Türk Mutfağı Haftası kutlamaları ikinci kez İnegöl’den başladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğü, Bursa Valiliği Koordinasyonuyla bu yıl dördüncüsü kutlanan Türk Mutfağı Haftası, İnegöl Belediyesi’nin ev sahipliğiyle Bursa’daki programlarını başlattı. Osmanlı mutfağının vazgeçilmez tatlarından 20 çeşit helva, “Tarihin Tadı Helva Tadım Etkinliği” temasıyla İnegöllü vatandaşlarla buluştu.

Anadolu’nun binlerce yıllık zengin mutfak kültürünü ön plana çıkaran Türk Mutfağı Haftası, bu yıl dördüncü kez ülke genelinde coşkuyla kutlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde gerçekleşen haftanın Bursa’daki açılışı, tarihi dokusuyla öne çıkan İnegöl’de, “Tarihin Tadı: Helva Tadım Etkinliği” ile başladı. Etkinlik, İnegöl Belediyesi Gastro İnegöl Restoran’ın bahçesinde düzenlendi. Programda, Gastro İnegöl şefleri tarafından hazırlanan çeşitli helva türleri ziyaretçilerin beğenisine sunulurken, Türkiye’nin ilk sivil mehter takımı olan Tarihi İnegöl Mehteri’nin seslendirdiği marşlar da etkinliğe coşku kattı.

20 FARKLI HELVA TÜRÜ TANITILDI

“Tarihin Tadı: Helva Tadım Etkinliğinin açılış programına; Bursa Vali Yardımcısı Rıza Gençoğlu, İnegöl Kaymakamı Eren Arslan, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer, meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri, şefler, işletmeciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. “Komşuda kavrulur, mahalleye aş olur” sloganıyla hazırlanan programda; un helvası, irmik helvası, koz helvası, tahin helvası, cevizli helva gibi çeşitlerin de yer aldığı 20 farklı helva türü katılımcıların beğenisine sunuldu. Tadım alanında kurulan stantlar büyük ilgi görürken, ziyaretçilere helvanın tarihçesi ve yapım süreci hakkında bilgiler de aktarıldı.

“LEZZETLERİMİZİN TATLARI BİR YANA, TANITIMI DA EN AZ BU KADAR ÖNEMLİ”

Programın açılış konuşması için kürsüye çıkan Bursa İl Kültür Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer Türk Mutfağı Haftasının önemine ilişkin yaptığı konuşmada, “Asırlık tariflerle Türk Mutfağı Haftası’nın bu yıl dördüncüsünü kutluyoruz. Lezzetlerimizin tatları bir yana, tanıtımı da en az bu kadar önemli. Hepimizin malumu ülkemizde ve dünyada turizm kültürel diplomasinin içerisinde. İnsanlar turizm vasıtasıyla birbirini tanıyor. Gastronomi de kültür turizmin en önemli ayaklarından biri. Bir şehre gittiğinizde konaklamayabilirsiniz ama mutlaka yemeklerinden tadımlıyoruz. Türk Mutfağı Haftası her yıl farklı bir tema ile kutlanıyor. Bu yıl da Türk Mutfağının klasik yemekleri ana tema olarak belirlendi ve her bölge bu klasik yemekleri sunuyor. Burada 20 çeşit helva tadımı olacak. 7 gün boyunca da Bursa genelinde farklı programlarımız olacak. İnegöl Belediyemize ev sahipliği yaptığı için teşekkür ediyor, Türk Mutfağı Haftamızı kutluyorum.” dedi.

“KOMŞUDA KAVRULUR MAHALLEYE AŞ OLUR” SLOGANIYLA 20 ÇEŞİT HELVANIN TANITIMINI YAPIYORUZ

İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, 21-27 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Türk Mutfağı Haftası’nın açılış programında yaptığı konuşmada, şehrin kültürel zenginliklerini ve gastronomi vizyonunu vurguladı. Başkan Alper Taban konuşmasında, ‘’21-27 Mayıs Türk Mutfağı Haftası’nın dördüncü yılındaki etkinliklerinin ilk açılış programını şehrimizden başlatıyoruz. Böyle güzel bir haftanın başlangıcını bir kez daha İnegöl’de yapmanın mutluluğunu duyuyoruz. Türk Mutfağı Haftası; Anadolu’nun binlerce yıllık bereketli topraklarından yoğrulan, yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlerin izleriyle zenginleşen gastronomi kültürümüzü geniş kitlelerle buluşturmaya vesile oluyor. Önceki yıllarda da “Bizimkisi Bir Aş Hikayesi Sergisi ve Türk Kültürünün Eşsiz Lezzeti Şerbet’’ temasıyla düzenlediğimiz benzer etkinlikler olmuştu. Bu yıl da Osmanlı’da hem gündelik yaşamın, hem de saray mutfağının vazgeçilmez lezzeti ‘’Tarihin Tadı Helva Tadım Etkinliği’’ ile buluşmuş oluyoruz. Komşuda kavrulur mahalleye aş olur sloganıyla 20 çeşit helvanın tanıtımı ve aynı zamanda tadımını gerçekleştiriyoruz. Son dönemde Turizm hem ülkemiz hem de Bursamız, aynı zamanda İnegölümüz için de önemli bir hedef noktada. Bu hedefe yürüyecek argümanlara ve değerlere sahibiz. Asırlık lezzetlerin yeniden sofraları süslemeye başladığı yerel yemeklerin birer marka lezzete dönüştüğü süreci birlikte yaşıyoruz.’’ dedi.

“GASTRONOMİ VE TURİZM ALANINDA ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR ORTAYA KOYDUK”

Başkan Alper Taban konuşmasının devamında İnegöl’ün gastronomi ve turizm potansiyeline dikkat çekerek, özellikle son yıllarda Gastro İnegöl markası altında yürütülen çalışmalarla unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerin yeniden gün yüzüne çıkarıldığını ve bu alanda önemli projelere imza atıldığını vurguladı. İnegöl Köftesi ile tanınan şehrin, bu köklü mutfağın çok daha fazlasını barındırdığını belirterek, yerel paydaşlarla birlikte kültürel mirası geleceğe taşıma hedefiyle hareket ettiklerini söyleyen Başkan Alper Taban, “İnegölümüzde özellikle son dönemde gastronomi ve turizm alanında önemli çalışmalar ortaya koymaya çalıştık. Özellikle unutulmaya yüz tutmuş pek çok lezzeti yeniden sofralarla buluşturan çalışmalarımız Gastro İnegöl Markası ile buluştu. İnegöl’ün köftesi var ancak biz İnegöl Köftesinden daha fazlası diyerek bu motto ile yolumuza devam etmek istiyoruz. Gastro İnegöl yerel paydaşlarımıza, şehrimize pek çok fırsatlar sunarken geçmişin lezzetlerini geleceğe aktarmakta önemli rol alıyor. Gastronomi anlamında önemli projeler yaptığımızı düşünüyorum ama benim söylememden ziyade bu merkezi kullanarak, bu lezzeti tadan vatandaşlarımızın ifade etmesi çok önemli. Bu programlar 27 Mayıs’a kadar Bursamızın tüm ilçelerinde devam edeceğini hatırlatmak istiyorum.  Katılımlarınızdan, katkı ve desteklerinizden dolayı çok teşekkür ediyorum. Türk Mutfağı Haftamız kutlu olsun.” dedi.

“BAŞKANIMIZ ALPER TABAN’A TEŞEKKÜR EDİYORUZ”

İnegöl İlçe Kaymakamı Eren Arslan ise Gastro İnegöl çalışmalarından dolayı geçmişi gelecekle buluşturan İnegöl Belediyesi ve Başkan Alper Taban’a teşekkürlerini sunarak  “Bu anlamlı programda bizleri buluşturan İl Kültür Turizm Müdürlüğümüze teşekkür ediyoruz. İnegöl Belediye Başkanımız Alper Taban’a da içerisinde bulunduğumuz Gastro İnegöl Merkezini ve şehrimizin değerlerini gün yüzüne çıkarıp halkımızla buluşturan güzel çalışmalarından dolayı teşekkür ediyoruz. Mutfağımız ve kültürümüz zengin. Bu zenginliklerle ruhumuzu da besliyoruz. Emeği geçen herkesi kutluyor, Türk Mutfağı Haftamızı kutluyorum.’’ dedi.

BURSA; 81 İLİMİZDE EN ÇOK ETKİNLİĞİN GERÇEKLEŞTİĞİ İLİMİZ

Türk Mutfağı Haftası’nın iki yıldır açılış programlarının İnegöl’de yapıldığını ve Gastro İnegöl’ün bu programlara ev sahipliği yaptığını belirten Bursa Vali Yardımcısı Rıza Gençoğlu açılış konuşmasında, “Türk Mutfağı açılış programını geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da İnegöl’de gerçekleştiriyoruz. Sözlerimin başında Bursa Valimiz Sayın Erol Ayyıldız’ın selamlarını iletmek istiyorum. Bir önceki yıl yine Gastro İnegöl tesisimizde açılışımızı gerçekleştirmiştik. Bursa; 81 ilimizde en çok etkinliğin gerçekleştiği ilimiz. Bursamız örnek olmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde bu programlar gerçekleşiyor. Bursa İl Kültür Turizm Müdürlüğümüze, İnegöl Kaymakamlığımıza, İnegöl Belediyemize çok bu anlamlı programlar neticesinde teşekkür ediyorum. İnegöl Belediye Başkanımız ilçemize hem Gastro İnegöl Tesislerini kazandırmış hem de iki yıldır bu programlar neticesinde bizlere ev sahipliği yapıyor. Emeği geçen herkese teşekkür ediyor, programımızın hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

HELVALARIN VE YÖRESEL LEZZETLERİN TANITIMI YAPILDI

Konuşmaların ardından protokol üyeleri ve misafirler Gastro İnegöl önünde kurulan stantlarda hazırlanmış 20 farklı helvanın tadına bakarken aynı zamanda İnegöl’ün gastronomi değerleri ve coğrafi işaretli ürünleri de hazırlanan özel masada konuklara tanıtıldı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MEM Sahne’de “Vadideki Sesler” konseri

MEM Sahne konserlerinin bu ayki teması “Vadideki Sesler” oldu. Duayen sanatçıların ney, tanbur ve kanun ile icra ettiği eserler, sanatseverlerin büyük beğenisini toplandı.

Nilüfer Belediyesi Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol Müzik Enstrümanları Müzesi’nde (MEM) gerçekleştirilen MEM Sahne konserleri, her ay farklı temalarla müzikseverleri ağırlamaya devam ediyor. Bu ay “Vadideki Sesler” temasıyla düzenlenen MEM Sahne konserlerinde neyzen Ali Tüfekçi, tanbur sanatçısı Murat Aydemir ve kanun sanatçısı Hakan Güngör sahne aldı. Sanatçılar, farklı dönemlerde bestelenmiş eserleri özgün yorumlarıyla icra etti. Konseri Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Bukle Erman da izledi.

Geleneksel Türk müziği eserlerini ustalıkla icra eden sanatçılar, pavaneden hicaz saz semailerine kadar sundukları geniş repertuvarlarıyla sanatseverlerden tam not aldı.

Konser sonunda sahneye çıkan Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Bukle Erman, sanatçıları kutladı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

1071’den 1923’e Türk Destanı Platosu Keçiören’de

Keçiören Belediyesi tarafından 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ile Gençlik Haftası kapsamında Kalaba Kent Meydanı’na kurulan “1071’den 1923’e Türk Destanı Platosu” yoğun ilgi görüyor. Ünlü tiyatro oyuncusu Ahmet Yenilmez’in sunum yaptığı platoda Ahlat Mezar Taşları, Birinci Meclis Binası, Çanakkale Anıtı, çadırlar, siperler ve Bandırma Vapuru görsellerinden oluşan dekorlar yer alıyor. Plato, Türk tarihinin ihtişamını günümüze taşıyor. 1071 Malazgirt Zaferi’nden Çanakkale Savaşı’na kadarki Türk tarihinin kahramanlık destanlarının müzikal gösteriyle canlandırıldığı platoda oyuncuların sergilediği performans izleyicilere duygusal anlar yaşatıyor. Çadır içinde yer alan Çanakkale Fotoğraf, Mektup ve Malzeme Müzesi’ni gezmek ve Türk tarihinin dönüm noktalarını müzikal gösteriyle izlemek isteyen vatandaşlar için kurulan plato 25 Mayıs pazar gününe kadar açık olacak. 

Şanlı tarihimizi gençlerimize aktarmak görevimiz

Türk tarihine gösterilen yoğun ilgiden memnuniyet duyduğunu kaydeden Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, “Büyük komutan Alparslan’dan Atatürk’ümüze kadar Türk tarihinin destansı hikâyesini Keçiörenli hemşehrilerimizle paylaştığımız platomuza olan ilgi bizleri mutlu etti. Anadolu’yu Türk yurdu yapan ve Türk yurdu kalması için canlarından vazgeçen ecdadın torunları olmaktan şeref duyuyoruz. Türk tarihimiz, basit bir hikâyeden ibaret değildir. İçinde destansı öyküler barındıran, göğsümüzü kabartan bir hüviyete sahiptir. İşte bu tarihi, gençlerimize ve vatandaşlarımıza anlatmak, bilinmeyenleri gün yüzüne çıkarmak bizim görevimizdir” dedi.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kartepe’de Yöresel Lezzetler Yarışıyor

Kartepe Belediyesi ile Kocaeli Üniversitesi iş birliğinde, Kartepe bölgesinde unutulmaya yüz tutmuş yöresel tatları gün yüzüne çıkarmak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla düzenlenen “Kartepe Yöresel Yemek Yarışması”, lezzet tutkunlarını bir araya getirmeye hazırlanıyor.

 Festival 14-15 Haziran’da

Kartepe Belediyesi ve Kocaeli Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen Kartepe Gastronomi Festivali 14 – 15 Haziran 2025 tarihinde Kartepe Kent Meydanı’nda gerçekleşecek. Festivalde yarışmalar, atölyeler ve çeşitli etkinliklerle Kartepe’de birbirinden lezzetli yemekler görücüye çıkacak.

Yemek Yarışması Üç Kategoride

Yarışma; çorba, ana yemek ve tatlı olmak üzere üç farklı kategoride düzenlenecek. Katılımcılar, sadece bir kategoride ve bir çeşit yemekle yarışmaya dahil olabilecek.

 Kartepe’ye Özgü Tatlar Sahne Alacak

Kartepe’de ikamet eden, 18 yaşını doldurmuş ve profesyonel aşçılık yapmayan herkes yarışmaya başvurabilecek. Yarışma ile; Kartepe’nin yöresel lezzetleri yeniden hatırlanacak, yemeklerin hikâyeleri paylaşılacak ve en lezzetli tarifler ödüllendirilecek. 

Katılım Şartları ve Süreç

Başvurular, 13 Mayıs – 30 Mayıs 2025 tarihleri arasında yarisma.kartepe.bel.tr adresi üzerinden alınacak. Her kategoride 10 asil, 5 yedek olmak üzere toplam 45 kişi yarışmaya kabul edilecek. Yarışma; 15 Haziran 2025 Pazar günü, Kartepe Kent Meydanı’nda gerçekleştirilecek. 

Festival Alanında Jüri Gözetiminde Pişirilecek

Yemekler, festival alanında jüri gözetiminde hazırlanacak. Yarışmacılara fırın, ocak ve buzdolabı gibi temel ekipmanlar sağlanırken, kişisel mutfak araç-gereçleri (tencere, tava, bıçak vb.) katılımcılar tarafından getirilecek.

 Değerlendirme Kriterleri

Jüri, yemekleri yöresellik (30 puan), lezzet (30 puan), sunum/görünüş (20 puan) ve hijyen (20 puan) olmak üzere toplamda 100 puan üzerinden değerlendirecek. Eşit puanlarda jüri başkanının kararı belirleyici olacak.

 Kazananlara Büyük Ödüller

Yarışma sonunda her kategoride dereceye giren ilk üç yarışmacıya ödül verilecek.  Yarışma sonun da birinci olan yarışmacı 25.000 TL, ikinci olan yarışmacı 20.000 TL,  üçüncü olan yarışmacı 15.000 TL değerinde hediye çeki kazanacak.

 Yarışma Günü Lezzet Şölenine Dönüşecek

Kartepe Kent Meydanı’nda gerçekleşecek bu özel yarışma, hem bir festival havası estirecek hem de yöresel tatlarla kültürel bir mirasın yaşatılmasına katkı sunacak.

Detaylı bilgi ve başvuru için: yarisma.kartepe.bel.tr

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir’in 2 Yakasını Bir araya Getiren Festival Başlıyor

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin (İKÇÜ) bu yıl ilkini düzenlediği İKÇÜ Film Festivali’nde geri sayım başladı. Sinema sanatının farklı anlatım biçimlerini 27-30 Mayıs 2025 tarihleri arasındaki özel gösterimlerle İzmirli sinemaseverlerle buluşturacak festival öncesi basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıda, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyeleri olarak Festival Yönetmenliğini üstlenen Prof.  Dr. Cenk Demirkıran, Festival Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Halit Kartal, Festival Teknik Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan, Direktör Burak Taylan Yılmaz, Genel Sekreter Nuretdin Memur, Anadolu Ajansı İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal hazır bulundu.

Sinema sanatının bilgi üretiminde ve kültürel mirastaki rolüne dikkat çekmek amacıyla, “keşif , bilgi” ve “aile” mottosuyla yola çıkılan İKÇÜ Film Festivali ile ilgili soruları yanıtlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, gençlerin sinema anlatısı sayesinde aslında hayal kurmalarını, merak etmelerini ve bu sayede bilginin peşinde yeni şeyler keşfetmelerini arzuladıklarını ifade etti.

Keşif , Bilgi ve Aile 7’nci Sanatın Merceğinde

 İKÇÜ Film Festivalinin gençlerin dinamizmi sayesinde uzun vadede ayakları yere basan ve uzun yıllar devam edecek bir festivale dönüşeceğine inandıklarını kaydeden Prof. Dr. Bulduklu, “Her yıl farklı bir tema ile yapmayı amaçladığımız ilk festivalin bu yılki mottoları “keşif ve bilgi” ile ‘aile’. Ben öncelikle bu mottoların neden seçildiği hususunda kısa bir bilgi vermek istiyorum. Adını taşıdığımız Kâtip Çelebi’nin felsefesinde ve eserlerinde keşif ve bilgi önemli vurgularla öne çıkarılan birbirinden ayrı ama amacı aynı iki kavram. Keşif, bilgiye ulaşmanın yoludur ve her keşif bilineni yani bilgiyi artırır. Keşif merakla başlar ve her keşfedilen bilimsel bilgiye de yol gösterir. Bu sayede bir farkındalık oluşturmak istiyoruz. Şöyle düşünün, özellikle bilim kurgu filmlerine baktığınızda bir hayalin daha sonra karşımıza icat olarak çıktığını görüyorsunuz. İşte bunların hepsinin temelinde merak keşif ve sonucunda bilgiye ulaşmayı görüyorsunuz. Biz bu yolculuğu bir motivasyon unsuru olsun amacıyla ilk çıkış mottomuzun keşif ve bilgi olmasını kararlaştırdık. İkinci olarak aile ki içinde bulunduğumuz yıl Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından aile yılı olarak ilan edildi biliyorsunuz. Aileyi ayakta tutmak üzerine ciddi kampanyaların yapıldığını görüyoruz. Biz de en iyi bildiğimiz işle aileyi ve kaybedilen değerleri anlatmak istiyoruz. Bu da sinema anlatısını yine aile içerisindeki bağların güçlendirilmesi ve buna katkı yapması için gösterimler yapmak yoluyla bu bilince de katkıda bulunmak ve tekrar farkındalık oluşturmak istiyoruz. Modern dünyanın dayattığı teknoloji ve bilişim sektöründeki gelişmelerle birlikte aşırı özgürlükçü ve giderek bencilleşen bireylerin toplum içerisinde toplumun temel dinamiğini teşkil eden aile bağlarının güçlendirilmesine yine bu yola katkı yapmak istiyoruz” dedi.

‘Kamera Gazze’ Özel Gösterimi

İnsan haklarının ve insanlık onurunun açık ihlali Gazze’de yapılan soykırıma karşı hiçbir zaman sessiz kalmayan bir üniversite olarak Festival dahilinde İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırımı konu alan yapımların da seyirciyle buluşturulacağını aktaran Prof. Dr. Yasin Bulduklu, “Dünyanın kanayan bir yarasına sinemanın duyarsız kalması düşünülemez. Düşünülemezdi. Hala da düşünülemez. Bu noktada arkadaşlarımızla konuşurken dedik ki bir de Gazze bölümü olsun. ‘Kamera Gazze’ diye bir bölüm oluşturduk. Bu bölümde modern devletlerin, gelişmiş ülkelerin tırnak içinde söylüyorum. gözlerini kapattığı, kulaklarını tıkadığı, görmezden geldiği ve duymadığı sesi yine evrensel dil olan sinema anlatısıyla ortaya çıkarmak, buna ilişkin farkındalık oluşturmak istiyoruz. Gazze’de yürütülen soykırım 592 gündür devam ediyor. İnsanlıkla bağdaşmayan, soykırım ifadesinin bile yetersiz kaldığı bir yok etme saldırısının bu yolla durdurulmasına bir nebze de olsa katkıda bulunmak istiyoruz. Bu amaçla da Gazze konulu yapımlar için özel bir bölüm oluşturduk. Hem uluslararası hem de ulusal anlamda ses getirmiş filmlerden oluşan özel bir ‘Kamera Gazze’ gösterimimiz olacak. Elbette bu ciddi bir emek ve önemli bir ekibin çalışması sonucunda ortaya çıkmış bir proje. Projeye katkı sunan İzmir Atatürk Organize Sanayi Başkanlığına, Avek Otomotiv’e, ÜLKEA’ya, Can Kardeşler Kuruyemiş’e, Renk Sinemaları İstiyepark’a, Urladam’a ve diğer tüm sponsorlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Sinema sanatının güçlü ifadelerini festivalimize taşıyan başta Cenk Hocamız olmak üzere tüm komitemize ve öğrencilerimize teşekkürlerimizi iletiyorum” dedi.

İKÇÜ’den İzmir’deki Sanat Peyzajına Bir Farklı Bakış Açısı

Festival Yönetmenliğini üstlenen Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Prof.  Dr. Cenk Demirkıran da amaçlarının İzmir’deki sanat peyzajına bir farklı bakış açısı getirmek olduğunu ifade etti. Esin kaynağı olarak Kâtip Çelebi’nin manevi mirasını taşıdıkları bilinciyle keşif ve bilgi temalarının yola çıkış mottoları olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demirkıran, “Sinema insanoğluna dünyayı yeniden anlamlandırma çabasında büyük katkı sunan bir icat ve hemen arkasından sanat haline geliyor. Filmlerdeki her bir sahne, kendimize dair, hayata dair, topluma ve dünyaya dair bir şeyler keşfetmemizi sağlıyor. Her film yeni bir dünya açıyor. Filmler aracılığıyla aile kavramına da farklı katmanlardan bakma şansı bulacağız. Kurmaca, animasyon ve yapay zekâ filmlerinden oluşan kısa film yarışmamız var. Belgesel film yarışmamız var ve öğrenci filmleri yarışmamız var. Bu kategorilerde en iyi kısa film, en iyi belgesel film, en iyi öğrenci filmi ödülleri verilecek ve bu ödülleri her bir kategoride en iyi film ödülü, heykelciği ve 20.000 Türk lirası ödül verilecek” dedi.

Yapay Zekâ İle Üretilmiş Filmler

Sinema profesyonellerini, sinema öğrencilerini ve sinemaseverleri, ‘Kısayı Keşfet’ ‘Usta Dokunuşu’ gibi bölümlerin dışında yapay zekâ ile üretilmiş filmlerin de beklediğini kaydeden Prof. Dr. Demirkıran,   “Keşif Zamanı bölümünde belgesel film seçkilerimiz var. Usta Dokunuşu bölümümüzde profesyonel belgeselcilerden seçkilerimiz var. Hatta bu arada duayen bir belgeselci de festivalimize konuk olacak ve öğrencilerimizle birlikte olacak, sinemaseverlerle birlikte olacak. Sayın Yönetmen Ertuğrul Karslıoğlu. Belgesel film seçkilerimiz için de yine kültürel miras ve insan hikayeleri önemli bir yer tutuyor. Ayrıca uzun ulusal metraj filmlerimiz de var festivalimizde. Bunlar da bir seçkide özel bir bölümde yer alacak. Bunların içinde hem kurmaca filmler var hem belgesel filmler var hem ana akım filmler var hem sanat filmleri var ya da bağımsız filmler var. Festival boyunca, 5 salonumuzda toplam 81 film göstereceğiz ve bir de açık hava gösterimimiz var. Sinemaseverlerle filmlerimizi buluşturacağız. Gösterim mekanlarımız İKÇÜ Çiğli Ana Yerleşkesi, Renk sineması İstinye Park ve Urla’dan Aslında böylelikle Çiğli’den Balçova’ya ve Urla’ya kadar İzmir Körfezi’nin Her iki yakasını sinemayla buluşturmuş oluyoruz. Yani bu yakadan karşı yakaya ulaşmış oluyoruz. Aslında karşı yaka bu tarafta ama ben biraz tabii şey İstanbul mantığıyla hep karşı diyorum. İzmir’in iki yakasını buluşturuyoruz. Aslında evet kısacası bu İzmir’in iki yakasını buluşturuyoruz. Çiğli Yerleşkesi dışında İstinyePark Renk Sineması’nda ve Urla Dam’da da gösterimler olacak. Festival şölenimizi bu yakadan karşı yakaya ulaştırmış oluyoruz. Aslında kısacası İzmir’in iki yakasını buluşturuyoruz Dolu dolu sinema dolu günler geçireceğiz, akşamları da İKÇÜ’Fest Bahar Şenliği konserleriyle müzikle buluşacağız. Hepinize şimdiden iyi seyirler diliyorum” diye konuştu.

Amacımız Geleneksel Olması

Dr. Öğr. Üyesi Halit Kartal ise İKÇÜ Film Fest’in öğrencilerle birlikte kurulan büyük bir hayalin ilk meyvesi olduğuna değindi. Medya ve iletişim bölümündeki herkesin gönüllü olarak organizasyonda emeğinin olduğunu ifade eden Kartal, “İzmir’de doğrudan öğrenci odaklı, kalıcı hale gelmiş bir film festivali yoktu. Bizim en büyük idealimiz bu festivali geleneksel hale getirmek. Bu yıl birincisini yapıyoruz ama ikinci yıl için çalışmalara bile başladık. Üstelik sadece üniversite öğrencilerini değil, sinemaya gönül veren tüm gençleri hedefliyoruz. Lise öğrencileri de dahil” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karşıyaka’da 3. Edebiyat ve Sinema Buluşması başlıyor

Karşıyaka Belediyesi ve Kültürlerarası Sanat Derneği iş birliğiyle Çatı Bostanlı’da gerçekleştirilecek “3. İzmir Edebiyat ve Sinema Buluşması” için geri sayım başladı. Usta edebiyatçılar Attila İlhan, Tarık Dursun K, Selim İleri, Habib Bektaş ve Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın eserlerinin sinemaya uyarlanma süreçlerine dair panel, söyleşi ve film gösterimlerinin yer alacağı sanat şöleni, 26-30 Mayıs tarihleri arasında İzmirliler ile buluşacak.

Karşıyaka Belediyesi ve Kültürlerarası Sanat Derneği tarafından düzenlenen 3. İzmir Edebiyat ve Sinema Buluşması, 26 Mayıs Pazartesi günü saat 20.00’da Çatı Bostanlı’da başlıyor. Karşıyaka Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Leyla Keskiner’in yapacağı açılış konuşmasının ardından, “Edebiyattan Sinemaya” başlıklı bir panel gerçekleştirilecek. İki sanat dalı arasındaki ilişkiler ve 100. doğum yıl dönümü olan Attila İlhan’ın sinema ile ilişkisi konuşulacak. Ardından, senaryosunu Attila İlhan’ın yazdığı, Lütfi Ö. Akad’ın yönettiği “Yalnızlar Rıhtımı” filmi gösterilecek. 30 Mayıs’a kadar her gün farklı bir edebiyatçının öyküsü üzerine söyleşi ve paneller düzenlenecek, senaryosuna hayat verdikleri filmler perdeye yansıtılacak. Çatı Bostanlı’nın keyifli açık hava atmosferinde gerçekleşecek etkinlikler, ücretsiz ve halka açık olacak. Tüm vatandaşlar, kendi kamp sandalyeleri ile buluşmaya katılım sağlayabilecek.

“HERKESİ BEKLİYORUZ”

Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal “Karşıyakamızda, seçkin bir kültür sanat organizasyonu olarak ‘3. İzmir Edebiyat ve Sinema Buluşması’na ev sahipliği yapacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu buluşma; ikisi Karşıyakalı beş edebiyatçının eserlerinin sinemaya uyarlanma süreçlerini ve sonuçlarını derinlemesine incelemek için bizlere harika bir fırsat sunacak. Edebiyata ve sinemaya ilgi duyan herkesi, 26-30 Mayıs tarihleri arasında Çatı Bostanlı’ya davet ediyoruz” diye konuştu. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aliağa Belediyesi Sanatevi’nin Yıl Sonu Etkinlikleri Başlıyor

Aliağa Belediyesi Sanatevi (ASEV), yıl sonu etkinlikleri kapsamında sanatseverlere dopdolu bir hafta hazırladı. Kültür ve sanatın buluşma noktası olan Ulaş Bayam Açıkhava Tiyatrosu, 23 Mayıs – 29 Mayıs tarihleri arasında tiyatrodan müziğe, danstan çocuk gösterilerine kadar birbirinden özel etkinliklere ev sahipliği yapacak. Her yaştan izleyiciye hitap eden bu özel program, Aliağalıları sanatın tüm renkleriyle buluşturmayı hedefliyor.

Etkinlik takvimi şöyle:

23 Mayıs Cuma – 21.00
 “5 Dakikada Ünlü” – ALBET Yetişkin Tiyatro Gösterimi

24 Mayıs Cumartesi – 20.30
ASEV Türk Sanat Müziği Korosu – “Zekai Tunca Şarkıları” ve “Bir Demet Nostalji” Konseri

27 Mayıs Salı – 21.00
Hanegiller 2: Tadı Tuzu Kaçıklar – ALBET Çocuk Tiyatrosu

28 Mayıs Çarşamba – 21.00
ASEV Müzik Gecesi

29 Mayıs Perşembe – 21.00
ASEV Dans Gecesi

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Gençlik Ödülü Başkan Yasin Yıldız’a Verildi”

Bağcılar Belediye Başkanı Yasin Yıldız, gençlere verdiği destek ve vizyoner projelerinden dolayı Türkiye Gençlik Ödülleri töreninde Gençlik Özel Ödülü’ne layık görüldü.

Türkiye Gençlik Derneği’nin gençliğe umut veren projesi Türkiye Gençlik Ödülleri, 15’inci yılında da büyük bir coşkuyla gerçekleşti. Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Türkiye Gençlik Ödülleri Töreni’nde sanat, iş ve medya dünyasının genç isimleri bir araya geldi. Farklı alanlarda başarı gösteren isimler, halkın oylarıyla seçilerek ödüllerini aldı.

Gençlerin yanında olmaya devam edeceğiz

Farklı kategorilerin yer aldığı ödül töreninde gençlere yönelik örnek ve vizyoner projelere imza atan Bağcılar Belediye Başkanı Yasin Yıldız da Gençlik Özel Ödülü’ne layık görüldü. Ödülü Bağcılar’ın gençleri adına aldıklarını söyleyen Yıldız, “Her zaman gençlerin yanında olmaya, onların geleceğine yatırım yapmaya devam edeceğiz” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi Arif Hikmet Koyunoğlu 1893-1982

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Cumhuriyet’in ilk yıllarında mimarlığı, merakı ve maceraperestliğiyle öne çıkan Arif Hikmet Koyunoğlu’nun izini süren bir fotoğraf sergisine ev sahipliği yapıyor. Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi: Arif Hikmet Koyunoğlu 1893–1982 başlıklı sergi, Koyunoğlu’nun 20. yüzyıl başından itibaren çektiği fotoğraflar eşliğinde, hem yaşam öyküsüne hem de Türkiye’nin dönüşen yüzüne bir bakış sunuyor.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, 2025 yazında, Cumhuriyet’in ilk yıllarının özgün simalarından ve önemli mimarlarından Arif Hikmet Koyunoğlu’nu odağına alan yeni sergisiyle ziyaretçileri zamanda bir yolculuğa davet ediyor. Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi: Arif Hikmet Koyunoğlu 1893–1982 başlıklı sergi, Koyunoğlu’nun erken 20. yüzyılda çektiği fotoğraflar aracılığıyla hem yaşam öyküsünü hem de dönemin mimari ve toplumsal dönüşümünü gözler önüne seriyor.

Sergi, Sanâyi-i Nefîse Mektebi’ndeki öğrencilik yıllarından Erzurum’daki askerlik dönemine, Yeraltı Fotoğrafhanesi’ndeki çalışmalarından Ankara, İstanbul, Bursa, Nevşehir ve Kırşehir gibi farklı kentlerdeki gözlemlerine kadar Koyunoğlu’nun yaşamına yayılan geniş bir görsel arşivi bir araya getiriyor. Fotoğraflar; şehir manzaralarından mimari detaylara, sokaklardan insan portrelerine kadar zengin bir içerikle, modernleşme sürecindeki Türkiye’nin kültürel hafızasını belgelerken, bir mimarın vizyoner dünyasına da kapı aralıyor.

Mimarlık, macera ve merak

Köklü bir Osmanlı ailesinden gelen Arif Hikmet Koyunoğlu, genç Cumhuriyet’in ilk anıtsal yapılarından Ankara’daki Türk Ocağı binası ve Etnografya Müzesi’nin de mimarı; ancak hikâyesi yalnızca mimarlıkla sınırlı değil. Hayatı boyunca nakkaşlıktan nakliyeciliğe kadar 30’u aşkın meslekte çalışan, Balkanlar’dan Anadolu’ya uzanan coğrafyalarda dolaşan, sınır köylerinden mülteci kamplarına kadar pek çok yeri belgeleyen Koyunoğlu, adeta modern zamanların her anlamda mimarıydı. Yanından hiç ayırmadığı fotoğraf makinesiyle imparatorluğun çözülüşünü, yeni rejimin doğuşunu, gündelik hayatı ve kültürel dokuyu kendi gözünden kaydetti.

Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi: Arif Hikmet Koyunoğlu 1893-1982 sergisi, bu çok yönlü kişiliğin izinden giderek fotoğraf arşivini kamuoyuyla kapsamlı bir biçimde ilk kez buluşturuyor. Suna ve İnan Kıraç Vakfı Arif Hikmet Koyunoğlu Fotoğraf Koleksiyonu’ndan derlenen fotoğraflar,  yalnızca bir yaşamın tanıklığı değil, aynı zamanda bir toplumun dönüşümüne dair sessiz ama güçlü anlatılar sunuyor.

Sergi, 19 Haziran’dan itibaren İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Galerisi’nde ziyarete açık olacak. Suna ve İnan Kıraç Vakfı Arif Hikmet Koyunoğlu Fotoğraf Koleksiyonu’na ise dijital olarak katalog.iae.org.tr adresinden erişebilirsiniz

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

SAS ve Global Oyun Üreticisi Epic Games’in Üretim Sektörüne Özel İş Ortaklığı

SAS, güçlü yapay zekâ ve ileri analitik yeteneklerini Epic Games’in Unreal Engine (UE) teknolojisiyle birleştiren gelişmiş dijital ikizlerle üretim sektöründeki kritik süreçlerin dönüştürülmesine yardımcı olmaya hazırlanıyor. Bu geliştirilmiş dijital ikizlerle, Georgia-Pacific (global kağıt ürünleri üreticisi) gibi üreticiler dijital ortamlarda yeni stratejileri deneyebiliyor ve en iyi yaklaşımları gerçek dünyada uygulama şansı buluyor.

Günümüz fabrikaları ve üretim tesisleri, birçok sistemden ve binlerce sensörden devasa miktarda veri üretiyor. Bu veriler uygun şekilde kullanılırsa, operasyonları optimize etmeye ve benzeri görülmemiş bir verimlilik, üretkenlik ve yenilik elde etmeye yardımcı olabilir.

Georgia-Pacific’te dijital ikizler

Dünyanın önde gelen kağıt ve ahşap bazlı yapı ürünleri üreticilerinden biri olan GP, gelişmiş dijital ikizleri peçete, kağıt havlu ve tuvalet kağıdı üretimi gerçekleştirdikleri Savannah River Fabrikasında pilot olarak uyguluyor. GP, otomatik yönlendirmeli araçların (AGV’ler) ve diğer süreçlerin kullanımını optimize etmek için SAS’ın teknolojisinden yararlanıyor.

GP Yapay Zeka ve Ürünlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Roshan Shah, “SAS ve Unreal Engine’in yardımıyla fabrika operasyonlarının gerçekçi simülasyonlarını oluşturabiliyoruz. AGV’lerin kalabalık bir fabrika katında gezindiğini, yakınlık uyarılarına, engellere ve nadir görülen olumsuz olaylara gerçek zamanlı olarak tepki verdiğini hayal edin” diyor. “SAS’ın gelişmiş dijital ikizleri tarafından sunulan güçlü analizler ve foto-gerçekçi simülasyonlar, Savannah River Mill’de karar alma süreçlerini destekleyebilir ve üretimi artırmayı sağlayabilir. Bu teknoloji, GP’nin diğer tesislerinde de verimlilik, güvenlik ve etkinlik sağlama açısından büyük potansiyele sahip.”

SAS, GP’nin Savannah tesisinin fotogerçekçi görüntülerini yakalamak ve bunları UE’ye aktarmak için Epic tarafından geliştirilen bir mobil uygulama olan RealityScan’i kullandı. SAS analitiği ve UE’nin birleşimi GP’nin üretim hatlarını kesintiye uğratmadan operasyonlarını hassas şekilde ayarlamasına yardımcı oluyor. Pilot uygulamanın, maliyet tasarrufu ve daha yüksek kaliteli ürünler sağlaması bekleniyor.

Dijital ikizlerin arkasındaki teknoloji

Epic Games Başkan Yardımcısı ve Unreal Engine Genel Müdürü Bill Clifford, “SAS’ın ileri analitiği ve Unreal Engine sayesinde GP, dijital ikizlerin işletmeler için gerçek dünyada nasıl değer yaratabileceğine dair harika bir örnek oluşturdu” diyor. “SAS, üreticilerin karmaşık verileri ve otomatik sistemleri 3 boyutlu görseller aracılığıyla hayata geçirmelerinin önünü açıyor. Bu sayede yüksek kaliteli, etkileşimli dijital ikizler daha erişilebilir hale gelecek. Üreticiler operasyonlarını geliştirebilecek, daha iyi gerçek zamanlı içgörüler elde edebilecek ve tasarruf edebilecekler.”

SAS® Viya® dahil olmak üzere SAS yazılımı, fabrika operasyonlarından ve sensörlerden gelen büyük miktarda veriyi faydalı içgörülere ve daha akıllı kararlara dönüştürmeye yardımcı oluyor. SAS’in sunduğu çözümlerden biri, Unreal Engine (UE) simülasyonlarını Viya’nın optimizasyon yetenekleriyle entegre ediyor. Viya’nın yetenekleri dijital ortamlara entegre edildiğinde, kullanıcılar en iyi çözümleri bulmak için gerçekçi simülasyonlar çalıştırabiliyor. Bu çözümleri gerçek dünyada test etmek yerine (ki bu zaman alıcı ve pahalı olabilir) işletmeler gelişmiş dijital ikizler sayesinde gözden kaçabilecek sorunları önceden tespit edebiliyor.

Dünyanın en açık gerçek zamanlı gelişmiş 3D oluşturma aracı olan UE, geliştiricilerin ve içerik oluşturucuların etkileşimli 3D deneyimler oluşturmasını sağlıyor. Epic Games aynı zamanda dünyanın en fazla oyuncuya sahip oyunlarından birisi olan Fortnite’ı da işletiyor ve oyunu geliştirirken son UE işleme teknolojisini test ediyor. Epic Games aynı teknolojiyi oyun, film ve televizyon, mimari, otomotiv, simülasyon ve diğer sektörlerde de kullanıma sunuyor.

UE’nin sahip olduğu gelişmiş teknoloji yeni nesil aydınlatma ve kırılma yüzeyi efektleri sayesinde son derece ayrıntılı ve gerçekçi dijital modeller oluşturmaya yardımcı oluyor. Bu özellikler, üreticilerin operasyonlarını dijital bir ortamda görselleştirmelerine ve bunlarla etkileşime girmelerine olanak tanırken, gelişmiş yapay zeka ile birleştirildiğinde daha doğru tahminler yapılmasına ve daha doğru iş kararları alınmasına imkan tanıyor.

Üretim hattının ötesinde

SAS CTO’su Bryan Harris, “Üreticiler yeni nesil çalışanları işe alırken, veri ve yapay zeka kullanımını daha ilgi çekici ve cazip hale getirmeleri gerekiyor” diyor. “Oyun teknolojisi, video oyunları oynayarak büyüyen bir nesil için işle ilgili karar alma süreçlerini grafikler ve elektronik tablolardan inanılmaz görsel doğrulukla sürükleyici deneyimlere dönüştürmenin önemli bir yolunu simgeliyor. İş süreçlerini ve görevlerini oyunlaştırmak, bunları daha az tekrarlı ve daha ilgi çekici hale getirerek üretkenliği ve olumlu sonuçları artırabilir.”

SAS ve Unreal Engine iş birliğiyle sunulan bu geliştirilmiş dijital ikizler, ileri analitiği farklı iş rolleri ve deneyime sahip daha geniş bir grup insan için daha erişilebilir hale getiriyor. Artık sadece veri bilimciler ve analistler değil; saha çalışanları, makine operatörleri ve mühendisler de veriye ve yapay zekâya daha kolay erişebiliyor.

SAS, bu yetenekleri başka üreticilere de ulaştırmayı ve gelişmiş dijital ikizlerden faydalanabilecek diğer sektörleri keşfetmeyi planlıyor.

Örneğin sağlık hizmetlerinde, gelişmiş dijital ikizler hasta akışlarını simüle ve optimize ederek, ekipman bakımını tahmin ederek ve personel eğitimini zenginleştirerek hastane operasyonlarını önemli ölçüde güçlendirebilir. Bu teknoloji tedavi sonuçlarını iyileştirebilir, operasyonel maliyetleri azaltabilir ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlayabilir. Benzer şekilde, şehir planlamasında, gelişmiş dijital ikizler akıllı şehirlerin gelişimini modelleyip optimize ederek daha sürdürülebilir ve yaşanabilir kentsel ortamlar yaratılmasına yardımcı olabilir.

Bu duyuru, iş liderleri, teknik kullanıcılar ve SAS İş Ortakları için veri ve yapay zeka deneyimi olan SAS Innovate kapsamında yapıldı. Bu yılki etkinlik Microsoft, Intel ve AWS’nin de aralarında bulunduğu iş ortağı sponsorlarımız tarafından destekleniyor.

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı