Başkan Altay Özel Gençlerle Birlikte Sebze Fidelerini Toprakla Buluşturdu

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Tarıma Engel Yok” projesi kapsamında Konevi İşitme Engelliler Ortaokulu’nda özel öğrencilerle birlikte sebze fidelerini toprakla buluşturdu. Konya’nın bir tarım şehri olduğunu ve her yaştan insanın tarımı sevmesiyle ilgili önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Başkan Altay, “Tarıma Engel Yok projesi kapsamında çocuklarımızla birlikte fideleri toprakla buluşturuyoruz. Hem çocuklarımız için ciddi bir aktivite oluyor hem de onların tarımla uğraşmalarını sağlamış oluyoruz. Çocuklarımızın hayatında bir değişikliğe vesile olmak bizim için çok kıymetli” dedi. Başkan Altay, okulda konser veren Konya Büyükşehir Belediyesi Özel Gençler Mehter Takımı üyeleriyle de keyifli bir sohbet yaptı.


Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konevi İşitme Engelliler Ortaokulu’nda özel öğrencilerle buluştu.

ÖZEL GENÇLER MEHTER TAKIMI KONSER VERDİ

Engeliler Haftası kapsamında okulu ziyaret eden Başkan Altay, Konya Büyükşehir Belediyesi Özel Gençler Mehter Takımı üyeleri tarafından coşkulu bir şekilde karşılandı. Özel gençlerin verdiği konser için teşekkür ederek, her biriyle tek tek sohbet eden Başkan Altay, başarılarının devamını diledi.

Özel gençler ile Başkan Altay’ın sıcak ve samimi diyaloğu yüzlerde tebessüm oluşturdu.

“KONYA BİR TARIM ŞEHRİ”

Başkan Altay, daha sonra Büyükşehir Belediyesi’nin “Tarıma Engel Yok” projesi kapsamında okuldaki özel öğrencilerle birlikte sebze fidelerini toprakla buluşturdu.

Konya’nın bir tarım şehri olduğunu anımsatan Başkan Altay, “Konya bir tarım şehri ve her yaştan, her gruptan insanın tarımı sevmesiyle ilgili önemli çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile birlikte özel eğitim okullarımızda “Tarıma Engel Yok” projesi kapsamında çocuklarımızla birlikte fideleri toprakla buluşturuyoruz. Dolayısıyla çocuklarımız için ciddi bir aktivite oluyor hem de onların tarımla uğraşmalarını sağlamış oluyoruz. Yaz aylarında, okul müdürleri ile yaptığımız program kapsamında hem bahçenin hazırlanması hem fidanların hazırlanma sürecini tamamlıyoruz. Dikim mevsiminde sebzelerimizi toprakla buluşturuyoruz sonra da çocuklarımız hasatlarını gerçekleştirmiş oluyor. Ben, Milli Eğitim Müdürlüğümüze bu konuda gösterdiği koordinasyondan dolayı teşekkür ediyorum. Çocuklarımızın hayatında bir değişikliğe vesile olmak bizim için çok kıymetli. İnşallah onlar da bundan sonra üretmeye devam edecekler. Hayırlı olsun” değerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, tüm çiftçilerin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü de tebrik etti.

Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürü Sami Sağdıç da tarım şehri Konya’da yürütülen bu anlamlı proje için Başkan Altay’a teşekkür etti.

“TARIMA ENGEL YOK”

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından özel eğitim öğrencileri için düzenlenen projede toprak, hava, su, bitki bileşiminin rehabilitesi ve tedavi edici özellikleri, tarımsal faaliyetlerin tüm aşamaları öğrencilerle birlikte uygulamalı olarak gerçekleştiriliyor.

Proje kapsamında çeşitli tohum, fide, fidan, çiçek yetiştiriciliği yapılıyor. Ayrıca kış etkinliği olarak öğrencilerle birlikte sınıflarda çiçek dikim etkinliği de düzenleniyor. Bugüne kadar projeyle toplamda 8 bin 22 özel eğitim öğrencisine ulaşıldı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Engel Tanımayanlar, Başarı Hikayelerini Narlıdere’de Anlattı

Narlıdere Belediyesi, 10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası kapsamında, “Engelli Bireylerin Başarı Öyküsü” başlıklı panele ev sahipliği yaptı. Narlıdere Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte, Öğretim Görevlisi Hatice Özkan, Av. Ahmet Haydar, ALS-MNH Derneği Genel Başkanı Dr. Alper Kaya, aktivist Gülay Serin ve Multipl Skleroz (ms) Hastalığı Dernek Saymanı Şebnem Oktay birer konuşma yaptı. Pakize Ateş Kadın Danışma Merkezi tarafından gerçekleştirilen programda, Narlıdere Belediyesi Engelsiz Sesler Korosu da etkinliğe katılanlara mini bir müzik dinletisi sundu.

BİRÇOK ZORLUKLA KARŞILAŞTIM

Yoğun bir katılımla gerçekleştirilen programda, ilk sözü SMA Tip 2 hastası olarak dünyaya gelen Öğretim Görevlisi Hatice Özkan aldı. SMA hastalığı nedeniyle hareket kabiliyetini kaybettiğini söyleyen Özkan, “Ben sizlere zorlu bir yaşam mücadelesini ve başarı yolculuğunu anlatacağım. Özel gereksinimli bir birey ve bir kadın olan ben yani Hatice Özkan, eğitim hayatında çok başarılı oldu. Bu başarıları anne babasının, ailesinin desteği ile elde etti. Ancak eğitim hayatı boyunca birçok zorluk ve engellemelerle karşılaştı. Bizler verdiğimiz mücadeleyle, elde ettiğimiz başarılarla bazı insanların bir şeylerin farkına varmasını sağlayabiliriz. Ben bir akademisyen olarak ülkeme ve insanlara faydalı olmak için çabalıyorum. Engelliler Haftası’ndaki etkinliklerin,  engelli bireylerin sorunlarına gelecekte çözüm olmasını temenni ediyorum” dedi. 

BAŞARILI OLAMAZSIN DEDİLER

Doğuştan görme engelli Av. Ahmet Haydar ise çocukta yaşta yatılı okula gittiği için topluma çok erken yaşta dâhil olduğunu ifade ederek, “Bu yüzden çok erken yaşta olgunlaştım. Engelli olmanın ilk ayrımını ilkokulda yaşadım. Ardından müziğe olan ilgim nedeniyle konservatuvara girmek istedim. Ancak bazı hocalar başarılı olmayacağımı söyledi. Bu beni yıldırmasa da çok başarılı olmama rağmen konservatuvara giremedim. Daha sonra avukat oldum ve mesleğimi başarıyla yaptım” diye konuştu.

PİYANGO BANA VURDU

İlk iki konuşmacının ardından sözü, emekli bir göz hekimi olan ALS-MNH Derneği Genel Başkanı Dr. Alper Kaya aldı. Işığa aşık bir insan olduğu için göz doktorluğu mesleğini seçtiğini ifade eden Dr. Alper Kaya, “ALS hastalığımı öğrendikten sonra yüzde 97 engelli raporu verdiler. Şu anda yüzde 3 ile buradayım. Ailem, eşim ve dostlarım bana çok yardımcı oldu. Benim hastalığıma son durak hastalığı deniyor. Bu hastalık 100 binde 2 kişiyi yakalıyor. Piyangonun vurduğu insanlardan biri de benim. Bu hastalık önemli bir yolculuktur. Bu hastalık bana gösterdi ki hayatı çok da ciddiye almamak lazım” açıklamasında bulundu.  

AKRAN ZORBALIĞI İLE KARŞILAŞTIK

Paneldeki bir diğer konuşmacı Aktivist Gülay Serin ise oğlunun da özel gereksinimli bir çocuk olduğunu dile getirerek, “Burada bugün engel tanımayan insanlar var. Özel çocukları olan annelere acınacak gözlere bakmayan insanlarla bir aradayım. Benim oğlum Eren’in eğitim süreci çok zorlu bir yolculuktu. Maalesef akran zorbalığı ile karşı karşıya kaldı. Toplu taşımada bile sorunlar yaşıyorduk. Ben bu mücadeleden hiç yorulmadım. Oğlum Eren, hayatın her alanında birçok başarı elde etti. Ben Eren’den çok şey öğrendim. Sevgiyle ve azimle her şeyi çözdük. Ancak bizim bu mücadelemiz toplumda yeterli karşılığı görmüyor. Örneğin, özel gereksinimli bireyler maalesef iş bulamıyor” dedi.

MS HASTALARINA FAYDALI OLMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUM

Multipl Skleroz (ms) Hastalığı Dernek Saymanı Şebnem Oktay da MS’in ne olduğunu öğrenerek ve öğrendiklerini toplumla paylaşarak insanlara faydalı olmaya çalıştığını dile getirerek, “Damdan düşeni ancak damdan düşen anlar. Bu anlayışla MS hastalarına faydalı olmak için mücadele ediyorum” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Narlıdere Belediyesi Engelsiz Sesler korosu da yüreklere dokunan bir konserle katılımcılara duygusal anlar yaşattı.

ASLINDA HEPİMİZ DELİYİZ

Narlıdere Belediyesi, 10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası kapsamında, “Aslında Hepimiz Deliyiz” adlı tiyatro oyununa da ev sahipliği yaptı. Konak Belediyesi Tiyatro Topluluğu’nun sahnelediği oyun öncesinde, kendisi de engelli bir birey olan Erkan Kızıldağ da bir konuşma yaptı. Kızıldağ konuşmasında, bireyin; yaşadığı engel nedeniyle dışlanmadığı, yetersizlikleri üzerinden toplumda damgalanmadığı, sağlık, eğitim ve istihdam başta olmak üzere tüm haklardan eşit şekilde yararlandığı bir Türkiye diledi. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

QNB Türkiye, Ankara Genel Müdürlük Ofisi ile Operasyonel Dayanıklılığını Güçlendiriyor

Olası afet risklerine karşı kurumsal hazırlığını güçlendirmeyi hedefleyen QNB Türkiye, İstanbul merkezli operasyonlarını desteklemek amacıyla Ankara’da yeni bir genel müdürlük ofisi kurdu. “Bütünleşik Afet Yönetimi” programı kapsamında hayata geçirilen bu stratejik adım, bankanın iş sürekliliği yaklaşımında önemli bir aşama olarak yer alıyor. Risk Yönetimi ve İnsan Kaynakları başta olmak üzere ilgili ekiplerin geliştirdiği “Coğrafi Yedekleme Projesi” doğrultusunda, genel müdürlük yönetimi, bilgi teknolojileri, iştirakler ve alternatif satış kanalları gibi kritik iş birimleri Ankara’da da konumlandırıldı. Olağanüstü durumlarda bankanın tüm temel işlevlerini kesintisiz bir şekilde sürdürülebilmesi amacıyla operasyonel altyapıların tümü bütüncül bir yaklaşımla yeniden planlandı.

QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “İş sürekliliğini sağlamak ve çalışanlarımızın güvenliğini en üst düzeye çıkarmak adına yatırımlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Ankara’da faaliyete geçen Genel Müdürlük Ofisi’miz, bu stratejimizin somut örneklerinden bir tanesi. Olası bir afet anında, kritik süreçlerimizi koruyarak müşterilerimize kesintisiz bir şekilde hizmet sunmayı hedefliyoruz. Bütünleşik Afet Yönetimi programımız kapsamında attığımız bu adımın yalnızca QNB’ye değil, Türkiye’nin finansal sistemine de katkı sağlayacağına inanıyoruz.”

Tan sözlerine şöyle devam etti: “Ankara’daki Genel Müdürlük Ofisi’ni, İstanbul’da yaşanabilecek olası bir afet sonucunda oluşabilecek kesinti anında tüm süreci devralabilecek nitelikte bir altyapıyla planladık. Risk Yönetimi ekibi tarafından yürütülen çalışmalar doğrultusunda operasyonel süreklilik için kritik iş süreçlerini ve pozisyonları belirledik. Bu süreçlerin yedeklenmesi ve altyapıların güçlendirilmesiyle iş sürekliliğini güvence altına aldık. Ayrıca veri yedekleme sistemleriyle de desteklenen bu merkezi bankacılık operasyonlarımızın devamlılığını sağlayacak şekilde yapılandırdık.”

Haziran 2024’te ilk fazı faaliyete geçen ve halihazırda hibrit modelle çalışan, farklı departmanlardan oluşan 424 kişilik bir ekibe ev sahipliği yapan Ankara Genel Müdürlük Ofisi’nde, yeni işe alımlarla birlikte çalışan sayısının artırılması hedefleniyor. Bu kapsamda bankanın acil durum yönetimi ve kriz planlaması süreçleri düzenli olarak güncellenirken, çalışanlara afet senaryolarına yönelik kapsamlı eğitimler de veriliyor. Aynı zamanda, bilgi teknolojileri altyapısı olağanüstü durumlara karşı güçlendirilerek veri kaybının önlenmesi ve hizmetin kesintisiz sürdürülebilmesi sağlanıyor.

QNB Türkiye, Bütünleşik Afet Yönetimi ile Kurumsal Dayanıklılığını Güçlendiriyor

“Sıfır can kaybı, sıfır iş kesintisi” hedefiyle oluşturulan Bütünleşik Afet Yönetimi programı; çalışan güvenliği, veri koruması, altyapı güçlendirmeleri ve operasyonel devamlılık olmak üzere toplamda 36 projeyi kapsıyor. Program, bankanın afet senaryolarına karşı tüm birimlerinin sistematik olarak güçlendirilmesini hedefliyor.

Bugüne kadar söz konusu 36 projenin 19’u başarıyla tamamlanırken Bütünleşik Afet Yönetimi programının kapsam tamamlanma oranı ise %85’e ulaştı. Kalan projelerin de kısa sürede uygulamaya alınması planlanıyor. QNB Türkiye, afet risklerini en aza indirmek, çalışanlarına güvenli bir çalışma ortamı sunmak ve müşterilerine kesintisiz hizmet sağlayabilmek için yatırımlarını sürdürüyor.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Kocaman’dan Anneler Günü’nde Yürekleri Isıtan Ziyaretler

Kartepe Belediye Başkanı Av. M. Mustafa Kocaman, Anneler Günü dolayısıyla anlamlı ziyaretlerde bulundu. Şehidimiz Yılmaz Dedeoğlu’nun annesi Havva Dedeoğlu’nu evinde ziyaret eden Başkan Kocaman, ayrıca Alo Evlat Sağlık Kulübü üyesi Sebahat Efe’yi ziyaret etti.

“Hepimiz onun evladıyız”

Şehidimizin annesi Havva Dedeoğlu bizim emanetimiz diyen Başkan Kocaman  “Anneler Günü gibi özel günlerde şehit annelerimizi ziyaret etmek, bizler için bir görevden öte, kalpten gelen bir vefa borcudur. Şehidimiz Yılmaz Dedeoğlu’nu rahmet ve minnetle anarken, annesi Havva teyzemizin yüreğindeki özlemi de paylaşıyoruz. Onların duaları ve metaneti, milletimizin en büyük gücüdür. Havva teyzemiz bir evladı şehit oldu ama binlerce evladı daha oldu, hepimiz onun evladıyız” dedi.

“Evladı olmayanın da evladıyız.”

Kartepe’de yaşayan ve kimsesi olmayan yaşlılara yönelik olarak Kartepe Belediyesi tarafından yürütülen Alo Evlat Sağlık Kulübü kapsamında yaşlı ziyaretleri de devam ediyor. Anneler günü dolayısıyla Ataevler Mahallesi’nde oturan Sebahat Efe‘yi ziyaret eden başkan Kocaman “Evladı olmayan, evladı uzakta olan büyüklerimize evlat oluyoruz. Kişisel bakımlarını, temizliklerini yapıyoruz, ihtiyaçlarını karşılıyoruz ama bunun yanı sıra onlarla sohbet ediyor dertleşiyor birlikte vakit geçiriyoruz. Anneler günü dolayısıyla onların kalbine dokunabildiysek ne mutlu bize. Kartepe’de hiçbir annemiz kendini yalnız hissetmesin istiyoruz. Her birinin Anneler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum” ifadelerini kullandı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesinin 70. Yılı Sanatla Taçlanıyor

Ege Üniversitesinin (EÜ) 70’inci yılına özel etkinlikler hız kesmeden devam ediyor. Küratörlüğünü EÜ Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Dizar Ercivan Zencirci’nin yaptığı “70. Yıl Uluslararası Ege Üniversitesi Koleksiyon” başlıklı karma serginin açılışı; EÜ Atatürk Kültür Merkezinde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergi açılışına Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, üniversite üst yönetimi, senato üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Açılış konuşmasında Ege Üniversitesinin 70’inci yılının önemine dair konuşan Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemizin 70’inci yılında tam akredite, öğrenci odaklı sağlık temalı bir araştırma üniversitesi olmaktan gurur duyuyoruz. Türkiye’de uluslararası üniversite normlarına göre bilimde, eğitim öğretimde kurumsal idari işleyişte tam akredite olan, kalitesi tescillenmiş, ilk tam akredite devlet üniversitesiyiz. Öğrenci odaklılıkta Türkiye birincisiyiz, Türkiye’nin en huzurlu üniversitesiyiz. Üniversitelerin bu bilim çağında sadece eğitim, öğretim, araştırma değil; kültür sanat ve sportif faaliyetlerde de etkin olması önemli. Üniversitelere ve gençlere bu anlamda çok iş düşüyor. Bugün de bu anlamlı sergi açılışını beraber yapacağız, tüm vatandaşlarımızın gezmesine, görmesine, değerlendirmesine sunacağız. Burada olmak, sergiyi sizlerle birlikte açmak benim için mutluluk verici bir durum” diye konuştu.

“49 sanatçıdan 58 eser”

Sergi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Necdet Budak, “Bugün yalnızca bir sergi açılışı değil aynı zamanda üniversitemizin kültürel hafızasına ve sanatla kurduğu derin ilişkiye tanıklık etmek için bir araya geldik. Küratörlüğünü hocamız Doç. Dr. Dizar Ercivan Zencirci’nin üstlendiği sergi bu yüzden oldukça önemli. Dört bir yandan gelen 49 sanatçımızın 58 eseriyle katkı sunduğu bu özel koleksiyonda resimden seramiğe, özgün baskı resimden heykele uzanan bir sanat çeşitliliğini birlikte deneyimliyoruz. Her bir eser üniversitemizin köklü geçmişine duyulan saygının, bugünkü üretkenliğin ve geleceğe dair umutların sanatın evrensel diliyle ifadesi şeklinde değerlendiriyoruz. Bu bakımdan sanata büyük önem veriyoruz. Sergimizde görev alan sanatçılara ve akademik ve idari personelimize emekleri için teşekkür ediyorum. Serginin güzel İzmir’imiz için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Rektör Prof. Dr. Budak’ın konuşmasının ardından gerçekleşen kurdele kesimi sonrasında sergi, sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Engelli Bireylerin Asker Kınası Yapıldı

Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu, temsili askerlik görevini yerine getirecek olan engelli bireyleri vatani görevlerine uğurlamak için anlamlı bir etkinlik düzenledi.

Engelliler Haftası kapsamında Kahramankazan Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü tarafından organize edilen “Engelli Askerlik Kına Gecesi”, renkli görüntülerle izleyenlere hem duygusal hem de unutulmaz anlar yaşattı.

ÖZEL BİREYLERİN ASKER EĞLENCESİ KONVOYLA BAŞLADI

Etkinlik, Kahramankazan Belediyesi önünde büyük bir coşku ve heyecanla başladı. Başkan Çırpanoğlu, makam aracını al bayrakla süsleyerek, kınalı kuzularla ilçe turuna çıktı. Kalabalık bir konvoy eşliğinde Belediye Kumpınar Kültür Merkezi’ne ulaşan özel bireyleri Başkan Çırpanoğlu karşıladı. Başkan, her bir engelliyle birebir ilgilenerek hatıra fotoğrafları çekildi.

Program, Ankara’ya özgü oyun havalarının eşliğinde devam etti. Başkan Çırpanoğlu, askere gidecek özel bireylerin masalarını tek tek dolaşarak sohbet etti, aileleriyle birlikte duygusal anlar yaşadı. Başkan, tüm katılımcıların evlatlarına hayırlı teskereler dileyerek, bu anlamlı günde onların yanlarında oldu.

EN BÜYÜK ASKER BİZİM ASKER

Her yıl olduğu gibi, bu yıl da özel evlatlarını vatani görevlerine uğurlamanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Başkan Çırpanoğlu, “Rabbim bu güzel evlatlarımızın damatlıklarını da görmeyi nasip etsin. Güle güle gidip gelsinler inşallah. En büyük asker bizim asker!” diyerek duygularını dile getirdi.

Engelli gençler, 15 Mayıs’ta gerçekleşecek olan bir günlük temsili askerlik görevinden önce doyasıya eğlenirken program özel bir anlam kazandı.  Özel bireylerin asker uğurlaması, katılımcıların kalplerinde silinmez izler bırakırken, birlikte olmanın ve dayanışmanın gerçek anlamını bir kez daha gözler önüne serdi. Kına merasiminin ardından dualarla sona eren programa katılım yoğun oldu.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk çiftçisi üretiyor, ihracatçı dünyanın dört bir tarafına ihraç ediyor

Anadolu’nun bereketli toprakları, dört mevsimi yaşayan iklimi ve zengin biyoçeşitliliği Türkiye’yi dünyanın gıda ambarına dönüştürmüş durumda. Anadolu topraklarında binlerce yıldır üretim yapan çiftçiler, 24 milyon hektar alanda 137 milyon ton bitkisel üretime imza atıyor.

Türkiye, 2024 yılı verilerine göre 74 milyar dolarlık tarımsal hasılayla Avrupa’da lider konumda, dünyada ise 8. sırada bulunuyor. Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatı 2024 yılı sonunda 36 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu başarı Türk çiftçileri ve Türk ihracatçılarının ortak ve uyumlu çalışmasıyla sağlanıyor.

Türkiye pek çok tarım ürününün üretiminde dünya lideri ya da ön sıralarda yer alıyor. Fındık, kiraz, incir, kayısı, defne, kekik, sofralık zeytin, levrek, çipura, oryantal tütün, haşhaş tohumu üretiminde dünya birincisi, ayva, bal, kavun ve karpuzda ikinci; mercimek, antepfıstığı, kestane, vişne, şeftali ve hıyarda üçüncü; ceviz, elma, domates, patlıcan, ıspanak ve biberde ise dördüncü sırada yer alıyor.

Türkiye, çiğ süt üretiminde de dünyada 9, Avrupa’da üçüncü sırada konumlanıyor. Sığır eti üretiminde dünyada 7, Avrupa’da birinci olan Türkiye, tavuk eti üretiminde dünyada 9, Avrupa’da da ikinci sırada bulunuyor.

Türkiye, yumurta üretiminde dünyada 10, Avrupa’da ikinci sırada yer alırken, bal üretiminde dünyada ikinci, Avrupa’da da ilk sırada dikkati çekiyor.

Ege İhracatçı Birlikleri, kuru meyveden zeytinyağına, su ürünlerinden tıbbi ve aromatik bitkilere, meyve sebzeden tütüne, meyve sebze mamullerinden hububat bakliyat yağlı tohumlara kadar geniş bir yelpazede üretim yapan Türk çiftçisinin ürünlerini dünyanın dört bir tarafına ulaştırarak Türkiye’ye 7,5 milyar doların üzerinde döviz kazandırıyor. Türkiye’nin 36 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatından yüzde 22 pay alıyor.

2025 yılında mart ve nisan aylarında yaşanan ve 38 ilde etkili olan soğuk hava, dolu, don Türkiye’nin tarımsal üretimine ciddi zarar vermiş durumda. Fındık, üzüm, kayısı başta olmak üzere pekçok tarım ürünü rekoltelerinde önemli kayıplar oluştu.

Çiftçilerin doğal afetlerde zararlarının minimuma inmesi için tarım sigortası bu süreçte hayati önem kazanmış durumda. Zararları minimuma indirmek için tarımsal üretimi örtü altına almak günümüzde daha yüksek sesle konuşulur oldu.

Uçak: “İklim değişikliğinin zararlarını önlemek için üretimi örtü altına almalıyız”

Kendisi de üretici olan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, iklim değişikliğinin günümüzde kendisini daha net bir şekilde hissettirdiğini, tarım sektörünün mart ve nisan aylarındaki soğuk hava, don ve doludan etkinlenmesinin önüne geçmek için örtü altı üretime geçmek ve tarım sigortasının yaygınlaşmasının zorunluluk olduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatını 2024 yılında yüzde 3,3 oranında artırarak 36,2 milyar dolara ulaştırdıklarını anlatan Uçak, “Toplam ihracatımızda tarım ürünlerinin payı da %16 olarak gerçekleşti. Egeli ihracatçılarımızın 2024 tarım ürünleri ihracatı ise %4’lük artışla 7,6 milyar dolara ulaştı. Bölgemiz tarım ürünleri ihracatında kg başı birim fiyat 2023 yılında 2,23 dolar iken 2024 yılında %13’lük artışla 2,55 dolara ulaştı. Teknoloji, dijitalleşme ve inovasyonun etkisiyle 2024 yılında katma değeri daha yüksek ihracatı sağladık. 2024 yılında Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak Tarım sektörüne gençleri kazandırmak için “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitim Programı”nı ikinci kez hayata geçirdik. Gıda mühendisliği ve ziraat mühendisliği mezunu ya da halen öğrencisi olan 82 gencimize uzman isimler deneyimlerini aktardı. Programımızda genç çiftçi adayları işletme ve bahçe ziyaretleri de gerçekleştirdi. Kendilerinden gıda kayıplarını önleyecek, toplam kalite ve verimliliği artıracak projeler bekliyoruz. Tarım sektörünün AR-GE tarafına çok güç katacaklarına inanıyoruz” diye konuştu.

Kalıntı haritasını oluşturup pestisit sorununu çözüyoruz

Üretim bölgelerinde kalıntı haritasını oluşturmak ve pestisit sorununu çözmek amacıyla “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projesi” kapsamında 2024 yılında 600 numune alarak analiz yaptırdıklarını anlatan Uçak şöyle devam etti. “Üretim alanlarının iyileştirilmesi, sürdürülebilir bir üretim ve ihracat için doğru bir adım olduğunu düşünüyor ve bu projenin ülke geneline yayılmasını temenni ediyoruz. Üretimin iyileştirilmesi yanında ihracatımızın sürdürülebilir bir şekilde artması için yurt dışı faaliyetlerimiz de 2024 yılında devam etti. Türkiye’nin yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatının yüzde 21’lik bölümünü başına gerçekleştiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, Turkish Fresh and Processed Fruits and Vegetables Cluster isimli UR-GE Projesiyle taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörlerinde 41 firmanın kümelenerek ihracat yetkinliklerini artırmak için yola çıktı. Bu kapsamda ilk pazarlama faaliyeti 2024 yılında İngiltere’ye gerçekleşti ve katılımcı firmalar pazarlarını genişletmek için yeni müşteriler ile tanışma imkânı buldu. Gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerde kilit rolü üreticilerimiz oynamaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığımız, ziraat mühendislerimiz, firma eksperlerimiz, üniversitelerimizi de destekleriyle üreticilerimiz ne kadar kaliteli üretim yaparsa ihracatımız da o kadar verimli olacaktır. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü vesilesiyle tüm çiftçilerimizin alın terlerinin karşılığını alacakları, bereketli hasatlar diliyorum.”

Işık: “Çiftçilerimiz sayesinde gıda güvenliği ve sürdürülebilirlikte başarılı olacağız”

Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü vesilesiyle yayımladığı mesajda, çiftçilerin emeğinin gıda güvenliği, sürdürülebilirlik ve ekonomik kalkınma açısından kritik önem taşıdığını vurguladı.

Başkan Işık, “Tarım sektörü, yalnızca ülkemizin değil, tüm dünyanın geleceğini şekillendiren stratejik bir alandır. Bu yapının temel taşı olan çiftçilerimiz, toprağı işlerken sadece ürün değil, aynı zamanda gelecek üretir. Onların emeği, alın teri ve bilgisi olmadan gıda arz güvenliğinden söz edilemez,” dedi.

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak uzun yıllardır üreticilerle el ele vererek üretim kalitesini artırmaya yönelik somut adımlar attıklarını belirten Işık, “Çiftçilerimize yönelik ücretsiz file, kurutma tavası, biyoteknik tuzak gibi malzemelerin dağıtımını imkanlarımız dahilinde sürdürüyoruz. Bunun yanı sıra, sahada gerçekleştirdiğimiz eğitimler ve bilgilendirme faaliyetleriyle sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik ediyoruz. Bu çalışmalarla kaliteli ve güvenli ürün üretimini birlikte inşa ediyoruz,” diye konuştu.

Işık ayrıca, sürdürülebilir tarımın geleceğinin bilgi temelli üretimden geçtiğini vurgulayarak, “Günümüzde tarımda başarı, sadece toprağı işlemekle değil; doğru bilgiye ulaşmak, modern teknikleri uygulamak ve kalite odaklı üretim anlayışını benimsemekle mümkün. Bu bilinçle hareket ettiğimizde, hem iç pazarda hem de ihracatta daha güçlü bir konuma ulaşacağız ifadelerini kullandı.

Işık sözlerini şöyle tamamladı: “Toprağın değerini bilen, emeğiyle geleceği inşa eden çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak üreticimizin yanında olmaya, birlikte üretmeye ve dünya pazarlarında Türk tarımının gücünü daha da yukarı taşımaya devam edeceğiz.”

Girit: “Gıdamızın Geleceği İçin Emek Veren Herkese Minnettarız”

Türkiye’nin çam balı, levrek ve çipura üretiminde dünya lideri olduğunu vurgulayan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, “Ülkemizin dört bir yanında yıl boyunca üretim yapan, sofralarımıza sağlıklı ve güvenli gıdalar ulaştıran herkese şükranlarımızı sunar, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlarız” dedi.

 “Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller sektörümüzün temelinde alın teri, bilgi ve özveriyle çalışan üreticilerimiz var” diyen Girit, “2024 yılında yaklaşık 4 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaştık. Bu başarının ardında gece gündüz demeden emek veren tüm paydaşlarımızın katkısı büyük. Türkiye, çam balı üretiminde dünya birincisi; toplam bal üretiminde ikinci sıradadır. Yumurta üretiminde dünyada ilk 10’da yer alırken, ihracatta Hollanda’nın ardından ikinciliği zorlama potansiyeline sahiptir. Piliç eti üretiminde ise Türkiye, dünyada ilk on ülke arasında yer almaktadır. Su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa’da ikinci, dünyada 16. sıradayız. Levrek ve çipura üretiminde dünya lideriyiz; gökkuşağı alabalığında ise ikinci sıradayız. Süt üretiminde ise dünya 9’uncusu, Avrupa’da 3’üncüyüz. Sürdürülebilir üretim ve ihracat için sahadaki emeğe değer veriyor, kadınları, gençleri ve doğaya saygılı yöntemleri destekliyoruz. İklim değişikliğiyle mücadele, su verimliliği, düşük karbonlu üretim ve dijitalleşme önceliklerimiz arasında. Katma değerli ürünlerle hem üreticimizin kazancını hem de küresel rekabet gücümüzü artırmayı hedefliyoruz. Emek veren herkesi saygıyla selamlıyor; bereketli, dirençli ve sürdürülebilir bir üretim yılı diliyoruz” şeklinde konuştu.

Öztürk; “12 milyar dolar ihracatımızda çiftçilerimizin alın teri var”

Türkiye geneli hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatının 2024 yılında 12 milyar dolar seviyesine geldiğini paylaşan Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, bu başarının temelinde, sabırla, inançla üretmeye devam eden çiftçilerimizin alın terinin yatmakta olduğunun altını çizdi.

“Her yıl 14 Mayıs’ta kutlanan Dünya Çiftçiler Günü, toprağın bereketle buluşmasını sağlayan, ülkemizin gıda güvencesini omuzlarında taşıyan üreticilerimize duyduğumuz minnetin ifadesidir” diyen Öztürk, “Tarımın her alanında olduğu gibi hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe de üretimin ilk halkası çiftçimizdir. Onların emeği olmadan ihracat mümkün değildir. Tarım ve gıda sektörü durursa hayat durur. Tarım demek gıda güvencesi demektir. Gıda güvencemizi sağlayanlar ise çalışkan ve vefakâr çiftçilerimizdir. Bunun için çiftçilerimizi desteklemek zorundayız” ifadelerini kullandı.

Zorlu iklim koşullarına ve girdi maliyetlerindeki artışa rağmen üretimin sürekliliğini sağlayan çiftçilerin özverili çalışmaları sayesinde güçlü bir ihracat performansı gösterdiklerini dillendiren Öztürk şöyle devam etti: “Birlik olarak, sadece ihracatı artırmaya yönelik faaliyetler yapan bir kurum değil; aynı zamanda sürdürülebilir üretimi savunan, kırsalda refahı önceleyen ve çiftçimizin emeğini hakkıyla değerlendirmeyi görev bilen bir anlayışla hareket ediyoruz. Kadın üreticilerimizin desteklenmesini, gençlerin tarıma kazandırılmasını ve iklim dostu üretim modellerinin yaygınlaşmasını önceliklerimiz arasında görüyoruz. Bu anlamlı günde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Köylü milletin efendisidir’ sözünden yola çıkarak, toprağın bereketinin üretime, üretimin zenginliğe katkı sağlaması dileğiyle, toprağı bin bir emekle işleyen, tarımsal üretimin her kademesinde, tarlada, bağda, bahçede, serada, ahırda, ağılda, kadın, erkek çalışan, üreten ve elde ettiği ürüne değer katarak insanlara sunan, ülkemizin kalkınması için ter dökerek emek veren tüm çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyor, ürünlerinin bereketli olmasını diliyorum.”

Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Celal Umur: “Sürdürülebilir tarım ve üreticilerimiz için projelerimize hız kesmeden devam ediyoruz.”

Tütün sektöründe katma değeri en yüksek olan Türk tipi (Oryantal) tütünde dünya lideri olduğumuz bilgisini veren Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Celal Umur, Türkiye’de üretilen sigaralarda yerli harman oranının artmasıyla büyük yapraklı tütün (Sun-Cured Virginia ve Burley tipi) üretimini de artırdıkları bilgisini verdi.

42 bin üreticiyle sözleşmeli üretim yaptıklarını vurgulayan Umur, “Türk tütün sektörü olarak, 2025 yılında üretimimizi 80 milyon kiloya çıkarmak istiyoruz. Bunun için üreticilerimizi destekliyoruz. Birliğimiz bünyesinde tütün ihracatının artışını desteklemek maksadıyla Tütün Tohumu Islah Projesi, tütün tarımında sürdürülebilirlik çerçevesinde ise oluşturulan çalışma grupları ile üretim, çevre, altyapı, işgücü, tütün tarımında su kullanımı gibi alanlarda çeşitli sosyal sorumluluk projeleri yürütüyoruz. 2022 yılında başlattığımız projelerin çıktıları doğrultusunda üretim alanlarımızda sürdürülebilir tarım için gerekli değişiklikleri uygulamaya geçiriyoruz. Bu yıl da sürdürülebilir tarım hedefiyle yeni projelerle üreticilerimiz için icra ettiğimiz faaliyetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Ayrıca, kişisel koruyucu ekipmanlarının standardizasyonu ve geliştirilmesi, üretimde kullanılan bitki koruma ürünlerinin boş ambalajlarının toplanma merkezlerinde toplanması, imhası ve geri dönüşümü ile ilgili projelerin hayata geçmesine yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Son yıllarda hayata geçirdiğimiz projeler ve tütün üreticisinin emeğinin karşılığını alır hale gelmesi tütün üretimine ilgiyi artırdı. 2024 yılında 978 milyon dolar olan ihracatımızı 2025 yılında yeniden 1 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Uygun: “Çiftçilerimiz sayesinde sofralık zeytinde dünya lideri olduk”

“Tarımsal üretimin bel kemiği olan çiftçilerimiz, toprağın bereketini alın teriyle harmanlayarak sofralarımıza hayat taşımaktadır. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü, üretimin her aşamasında büyük fedakârlıklarla emek veren çiftçilerimizin kıymetini bir kez daha hatırlamak için önemli bir vesiledir” diyen Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Uygun, Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı sektöründe küresel pazarlardaki gücünün temelinde, bilgili, vizyoner ve sürdürülebilir üretim anlayışını benimseyen üreticilerimizin yer aldığını ifade etti.

Türkiye’nin sofralık zeytin üretiminde dünya liderliğine, zeytinyağı üretiminde ise ikinci sıraya yükselmesini; emeği ve alın teriyle çalışan Türk zeytin çiftçilerinin sağladığına vurgu yapan Uygun, “Bugün geldiğimiz noktada kalite ve katma değer odaklı üretim anlayışıyla uluslararası pazarlarda Türk zeytin ve zeytinyağının marka değerini artıran çiftçilerimizi yürekten kutluyoruz. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği olarak, çiftçimizin emeğini ve ürününü daha değerli kılacak her türlü çalışmanın destekçisiyiz. İklim değişikliği, artan maliyetler ve küresel rekabet gibi zorluklara karşı birlikte çözüm üretmek, sürdürülebilir tarım politikalarıyla üretimimizi güvence altına almak önceliğimizdir. Bu doğrultuda, üreticimize yönelik desteklerin artırılması kadar, ihracat kısıtlamaları ve yasakların olmadığı, öngörülebilir ve serbest bir ticaret ortamının sağlanması da büyük önem taşımaktadır. Bu anlamlı günde tüm çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyor, emeklerinin her zaman karşılık bulduğu, bereketli ve sürdürülebilir bir üretim sezonu diliyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle; “Odundışı ürünleri ihracatının yüzde 68’ini yapıyoruz”

Defne, kekik, ıhlamur, adaçayı, biberiye, tıbbi bitkiler, meşe palamudu gibi ürünleri kapsayan odun dışı orman ürünleri ihracatımızın 2024 yılında 180 milyon dolar bandında seyrettiğini dile getiren Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle, odun dışı orman ürünleri ihracatında Ege Bölgesi’nin payının yüzde 68’e ulaştığını vurguladı.

Odun dışı orman ürünleri ihracatında 2024 yılında yüzde 37 artış kaydetmeyi başardıklarını vurgulayan Gürle, “İzmir Ticaret Odası ve İzmir Ticaret Borsası iş birliğinde, tıbbi ve aromatik bitkiler sektörünün ve sektörde faaliyet gösteren firmaların rekabet gücünü artırmaya yönelik olarak yürüttüğümüz “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Sektöründe Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi Ur-Ge Projesi ile faaliyetlerimize başladık ve Dubai Ticaret Heyetimizi gerçekleştirdik. Kınık’ta tıbbi aromatik bitkiler sektörüne yönelik kurulacak Kınık Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin de sağlayacağı sinerjiyle sektörümüzün ihracatınız ikiye katlanarak 350 – 400 milyon dolar aralığına ulaşmasını hedefliyoruz. Çiftçilerimizin daha kaliteli üretim yapabilmeleri için Denizli İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ortaklığında, Denizli’de en çok kekik üretimi yapılan dört bölgede kekik üretici toplantıları gerçekleştiriyoruz, aynı şekilde bu yıl da gerçekleştirdik. İhracatçılarımızı European Spice Association (ESA) ve American Spice Trade Association (ASTA) gibi sektörün en önemli kurumlarında temsil etmeye devam ediyoruz. Tüm çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyoruz” şeklinde konuştu.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Godfather of Harlem” Yepyeni Sezonuyla FX Ekranlarında!

Godfather of Harlem’in 4. sezonunda Bumpy, Harlem üzerindeki kontrol için İtalyan mafyasıyla mücadele ederken, yeni rakibi Frank Lucas’la da karşı karşıya geliyor. Malcolm X’in ölümünün ardından, kızı Elise’in Kara Panterler ile olan bağlantıları Bumpy’yi zor bir ikileme sürüklüyor.

Godfather of Harlem, 4. sezonuyla 14 Mayıs’tan itibaren Çarşamba günleri 21.30’da FX ekranlarında izleyicilerle buluşuyor.

Dramadan korkuya, animasyondan bilim kurgu ve fantastiğe, polisiyeden aksiyondan ve komediye kadar birçok farklı kategoride yapıma ev sahipliği yapan FX; renkli ve çeşitli bir dünyanın kapılarını aralıyor. FX kanalı; D-Smart, KabloTV, S Sport Plus, Tivibu ve TV+ platformlarından izlenebiliyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir Şehir Tiyatrosu ilçelerde turneye çıkıyor

Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, ilçelerde yaşayan vatandaşların da tiyatro ile buluşması için altı ilçeyi kapsayan bir turne programı hazırladı. Sezon boyunca Şehir Tiyatrosu Uğur Mumcu Sahnesi’nde sahnelenen ve büyük beğeni toplayan oyunlar, ilçelerde izleyiciyle buluşacak.

Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, tiyatroyu kentin dört bir yanına ulaştırmak için ilçe turnesine çıkıyor. Merkezde yaşayan vatandaşlar kadar ilçelerdeki vatandaşların da tiyatro ile buluşması için hazırlanan turne programı kapsamında, 6 ilçede tiyatroseverlerle buluşulacak. Turne kapsamında sahnelenecek oyunlardan biri olan “Evcilik Oyunu”, toplumun yüzeysel değer yargılarıyla oluşan kurallar silsilesinin çok küçük yaşlardan itibaren bireyleri baskı altına almasıyla insanların hayatlarının nasıl kabusa çevrildiğini anlatıyor. Oyun; 12 Mayıs’ta Akhisar Belediyesi Parkiçi Kültür Merkezi, 15 Mayıs’ta Alaşehir Belediyesi Şehit Fethi Sekin Gençlik Merkezi, 28 Mayıs’ta Turgutlu Belediyesi Mesadet Özcan Konferans Salonu, 29 Mayıs’ta Kırkağaç Belediyesi Kültür Merkezi ve 31 Mayıs’ta Soma Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde saat 21.00 sahnelenecek. 

Ayrıca, klasik bir Shakespeare uyarlaması olan “Bir Yaz Gecesi Rüyası” adlı oyun da 13 Mayıs günü saat 21.00’de Salihli Belediyesi Zafer Keskiner Şehir Tiyatrosu’nda izleyicilerle buluşacak. Sezon boyunca merkezde altı farklı oyun sahneleyen Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, hem çocuklara hem yetişkinlere hitap eden içerikleriyle yoğun ilgi gördü. Oyunlara gösterilen yoğun ilgiyle birlikte, tiyatro keyfini ilçelere taşıma kararı alındı.

“Sanatı şehrimizin her kesimden izleyiciye ulaştırmak için çalışıyoruz”

Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Kubilay Penbeklioğlu, “Tiyatronun her vatandaşımızın erişebileceği, her yerde var olabilen bir sanat dalı olduğu anlayışı ile çalışıyoruz. Bu sezon merkezde sahnelediğimiz oyunlarla çok güzel geri dönüşler aldık, hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eden oyunlarımız büyük ilgi gördü. Tiyatroyu şehrimizin tüm ilçelerine, her kesimden izleyiciye ulaştırmak için çalışıyoruz. Bu yüzden tiyatroyu ilçelere taşıyarak, sadece bir oyun sergilemiyoruz, aynı zamanda kültürel etkileşimi ve paylaşımı da teşvik ediyoruz. Turne programımız ile tiyatroya belki ilk kez gelecek olan vatandaşlarımız olacak. Onlara bu deneyimi yaşatmak, tiyatroyla tanıştırmak bizim için çok kıymetli. İzleyicilerimizin güldüğü, düşündüğü, bazen de duygulandığı oyunlarla onları buluşturmak en büyük motivasyon kaynağımız. Tiyatronun herkese ait olduğunu göstermek istiyoruz” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Belediye Başkanı Savaş Kalaycı’nın Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre’yi Anma Etkinlikleri Mesajı

Karaman Belediye Başkanı Savaş Kalaycı, 9-13 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre’yi Anma Etkinleri dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınladı.

Belediye Başkanı Savaş Kalaycı, mesajında: “Türkçemizin Anadolu’da ilk kez devlet dili olarak kabul edilişinin 748. yılını büyük bir gurur ve coşkuyla kutlarken, sevgi ve hoşgörünün timsali, gönül ereni Yunus Emre’yi de rahmet ve minnetle anıyoruz.

Karamanoğlu Mehmet Bey’in, 13 Mayıs 1277 tarihinde yayımladığı fermanla Türkçemiz; resmi devlet dili olarak ilan edilmiştir. Bu tarihi karar, milletimizin kendi öz kimliğine bağlılığının bir simgesi olmuştur. Yine Yunus Emre’nin insanlık değerlerini yücelten eserleri de; dilimizi daha da zenginleştirmiş, gönüllerimize bir nakış gibi işlemiştir. Türk Dili, yüzyıllar boyunca pek çok kültürle etkileşim içinde gelişmiş, kendine özgü yapısı ve zengin kelime dağarcığı ile dünya dilleri arasında özel bir yer edinmiştir. Dil, kültürel mirasın en önemli taşıyıcılarından biridir. Bu kıymetli mirasa sahip çıkmak hepimizin ortak sorumluluğudur.

Bu yıl 9-13 Mayıs tarihleri arasında kutlanılan etkinliklerle, Türkçemizin gücünü ve güzelliğini bir kez daha ortaya koyacağız. Türk dilinin bugüne gelmesini sağlayan Karamanoğlu Mehmet Bey ve hak aşığı Yunus Emre başta olmak üzere Türkçemizin gelişmesine ve doğru kullanımına katkı sunan tüm ecdadımızı rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyor, dilimizin; devletimiz ve milletimizle birlikte ilelebet baki kalmasını temenni ederek tüm hemşehrilerimi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. 748. Türk Dil Bayramımız kutlu olsun.” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı