Sakıp Sabancı Müzesi’nden Yetişkinlere Özel Seminer ve Atölye Programları

Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), kasım ve aralık aylarında yetişkinler için özel olarak hazırlanmış, sanatı tarihsel bir perspektifle ele alan seminer ve yaratıcı atölye programları sunuyor. Sanatın çağdaş yorumları ve tarihsel süreçleri ile estetik deneyimlerin detaylıca inceleneceği seminerler, Alman ressam, heykeltıraş ve baskı sanatçısı Georg Baselitz’in eserlerinden ilhamla hazırlanan yaratıcı bir atölye ile desteklenecek.

 

Kasım ayında Sanat Tarihçisi Dr. Osman Erden’in eğitmenliğinde gerçekleşecek olan “Çağdaş Alman Sanatı” başlıklı seminer serisi, 16 ve 23 Kasım tarihlerinde 11.00 – 13.00 arasında gerçekleşecek. II. Dünya Savaşı’ndan günümüze çağdaş Alman sanatının izini sürecek bu seminerlerde, Almanya’nın bölünme ve birleşme süreçlerinin sanattaki etkileri detaylıca incelenecek. Joseph Beuys, Georg Baselitz ve Gerhard Richter gibi dünyaca ünlü Alman sanatçıların gözünden, kimlik arayışları, toplumsal travmalar ve politik temaların sanat ile nasıl iç içe geçtiği ele alınacak.

 

Aralık ayı boyunca Prof. Dr. Tarkan Okçuoğlu’nun vereceği “Minyatürlü Yazmalardan Duvar Resimlerine: Modernleşen Osmanlı’da Görsel Kültür” başlıklı dört haftalık seminer serisi sanatseverlerle buluşacak. Her salı 11.00 – 13.00 arası gerçekleşecek olan seminerler, Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme süreci boyunca değişen görsel kültürü mercek altına alacak. Saraylardan çarşılara, trenlerden gemilere gündelik hayatın dönüşümünü inceleyen seminer dizisi, Topkapı Sarayı’nda kurumsallaşan minyatür sanatı ile Osmanlı toplumunun Batı resmine açılan penceresi arasındaki ilişkileri de detaylandırılacak.

 

SSM Öğrenme Programları kapsamında 16 Kasım Cumartesi günü gerçekleşecek Ham Formun Peşinde: Kil ile Yaratıcı Süreç başlıklı atölye ise katılımcıları Uzman Dışavurumcu Sanat Terapisti Bihter Yasemin Adalı ile yaratıcı bir yolculuğa çıkartacak. Baselitz’in eserlerinden ilhamla, formların eksiltme ve minimalizm yaklaşımıyla şekillendirileceği bu atölyede, katılımcılar özgünlüğün gücü ve sanatın dinginleştirici etkisini kendi iç dünyalarını sanata yansıttıkları farklı bir keşif sürecinde deneyimleyecek ve atölye sonunda kendi yaratıcı çalışmalarını ortaya koyacaklar.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vodafone’un Sadakat Platformu 25 Milyon Kullanıcıyı Aştı

Vodafone Happy,  Portekiz, Almanya, Romanya, Türkiye, İspanya, İtalya ve İrlanda’yı içeren aktif pazar portföyüne yıl sonu itibarıyla Çek Cumhuriyeti’ni de eklemek üzere çalışmalarına devam ediyor.

Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, ülkedeki başarılı uygulamalarını yurtdışına ihraç etmeyi sürdürüyor. Vodafone’un geliştirdiği ve bugün Türkiye dahil 7 Vodafone ülkesinde kullanılan Vodafone Happy global sadakat platformunun dijital kullanıcı sayısı 25 milyonu aştı. Mayıs 2022’de Portekiz implementasyonuyla başlayan, ardından Almanya, Romanya, Türkiye, İspanya, İtalya ve İrlanda pazarlarında aktif hale gelen Vodafone Happy, yıl sonu itibarıyla Çek Cumhuriyeti’nde de hizmet verebilmek üzere çalışmalarına devam ediyor.

 

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Ayşegül Arıcan Şeker, şunları söyledi:

 

“Vodafone Türkiye’deki sadakat platformumuzu daha kapsamlı hale getirerek bu ürünü Vodafone Happy markasıyla uluslararası pazarlara sunmaya başladık. Türk mühendislerimizin geliştirdiği bu platform, Avrupa’daki üçüncü parti çözüm alternatifleriyle karşılaştırıldığında esneklik, teknoloji trendlerine uygunluk ve dijital verimlilik açısından öne çıktı. Bu nedenle, Vodafone Happy platformunu diğer Vodafone ülkelerinde de ‘en iyi uygulama’ olarak yaygınlaştırmaya başladık. Şu anda Türkiye dahil 7 Vodafone ülkesinde aktif kullanıcılarımız var. Yıl sonuna kadar bu sayıyı 8 pazara çıkarmayı ve portföyümüze partner pazarları da ekleyerek büyümeyi hedefliyoruz. Vodafone Happy, müşterilerimize hem global hem de yerel markalardan indirimler sunduğumuz, onları kişiselleştirilmiş fırsatlarla buluşturduğumuz bir sadakat platformu. Bu platform, aktif olduğumuz her pazarda müşteri memnuniyetini artırırken, işbirliği yaptığımız markalar ve iş ortaklarımız için yeni iş fırsatları yaratıyor ve Vodafone için ana gelir kalemleri dışında yeni iş modelleri sunuyor. Ayrıca, Vodafone’un teknoloji ve platform şirketi olma stratejisine de önemli katkı sağlayan bir girişim.”

 

Yenilikçi yazılım geliştirme süreçleri dijital verimlilik sağlıyor

 

Vodafone’un yenilikçi yazılım geliştirme yaklaşımları ve çevik çalışma kültürü, şirketin teknoloji vizyonuna büyük katkı sağlıyor. Yeni fikirlerin hızla hayata geçmesi için geliştirilen çözümlerde yeniden kullanılabilirlik esas alınarak etkin kaynak kullanımı ve dijital verimlilik sağlanıyor. Katılımcı ve kapsayıcı iş ortamı sayesinde paydaşlarıyla sürekli iletişim halinde olan Vodafone, her aşamada onların katkılarıyla fikirler geliştirip bunları projelere dahil ediyor. Vodafone Happy gibi birçok ürün ve projede de benzer süreçlerle Türkiye’den liderlik ediyor.

 

Farklı ülkelerden insanlarla çalışma fırsatı

 

Vodafone Türkiye’de tüm çalışanlara farklı ülkelerden kişilerle ekipler halinde çalışma imkânı sunuluyor. Bu ekipler, hedef ve iş önceliklerini gruptaki yöneticilerden alıyor ve işlerini buna göre planlıyor. Dijital Ürün Yönetimi ve Teknoloji’den Finans Operasyonları’na, Satınalma’dan İç Denetim’e kadar pek çok ekip bu düzende çalışıyor. Bu sayede, hem bilgi paylaşımı ve öğrenme artıyor, hem de pek çok farklı kültürle çalışma imkânı sağlanıyor. Günlük akışlarında farklı ülkelerden insanlarla bir araya gelen bu ekiplerin iş çıktıları Türkiye’ye ve farklı ülkelere hizmet ediyor. Vodafone Türkiye çalışanı olarak hayatlarına devam etseler de tamamen global bir deneyimin parçası oluyorlar.

 

Çalışanlarına global deneyim kazandırıyor

 

Vodafone’da çalışanların global deneyim kazanmasına önem veriliyor. Bu yönde hayata geçirilen program ve inisiyatiflerle çalışanların yurtdışında kariyer yapmasına destek olunuyor. Özellikle Türkiye’den yurtdışına giden çalışanların ülkeye ve şirkete sağladığı en büyük avantaj temsiliyet oluyor. Bu çalışanlar, temsil ettiği kültür ve gösterdiği örnek davranışlar sayesinde gerek ülkenin gerekse şirketin daha fazla cazibe merkezi olmasını sağlıyor. Diğer yandan, global fırsatlar sayesinde Vodafone Türkiye de yetenek kazanımı anlamında avantajlı bir konumda oluyor. Global yetenek hareketleri, ülkeler arasındaki işbirliklerini kuvvetlendirip iyi örneklerin karşılıklı olarak paylaşılmasına büyük ölçüde destek sağlıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) harcaması 2023 yılında 377 milyar 542 milyon TL’ye yükseldi

Ar-Ge harcamasının gayrisafi yurt içi hâsıla (GSYH) içindeki payı %1,42 oldu
 

Gayrisafi yurt içi Ar-Ge harcamasının GSYH içindeki oranı 2022 yılında %1,32 iken, 2023 yılında 26 trilyon 545 milyar 722 milyon TL’lik GSYH içindeki oranı %1,42 oldu.

En fazla Ar-Ge harcaması mali ve mali olmayan şirketler tarafından yapıldı
 

Ar-Ge harcamalarında mali ve mali olmayan şirketler %65,1 ile en büyük paya sahip olurken, bunu %30,0 ile yükseköğretim takip etti. Kâr amacı olmayan kuruluşlar tarafından yapılan Ar-Ge harcamalarının da dâhil olduğu genel devlet Ar-Ge harcamalarının toplam Ar-Ge harcamaları içindeki payı ise %4,9 oldu. Ar-Ge harcamaları içerisinde personel harcamaları %52,5 ile en büyük harcama kalemini oluşturdu.

Mali ve mali olmayan şirketler Ar-Ge finansmanında %52,6 ile ilk sırada yer aldı

Ar-Ge harcamalarının 2023 yılında %52,6’sı mali ve mali olmayan şirketler tarafından finanse edilirken genel devlet Ar-Ge harcamalarının %33,1’ini, yükseköğretim %12,7’sini, yurt dışı kaynaklar %1,6’sını ve diğer yurt içi kaynaklar yaklaşık olarak %0,03’ünü finanse etti.

Tam zaman eşdeğeri cinsinden 290 bin 850 Ar-Ge personeli çalıştı

Tam zaman eşdeğeri (TZE) cinsinden 2023 yılında toplam 290 bin 850 kişi Ar-Ge personeli olarak çalıştı. Sektörler itibarı ile dağılımına bakıldığında ise TZE cinsinden toplam Ar-Ge personelinin 2023 yılında %65,4’ü mali ve mali olmayan şirketlerde, %31,4’ü yükseköğretimde ve %3,1’i kâr amacı olmayan kuruluşların da dâhil edildiği genel devlet sektöründe yer aldı.

TZE cinsinden kadın Ar-Ge personelinin oranı %34,1 oldu   

TZE cinsinden kadın Ar-Ge personel sayısı, 2023 yılında 99 bin 195 kişi ile toplam Ar-Ge personel sayısının %34,1’ini oluşturdu. Sektörler itibarı ile TZE cinsinden kadın Ar-Ge personel oranı yükseköğretimde %47,7, kâr amacı olmayan kuruluşların da dâhil edildiği genel devlette %29,6, mali ve mali olmayan şirketlerde ise %27,8 oldu.
 

Ar-Ge personelinin %31,0’ı doktora veya eşdeğeri eğitim seviyesine sahip

Ar-Ge personeli öğrenim durumuna göre incelendiğinde, Ar-Ge personelinin %38,3’ünün lisans eğitim düzeyine sahip olduğu görüldü. Bunu sırasıyla %31,0 ile doktora veya eşdeğeri, %21,4 ile yüksek lisans, %4,9 ile meslek yüksekokulu ve %4,4 ile lise ve altı kategorileri takip etti. TZE cinsinden Ar-Ge personelinin eğitim durumuna göre dağılımı ise sırasıyla; %47,4 ile lisans, %21,9 ile doktora veya eşdeğeri, %19,8 ile yüksek lisans, %5,8 ile meslek yüksekokulu ve %5,1 ile lise ve altı eğitim düzeyi şeklinde oldu.

En fazla Ar-Ge harcaması TR51 (Ankara) bölgesinde gerçekleşti

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 2. Düzeye göre 2023 yılında Ar-Ge harcamalarının en yüksek olduğu bölge toplam Ar-Ge harcamasının %29,7’sini gerçekleştiren TR51 (Ankara) iken, bunu %28,9 ile TR10 (İstanbul) ve %10,6 ile TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgesi takip etti.

Toplam Ar-Ge personel sayısının %31,7’si TR10 (İstanbul), %19,4’ü TR51 (Ankara) ve %8,1’i TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgesinde istihdam edildi.

Mali ve mali olmayan şirketlerde Ar-Ge harcamasının %53,2’si Ar-Ge merkezlerinde yapıldı

Mali ve mali olmayan şirketler tarafından 2023 yılında gerçekleştirilen 245 milyar 966 milyon TL Ar-Ge harcamasının %53,2’si Ar-Ge merkezlerinde gerçekleştirildi. Ar-Ge merkezlerinde yapılan Ar-Ge harcamasının %88,3’ü, 250 ve üzeri çalışan sayısına sahip olan girişimler tarafından yapıldı.

En fazla Ar-Ge harcaması yüksek teknoloji faaliyetlerindeki girişimler tarafından yapıldı

İmalat sanayinde Ar-Ge faaliyeti yürüten girişimler teknoloji düzeylerine göre sınıflandırıldığında, 2023 yılında imalat sanayinde gerçekleştirilen 139 milyar 469 milyon TL Ar-Ge harcamasının %47,5’inin yüksek teknoloji faaliyetinde yer alan girişimler tarafından gerçekleştirildiği görüldü. İmalat sanayindeki toplam Ar-Ge harcamasının %40,0’ı orta yüksek teknoloji faaliyetindeki girişimler, %8,5’i orta düşük teknoloji faaliyetindeki girişimler ve %4,0’ı düşük teknoloji faaliyetindeki girişimler tarafından yapıldı.  

Grafikteki rakamlar, yuvarlamadan dolayı toplam 100’ü vermeyebilir.

İmalat sanayinde Ar-Ge faaliyeti yürüten girişimlerdeki araştırmacı sayıları incelendiğinde 2023 yılında en fazla araştırmacının 32 bin 778 kişi ile orta yüksek teknoloji faaliyeti yürüten girişimler tarafından istihdam edildiği görüldü. Bunu 19 bin 865 araştırmacı istihdamı ile yüksek teknoloji faaliyeti yürüten girişimler takip etti. TZE cinsinden araştırmacı sayıları dikkate alındığında da en fazla değerin 30 bin 144 ile orta yüksek teknoloji faaliyeti yürüten girişimlerde olduğu saptandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MUSTAFA HEPER 2025 İÇİN İDDİALI HAZIRLANIYOR

Türk sinemasının parlayan yıldızlarından Mustafa Heper, 2025 yılı için iddialı olduğunu söyledi.

Daha önce “Filme Gel” ve “C Takımı” başta olmak üzere bir çok projede yer alan Mustafa Heper, sergilediği başarılı oyunculuğuyla, birlikte çalıştığı yönetmenlerden tam not alarak gelecek için umut vaad ediyor.

Yakışıklılığı ve oyunculuk yeteneğiyle geniş bir hayran kitlesi edinen Mustafa Heper “Oyunculuk benim için sadece bir meslek değil, ruhumun bir parçası. Her yeni projeye başladığımda, farklı karakterlere hayat verecek olmam, beni inanılmaz heyecanlandırıyor. 2025 benim için bir dönüm noktası olacak. Bunun için var gücümle çalışmaya devam edeceğim” diye konuştu.

Tosla İşim X Teknosa İş Birliği “Kredi ile Ödeme Geçidi” Alışverişe Yenilik Getiriyor

Türkiye’nin öncü finansal teknoloji şirketi AKÖde’nin markası Tosla İşim ile Türkiye teknoloji perakendeciliğinin ve e-ticaretin öncü markası Teknosa, müşterilerine konforlu ve kolay bir alışveriş deneyimi yaşatmak için güçlerini birleştirdi. Tosla İşim’in “Kredi ile Ödeme Geçidi” hizmeti sayesinde Teknosa müşterileri artık anlaşmalı banka ve kurumların kredi tekliflerini tek ekranda görüp karar verirken, dilediği ürünü uygun kredi imkânı ile satın alabiliyor.

 

Tosla İşim ve Teknosa, benzersiz müşteri deneyimi için iş birliği yaptı. Bu iş birliğiyle Tosla İşim’in geliştirdiği “Kredi ile Ödeme Geçidi” hizmetinden faydalanmaya başlayan Teknosa müşterileri anlaşmalı banka ve kurumların kredi tekliflerini tek ekranda görüp karar vererek, dilediği ürünü uygun kredi ile satın alma imkânına kavuştu. Müşteriler bu sayede tek ekranda kendilerine özel faiz ve taksit imkanları ile kredileri karşılaştırabiliyor ve en uygun buldukları seçenekle ödemelerini tamamlayabiliyor. Aynı zamanda üye işyerleri de tek entegrasyonla, birden fazla banka ve finansman kuruluşunun alışveriş kredisi seçeneklerini müşterilerine sunarak müşterilerinin ödeme imkanını çeşitlendirebiliyor. Müşteriler beş banka ve iki kurumun kredi seçeneğinden yararlanarak ödemelerini anında yapabiliyor. “Kredi ile Ödeme Geçidi” hizmetinden yararlanan müşteriler dakikalar içinde kendilerine en uygun krediyi seçerek kredi kartı limitlerini kullanmadan taksitli bir şekilde ödemelerini gerçekleştirebiliyor. 

 

“Alışveriş deneyimini bir adım öteye taşıyacağımıza inanıyorum” 

Ödeme hizmetleri sektörüne öncülük eden Kredi ile Ödeme Geçidi’nin böylesine önemli bir iş birliğine konu olmasını heyecan verici bulduğunu belirten AKÖde Genel Müdürü Emel Arseven açıklamasında “Tosla İşim olarak Türkiye’nin en büyük teknoloji marketlerinden Teknosa ile bu denli önemli bir iş birliğine imza attığımız için mutluyuz. Aynı grupta olmamız sebebiyle anlamlı da bulduğumuz bu birliktelik ile Teknosa’nın ödeme hizmeti sağlayıcıları arasında yer almamızı hem işimiz hem de bundan yararlanacak müşteriler açısından değerli buluyorum.  Teknosa’nın eşsiz online deneyimine entegre olan Kredi ile Ödeme Geçidi ürünümüzle alışveriş deneyimini bir adım öteye taşıyacak olmanın değerine inanıyorum. Tosla İşim ve Teknosa iş birliğinde emeği olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

 

“Müşterilerimizin teknolojiye erişimini kolaylaştırmaya çalışıyoruz” 

Teknosa CEO’su Sitare Sezgin AKÖde ile iş birliğine imza atmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Tüketici taleplerine zamanında ve doğru bir şekilde cevap verebilmek için tüm kanallarda hızımızı artırarak, benzersiz bir deneyim yaşatmak için çalışıyoruz. Özel kampanyalar, avantajlı ödeme seçenekleri ve farklı finansman çözümleriyle müşterilerimizin teknolojiye erişmesini kolaylaştırmayı amaçlıyoruz. Müşterilerimize hızlı, kolay ve güvenilir şekilde, cazip faiz oranlarıyla, mağazadan çıkmadan veya online platform üzerinden masrafsız alışveriş kredisi ile ödeme imkanları sağlıyoruz. Bu kapsamda Tosla İşim’in ‘Kredi ile Ödeme Geçidi’ hizmetini de müşterilerimizle buluşturmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu güçlü iş birliğiyle müşterilerimizin alışveriş deneyimini bir üst seviyeye taşımayı hedefliyoruz” diye konuştu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

BURAK KAYA, HALİL ERGÜN’LE BULUŞTU

Türk sinemasının duayen isimlerinden Halil Ergün, geçtiğimiz gün yapımcısı İhsan Taş’ın ofisinde genç oyuncu Burak Kaya ile samimi bir sohbet gerçekleştirdi.

Sinemaya yıllarını adamış olan usta oyuncu Halil Ergün, deneyimlerini ve mesleki birikimlerini paylaşarak, kariyer basamaklarını emin adımlarla tırmanan genç meslektaşına yol gösterici tavsiyelerde bulundu.

Çocukluğundan beri hayalini kurduğu oyunculuk alanında başarılı bir kariyer inşa etmeye çalışan yakışıklı oyuncu Burak Kaya, usta oyuncunun tavsiyelerini can kulağıyla dinledi.

 

SEKTÖRDE KALICI OLMANIN YOLLARI

Halil Ergün, genç oyuncuya sektörde uzun soluklu bir kariyerin sırlarını paylaştı. Ergün, oyunculuğun sadece yetenekle sınırlı olmadığını, disiplin, sabır ve sürekli kendini geliştirmek gerektirdiğini vurguladı. Sektörde kalıcı olmanın yolunun, her yeni projede kendini aşmaya çalışmak ve mesleğine olan saygıyı asla kaybetmemekten geçtiğini belirtti.

 

GELECEK İÇİN GÜÇLÜ ADIMLAR

Burak Kaya, Halil Ergün’ün paylaştığı bu deneyimlerin kariyerine ışık tutacağını ve gelecekteki projelerinde ona rehberlik edeceğini belirterek “Oyunculuğa başladığımdan beri yaşadığım bu yolculuk, benim için bir rüya gibiydi. Bu yolda attığım her adım, beni önce hayallerime sonra da beyazperdeye daha da yaklaştırdı. Kendime inandım, hayallerimi gerçekleştirmek için başarı merdivenlerini bir bir çıkıyorum. Bu, sadece bir başlangıç ve biliyorum ki önümdeki yol çok daha güzel ve aydınlık olacak.” diye konuştu.

Türkiye, 120 ülkeye 506 milyon dolarlık altın sıvı ihraç etti

Zeytinyağı sektörü kısıtlama ve kotalarla geçirdiği zorlu 2023/24 sezonunda 70 bin 750 ton zeytinyağı ihraç ederek 506 milyon 374 bin dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı. 2023/24 sezonunda prina yağı ihracatı da 11 bin 38 ton karşılığı 48 milyon 59 bin dolar olarak kayıtlara geçti.

 

Eylül ayı sonunda biten sofralık zeytin ihracat sezonunu 210 milyon dolarla geride bırakan Türk zeytincilik sektörü, 2023/24 sezonunu 765 milyon dolarlık döviz getirisiyle geride bırakmış oldu.

 

Türk zeytincilik sektörü olarak 2022/23 sezonunda 932 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını hatırlatan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Uygun, 2023/24 sezonunda, 2022/23 sezonuna göre ihracatta zeytinyağı kaynaklı yüzde 18 kayıp yaşadıklarını belirtti.

 

Türk zeytinyağı sektörünün, çetin geçen 2023/24 sezonunda 70 bin 750 tonluk ihracatının 54 bin 405 tonluk dilimini ambalajlı ihraç ettiğini paylaşan Uygun, “Aslında ambalajlı zeytinyağı ihracatının çok büyük kısmı büyük ambalaj olarak yapıldı ve dökme zeytinyağı ihracatının yerini aldı. Son dönemde kota verilmesi ve kısıtlamaların kalkmasıyla birlikte dökme ve varilli zeytinyağı ihracatımız 100 milyon dolar oldu” şeklinde konuştu.

 

Zeytinyağı dolar bazında yüzde 54 değer kazandı

 

Altın sıvı olarak tabir edilen zeytinyağı 2023/24 sezonunda altın gibi ihraç edildi. EZZİB Başkanı Emre Uygun, zeytinyağının 2022/23 sezonunda ortalama ihraç fiyatının 4,64 dolar olduğunu, 2023/24 sezonunda dolar bazında yüzde 54’lük artışla 7,16 dolara ilerlediğini vurguladı. Uygun şöyle devam etti; “Zeytinyağı ihracatında miktar bazında düşüş yüzde 52’ye ulaşırken, ortalama ihraç fiyatındaki artış sayesinde döviz getirisindeki gerileme yüzde 29’la sınırlı kaldı.”

 

2024/25 sezonunda ihracat hedefi 200 bin ton 

 

Türkiye’nin 2024/25 sezonunda 475 bin tonluk zeytinyağı rekoltesiyle İspanya’nın ardından dünya ikincisi olacağı bilgisini veren EZZİB Başkanı Emre Uygun, “Rekolteyi katma değere dönüştürebilmek, üreticilerimizin emeklerinin karşılığını alması sağlamak için 2024/25 sezonunda 200 bin ton zeytinyağı ihracatı hedefliyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

 

ABD, zeytinyağı ihracatında lider

 

2023/24 sezonunda Türkiye, 120 ülkeye zeytinyağı ihraç ederken zirvede 135 milyon dolarlık tutarla Amerika Birleşik Devletleri yer aldı. İspanya 110 milyon dolarla ikinci olurken, İtalya’ya 42,8 milyon dolarlık altın sıva ihraç edildi.

 

Türk zeytinyağı sektörünün son yıllarda güç kazandığı ihraç pazarlarından Japonya’ya 2023/24 sezonunda ihracatı yüzde 19’luk artışla 28 milyon dolardan 33,5 milyon dolara yükseldi. Türkiye’nin zeytinyağı sektöründe geleneksel ihraç pazarlarından Suudi Arabistan’a 15,7 milyon dolarlık zeytinyağı ihraç edildi. Rusya 14 milyon dolarlık Türk zeytinyağı talep ederken, Almanya’ya 7,7 milyon dolar, Portekiz’e 7,4 milyon dolar, Brezilya ve Avustralya’ya 6’şar milyon dolarlık altın sıvı ihraç edildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Alpaslan Arslanca, 2025 Hedeflerini Açıkladı…

Ankara merkezli Arslanca Enerji, sahibi Alpaslan Arslanca’nın yönetiminde faaliyet göstermekte olup, enerji sektöründe sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler sunmak amacıyla kurulmuş bir şirkettir. Alpaslan Arslanca’nın liderliğinde, şirket başta güneş ve rüzgar enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji kaynakları alanında öncü bir konum elde etmeyi hedeflemektedir. Enerji tedariği, iletimi, dağıtımı ve altyapı alanlarında sağladığı hizmetler ile sektörde güvenilir ve kaliteli bir hizmet sağlayıcı olarak tanınmayı amaçlamaktadır. Müşteri odaklı hizmet yaklaşımı ile sektörün öncü isimlerinden biri olmayı hedefleyen Arslanca Enerji, çevre dostu uygulamaları ve teknolojik yenilikleri teşvik ederek hem yerel hem de uluslararası alanda rekabetçi bir konuma ulaşmayı amaçlamaktadır.

 

Yenilenebilir Enerjiye Verilen Önem ve Hedefler

Yenilenebilir enerji, sınırsız doğa kaynaklarından elde edilmesi ve fosil yakıtlara kıyasla karbon salınımını minimuma indirgemesi bakımından, günümüz dünyasında büyük önem taşımaktadır. Alpaslan Arslanca’nın çevresel sürdürülebilirlik vizyonuyla hareket eden Arslanca Enerji, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir bir gelecek sağlama hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerji kaynaklarını merkeze koyarak hareket etmektedir. Şirket, Türkiye’nin yenilenebilir enerji dönüşümüne katkıda bulunarak enerji bağımsızlığını artırmayı ve gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmayı misyon edinmiştir. Arslanca Enerji, bu amaç doğrultusunda güneş ve rüzgar enerjisi alanlarında büyük ölçekli projelere yatırım yapmayı sürdürmektedir.

 

Şirket, Türkiye genelinde Çorum, Kırklareli, Antalya ve Bilecik bölgelerinde toplamda 88.5 MWm kapasiteli güneş enerjisi ve depolama yatırımları planlamaktadır. Bu projelerle yalnızca enerji üretimi değil, aynı zamanda enerji depolama çözümleri ile yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin kullanımı sağlanarak enerji arz güvenliği artırılmaktadır. Alpaslan Arslanca’nın sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, Arslanca Enerji, bu projelerle yenilenebilir enerji kullanımını artırmayı, enerjide dışa bağımlılığı azaltmayı ve karbon ayak izini en aza indirerek çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

 

Lisanslar ve Faaliyet Alanları

Arslanca Enerji, Alpaslan Arslanca’nın stratejik yönetimi altında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) aldığı çeşitli lisanslarla enerji piyasasında geniş bir yelpazede faaliyet göstermektedir. Elektrik piyasasında sahip olduğu tedarik lisansı (23.06.2022 tarihli, ETS/11031-12/05171 no.lu) ile güvenilir enerji tedariği yapabilmektedir. Doğal gaz piyasasında ise spot gaz ithalat lisansı (10.11.2022 tarihli, DIT/11374-4/543 no.lu) ve Bulgaristan’a yönelik doğal gaz ihracat lisansı (14.09.2023 tarihli, DIH/12065-1/566 no.lu) bulunmaktadır.

 

Ayrıca, Arslanca Enerji bugüne kadar toptan elektrik ithalat lisansı ile Gürcistan ve Azerbaycan’dan Türkiye’ye toplamda 15.000.000 MWh elektrik ithalatı gerçekleştirmiştir. Şirket, Türkiye’deki enerji taleplerine yanıt olarak toptan ticaret yoluyla elektrik sağlamaktadır. Bu lisanslar, Arslanca Enerji’nin enerji ticaretinde esneklik kazanmasına ve yurt içi ile yurt dışı enerji talebini karşılamada daha etkin olmasına katkıda bulunmaktadır.

Gelecek Hedefleri: Güneş, Rüzgar ve Hidrojen Enerjisi

Arslanca Enerji, yenilenebilir enerji alanında büyüme stratejileri doğrultusunda güneş ve rüzgar enerjisinde daha geniş ölçekli projelere yatırım yapmayı planlamaktadır. Şirket, enerji depolama çözümlerinin önemine vurgu yaparak, yenilenebilir enerji kaynaklarının dalgalı doğasından kaynaklanan zorlukları aşmayı ve sürekli enerji arzını sağlamayı amaçlamaktadır. Özellikle güneş ve rüzgar enerjisindeki yatırımları artırarak, ülkenin yenilenebilir enerji altyapısını güçlendirmeyi ve karbon ayak izini azaltmayı hedeflemektedir.

 

Bunun yanı sıra, Arslanca Enerji gelecekte hidrojen enerjisine yönelik önemli yatırımlar yapmayı planlamaktadır. Hidrojen enerjisi, fosil yakıtlardan bağımsız, temiz ve yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak öne çıkmaktadır. Şirket, bu alanda yeşil hidrojen üretimi gibi çevre dostu çözümleri hayata geçirerek Türkiye’nin enerji bağımsızlığına katkıda bulunmayı ve fosil yakıtların yarattığı çevresel etkileri azaltmayı hedeflemektedir. Arslanca Enerji, hidrojen teknolojilerindeki gelişmeleri yakından takip ederek, bu alandaki inovasyonları ve sürdürülebilir projeleri desteklemeyi, böylece yenilenebilir enerji yelpazesini genişletmeyi planlamaktadır.

 

Bu şekilde, Arslanca Enerji, yenilikçi ve çevre dostu enerji çözümleriyle Türkiye’nin enerji sektöründe lider bir konuma gelmeyi, enerji bağımsızlığına katkıda bulunmayı ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeyi amaçlamaktadır.

BAŞARILI YAPIMCI İHSAN TAŞ İLE ÇOK ÖZEL

Yılmaz Güney, Kadir İnanır, Tarık Akan ve Cüneyt Arkın gibi Türk sinemasının efsane isimlerinden ilham aldığını belirten Genç yapımcı ve yönetmen İhsan Taş, başarıları ve azmiyle Türk sinemasında dikkat çekmeye ve Yeşilçam’ın büyüsünü günümüz sinemasına taşımaya devam ediyor.

 

Batman doğumlu olan Taş, 1996 yılında İstanbul’a yerleşerek sinemaya olan ilgisini profesyonel bir kariyere dönüştürmeyi başarmış. “Kaçış 1950” ile başlayan sinema serüveninde, filmlerinde yalnızca sanatsal bir başarıyı değil, aynı zamanda topluma katkı sağlayan yapıtlar ortaya koymayı amaçlıyor.

 

Topluma fayda sağlayacak çeşitli sosyal sorumluluk projelerine de imza atan ve kendine özgü çizgisi ve insancıl yaklaşımıyla sektördeki zorluklara karşı direnen yönetmen, Türk sinemasını uluslararası platformlarda da başarıyla temsil etmeyi arzuluyor.

 

Söyleyişimizde, projelerinde yer almak istediği oyuncuları ve gelecekteki hedeflerini paylaşan Taş, izleyicilere hem eğlenceli hem de düşündürücü yapıtlar sunmaya kararlı.

 

Türk sinemasında özgün projeleriyle adından sıkça söz ettiren genç yapımcı ve yönetmen İhsan Taş ile geniş bir sohbet gerçekleştirdik. Taş, sinemaya olan çocukluk tutkusunu, sektördeki yolculuğunu ve Türk sinemasının uluslararası alanda yükselmesi için hayallerini paylaştı. Samimi bir atmosferde geçen bu söyleşide, Taş’ın Yeşilçam’dan aldığı ilhamla sinemayı daha ileri taşımak adına üstlendiği projelerden ve kariyerindeki önemli dönüm noktalarından konuştuk… Sizi bu keyifli sohbet ile baş başa bırakıyoruz…

 

İhsan Taş kimdir ve nerelidir?

İhsan Taş: 1980 yılında Batman’da doğdum. 1996’ın sonlarına doğru İstanbul’a yerleştim.

 

Sinemaya ne zaman ilgi duymaya başladınız?

İhsan Taş: Çocukluğumdan beri hep sinemayı büyük bir tutkuyla takip ediyordum. İlerde yapımcı veya yönetmen olacağımı hayal etmemiştim ama her izlediğim filmde, başrol oynayan sanatçının yerinde hayal ederdim kendimi hep.

 

Bu işe başlarken örnek aldığınız isimler kimlerdi?

İhsan Taş: Yılmaz Güney, Kadir İnanır, Tarık Akan, Cüneyt Arkın ve daha ismini sayamadığım sayısız kahraman… Onlar gerçekten de çocukluğumuzun kahramanlarıydı… Sinemayı onlarla sevdik…

 

– İlk Sinema deneyiminiz nerede ve nasıl başladı?

İhsan Taş: İlk filmim Kaçış 1950 idi. Film 10 Nisan 2015 yılında vizyona girdi. Hemen arkasından Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk, Dedemin Gözyaşları ve Filme Gel isimli sinema filmlerini çektim. Usta oyuncu Halil Ergün, Elif Kaya ve Kumsal Vural’ın oynadığı Kalp krizini önlemek amacıyla çektiğim bir “Kamu Spotu” var. Neredeyse tüm Tv’lerde yayınlandı. Sonrasında 3 tane reklam filmi ve 30 bölüm de Trt’ye sohbet programı çektim. Önümüzdeki ay da, yeni bir sinema filminin hazırlıklarına başlıyoruz.

 

– Bu işe başlarken kimlerden feyz ve destek aldınız?

İhsan Taş: Açıkçası söylemek gerekirse bu sektör, birilerini örnek alacak kadar temiz değil. “Kişi kendine yakışanı yapar” mantığıyla hareket ederek kendi çizgimi oluşturmaya çabalıyorum.

 

– Bu işe başlarken beğendiğiniz ve kendinize örnek aldığınız isimler kimlerdi?

İhsan Taş: O isimlerini saydığım “Yeşilçam” emektarları…

 

– Birlikte çalışmaktan keyif aldığınız oyuncular kimler?

İhsan Taş: Ben çok ılımlı bir insanım. Mümkün olduğunca herkes ile anlaşırım. Ayırımcılık etmiş gibi olmiyim ama Halil abi (Halil Ergün) ile çalışmak hem çok keyifli, hemde çok kolay. Birlikte bolca vakit geçirince zaten artık aile gibi oluyorsunuz. Evden çıktıkça ofise de uğruyor. Haftada 2,3 gün görüşürüz neredeyse…

 

Hangi oyuncuları projelerinizde görmek istersiniz?

İhsan Taş: Türk oyunculardan çok başarılı bulduğum isimler var. Hepsinin isimlerini belki buraya sığdıramam ama Cansu Dere’yi, Beren Saat’i, Kıvanç Tatlıtuğ’u, Kenan İmirzalıoğlu’nu çok başarılı buluyorum ve Dizilerimizin ve Sinemamızın yurt dışına açılması için çok özel yetenekler olarak görüyorum onları… Umarım yeni gençlerde mesleğinde böyle başarılı olurlar ve gurur duyacağımız oyuncularımızın sayısı çok daha artar.

 

– Başlangıçtan bu yana, keşkeleriniz neler oldu?

İhsan Taş: Sektöre ilk girdiğimde biraz zorlandım tabi hem maddi hemde manevi olarak ama şimdi daha iyi anlıyorum ki, o önüme çıkan zorluklar veya yaşanan olumsuz olaylar insanı daha da güçlendiriyor ve tüm bunların adına da tecrübe deniliyor. (Maalesef acı tecrübeler ama pes etmek yok. Hep daha ileriye, daha büyük başarılara odaklanmak lazım)

 

“DEDEMİN GÖZYAŞLARI” filmini çekmeye nasıl karar verdiniz sizi buna iten etken ne oldu?

İhsan Taş: İlk filmim Kaçış 1950 dönem filmiydi, sonraki iki filmim de komediydi. Kendimi dramda daha başarılı buluyordum ve güzelde bir hikâyenin ipuçlarını yakaladığımda “Kesinlikle dram da çekmeliyim” dedim ve hazırlıklarıma başladım. Birde çektiğimiz film sosyal sorumluluk görevini de üstleniyor bir nevi. Yaptığımız işler her ne kadar ticari görünse de, topluma da bir şeyler katmalı diye düşünüyorum. Dedemin Gözyaşları filminin senaryosuna ilk 2016 yılında başladım yazmaya (zaten Google de de bilgiler mevcut) o dönem Parayı Bulduk diye bir komedi filmine başlamak üzereydim. Çekimleri tamamladıktan hemen sonra odaklandım iyice senaryoya… 1 ay içerisinde bitirdim senaryoyu ama tabi bir filmi çekmek hayata geçirmek hiç te kolay değil. Bir sürü unsur var projenin hayata geçebilmesi için. Finans işini çözmek, ekibi kurmak, çekimler derken tam 5 yıl sonra, yani 2021’in sonlarında ancak çekebildim filmi. Tabi belli aralıklarla senaryoda hep revizeler yaparak. (Güncel konuları da korumak için) Pandemi, deprem vs derken filmi nihayet 2024 yılında, yani ilk yazmaya başladığımdan 8 yıl sonra vizyona koyduk. Şükürler olsun izleyicilerde çok sevdiler filmi ve film çok ses getirdi. Her şeyde bir hayır vardır. Demek ki doğru zaman şu anmış diyorum.

 

– Şu ana kadar kaç tane film çektiniz ve bunlar hangileri?

İhsan Taş: Şu ana kadar 5 tane sinema filmi çektim. Kaçış 1950, Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk, Dedemin Gözyaşları ve Filme Gel isimli sinema filmlerini çektim.

 

– Hedefleriniz nerelidir, hedeflerinize ulaştınız mı?

İhsan Taş: Hedeflerime adım adım yürüyorum. Mesleğimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Günün birinde çektiğim filmlerimle yurt dışında da ülkemi en iyi şekilde temsil etmek ve ülkemize ödüllerle dönmeyi çok arzuluyorum. Nasip bakalım…

 

– Yeni projeniz var mı varsa bunu bizimle paylaşır mısınız?

İhsan Taş: Şu an ön hazırlıklarına başladığımız bir komedi filmimiz var. Ana Cast daha tam netleşmediği için şu an biraz gizli tutuyoruz. Hemen arkasında da kışın çekmeyi düşündüğümüz (şu ana kadar yaptığım en büyük proje) “Sürgün” diye yine bir dram filmim var. Ona da çok özel hazırlanıyorum. İzleyenleri sinema salonunda bu sefer hüngür hüngür ağlatmayı hedefliyorum.

 

– Bir film projesine başlarken en çok neye dikkat edersiniz?

İhsan Taş: Her şeyden önce senaryo çok önemli, çünkü bizim işin 4 ana ayağı var. Bunlardan ilki senaryo, oyuncular, basın-pr ve dağıtım da diğer ayakları… Bunları sağlam yaparsanız projenizin başarılı olma şansı yüzde 90’ların üstünde olur diye düşünüyorum.

 

– Zor bir insan mısınız, veyahut tahammül edemediğiniz şeyler nelerdir?

İhsan Taş: Aslında hiç zor bir insan değilim, iyi niyetimi kullanmadıkları sürece… İnsanlar anlayışlı ve pozitif olursa, bir şeyler yapmak, başarmak çok daha kolay…

 

– Setteki ile set dışındaki İhsan Taş arasında ne gibi farklılıklar var?

İhsan Taş: Özel hayatımda çok güleç yüzlü bir insanım, çok ta çocuk ruhlu… Her şeyi masum yaşarım. Dünyanın en kolay ikna olan insanlarından biriyimdir bence, çünkü beni on yaşındaki bir çocuk bile kandırabilir özel hayatımda… Ama profesyonel anlamda işler yapınca maalesef ki, o iyi niyetiniz o kadar suistimal ediliyor ki, her şeyi kuralına göre yapmanız herkes için en hayırlısı oluyor. İşini yapamayan birine işini yapması gerektiğini söylemezseniz, o iş üstünüze kaldığı gibi birde o şahıs hiçbir zaman o işi kendisinin yapacağını anlamaz bile… Farkında olmadan hem kendinizi yoruyorsunuz, hemde karşı tarafa da bilmeden kötülük etmiş gibi oluyorsunuz. Dolayısıyla bir şey yapılacaksa, herkes olması gerektiği gibi yapmalı ki, iki taraf ta üzülmesin…

 

– Filmlerin çekimine hazırlanırken ya da esnasında en çok dikkat ettiğiniz konular nelerdir?

İhsan Taş: Ekip ruhuna çok önem veririm. Çünkü ekip bir biri ile iyi geçinirse her şey çok güzel olur ve başarı kendiliğinden gelir.

 

– Sinema alanında ilerledikçe muhtemelen kadronuz da değişime uğrayacaktır. Oyuncu seçiminde dikkat ettiğiniz kriterleriniz nelerdir?

İhsan Taş: Ben oyuncularımla birebir kendim temas kuruyorum. İlk önce onlarla sohbet ediyorum, onların gözlerinin içine bakıyorum. Mesleğindeki başarısından çok, iyi bir insan mı, ona dikkat ediyorum. Mesleğimiz ne olursa olsun, her şeyden önce iyi bir insan olursak başarı zaten kendiliğinden gelir. Onun için kendim, hayatım boyunca hep iyi bir insan olmaya çalıştım. Birde bireysel mutluluğu kesinlikle red eden bir yapım vardır. Karşımdaki insanları mutlu ettikçe mutlu oluyorum. Düşünsenize etrafınızdaki insanlara bakıyorsunuz ve herkes mutsuz, o zaman siz mutluysanız bile ne anlamı var ki… Onun için herkesin mutlu olmasını diliyorum…

 

– Hayatını özellikle bir filminize konu almak istediğiniz biri var mı?

İhsan Taş: Şu an için yok ama çocukluğumuzda duyduğumuz çok büyük destansı bir aşk vardı bizim yörede, hep aşklarını duyarak büyüdük. Nasip olursa belki ilerde onun dizisini yapmak isterim. Hem memleketime, hemde yöre insanımıza armağan etmek isterim… İsmi şimdilik sürpriz olsun…

 

– Yakın zamanda, Filminize dâhil etmeyi düşündüğünüz bir ünlüye teklif götürme hazırlığı var mı?

İhsan Taş: Yeni çekeceğim iki filmde de, kadro aşağı yukarı belli gibi ama dizi yapmak istiyorum bu iki filmden sonra nasip olursa. Yukarıda isimlerini yazdığım sanatçılarla çalışmayı çok isterim.

 

– Daha sonraki projelerinizde ünlü bir yabancı oyuncuyu oynatma düşünceniz var mı?

İhsan Taş: Tabi ki var. Kendini geliştirdikçe, yeniledikçe varsın bu sektörde. Sürekli üstüne katarak yola devam etmek lazım. Benimde aksiyonu bol bir projem var ismi şimdilik gizli kalsın ama yurt dışına açılabilecek bir proje… Orda mesela Jackie Chan ile Jean-Claude Van Damme’nin olmasını çok isterim. Onları hayal ederek yazmıştım. Tabi bizim Türk oyunculardan 4,5 tane ünlü isimler de var ve yeni yüzlerde… İnşallah gerçeğe dönüşür.

KADER YILDIZ 2025’E HAZIRLANIYOR

Çok yakında yeni bir sinema filmi için kamera karşısına geçmeye hazırlanan güzel oyuncu Kader Yıldız 2025 yılı için iddialı olduğunu söyledi.

Daha önce Hırçın Kız ve Yüksek Sosyete başta olmak üzere bir çok projede yer alan ve sergilediği başarılı oyunculuğuyla, birlikte çalıştığı yönetmenlerden tam not alan güzel oyuncu Kader Yıldız, başarılı oyunculuğunun yanı sıra, büyülü güzelliğiyle de dikkat çekiyor.

Hayattaki en büyük tutkusunun oyunculuk olduğunu söyleyen güzel oyuncu Kader Yıldız “Oyunculuk benim için sadece bir meslek değil, ruhumun bir parçası. Her yeni projeye başladığımda, farklı karakterlere hayat verecek olmam, beni inanılmaz heyecanlandırıyor. 2025 benim için bir dönüm noktası olacak. Bunun için var gücümle çalışmaya devam edeceğim” diye konuştu.