Uluslararası Ayvalık Zeytin Hasat Festivali Üç Gün Süreyle Dopdolu Geçti

  Ayvalık’ın tarihi Macaron Caddesi’nde büyük bir katılımla başlayan ve kentin tarihi sokaklarında bando eşliğindeki kortej vatandaşlar tarafından büyük alkış aldı. Ayvalık Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan konuşmalarla devam festivalde, bol bereketli ve verimli bir hasat sezonu dileyen Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, “Zeytin ve zeytinyağı Türkiye’de milli kültür ürünü olarak kabul ediliyor. Kuzey Ege Bölgesi’ndeki zeytinyağları hem yurtiçinde hem yurtdışında farklı bir öneme sahip. Avrupa Birliği tarafından tescillenmek üzere başvuru yapan yüzlerce ürün arasından ilk 20’ye girebilen ilk ve tek zeytinyağı Ayvalık Zeytinyağı oldu. Bu demektir ki, Dünyanın en kaliteli ve lezzetli zeytinyağı Ayvalık’ta üretiliyor” dedi.

      Toprağın üstündeki zeytin toprağın altındaki madenlerden daha değerlidir.

      Ayvalık’ta bin yılı aşkın süredir zeytin ağaçlarının varlığını sürdürdüğünü ifade eden Başkan Ergin şöyle konuştu:

     “Körfez Bölgesi’nde en az bin yıldır bu kültür devam ediyor. Nesilden nesile, dededen babaya, babadan oğula. İki milyona yakın zeytin ağacımızla, tarihten bugüne yaşam kültürümüze kattıklarıyla, temel geçim kaynağı olarak; Ayvalık’ta zeytin özel bir önem taşımaktadır. Ayvalık; zeytin ve zeytinyağı demektir.  Bu kültüre sahip çıkmak ve gelecek kuşaklara taşımak boynumuzun borcudur. Toprağın üstündeki zeytin toprağın altındaki altından daha değerli. Çiftçimiz son yıllarda verimi artırmak için girişmlerde bulunurken, kurak geçen bir dönem ile karşı karşıya kalmıştır.  Kuraklık nedeniyle verimi azalan zeytinlerin kurumasını nasıl önlerim diye mücadele ediyor. Sulama olanağı olan bazı üreticiler zeytinini sulayarak bu zararı önlemeye çalışıyor ama Türkiye’de toplam zeytin alanlarının ancak yüzde 10’u sulanabiliyor. Bir iki gün yağmur yağsa bile zeytinciler rahat nefes alacak. Özetlemek gerekirse zeytincilikte çözüm bekleyen pek çok sorun var. Zeytinliklerin maden sahalarına sunulmak istenmesi, bir yandan önüne geçilemeyen taklit ve tağşiş meselesi, bir yandan kuru geçen mevsimler En önemlisi de zeytinyağı tüketiminin yetersiz olması. Bu sorunları çözmedikçe zeytincilikte daha ileriye gitmek çok güç olacak.”

     Ergin; Zeytinyağında lider ülke olmamız gerekiyor

     Başkan Mesut Ergin, “Zeytin ve zeytinyağı üretiminde lider ülke olmamız gerekirken ülke olarak bu tür sorunlarla yatıp kalkıyoruz” diyerek şöyle devam etti:

     “Şöyle bir bakalım; bu sezon ülke genelinde 475 bin ton yağ ve 750 bin ton sofralık zeytin rekoltesi bekleniyor. Zaten son dönemde özellikle kuraklık nedeniyle zeytinler 6-7 kilogramda 1 kilogram zeytinyağı üretiyor. Ortalama yani bütün sezon düşündüğünüz zaman bu oranın 6’da 1 olduğunu görüyoruz. Toprağımıza, suyumuza ağacımıza sahip çıkıldığında, zeytinlik alanlara dokunulmak bir yana her yıl daha çok zeytin fidanı dikerek ülkemiz neden dünya lideri olmasın, neden ülkenin dört bir yanında insanlar bolca zeytinyağı tüketmesin. Sonuç olarak; tekrar ifade etmek istiyorum toprağın üstündeki zeytin toprağın altındaki madenlerden daha değerlidir. Bol verimli bereketli bir hasat sezonu diliyorum.”

      “Ayvalık Çarşı” şarkısına eşlik ettiler

     Zeytin hasat festivalinin ilk gününde Kırlangıç Yaşam Merkezi’nde açılan ve son güne kadar büyük bir ilgi odağı olan zeytin ve zeytinyağı pazarının açılışına Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ile birlikte katılan BaşkanMesut Ergin tek tek stantları ziyaret edip üretici firmalara verimli bir sezon diledi.  Kırlangıç Yaşam Merkezi’ndeki meydanda Cihan Şişman Güzel Sanatlar Lisesi ve Zeytin Çekirdekleri Korosu’nun  şarkılarına  Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ile birlikte eşlik eden Başkan Mesut Ergin, “Ayvalık Çarşı” isimli şarkıyı hep birlikte seslendirdi.

     Başkan Mesut Ergin festivalin ikinci gününde Kırlangıç Yaşam Merkezi’nde gerçekleştiriulen panellere de katıldı.  Başkan Ergin burada Türkiye Borsalar ve Odalar Birliği Başkanı M. Rıfat Hisarcıklıoğlu’na festivalin anısına armağan verdi. Panelde zeytinyağında taklit, tağşiş ve gıda sahteciliğiyle ilgili alınması gereken tedbirler ve tüketici bilinci tartışıldı, değerli konuşmacılar sunumlarıyla Ayvalık’ın başat sorunları arasında yer alan konulara ışık tuttu.

      Portokallı zeytinyağlı kereviz yemeğiyle Hicran teyze birinci oldu

     Üç gün boyunca, sembolik erken hasat, zeytin sıkımı, çeşitli konserler, resim ve heykel ve bonsai zeytin ağacı sergileri, tadım eğitimleri, yoga etkinlikleri kırmızı mercanlar dalış etkinliği, fotoğrafçılık yarışmasıve sabun atölyesi gibi ilgi çekici programlarla devam eden festivalin son günündü zeytinyağlı yemekler yarışmasına kadınlar büyük bir ilgi gösterdi. Cumhuriyet Meydanı’ndaki yarışmanın jüri üyeliklerini; Yemek Kültürü Yazarı Arzu Acurol, Köşe Yazarı İletişim Danışmanı Caner Ural, Yemek Bloggeri Gülten Kurtoğlu Özdemir, Gastronomi Yazarı ve Belgeselci Rıza Sönmez ve Ayvalıklı Şef ve İşletmeci Sait Ergün’ün yaptı. Yarışmaya katılan kadınkarın heyecanı görülmeye değerdi.8 finalistin katıldığı yarışmada birinciliği; portakallı zeytinyağlı kereviz yemeğiyle Hicran Atıcı kazandı. İkinciliği  Çetin İçten’in toprak güveçte ada usulü arapsaçlı sübye yemeği ve üçüncülüğü de bedensel engelli Aysun Kubaş’ın yaptığı zeytinyağlı Afyon Bükmesi elde etti.

     Ergin Gastronomi Festivalinin müjdesini verdi

     Birincilik ödülünü veren Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin  gelecek yıl gastronomi festivalini yaşama geçireceklerinin müjdesini verdi.  Başkan Mesut Ergin, Ayvalıklı kadınların hünerli elleriyle yapılan lezzetlerin profesyonel bir jüri tarafından değerlendirildiğini belirterek, yarışmaya katılan tüm yarışmacılara teşekkür etti. Amaçlarının başta zeytinyağı olmak üzere Ayvalık’ın farklı değerlerini ortaya çıkartarak,  turizm çeşitliliğini arttırabilmek olduğunun altını çizen Başkan Ergin, “Gastronomi alanında da Ayvalık Mutfağı’nın çeşitliliğini pozitif yönde yükseltebilmenin gayretindeyiz.  Ayvalık bir mübadele kentidir. Bu mübadele ile berber gelen tüm kültürlerin Türkiye geneline yansıtılması gerekir. İnşallah önümüzdeki yıllarda da daha komplike etkinliklerle de bu çabalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocuk sanatçıların eserleri “Teneffüs”te sergileniyor

Nilüfer Belediyesi’nin Misi Sanatevi’nde düzenlediği “Müfredat Dışı: Çocuk Sanat Programı” kapsamında hazırlanan “Teneffüs” sergisi, çocuk sanatçıları ve aileleri ağırladı.

Nilüfer Belediyesi’nin, çocukların sanatsal ve kültürel gelişimlerini desteklemek amacıyla bu yıl 29 Temmuz- 23 Ağustos tarihleri arasında Misi Sanatevi’nde düzenlediği “Müfredat Dışı: Sanat Programı”nın çıktıları “Teneffüs” isimli sergide izlenime sunuldu. Disiplinlerarası sanatçıların çocuklarla birlikte yürüttüğü çalışmaları sanatseverlerle buluşturan sergiyi, program katılımcısı çocuklar ve aileleri de ziyaret etti. 

Proje ekibinden Gizem Gençler, Esin Selimoğlu ve Aybike Sevüktekin’in yanı sıra, programın yürütücü sanatçılarından Fevziye Özocak, Lütfü Kuzu ve Duygu Deniz Bilgin de buluşmaya katıldı.
Sergi boyunca heyecanlarını ebeveynleri ve sanatçılar ile paylaşan çocuklar, program süresince katıldıkları atölye ve etkinliklerde ürettikleri yapıtları aileleriyle inceleme fırsatı buldu.                                                                                                                                   Küratörlüğünü Dilan Deniz’in yaptığı “Teneffüs” isimli sergi Nazım Hikmet Kültürevi Yeraltı Galerisi’nde 15 Kasım tarihine kadar ziyaret edilebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sürdürülebilir Alışveriş Etkinliği TOG Garage Sale Gerçekleşti

Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) tarafından sürdürülebilir modayı desteklemek ve gençlerin sosyal sorumluluk projelerine kaynak sağlamak amacıyla düzenlenen TOG Garage Sale İkinci El Alışveriş Etkinliği, 31 Ekim-1 Kasım tarihlerinde İstanbul Bosphorus Convention Center’da gerçekleşti.

2002 yılından bu yana üniversiteli gençleri burs ve mentorluk programlarıyla destekleyen Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG), bu yıl ikinci kez düzenlediği “TOG Garage Sale” etkinliği ile gençleri ikinci el giyim ve ev tekstil ürünleriyle buluşturdu. Etkinlik, modaya sürdürülebilir bir yaklaşım getirirken, üniversite öğrencisi ve yeni mezun gençlerin erişilebilir fiyatlarla alışveriş yapmalarına olanak sağladı.

 

Sürdürülebilir Moda ve Gençlerin Gücü Buluştu

TOG Garage Sale etkinliğinden elde edilen gelirin tamamı; Toplum Gönüllüsü gençlerin eğitimden sağlığa, çevreden kültür-sanata, çocuk haklarından toplumsal cinsiyet eşitliğine kadar farklı temalarda hayata geçirecekleri sosyal sorumluluk projeleri için kaynak olarak kullanılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

4. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali ödül töreni yapıldı

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kültürlerarası Sanat Derneği iş birliği ile düzenlediği 4. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu. Ümit Ünal’ın “Evcilik’i ve Nadim Gür’ün “Mukadderat”ı geceden birer Kristal Flamingo Ödülü ile ayrıldı.

30 Ekim- 3 Kasım tarihlerinde düzenlenen 4. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen ödül töreni ile sonuçlandı. Ulusal Yarışma’da En İyi Film Ödülü iki film arasında paylaştırıldı. Ümit Ünal’ın “Evcilik’i ve Nadim Gür’ün “Mukadderat”ı geceden birer Kristal Flamingo Ödülü ile ayrıldı. Ödülleri Reis Çelik ile Fikret Kuşkan verdi.

“Bağımsız bir yapıya kavuşması önemli”

Şenay Gürler’in sunuculuğunu yaptığı tören, İzmir Big Band grubundan Süheyla Çolak, Erol Mecihan, Emrah Sayın, Yunus Boyraz dörtlüsünün dinletisi ile başladı. Festival Direktörü Vecdi Sayar, konuşmasında festivalin bağımsız bir yapıya kavuşmasının öneminden söz ederek, İzmir Büyükşehir  Belediyesi’nin ticaret ve sanayi odaları ve sinema sektörü ile ele vererek bir vakıf oluşturmaları çağrısını yaptı.

Ulusal ödüller verildi

Yönetmen Reis Çelik başkanlığında, belgesel yönetmeni Bahriye Kabadayı Dal, besteci Garo Mafyan, Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Lale Kabadayı ve oyuncu-yazar-müzisyen Nilüfer Açıkalın’dan oluşan Ulusal Yarışma Jürisi En İyi Oyuncu Ödülü’nü “Hakkı” filmindeki rolüyle Bülent Emin Yarar ve “Döngü” filmindeki rolü ile Serpil Gül arasında paylaştırırken, Jüri Özel Ödülü’nü “Parmaklıklar Ardında İki Kadın” filminin yönetmeni Mehmet Eryılmaz’a verdi. En İyi Özgün Film Müziği Ödülü “Kayıtsız” filmindeki besteleriyle Ege Gür’e,  En İyi Ses Tasarımı Ödülü ise “Hakkı” filmindeki çalışmasıyla Serkan Köseoğlu’na verildi.                                                                                                                   

SİYAD ve FİLM-YÖN ödülleri “Döngü”ye

Festival’in özel ödüllerinden Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Özel Ödülü ile FİLM-YÖN En İyi Yönetmen Ödülleri Döngü filmine gitti. Murat Tırpan, Rıza Oylum, Suzan Demir’den oluşan SİYAD Jürisi, ödül gerekçesinde filmin “karakterlerinin hikayeleri üzerinden toplumsal adaletsizlik ve mülteci sorunlarına derinlikli bir bakış sunulduğu belirtildi. FİLM-YÖN’ün Çiğdem Sezgin, Mahmut Fazıl Coşkun ve Ümran Safter’den oluşan jürisi de En İyi Yönetmen Ödülü’nü “Döngü”nün yönetmeni Erkan Tahhuşoğlu’na verdi.

Kent Konseyi ödülü Kayıtsız’a verildi

Ulusal Yarışma kategorisindeki  “İzmir Kent Konseyi Özel Ödülü” Özlem Çıngırlar’ın yönetmenliğini yaptığı Kayıtsız adlı filme verildi. İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, ödül töreninde yaptığı konuşmada, bu özel festivalin 4. kez kentte gerçekleşmesini sağlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, festival direktörü Vecdi Sayar ve tüm emeği geçenlere teşekkür etti. Kökkılınç, “Kayıtsız” filminin, İzmir Kent Konseyi Özel Ödülü’ne layık görülmesinin gerekçesini kültürel farklılıkların insan ilişkilerinde birlikteliğin önüne geçmemesi, ortak çözümler üretilebilmesi ve insana verilen değerin vurgulanması olarak açıkladı.

Onur Ödülü Mazlum Çimen’in

Önceki yıllarda Yalçın Tura, Arif Erken, Cahit Berkay, Zülfü Livaneli, Zuhal Olcay gibi ustalara verilen Onur Ödülü bu yıl Mazlum Çimen’e verilirken, Kültürlerarası Sanat Başarı Ödülü ise Türkiye’de ve Avrupa’da çok sayıda ortak yapımda imzası bulunan Yunan görüntü yönetmeni Andreas Sinanos’un oldu. Çimen’e ödülünü Reis Çelik, Sinanos’a ise Ercan Kesal verdi.

“Herkes Touda’yı Seviyor” 

Festivalin Fransız yönetmen Marie-Castille Mention-Schaar başkanlığında, Prof. Ahmet Gürata, Andreas Sinanos,  Alman eleştirmen Daniel Kothenschulte, İtalyan film müziği bestecisi Giorgiio Giampa’dan oluşan jürisi En İyi Uluslararası Film Ödülü’nü Nabil Ayouch’un “Herkes Touda’yı Seviyor” filmine, Jüri Özel Ödülü’nü Yüksel Aksu’nun “Cem Karaca’nın Gözyaşları”na verirken, En İyi Müzik Ödülü’nü İranlı Behruz Sebt Resul’ün “Melodi” ve Margherita Vicario’nunn”Gloria!” filmlerinin bestecileri arasında paylaştırdı.

TV ödülleri de dağıtıldı

Festivalin televizyon alanındaki ödüllerini, TV Dizi Müzikleri Jüri Başkanı Serdar Kalafatoğlu ve jüri üyelerinden Ali Can Sekmeç, Burak Göral, Oya Doğan verdi. TV Dizisi En İyi Jenerik Müziği Ödülü “Kızıl Goncalar”ın bestecileri Ender Gündüzlü, Metin Arıgül ve Can Sanıbelli’ye, Dijital Platform En İyi Jenerik Müziği “Magarsus”un bestecisi Toygar Işıklı’ya, En İyi Özgün Şarkı Ödülü “Yaz Şarkısı” dizisinden “Hadi Kalk Gidelim” şarkısıyla Tuğrul Eylül Cerrahoğlu’ya verildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kia ve Anadolu Efes Spor Kulübü 10. yılda da birlikte

Kia, Türk basketbolunun lokomotifi Anadolu Efes Spor Kulübü ile olan sponsorluk anlaşmasını 2024-2025 sezonunda da devam ettiriyor.

 

Kia’nın sadece bir otomobil markası değil, uluslararası arenada sporun en önemli destekçilerinden biri olarak konumlandığını belirten Kia Türkiye Genel Müdürü Can Ağyel, ‘’Günümüzde Kia markası elektrifikasyon sürecine öncülük ederek gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefliyor. Bu bağlamda, Anadolu Efes’in sporla gençlerimize olumlu etkisi ve onları geleceğe hazırlama misyonuyla ortak bir vizyonu paylaşıyoruz. Kia ve Anadolu Efes olarak hem çevreye duyarlı hem de gençlerin hayatına dokunan projelerle, yarının daha umut dolu olmasına katkı sunmayı amaçlıyoruz.

 

Anadolu Efes’in değerli oyuncularının İstanbul’da günlük hayatlarında da çevre dostu hibrit Kia modellerini kullanmalarından mutluluk duyuyoruz. Gelecekte Anadolu Efes oyuncularının Kia’nın yenilikçi ve çevre dostu tam elektrikli modellerini kullanarak keyifli bir sürüş deneyimi yaşayacak olmaları bizi ayrıca heyecanlandırıyor. Oyuncularımızın trafikte uzun vakitler geçirilebilen bir şehirde rahat ve güvenli bir sürüş deneyimi yaşamalarının, saha performanslarına da olumlu bir katkı sağlayacağına inanıyoruz.” dedi.

 

Anadolu Efes Spor Kulübü Genel Direktörü Alper Yılmaz ise iş birliği ile ilgili açıklamalarında, “Anadolu Efes olarak, Kia Türkiye ile 10 yıldır başarıyla devam eden iş birliğimizi yeni bir döneme taşımaktan dolayı heyecan ve mutluluk duyuyoruz. Şampiyonluklar sadece oyuncuların mücadelesiyle değil, takımların etrafında kurulan ekosistemle kazanılıyor. Kia gibi sektörünün lider markasının yanımızda olduğunu bilmek gücümüzü artırıyor. İki tarafın sürdürülebilirlik vizyonlarının örtüşmesi de iş birliğimize farklı bir anlam kazandırıyor. Oyuncularımızın Kia’nın çevre dostu hibrit modellerini kullanmalarından dolayı mutluluk duyuyoruz.” şeklinde konuştu.

 

Anadolu Efes Spor Kulübü Başantrenörü Tomislav Mijatovic ise görüşlerini şu şekilde dile getirdi:

 

“Markaların spora yaptığı yatırımlar, başarıya giden yolda kulüplere büyük katkılar sağlıyor. Anadolu Efes olarak yaptığımız iş birlikleriyle, ekibimizin tüm üyelerinin ve oyuncularımızın motivasyonu artıyor. Kia gibi lider bir markayla iş birliğimizin devam etmesi de bizim için çok değerli. Oyuncularımızın şehir trafiğinde rahat ve güvenli bir sürüş deneyimi yaşaması performansları açısından büyük önem taşıyor. Kia’nın ilham veren yenilikçi ve çevreci modelleriyle oyuncularımıza ayrıcalıklı bir deneyim yaşatmasından dolayı çok mutluyuz. Sahada en iyi şekilde temsil etmeyi hedeflediğimiz bu ortaklığa katkıda bulunan herkese teşekkür ediyoruz.”

 

İş birliği kapsamında düzenlenen imza törenine Anadolu Efes oyuncularından Derek Willis, Doğuş Özdemiroğlu, Erkan Yılmaz, Rolands Smits ve Vincent Poirier de katıldı. İmza töreninin ardından oyuncular Kia’nın yeni elektrikli modelleri Kia EV3 ve Kia EV9’u yakından incelediler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ritim Atölyesi kursiyerleri sertifikalarını aldı

Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen Ritim Atölyesi’nin ikinci dönemini başarıyla tamamlayan kursiyerler, sertifikalarını düzenlenen törenle aldı. 

 

Osmangazi Belediyesi’nin ‘Osmangazi Atölyelerde Buluşuyor’ projesi kapsamında açmış olduğu Ritim Atölyesi’nin ikinci dönemi sona erdi. Ördekli Kültür Merkezi’nde düzenlenen atölyeye katılan müzikseverler, 6 hafta süresince Müzik Öğretmeni Enes Şahin’den eğitim aldı. Kursiyerler, ritim enstrümanları ve perküsyon aletleriyle teknik ve doğaçlama çalışmalar yaparak ritim çalmayı öğrendi. Yaklaşık 1,5 ay süren eğitimlerin ardından kursa katılanlar hem eğlenmiş hem de öğrenmiş olarak kursu tamamladı. Ritim Atölyesi’nin ikinci dönemini başarıyla tamamlayan kursiyerler için Ördekli Kültür Merkezi’nde sertifika töreni düzenlendi. Kursiyerler sertifikalarını Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir’in elinden aldı.

 

Ritim Atölyesi’nin ikinci dönemini başarıyla tamamlayan ve sertifikalarını alan kursiyerler, bu imkanı kendilerine sunduğu için Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İZKİTAP hafta sonunda on binleri ağırladı

İZKİTAP-4. İzmir Kitap Fuarı, hafta sonu edebiyat ve sinema dünyasından birbirinden değerli isimleri bir araya getirdi. Her yaştan ziyaretçinin yer aldığı fuar kapsamındaki söyleşi ve imza etkinliklerine ilgi büyüktü.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TACT Fuarcılık iş birliği ile Fuar İzmir’de düzenlenen İZKİTAP – 4. İzmir Kitap Fuarı, edebiyat ve yazın dünyasının birbirinden değerli isimlerini ağırladı. Ali Lidar, Ercan Kesal, Erol Mütercimler, İlker Başbuğ, İnci Aral, Murat Menteş, Polat Özlüoğlu, Sezgin Kaymaz, Töre Sivrioğlu, Umut Sarıkaya, Yılmaz Aslantürk gibi birbirinden değerli isimler okuyucuları ile buluştu. Adora Yağmur, Beyza Aksoy, Beyza Alkoç gibi genç kalemlerin imza stantları, özellikle çocuk ve genç okurlar tarafından yoğun ilgi gördü. Hayranları, genç yazarlara kitaplarını imzalatmak için uzun kuyruklar oluşturdu.

İZKİTAP’a büyük ilgi

İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Kent Kitaplığı tarafından hazırlanan kitaplar da ilk kez İZKİTAP’ta okuyucularıyla buluştu. İzmir’de kurulan ve tarihi olaylardan etkilenen Şark Halı Kumpanyası’nın dünü ve bugününe ilişkin bilgilerin yer aldığı kitap, ilk kez Türkçeye “İzmir Yolunda Üç Deve” adıyla kazandırıldı. Cambridge Üniversitesi Yayınları’ndan Türkçeye çevrilen ve araştırmacı Peter Thonneman tarafından kaleme “Antik Köylerde Yaşam” kitabında ise 2 bin yıl öncesinin Manisalı köylülerinin yaşamına uzanan bir öykü yer alıyor. İlk gençlik yıllarını İzmir’de geçiren Halid Ziya Uşaklıgil’in unutulmaz edebi üslubuyla kaleme aldığı “İzmir Hikayeleri” kitabı da ikinci baskısı ile fuarda okuyucu ile buluştu.

Ercan Kesal okurlarıyla buluştu

Sevilen oyuncu ve yazar Ercan Kesal da “Sinema ve Edebiyat” başlıklı söyleşi ile İZKİTAP’taydı. Ercan Kesal, “Fuarlara defalarca geldim. Önce bir okur olarak, sonra yazar olarak, şimdi de oyuncu olarak. Ben Ege Üniversitesi mezunuyum. Uzun yıllar İzmir’de kaldım, yaşadım. Önce diş hekimliği okudum, sonra tıp fakültesine girdim. Son dört yıldır İzmir Urla’da yaşıyorum. İzmir’i çok seviyorum. İzmirli sayılırım. Ben buradaki alana ilk kez geldim. Çok uzun yazar imza sıraları var. Çok şaşırdım açıkçası, anlatmaya değer buluyorum bunu. İçinde kitap olan her şey benim hoşuma gider” dedi.

“Sinemacı olmamı kitaplar sağladı”

Ercan Kesal, “Bu yıl kitap fuarının teması da aynı şekilde ‘Edebiyat ve Sinema’. Başka birçok şeyin yanında bu ikisini hep yan yana götüren birisi oldum. Bu ikisinin birbiriyle olan toplamından fazlasıyla faydalandım. Bendeki bir artı bir, eşittir iki olmadı, üç oldu, dört oldu. Bendeki sinemanın edebiyatla buluşması, aslında sinemayı başlatan şeyin edebiyat olmasıyla ortaya çıktı. Ben edebiyatçı kimliğimle sinemacı oldum. 48 yaşımda kamerayı gördüm, hayatım boyunca oyunculuk ve yönetmenlik yapmadım, senaryo yazmadım, bu konuda eğitim almadım, okuluna gitmedim, böyle bir müfredatım yok. Beni sinemada konuşturan şey ya da el yordamı ile becerebiliyor olmam, bunu sağlayan şey kitaplardır. Yani kelimeler ve edebiyatla olan ilişkim. Edebiyatın hayatımdaki yeri beni sinemacı yaptı. Sinema ile bu kadar barışık olabilmemi, çok erken yaşta kitaplarla tanışmama bağlıyorum” diye konuştu.

Sinema ve edebiyat arasındaki farkları anlattı

Kesal, “Sinema ve edebiyat için şunları da söyleyebiliriz. Birisi bir kitap yazar onu bin kişi okur, o kitap bin kitap olur. Birisi bir film yapar o yönetmenin filmidir ve hep öyle kalmaya devam eder. Sinemada daha emredici bir şeyden söz ediyoruz. Aslında sinemacıların kullandıkları malzeme de bir edebi metindir. Elbette kendi matematiği vardır, değişmeye ve dönüşmeye devam eder, Kurguda değişir, prodüksiyonda değişir. Yönetmenin koyduğu bir köpek sesi veya bir ışık, hikayeyi değiştirir. Kelimelerin bir araya geldiği her şey bir edebi metindir. Ama sinema; yönetmenin dünyası olduğu için o edebi metin de yönetmene hizmet etmekle mükelleftir. O yüzden uyarlama eserlerin birçoğunda mutsuz evlilikler olur. Yani Sefiller’i, Anna Karenina’yı okursunuz çok hoşunuza gider, ancak bu edebi eserlerin filmlerini izlersiniz ve hiç beğenmezsiniz. Kitaplarına haksızlık edildiğini düşünürsünüz” diyerek sinema ve edebiyat arasındaki farkı okurları ve izleyenleri ile paylaştı. Söyleşiye katılan okurları, Kesal’a kitaplarını imzalatabilmek için uzun kuyruklar oluşturdu.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kadın Hikâyeleri Sahnede Hayat Buluyor “Kadına Şiddete Yönelik Farkındalık” Haftasında Kadınlardan Gösteri

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi’nin (ÇGSM) kadına şiddete yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlediği atölyelerin önceki katılımcıları, 19 Kasım Salı günü saat 17.00’de Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde bir performans sergiliyorlar.

Şehir Tiyatroları’nın 110. Yılı kapsamında gönüllülük esasına göre katılımın gerçekleştirileceği atölyede, katılımcılar kendi hayat hikâyelerini, deneyimlerini paylaşarak, bir oyunlaştırma sürecinin parçası olacak.

Ayrıca bu gösteri, bu konuda yapılacak yeni atölyeye başvuru için Kağıthane bölgesindeki kadınlara davet niteliği taşıyor. Bu atölye hafta içi salı günleri 13.00-16.00 saatleri arasında Şehir Tiyatroları Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde yapılacaktır.

Atölyeler ve gösteriler ücretsizdir.

19 Kasım Salı günü saat 17.00’de Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde gösteri ve ardından tanışma olacaktır. Daha fazla bilgi ve iletişim için [email protected] adresine mail yoluyla ulaşabilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sorgu’nun Sezon Finalinin Heyecanla Beklenen Tanıtımı Yayınlandı

TOD’un ilgiyle izlenen TOD STUDIOS imzalı dizisi Sorgu’nun 7 Kasım Perşembe günü yayınlanacak olan sezon finalinden çok konuşulacak bir tanıtım yayınlandı. 

Yapımcılığını Karga 7 Pictures’ın üstlendiği, yönetmen koltuğunda Deniz Yorulmazer’in oturduğu, senaryosunu Nuray Uslu ve Milay Ezengin kaleme aldığı TOD STUDIOS imzalı Sorgu’nun kadrosunda Hazal Kaya, Çağlar ErtuğrulBoncuk Yılmaz, Melisa Döngel, Deniz Hamzaoğlu, Oktay Çubuk, Kubilay Tunçer, Ebru Aykaç, Burak Hakkı, Ezgi Tombul, Deniz Karaoğlu, Umut Kaya, Asu Lal Burnak, Zeynep Kızıltan ve Şehsuvar Aktaş gibi birbirinden başarılı oyuncular yer alıyor.

Türkiye’nin yanı sıra Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde de eş zamanlı yayınlanan Sorgu’nun sezon finalinin (9. & 10. bölüm) konusu ise şöyle; 

Cihan, kardeşlerini ve Ermes’i Okan konusunda uyarır. Yazıcı ve Sevilay ilişkilerini tamamen bitirirler. Hayati’nin geçmişini araştıran Yazıcı’nın yolu da sürpriz bir biçimde Okan’la kesişir. Okan’ın evine giren Cihan, anneleri hakkındaki gerçekleri öğrenir. 

Cihan ve Okan yüzleşirler. Cihan, kardeşlerine gerçekleri anlatır. Yazıcı’nın evden ayrılmasıyla ikili arasında yeni bir ilişki başlayacakken ortaya çıkan gerçekler ikilinin bağlarını bıçak gibi keser. 

Sorgu sezon finali bölümleriyle 7 Kasım Perşembe TOD’da!

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

QNB Türkiye’den İthalat Akreditif İşlemlerinde Dijital Dönüşüm

QNB Türkiye, ithalat akreditif tekliflerinin şubeye gitmeden, hızlı ve kolay bir şekilde Dijital Köprü İnternet Bankacılığı üzerinden oluşturulmasına imkân tanıyan yeni dijital akreditif hizmetini tanıttı. Yeni dijital akreditif hizmeti sayesinde QNB Türkiye müşterileri, işlemlerini daha kolayca yöneterek hem zaman hem de hız kazanıyor. 

QNB Türkiye, dijitalleşme yolunda bir adım daha atarak ithalat akreditif işlemlerinde yeni bir dönem başlattı. Banka, ithalat akreditif tekliflerinin Dijital Köprü İnternet Bankacılığı üzerinden kolayca oluşturulup yönetilmesini sağlayarak müşterilerine zaman ve maliyet açısından önemli avantajlar sunuyor.

QNB Türkiye müşterileri, bu hizmet sayesinde dijital akreditif teklif mektubu şablonlarını kullanarak taslak küşat metni hazırlayabiliyor ve bu taslakları hızlıca güncelleyebiliyor. Tamamlanan teklifler, Dijital Köprü İnternet Bankacılığı üzerinden tek tıkla bankaya iletilebiliyor. İşlem durumu da dijital platform üzerinden statülerle kolayca takip edilebiliyor. Tüm işlemler sırasında müşteri ve banka arasındaki iletişim, internet bankacılığı ve e-posta üzerinden kesintisiz şekilde devam ediyor. Bu süreç, işlemleri hızlandırırken aynı zamanda şeffaf ve kesintisiz bir iletişim sağlıyor.

QNB Türkiye OBİ ve Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Engin Turhan, yeni dijital akreditif hizmeti sayesinde ithalat işlemlerinin daha hızlı, kolay ve sorunsuz ilerleyeceğini ifade ederek; “QNB Türkiye olarak, ticari işlemleri daha hızlı ve verimli hale getirmek için sürekli yeni çözümler geliştiriyoruz. Dijitalleşme ile birlikte müşterilerimize sunduğumuz ithalat akreditif teklif hizmeti, zaman ve maliyet avantajını bir araya getirirken, her aşamada süreçleri dijital kanallar üzerinden yönetme kolaylığı sağlıyor. Bu sayede ticari işlemler hem kolay hem de şeffaf bir şekilde ilerliyor. İleriye dönük dijital stratejilerimizle ticari ekosistemi yeniden şekillendirirken, müşterilerimizin geleceğin iş dünyasında daima bir adım önde olmasını sağlamaya devam edeceğiz’’ dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı