Sürdürülebilir turizm girişimleriyle turist sayısını artırmayı hedefliyor

Mısır’ın hazineleri, dünyanın dört bir yanından temsilcilerin seyahat sektörünü tanıtmak üzere bir araya geldiği Antalya Turizm Fuarı’nda gururla sergileniyor.

İstanbul’dan Kahire’ye yapılan direkt uçuşlarla Mısır’ın canlı başkenti, ortak tarihi ve Mısır kültürünün zenginliğini keşfetmek isteyen Türkiyeli gezginler için cazip bir destinasyon haline geldi.

Kahire, ailelere, macera arayanlara ve lüks gezginlere hitap eden, küresel turizm haritasında önde gelen bir destinasyon olarak kendini kanıtlamıştır. Antik harikalar ve modern cazibe merkezlerinin eşsiz karışımı, ziyaretçilere gelişmiş bir deneyim sunarak burayı mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer haline getiriyor. Geçtiğimiz hafta Büyük Mısır Müzesi, titizlikle seçilmiş on iki sergi salonunun özel bir ön gösterimini sunarak deneme faaliyetleri için kapılarını açtı. Bu adım, dünyanın tek bir medeniyete adanmış en büyük müzesi olacak ve Mısır’ın kültürel ve tarihi önemini daha da vurgulayacak olan müzenin merakla beklenen açılışından önce geldi.

Mısır Turizm Otoritesi Uluslararası Turizm Genel Müdürü Mohamed Atta Elsherbeiny şunları söyledi: “İlişkilerimizi güçlendirmemize, deneyimlerimizi paylaşmamıza ve artan sayıda uluslararası gezgine hitap eden pazarlar geliştirmemize olanak tanıyan bu haftaki Türk turizm fuarına katılmaktan memnuniyet duyuyoruz. Mısır ve Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu’na kadar uzanan ortak bir tarihi ve uluslararası ziyaretçilerin keşfedebileceği zengin bir kültürü paylaşıyor. 2023 yılında 15 milyonun üzerinde uluslararası ziyaretçiyi ağırlayarak bir önceki yıla göre yüzde 28’lik bir artış kaydettik. Turizm sektörümüzün artan dinamizmini teyit eder şekilde, 2024 yılında küresel varışlarda yüzde dörtlük bir artış bekliyoruz.”

Mısır, yeni bir sürdürülebilirlik dönemine giriyor

Mısır, Luksor gibi önemli destinasyonlara yeni tatil köyleri ve gelişmiş, daha hızlı ve çevre dostu ulaşım imkanları sunarak, gelişmekte olan destinasyonları aktif bir şekilde tanıtmakta ve gezginlerin arkeolojik alanlardaki deneyimlerini arttırmaktadır. Mısır’ın turizm endüstrisi için yeni bir dönemin başlangıcına işaret eden ülke, sürdürülebilir turizm girişimlerini iki katına çıkarıyor. Mısır, çevresel etkilerini azaltmayı ve çevre dostu turizmi desteklemeyi amaçlayan çok sayıda yeşil projeyi hayata geçirdi. Önemli girişimler arasında enerji tasarruflu binalar ve sürdürülebilir ulaşım seçenekleri gibi çevre dostu altyapı yatırımları yer alıyor. Ayrıca, Mısır’ın doğal ve tarihi alanlarını korumak için koruma programları uygulanmakta ve turizmin kültürel mirasın ve çevrenin korunmasına olumlu katkıda bulunması sağlanmaktadır. Birçok otel ve tur operatörü de çevresel etkilerini daha da azaltmak için atık azaltma ve kaynakların korunması gibi yeşil uygulamaları benimsiyor.

Siwa Vahasına Sağlık Turizmi

Kahire canlı şehir yaşamıyla ziyaretçileri çekmeye devam ederken, Mısır’ın sağlıklı yaşam turizmine olan bağlılığı gezginlere doğayla bağlantı kurma ve gençleşme şansı sunuyor. Uzak Batı Çölü’nde yer alan Siwa Vahası bu eğilimi örneklemektedir. Sakin manzaraları ve doğal iyileştirici özellikleriyle tanınan Siwa, şehir hayatının koşuşturmasından kaçmak isteyenler için aranan bir yer haline geliyor.

Akdeniz kıyılarında yeni bir gündem

Canlı şehirleri ve sakin vahalarının yanı sıra Mısır, Akdeniz kıyısında tarihi önemi ve modern lüks olanaklarıyla bilinen büyüleyici bir şehir olan El Alamein’e de ışık tutuyor. Bir zamanlar İkinci Dünya Savaşı’nda önemli bir savaş alanı olan El Alamein, Mısır hükümetinin turizme ayırdığı 4,464 milyar Avro da dâhil olmak üzere son dönemde yaptığı yatırımlarla cazip bir tatil beldesine dönüşüyor. Güzel plajlara, lüks otellere ve giderek artan kültürel cazibe merkezlerine sahip olan şehir, hem dinlenmek hem de tarihle anlamlı bir bağ kurmak isteyen gezginler için mükemmel bir kaçış noktasıdır. Mısır turizm olanaklarını çeşitlendirmeye devam ederken, El Alamein geçmişle bugünün keyifli bir karışımı olarak öne çıkıyor ve ziyaretçileri gündüzleri tarihi mekanlarını keşfetmeye, akşamları ise lüks olanaklarının tadını çıkarmaya davet ediyor.

Mısır Turizm Otoritesi Hakkında:

1981 yılında kurulan Mısır Turizm Otoritesi (ETA), Mısır’ın geniş tarihi varlıklarını ve çeşitli destinasyonlarını tanıtmaya, iç turizmi teşvik etmeye ve Mısırlıları zengin miraslarıyla buluşturmaya kendini adamıştır. Turizm Bakanı’nın liderliğinde ETA, pazarlama stratejilerine öncülük etmekte, turizm gelişimini desteklemekte ve Mısır’ın turizm endüstrisini geliştirmek için çeşitli etkinliklere sponsor olmaktadır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Baba Beni Güldürsene filminin basın toplantısı yapıldı

Yapımcılığını Wovie, Retropro ve DMC ‘nin yaptığı, yönetmen koltuğunda Emrah Aguş’un oturduğu, senaryosunu ise Dinar Kahveci’nin kaleme aldığı ‘Baba Beni Güldürsene’ filminin basın toplantısı yapıldı.

Kızına göre “sıkıcı bir baba” olan Murat’ın, “yılın en komik babası” olabilme çabasının anlatıldığı, aksiyon ve macera dolu Yeşilçam tadında bir aile komedisinin anlatıldığı “Baba Beni Güldürsene” filminin basın toplantısı Levent The Tamtam’da yapıldı. Basın toplantısında çocuk oyuncular Aylin Akpınar, Ali Semi Sefil, Arven Beren, Kaan Alp Dayı, Ela Şafak ile birlikte kameralar karşısına çıkan Ahmet Kürşat Öçalan, Merve Sevi, Levent Özdilek, Ceyhun Fersoy, Tolga Canbeyli ve Tevhide Dadı soruları yanıtladı.

 

Kaybettiğimiz değerleri anlatıyor

Sözü ilk başlayan Merve Sevi, çekimlerde çok eğlendiklerini söyleyerek, “Herkesi çok eğlenceli, çok güzel bir film bekliyor. Son derece kıymetli bir kadromuz var. Ben de filmde, son derece zeki bir kızın annesini oynadım. İzleyenlerin mutlu olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Baba Beni Güldürsene, kaybettiğimiz değerlerimizi bize çocuklar üzerinden anlatan kıymetli bir film” diyerek sözü rol arkadaşı Ahmet Kürşat Öçalan’a devretti.

 

Eğlenerek çalıştık

Güzel bir aile filmi olduğunu dile getiren Ahmet Kürşat Öçalan, “Ben filmde hem eşiyle hem de kızıyla arasını düzeltmeye çalışan bir babayı canlandırıyorum. Karakterin temel amacı, daha eğlenceli bir baba olmaya çalışmak. Ekip olarak son derece eğlenerek çalıştık ve güzel bir ürün ortaya koyduk. Herkesi filmimize bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Aileler çocuklarını alıp gelsin

Filmde dedeye hayat veren usta oyuncu Levent Özdilek, “Ailelerin çocuklarını da yanlarına alarak izlemesi gereken bir işe imza attığımızı ifade edebilirim” diyerek, sinemaseverlerin ailecek izleyebileceği bir film olduğunu söyledi.

 

Bende onların yaşında mesleğe başladım

Filmin Vahap karakterine hayat veren Ceyhun Fersoy, “Ben bu filmin karikatür tarafına oynadım. Biraz üçkağıtçı bir karakterdi. Bu filmde olduğum için çok mutluyum. Filmin ne kadar gişe yapacağından ziyade, çok güzel bir arşiv filmi. Ailelerin hep birlikte gidebileceği bir film oldu. İzleyenlerin yüzünde bir tebessüm bırakabilirsek, ne mutlu bize. Küçük kardeşlerimizle keyifle oynadık, bir anda kendimi gördüm. Ben de onların yaşında başladım bu mesleğe” diyerek eski günlerini yad etti.

 

Vizyon ve doğum günü aynı anda

Filmde Şahap karakterine hayat veren Tolga Canbeyli, “Filmin vizyon tarihi benim doğum günümle aynı. Bana hediye almak isteyen filme gitsin” diyerek espri yaptı.

 

Ekip olarak güzel bir uyum yakaladık

Altın Kelebek ödüllü çocuk oyuncu Aylin Akpınar, filmin çok eğlenceli olduğunu ifade ederek, “Ekip olarak çok güzel bir uyum yakaladık. Herkesin ailesiyle beraber gelebileceği bir film oldu. Biz çekerken çok güldük. İzleyenlerin de güleceğini düşünüyorum” dedi.

 

Aile dizilimi meselesini ele aldık

Yönetmen Emrah Aguş, “Burada, son dönem herkesin gündeminde olan ‘aile dizilimi’ meselesinin yansımalarını izliyoruz. Baba karakterinin kendi babasıyla yaşadığı sıkıntıların, kızıyla ilişkisine yansıdığını gördüğümüz bir hikayemiz var. Filmimizin, sadece çocukların değil, ailelerin izlemesi gereken bir yapım olduğunu düşünüyorum. Herkesin fazlasıyla güleceği, bazı anlarda da hüzünleneceği çok güzel bir aile filmi olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Yapımcı Özgür Akbaş, sinemaseverleri, çocukların merkezde olduğu bir aile komedisinin beklediğini belirterek, filmin bir baba ile kızının ilişkisine odaklandığını vurguladı. Akbaş, “Karşımızda hayatla ilişkisi biraz problemli, uyum sorunları yaşayan bir baba var. Kızı ise bunun tersine, son derece akıllı ama okulunda arkadaşları tarafından zorbalık görüyor. Akran zorbalığı şu anda çok ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Çocuklar bu durumu ailelerinden saklayabiliyor. Filmde de babanın bütün bu sorunları nasıl çözdüğünü ve kızının arkadaşlarıyla bağını yeni baştan nasıl kurduğunu izliyoruz. Baba Beni Güldürsene, son derece eğlenceli ve güzel animasyonların olduğu bir aile filmi oldu” dedi.

Baba Beni Güldürsene 8 Kasım 2024’te sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Bu eğlenceli maceraya tanık olmaya hazır olun!

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı