Doğum İstatistikleri, 2024

Canlı doğan bebek sayısı 937 bin 559 oldu

 

Canlı doğan bebek sayısı 2024 yılında 937 bin 559 oldu. Canlı doğan bebeklerin %51,4’ü erkek, %48,6’sı kız oldu.

 

Toplam doğurganlık hızı 1,48 çocuk oldu

 

Toplam doğurganlık hızı, bir kadının doğurgan olduğu dönem olan 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade etmektedir. Toplam doğurganlık hızı, 2001 yılında 2,38 çocuk iken 2014 yılından itibaren aralıksız düşüş eğilimine girerek 2024 yılında 1,48 çocuk olarak gerçekleşti. Toplam doğurganlık hızı son sekiz yıldır nüfusun yenilenme seviyesi olan 2,10’un altında kalmaya devam etti.

 

Doğum sayısı ve toplam doğurganlık hızı, 2001-2024

 

Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 3,28 çocuk ile Şanlıurfa oldu

 

Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 2024 yılında 3,28 çocuk ile Şanlıurfa oldu. Bu ili 2,62 çocuk ile Şırnak, 2,32 çocuk ile Mardin izledi.

 

Toplam doğurganlık hızının en yüksek ve en düşük olduğu 10 il, 2024


 

Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu iller ise 1,12 çocuk ile Bartın ve Eskişehir oldu. Bu illeri 1,15 çocuk ile Zonguldak ve Ankara, 1,17 çocuk ile İzmir izledi.

 

Toplam doğurganlık hızı 2024 yılında 71 ilde 2,10’un altında kaldı

 

Toplam doğurganlık hızının nüfusun yenilenme seviyesinin altına düştüğü 2017 yılında 57 ilin toplam doğurganlık hızı 2,10’un altında iken 2024 yılında 71 ilin toplam doğurganlık hızı bu seviyenin altında kaldı.

 

Toplam doğurganlık hızının 1,50’nin altında kaldığı il sayısı 2017 yılında 4 iken 2024 yılında 55 oldu. Toplam doğurganlık hızının 3 çocuk ve üzerinde olduğu il sayısı 2017 yılında 10 iken 2024 yılında sadece Şanlıurfa ili oldu.

 

İllere göre toplam doğurganlık hızı, 2017


 

İllere göre toplam doğurganlık hızı, 2024


 

Toplam doğurganlık hızının Avrupa Birliği üye ülkeleri ortalaması 1,38 çocuk oldu

 

Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin toplam doğurganlık hızları incelendiğinde, 2023 yılında en yüksek toplam doğurganlık hızına sahip olan ülkenin 1,81 çocuk ile Bulgaristan olduğu, en düşük toplam doğurganlık hızına sahip olan ülkenin ise 1,06 çocuk ile Malta olduğu görüldü. Toplam doğurganlık hızı 2024 yılında binde 1,48 olan Türkiye, Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında 9. sırada yer aldı.

 

Toplam doğurganlık hızının Avrupa Birliği üye ülkeleri ile karşılaştırması, 2023

 

Kaynak: Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) Veri Tabanı, 2023
              Türkiye verisi, 2024 yılına aittir.

 

Yüksek öğretim mezunu annelerin toplam doğurganlık hızı 2024 yılında 1,22 çocuk oldu

 

Annenin eğitim durumuna göre toplam doğurganlık hızı incelendiğinde, 2024 yılında en yüksek toplam doğurganlık hızı okuma yazma bilmeyen/okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen anneler için 2,65 çocuk iken en düşük toplam doğurganlık hızı yüksek öğretim mezunu anneler için 1,22 çocuk oldu.

 

Annenin eğitim durumuna göre toplam doğurganlık hızı, 2019, 2024


 

Yoğun kent olarak sınıflandırılan yerlerde toplam doğurganlık hızı 2024 yılında 1,39 çocuk oldu

 

Mekânsal Adres Kayıt Sistemi’nin (MAKS) kullanılmaya başlanması ile birlikte fiili kent-kır yapısını daha doğru yansıtan, “yoğun kent, orta yoğun kent ve kır”(1) ayrımında oluşturulan yeni bir sınıflama yapılmıştır.

 

Kent-kır sınıflamasına göre toplam doğurganlık hızı incelendiğinde, 2024 yılında kır olarak sınıflandırılan yerlerde toplam doğurganlık hızı 1,83 çocuk iken orta yoğun kent olarak sınıflandırılan yerlerde 1,58 çocuk ve yoğun kent olarak sınıflandırılan yerlerde ise 1,39 çocuk oldu.

 

Kent-kır sınıflamasına göre toplam doğurganlık hızı, 2023, 2024


 

Kaba doğum hızı binde 11,0 oldu

 

Kaba doğum hızı, bin nüfus başına düşen canlı doğum sayısını ifade etmektedir. Kaba doğum hızı, 2001 yılında binde 20,3 iken 2024 yılında binde 11,0 oldu. Diğer bir ifade ile 2001 yılında bin nüfus başına 20,3 doğum düşerken, 2024 yılında 11,0 doğum düştü.

 

Yaşa özel doğurganlık hızının en yüksek olduğu yaş grubu 25-29 oldu

 

Yaşa özel doğurganlık hızı, belli bir yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade etmektedir.

 

Yaş grubuna göre doğurganlık hızı incelendiğinde, 2001 yılında en yüksek yaşa özel doğurganlık hızı binde 144 ile 20-24 yaş grubunda iken 2024 yılında binde 100 ile 25-29 yaş grubunda görüldü. Bu durum, doğurganlığın kadının daha ileri yaşlarında gerçekleştiğini gösterdi.

 

Yaşa özel doğurganlık hızı, 2001, 2024


 

Adölesan doğurganlık hızı düştü

 

Adölesan doğurganlık hızı, 15-19 yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade etmektedir.

 

Adölesan doğurganlık hızı, 2001 yılında binde 49 iken 2024 yılında binde 10’a düştü. Diğer bir ifadeyle, 2024 yılında 15-19 yaş grubundaki her bin kadın başına 10 doğum düştü.

 

Adölesan doğurganlık hızı, 2001-2024


 

Annenin son iki doğumu arasındaki ortalama süre 2024 yılında 4,7 yıl oldu

 

Annenin “son iki doğumu arasındaki ortalama süre”(2) incelendiğinde, bu süre 2019 yılında 4,6 yıl iken 2024 yılında 4,7 yıl oldu.

 

2024 yılında 2. doğumunu yapan annelerin ilk gerçekleştirdiği doğumu ile bu doğumu arasındaki ortalama süre 4,3 yıl oldu. Doğum yapan annelerden 2024 yılında 3. doğumunu gerçekleştirenlerin 2. doğumu ile arasındaki ortalama süre ise 5,4 yıl oldu.

 

Doğum sırasına göre son iki doğum arasındaki ortalama süre, 2019, 2024


 

Annenin 2. ile 1. doğumu arasındaki ortalama sürenin en kısa olduğu il, 2,7 yıl ile Şanlıurfa oldu

 

Doğum yapan annelerden 2024 yılında 2. doğumunu gerçekleştirenlerin 1. doğumu arasındaki ortalama sürenin en uzun olduğu il, 2024 yılında 5,4 yıl ile Kırklareli oldu. Bu ili 5,3 yıl ile Çanakkale, 5,1 yıl ile Kütahya, Edirne, Uşak ve Bartın izledi.

 

Annenin 2. ile 1. doğumu arasındaki ortalama sürenin en kısa olduğu il, 2024 yılında 2,7 yıl ile Şanlıurfa oldu. Bu ili 2,9 yıl ile Şırnak, 3,0 yıl ile Ağrı ve Muş izledi.

 

Annenin 2. ile 1. doğumu arasındaki ortalama süresinin en uzun ve en kısa olduğu 10 il, 2024


 

Doğum yapan annelerin ortalama yaşı 29,3 oldu

 

Doğumlarını 2001 yılında gerçekleştiren annelerin ortalama yaşı 26,7 iken 2024 yılında 29,3 oldu. İlk doğumunu 2024 yılında gerçekleştiren annelerin ortalama yaşı ise 27,3 oldu.

 

Annenin ortalama yaşı ve ilk doğumdaki ortalama anne yaşı, 2001-2024


 

İlk doğumdaki ortalama anne yaşının en yüksek olduğu il 29,4 ile Tunceli oldu

 

İlk doğumdaki ortalama anne yaşı illere göre incelendiğinde, 2024 yılında ilk doğumda ortalama anne yaşının en yüksek olduğu il 29,4 ile Tunceli oldu. Bu ili 29,0 yaş ile Artvin, 28,8 yaş ile İstanbul izledi.

 

İlk doğumdaki ortalama anne yaşının en yüksek ve en düşük olduğu 10 il, 2024


 

İlk doğumdaki ortalama anne yaşının en düşük olduğu iller ise 24,4 ile Şanlıurfa ve Muş oldu. Bu illeri 24,5 yaş ile Ağrı, 25,2 yaş ile Gaziantep izledi.

 

İllere göre ilk doğumdaki ortalama anne yaşı, 2024


 

Doğumların %3,3’ü çoğul doğum olarak gerçekleşti

 

Çoğul doğum sayısı 2024 yılında 31 bin 109 oldu. Doğumların 2024 yılında %3,3’ü çoğul doğum olarak gerçekleşirken, bu doğumların %97,0’ı ikiz, %2,9’u üçüz ve %0,1’i dördüz ve daha fazla bebek olarak gerçekleşti.

 

Doğumların %41,9’u annenin ilk doğumu olarak gerçekleşti

 

Doğum sırasına göre doğumlar incelendiğinde, 2024 yılında doğumların %41,9’unun ilk, %30,3’ünün ikinci, %16,0’ının üçüncü, %11,5’inin ise dördüncü ve üzeri doğum olarak gerçekleştiği görüldü.

 

Doğum sırasına göre doğumların oranı, 2024

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karşıyaka’da engelsiz etkinlikler başladı

Karşıyaka Belediyesi tarafından toplumsal farkındalığa katkı sunmak amacıyla düzenlenen Engelliler Haftası etkinlikleri, coşkulu bir başlangıç yaptı. Kısa Süreli Engelli Dinlenme Merkezi’nde gerçekleştirilen programda şarkılar söylendi, danslar edildi. Merkezden hizmet alan öğrenci ve aileleriyle bir araya gelerek coşkuyu paylaşan Belediye Başkanı Yıldız Ünsal, “Karşıyaka Belediyesi olarak, her bireyin toplumsal hayata engelsiz katılımı için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Sosyal belediyecilik ilkesiyle faaliyetlerine yön veren ve ilçede yaşayan her bireye dokunacak çalışmalar üreten Karşıyaka Belediyesi, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası’nda toplumsal farkındalığa katkı sunacak etkinlikler düzenliyor. “En büyük engel sevgisizliktir” parolasıyla Kısa Süreli Engelli Merkezi’nde gerçekleştirilen programda şarkı söyleyip danslar eden öğrenciler, aileleri ile birlikte keyifli bir gün geçirdi. Veliler ve öğrencilerin yoğun katılım gösterdiği programda, el emeği göz nuru eserler ve resim çalışmaları büyük beğeni topladı. Öğrenciler tarafından coşku ve sevgiyle karşılanan Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal, özel bireylerin derslerde yaptığı çalışmaları ve eserleri inceledi.

VELİLER VE ÖĞRENCİLER SAHNE ALDI

Tüm veliler adına anlamlı bir konuşma gerçekleştiren Mehmet Ozan, kendilerine ve çocuklarına verdikleri destek için Karşıyaka Belediyesi’ne ve Kısa Süreli Engelli Merkezi çalışanlarına teşekkürlerini sundu. Ardından merkezde eğitim gören öğrencilerin velileri halk oyunları gösterisi sundu, koro da şarkılar söyledi. Ailelerinin ardından sahne alan öğrenciler de şarkılar söyleyip dans ederek yeteneklerini sergiledi.  “Dance with Ayaz & Hasan Kılınçer” ikilisi ise eğlenceli performanslarıyla hem öğrencilere hem de ailelerine keyif dolu anlar yaşattı.

“ENGELLERİ KALDIRIYORUZ”

Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal, “Bu hafta yalnızca farkındalık oluşturmak değil, eşitlik ve erişilebilirlik adına somut adımlar atmak için önemli bir fırsat. Karşıyaka Belediyesi olarak, her bireyin toplumsal hayata engelsiz katılımı için kararlılıkla çalışıyoruz. Engelli Dinlenme Merkezimiz, Görme Engelliler Kütüphanemiz ve çeşitli eğitim programlarımızla fark yaratıyoruz. Sosyal hayatın her alanında daha fazla erişilebilirlik ve fırsat eşitliği sağlamaya da söz veriyoruz. Çünkü biz sadece hizmet sunan değil, engelleri kaldıran bir belediyeyiz. Gücünüz ve azminiz bizlere ilham veriyor. Engelliler Haftası’nın, çözümlerin hızlandığı bir dönem olmasını diliyorum. İyi ki varsınız” diye konuştu.

FARKINDALIK YARATACAK ETKİNLİKLER

Engelliler Haftası etkinlikleri 15 Mayıs Perşembe gününe kadar devam edecek. Bugün (13 Mayıs Salı) saat 11.00’da Kısa Süreli Engelli Dinlenme Merkezi’nde Bilge Çınarlar Sağlıklı Yaş Alma Merkezi üyeleri ve dezavantajlı bireyler, “Kalpten Kalbe Neşe” başlıklı etkinlikte bir araya gelecek. Buluşma, pilates etkinliği, yarışmalar ve dans gösterisi ile renklenecek. 14 Mayıs Çarşamba günü de saat 11.00’da CNVC Merkezi Şiddetsiz İletişim Eğitmen Adayı Esin Erek tarafından “Sempati mi, Empati mi?” başlıklı bir seminer verilecek. 14 Mayıs saat 14.00’te Karşıyaka Belediyesi Ana Bina Meclis Salonu’nda, Engelli Hakları Derneği Başkanı Rıza Mutkilioğlu’nun katılımıyla “Farklılıktan Farkındalığa” başlıklı sunum gerçekleştirilecek. 15 Mayıs Perşembe günü, saat 12.00’de Zühal Yücel İzmirli Anaokulu’nda “Kanatlar Hepimiz İçin” temalı uçurtma şenliği düzenlenecek. Günün ikinci etkinliği ise saat 14.30’da İsmail Hakkı Tonguç Eğitim Merkezi’nde (KARGEM) yapılacak. 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin katılımıyla, Kedi Otizm Derneği iş birliğiyle “Arkadaşım Otizm” etkinliği gerçekleştirilecek.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Garanti BBVA’nın Desteğiyle Güçlü Bir Buluşma: EşitBiz Konferansı İkinci Kez Gerçekleşti

Garanti BBVA’nın kurucusu ve daimî destekçisi olduğu Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV) tarafından düzenlenen EşitBiz Konferansı, 10 Mayıs’ta Salt’ın Galata binasında geniş bir katılımla gerçekleşti. Toplumsal rollerin eşitliğini eğitim alanında yaygınlaştırmayı hedefleyen EşitBiz Projesi dahilinde gerçekleştirilen konferans, bu yıl “Kapsayıcılık” odağındaydı. Konferans eğitimcileri, uzmanları ve sivil toplum temsilcilerini bir araya getirdi. Eşitleyici Ritim Çemberi gibi deneyimlerin de sunulduğu etkinlikte farklı temalarda konuşmalar gerçekleşti. 

Garanti BBVA ve ÖRAV iş birliğiyle hayata geçirilen EşitBiz Projesi, erken ve temel çocukluk dönemlerinde toplumsal rollere yönelik önyargı karşıtı tutumun desteklenmesini amaçlıyor. Bugüne kadar yaklaşık 2.000 öğretmene verilen eğitimlerle 30 bini aşkın öğrenciye ulaşıldı. EşitBiz Konferansı’nda da projeye katılmış öğretmenler, bu eşitlikçi ve kapsayıcı dönüşüme dair uygulamalarını, deneyimlerini ve hayata geçirilen iyi örnekleri daha geniş kitlelerle paylaşma imkânı buldu. 

Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı ve ÖRAV Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Taşcı Firuzbay, etkinliği şu sözlerle değerlendirdi: “Kurucusu olduğumuz ÖRAV ile birlikte yürüttüğümüz projeler, eğitimler ve etkinlikler sayesinde şimdiye dek 424 bin 659 öğretmene ve dolaylı olarak milyonlarca öğrenciye ulaştık. EşitBiz de bu kapsamda bir eğitim projesi olmakla kalmıyor, aynı zamanda bir toplumsal dönüşüm yolculuğunu temsil ediyor. Projemiz öğretmenlerin kendi sınıflarında başlattıkları küçük ama etkili dönüşümlerin, toplumsal rollerin eşitliği konusunda nasıl büyük bir fark yaratabileceğini gözler önüne seriyor. EşitBiz Konferansı’mızın ikincisinde de bunu öğretmenlerimizin sunduğu uygulama örnekleriyle bizzat gördük. Garanti BBVA olarak bu yolculuğun destekçisi olmaya devam edeceğiz.”

ÖRAV Genel Müdürü Arzu Atasoy ise “Bu yıl ikincisini gerçekleştirdiğimiz EşitBiz Konferansı, öğretmenlerin eşitlikçi öğrenme ortamları yaratma çabasını görünür kılıyor ve yeni iş birlikleri ve fikirlerin de kapısını aralıyor. Eğitimde kapsayıcılığı yaygınlaştırmak için hep birlikte çalışmaya, tüm paydaşları bir araya getiren etkinlikler düzenlemeye devam edeceğiz,” dedi.

Türkiye’nin dört bir yanından eğitimciler buluştu

EşitBiz Konferansı ikinci senesinde, farklı şehirlerden gelen eğitimcilerin bir araya gelerek deneyim alışverişinde bulunduğu, dayanışmayı güçlendiren bir platforma dönüştü. Eğitimcilerden ilham alan katılımcılar, eşitliğin sadece bir kavram değil, günlük hayattaki uygulamalarla pekiştirilen bir tutum olduğuna bir kez daha şahit oldular. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dış Ticaret Endeksleri, Mart 2025

 

İhracat birim değer endeksi %1,8 arttı

İhracat birim değer endeksi Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,8 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde %9,3 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) %2,2 arttı, yakıtlarda %15,4 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %1,6 arttı.

İhracat miktar endeksi %1,5 arttı

İhracat miktar endeksi Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,5 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde %6,3 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %4,1 azaldı, yakıtlarda %1,1 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %2,0 arttı.

İhracat birim değer ve miktar endeksleri, Mart 2025
[2015=100]
İthalat birim değer endeksi %1,3 arttı

İthalat birim değer endeksi Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,3 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %16,2 arttı, yakıtlarda %1,2 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) %4,3 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %1,4 azaldı.

İthalat miktar endeksi %0,8 arttı

İthalat miktar endeksi Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %0,8 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %8,0 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) %7,3 azaldı, yakıtlarda %5,1 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %2,7 arttı.

İthalat birim değer ve miktar endeksleri, Mart 2025
[2015=100]
Dış ticaret endeksleri, Mart 2025

[2015=100]

  İhracat İthalat
  Endeks   Endeks  
Sektörler
(SITC Rev.4)
Mart 2024 Mart 2025 Değişim
(%)
Mart 2024 Mart 2025 Değişim
(%)
  Birim değer endeksleri
Genel 114,0 116,1 1,8 130,6 132,3 1,3
Gıda, içecek ve tütün

101,8 111,2 9,3 110,5 128,4 16,2
Hammaddeler (yakıt hariç)

115,0 117,5 2,2 135,1 129,3 -4,3
Yakıtlar

150,9 127,6 -15,4 165,8 167,8 1,2
İmalat (gıda, içecek ve tütün hariç)

113,9 115,8 1,6 113,8 112,2 -1,4
SITC’de başka bir yerde sınıflandırılamayan mallar

169,5 238,2 40,5 202,8 271,7 34,0
  Miktar endeksleri
Genel 157,9 160,3 1,5 128,9 130,0 0,8
Gıda, içecek ve tütün

169,1 158,5 -6,3 159,4 172,2 8,0
Hammaddeler (yakıt hariç)

180,3 172,9 -4,1 136,1 126,2 -7,3
Yakıtlar

268,2 265,3 -1,1 103,2 108,5 5,1
İmalat (gıda, içecek ve tütün hariç)

158,7 161,9 2,0 137,6 141,4 2,7
SITC’de başka bir yerde sınıflandırılamayan mallar

11,0 31,4 184,6 258,9 191,4 -26,1

STIC : Uluslararası Standart Ticaret Sınıflaması

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat miktar endeksi %4,4 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat miktar endeksi; 2025 Şubat ayında 153,9 iken 2025 Mart ayında %4,4 oranında artarak 160,6 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ihracat miktar endeksi; 2024 yılı Mart ayında 162,0 iken 2025 yılı Mart ayında %5,7 oranında artarak 171,1 oldu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ithalat miktar endeksi %2,8 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ithalat miktar endeksi; 2025 Şubat ayında 128,0 iken 2025 Mart ayında %2,8 oranında artarak 131,6 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ithalat miktar endeksi; 2024 yılı Mart ayında 131,4 iken 2025 yılı Mart ayında %4,0 oranında artarak 136,7 oldu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış dış ticaret miktar endeksleri, Mart 2025
[2015=100]
Dış ticaret haddi 2025 yılı Mart ayında 87,7 olarak gerçekleşti

İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2024 yılı Mart ayında 87,3 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 0,4 puan artarak, 2025 yılı Mart ayında 87,7 oldu.

Dış ticaret hadleri, Mart 2025
[2015=100]

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ASAT’tan turizmin kalbine altyapı hamlesi

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, yaklaşık 125 milyon TL yatırım bedeliyle Serik Oteller Bölgesi İçme Suyu Hattı Yapım işine start verdi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in “Planlı, kurallı, kimlikli kent” hedefi doğrultusunda Belek ve Kadriye mahallelerini kapsayan önemli bir altyapı çalışması başlattı.

Bölgenin altyapısını güçlendirecek proje, yeni içme suyu hattının yanı sıra elektrik ve mekanik işleri de içerecek. Projede saha uygulamalarına başlayan ASAT ekipleri, dünya standartlarında malzeme kullanıyor. Stok sahasında bulunan ve DN 700 PN 16 çapındaki düktil dolum hattı ile DN 250 PN 16 çapındaki basma hattı boruları, Belek-Karadayı içme suyu hattının devamı niteliğinde Kadriye bölgesine döşeniyor.

KESİNTİSİZ İÇME SUYU

Proje ile uzun ömürlü ve dayanıklı düktil borularla yapılan bu sistem ile bölgeye kesintisiz içme suyu sağlanması hedefleniyor. Büyükşehir Belediyesi’nin çevre ve insan odaklı bu yatırımı, hem yerel halkın yaşam kalitesini artırmayı hem de turizmin bel kemiği olan bölgede sürdürülebilir altyapı çözümleri sunmayı amaçlıyor. Proje tamamlandığında Belek ve Kadriye’nin içme suyu altyapısı güçlenmiş olacak, bölgedeki su kaynakları daha verimli kullanılacak.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Çerçioğlu’nun Aydın’a Kazandırdığı Otizm Merkezlerinin Öğrencilerinden Sanat Sergisi

Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından 10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle düzenlenen etkinlikler devam ediyor.

Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Gelişim Otizm Merkezi öğrencileri tarafından hazırlanan eserlerin yer aldığı serginin açılışı gerçekleştirildi. Birebir düzenlenen etkinlikler ile sanatın birçok farklı dalında eğitim alan öğrencilerin yıl boyunca hazırladığı eserlerden oluşan renkli serginin açılışına yüzlerce vatandaş katıldı. Sanat ve Gelişim Otizm Merkezi öğrencilerinin örf ve ritim ile piyano dinletisi eşliğinde gerçekleştirilen sergi açılışında minik sanatçılar, eserlerinin tanıtımını da kendileri gerçekleştirdi.

Başkan Çerçioğlu: Öğrencilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz

Büyükşehir Belediyesi Otizm Destek Merkezleri ile Sanat ve Gelişim Otizm Merkezi’nde her yaştan otizmli bireye yönelik gerçekleştirilen destekleyici eğitimlerin devam edeceğini belirten Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, “Otizmde erken tanı ve eğitim çok önemli. Aydınımıza kazandırdığımız Otizm Destek Merkezlerimiz ile Sanat ve Gelişim Otizm Merkezimiz de gerçekleştirdiğimiz eğitimlerimiz hız kesmeden devam ediyor. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Otizmli bireylere yönelik hayata geçirilen hizmetlerden memnuniyet duyduklarını belirten vatandaşlar ile veliler, çalışmalarından dolayı Başkan Çerçioğlu’na teşekkür etti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

19 Mayıs Osmangazi’de büyük coşkuyla kutlanacak

Osmangazi Belediyesi, her yaştan Osmangazilinin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunu doyasıya yaşaması için birbirinden özel etkinliklerden oluşan bir program hazırladı. Birçok sportif faaliyetin yanı sıra müzik ve eğlence dolu etkinliklerin yer alacağı kutlama programı, 16 Mayıs Cumartesi günü başlayacak ve 19 Mayıs Pazartesi günü sona erecek.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 106 yıl önce Samsun’a çıkarak ulusal bağımsızlık mücadelesinin meşalesini yaktı. Bu tarihi adımın atıldığı 19 Mayıs, Osmangazi’de coşkuyla kutlanacak. Osmangazi Belediyesi, her yaştan vatandaşın bayramın coşkusunu ve sevincini doyasıya yaşaması için birbirinden renkli etkinliklerden oluşan bir program hazırladı.

Osmangazi’deki kutlamalar, 16 Mayıs Cuma günü saat 13.00’da düzenlenecek olan Kurtuluştan Kuruluşa Unutulmayanlar Sergisi ve Işık Kansu ile Söyleşi programı ile başlayacak. 17 Mayıs Cumartesi günü ise kutlamalarının merkezi olan Osmangazi Meydanı’nda düzenlenecek drama, satranç, survıvor ve masa tenisi turnuvası gibi etkinlikler ile eğlence tüm güne yayılacak.

Ceylan Ertem şarkılarıyla 19 Mayıs coşkusunu yaşatacak

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları, 18 Mayıs Pazar günü düzenlenecek Ceylan Ertem ve Antalya Medeniyetler Korosu konserleri ile devam edecek. Osmangazi Meydanı’nında gerçekleştirilecek konser programında sahneye ilk olarak saat 20.00’da Antakya Medeniyetler Korosu çıkacak. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerde 7 üyesini kaybeden Antakya Medeniyetler Korosu, seslendireceği birbirinden farklı yörelere ait şarkı ve türküler ile izleyicilere unutulmaz anlar yaşatacak. Antalya Medeniyetler Korosu konserinin ardından şarkı yazarlığı ve yorumculuğuyla müzik dünyasında önemli bir yer edinen Ceylan Ertem saat 21.00’da sahnede olacak. Her konserinde sesi, sahne performansı ve samimiyeti ile sevenlerinin beğenisini kazanan Ceylan Ertem, binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşmesi beklenen konserde şarkılarını seslendirecek. Konseri izleyenler ünlü şarkıcının şarkılarıyla coşku dolu anlar yaşayacak.

19 Mayıs coşkusu sokaklara taşınacak

Osmangazi Belediyesi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunu Osmangazi’nin caddelerine taşımak adına binlerce Bursalının katılımıyla yürüyüş düzenleyecek. Yürüyüş, 19 Mayıs Pazartesi günü saat 19.19’da Fomara Meydanı’nda başlayacak. Ellerinde Türk bayrakları ile yürüyüşe katılanlar şarkılar ve marşlar eşliğinde Fevzi Çakmak Caddesi üzerinden Osmangazi Meydanı’na yürüyecek. Kortej Osmangazi Meydanı’na vardığında kutlamalar konser programları ile devam edecek. Osmangazi Belediyesi Gençlik Orkestrası ve Korosu konserinin ardından sahneye çıkacak olan ünlü sanatçı Bahtiyar Özdemir, sevilen şarkılarını konser alanını dolduran Osmangazililer için seslendirecek. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları, konserlerin ardından gerçekleştirilecek 90’lar Partisi ile sona erecek.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Startup’lar mı, Girişimler mi? Türkiye’nin Unicorn Adaylarına Yol Haritası!

Girişimup.com yazarı Şerafettin Özsoy: “Bu 5 Kritere Uymuyorsa Startup Değil, Klasik Bir İşletmesiniz Demektir!”

Türkiye’nin girişimcilik ekosisteminin nabzını girisimup.com ‘da tutan Şerafettin Özsoy, bu kez “Her Girişim Bir Startup mıdır?” başlıklı yazısıyla tartışma yaratacak bir analize imza atıyor. Yüksek büyüme potansiyeli olan şirketlerle geleneksel işletmeler arasındaki keskin farkları ortaya koyan Özsoy, “Startup’ım diyen her girişimci bu 5 maddeyi kontrol etmeli!” diyerek ekosisteme yeni bir ölçüt sunuyor.

“Üstel Büyüyemiyorsanız, Startup Değilsiniz!”

Özsoy’a göre, “üstel artış” gösteremeyen işletmeler, ne kadar yenilikçi olursa olsun startup sayılamaz. Peki ya diğer kriterler?
  Çıkış Stratejisi: “Hisseleri satıp milyon dolarlık exit yapmayı düşünmüyorsanız, bu iş bir aile şirketi olmaya aday demektir!”
  Yaratıcı Yıkım: “Uber’in taksi sektörünü altüst ettiği gibi bir devrim yapamıyorsanız, siz ‘girişim’siniz, ‘startup’ değil!”
  Risk İştahı: “Büyüdükçe riskten kaçınıyorsanız, kurumsal bir firma yolundasınız!”
  Finansal Değerleme: “Bankalar size kredi veriyorsa, muhtemelen bir startup değilsiniz!”

 Her Girişim Bir Startup mıdır?

Girişimciliğin son yıllarda hızla popülerleşmesi, startup kavramının Türkçeleştirilmesi tartışmasını da beraber getirmiş oldu. Son yıllarda birçok kurum hızlandırma merkezi, girişimcilik destekleri, hackathon yarışmaları gibi girişimcilikle ilgili birçok faaliyet gerçekleştirmeye başladı. Birçoğu “startup” ifadesini olduğu gibi tutup kalan ifadeleri Türkçe kullanırken Türkçe dil kullanımına çok hassas olanlar ise muadil bir kelime olarak “girişim” ifadesini kullanıyor. 

Kendi işini kurma anlamında kullandığımız girişim kavramı Türkiye’nin pek de yabancısı olmadığı bir ifade. Türkiye’de kendi gelirini bağımsız bir şekilde kazanan çalışan kişi sayısı SGK istatistiklerine göre yaklaşık 3 milyon kişi.  Ayrıca kayıt dışı ekonominin varlığını da düşünürsek oldukça fazla girişimcimiz var diyebiliriz. Şöyle bir etrafınıza baktığınızda sabit bir gelir garantisi olmadan çalışan pek çok insan görebilirsiniz. Taksicilik, minibüsçülük yapan; manavı , bakkalı, berber dükkanı olan kişiler birer girişimci sayılabilir. 

Startup kelimesi yurtdışından ithal ettiğimiz bir kültürün parçası. Üstelik bu kültürü ithal etmek için çok hızlı olmamız gerektiğinden dolayı bu ifadeyi Türkçeleştirmeyi düşünecek fırsatımız da olmadı. Ama yine de bu ifade belirsizliğinde pek çok kişi şu soruyu sormadan duramıyor: Her girişim bir startup mıdır? Bu sorunun cevabını verebilmek için startupları girişimlerden ayıran özellikleri yakından inceleyelim.

1.           Üstel (Eksponansiyel) Büyüme Yeteneği

Her startup bir girişim olmakla beraber her girişim bir startup değildir. Yeni bir kafe ya da  kitapçı açmak bir startup kurmak anlamına gelmiyor. Ve bir girişimin startup olarak sayılabilmesi için yüksek hızlı “üstel büyüme yeteneğine” sahip olması gereklidir. Bu büyümenin ivmesi ne kadar büyük ve üstel (eksponansiyel) ise o derece makbuldür.

Bu bağlamda Amazon.com’un büyüme vakası bir startup’ın yüksek hızlı büyüme yeteneğini çok güzel örnekliyor. 1995’ten 1996’ya geçerken gelirleri yüzde 1600, bir sonraki yıl ise yüzde 900 büyümüş. Ve 1995’ten 2016’ya gelene kadar toplamda yüzde 136 bin oranında büyüme göstermiş. Günün sonunda bütün startup’ların böyle bir ideal hedefe sahip olması bekleniyor.

Bu tarz büyüme örneklerini klasik işletmelerden daha çok teknoloji, internet, sağlık gibi teknoloji yoğun sektörlerde görebiliyoruz. Zira bu büyümenin ardında yatan dinamo motor yüksek teknoloji , Ar-Ge ve nitelikli çalışanlar. Dolayısıyla her sektörde bu tarz bir büyüme potansiyeli mevcut değil.

2.           Çıkış Stratejisi 

Sıradan bir girişim kuran girişimcinin ana hedefi ürün ve hizmet satarak gelir üretmektir. Muhtemelen kurduğu işletmenin büyümesini ve kendinden sonraki nesillere devrederek girişiminin uzun ömürlü olmasını arzulamaktadır. Fakat bir startup’ın en önemli farkı girişimcisinin bir gün tüm hisselerini satarak startup’tan çıkış yapmasıdır. Böylelikle girişimci ürün ve hizmet satışından gelir elde etmenin yanı sıra şirket hisselerinin zamanla değer kazanmasıyla hisse satarak da para kazanacaktır. Bu nedenle girişimcinin şirketin kendisini satıp çıkış yapma vizyonuna sahip olması gerekir. 

 3.           Yaratıcı Yıkıcı (Creative Distruption) Özellik 

Startup’ların hızla ölçeklenebilmesi için büyük hedeflere odaklanması gerekir. Daha en baştan bir startup yer alacağı sektörlerde yaratıcı bir yıkıcı özellik göstererek ilgili sektörlerde olumlu bir kaosu tetikleme peşinde koşar, tıpkı Uber’in taşımacılık sektöründe ortaya çıkardığı kaos gibi. Schumpeter de zaten bunu söylüyordu: “Gerçek bir yenilik kaosa neden olmalı.” Bu ilk başta ekonomide sorunlara neden olmakla beraber uzun vadede piyasaları ve ekonomileri kalkındırıcı bir etkiye neden olacaktır. 

 4.           Yüksek Risk İştahı

Şirketler büyüdükçe onları kuran girişimciler daha az risk almaya başlarlar, zira şirketin geldiği noktadan geriye dönmesini istemezler. Fakat startup’lar ilk günkü gibi yüksek seviyede risk alabilme iştahına sahiplerdir. Bir anda ürün ve hizmetlerini farklılaştırabilir, farklı müşteri kitlelerine odaklanabilir veya şirketin tüm organizasyonunu bir anda  değiştirebilirler. 

 5.           Klasik Yöntemlerle Finansal Değerlemelerinin Yapılamaması

Bir şirketi değerlerken İndirgenmiş Nakit Akımları gibi pek çok finansal metot kullanılabilir. Ve şirketin oluşan finansal oranları üzerinden birçok analiz yapılarak şirketin değeri belirlenebilir. Fakat çoğu startup uzun süre boyunca gelir elde edemez. Yüksek risk alarak sektörlerde yaratıcı yıkım gerçekleştirmeyi hedefledikleri için büyük yatırım harcamaları yaparlar ve elde edilen gelirle yapılan yatırım arasında uzun süre anlamlı bir ilişki ortaya çıkmaz. Dolayısıyla klasik finansal değerleme yöntemleri işe yaramaz. Buna karşılık bir startup’ı değerlerken girişimci ekibin tecrübe ve yetkinlikleri, projeye adanmışlıkları, ürün ve hizmetlerinin yenilikçiliği gibi finansal olmayan kriterler kullanılır. Bu nedenle girişimlere kredi verebilecek banka bulunabilirken ama startup’lar için bunu bulmak zordur. Bu nedenle startup’lar fon bulmak için risk sermayesi fonlarına giderler.

Yeni Bir Kavram İhtiyacı

Girişim kelimesinin startup kavramını yeterince dolduramadığı artık aşikar ve bu ihtiyacın farkında olan ekosistemdeki birçok fikir önderi çeşitli isim önermeleri yapıyor.

Startup’a alternatif olarak birçok Türkçe kavram öneriliyor fakat daha ekosistemin tamamen benimsediği bir ifadeye ulaşılamadı. Şu anlık en dikkat çekici öneri ekosistemin önemli aktörlerinden birisi olan İTÜ çekirdek kurucusu ve akademisyen Deniz Tuncalp’in önerisi. Tuncalp startuplara “filiz girişim” denmesini gerektiğini şu ifadeleriyle açıklıyor: “Filiz, içinde kocaman bir ulu ağaç olma potansiyelini taşır ve hızla boy atar.” Açıklamanın içindeki “hızlı boy atmayı” üstel büyüme, “ulu bir ağaç olmayı” da unicorn olma hedefi olarak yorumladığım için “filiz girişim” kavramı şu anlık startup kavramı için en güçlü alternatif olarak önümüzde duruyor.

 Yazar Hakkında

Şerafettin Özsoy Kimdir?

Şerafettin Özsoy, İTÜ İşletme Mühendisliği’nde lisans, Marmara Üniversitesi Bankacılık bölümünde yüksek lisans programlarından mezun olmuştur. Halen İTÜ İşletme Mühendisliği bölümünde doktora programına devam etmektedir. Kuveyt Türk Katılım Bankası, Yıldız Holding ve Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’ndeki kurumsal deneyimlerinin ardından kendi girişimini kurmuştur. Şu anda global yatırım ağı olan in4startups‘ın, girişimcilik içerik platformu Girişimup.com’ın ve yatırım fonu Asya Ventures’ın kurucu ortağıdır.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şekerbank’tan eczacılara özel kampanya

Meslek gruplarına özel finansal çözümler geliştirmeye devam eden Şekerbank, sunduğu yeni kampanya ile eczacı müşterilerini birbirinden farklı avantajlarla destekliyor. 250.000 TL ve üzeri SGK ödemelerini Şekerbank aracılığıyla gerçekleştiren eczacılar, aylık 1.000 TL bonus promosyonun yanı sıra, 6 ay ödemesiz dönem ve 60 aya varan vadelerle finansman imkanından faydalanabiliyor. Şekerbank’ın eczacı müşterileri böylelikle nakit akışlarını güçlendirmenin yanı sıra kampanyaya özel birçok fırsattan da yararlanabiliyor.

Kampanya kapsamında, Ecza Bonus Kart 1 yıl ücretsiz sunulurken, ilk 3 ay boyunca POS aidat istisnası, aylık 150.000 TL ciroya kadar sıfır komisyon imkânı ve 10 yapraklı çek karnesi ücretsiz sağlanıyor. Ayrıca internet ve mobil bankacılık kanalları üzerinden yapılan EFT/havale işlemlerinden masraf alınmıyor. 

Hüseyin Üst: “Eczacılarımızın finansal ihtiyaçlarını ön planda tutuyoruz.” 

Şekerbank KOBİ ve İşletme Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Üst kampanyayla ilgili şunları söyledi: “Eczacılarımızın finansal ihtiyaçlarını ön planda tutarak hayata geçirdiğimiz bu kampanya ile müşterilerimizin yanında olmaya devam ediyoruz. SGK ödemelerini Şekerbank’a taşıyan eczacılarımıza sunduğumuz avantajlı kredi imkanının yanı sıra onlara özel fırsatlar sunuyor ve eczacılarımıza ayrıcalık tanıyarak sağlık sektörüne sağladığımız desteği güçlendiriyoruz. Müşterilerimizin işlerini büyütme yolculuklarında finansal yüklerini hafifletmek için meslek gruplarına özel finansal çözümler geliştirmeyi sürdüreceğiz. Bu vesileyle eczacılarımızın Eczacılık Günü’nü kutluyoruz.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

DYO Klimatherm binaları güçlendiriyor

DYO, enerji verimliliği ve çevre dostu çözümleriyle sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Klimatherm Isı Yalıtım Sistemi, binaların enerji verimliliğini artırırken yapının depreme karşı direnç seviyesini yükseltiyor. Bu sistem, binaların zamanla yıpranmasını engelleyerek, taşıyıcı sistemlerin dayanıklılığını uzun süre korumasını sağlıyor ve güvenli, sürdürülebilir yaşam alanları oluşturuyor.

2017 öncesi yapılarda da uygulanabiliyor

2017 yılında yürürlüğe giren Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği ile yeni inşa edilen binalarda ısı yalıtımı zorunlu hale gelirken, 2017 öncesi inşa edilen yapılarda da Klimatherm gibi ileri teknoloji içeren ısı yalıtım sistemleriyle enerji verimliliği yüksek çözümler uygulanabiliyor.  Klimatherm ısı yalıtımı binalarda oluşabilecek nem, yoğuşma ve korozyon gibi sorunların önüne geçerek yapının sağlam kalmasına önemli bir katkı sunuyor. Ayrıca zamanla oluşabilecek diğer yapısal sorunların önüne geçiyor. Aynı yaşam alanlarının konforunu daha az harcama ile arttırırken, binalarda enerji tasarrufu sağlıyor.  

Dış etkenlere karşı direnci artırıyor 

Klimatherm ısı yalıtım sistemleri, enerji tasarrufu sağlamanın yanı sıra binaların uzun ömürlü olmasına da katkı sağlıyor. Deprem riski altında olan bir bölgede, sağlam temeller ve güçlü taşıyıcı sistemler elbette ön planda olmalıdır, ancak bina bütünlüğünü sağlayan ısı yalıtımı da bu anlamda kritik bir rol oynar. Isı yalıtımının binanın enerji verimliliğini artırmasının yanında bina mukavemetini de artırarak, deprem anında ve sonrasında yapı güvenliğine önemli katkılarda bulundugu bilinmektedir.  Klimatherm markasıyla, kentlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarını sağlayan Dyo, iklim koşulları ve yapısal risklere karşı dayanıklı çözümler sunarak, güvenli yaşam alanları oluşturulmasına katkıda bulunuyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı