Shell&Turcas, Madeni Yağ İhracatında Zirvedeki Yerini Korudu

Shell&Turcas’ın bu büyük başarısının ardında, Derince’deki Madeni Yağ ve Gres Üretimi Tesisi bulunuyor. 1963 yılından bu yana kesintisiz hizmet veren tesis, ürettiği yüksek kaliteli madeni yağlar ve gres ürünleriyle Türkiye’den 79 farklı ülkeye ihracat yaparak küresel pazarda güçlü bir oyuncu olmayı sürdürüyor. Shell&Turcas Derince Madeni Yağ ve Gres Üretimi Tesisi, sadece üretim kapasitesiyle değil, aynı zamanda çevre dostu üretim anlayışıyla da dikkat çekiyor. Yenilikçi üretim teknikleri, yüksek kalite standartları ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda gerçekleştirilen üretimle, sektördeki liderliğini pekiştiriyor. 

 

Shell Türkiye Ülke Başkanı ve Shell&Turcas Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Erdem, ödül hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi: “9 yıldır aralıksız olarak kazandığımız ‘Madeni Yağlar İhracatı’ ödülünü almak bizim için büyük bir onur. Shell&Turcas Derince Madeni Yağ ve Gres Üretimi Tesisi, sadece bir üretim merkezi değil, aynı zamanda Türkiye’nin ihracat kapasitesini artırmaya katkı sağlayan önemli bir merkez. Burası aynı zamanda madeni yağ, gres ve akaryakıt operasyonu yapabilen dünyadaki tek tesisimiz. Bu başarı, tüm ekibimizin özverili çalışmaları ve müşterilerimize sunduğumuz yüksek kalite anlayışının bir sonucu. 79 ülkeye gerçekleştirdiğimiz ihracatla, Türkiye sanayisinin büyümesine ve dünya çapında tanınmasına da katkı sağlıyoruz. Bu yüzden bu ödül, sadece Shell&Turcas’ın başarısını değil, aynı zamanda Türkiye’nin sanayi ve ihracat alanındaki küresel başarısını da gözler önüne seriyor.”

 

Global İhracat Başarısı, Sürdürülebilirlik ve İnovasyonla Destekleniyor

Son yıllarda yaklaşık 40 milyon dolar yatırımla üretim kapasitesi yaklaşık iki katına çıkarılan Shell&Turcas Derince Madeni Yağ ve Gres Üretimi Tesisi, uyguladığı yenilikçi üretim teknikleri, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı çözümleri ile dikkat çekiyor. Yüksek kaliteyi sürdürebilmek için sürekli iyileştirme çalışmalarına imza atan Shell&Turcas, enerji verimliliği ve karbon ayak izinin azaltılması konusunda global standartlara uygun çözümler geliştiriyor. 2030 yılına gelindiğinde yüzde 50 karbon nötr olma hedefi bulunan tesis, bu hedefe 2022 yılında ulaştı. Aynı zamanda, elektrik tüketiminin de %25’ini güneş enerjisinden karşılayarak yılda yaklaşık 500 ton karbon salımının önüne geçiyor. Kalan elektrik tüketimini ise uluslararası geçerli yenilenebilir enerji sertifikaları ile tamamen yenilenebilir kaynaklardan sağlıyor.

 

Shell&Turcas sadece kendi operasyonlarından kaynaklanan karbon emisyonlarını azaltmıyor, aynı zamanda müşterilerinin karbon ayak izlerini minimize etmelerine ve atıklarını azaltmalarına da yardımcı oluyor. PurePlus adını verdiği teknolojiyle, doğalgazdan %99,5 saflıkta baz yağ üreterek motor ömrünü uzatıyor, yakıt verimliliğini artırıyor. Bu teknoloji sayesinde, bakım maliyetleri azalıyor, emisyonlarda ise düşüş sağlanıyor. 

Geliştirdiği yeni teknolojiler ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlarla Shell&Turcas’ın madeni yağ ürünleri, 79 ülkeye gerçekleştirilen ihracatın başarısını mümkün kılıyor. Madencilikten otomotive, inşaattan taşımacılığa kadar farklı birçok endüstriye önemli katkılar sunan bu ürünler, yalnızca araçların uzun ömürlü çalışmasını sağlamakla kalmayıp, yakıt verimliliğini de artırıyor. Avrupa, Orta Doğu ve Afrika gibi stratejik bölgelere yapılan ihracatlar, hem yerel sanayinin güçlenmesine hem de Shell&Turcas’ın uluslararası ticaretteki prestijinin pekişmesine olanak tanıyor. Shell, üretim tesislerini sadece Türkiye pazarında değil, dünya çapında da rekabet avantajı sağlayacak şekilde konumlandırarak, 18 yıldır devam eden küresel pazar liderliğini[2] sürdürmeyi hedefliyor. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bornova’da Çalgı Yapım Çalıştayı büyük ilgi gördü

Bornova Belediyesi, yerel üretim ve kültürel mirasa sahip çıkan yaratıcı bir etkinliğe daha ev sahipliği yaptıKültür İşleri Müdürlüğü bünyesinde, Hobi ve Beceri Edindirme Kursları kapsamında 2024 yılında açılan Çalgı Yapım Atölyesi, kısa sürede yoğun ilgi gören bir üretim alanına dönüştü. Bu ilginin sürdürülmesi ve atölyenin daha geniş kitlelere tanıtılması amacıyla 21–22 Mayıs 2025 tarihlerinde Dramalılar Köşkü Kış Bahçesi’nde özel bir çalıştay düzenlendi.

 Ustalardan ilham veren hikayeler

 İki gün süren etkinliğin ilk gününde, Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Ali Maruf Alaskan, katılımcılarla kendi çalgı yapım serüvenini paylaştı. Konservatuvar bünyesindeki çalgı yapım bölümüne dair bilgiler veren Alaskan, el yapımı ve seri üretim çalgılar arasındaki farkları, eski ve yeni tekniklerin karşılaştırmasını ve yerli malzemelerin önemini anlattı.

 Alaskan konuşmasında özellikle Bornova’nın çalgı yapımı açısından sahip olduğu potansiyeli vurgulayarak, “Yerel enstrümanlarımızın korunması ve yeniden üretimi kültürel sürekliliğimiz açısından büyük önem taşıyor” dedi.

 Bir hobi nasıl ustalığa dönüşür?

 Etkinliğin ikinci gününde ise katılımcılar, çalgı yapımına akademik kariyerin yanında tutkuyla bağlanmış bir ismi dinledi. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Engin Topuzkanamış, hobi olarak başladığı çalgı yapımı serüveninin zamanla ünlü müzisyenlere enstrüman üreten bir ustalığa dönüşmesini anlattı. Katılımcılar, bu atölye süresince temel yapım süreçlerini yerinde izleme ve birebir uygulama imkânı da buldu.

 El emeği, göz nuru: Öğrencilerden bağlama sergisi

 Çalıştay süresince, Ekim 2024’ten bu yana Bornova Belediyesi’nin Çalgı Yapım Atölyesi’nde eğitim alan kursiyerlerin el emeğiyle ürettiği bağlamalar da sergilendi. Bu sergi, kursun teknik eğitiminin yanı sıra estetik ve kültürel değer üretimine de katkı sunduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

 Başkan Eşki: “Yerel kültürümüzü yaşatan üretim alanlarını çoğaltıyoruz”

 Müziğin kültürlerin ruhunu taşıyan en güçlü unsurlardan biri olduğunu ifade ederek, ”Çalgı yapımı gibi hem el sanatını hem de müziği buluşturan atölyeler, kültürel süreklilik açısından büyük önem taşıyor. Biz Bornova Belediyesi olarak, yerel kültürümüzü yaşatacak ve geleceğe taşıyacak her çalışmanın yanındayız. Dramalılar Köşkü gibi tarihî mekânlarımızda bu tür etkinliklerin gerçekleşmesi, geçmişle bugünü buluşturmamıza olanak sağlıyor” dedi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Uluslararası Çoksesli Korolar Festivali başladı

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Polifonik Korolar Derneği (TPKD) İzmir Şubesi iş birliğiyle bu yıl dördüncüsü düzenlenen İzmir Uluslararası Çoksesli Korolar Festivali, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) başladı. 22-25 Mayıs tarihleri arasında 75 farklı koronun katılımıyla düzenlenecek festival, ödül töreni ile son bulacak. 

Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi, 22-25 Mayıs tarihleri arasında yurt içi ve yurt dışından 75 koronun katılımıyla 4. İzmir Uluslararası Çoksesli Korolar Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Polifonik Korolar Derneği İzmir Şubesi iş birliğiyle düzenlenen festivalde farklı yaş gruplarından oluşan ve pek çok başarı elde etmiş korolar sahneye çıkıyor. Yoğun katılımın olduğu festival, 25 Mayıs Pazar günü düzenlenecek ödül töreni ile sona erecek. 

Festivalin ilk günü korolar sahne aldı
Oturumlar halinde düzenlenen festivalin ilk gününde Türkiye Polifonik Korolar Derneği İzmir Şubesi Çocuk Korosu, Güzelbahçe Bahçeşehir Korosu, Mev İz Korosu, Karşıyaka Lisesi Cumhuriyet Korosu, Ayvalık Sebahat Cihan Şişman Güzel Sanatlar Lisesi Korosu, Manisa Büyükşehir Belediyesi Çocuk Korosu, Arkas Bilsem Çocuk Korosu, Pev İlkokul Korosu, İzmir Özel Tevfik Fikret Lisesi Çoksesli Korosu, Alaeddin Yavaşca Güzel Sanatlar Lisesi Çoksesli Korosu, Aeterna Vox Deu, A Capella Gramofon, İzmir Ümran Baradan Güzel Sanatlar Lisesi Çoksesli Korosu, Chorus Line, Balçova Belediyesi Afife Sanat Çoksesli Korosu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Çoksesli Korosu sahne aldı. 

14 ayrı müzikal dalda ödül
Festivalde yer alan korolar, birbirleriyle yarışmaksızın 14 ayrı müzikal dalda “Festival Değerlendirme Kurulu” tarafından değerlendirmeye tabi tutulacak ve aldıkları en yüksek puana ait müzikal dalda sanatsal olarak ödüllendirilecek. Alfabetik sıraya göre müzikal değerlendirmeler sonucunda verilecek ödüller şu şekilde olacak: ‘Çalgı Eşlikli Yapıt Yorumlamada Başarı Ödülü’, ‘Çocuk Şarkısı Yorumlamada Başarı Ödülü’, ‘Devinim, Koreografi ve Sahnelemede Başarı Ödülü’, ‘Diksiyon, Artikülasyon, Anlaşılırlık Başarı Ödülü’, ‘Entonasyon, Homojenlik ve Koro Tınısında Başarı Ödülü’, ‘Festivale Katılımda Başarı Ödülü’,
Koronun Seviyesine Uygun Repertuvar Seçiminde Başarı Ödülü’, ‘Müzikalite-Müzikal Dinamiklerde Başarı Ödülü’, ‘Program Zenginliği ve Çeşitlilikte Başarı Ödülü’, Ritmik Beraberlik-Ritmik Uyumda Başarı Ödülü’, ‘Sololu Yapıt Yorumlamada Başarı Ödülü’, ‘Tür ve Stil Özelliklerine Uygun Yapıt Seslendirmede Başarı Ödülü’, ‘Ahmed Adnan Saygun Eseri Seslendirmede Başarı Ödülü’ ve ‘Yapıt Yorumlamada Koro-Şef Uyumu Başarı Ödülü’. 

Festival Değerlendirme Kurulu’nda kimler var?
Festival Değerlendirme Kurulu ise Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Seval Köse, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi/Besteci Prof. Dr. Hasan Uçarsu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Çoksesli Korosu Şefi Burak Onur Erdem, Emekli Müzik Eğitimi Öğretmeni TPKD İzmir Şubesi Başkanı/Koro Şefi İlhan Akyunak, Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi/Koro Şefi Öğr. Gör. Dr. Atilla Çağdaş Değer, Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi/Koro Şefi Öğr. Gör. Hediye Çiğdem Aytepe, İzmir Devlet Opera ve Balesi Orkestra Şefi/Besteci Tolga Taviş, İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestra Şefi/Piyanist/Besteci İbrahim Yazıcı, İrlanda MTU Cork School of Music-Opera Sanatçısı, Vokal Koçu, Sing Ireland Koordinatörü Ross Scanlon ve TRT İzmir Radyosu Çocuk Korosu Şefi Müge Sever’den oluşuyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

4 Bölümlük Seri ‘Batı Cephesi: Son Perde’ 25 Mayıs Pazar 21.00’de National Geographic Ekranlarında!

Nazi Almanyası’nın çöküşünden 80 yıl sonra, Batı Avrupa’nın kurtuluşunu modern gözlerle inceliyoruz. Varolan arşivlerin eşsiz restorasyonu ve uzmanlar tarafından renkli hale getirilmesi, izleyicileri duygusal ve vurucu bir hikâyeye taşıyor. Bu hikâye, kahramanlık ve trajediyi, umut ve umutsuzluğu dengeleyerek, kimseyi dokunulmaz bırakmayan ve vahşetle yapılan bu savaşın gerçekliğini gözler önüne seriyor.

Dört bölümlük seri “Batı Cephesi: Son Perde”, 25 Mayıs Pazar günü saat 21.00’de National Geographic ekranlarına geliyor.

Bilimin, keşfin ve hikâye anlatımının gücüne inanarak 130 yılı aşkın bir süredir dünyanın en güvenilir markalarından biri olmayı sürdüren National Geographic’in birbirinden iddialı yapımlarını D-Smart, Digiturk ve TOD, KabloTV, S Sport Plus, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Köklü dostların buluşmasına “yolcu taşımacılığında sürdürülebilirlik” damga vurdu

Türkiye’nin seyahat sektörünün lider markası Kâmil Koç, güçlü iş birliği içinde bulunduğu ağır ticari araçların küresel, öncü markası MAN’a, üst düzey bir ziyaret gerçekleştirildi. Kâmil Koç Genel Müdürü Çağatay Kepek ile İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, MAN’ın Ankara’daki üretim tesislerini ziyaret etti. MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Otobüs Satış Direktörü Can Cansu’nun ev sahipliği yaptığı ziyarette, Kâmil Koç heyeti, MAN’ın son teknolojiye sahip 2025 model seyahat otobüslerini ve bu otobüslerde geliştirilen yeni özellikleri yerinde inceledi.

Avrupa’nın ilk elektrikli seyahat otobüsünü Ankara’da üretmeye hazırlanan, öncülüğünü sürdürülebilir taşımacılığa yansıtan MAN, Ankara’daki tesislerinde önemli bir ziyarete ev sahipliği yaptı. Türkiye’nin en çok tercih edilen lider seyahat markası Kâmil Koç’un Genel Müdürü Çağatay Kepek, İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz’ın yanı sıra firma bölge müdürlerinin de yer aldığı misafir heyet, MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş.’nin Ankara’daki üretim tesisi ve test merkezini ziyaret etti. Yeni iş birliklerinin de konuşulduğu ziyarette Kâmil Koç heyetini, MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. adına Otobüs Satış Direktörü Can Cansu’nun yanı sıra Bölge Satış Yöneticileri Emrah Albustanoğlu ve Ufuk Demirer karşıladı.

Yolcu konforu için teknoloji ve yenilikleri yakından takip eden, filosunu bu doğrultuda sürekli geliştirerek güçlendiren Kâmil Koç, global iş ortağı FlixBus’ın sürdürülebilirlik vizyonuyla da uyumlu olarak MAN’ın yeni nesil otobüsleri ile yakından ilgilendi. Çağatay Kepek ve beraberindeki heyet, ziyaret kapsamında MAN’ın son teknoloji ürünlerini ve 2025 model seyahat otobüslerinde yer alan yeni özellikleri yakından inceleme fırsatı buldu. 

İki köklü ve öncü markanın yöneticileri, öğle yemeğinde 2025 yaz sezonuna yönelik sektör değerlendirmeleri yaparak, karşılıklı görüş alışverişinde bulundu. Yemeğin ardından ise heyet, MAN Otobüs Test ve Geliştirme Merkezi’ni ziyaret etti.

“Bizim açımızdan çok verimli ve faydalı bir ziyaret gerçekleştirdik”

Kâmil Koç Genel Müdürü Çağatay Kepek, test merkezi ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Yeni nesil otobüslerde hem sürücü hem yolcu konforunu artıran teknolojiler dikkat çekici. Sürdürülebilirliğe katkı sağlayacak bu araçların gelecekte yolcu taşımacılığı sektöründe önemli pay sahibi olacağına eminim.”

“Bu buluşmalar sektördeki sürdürülebilir dönüşümde önemli bir sinerji yaratıyor”

MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Otobüs Satış Direktörü Can Cansu ise ziyaret ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:

“Kâmil Koç gibi köklü ve vizyoner bir markayı ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduk. Çok değerli fikir alışverişlerinde bulunduk. Bu tür buluşmalar, sektördeki sürdürülebilir dönüşümde de önemli bir sinerji yaratıyor.

Kâmil Koç, Türkiye’nin en köklü ve en büyük seyahat markalarından biri. Dolayısıyla kendilerinin ürettiğimiz otobüslerle ilgili geri bildirimleri bizim için çok kıymetli. Yalnızca Türkiye’de değil, global ölçekte de başarısını kanıtlamış bu iki önemli markanın iş birliğini son derece değerli buluyoruz. Karşılıklı iş birlikleri ile aynı zamanda hep birlikte sektörü daha ileri taşımak için önemli adımlar atacağımıza inanıyoruz.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. M. Zeki Durak, Ege Üniversitesine konuk oldu

Ege Üniversitesine konuk olan Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. M. Zeki Durak, düzenlenen etkinlikte, akademisyen ve öğrencilerle bir araya geldi. EÜ Fen Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen etkinliğe EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, üniversite üst yönetimi, senato üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Konferans öncesi Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Prof. Dr. M. Zeki Durak’ı makamında ağırladı.

Ege Üniversitesi ev sahipliğinde Türk Patent ve Marka Kurumu koordinasyonunda “Patent-Faydalı Model Belge Takdim Töreni” gerçekleştirildi. Programda, patent ve faydalı model tescili alan akademisyenlere teşekkür belgeleri, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. M. Zeki Durak ve Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak tarafından takdim edildi.

Etkinliğin açılışında konuşan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Bugün burada, Türk Patent ve Marka Kurumu Koordinasyonunda Tam Akredite Öğrenci Odaklı Sağlık Temalı Araştırma Üniversitemizin ev sahipliğinde düzenlenen Patent-Faydalı Model Belge Takdim Töreni nedeniyle bir aradayız. Üniversiteler artık yalnızca eğitim ve araştırma faaliyetleriyle değil; aynı zamanda teknolojik gelişmelerin, ekonomik kalkınmanın ve toplumsal refahın öncüsü olmakla da yükümlüdür. Bu bağlamda patentler ve faydalı modeller, üniversitelerimizin bilgi birikimini koruma altına alan ve aynı zamanda katma değere dönüştüren çok kıymetli araçlardır. Ege Üniversitesi olarak, son yıllarda Ar-Ge ve inovasyon alanında büyük bir atılım içerisindeyiz. Bilim Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezimiz (EBİLTEM), bu sürecin hem rehberi hem de destekçisi olarak çok önemli bir rol oynamaktadır. Bugün ulaştığımız başarılar, sistematik bir stratejinin ve kurum içi uyumun bir göstergesidir” diye konuştu.

“Bilimsel bilgiyi ekonomik değere dönüştürüyoruz”

Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Türk Patent ve Marka Kurumu’nun 2010-2024 yıllarını kapsayan raporuna göre üniversitemiz, devlet üniversiteleri arasında 495 patent başvurusu ile üçüncü sırada yer almakta, 109 tescil belgesiyle ise dördüncü sıradadır. Bu tablo, araştırma üniversitesi kimliğimizin fikri mülkiyet performansına güçlü şekilde yansıdığını göstermektedir. 2017 yılından bu yana gerçekleştirdiğimiz 263 patent ve faydalı model başvurusunun 124’ünün tescillenmesi, bizlere sadece bir sayıdan ibaret bir başarıyı değil, aynı zamanda bilgi üretiminin ticarileşmeye doğru giden yolculuğundaki kararlılığımızı göstermektedir. Üniversitemiz bu süreçte sadece bilimsel çıktılar üretmekle kalmamakta, aynı zamanda bunların ekonomik değere dönüştürülmesi yönünde de somut adımlar atmaktadır. Gerçekleştirdiğimiz 19 lisanslama ve devir sözleşmesiyle tüm üniversiteler arasında ticarileşme sözleşme sayısında ikinci sıraya yükselmiş bulunmaktayız” dedi.

Ege Üniversitesinin sadece ulusal alanda değil uluslararası platformlarda da başarısını ileriye taşıdığını ifade eden Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Ulusal başarılarımızın yanı sıra, PCT, EPO ve US Patent gibi uluslararası platformlarda da sesimizi duyurmuş olmamız; bilgi üretimimizin evrensel ölçekte karşılık bulduğunu göstermektedir. Bugün itibarıyla üniversitemizin ulusal ve uluslararası tescile sahip, lisanslanmış ve ticarileşmiş 31 patenti mevcuttur. Üniversite-sanayi iş birliği kapsamında geliştirilen 8 patent ise bu sinerjinin ne kadar etkili olduğunun bir başka göstergesidir. Akademisyenlerimizin ortaya koyduğu yaratıcı düşünceler, geleceğin teknolojilerinin temelini oluşturmaktadır. Ege Üniversitesi olarak bu çabanın arkasında durmaya, bilgi üretimini küresel rekabet gücüne dönüştürmeye ve ülkemizin stratejik kalkınma hedeflerine katkı sunmaya devam edeceğiz. Bugün burada, ödül ve belgelerini alacak tüm akademisyenlerimizi gönülden kutluyor, hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum” diye konuştu.

“Topluma katkı sağlama sorumluluğu taşıdığına inanıyorum”

Törende yaptığı sunumda, patent ve faydalı model başvurularının akademik bilgiyi ekonomik değere dönüştürmedeki rolüne vurgu yapan Prof. Dr. M. Zeki Durak, “Üniversitelerin, bilimsel üretimden yenilikçi düşünceye kadar birçok alanda topluma katkı sağlama sorumluluğu taşıdığına inanıyorum. Türk Patent ve Marka Kurumu olarak, bu sorumluluğu üstlenmiş akademik dünyamızla birlikte, fikirlerin tescillenmesi ve korunması noktasında iş birliğimizi her zaman güçlendirmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.

         Prof. Dr. M. Zeki Durak, “Araştırmaların, yalnızca akademik çevrelerde kalması yeterli değildir. Bir buluş ya da keşif, doğru bir şekilde tescil edilip patentle korunmadığı sürece, zaman içinde kaybolabilir ya da başkaları tarafından kullanılabilir. Patent, bilimsel keşiflerin fikri mülkiyetini korur, aynı zamanda bu keşiflerin toplum için daha geniş bir etki alanı yaratmasını sağlar. Türk Patent ve Marka Kurumu olarak, bilim insanlarımızın buluşlarının korunması ve araştırmalarının kalıcı hale gelmesi için yanlarında olmaya devam ediyoruz. Bilimsel çalışmalardan elde edilen bulguların patentle tescillenmesi, yalnızca akademik dünyada değil, toplumda da farkındalık oluşturur ve bilimsel ilerlemeye katkı sağlar” dedi.

EÜ ile TÜRKSMD arasında iş birliği protokolü imzalandı

Program kapsamında Ege Üniversitesi ile TÜRKPATENT iştiraki TÜRKSMD – Türk Sınai Mülkiyet Değerleme Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. arasında, sınai mülkiyet hakları başta olmak üzere; patent, marka ve faydalı model gibi birçok alanda hayata geçirilecek uygulamalara ilişkin iş birliği protokolünü imzalandı. Protokol, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak,  Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. M. Zeki Durak, EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlkin Şengün, TÜRKSMD Genel Müdürü Sacide Kasapoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. İmza töreninde kısa bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Budak, “Üniversite-Sanayi İş Birliği modelimiz kapsamında; TÜRKSMD hizmetleriyle projelerimizin fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması, doğru şekilde tescillenmesi ve bu haklardan doğan değerlerin etkin biçimde yönetilmesi süreçlerinde, üniversitemizin akademik birikimiyle ülkemizin fikri mülkiyet ekosistemine katkı sunacağız. İmzalanan iş birliği protokolünün hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vodafone’dan Faturalı Müşterilerine Ücretsiz Yurt Dışı Kullanımı

Tarifenin ötesinde bir dünya sunan Vodafone Red, yenilikçi ürün ve hizmetleriyle müşterilerinin hayatını ekonomik ve sosyal yönden kolaylaştırmaya devam ediyor. Vodafone Red’in 2025 yaz dönemine özel sunduğu ayrıcalıklar arasında avantajlı roaming (uluslararası dolaşım) paketleri dikkat çekiyor. Buna göre, Vodafone Red’liler 20 Mayıs – 20 Temmuz tarihleri arasında ücretsiz Yurt Dışı 3 GB ve 1 GB paketlerinden yararlanabilecek. Sadece internet değil dakika ve SMS de içeren ücretsiz yurt dışı paketlerden yararlanmak isteyen Red’liler, halihazırda kullandıkları Yanımda uygulaması üzerinden tek tıkla kendilerine en uygun yurt dışı paketini seçebilecek. Vodafone Red, fatura aşımını engellemek için yurt dışı internet hakkı bittiğinde internet kullanımını durduran ücretsiz yurt dışı internet durma özelliği sunarken, yurt dışında yardıma ihtiyaç duyan müşterilerine ise Kırmızı Servis ile destek olacak. 

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi: 

“Vodafone Red, sadece tarifelerden oluşan bir dünya değil. Müşterilerimizin uçtan uca iletişim ihtiyaçlarını karşılarken, onlara seyahatten ulaşıma, eğlenceden yeme içmeye kadar pek çok alanda birçok ayrıcalık sunuyoruz. Araştırmalarımıza göre, roaming yapan müşterilerimizin %65’ini Red’li müşterilerimiz oluşturuyor. Ayrıca, 2,5 milyon müşterimiz ücretsiz sunduğumuz Yurt Dışına Hoş Geldin paketini kullandı. Vodafone Red olarak, müşterilerimize yurt dışında iletişim kurmanın en kolay, güvenilir  ve uygun yolunu sunuyoruz. Onları yurt dışına çıktıklarında ilk kullanımlarında koruyoruz. Yeni kampanyamızla da 2 ay boyunca tüm seyahatlerinde Yurt Dışı 3 GB ve 1 GB paketlerini ücretsiz sunuyoruz. Ayrıca, ücretsiz yurt dışı internet durma özelliği ile aşım endişesinin önüne geçiyoruz. Bu yaz yurt dışı seyahati planlayan tüm Red’li müşterilerimizi avantajlı roaming hizmetlerimizden yararlanmaya davet ediyoruz. Yurt dışı avantajlarından tüm faturalı müşterilerimiz faydalanabilecek. Ayrıca, Her Şey Dahil Pasaport hizmetimizle yurt içindeki tarifesini yurt dışında da doyasıya kullanabilecek.”

Ücretsiz yurt dışı paketler 30 gün geçerli

Vodafone Red’in sunduğu ücretsiz Yurt Dışı 3 GB ve 1GB paketler, 20 Mayıs – 20 Temmuz tarihleri arasında yapılan tüm seyahatler için geçerli olacak. Normal şartlarda 469 TL’ye sunulan Yurt Dışı 3 GB pakettte 3 GB internet, 30 dakika arama-aranma ve 15 SMS hakkı; normal şartlarda 169 TL’ye sunulan Yurt Dışı 1 GB pakette ise 1 GB internet, 15 dakika arama-aranma ve 10 SMS hakkı yer alıyor. Her iki paket de yurt dışında 200 ülkede kullanılabiliyor. Red’li müşterilerin ücretsiz yurt dışı paketlerden yararlanabilmek için Yanımda uygulamasına girip Ek Paketler bölümünden tıklayarak aktif hale getirmeleri gerekiyor. 30 gün boyunca geçerli olan paketler, ilgili tarihler arasında maksimum 3 kere alınabiliyor.

İlk iniş anı için “Yurt Dışına Hoş Geldin Hediyesi” 

Vodafone Red, 2 ay boyunca ücretsiz olan yurt dışı paketler haricinde, tüm faturalı müşterilerine otomatik olarak yüklenen ve yurt dışına ilk iniş anındaki acil iletişim ihtiyaçlarını karşılamaya yeten “Yurt Dışına Hoş Geldin Hediyesi” paketi de sunuyor. Her fatura döneminde aylık olarak yenilenen ve 200 ülkede 30 gün geçerli olan bu ücretsiz paket, 50 MB internet, 5 dakika arama-aranma ve 2 SMS hakkı içeriyor. 50 MB internet, yaklaşık 1 saatlik WhatsApp konuşması ve 40 dakikalık görüntülü konuşmaya denk geliyor.

“Her Şey Dahil Pasaport” ile mevcut tarifeyi kullanma imkânı

Ücretsiz yurt dışı paketleri haricinde alternatif arayanlar için Vodafone’un sunduğu ve tarifedeki GB, dakika ve SMS haklarını yurt dışındayken Türkiye’deymiş gibi kullanma imkânı veren “Her Şey Dahil Pasaport” da 200 ülkede kullanılabiliyor ve günlük 399 TL’den ücretlendiriliyor. 

Uzman müşteri temsilcisi desteği

Vodafone Red, yurt dışındayken yardıma ihtiyaç duyan müşterilerinin yanında olmak ve sorununu çözmek amacıyla 200 ülkede geçerli ücretsiz Kırmızı Servis desteği sunuyor. Kırmızı Servis ile müşteriler KIRMIZI yazıp SMS attığında uzman müşteri temsilcisi kısa sürede ücretsiz arayarak müşterinin sorununu çözüyor.

Vodafone Red’in ayrıcalıklar dünyasını keşfetmek için Red’li olan veya olmayan herkes vftr.co/red adresini ziyaret edebiliyor. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Zamanın Kapıları’nın Karakter Posterleri Yayınlandı!

Yeni sezonuyla çok yakında TOD ekranlarında izleyiciyle buluşmaya hazırlanan Zamanın Kapıları dizisinden çok konuşulacak karakter posterleri yayınlandı. İddialı oyuncu kadrosunun yer aldığı posterler, ikinci sezonda izleyiciyi bekleyen sürprizlerin ve derinleşen hikayelerin ipuçlarını taşıyor.

Her karakterin kendi dünyasını yansıtan etkileyici görseller, dizinin atmosferine dair merakı daha da artırırken; ikinci sezon için beklentileri de bir üst seviyeye taşıdı.

Birkan Sokullu, Esra Bilgiç, Şükrü Özyıldız, Meral Çetinkaya, İbrahim Selim, Elçin Afacan, Elif Aksu, Enes Külahçı, Mehmet Bilge Aslan, Kaan Turgut, Çiçek Acar ve Mehmet Kurtuluş’un yer aldığı çok güçlü kadrosuyla ekranlara gelecek olan, yapımcılığını Medyapım‘ın üstlendiği TOD STUDIOS imzalı dizinin yönetmen koltuğunda Yunus Ozan Korkut otururken, senaryosunu Ozan Yurdakul ve Sinan Yurdakul kaleme alıyor. 

Türkiye’nin yanı sıra Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde de eş zamanlı olarak yayınlanacak olan dizinin yeni sezonunun konusu ise şöyle; Sinan (Birkan Sokullu), geçmişin en karanlık gölgesi Ahmet’le (Mehmet Kurtuluş) yeniden yüzleşirken, Nevra’yla (Esra Bilgiç) kurduğu hayat bir kez daha altüst olur. Nevra ailesinin mirasını ayağa kaldırmaya çalışırken, destekçisinin aslında düşmanı olduğunu bilmez: Mert (Şükrü Özyıldız).

Bu sırada Sinan’ın hayatına giren Sena (Elif Aksu), masumiyetiyle güven duygusunu sarsar. Geçmişin yüküyle bugün arasında sıkışan kahramanlarımız; ihanet, yüzleşme ve tutkuyla örülü bir sezonun içinde hem birbirleriyle hem de kendi karanlıklarıyla savaşmak zorunda kalacak. 

İkinci sezonuyla daha karanlık, daha derin ve çok daha sarsıcı bir hikâyeye kapı aralayacak olan Zamanın Kapıları, çok yakında TOD’da.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yapı İzin İstatistikleri, I. Çeyrek: Ocak-Mart 2025

Yapı ruhsatı verilen binaların yüzölçümü %24,7 azaldı

Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2025 yılı I. çeyreğinde belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina sayısı %21,3, daire sayısı %18,7 ve yüzölçüm %24,7 azaldı.

Yapı ruhsatı verilen binaların daire sayısı ve yüzölçümü, I. Çeyrek 2025

Yapı ruhsatı istatistikleri, 2023-2025

Toplam yüzölçümün %54,7’si konut alanı olarak gerçekleşti

Belediyeler tarafından 2025 yılı I. çeyreğinde yapı ruhsatı verilen binaların toplam yüzölçümü 27,0 milyon m² iken; bunun 14,8 milyon m²’si konut, 6,6 milyon m²’si konut dışı ve 5,7 milyon m²’si ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.

Yapı ruhsatına göre konut, konut dışı ve ortak alanların yüzölçüm payları, I. Çeyrek, 2023-2025

En yüksek yüzölçüm payı %69,9 ile iki ve daha fazla daireli binaların oldu

Belediyeler tarafından 2025 yılı I. çeyreğinde yapı ruhsatı verilen binaların kullanma amacına göre en yüksek yüzölçüm payına 18,9 milyon m² ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 2,1 milyon m² ile sanayi binaları ve depolar izledi.
 

Yapı ruhsatı verilen binaların kullanma amaçlarına göre yüzölçümü payları, I. Çeyrek 2025

Yapı kullanma izin belgesi verilen binaların yüzölçümü %31,0 azaldı

Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2025 yılı I. çeyreğinde belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen bina sayısı %28,0, daire sayısı %25,8 ve yüzölçüm %31,0 azaldı.

Yapı kullanma izin belgesi verilen binaların daire sayısı ve yüzölçümü, I. Çeyrek 2025

Yapı kullanma izin belgesi istatistikleri, 2023-2025

Toplam yüzölçümün %56,1’i konut alanı olarak gerçekleşti
 

Belediyeler tarafından 2025 yılı I. çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen binaların toplam yüzölçümü 25,2 milyon m² iken; bunun 14,1 milyon m²’si konut, 5,9 milyon m²’si konut dışı ve 5,1 milyon m²’si ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.
 

Yapı kullanma izin belgesine göre konut, konut dışı ve ortak alanların yüzölçümü payları, I. Çeyrek, 2023-2025

En yüksek yüzölçüm payı %71,8 ile iki ve daha fazla daireli binaların oldu

Belediyeler tarafından 2025 yılı I. çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen binaların kullanma amacına göre en yüksek yüzölçüm payına 18,1 milyon m² ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 1,9 milyon m² ile sanayi binaları ve depolar izledi.
 

Yapı kullanma izin belgesi verilen binaların kullanma amacına göre yüzölçümü payları, I. Çeyrek 2025

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bitkisel Üretim 1.Tahmini, 2025

Bitkisel üretimin bir önceki yıla göre azalacağı tahmin edildi

Üretim miktarlarının, 2025 yılı ilk tahmininde bir önceki yıla göre tarla ürünleri olan tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde (yem bitkileri hariç) %5,3, sebzelerde %1,7, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde %24,4 oranında azalacağı tahmin edildi. Buna göre, yaklaşık üretim miktarlarının tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 71,4 milyon ton, sebzelerde 33 milyon ton, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde ise 21,4 milyon ton olarak gerçekleşeceği öngörüldü.

Bitkisel üretim, 2024, 2025

Tahıl üretiminin 2025 yılında bir önceki yıla göre azalacağı tahmin edildi

Tahıl ürünleri üretim miktarlarının 2025 yılında bir önceki yıla göre %4,1 oranında azalarak yaklaşık 37,4 milyon ton olacağı tahmin edildi.

Bir önceki yıla göre, buğday üretiminin %5,8 oranında azalarak 19,6 milyon ton, arpa üretiminin %8,0 oranında azalarak yaklaşık olarak 7,5 milyon ton, çavdar üretiminin %5,5 oranında azalarak 243 bin ton, yulaf üretiminin %23,1 oranında azalarak 300 bin ton, mısır üretiminin ise %4,9 artarak 8,5 milyon ton olacağı öngörüldü.

Kuru baklagiller grubunda nohut, kuru fasulye ve kırmızı mercimek üretiminin sırasıyla 605 bin ton, 283 bin ton ve 340 bin ton olacağı tahmin edildi. Yumru bitkilerden patatesin ise bir önceki yıla göre %13,0 oranında azalarak 6 milyon ton üretileceği tahmin edildi.

Yağlı tohumlardan soya üretiminin %11,1 oranında azalarak 160 bin ton, ayçiçeği üretiminin ise %4,8 oranında artışla 2,3 milyon ton olacağı öngörüldü.

Şeker pancarı üretiminin %6,5 oranında azalarak 21,5 milyon ton olarak gerçekleşeceği tahmin edildi.

Sebze üretiminin 2025 yılında bir önceki yıla göre azalacağı tahmin edildi

Sebze ürünleri üretim miktarının 2025 yılında bir önceki yıla göre %1,7 azalarak yaklaşık 33 milyon ton olacağı tahmin edildi.

Sebzeler grubu ürünlerinden karpuzda %3,5,  kuru soğanda %2,6, patlıcanda %3,3 oranında üretim artışı; domateste %5,7, salçalık kapya biberde %3,7, taze fasulyede %4,5 oranında üretim azalışı olacağı tahmin edildi.

Meyve üretiminin 2025 yılında bir önceki yıla göre azalacağı tahmin edildi

Meyveler, içecek ve baharat bitkileri üretim miktarının 2025 yılında bir önceki yıla göre %24,4 oranında azalarak yaklaşık 21,4 milyon ton olacağı tahmin edildi.

Meyveler grubunda, bir önceki yıla göre elmada %38,7, çilekte %4,0, şeftalide %32,1 nektarinde %35,5, kirazda %55,7, üzümde %18,6 üretim azalışı öngörüldü.

Turunçgil meyvelerinden mandalinada %0,6 oranında üretim artışı beklenirken, portakalda %12,4, limonda %20,9 oranında üretim azalışı öngörüldü. Sert kabuklu meyvelerden fındıkta %27,5, cevizde %27,7, Antep fıstığında %54,6 oranında üretim azalışı olacağı tahmin edildi.

Muz üretimi geçen yıla göre önemli bir değişiklik göstermezken, zeytin üretiminin %40,0 azalacağı öngörüldü.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı