özkara da “Kalk Çalış Başarısız Ol! Hayatta Sana Anlatılmayan Gerçekler” kitabı ile ilgili söyleşide okuyucuları ile buluştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yenişehir Belediyesi Suavi’yi Mersinlilerle buluşturuyor

Mersin Yenişehir Belediyesi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında usta sanatçı Suavi’yi Mersinlilerle buluşturacak. 28 Ekim Pazartesi günü düzenlenecek konserde Suavi, türkülerini Cumhuriyet’in 101’inci yılı için seslendirecek. Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, tüm vatandaşları konsere davet etti. 

Mersin Yenişehir Belediyesi her yıl olduğu gibi bu yılda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na özel bir dizi etkinlik programı hazırladı. Yenişehir Belediyesinin 29 Ekim kutlamaları, sevilen sanatçı Suavi’nin konseriyle başlayacak. Usta sanatçı, bugün saat 20.00’de Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde sahne alacak. Kutlamalar kapsamında 29 Ekim Salı günü ise araçlı Cumhuriyet korteji düzenlenecek. 

Mersin Yenişehir Belediyesi Nevit Kodallı Polifonik Korosu, 2 Kasım Cumartesi günü 13.00’te Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için konser verecek. Aynı gün Yenişehir Belediyesi 22. Geleneksel Ahmet Yeşil Çocuk Resim Yarışması da Cumhuriyet temasıyla yapılacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Küçükçekmece Belediyesi “Çizgi Dışı” Sergisini Sanatseverlerin Beğenisine Sundu

Küçükçekmece Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Galeri CennetTürkiye’nin dört bir yanından gelen 29 genç sanatçının eserlerinden oluşan ‘Çizgi Dışı’ adlı sergiyi sanatseverlerin beğenisine sundu. Cumhuriyet’in modern sanat anlayışıyla ve farklı tekniklerle oluşturulan 60 eser, 10 Aralık tarihine kadar Galeri Cennet’de sanatseverleri bekliyor.

Sergi açılışına Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ay, Özel Kalem Müdürü İlker Çetinkaya, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Deniz Gürbey ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Mehmet Emin Ay: Cumhuriyet’e sahip çıkmak hepimizin borcu

Sergi açılışında konuşan Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ay, ‘’Cumhuriyetimizin 101. yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve arkadaşlarının kurdukları Cumhuriyet’e sahip çıkmak, yüceltmek ve muasır medeniyetler seviyesine çıkartmak hepimizin borcudur. Küçükçekmece Belediyesi olarak Kemal Başkanımız önderliğinde sanata ve sanatseverlere katkı sunmayı sürdüreceğiz’’ dedi.

Deniz Gürbey: Cumhuriyetin ışığında gençlerimizi sanatla beslemeye devam edeceğiz

Küçükçekmece Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Deniz Gürbey ise yaptığı konuşmada, ‘’Hepinizin bildiği üzere Cumhuriyet haftasındayız ve Cumhuriyetimizin 101. yıl dönümünü kutluyoruz. Bu bağlamda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutluyorum. Cumhuriyet; yalnızca bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda sanata, bilime ve ilerlemeye açılan kapıdır. Cumhuriyetimizin ışığında, gençlerimizi sanatla beslemeye, onların yaratıcılıklarına rehberlik etmeye ve Küçükçekmece’de kültür-sanatın daha fazla yer bulması için çalışmaya devam edeceğiz’’ dedi.

Emin Çelik: Sergideki sanatçılar çizgisini kırabilen genç yetenekler

Sergiye İstanbul’dan katılan genç sanatçı Emin Çelik, ‘’Sergiye yaptığım heykel ile katıldım. Sergideki sanatçılar kendi bulunduğu çizginin dışına çıkabilen, çizgisini kırabilen genç yetenekler. Sergide, hemen hemen her teknikten yapılmış resim, heykel ve Geleneksel Türk Sanatları gibi çok fazla eser var. Küçükçekmece Belediyesi’ne bize kapılarını açtığı için çok teşekkür ediyorum’’ dedi.

Sergide eseri yer alan Nur Öztürk ise, ‘’Bu sergi 29 gencin ortak buluştuğu, bir araya geldiği bir alan oldu. Sergide ‘Bedenlerin Doğası’ adlı iki seri fotoğrafım bulunuyor. Hedefim insanların bedenlerinde kusur olarak gördükleri veya bir iz, kalıtsal bir hastalık olarak gördükleri şeylerin aslında doğada da var olduğunu göstermekti’’ dedi.

Geleneksel sanat formları ile çağdaş tekniklerin harmanlandığı sergide; popüler kültür, feminizm, doğa-insan ilişkisi ve toplumsal bellek gibi çeşitli temalar yer alıyor.

 

Sergide eseri yer alan sanatçılar; Ayça Selcen Korgun, Bengisu Kaya, Cemil Arslan, Deniz Varlı, Erkan Şakar, Mavi Melike Çatkın, Selma Koç, Emine Tuğyan Gündoğdu, Tuğba Banu Oktay, Mustafa Can Baltacı, Gülfidan Yapar, Özge Boz, Esin Berk, Kemal Köse, Ahmet Oğuzhan Akkök, Sena Dede, Nur Öztürk, Eylem Sayın, Tansu Kırıcı, Emin Çelik, Mehlika Hilal Kırca, Selin Bintaş Çeliktaş, Saliha Beyza Umurca, Gamze Kabaklıoğlu, Mustafa Karaca, Merve Zeybek, İrem Yüksek Bilgili, Gökçe Çiçek Erdemir ve Gülbahar Gümüşten Çelik.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çimsa Teknoloji ve Etki Merkezi Eskişehir’de Kapılarını Açtı

“Bütün ümidim gençliktedir” diyen Ulu Önder Atatürk’ün izinde, Türkiye çapında yeni bir sosyal girişim modelinin temellerini atan Sabancı Topluluğu, Sabancı Gençlik Seferberliği’ni Türkiye’nin farklı illerine yaymaya devam ediyor. Seferberlik kapsamında, ilk Teknoloji ve Etki Merkezi’ni geçtiğimiz ay sonunda İzmir’de hayata geçiren Sabancı Topluluğu, ikinci merkezi ise Türkiye’de üniversite öğrencisi yoğunluğunun en yüksek olduğu şehirlerden Eskişehir’de açtı. Sabancı Topluluğu şirketlerinden Çimsa tarafından Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) iş birliğiyle kapılarını açan Çimsa Teknoloji ve Etki Merkezi, dünya ekonomisinin en önemli büyüme alanlarından biri olarak gösterilen malzeme teknolojilerinde faaliyet gösterecek. 

ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Sabancı Holding Malzeme Teknolojileri Grup Başkanı Burak Orhun ve Çimsa CEO’su Umut Zenar’ın yanı sıra çok sayıda akademisyen ve öğrencinin katıldığı törenle kapılarını açan Çimsa Teknoloji ve Etki Merkezi’nden, ESTÜ’de Kimya, Çevre Mühendisliği, Kimya Mühendisliği, Malzeme Bilimi Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümlerinde öğrenim gören lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri, araştırmacılar ve girişimciler yararlanabilecek.

Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, “Güçlü altyapısı, deneyimli akademik kadrosu ve sosyal imkânlarıyla yarım asırlık köklü geçmişinden aldığı güçle sahip olduğu birikim ve tecrübenin üzerinde yükselen ve bir havacılık şehri olan Eskişehir’de yerleşik bulunan Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ); kurulduğu günden bu yana istihdam edilebilir nitelikli mezunlar vermeye, araştırma potansiyelini arttırmaya, sürekliliği ve sürdürülebilirliği sağlamaya ve ülkemizin önceliklerine ve ihtiyaçlarına katkı sağlamaya devam etmektedir. ESTÜ’de öğrencilere sadece teknik bilgi ve beceriler kazandırmıyoruz, aynı zamanda da eleştirel düşünme becerisine sahip, kültürel ve sosyal açıdan donanımlı ve oldukça donanımlı mezunlar yetiştiriyoruz. Sahip olduğumuz nitelikli insan kaynağımızla, güçlü altyapımızı etkili şekilde kullanarak, bunu katma değeri olan faydaya, bilgiye ve ürüne dönüştürmek önemli stratejik hedeflerimiz arasındadır. ESTÜ, bağımsız kuruluşlarca çoğu akredite programlarında özgün ve katma değer üreten başarılı eğitim-öğretim faaliyetlerinin yanı sıra, üniversite-sanayi iş birlikleriyle de adından sıkça söz ettirmektedir. Ülkemizin güzide topluluklarından biri olan Sabancı Holding ve Holdingin kuruluşlarından biri olan Çimsa ile üniversitemiz iş birliğinde hayata geçen Çimsa Teknoloji ve Etki Merkezi, bu iş birliklerinin en önemlilerinden biridir” dedi.

“SABANCI GENÇLİK SEFERBERLİĞİ’Nİ CUMHURİYET DEĞERLERİ ÜZERİNE İNŞA EDİYORUZ”

Açılışta konuşan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, bu merkezi Cumhuriyetin 101’inci kuruluş yıl dönümünün hemen öncesinde hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarının altını çizerken, “Sabancı Gençlik Seferberliği kapsamında Türkiye’nin dört bir yanına yaydığımız Sabancı Teknoloji ve Etki Merkezleri aslında Cumhuriyet değerlerimizin günümüzdeki iz düşümleri. Gençlere inanmak, onlara sonuna kadar güvenmek, sürekli ilerlemenin izinde olmak bu merkezlerin ardındaki düşüncenin temelini oluşturuyor. ‘Beyin göçünden beyin gücüne’ olarak tanımladığımız söylem, Sabancı olarak gençlere inancımızın, Cumhuriyet’e olan bağlılığımızın kelimelere dökülmüş hali” ifadelerini kullandı. 

TÜRKİYE’NİN GELECEKTEKİ STRATEJİK ÖNEMİ, İLERİ MALZEME BAŞARISIYLA ÖLÇÜLECEK

Söz konusu merkezin, Türkiye’nin gelecek hedefleri açısından son derece önemli olduğunu ifade eden Cenk Alper, “Dünyada yaşanan dönüşüm, sürdürülebilirlik odağında yeni bir ekonomi yaratıyor. Sürdürülebilirlik odaklı bu dönüşümün başarıya ulaşabilmesi için hem kullandığımız malzemelerin hem de bu malzemelerin üretim teknolojilerinin yeniden ele alınması bir zorunluluk. Bu yüzden hem ülkemiz hem de Topluluğumuz için ileri malzeme geçişi, Topluluk stratejimizde öncelikli olarak ele aldığımız alanlardan biri. Yapılan araştırmalara göre, dünyada ileri malzeme pazarının büyüklüğü 5 yıl içerisinde yaklaşık 100 milyar dolara ulaşacak. Ülke olarak bu pazardan alacağımız pay, aslında bizim gelecekteki rekabet gücümüzün de bir göstergesi olacak. Diğer bir ifadeyle, bugün ne yazık ki sadece ‘coğrafi konum’la sınırlandırdığımız Türkiye’nin stratejik önemi, artık ileri malzemedeki başarımızla ölçülecek. Çimsa Teknoloji ve Etki Merkezi bu alanda gençlerimize, akademisyenlerimize, girişimcilerimize bir ufuk açacak. Teorik ve pratik bilginin bir araya geleceğe bu merkez, bu alandaki teknolojilerin geliştiricisi olacak gençleri, akademisyenleri, girişimcileri, ülkemizin yeni nesil malzeme liderlerini yetiştirecek” şeklinde konuştu.

“GENÇLERİMİZ, ÜLKEMİZ, EKONOMİMİZ İÇİN KAYBEDECEK BİR GÜNÜMÜZ BİLE YOK”

Mayıs ayında duyurusunu yaptıkları Sabancı Gençlik Seferberliği kapsamında ilk merkezi Eylül ayı içerisinde açtıklarını hatırlatan Cenk Alper, “Bu merkezimizin açılışının üzerinden 1 ay bile geçmeden, ikinci merkezimizi hayata geçirdik. Hep söylediğimiz gibi; bugünün dünyasında sözden aksiyona geçmek çok önemli. Ama tek başına yeterli değil. Bunu en hızlı şekilde yapmalıyız. Hızın her zamankinden önemli olduğu bu yeni ekonomik düzende, gençlerimiz, ülkemiz, ekonomimiz için kaybedecek bir günümüz bile yok. İşte bu yüzden, Sabancı olarak tüm teknoloji gücümüzü merkezlerimiz için seferber ettik. Açılışını yaptığımız merkezimizin bu açıdan çok önemli bir yeri var. Çimsa’nın Mersin’deki Ar-Ge merkezi Formülhane tarafından geliştirilen üç boyutlu yazıcı (3D) teknolojisiyle hayata geçirilen bu merkez, kendi alanında Türkiye’de 3D ile inşa edilen ilk teknoloji merkezi olma unvanına sahip. Merkezin dış duvarlarında kullanılan beyaz çimento yine Mersin’de geliştirdiğimiz özel bir formülle hazırlandı. Tüm bu teknolojilere ev sahipliği yapan Mersin tesisimiz dünyada gri, beyaz ve kalsiyum alüminat çimento üretimi gerçekleştiren tek tesis konumunda. Dolayısıyla burası, isminin önündeki ‘teknoloji’ ifadesini sonuna kadar hak eden bir merkez. İnanıyoruz ki burası, malzeme teknolojileri alanında beyin göçünden beyin gücüne dönüşümün sembollerinden biri olacak” ifadelerini kullandı.

“PARLAK FİKİRLERİ DÖRT DUVAR ARASINDAN ÇIKARACAK SİMGE BİR PLATFORM”

Çimsa’nın gelecek yol haritasını üçlü bir dönüşüm stratejisi üzerine inşa ettiklerinin altını çizen Çimsa CEO’su Umut Zenar ise, “Aynı şirket stratejimizde olduğu gibi, merkezimizin stratejisinde de kendimize üçlü bir hedef seti belirledik. ‘Teoriden Pratiğe, Fikirden Ürüne, Değerden Etkiye’ olarak tanımladığımız bu üçlü formülle aslında en büyük hedefimiz burada geliştirilecek teknolojilerin ürünleşmesini ve günlük hayatlarımızda etki yaratmasını sağlamak. Parlak fikirleri dört duvar arasından çıkarmak, laboratuvarların sınırlarını aşmak, tüm değer zinciri üzerinde bir etki gücü yaratmak. Tüm bunları yapabilmek için sanayi-akademi iş birliklerinin sayısını ve kapsamını genişletmemiz gerekiyor. Merkezimiz aslında bu vizyonun Türkiye’deki simge platformlarından biri olacak” ifadelerini kullandı.

“GENÇLERİ SADECE BİLGİYLE DEĞİL, ‘GELECEĞİN LİDERLİK SETİ’ İLE DONATACAĞIZ”

Gençlerin yenilikçi iş modelleri geliştirebilmeleri için sektördeki mevcut ihtiyaçları gözlemlemesi gerektiğinin altını çizen Umut Zenar şöyle devam etti: “Buradan hareketle, yapı malzemeleri sektörüne yönelik olarak lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesindeki öğrencilere sağlayacağımız 6 haftalık eğitim programları ile onlara sektör dinamiklerini çok daha yakından tanıtacağız. 5 yılın sonunda, yaklaşık 500 öğrencinin ÇİMSA Teknoloji ve Etki Merkezi Programı’ndan faydalanmasını hedefliyoruz. Sektöre yönelik eğitimlerin yanında, öğrencilerin geleceğin dünyasına hazır olmaları da bizim için son derece önemli. Bu kapsamda onlara bir yandan yeni beceriler ve yetkinlikler kazandırırken bir yandan da iletişim becerileri ve mülakat teknikleri gibi kişisel gelişim eğitimleri de sağlayacağız. Yani gençleri sadece bilgiyle değil, gelecekte ihtiyaç duyacakları ‘liderlik seti’ ile donatacağız. Ayrıca, programımızı tamamlayan öğrencilere sektördeki mevcut sorunlara yönelik projeler üretecekleri 4 aylık staj programları sunacağız.” 

Sektörde kadın istihdamının güçlendirilmesine katkı sağlayacak

  • Çimsa Teknoloji ve Etki Merkezi Eğitim Programı’nı tamamlayan öğrencilerin Ideathon etkinlikleri ile yaratıcı düşünme, problem çözme ve yenilikçi fikirler geliştirme yetenekleri artırılacak, endüstri ile bağlantılı girişimcilik fikirlerinin oluşmasına zemin hazırlanacak. 
  • Sürdürülebilirlik odaklı startupların kurulması teşvik edilecek. Bölgedeki girişimciler parlak fikirlerini yıkıcı inovasyonlara dönüştürürken, Türkiye startup ekosistemine entegre olabilecek.
  • Öğrencilerin kariyer planlamasını ve sosyal dayanışmayı destekleyecek güçlü araçlar olarak rol model buluşmaları ve mentorluk programları tasarlanacak.
  • Fabrika teknik gezileri ve rol model buluşmaları sayesinde, öğrenciler sektör profesyonelleriyle tanışarak bağlantı kurma imkânı elde edecek.
  • Merkez bünyesindeki faaliyetler, meslek lisesi ve meslek yüksekokulu öğrencilerini de kapsayacak şekilde genişletilecek. Buralarda yapılacak etkinlikler, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri ve kadın istihdamının artırılmasına yönelik projelerle desteklenecek. Çimsa Teknoloji ve Etki Merkezi böylece, sektörde kadın istihdamının güçlendirilmesi konusunda bir köprü görevi görecek.

 

Beton dökümü ve bina duvarlarının inşası 48 saat sürdü

140 metrekare büyüklüğe sahip Çimsa Teknoloji ve Etki Merkezi, Türkiye’de kendi alanında 3D teknolojisi ile üretilen ilk teknoloji merkezi olarak kayıtlara geçti. Beton dökümü ve bina duvarlarının inşası bu teknoloji sayesinde sadece 48 saat sürdü. Söz konusu 3D yazıcıya uygun beton harcı da, Çimsa’nın beyaz çimento ürün gamı üzerinden yaklaşık 6 ay süren çalışmalar neticesinde geliştirildi. Merkez, önümüzdeki günlerde çatısına yerleştirilecek güneş panelleri sayesinde, ihtiyaç duyduğu elektriği yenilenebilir enerjiyle karşılayacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bakırköy’de Cumhuriyet Kupası Heyecanı

Bakırköy Belediyesi’nin düzenlediği ‘Cumhuriyet Bizim 101.Yıl Şenliği’nin ikinci gününde rekabet dolu müsabakaların ardından galip gelen sporcular, gerçekleştirilen tören ile madalyalarını aldı. Turnuvanın farklı kategorilerinde ter döken satranç oyuncuları ise, ‘Cumhuriyet Kupası’nı kaldırmanın gururunu yaşadı.

Cumhuriyet’in 101.yılı, Bakırköy’de bir dizi etkinlikle kutlanmaya devam ediyor. ‘Cumhuriyet Bizim 101.Yıl Şenliği’nin ikinci gününde Bakırköy Belediyesi Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde gerçekleşen jonglör gösterisi, sirk atölyesi, yüz boyama ve balon modelleme, bilek güreşi etkinliği, DJ performansı, hareket atölyesi ve hoppin swing korteji ile çocuklar ve aileleri eğlenceli bir gün geçirirken, devam eden turnuvalar kapsamında sporcular da kıyasıya rekabet etti. Futbol, Bocce, Tenis ve Satranç branşlarında iki gün boyunca turnuva heyecanı yaşayan sporcular, gerçekleştirilen tören ile madalyalarını aldı. 10 kategoride toplam 700 kişinin ter döktüğü satranç turnuvası ise, ‘Cumhuriyet Kupası’ programı ile taçlandı. Tüm bu etkinliklerin yanı sıra sinemaseverler ilçedeki FLYINN AVM’de ‘Yücel’in Çiçekleri’ filmi ile buluşturuldu.

Cumhuriyet sporcuları hem gururlandı hem gururlandırdı

Bakırköy Belediyesi’nin spora ve sporcuya verdiği destek kapsamında gerçekleşen turnuvalarda sporcuların sergilediği performanslar gurur dolu anlara sahne oldu. Futbol branşında Beşiktaş Spor Kulübü’nün altyapısında oynayan minikler galip gelirken, Bocce branşında İstanbul Bağcılar Olimpik Spor Kulübü birinci oldu. Tenis branşında yarışan 9 yaşındaki Mert Gökdağ birinciliği alırken, kardeşi Yağız Gökdağ’ın da ikinci olması ailesine büyük gurur yaşattı.

Turnuvaya 10 farklı kategoriden toplam 700 satranç oyuncusu katıldı. İki gün süren rekabetin ardından gerçekleşen tören ile, her kategoriden bir satranç oyuncusu ‘Cumhuriyet Kupası’ kaldırmanın mutluluğunu yaşadı. Turnuva sonuçlarına göre; A kategorisinde Kaan Özkan, B kategorisinde Emil Mırzayev, C kategorisinde Davud Furkan Sezgün, D kategorisinde Muhammed Fatih Şener, 7 yaş kategorisinde Yusuf Hakan Adıgüzel, 8 yaş kategorisinde Tuna Lider Çalışkan, 9 yaş kategorisinde Alp Kaan Atalay, 10 yaş kategorisinde Yunus Tahiroğlu, 14 yaş altı kategorisinde Emir Dölek, 18 yaş altı kategorisinde ise Muhsin Enes Kaan Elibol kupanın sahibi oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Allianz Teknik, TEGV iş birliğiyle çocuklara deprem farkındalık eğitimleri verecek

Allianz Türkiye, ülkemizin ilk ve tek akredite deprem ve yangın test ve eğitim merkezi Allianz Teknik danışmanlığında ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) iş birliğiyle 7-14 yaş grubu çocuklar için yeni bir kurumsal sosyal sorumluluk programı başlatıyor. Deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenlere dair çocukların farkındalığını artırmayı hedefleyen “Bilinçli Adımlar, Güvenli Yarınlar” programı, tüm TEGV noktalarında zorunlu eğitim modülü olarak uygulanacak. Bire bir ve çevrimiçi Allianz Teknik ziyaretleri ve kazanımları pekiştiren kutu oyunlarıyla da desteklenecek program kapsamında 3 yılda 34 ilden 135 bin çocuğa ulaşılması hedefleniyor.

 

Allianz Türkiye, deprem ve yangın konularında toplumsal risk farkındalığını artırma hedefiyle hayata geçirdiği Allianz Teknik Deprem ve Yangın Test ve Eğitim Merkezi’nin 5’inci yılında yeni bir kurumsal sosyal sorumluluk programı başlattı. Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de afetlere karşı bilinçli bir toplumun inşasına katkıda bulunmak amacıyla Allianz Teknik danışmanlığında ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) iş birliğiyle yürütülecek “Bilinçli Adımlar, Güvenli Yarınlar” programı, Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan ve TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı’nın ev sahipliğinde, Allianz Teknik’te düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtıldı. 

 

Programla 135 bin çocuğa ulaşılacak

Üç katmanlı bir eğitim programı olarak tasarlanan “Bilinçli Adımlar, Güvenli Yarınlar” programı kapsamında ilk etapta 7-14 yaş grubu çocukların, tüm TEGV noktalarında iki modülden oluşan zorunlu eğitime katılması; deprem öncesi, sırası ve sonrası yapılması gerekenlere dair doğru davranış şekilleri konusunda bilinçlenmesi hedefleniyor. Eğitimlerde çocuklara; etkinlikler, videolar, tatbikatlar ve oyunlarla, doğal afetlerin nasıl ayırt edileceği, ‘çök-kapan-tutun’ yönteminin ne olduğu ve nasıl uygulanacağı anlatılacak. Programın ikinci etabında, Allianz Teknik’i bire bir veya çevrimiçi ziyaret eden çocuklarda afet ve risk farkındalığının artırılmasına odaklanılacak. Program için ayrıca, çocukların deprem konusunda aldığı eğitimleri ve kazanımlarını pekiştirmeyi amaçlayan özel bir kutu oyunu da tasarlandı. Deprem farkındalığını artırmaya yönelik hazırlanan kutu oyunu, TEGV noktalarında tüm çocukların kullanımına açık olacak. Aynı zamanda TEGV’in iş birliğindeki okullarda serbest ders saatlerinde uygulanması desteklenecek. Ayrıca kutu oyunu TEGV Dükkan’da satışa sunulacak ve satılan ürünlerin tüm geliri çocukların nitelikli eğitim desteği alabilmesi için TEGV’e aktarılacak. Bir yıldır pilot uygulama kapsamında İstanbul, Ankara ve Van’da yaklaşık 500 çocukla yürütülen ‘Bilinçli Adımlar, Güvenli Yarınlar’ programının yaygınlaştırılmasıyla, 3 yılda 34 ilden 135 bin çocuğa ulaşılması hedefleniyor.  

 

Tolga Gürkan: “Afet konusunda bilinçli çocuklar, aileleri ve çevreleri için de güvence olacak”

Toplantıda konuşan Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, toplumsal risk farkındalığını artırmanın önemine dikkat çekerek şunları söyledi: “Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini, geçtiğimiz yıl yaşadığımız ve ağır kayıplar verdiğimiz 6 Şubat depremleriyle acı bir şekilde hatırladık. Tüm ülkemizle birlikte biz de depremin yaralarını hızla sarabilmek için toplumsal dayanışmaya odaklandık. Allianz olarak oluşturduğumuz 120 milyon liralık fonla; ilk etapta arama kurtarma ve acil yardım faaliyetlerine, ardından da orta ve uzun vadede afet sonrası yaraların iyileşmesi, toplumsal kalkınmanın desteklenmesi ve afet riskinin azaltılması başlıklarına yoğunlaştık. Biliyoruz ki, ülkemizin karşı karşıya olduğu kritik riskler için atılabilecek en önemli adım, risk meydana gelmeden önlem alabilmek. Bunu başarmanın yolu ise, bireysel ve kurumsal farkındalığı artırmaktan geçiyor. Bu amaçla ve ’Türkiye’nin Allianz’ı’ olarak gelecek nesillere duyduğumuz sorumlulukla “Bilinçli Adımlar, Güvenli Yarınlar” programını başlatmaktan mutluluk duyuyoruz. Amacımız, çocuklarımıza erken yaşta afet bilincini kazandırmak ve onların gelecekte güvenli bir toplum inşa etmelerine destek olmak. Çocuklarımızın afet bilinci konusunda donanımlı bireyler olarak yetişmeleri, sadece kendileri için değil, aileleri ve çevreleri için de büyük bir güvence olacak.”

 

“5 yılda toplamda 10 bin saatten fazla süren testler yapıldı”

Tolga Gürkan konuşmasında, Allianz Teknik’in kuruluşunun 5’inci yılına özel açıklamalarda da bulundu: “Allianz Teknik, sürdürülebilir değer yaratma modeliyle yaptığımız en önemli yatırımlardan biri. 2019 yılında 30 milyon TL yatırımla Allianz Teknik’i kurarken hedefimiz, ülkemizin karşı karşıya olduğu deprem ve yangın tehlikelerine karşı toplumsal risk farkındalığını artırmaktı. Türkiye’nin modern ekipmanlarla donatılmış, yangın ve deprem testlerini tek bir merkezde toplayan ilk ve tek akredite laboratuvarı olan Allianz Teknik’in çatısı altında yaptığımız testler, verdiğimiz eğitimler ve sunduğumuz danışmanlık hizmetleriyle, sadece paydaşlarımızın değil, toplumun her kesiminin güvenli bir geleceğe adım atmasına yardımcı olduk. 5 yılda toplamda 10 bin saatten fazla süren testler gerçekleştirdik. Bu testler yalnızca güvenli ürünler geliştirilmesine yardımcı olmakla kalmadı, aynı zamanda ülkemizin afetlere daha hazır hale gelmesine katkı sağladı. Allianz Teknik’te geçtiğimiz yıl devreye aldığımız çevre ve iklim değişikliği hizmetleriyle de başta KOBİ’ler olmak üzere, yeşil dönüşüm yolculuğundaki işletmelere, sera gazı emisyonlarının hesaplanması ve azaltılması, iklim değişikliğinin etkilerinin belirlenmesi ve bu kapsamda ortaya çıkan risklerin yönetilmesi gibi alanlarda hizmet veriyoruz.”

 

“30’uncu yılımızı kutlamaya hazırlanırken, 100 bini aşkın gönüllümüzün desteğiyle 3.2 milyon çocuğumuza umut olduk.”

TEGV ve deprem bölgesi çalışmaları hakkında bilgilendirme yapan TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı şunları söyledi: “”Bir Çocuk Değişir Türkiye Gelişir” ilkesiyle nesillerin çağdaş ve evrensel değerlere sahip, Cumhuriyet’e bağlı yetişmesi için ilköğretim çağındaki çocuklara nitelikli eğitim desteği sunuyoruz. 30’uncu yılımızı kutlamaya hazırlanırken, 100 bini aşkın gönüllümüzün desteğiyle 3.2 milyon çocuğumuza umut olduk. 26 ilimizdeki, 74 etkinlik noktamızda çocuklarımızın geleceğini aydınlatmaya devam ediyoruz. 

 

1999 depremi ve sonrasındaki afetlerde üstlendiğimiz sorumlulukla eğitimin kesintiye uğramaması prensibiyle hareket ettik. Önceki deneyimlerimiz ve yaygın gönüllü ağımız ile 6 Şubat sonrası çok kısa sürede organize olup Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’da sponsorlarımızın destekleriyle 15 Konteyner Kent ile Gaziantep ve Diyarbakır’da Öğrenim Birimlerimizi kurduk. 9 yeni Ateşböceğimizi filomuza kazandırdık. Sosyal-duygusal temelli etkinliklerle 44 bin çocuğumuzun iyileşme süreçlerine katkıda bulunduk.”

 

“Allianz Türkiye ile geleceğin bilinçli bireylerini yetiştiriyor, güvenli yarınlar inşa ediyoruz.”

Allianz Türkiye ile gerçekleştirilen iş birliklerine dair yaptığı açıklamada Sait Tosyalı, sözlerine şöyle devam etti: “Allianz Türkiye ile yıllara yayılan iş birliğimiz, çocukların spor, çevre bilinci ve afet farkındalığı gibi alanlarda gelişimlerine katkı sağlarken toplumsal fayda yaratmamıza da destek oluyor. Allianz Türkiye’nin sosyal sorumluluk alanındaki tecrübesi, TEGV’in eğitim alanında uzun yıllara dayanan deneyimiyle birleşerek sürdürülebilir ve etkili projeler yaratmamıza olanak tanıdı. Allianz Türkiye ile hayata geçirdiğimiz “Allianz Motto Hareket ve Kapsül”, “Move Now”, “Allianz Teknik Çocuklarla Buluşuyor” gibi birçok projeye birlikte imza attık. Maratonlarda yer alan kurumsal koşu takımıyla Allianz Türkiye, bugüne kadar 1,500 çocuğumuzun geleceğine umut oldu; doğum günü sertifika bağışlarıyla 500 çocuğumuzun yeni tabletleriyle buluşmalarını sağladı. 

 

Bugün de Allianz Türkiye ile birlikte, anlamlı bir programda daha bir arada olmaktan mutluluk duyuyoruz. ‘Bilinçli Adımlar, Güvenli Yarınlar’ programıyla, ülkemizde sık yaşanan afetlere karşı çocuklarımıza erken yaşta afet bilinci kazandırmayı hedefliyoruz. Program kapsamında sunacağımız eğitimlerle, çocuklarımızın afet risklerine karşı bilgi ve beceri edinmelerini sağlayacağız. İki modülden oluşan kapsamlı eğitim programımız, doğal afetlerin nedenleri ve önlenmesi konularında farkındalık yaratacak ve çocukların bilinçli, güvenli davranışlar geliştirmesine destek olacaktır. Allianz Türkiye’nin bu programdaki katkıları, hem bizler hem de çocuklarımız için çok değerli. Destekleriyle, geleceğin bilinçli ve donanımlı bireylerini yetiştiriyor, daha güvenli yarınlar inşa ediyoruz. Allianz Türkiye ve Allianz Teknik’e çocuklarımız adına yürekten teşekkür ediyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Burhaniye’de 101. Yıl Coşkusu

Burhaniye Belediyesi, Cumhuriyetimizin 101. yılını büyük bir coşkuyla kutlamak için hazırlıklarını tamamladı.

 

Cumhuriyet Yürüyüşü ve Fener Alayı

 

29 Ekim 2024 Salı günü saat 20.30’da başlayacak olan Cumhuriyet Yürüyüşü, Eski Halk Kütüphanesi’nden başlayarak Cumhuriyet Meydanı’na kadar devam edecek. Yürüyüşün ardından gerçekleştirilecek “Fener Alayı” ile Burhaniye sokakları Cumhuriyet coşkusuna tanıklık edecek.

 

Yeni Türkü Konseri

 

Etkinlikler, saat 21.00’de Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenecek olan Yeni Türkü konseriyle devam edecek. Türk müziğinin efsanevi grubu Yeni Türkü, en sevilen şarkılarını Burhaniye halkı için seslendirecek.

 

Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan bu büyük eseri korumak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin en büyük sorumluluğudur. Cumhuriyetimizin 101. yılını Burhaniye’mize yakışır şekilde, hep birlikte büyük bir coşkuyla kutlayacağız” sözleriyle 29 Ekim kutlama etkinliklerine tüm halkı davet etti. Başkan Deveciler, “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor; Cumhuriyet Bayramımızı kutluyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Didim’de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Coşkuyla Kutlanacak

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Didim’de büyük bir coşku ile kutlanacak. Didim Belediyesi tarafından gerçekleştirilecek olan etkinlikler, Fener Alayı yürüyüşü ile başlayacak. 29 Ekim Salı Günü Saat: 20.00’de Didim Belediyesi önünden başlayacak olan Fener Alayı yürüyüşü, şarkılar ve marşlar eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’nda sona erecek. Fener Alayı’nın ardından Didim Cumhuriyet Meydanı’nda Saat: 21.00’de Pop ve Rock müziğinin sevilen ismi Kolpa Grubu sahne alacak. Kolpa Grubu birbirinden güzel şarkılarını Didimliler için seslendirecek.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkusunu paylaşmaya tüm Didimlileri davet eden Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, “Cumhuriyetimizin 101. yılını büyük bir coşku ile kutlayacağız. 29 Ekim Salı Günü Saat:20.00’de Didim Belediyesi önünden gerçekleştireceğimiz Fener Alayı ve Saat:21.00’de düzenleyeceğimiz Kolpa Konseri’ne tüm halkımız davetlidir”dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı