Allianz Türkiye HAYTAP’a desteğini büyütüyor

Allianz Türkiye 2021 yılından bu yana nakdi desteğini sürdürdüğü HAYTAP (Hayvan Hakları Federasyonu) ile güç birliğini büyütüyor. HAYTAP’ın daha fazla hayvana dokunabilmesi için geçtiğimiz yıl desteğinin kapsamını genişleten Allianz Türkiye, Allianz’ım mobil uygulamasında yer alan Mutlu Patiler anketini dolduran Allianz’lılar adına, HAYTAP hayvan bakımevlerinde yaşayan köpeklerim bir yıllık ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu ihtiyaçlar arasında kısırlaştırma, kulübe, yıllık mama desteği, bir kuduz aşısı, iki karma aşı, bir bronşit aşısı, yıllık parazit aşıları ve snap test yer alıyor. 2025 itibarıyla bu desteğine Allianz’lıları da dahil ederek bu konuda farkındalığı artırmayı amaçlayan Allianz Türkiye, sigortalılarına da bu iyilik hareketinin bir parçası olma imkânı sunuyor. Allianz’ım mobil uygulamasında yer alan anketi dolduran Allianz’lılar adına HAYTAP bünyesinde yaşayan 50 köpeğin barınmadan aşıya bir yıllık tüm ihtiyaçlarını da Allianz Türkiye üstlenecek.

 Her yıl desteğini artırıyor

Allianz Türkiye’nin hayvan dostu yaklaşımı sadece maddi bağışla sınırlı kalmıyor. Kendi bünyesinde hayata geçirdiği gönüllülük faaliyetleriyle de öne çıkan şirket, çalışanlarının da sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol almasını destekliyor. İstanbul’daki genel merkezi Allianz Tower ve İzmir’deki operasyon merkezi Allianz Kampüs’te bakımını üstlendiği hayvanların yanı sıra farklı vakıf ve STK’larla da iş birliğini sürdüren Allianz Türkiye, HAYTAP’la başlattığı yeni projesiyle müşterilerini de sürece dahil ederek desteğinin kapsamını genişletiyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yaz Atölyelerine İlk Adım: Çocuklarla Fikir Toplantısı Yapıldı

Çankaya Belediyesi Çocuk Hakları Birimi, yaz dönemi atölyelerinde düzenlenecek etkinliklerle ilgili çocukların taleplerinin dinlendiği bir toplantı gerçekleştirdi. Çankaya Belediyesi Mustafa Kemal Gürbüz Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıda, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İnayet Aydın da bir seminer verdi.

Her yaştan vatandaşın nitelikli eğitim alması için çalışmalarını sürdüren Çankaya Belediyesi, çocukları eğitim ve sosyal yaşantılarında da katılım ve karar alma sürecine dahil ediyor. Belediyenin Çocuk Hakları Birimi, 23 Nisan Çocuk Evinin hak temelli çalışmalarına katılan çocuklarla bir toplantı gerçekleştirdi. Çankaya Belediyesi Mustafa Kemal Gürbüz Toplantı Salonu’nda düzenlenen programda Belediyeye bağlı müdürlüklerden temsilciler, yaz dönemi atölyelerinde düzenlenecek etkinliklerle ilgili çocukların talepleri dinledi. Kültürel ve sportif aktivitelerden gezilere, spor müsabakalarından el becerisi çalışmalarına kadar çeşitli alanlarda isteklerini dile getiren çocuklar, yaz dönemi atölyeleri için hem eğlenceli hem de öğretici projelerini sundu.

ÇOCUKLARLA ÇALIŞMADA ETİK
Etkinliğin ikinci yarısında, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Yönetimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İnayet Aydın, “Çocuklarla Çalışmada Etik” başlıklı bir seminer verdi. Sunumunda çocuk haklarına dair önemli değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Aydın, yalnızca çocukların haklarının değil, aynı zamanda ödev ve sorumluluklarının da öğretilmesi gerektiğine dikkat çekti. Konuşmasında “çocuk” kavramını etik perspektiften ele alan Aydın, uygulamalı etik ilkeler çerçevesinde çocuklarla çalışırken dikkat edilmesi gereken noktaları katılımcılarla paylaştı. Etik değerlerin, çocuklarla yürütülen her türlü çalışmada temel bir referans olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Aydın’ın sunumu, katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesinin medya, bilim, kültür ve sanat alanlarındaki rolü anlatıldı

Ege Üniversitesinin 70. Yıl Etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Geçmişten Geleceğe Bilim ve Kültürde Köklü Mirasa Yolculuk Sempozyumu”nun son oturumu gerçekleştirildi.  Fen Fakültesi Konferans Salonunda yapılan sempozyum kapsamında Ege Üniversitesinin bilim, kültür ve sanat alanlarındaki köklü katkıları ele alınarak, geleceğe yönelik hedefler ortaya kondu.

EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Erkan’ın başkanlığını yaptığı beşinci oturumda, EÜ Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Dr. Yiğit Açık ile EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı öğretim üyeleri Prof. Dr. Fatma Reyhan Altınay, Doç. Dr. Bora Okdan ve Öğr. Gör. Dr. Atakan Deligöz konuşmacı olarak yer aldı.

Oturumun ilk konuşmacısı Öğr. Gör. Dr. Yiğit Açık, “Ege Üniversitesinin Türk Medya Sektörüne Katkıları ve Yayıncılık Deneyimi” başlıklı sunumuyla, üniversitenin medya alanındaki rolünü ve yayıncılık faaliyetlerini detaylandırdı. Ardından söz alan Doç. Dr. Bora Okdan, “Ekin Gösteri Dizisi: Türk Halk Oyunları Sahneleme Çalışmalarına İzdüşümü” başlıklı sunumunda Türk halk oyunlarının sahnelenmesi üzerine yapılan çalışmaları ele aldı.

Oturumun üçüncü konuşmacısı Prof. Dr. Fatma Reyhan Altınay ise “Ege Üniversitesinin Kuruluşunun 70. Yılında Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı ve Batı Anadolu Geleneksel Müzik Kültürü Bakımından Önemi” konulu sunumuyla konservatuvarın üniversite ve bölge kültüründeki yerini vurguladı. Beşinci Oturumun son sunumunu ise Öğr. Gör. Dr. Atakan Deligöz yaptı. Öğr. Gör. Deligöz, “Kuruluştan Bu Yana Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Çalgı Yapımı ve Onarımı Bölümünde Geliştirilen Çalgılar” başlığı altında, konservatuvar bünyesinde çalgı yapımı ve onarımı alanında yapılan yenilikleri ve geliştirilen enstrümanları dinleyicilere aktardı.

Alanlarında uzman akademisyenlerin sunumlarıyla Ege Üniversitesinin hem medya hem de geleneksel müzik ve halk oyunları alanlarındaki derin kökleri ve güncel çalışmaları kapsamlı bir şekilde değerlendirildi. Sempozyumun beşinci oturumu, özellikle üniversitenin kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesindeki aktif rolünü ön plana çıkardı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Seferihisar Belediyesi’nden Ürkmez’e denize sıfır sosyal tesis

Seferihisar Belediyesi, İzmir’in en uzun sahil şeridine sahip Ürkmez’e denize sıfır konumda yeni bir sosyal tesis kazandırıyor. 
Bengiler Mahallesi’nde bulunan tesis Ürkmezlilere nefes aldıracak bir alan olacak.
Sosyal belediyecilik anlayışıyla hayata geçirilecek tesis, bölge halkının sosyal ihtiyaçlarına yanıt verirken, vatandaşlara uygun fiyatlı ve sağlıklı gıdaya erişim imkânı sunacak.

Yaz aylarında nüfusu artan Ürkmez’de vatandaşların dinlenebileceği, çocukların güvenle vakit geçirebileceği, ailelerin sosyalleşebileceği bir buluşma noktası olarak hizmet verecek tesis, aynı zamanda bölgenin sosyal yaşamına değer katacak.

Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Sosyal belediyecilik anlayışıyla hemşehrilerimizin yanında olmaya, yaşamlarına değer katacak projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Ürkmez’in ihtiyaçlarına yanıt veren bu sosyal tesisimizle, vatandaşlarımızın deniz kenarında keyifle vakit geçirebilecekleri, ulaşılabilir ve ekonomik hizmet alabilecekleri bir alan oluşturuyoruz. Seferihisar’ımızın her mahallesine dokunan çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.

Tesisin yapım çalışmalarının kısa süre içinde tamamlanması ve yaz sezonuna hazır hale getirilmesi planlanıyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir Yönetim Dört Başkan – EHKİB yönetim kuruluna giren diğer STK’lara başkan oluyor

Ege Bölgesi moda endüstrisi temsilcileri, yüksek enflasyon düşük döviz kuru sarmalında üretim, istihdam ve ihracat mücadelesini sürdürürken, toplumun ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sağlamak için farklı STK’ların yönetimlerinde görev alıyorlar. 

 Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu’nda, 5 farklı kurumda başkanlık görevi yapan 4 ihracatçı var.

 EHKİB Başkanı Burak Sertbaş TİM ve EBSO’da

 Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde Sektörler Konseyi Üyeliği ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Üyeliği görevlerini de aktif bir şekilde sürdürüyor. Sertbaş, önceki dönemlerde, TARGEV Başkanlığı, TİM Denetim Kurulu üyeliği ve EGSD Başkan Vekilliği görevlerinde bulunmuştu.

 Narbay iki farklı kurumda başkanlık yapıyor

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Toygar Narbay, 2021 yılından bu yana Buca Ege Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürürken, 2025 yılı ocak ayında Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildi. Narbay iki STK’da başkanlık yaparken, Tekstil ve hazır giyim endüstrisinin Avrupa Birliği nezdindeki en önemli temsilcisi Avrupa Tekstil ve Hazır Giyim Federasyonu (EURATEX) Yönetim Kurulu’nda Türkiye’yi temsil ediyor. TOBB Hazır Giyim Meclis Üyeliği Toygar Narbay’ın üstlendiği görevlerden bir diğeri.

 EGSD’nin 12. Başkanı Yasin Akçakaya oldu

 Ege Bölgesi’ndeki giyim sanayicilerini çatısı altında buluşturan en büyük sivil toplum kuruluşu olan Ege Giyim Sanayicileri Derneği, 15 Şubat 2025 tarihinde 15. Dönem Yönetim Kurulunu seçmek için Ege İhracatçı Birlikleri’nde genel kurul toplantısını gerçekleştirdi. Genel Kurulda, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Denetim Kurulu Üyesi Yasin Akçakaya, EGSD Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Akçakaya, Göztepe Spor ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliği görevini de sürdürüyor.

 Şahika Aşkıner, EGİKAD’ta kadınların ekonomiye katkılarını artırmak için mesai veriyor

 Kadınların ülke ekonomisine katkılarını artırmak, kadın girişimcilere yürütmekte oldukları faaliyetlerde destek olmak ilkesiyle 2008 yılında kurulan Ege İş Kadınları Derneği EGİKAD’ta Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini 2022 yılından bu yana Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Denetim Kurulu Üyesi Şahika Aşkıner sürdürüyor. 

 Şahika Aşkıner, İzmir İtalyan Ticaret Odası Başkan Yardımcılığı, Ege Bölgesi Sanayi Odası Meslek Komitesi Başkanlığı, TİM Kadın İhracatçılar Konseyi Üyeliği, TOBB İzmir İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcılığı görevlerinde de bulundu. 

 Sertbaş: “EHKİB’te edindiğimiz tecrübelerle başka STK’lara katkı sağlıyoruz”

 Hazır giyim sektörünün istihdam, üretim ve ihracattaki başarılarıyla Türkiye’de toplumsal refahın gelişimine büyük katkı sağladığına vurgu yapan Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, EHKİB’te uzun yıllardır yönetim ve denetim kurullarının asil ve yedek üyelerle geniş katılımlı olarak projeler geliştirildiğini, EHKİB Yönetim Kurulunda görev yapan isimlerin burada edindikleri tecrübelerle başka STK’ların çalışmalarına Başkan, Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak önemli katkılar sağladıklarını vurguladı. 

 “Sektör temsilcilerimiz STK’larda aktif bir şekilde çalışarak sosyal sorumluluklarını yerine getiriyorlar” diyen Sertbaş, “EHKİB Yönetim Kurulu’nda 5 farklı kurumda başkanlık yapan 4 ihracatçı olduk. STK’larda görev yapan arkadaşlarımızın sayısının daha da artmasını diliyorum” şeklinde konuştu. 

 Narbay: “TGSD 50 yıllık deneyime kavuştu”

 Türkiye’de hazır giyim sektörünün 26 milyar doları aşan ekonomik büyüklüğü ve 18 milyar dolar seviyesindeki ihracatıyla Türk ekonomisinin lokomotifi sektörlerden biri olduğunu paylaşan EHKİB Yönetim Kurulu Üyesi ve TGSD Yönetim Kurulu Başkanı Toygar Narbay, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nin 50 yıla varan deneyimiyle Türk hazır giyim sektörünü markalaşma, tasarım ve inovasyon odaklı, yeşil ve dijital dönüşümü ile geleceğe hazırlayacaklarını ifade etti. 

 Aşkıner: “Kadınların her sektörde yüzde 50’den fazla yer alması için çabalıyorum”

 Hazır Giyim sektöründe hem çalışan hem üst yönetim hem de işveren tarafında kadın temsiliyetinin diğer sektörlere göre çok daha güçlü olduğuna dikkati çeken EHKİB Denetim Kurulu Üyesi ve EGİKAD Başkanı Şahika Aşkıner, üretime katkıda cinsiyet eşitliğinin en güzel örneklerinden olan sektörün diğer sektörlere örnek olması gerektiğini belirtti. 

 Kadınların ülkemizin tüm sektörlerinde hazır giyim sektöründeki gibi yüzde 50 üzerinde yer alması gerektiğini dillendiren Aşkıner, “EGİKAD’ın en önemli misyonu Ege Bölgesinde girişimci ve ihracatçı kadın sayısının arttırılması. Bununla birlikte kadın temsiliyetin Birlik, Oda, Borsa ve firmaların yönetim kurullarında yükselmesi için çalışmalarda bulunuyoruz” diye konuştu.

 Akçakaya: “EGSD’de sürdürülebilirlik temelli projlere imza atacağız”

  Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu’nda görev aldığı süreçte edindiği deneyimleri Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanlığı sırasında Ege Bölgesi’nde hazır giyim sektörünün gelişimi için kullanacağını paylaşan Yasin Akçakaya, önceliklerinin sürdürülebilirlik temelli projeler olacağını kaydetti. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kümes Hayvancılığı Üretimi, Mart 2025

 

Tavuk eti üretimi 231 bin 595 ton, tavuk yumurtası üretimi 1,63 milyar adet olarak gerçekleşti

Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, tavuk yumurtası üretimi %8,8 azaldı, kesilen tavuk sayısı %8,2 arttı, tavuk eti üretimi %13,0 arttı. Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, tavuk yumurtası üretimi %9,9 azaldı, kesilen tavuk sayısı %8,6 arttı, tavuk eti üretimi %12,0 arttı.

Kümes hayvancılığı üretim miktarı, Mart 2025

  Mart Ocak-Mart
  2024 2025 Değişim
(%)
2024 2025 Değişim
(%)
Tavuk eti (Ton) 204 912 231 595 13,0 609 656 683 078 12,0
Kesilen tavuk (Bin adet) 112 777 122 053 8,2 332 659 361 349 8,6
Tavuk yumurtası (Bin adet) 1 790 081 1 632 774 -8,8 5 361 967 4 832 482 -9,9

Tablodaki oranlar yuvarlanmış rakamlar üzerinden hesaplanmıştır.

Bir önceki ay 218 bin 260 ton olan tavuk eti üretimi Mart ayında %6,1 oranında artarak 231 bin 595 ton oldu.

Tavuk eti üretim miktarı, Mart 2025
(Bin ton)Bir önceki ay 1 milyar 547 milyon 93 bin adet olan tavuk yumurtası üretimi Mart ayında %5,5 oranında artarak 1 milyar 632 milyon 774 bin adet oldu.

Tavuk yumurtası üretim miktarı, Mart 2025
(Milyar adet)

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

10 Bölümden Oluşan ‘Sıfırın Altında Yaşam: Kanunsuz Ada’ 15 Mayıs Perşembe 21.00’de National Geographic Ekranlarında Başlıyor!

Kışın yaşanan büyük olaylar, bahar zamanında önemli sonuçlar doğurur. Önceki kışı çılgınca ve zorlayıcı geçiren Kanunsuz Ada’da Carl ve Morgan nişanlandı, Troy’un kız arkadaşı onun minik kabinine taşındı, Veronica ilk kışını hayatta kalarak atlattı, ancak Sam kalp krizi geçirdi. 

Köyün geleceği artık, bu denli değişimin ardından topluluğun uyum sağlama yeteneklerine bağlı. 10 bölümden oluşan “Sıfırın Altında Yaşam: Kanunsuz Ada”, 15 Mayıs Perşembe günü saat 21.00’de National Geographic ekranlarında başlıyor.

Bilimin, keşfin ve hikâye anlatımının gücüne inanarak 130 yılı aşkın bir süredir dünyanın en güvenilir markalarından biri olmayı sürdüren National Geographic’in birbirinden iddialı yapımlarını D-Smart, Digiturk ve TOD, KabloTV, S Sport Plus, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Geri kazanım’la 20 milyon TL’lik tasarruf

Lüleburgaz Belediyesi’nin İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Geri Kazanım Tesisi’nde geri dönüştürülen inşaat ve yıkıntı atıkları ile yılda yaklaşık 50 bin ton dolgu malzemesi elde ediliyor. Bu sayede yılda ortalama 20 milyon TL’lik tasarruf sağlanıyor.

Lüleburgaz Belediyesi’nin kaynakların verimli kullanımı konusunda yaptığı çalışmalar örnek oluyor.

Lüleburgaz Belediyesi’nin 2021 yılında faaliyete aldığı İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Geri Kazanım Tesisi’nde ayrıştırılan inşaat ve yıkıntı atıkları ile yılda ortalama 50 bin ton dolgu malzemesi elde ediliyor.

Bu geri dönüşümden yıllık yaklaşık 20 milyon TL’lik tasarruf sağlanıyor.

ALT YAPI ÇALIŞMALARINDA KULLANILIYOR

Kent genelinde yıkımı yapılan eski, metruk ve riskli yapılar ile fiziksel ömrünü tamamlayarak sökümü yapılan beton parke taşlar Lüleburgaz Belediyesi’ne ait İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Geri Kazanım Tesisi’ne getirilerek depolanıyor.

Bu malzemeler daha sonra konkasör ile istenilen ebatlarda kırımı yapılarak yol ve altyapı çalışmalarında kullanılmak üzere dolgu malzemesi olarak kullanılıyor.

20 MİLYON TL’LİK TASARRUF

Kaynakların verimli kullanımını da destekleyen uygulama kapsamında inşaat ve yıkıntı atıklarından yılda yaklaşık 50 bin ton dolgu malzemesi elde ediliyor.  Bu sayede yıllık yaklaşık 20 milyon TL’lik tasarruf sağlanıyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Süt ve Süt Ürünleri Üretimi, Mart 2025

 

Ticari süt işletmelerince 1 milyon 15 bin 647 ton inek sütü toplandı

Ticari süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı, Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %2,9 arttı, Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,4 arttı.

Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, inek peyniri üretimi %0,9 arttı, ayran ve kefir üretimi %0,4 azaldı, yoğurt üretimi %1,0 azaldı, içme sütü üretimi %6,2 arttı, tereyağı ve sadeyağ üretimi %1,8 arttı. Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre, inek peyniri üretimi %0,4 azaldı, ayran ve kefir üretimi %3,8 arttı, yoğurt üretimi %2,0 arttı, içme sütü üretimi %1,1 arttı, tereyağı ve sadeyağ üretimi %0,9 arttı.

Toplanan inek sütü ve üretilen süt ürünleri miktarı, Mart 2025

(Ton)

  Mart Ocak-Mart
  2024 2025 Değişim
(%)
2024 2025 Değişim
(%)
Toplanan inek sütü 987 250 1 015 647 2,9 2 814 249 2 854 383 1,4
İçme sütü 139 794 148 525 6,2 427 094 431 927 1,1
Yoğurt 105 788 104 713 -1,0 306 496 312 698 2,0
Ayran ve kefir 70 530 70 234 -0,4 210 794 218 825 3,8
İnek peyniri 70 622 71 273 0,9 208 498 207 573 -0,4
Tereyağı ve sadeyağ 9 378 9 546 1,8 26 890 27 135 0,9

Tablodaki oranlar yuvarlanmış rakamlar üzerinden hesaplanmıştır.

Bir önceki ay 897 bin 358 ton olan ticari süt işletmelerince toplanan inek sütü miktarı Mart ayında %13,2 oranında artarak 1 milyon 15 bin 647 ton oldu.

Toplanan inek sütü miktarı, Mart 2025
(Bin ton)Bir önceki ay 132 bin 720 ton olan içme sütü üretimi Mart ayında %11,9 oranında artarak 148 bin 525 ton olarak gerçekleşti.

İçme sütü üretim miktarı, Mart 2025
(Bin ton)

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Yılın Vakfı” ile Aile Paneli

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü ile Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKÇÜKAM) tarafından “2025 Aile Yılı” kapsamında “Mehir ve Aile” konulu bir panel düzenlendi.

Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin moderatörlüğünde yapılan panelde, ‘Yılın Vakfı’ Ödülünü alan Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Özdemir, İKÇÜKAM Müdürü Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve Psikoloji Bölüm Başkanı Prof.Dr. Mustafa Şahin konuşmacı olarak yer aldı. Paneli, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Dekanlar, akademik ve idari personel, vakıf ve STK temsilcileri ile öğrenciler takip etti.

“Mehir ve Aile” panelinin açış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse üniversite olarak sosyal sorumluluk bilinciyle aile kurumunun güçlendirilmesi yönündeki çalışmaları oldukça önemsediklerinin altını çizdi. Aile kavramı üzerinden oluşturulan problemlerin toplumun temel yapısına zarar verdiğine işaret eden Rektör Prof. Dr. Köse, bu kapsamda 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesini çok değerli bulduğunu ifade etti.

Aile Kendi İçinde Bir Devlettir

Güçlü bir geleceğin anahtarının güçlü aile yapısı olduğunu belirten Prof. Dr. Köse, “Bu panelde aile kavramının tarihsel gelişiminden, aile içi iletişimin psikolojik açıdan bireylerin ruhsal sağlığı üzerindeki etkilerine akademik çerçevede değerlendirirken Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘yılın aile vakfı’ ödülü takdim edilen Mehir Vakfının STK olarak topluma yaptığı faydalı projeleri dinleme fırsatı edineceğiz. Malumunuz olduğu üzere 2025 yılı Sayın Cumhurbaşkanımız Aile Yılı olarak ilan etti. Bu çerçevede ülkemizin çeşitli şehirlerinde, üniversitelerimizde ve farklı kurumlarda ailenin anlaşılması ve anlatılmasına dönük programlar var. Biz de daha önce yaptığımız programlara ilaveten bir de ülkemizde çok orijinal bir STK olan Mehir Vakfını da dinlemek istedik. Bunun iki tane sebebi var. Birincisi Mehir Vakfı bugüne kadar 32.000’e aşkın kişiyi Türkiye’nin 60 şehrinde düğün yaparak evlendirmiş. 16 bin küsur çiftten sadece iki tane boşanma var. Şu anda deprem bölgelerinde düğün faaliyetlerinin yanında, her şehirde 100 çift evlendirilmesi gibi projeleri var. İkincisi biz daha önce Mehir Vakfının çalışmaları ve sosyal dokumuza yaptığı değerli katkılar için Mütevelli Heyet Başkanı Sayın Mustafa Özdemir’e fahri doktora beratı tevcih etmiştik. Aile kurumuna destekleri sebebiyle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından yılın aile vakfı ödülü alması hasebiyle bu süreçte yapılan çalışmaları tekrar dinlemek istedik. Bu önemli yılda aileyi konuşmak üzere sohbet tadında bir program düzenledik” dedi.

 ‘Aile Yılı” temasıyla farkındalık ve dayanışma projelerine katkı sunmaya devam edeceklerini kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, medeniyetimizin aile ve devleti bütünleştirici bir yapıyı esas aldığına işaret etti. Prof. Dr. Köse, “Aile kendi içinde bir devlettir. Devlet o milletin büyük ailesidir. Onun da ana dinamiği muhabbettir. Mesela ailede yer alan akrabalık kavramlarını topluma taşımışsınız. Toplumda hiç tanımadığınız insana ana, baba, dersiniz, hala teyze dersiniz, amca, dayı diye hitap edebilirsiniz. İşte bu bir aile oluşturmaktır” diye konuştu.

28 Ülkede Faaliyet Yapan Uluslararası Bir Vakıf Konumundayız

Konuşmasına aile yılı ilan edilmesinin stratejik bir hamle olduğunu vurgulayarak başlayan Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Özdemir, Rektör Prof. Dr. Köse ile 1995 yılında vakıf paydasında birlikte yola çıktıklarını aktararak evlendirmeyi bir ‘mutluluk hareketi’ olarak gördüklerini ifade etti. Başkan Özdemir, “Vakfımızın 16.000’e yakın çiftin yuva kurmasına aracılık etmek için 30 yıldır durmaksızın çalışıyor. Benzersiz bir STK’yız ve 28 ülkede faaliyet yapan uluslararası bir vakıf konumundayız. Dil, din, ırk ayrımı yapmayız. Savaş, sel, deprem olan bölgelerde, ülkelerde hızlıca toplu düğünler icra ediyoruz. Mehir Vakfı 18-40 yaş arasında nişanlı çiftlerin mutlu yuvalar kurmasına, bu sayede huzurlu bir dünya oluşmasına vesile olmaya çalışıyor. ‘Ben evlenmek istiyorum, yuva kurmak istiyorum’ diyen kadına, erkeğe Yüce Allah’ın ciddi bir yardımı var, muhabbeti var, sevgisi var. Biz bu sevginin bilinciyle yola çıktık ve ‘mutluluk hareketi’ mottosuyla tüm dünyada huzurlu bir geleceğe katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Mutluluğa ulaşmak için bize yapılan müracaatlara bir ay ile 90 gün arasında cevap veriyoruz. Belki de mobilya, beyaz eşya üzerinden kurulan 5 yıllık hayalleri, 3 aya indiriyoruz. A’dan Z’ye bir eve ne lazımsa onu veriyoruz. Evlenmek isteyen herkese kapımız açık. Marifet iltifata tabi ve bu mutluluk hareketinde Sayın Cumhurbaşkanımız bizi her zaman takdir etti. Kendilerinin tevcih ettiği 12’nci ödülümüz olan ‘Yılın Vakfı’ ödülü bizim çok kıymetli bir taltif oldu. Buradan zat-ı alilerine hürmetlerimi sunuyorum. Kendilerine sözümüz var; Gazze’de de düğün yapacağız. Mazlumların olduğu her coğrafyada olmaya devam edeceğiz. Türkiye hayırseverleri başta Konya hayırseverleri olmak üzere yardımlarını esirgemeyen herkese buradan teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

Birinci Sırada Aile, İkinci Sırada Ordu

İKÇÜKAM Müdürü Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit, medeniyetimizde kadının ailedeki ve toplumdaki yerini aktardığı sunumunda, Türklerde ailenin toplumun ve devletin temini olarak görüldüğünü belitti. Prof. Dr. Yiğit, “Sağlam bir toplum olabilmesi için güçlü bir aile olması şarttır. Bizim anlayışımızda, güçlü bir aile, güçlü bir toplumu, güçlü toplum da güçlü bir devlet oluşturuyor. Türkler anayurtları olan Türkistan coğrafyasından yüzyıllar içerisinde dünyanın pek çok yerine dağılmış ve pek çok yerde devlet kurmuş büyük bir millet. Pekâlâ, bu dağınıklığa rağmen Türk milleti nasıl ayakta kalabildiği sorusuna baktığımız zaman burada biz iki faktörü görüyoruz. Birincisi aile, ikincisi de ordu. O sebeple Türk milletinin ayakta ve sağlam olarak kalabilmesinde ailenin oldukça büyük bir rolü var ve ordunun da güçlü olması, ailenin güçlü olmasına bağlı olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Orhun Yazıtları ve Dede Korkut hikayeleri ve hatta ondan önce eski metinlerde aile ve akrabalık ilişkilerine dair çok farklı ve fazla kelime görüyoruz. Eski Türkçede aile ‘oguş’ olarak isimlendiriliyor. Ailelerin bir araya gelmesi ile uruglar, uruglar bod (boy, kabile), bodun (boylar birliği) ve il (devlet) oluşumunu görüyoruz. Bodunu özellikle vurgulamak istiyorum. Çünkü boylar aile ile devlet arasında bir aracı. Bu boyların  hanedanlıkları kurduğunu görüyoruz. Türkiye’ye en çok göç eden Türkler Oğuz boylarıdır. Oğuz boyları içerisinde mesela Selçuklular, Kınık boyundan, Osmanlılar da Kayı boyundandır. Bundan dolayı bu boylar devletle aile arasında önemli bir iletişim aracı olduğunu tarih boyunca görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Millî Mücadele Kadın Kahramanlar

 Cumhuriyetin 100’üncü yılı etkinlikleri kapsamında çıkardıkları “Millî Mücadele Basınında Kadın Kahramanlar” kitabında, İstiklal mücadelesinde öne çıkan kadınlarımız ile birlikte isimleri unutulmuş nice kahraman kadınları gün yüzüne çıkardıklarından bahseden Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit, 2025 yılının aile yılı olmasının tarihsel süreç açısından bakıldığında da çok önemli bir dönüm noktası olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Yiğit,  “Türk devletlerinde ailenin kurulması ve aile adına gerekli tedbir ve önlemlerin alınmış olduğunu görüyoruz 2025 yılının aile yılı olmasını, hem ailenin güçlenmesi hem de akrabalık, aile bağlarının güçlendirilmesi adına oldukça kıymetli buluyorum. Millî Mücadele Basınında Kadın Kahramanlar kitabında, arşiv özellikle süreli yayınlarda gazeteler kullanarak pek çok kadın kahramanımızın isimlerini zikrettik. Onları da minnet ve rahmetle yad ediyoruz” dedi.

Aile İnsanın İlk Sevgi Okuludur.

Aile kavramına toplumsal psikoloji bağlamında yaklaşan Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve Psikoloji Bölüm Başkanı Prof.Dr. Mustafa Şahin de sunumunda bazı odakların, insanı kimliksiz, cinsiyetsiz, milliyetsiz, hedonist bir yapıda köklerinden kopmuş, anne baba ilişkileri olmayan ya da tek ebeveynli bir yapıyla ele aldığından bahsetti. Rektör Prof. Dr. Köse’nin ‘Modern Çağın Sorunu: Baba Yoksunluğu eserinin bu konuda çarpıcı bilimsel verileri gündeme getirdiğine vurgu yapan Prof. Dr. Şahin, “Rektör Hocamızın bizim alana kattığı disiplinler arası bir çalışmada, Modern Çağ’ın sorunu, baba yoksunluğu kitabına ücretsiz ulaşılabilmekle beraber çok kıymetli bilgileri barındırdığını belirtmek isterim. Bu eser Aile Danışmanlığı programında kullandığımız temel kaynaklardan biri oldu. Aile için nasıl bir söz ortaya koyar diye yapay zekâya sordum. Toplumun çelik çekirdeğidir dedi. Çelik esnektir, ama dayanıklıdır. Aile de esnek ve dayanıklılığı toplumun büyümesine büyük katkı yapar; kırılmamalı, dağılmamalıdır. Esneklik bu bağlamda insan hayatında oldukça değerli bir boyut. Günümüzün sorularına baktığımız zaman boşanma sayısının artması, doğum hızının düşmesi gibi temel kavramlar var. Aile değer aktarmanın kalesidir. Psikolojik güvenliğin sosyal uyumun temelidir. Güçlü bir aile olmadan güçlü bir toplum, güçlü bir devlet olunmaz. Aile insanın ilk sevgi okuludur. Bu okulda koşulsuz sevgi kaynağı anne, bireyin ruhsal yapısına güç, güvenlik ve gibi çok değerli değerleri katan babadır. Temel kuramlardan yola çıkarak Freud’la başlasak der ki insan gelişimi 0-6 yaşın eseridir. Tüm gelişimin temeli burada. Bu dönem birey üzerinde ailenin en etkili olduğu dönem. Aile bireyin davranışlarının temelidir” ifadelerini kullandı.

Önleyici Çalışmalar Tedavinin Önünde Gelir

Güçlü devlet olmanın yolu sağlıklı bireylerden geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Şahin, koruyucu, önleyici  politikaların ekonomik anlamda da önemli faydalar sağlayacağını belirtti. Prof. Dr. Şahin, “Devletin bugün ilaca ve rehabilitasyon hizmetlerine harcadığı para, antidepresanlara harcadığı paralara baktığımız zaman daha yüksek olduğunu görüyoruz. Bu yatırımın aslında aileye yapılması gerekir. Tedavi etmek daha zor bir şeydir. Önleyici çalışmalar, önleyici müdahaleler her zaman tedavinin önünde gelir ve biz devlet olarak aile yılında güzel bir farkındalık yaratmak, bunları hayata geçirme bilincine ulaşmak istiyoruz” dedi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı