Güzel Sanatlar Merkezi’nde Müzik ve Kara Kalem Kurslarımız Başlıyor

Nevşehir Belediyesi Güzel Sanatlar Merkezi’nde, çocuk ve gençler için yeni dönemde ücretsiz olarak açılacak kara kalem, müzik ve halk oyunları kursları için kayıtlar başladı.

Nevşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Güzel Sanatlar Merkezi’nde, genç yeteneklerin müzikle buluşması ve yeteneklerini geliştirmesi amacıyla Bağlama, Gitar, Yan Flüt, Ney, Piyano, Keman, Ud ve Halk Oyunları ile Kara Kalem Kursları açılacak.

Profesyonel eğitmenler nezaretinde gerçekleştirilecek olan çocuk ve gençlerin sanatsal yeteneklerini keşfetmeleri ve özgüven kazanmaları için önemli bir fırsat sunacak olan Kara Kalem kursuna 8 yaş ve üzeri, Müzikal kurslar için Piyano kursuna 8 yaş ve üzeri, Ud kursu 15 yaş ve üzeri, Keman kursu 10 yaş ve üzeri, Bağlama kursu 13 yaş ve üzeri, Gitar kursu 12 yaş ve üzeri, Ney kursu 13 yaş ve üzeri, Yan Flüt kursu 13 yaş ve üzeri, sadece kadınların katılabileceği Halk Oyunları kursu için 18 yaş ve üzeri dileyen tüm vatandaşlar ücretsiz olarak katılabilecek.

Sınırlı kontenjanlarla açılacak olan ve 21 Haziran 2025 Cumartesi günü başlayacak olan Kara Kalem kursuna katılmak isteyenler 17 Haziran 2025 Salı gününe kadar kayıt yaptırmaları gerekiyor. Diğer taraftan 30 Haziran 2025 Pazartesi günü başlayacak olan ve Müzikal kurslardan oluşan Bağlama, Gitar, Yan Flüt, Ney, Piyano, Keman, Ud ve Halk Oyunları kursları için son başvuru tarihi 23 Haziran 2025 Pazartesi olarak belirlendi. Kurs başvuruları için vatandaşlar Nevşehir Belediyesi web sitesi Hızlı Menü içerisinde yer alan Güzel Sanatlar Merkezi Kurs Başvuruları sekmesinden online olarak kayıt yaptırabilecekler.

Online başvurular için aşağıda ki linke tıklayabilirsiniz..

  https://belsis.nevsehir.bel.tr/kultur/guzelsanatlar/kurs-basvurulari/web/10#kurslar

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

17. Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri başlıyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen 17. Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri için geri sayım başladı. 1.600’ün üzerinde pehlivanın er meydanına çıkacağı yağlı güreşler, 13-14-15 Haziran’da İzmit Atletizm Pisti’nde gerçekleşecek.

DEV PROGRAM İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI

‘Sporun Başkenti Kocaeli’ vizyonu doğrultusunda sporun her branşına önem veren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, ülke çapında önemli bir spor faaliyetine daha ev sahipliği yapıyor. Her yıl Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel olarak düzenlediği Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri’nin 17.’si için geri sayım başladı. Türk spor kültürünün en önemli ve köklü dallarından biri olan ata sporumuz yağlı güreşlerde Türkiye’nin birbirinden değerli başpehlivanlarını bir araya getirecek bu muhteşem organizasyon 13-14-15 Haziran 2025 tarihlerinde İzmit Atletizm Pisti’nde gerçekleştirilecek. Dev organizasyon bu yıl ‘Hocaların hocası’ unvanıyla tanınan şampiyon güreşçimiz Ramiz Kahveciler adına düzenlenecek.

SEKAPARK ETABI GÜREŞÇİLER İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından organize edilen ve Türkiye’nin birbirinden değerli başpehlivanları ile birlikte 1.600’ün üzerinde güreşçiyi bir araya getirecek önemli organizasyonda çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu tarafından düzenlenen ve 7 organizasyondan oluşan 2025 CW Enerji Türkiye Yağlı Güreş Ligi’nde 17. Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri ligin 3. organizasyonu olarak yapılacak. Türkiye Yağlı Güreş Ligi’nde kendi boylarında ilk 64’e giren pehlivanlar, Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne doğrudan katılma hakkını kazanacak. Öte yandan birinci olanlara ekstra 3 puanın verileceği Sekapark etabı, güreşçiler için ayrı bir önem taşıyacak.

PEHLİVANLAR ALTIN KEMER İÇİN YARIŞACAK

664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri öncesi pehlivanların çayıra çıkarak kıran kırana mücadele edeceği 17. Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri’nde Türkiye’nin en iddialı pehlivanları mertlik, cesaret ve yiğitlik timsali olarak kol bağlayıp güreş tutacak. Şampiyon başpehlivan Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri ve Kocaeli’ye özgü motiflerle süslenerek özel hazırlanmış altın kemerin sahibi olacak. Türkiye’nin dört bir yanından binlerce güreşsever de Kocaeli’ye gelerek nefes kesen mücadeleleri izlemenin zevkine varacak. 14 farklı boyda güçlerini ve tekniklerini er meydanında sergileyecek olan güreşçilerin yanı sıra başpehlivanlar da er meydanında ter dökecek.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Frankfurt’ta Cumhuriyet’in Notaları Yankılanıyor: Festival “Bir Cumhuriyet Şarkısı” ile Perdelerini Açıyor

Avrupa’daki en köklü Türk sinema buluşmalarından biri olan Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali, bu yıl 25. yaşını kutlarken sinema tutkusunu yine sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. 13-18 Haziran 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek olan festivalin başlamasına sayılı günler kala, Frankfurt adeta bir sinema şölenine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

Festivalin İlk Günlerinde Anlamlı Resepsiyon ve Görkemli Açılış
 
Festivalin resmi açılışından önce, 13 Haziran’da Türk ve Alman sinema çevrelerinin buluşacağı özel bir resepsiyon düzenlenecek. T.C. Frankfurt Başkonsolosu Nagihan İlknur Akdevelioğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşecek bu özel davet, festivalin kültürlerarası diyalog misyonunu bir kez daha vurgulayacak. Festival Başkanı Hüseyin Sıtkı, resepsiyonda, bu yıl festivale katılacak oyuncular, yönetmenler ve yapımcıların bir araya gelerek festivalin ilk heyecanını paylaşacaklarının altını çizdi.

 “Bir Cumhuriyet Şarkısı” Frankfurt’ta Yankılanacak

Festivalin açılış gecesi, Türk sinemasına emek veren usta isimlere duyulan saygının ve vefanın sahneye taşındığı özel bir törene ev sahipliği yapacak. 14 Haziran akşamı gerçekleştirilecek gecede, sinema sanatına değerli katkılarda bulunmuş isimlere Onur ve Vefa Ödülleri takdim edilecek 

Aynı gece, festivalin açılış filmi olarak izleyiciyle buluşacak “Bir Cumhuriyet Şarkısı”, Cumhuriyet’in ilk yıllarına uzanan müzikal anlatımıyla festivalin duygusal ve tarihî tonunu belirleyecek. Yönetmenliğini Yağız Alp Akaydın’ın üstlendiği film, sadece dönemsel bir hikâye anlatmakla kalmayacak; aynı zamanda müzik ve sinemanın birleştiği etkileyici bir sinema deneyimi sunacak. Filmin başrol oyuncusu Salih Bademci, açılış gecesinde Frankfurtlu sinemaseverlerle bir araya gelerek özel gösterime katılacak. Sahneye çıkarak izleyiciyle kuracağı sıcak diyalog ve film üzerine yapacağı paylaşım, gecenin en unutulmaz anlarından biri olmaya aday. Türkiye’de ve yurt dışında performansıyla büyük beğeni toplayan Bademci, yalnızca oyunculuğuyla değil, taşıdığı duyguyla da festivalin açılışına tarihî bir derinlik katacak.

Sinemanın Büyüsü Frankfurt Sokaklarında
 
Festivalin ilk iki günü yalnızca unutulmayacak anlardan ibaret değil; tam tersine, sinemanın özüne odaklanan dolu dolu bir programla başlıyor. 13 ve 18 Haziran tarihlerinde Frankfurt ve Rhein-Main Bölgesi’ndeki 12 şehirde başlayacak film gösterimleri, atölyeler ve kültürel etkinliklerle bölge adeta sinema ile nefes alacak. Gösterişli halılardan ziyade, hikâyelerin, emeklerin ve izleyiciyle kurulan samimi bağın öne çıktığı festival; her yaşa ve ilgi alanına hitap eden içeriğiyle kültürel bir buluşma noktası yaratacak.

Bu yıl “Türkiye’den Sesler, Evrensel Hikâyeler” temasıyla gerçekleşen festival, sinemayı sadece bir anlatı aracı olarak değil; toplumlar arası empatiyi güçlendiren evrensel bir dil olarak sunmayı sürdürüyor.

Birlikte İzle, Birlikte Hisset
 
25 yıldır Türk sinemasının Avrupa’daki sesi olmayı sürdüren Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali, bu yılki seçkisi ve konuklarıyla yine iz bırakacak anlara imza atacak. Festivaldeki film gösterimi ve sanatçı buluşmaları, sinemaseverler için kaçırılmayacak bir deneyim sunacak.

Festival takvimi, film gösterimleri ve tüm etkinliklere dair detaylı bilgilere festivalin resmî web sitesi www.turkfilmfestival.de üzerinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca, en güncel gelişmeleri takip etmek için Instagram (@turkfilmfestivalifrankfurt) ve Facebook (Frankfurt Türk Film Festivali) hesaplarını ziyaret edebilirsiniz. 

Sinemanın büyüsünün Frankfurt sokaklarına taştığı bu kültürel yolculukta siz de yerinizi alın!

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’de Üretim Sektörü Yerli Bulut, Dijital Dönüşüm ve Devlet Destekleriyle Güçleniyor

DT Cloud, Türkiye’nin dijitalleşme hedefleri doğrultusunda, sanayi sektöründe faaliyet gösteren Küçük ve Orta Boy İşletmelerin (KOBİ) dönüşüm süreçlerini hızlandırmak amacıyla önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. 29 Mayıs tarihinde HAB Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde, “Sanayide Dijitalleşme için Akıllı Yatırımlar – Yerli Bulut, Dijital Dönüşüm ve Devlet Destekleriyle Güçlenen Üretim” başlıklı özel bir buluşma gerçekleştirildi.

Organize Sanayi Bölgeleri’nde (OSB) faaliyet gösteren KOBİ’lerin dijital olgunluklarını, operasyonel verimliliklerini ve küresel rekabet güçlerini artırmayı hedefleyen bu önemli etkinlikte, TÜBİTAK DDX Modeli, yerli bulut altyapısının stratejik avantajları, KOSGEB ve TEB iş birliğiyle sunulan finansal destekler detaylıca ele alındı; KOBİ temsilcileri, OSB yöneticileri ve çözüm ortakları arasında yoğun bir bilgi alışverişi sağlandı.

Geleceğe Yönelik Akıllı Yatırımlar

Türkiye sanayisinin dijital dönüşümünü hızlandırmak için gerçekleştirilen etkinlikte, TÜBİTAK DDX Modeli’nin yol göstericiliği, DT Cloud’un yerli bulut altyapısı ve KOSGEB/TEB finansal desteklerinin birleşimiyle, sanayicilere akıllı yatırımlar ve sürdürülebilir üretim için somut bir yol haritası sunuldu.

●      Yerli ve Regülasyonlara Tam Uyumlu Bulut Altyapısı 

Türkiye’nin ilk yerli self servis bulut platformu  DT Cloud, “Dijital Türkiye’nin Yerli Bulutu” vizyonuyla, sanayi üretiminde hem verimlilik hem de veri güvenliği açısından üstün yerli bulut çözümleri sunuyor. KVKK ve GDPR’a tam uyumlu DT Cloud çözümleri, Türkiye’de bulunan yüksek güvenlikli veri merkezleriyle verilerin ülke içinde kalmasını garanti ediyor. 

5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında yetkilendirilmiş bir işletmeci ve 7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu’na tam uyumlu bir altyapıya sahip olan DT Cloud, özellikle hassas verilerle çalışan ve regülasyonlara tabi sanayi kuruluşları için güvenilir bir dijital dönüşüm ortağı olarak öne çıkıyor.

●      Endüstriye Özel Akıllı Üretim Çözümleri

Etkinlikte, DT Cloud’un sanayiye özel geliştirdiği teknolojik çözümler de tanıtıldı. Edge Thunder ile üretim sahasında uçta veri işleme yeteneği, IoT (Nesnelerin İnterneti) ile ise üretim süreç analizi, enerji izleme ve çevresel koşul izleme imkanları sunuluyor. 

Yapay zeka destekli üretim çözümleri ise önleyici bakım sistemleri ve karar destek mekanizmalarıyla üretim hattında verimliliği artırıyor. Ayrıca sanal makine ve içerik dağıtım altyapısı, yük dengeleyici, gözlemlenebilirlik ve yapay zeka destekli analiz servisleri gibi çözümlerle sanayi kuruluşlarının dijitalleşme ihtiyaçları uçtan uca karşılanıyor.

●      KOSGEB – TEB Destek Programları ve Finansman Modeli

Etkinlikte, dijital dönüşüm süreçlerinin finansmanına erişimi kolaylaştırmak amacıyla KOSGEB’in sunduğu destek programları ve Türk Ekonomi Bankası (TEB) iş birliği ile geliştirilen finansman modeli hakkında detaylı bilgilendirme yapıldı. Bu destekler, KOBİ’lerin dijitalleşme yatırımlarını daha erişilebilir kılmayı ve dönüşüm süreçlerine daha kolay başlamalarını sağlamayı hedefliyor.

Sanayide dijitalleşme, KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmanın ve geleceğe hazırlanmanın en önemli anahtarlarından. Yerli bulut altyapısının sunduğu verimlilik, güvenlik ve regülasyon uyumu avantajlarını, TÜBİTAK DDX gibi yol gösterici modellerle ve KOSGEB veya TEB gibi finansal desteklerle bir araya getiren OSB üreticileri, dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırıyor, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik hedeflerini ulaşılabilir kılıyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ALZ Kazakistan Uluslararası Sağlık Turizmi Fuarı, 28 Haziran’da kapılarını açacak

Sağlık turizmi alanında uluslararası fuarlar organize eden ALZ Grup, bu yıl 13. uluslararası fuarını Kazakistan’da gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Almatı Rixos Otel’de 28–29 Haziran 2025 tarihlerinde düzenleyeceği Kazakistan Uluslararası Sağlık Turizmi Fuarı ile Türkiye’den 50’yi aşkın hastane, klinik, doktor ve sağlık kuruluşunu Kazakistan ve bölge pazarıyla buluşturacak.

Türkiye’nin bölgedeki sağlık turizmi potansiyeline odaklanan bu organizasyon, Kazakistan ve çevre ülkelerle gelişmekte olan hasta yönlendirme iş birliklerini daha da güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu fuar, ALZ Grup’un bugüne dek Berlin, Frankfurt, Londra, Amsterdam Moskova ve Bakü gibi şehirlerde gerçekleştirdiği fuarların ardından düzenlediği 13. uluslararası sağlık turizmi fuarı olacak.

Sağlık turizminde 3 milyar doları aşkın gelir

Türkiye, 2024 yılında sağlık turizmi kapsamında 1 milyon 506 bin 442 uluslararası hastayı ağırlayarak 3 milyar 22 milyon doları aşkın gelir elde etti.
Bu başarıda diş, göz, ortopedi, kardiyoloji, onkoloji, plastik cerrahi ve beyin cerrahisi, medikal estetik ve saç ekimi gibi branşlarda sunulan yüksek kaliteli hizmetlerin etkisi büyük.
Ülkemiz, uluslararası JCI akreditasyona sahip 41 sağlık kuruluşuyla dünyada en çok tercih edilen sağlık destinasyonları arasında 7. sırada yer alıyor.

Kazakistan’dan her yıl 250 bin hasta yurtdışına gidiyor

Kazakistan’da her yıl yaklaşık 250 bin kişi tedavi amacıyla yurtdışına çıkıyor. Kazakistan vatandaşlarının en çok tercih ettikleri ülkeler arasında Türkiye öne çıkarken, hastaların ilgisi özellikle onkoloji, tüp bebek, göz sağlığı, estetik cerrahi ve kalp hastalıkları gibi branşlara yöneliyor.
 Almatı’da düzenlenecek Sağlık Turizmi Fuarı, Türk sağlık kurumlarının bu hasta kitlesiyle doğrudan buluşmasına imkân tanıyacak.

Cihat Alagöz: Kazakistan, sağlık turizminde doğal bir ortak

ALZ Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Alagöz, fuara ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Türkiye, uzun süredir Kazakistan ve bölge ülkeleriyle sağlık alanında güçlü iş birlikleri yürütüyor. Almatı’da gerçekleştireceğimiz bu fuar, yalnızca tanıtım amaçlı değil; doğrudan randevu, danışmanlık ve anlaşmaların yapılacağı, kalıcı bağların kurulacağı bir platform olacak. 13. fuarımızı bu bölgede düzenlemekten büyük memnuniyet duyuyoruz.”

Fuar katılımcılarını bekleyen fırsatlar

  • B2B ikili iş görüşmeleri:
     Fuar katılımcısı hastane ve klinikler, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Rusya, Güney Kore ve BAE’den gelen sağlık turizmi acenteleriyle doğrudan iş bağlantıları kuracak.
  • B2C hasta görüşmeleri:
     Bölge halkı, fuar katılımcısı hastane ve kliniklerle bire bir görüşerek tedavi, fiyat ve süreç hakkında bilgi alabilecek. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’ndan 2024-2025 Tiyatro Sezonu’na ilişkin değerlendirme”

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT), 2024-2025 tiyatro sezonunda izleyiciyle buluşturduğu oyunlar, gerçekleştirdiği turneler ve ulaşmış olduğu seyirci sayısıyla dikkat çekici bir başarıya imza attı.
Eylül 2024’te Genel Sanat Yönetmenliği görevine Levent Üzümcü’nün getirilmesinin ardından yeni bir vizyonla sezona hazırlanan İzBBŞT, Ekim ayında perdelerini açtı. Yeni sezonda “Rüstemoğlu Cemal’in Tuhaf Hikayesi”, “Çok Tuhaf Soruşturma”, “Demokrasi Gemisi” ve “Şehirler Yollar Hikâyeler” adlı dört yeni oyunla İzmirli sanatseverlerin karşısına çıkan İzBBŞT, sezon boyunca ikisi çocuk oyunu olmak üzere toplam 9 farklı oyun sahneledi. 
Bu sezonda beş ilçeyi kapsayan turnelerle birlikte toplamda 144 gösterim gerçekleştirildi. Bu gösterimlerde toplam 35.773 seyirciye ulaşıldı.
İzBBŞT Öğretmenler Günü, Kadınlar Günü, Nazım Hikmet’in ölüm yıldönümü gibi özel günlerde de ücretsiz özel etkinler düzenledi. Son olarak Nazım Hikmet’in ölüm yıldönümünde Nazım Hikmet’in “Kuvâyi Milliye Destanı” dinleti formunda izleyicilerle buluştu. Bu dönemde İzBBŞT sosyal sorumluluk projeleri ile de İzmirlilerle buluştu. İzBBŞT oyuncularının sahnelediği, oyunda kullanılan ve çocuklara da dağıtılan kuklaların İzBBŞT teknik personeli tarafından üretildiği “Kendini Arayan Zürafa” adlı kukla oyunu, İzBB Mercek Projesi ve Kütüphaneler Şube Müdürlüğü katkıları ile ortaöğretim düzeyindeki çocuklarımıza ulaştı. Ayrıca, şehrimizdeki çocuk hastanelerinin onkoloji servislerinde tedavi gören çocuklarımızın, fiziksel sağlıklarına kavuşma çabalarına destek olmak, onlara moral kazandırmak amacıyla İzBBŞT oyuncularının hazırladığı gösterilerle çocuklarımızın yanında olmaya hazırlanıyor.  Buluşmaların ilki önümüzdeki günlerde gerçekleşecek. Bu ziyaretlerin periyodik olarak düzenlenmesi planlanıyor.
2024-2025 Sezonunda diğer illerdeki şehir tiyatroları ile bağını kuvvetlendirmek için adım atan İzBBŞT “Oyun Değişim Programı”nı başlattı. Bu kapsamda ilk mutabakat metni Bursa Şehir Tiyatrosu ile imzalandı. Protokol kapsamında Bursa BB Şehir Tiyatrosu’nun “Süleyman ve Öbürsüler” adlı oyunu İzBBŞT İsmet İnönü Sahnesi’nde İzmirli seyircilerle buluşurken. İzBBŞT de “Yolcu” adlı oyununu Bursa Tayyare Kültür Merkezi’nde Bursalı seyircilerin beğenisine sundu. 2025-2026 sezonunda başta Eskişehir BB Şehir Tiyatroları olmak üzere, diğer illerle de benzer mutabakatların sağlanması planlanıyor. 
Bunların yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın kent vizyonu altında ortaya koyduğu eserler ve projelerle İzmir’deki kültür ve sanat yaşamına önemli katkılar sağlayan İzmir Şehir Tiyatroları’nın yıllık olağan Danışma Kurulu toplantısı iki ayrı oturumda gerçekleşti. 
İlk oturum Akdeniz Akademisi Toplantı salonunda belediye bürokratları ve Danışma Kurulu üyeleri arasında gerçekleşirken ikinci oturum Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) hibrit olarak gerçekleşti. Toplantıya İzBB Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü, Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Yener Ceylan ile İzBBŞT Şube Müdürü İlayda Akbıyık’ın yanı sıra Danışma Kurulu üyeleri Prof. Dr. Semih Çelenk, Dr. Efdal Sevinçli, Cem İdiz, Zeynep Altıok Akatlı, Hakan Dündar, Doç. Dr. Kadir Çevik, Müjdat Albak, Orhan Alkaya ve İzBBŞT Direktörleri katılmıştır. 
Bu toplantılar sonucunda Danışma Kurulunun da önerisi ile aşağıdaki bilgilendirmenin yapılması kararlaştırılmıştır. 
İzBBŞT, kuruluşundan itibaren kamu hizmeti anlayışıyla yürüttüğü sanatsal faaliyetlerini, şeffaflık ve katılımcılık ilkeleri doğrultusunda sürdürmektedir. 
2024 yılı Eylül ayında, İzBBŞT Genel Sanat Yönetmenliği (GSY) için açılan başvuru süreci sonucunda Sayın Levent Üzümcü’nün GSY olarak görevlendirilmesi uygun görülmüştür. Sayın Üzümcü’nün atama süreci, yönergede belirtildiği üzere Belediye Başkanlığı tarafından oluşturulan Danışma Kurulu’nun oybirliğiyle sunduğu önseçimindeki önerileri ve belediye başkanımızın atamasıyla tamamlanmıştır.
Danışma Kurulu, İzBBŞT’nin yönetim organları arasında yer almamaktadır. Kurulumuzda ve tiyatro çevrelerindeki değerlendirmelerde Danışma Kurulu’nun zaman zaman bir “vesayet organı” gibi algılanması nedeniyle bu hususun netleştirilmesi gerekmektedir. Danışma Kurulu, Belediye Başkanlığı’na bağlı, yalnızca değerlendirme, raporlama ve öneri sunma görevine sahip istişari bir organdır. Karar yetkisi bulunmamakta olup, Şehir Tiyatrosu’nun idari ya da sanatsal karar alma süreçlerine müdahil değildir. Kurul üyeleri bu görevleri karşılığında herhangi bir maaş almamakta; yalnızca sundukları dönemsel raporlar karşılığında raportörlük ücreti almaktadır.
Tiyatronun yönetim kurulundaki biçimsel değişimin önceki döneme göre tiyatronun özerk yapısını zedelediğine ve karar alma mekanizmasını bürokrasi lehine değiştirdiğine yönelik iddialar ise fiili durumu yansıtmamaktadır. Yeni Yönetim Kurulu yapısında; Genel Sekreter Yardımcısı, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı, Şube Müdürü’nün yanında Genel Sanat Yönetmeni, GSY Yardımcısı ve kurum çalışanlarının oylarıyla belirlenen oyuncu, teknik personel ve iletişim birimlerinden 4 temsilci yer almaktadır. Bu yapılanmayla tiyatro çalışanlarının temsilinin güçlendirilmesi ve karar alma süreçlerine etkin katılım sağlanması hedeflenmiştir. 
Sayın Levent Üzümcü, göreve başladığı tarihten itibaren kamu kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanımı amacıyla bazı yapısal değişiklikler gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda, ihaleye dayalı üretim modelinin yarattığı bürokratik ve mali yüklerin azaltılması için tiyatroya ait üretim atölyelerinin kurulmasına yönelik çalışmalar başlatılmış ve kısa sürede olumlu sonuçlar alınmıştır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın da katıldığı son yapılan Danışma Kurulu toplantısında, bu atölyelerin ivedilikle hayata geçirileceği ve İzBBŞT’ye içinde sahneleri, prova salonları ve yönetim ofislerinin bulunduğu müstakil bir tiyatro binasının hızla kazandırılması için çalışmalara başlanacağı yönünde kendisi tarafından söz verilmiştir.
İzBBŞT’nin bir diğer hedefi de tiyatro sanatını kentin tüm bölgelerine yaymak ve erişilebilirliği artırmaktır. Bu doğrultuda Karşıyaka, Buca, Balçova ve Bornova’da düzenli temsiller yapılması hedeflenmekte olup, bu amaçla 2024 yılı içerisinde sınavla 20 oyuncu ve 14 teknik personel istihdam edilmiştir. Bu süreç, liyakate dayalı, şeffaf bir sınavla gerçekleştirilmiş ve kurum kadrosu nitelikli biçimde genişletilmiştir.
Bu yeni kadronun ağırlıklı olarak görev alması ile  “Şehirler, Yollar, Hikâyeler” adlı oyunun 30 Mayıs 2025’te prömiyeri gerçekleştirildi. Oyunun en dikkat çekici özelliği, 7’den 70’e, hatta Türkçe bilmeyen izleyiciler tarafından bile kolaylıkla anlaşılabilir şekilde hazırlanmış olması. Jacques Lecoq’un fiziksel tiyatroya dayalı pedagojisinden ilhamla geliştirilen yapım, bu yönüyle yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde de örnekleri az bulunan özel bir tiyatro eseri olma niteliği taşıyor.
İzBBŞT, 2025-2026 sezonuna yönelik hazırlıklarına da tüm hızıyla devam ediyor. Yeni sezonda sahneleyeceği oyunlar arasında dünya tiyatrosunun önemli klasiklerinden ve çağdaş eserlerinden uyarlamalar yer alıyor. “Hepimizin Hikâyesi – Dario Fo Kadın Oyunları”, “Don Kişot”, “Cadı Kazanı”, “Androcles ve Aslan” yeni sezonda seyircilerle buluşturulmak üzere sahne çalışmalarına başlanmış projeler arasında yer alıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, hem sanatsal çeşitliliği hem de nitelikli prodüksiyonlarıyla İzmir’i çağdaş tiyatronun önemli merkezlerinden biri haline getirmeye kararlılıkla devam ediyor.
Tüm bu süreçte özveriyle çalışan Danışma Kurulu’na, İzBBŞT ekibine, sanatçılarımıza, teknik ve idari personelimize ve en önemlisi seyircilerimize teşekkür ederiz. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir için Yeşil Kuşak önerileri COP İzmir’de konuşuldu

“COP30’a Giderken Yerelden Küreseli Görmek-İzmir’in Geleceği: Yeşil Kuşaklar” etkinliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği İzmir Ofisi iş birliği ile Tarihi Havagazı Fabrikası’nda yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, Türkiye’de ilk kez yerel düzeyde bir COP organizasyonu olan COP İzmir serisinden elde edilecek çıktıları, eylem planlarına dönüştürmeyi hedeflediklerini belirtti. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği İzmir Ofisi, COP30 yolculuğunda yerelden küresele katkı sunmak ve doğa temelli yeşil dönüşüm vizyonunu paylaşmak amacıyla “COP30’a Giderken Yerelden Küreseli Görmek-İzmir’in Geleceği: Yeşil Kuşaklar” başlıklı etkinlik organize etti. Tarihi Havagazı Fabrikası’ndaki toplantıda sunum, interaktif çalışmalar ve yuvarlak masa toplantıları da yer aldı. “Tek sağlık” ve “iyi olma” yaklaşımları kapsamında gerçekleştirilen dördüncü COP İzmir programına, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay ve şehir plancısı Ali Faruk Göksu da katılarak konuşma yaptı. Göksu, ‘İzmir için yeşil kuşak’ kavramı üzerine önemli bilgiler paylaştı. 

“Türkiye’de ilk COP’u İzmir başlattı”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay,  dördüncü COP İzmir organizasyonunu düzenlediklerini hatırlatarak, COP organizasyonlarının bugüne dek ülkeler bazında yapıldığını ve yerelde güçlenmiş yapılara ihtiyaç olduğunu vurguladı. Okyay, “Ülkelerin dinamikleri her kent için farklı olabiliyor. Merkezde söylenen, bazen yerelde geçerli olamayabiliyor. O yüzden kendi ihtiyaç ve önceliklerimizi kentler olarak ortaya koyalım fikri gelişti. Türkiye’de ilk COP’u İzmir başlattı. Tüm bu bilgileri alacağız ve Bursa’da Dünya Sağlık Örgütü’nün Sağlıklı Kentler Birliği toplantısında sunacağız. ICLEI’nin (Sürdürülebilirlik için Yerel Yönetimler) yürüttüğü başka bir toplantıda da sunum yapacağız ve bunları eylem planlarımıza dökmeye çalışacağız. Sizin profesyonel birikiminiz bu yolu aydınlatacak. İzmir’de hep beraber bu çalışmaların öncüsü olmak zorundayız” diye konuştu. 

“İzmir, yerel COP vizyonunu gündeme aldı”
Şehir plancısı Ali Faruk Göksu, “İzmir’de Mavi-Yeşil Altyapı ve Ekolojik Koridorlar” başlığıyla bir sunum yaptı. 2024 yılında bugüne kadar kaydedilen en yüksek sıcaklığın yaşandığını, 2050 yılına kadar 216 milyon insanın iklim değişikliği nedeniyle göç edebileceğini belirten Göksu, “Gezegenimiz artık insanoğlunun yarattığı yükü kaldıramıyor. Küresel COP’ların artık bu işe çare bulamadığını, bu yüzden yerel harekete ihtiyaç olduğunu söylüyorlar. İzmir de yerel COP vizyonuna ne katkı sağlayabiliriz konusunu gündemine almış ve bunu yapmakla çok iyi yapmış. İzmir’in mavi ve yeşil örtüsü, iklim krizinin bir yığın sorununa yanıt verebilir mi, en temel soru bu. Biz doğayı yeniden nasıl keşfedebiliriz, bunun üzerinde durulması gerekiyor. Kültürpark odaklı, Yamanlar’ı, Balçova’yı, İnciraltı’nı dikkate alan, var olan dereleri, yeşilleri sistemin bir parçası haline getirerek bir yeşil kuşak teorisi geliştirip bunu eyleme dönüştürebilir miyiz, çabamız bu. Sevindirici bir şey oldu; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Güzel İzmir Hareketi’ni başlattı. Güzel İzmir Hareketi’nde birtakım kamusal alanların canlanmasına yönelik çalışmalar yapılıyor. Bu küçük dokunuşlar, bu büyük resme katkı sağlar mı düşüncesiyle bunları yapmaya çalıştık. İzmir için bir mavi-yeşil örtü tasarlanacaksa bölgesel bakmamız, Gediz’iyle, Küçük Menderes’iyle, büyük resme bakarak büyük hedeflerimizi koymamız lazım. Üç renk ve üç strateji geliştirmemiz, kenar etkisini düşünerek İzmir’in doğu kenarını tasarlamamız gerekiyor. Mikro yeşil çözümlerle de o sistemin nasıl çalışacağını görmemiz lazım” diye konuştu. 

İnteraktif çalışma ve yuvarlak masa toplantıları 
Programda, İzmir’in var olan veya zamanla yok olan sulak ve yeşil alanlarının yanı sıra yapılaşmış alanlarını gösteren harita üzerinde interaktif bir çalışma yürütüldü. İzmir’in mavi, yeşil ve gri örtüsü için planlanabilecekler konusunda beyin fırtınası yapıldı. Yuvarlak masa toplantıları ise “İklime Duyarlı Planlama ve Kentsel Dönüşüm”, “İklime Duyarlı Tasarım ve Peyzaj: Yeni Nesil Kent Meydanları”, “Mavi ve Yeşil Ağlar: Ekolojik Dere Islahı”, “Kentte İyi Olma Hali ve Yeşil Alanlar”, “Karbon Yutak Alanları”, “Kır-Kent Çeperleri” ve “Doğa Rotaları ve Alternatif Turizm Potansiyeli” konu başlıklarından oluştu. 

COP İzmir
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği İzmir Ofisi, COP organizasyonu ile yerelden başlayarak küresel iklim gündemini şekillendirmeyi, yerelin sesiyle COP30’a katkı sunmayı ve güçlü bir yerel mutabakat oluşturmayı amaçlıyor. Bu kapsamda iklim krizinin giderek ağırlaşan etkileriyle mücadele etmek, farkındalık yaratmak ve birlikte harekete geçmek amacıyla tüm yerel paydaşların bir çatı altında toplanması hedefleniyor. 

Taraflar Konferansı (COP)
Küresel ısınmaya yönelik hükümetlerarası ilk çevre sözleşmesi olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin yürürlüğe girdiği 1994 yılından sonra her yıl bir ülkede düzenlenen Taraflar Konferansı, kısaca “COP” adıyla anılıyor. 2024 yılının kasım ayında Azerbaycan’da düzenlenen COP29, bu yıl kasım ayında COP30 adıyla Brezilya’da düzenlenecek.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

63. Geleneksel Tarihi Yağlı Güreşleri için geri sayım başladı

Nilüfer Belediyesi 63. Geleneksel Tarihi Çalı Güreşleri’nde heyecan 29 Haziran Pazar günü başlıyor. 40’ı başpehlivan olmak üzerek yaklaşık 800 sporcu, başarılı olmak için Çalı’da er meydanına çıkacak.

Bursa’da ata sporumuz yağlı güreşin en köklü organizasyonlarından biri olan Geleneksel Tarihi Çalı Güreşleri, bu yıl da nefesleri kesecek bir heyecana sahne olmaya hazırlanıyor. Nilüfer Belediyesi tarafından, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla 63’üncüsü düzenlenecek olan güreşler için geri sayım başladı. 29 Haziran Pazar günü Çalı Güreş Alanı’nda gerçekleştirilecek organizasyon, güreş severlere unutulmaz bir gün yaşatacak.

Bu yılki güreşlerde, 14 farklı kategoride yaklaşık 800 pehlivan er meydanına çıkacak. Baş, baş altı, deste ve tozkoparan gibi boylarda mücadele edecek sporcular, dereceye girebilmek için kıyasıya rekabet sergileyecek.

Aralarında Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde başpehlivanlık unvanı kazanmış Fatih Atlı, İsmail Balaban, Mehmet Yeşil Yeşil, Mustafa Taş, Orhan Okulu, Osman Aynur, Recep Kara ve Yusuf Can Zeybek gibi Türk yağlı güreşinin önde gelen isimlerinin de bulunduğu tam 40 başpehlivan, Çalı’da altın kemer için ter dökecek.   

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Varis şikayetleri yaz aylarında artıyor!

Bacaklarda ağrı veya yanma hissi, özellikle gün sonunda artan yorgunluk, gece krampları, genellikle ayak bileklerinde şişlik, varisli damarlar üzerinde kaşıntı… Bu şikayetler ülkemizde her 5 kişiden 1’inde görülen ve yaşam kalitesini düşürecek şiddete ulaşabilen varis hastalığının tipik belirtilerini oluşturuyor. Varis hastalığı, toplardamarların genişleyip kıvrımlı hale gelmesiyle ortaya çıkan ve zamanla ilerleyebilen kronik bir damar problemi olarak tanımlanıyor. En sık bacaklarda görülen varisin yol açtığı şikayetler ise yaz aylarında artıyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Arnaz, sıcak havanın damarların genişlemesine neden olduğuna ve bu tablonun da damar içindeki basıncı artırarak yakınmaları tetiklediğine dikkat çekerek, “Ayrıca yaz aylarında artan terleme ve sıvı kaybı kanın yoğunlaşmasına yol açarak kan dolaşımını zorlaştırmaktadır. Ayakta uzun süre kalma, özellikle tatil döneminde uzun süreli yürüyüşler ve yine uzun süreli ayakta beklemeler de bacaklardaki yükü artırmaktadır. Uçak ve uzun araç yolculukları da kan dolaşımını yavaşlatırken ödem riskini yükseltmektedir. Tüm bunlar yaz aylarında varisin neden olduğu sorunları artırmaktadır” diyor. 

 Yakınmalar kontrol altına alınabiliyor! 

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Arnaz, varis çoraplarının damarlar üzerindeki basıncı dengeleyerek kanın kalbe dönüşünü kolaylaştıran, tedaviye yardımcı önemli bir araç olduğunu belirterek, “Ancak yaz aylarında sıcak havalarda çorap giymek çoğu hasta için rahatsız edici olabilmektedir. Dolayısıyla çorap kullanımı mümkün değilse, dolaşımı destekleyen yaşam tarzı önlemleriyle şikayetlerin kontrol altına alınması mümkündür. Ancak bu öneriler, çorabın yerini birebir tutmaz; sorunların arttığı durumlarda mutlaka hekim değerlendirmesi yapılmalıdır. Zira, varis sadece gözle görülen estetik bir problem olarak algılansa da toplardamar yetmezliği nedeniyle oluşmaktadır. Dolayısıyla tedavisinde gecikildiğinde toplardamarda enfeksiyona hatta akciğerlerde pıhtı oluşumu nedeniyle yaşamsal risk taşıyan tabloların oluşmasına yol açabilmektedir” diye konuşuyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Arnaz, varis sorunu olan hastaların yaz mevsiminde dikkat etmeleri gereken 10 kuralı anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu. 

Güneş ışınlarından kaçının

Güneşlenmek, özellikle doğrudan güneş ışığına maruz kalan bacaklarda damarları genişleterek kanın göllenmesini artırıyor. Bu nedenle, özellikle öğle saatlerinde güneş ışınlarından korunmak gerekiyor.  

Bacaklarınıza soğuk su tutun

Sabah ve akşam bacaklara soğuk su tutmak damarların büzüşmesini sağlıyor ve şikayetleri azaltıyor.

 Bacaklarınızı yukarı kaldırarak dinlendirin

Günde birkaç kez, 15-20 dakika boyunca bacakları kalp seviyesinden yukarıda tutmak, damarların dolaşımını destekliyor. 

Varis çorabı kullanın

Günlük aktiviteler sırasında veya seyahat ederken doktor önerisiyle varis çorabı kullanmak şikayetleri azaltıyor. 

 Hareketsiz kalmayın, kısa yürüyüşler yapın

Uzun süre oturmak veya ayakta durmak yerine, düzenli aralıklarla kısa yürüyüşler yapmak, bacakların kas pompasını aktive ediyor. 

Serin ortamlarda bulunmaya çalışın

Klima bulunan alanlarda dinlenmek veya dışarı çıkarken serin saatleri tercih etmek, çorapsız geçen günleri daha rahatlatıcı kılıyor.

 Bol bol yüzün 

Düzenli yüzmek hem kan dolaşımını destekliyor hem de bacakları serin tutarak kan dolaşımına doğal bir basınç etkisi sağlıyor.

 Günde en az 2 litre su için

Su tüketimi kanın akışkanlığını koruması nedeniyle damar sağlığı için kritik bir önem taşıyor. Dolayısıyla her gün en az 2 litre su içmeyi alışkanlık edinmek gerekiyor.  

Bol kıyafetleri tercih edin

Dar kıyafetler, özellikle de karın bölgesine baskı yapanlar, bacaklardan kalbe dönen kan dolaşımını önleyerek bacak toplardamarında kanın daha fazla göllenmesine yol açabiliyor. Bu nedenle bol kıyafetleri tercih etmek önem taşıyor.  

Doktor önerisiyle bunları kullanın

Doktor önerisiyle kullanılabilecek olan bazı toplardamar güçlendirici kremler ve spreyler, geçici de olsa rahatlama sağlayabiliyor.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mandarin Oriental, Venedik’teki San Clemente Palace Hotel’in operasyonunu devraldığını duyurdu

Mandarin Oriental, İtalya’nın Venedik şehrindeki San Clemente Palace Hotel’in operasyonunu devraldığını duyurdu.

80 bin metrekarelik özel bir adada konumlanan huzurlu ve tarihi destinasyon, sakin bir ada otelinin ayrıcalığını, Venedik’in kültürel kalbine kolay erişimle kusursuz bir şekilde bir araya getiriyor.

Venedik lagününe hâkim eşsiz manzaralara sahip otel, San Marco Meydanı’na yalnızca sekiz dakikalık bir tekne yolculuğu mesafesinde yer alıyor.  Zarif bahçeler ile çevrili tesis, La Serenissima’nın huzur veren sularıyla iç içe eşsiz bir konaklama deneyimi sunuyor.

Mandarin Oriental, otelin sezonunun sona ereceği 2025 Kasım ayına kadar otelin işletmesini sürdürecek. Bu tarihten itibaren ise üç aşamalı kapsamlı bir yenileme süreci başlayacak. Otel, 2026 Nisan ayından itibaren Mandarin Oriental, Venice adıyla hizmet verecek.

Mandarin Oriental Grup Başkanı Laurent Kleitman: “Mandarin Oriental’ın efsanevi hizmet anlayışını Venedik’e taşıyor olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu tarihi yapı, benzersiz konumu ve zengin mirasıyla, misafirlerimize destinasyonla anlamlı bağlar kurmalarını sağlayan etkileyici deneyimler yaratma vizyonumuzla mükemmel bir uyum sağlıyor. Venedik’i İtalya’daki portföyümüze ekleyerek ülkedeki destinasyon ağımızı daha da zenginleştiriyoruz. Böylece, halihazırda faaliyet gösterdiğimiz Milano ve Como Gölü’ndeki otellere ek olarak, yakında hizmete girecek Roma, Cortina ve Porto Cervo’daki tesislerle İtalya’daki varlığımızı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

Permak Holding Başkan Yardımcısı Emir Uyar: “San Clemente Palace için yeni bir dönemi başlatmak üzere Mandarin Oriental ile iş birliği yapmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Venedik’in en köklü özel adalarından biri olan bu simgesel yapı, Mandarin Oriental’ın ün kazandığı hizmet anlayışı ve rafine misafirperverliği fazlasıyla hak ediyor. Bu özel mekânın geçireceği dönüşüme tanıklık etmek ve konuklarımızı benzersiz bir lüks deneyimiyle ağırlamak için heyecan duyuyoruz.”

Otelin iç mekân yenilemesi, İngiliz Albion Nord tasarım stüdyosu tarafından üstlenilecek. Yeniden tasarlanan otel, Venedik zarafetini Mandarin Oriental’ın özgün tasarım yaklaşımıyla birleştiren 136 şık oda ve süitten oluşacak.

 

Otel, özenle restore edilmiş 900 yıllık manastır yapıları ve 12. yüzyıla ait kilisenin de yer aldığı bahçe içerisinde yer alıyor. Otel içerisinde bulunan dört farklı restoran, Mandarin Oriental’ın gastronomiye bakış açısını yansıtan özgün deneyimler sunacak. SPA bünyesinde çok sayıda bakım odası, sauna, buhar banyosu, çoklu duyusal duşlar ve dinlenme salonu bulunacak. 

Grubun ödüllü spa terapileri; özel yoga alanı, açık havuz, tenis kortları gibi sağlıklı yaşam olanaklarıyla tamamlanacak.

Geniş iç ve dış etkinlik alanları, adanın etkileyici doğal ortamının en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlayacak. Çocuklara ayrılmış özel alan ise genç misafirler için eğlenceli ve ilgi çekici deneyimler sunacak.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı