Yolculuğun sonunda edebiyat kazanacak

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Edebiyat Yolculuktur” temalı Şiir, Öykü ve Deneme Yarışması kapsamında yarışma jürisi 204 eseri değerlendirmek üzere toplandı. Dereceye girenlerin ödüllendirileceği yarışmanın sonuçları, 30 Ağustos’ta açıklanacak. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kütüphaneler Şube Müdürlüğü’nün ulusal çapta, lise öğrencilerine yönelik düzenlediği “Edebiyat Yolculuktur” temalı Şiir, Öykü ve Deneme Yarışması büyük ilgi gördü. 15 Mayıs’ta başlayan başvuru süreci, 31 Temmuz’da son buldu. Yarışmaya Türkiye’nin dört bir yanından toplam 241 eser gönderildi. Ön elemenin ardından ise jüri değerlendirmesine 204 eser sunuldu. 15 Ağustos’ta Alsancak Kent Kütüphanesi’nde yapılan toplantıda eserler, jüri üyeleri Veysel Çolak, Asuman Susam, Duygu Kankaytsın, Barış İnce, Mehmet Atilla, Gizem Pınar Karaboğa, Tuğrul Keskin, Y. Bekir Yurdakul ve Gülce Başer tarafından değerlendirildi. 
Raportörlüğünü Duygu Özsüphandağ Yayman ve Mehmet Emin Karagöz’ün yaptığı yarışmada dereceye giren eserlerden birinciye 20 bin TL, ikinciye 15 bin TL ve üçüncüye 10 bin TL para ödülü verilecek. Ayrıca her dalda dikkate değer üç eserin sahibi, 5 bin TL mansiyon ödülüne layık görülecek. Eserler 17-19 Ekim tarihlerinde düzenlenecek 9. İzmir Edebiyat Festivali Antolojisi’nde de yayımlanacak. Sonuçlar ise 30 Ağustos’ta https://www.izmir.art/ adresinde açıklanacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu yarışmayla lise düzeyindeki genç kalemleri teşvik etmeyi ve edebiyat dünyasına yeni yetenekler kazandırmayı amaçlıyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Tugay’dan İEF için İzmirlilere davet var

Türkiye’nin fuarcılık serüvenini başlatan ve birçok ilke imza atan İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), 94’üncü kez kapılarını açacak. Basın toplantısında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay,  94’üncü İEF’nin  büyük bir kortejle festival havasında başlayacağını duyurarak İzmirlilere katılım çağrısında bulundu. Tugay, “Fuarımız hayırlı olsun. Tüm hemşehrilerimizi fuarımıza bekliyoruz. İzmirliler burada mutluluk duyacakları pek çok şey görecekler” dedi.

Kentin simgelerinden İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), 94’üncü kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından “Fuar Şehrin Kalbinde” sloganıyla düzenlenen fuar, 29 Ağustos-9 Eylül 2025 tarihlerinde Kültürpark’ta ziyaretçileri ağırlayacak. 

Uluslararası organizasyon için Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi önünde basın toplantısı düzenlendi.  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ev sahipliğinde yapılan tanıtım toplantısında ana sponsor Folkart’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak ve etkinlik sponsoru Migros’un Kuzey Ege Direktörü Güneş Fırıldak da yer aldı. Toplantıya ayrıca İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve iş dünyasının temsilcileri katıldı.

“Bizim için özel bir an”

Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bizim için gerçekten özel bir an. İzmir’de pek çok çalışma yapıyoruz ama İEF hepinizin bildiği gibi İzmir’in simge organizasyonlarından. Ama sadece İzmir değil, Türkiye’de yapılan ilk fuar, ilk uluslararası fuar olarak ülke tarihine damgasını vurmuş. Ama aynı zamanda geçen 94 yıl içinde Türkiye’den çok fazla sayıda insanın ziyaret etmesiyle onlar için de özel önem kazanmış bir fuar. Böyle bir etkinliği organize etmek büyük onur ve keyif. Aynı zamanda bir o kadar büyük sorumluluk. Geçen yıl bu fuarı yeni bir kimliğe büründürmemiz gerektiğini ama aynı zamanda eskiden beri gelen güzel anıları koruyarak, canlı tutarak yeniden dinamizm kazandırmamız gerektiğini söylemiştik. Sürekli ne yapacağımızı düşünerek bir yıl geçirdik. Mümkün olan en iyi organizasyonu hazırlamaya çalıştık” dedi.

Fuarın asra yaklaşan hikayesi

İzmir’in fuarcılık hikayesine değinen Başkan Tugay, hikayenin 17 Şubat 1923’te İzmir’deki İktisat Kongresi’nde alınan kararlarla başladığını söyledi. Tugay, “Açılan Yerli Malları Sergisi’nde o günkü şartlarda üretilen tarım ürünlerinin, sanayi mallarının mobilyaya kadar pek çok üretim sergilendi. Bu şekilde İzmir’de fuarcılığın ilk adımı atılmıştı. Sonrasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu şehirde fuarlar kurun, sergiler açın diye talimat vermişti. İEF yolculuğu böyle başladı. 1922’de İzmir’in kurtuluşu sonrasında büyük bir yangınla İzmir büyük bir harabeye dönmüştü. Kültürpark bu harabe alanlarından biriydi. Sonraki 15 yıl içinde yoğun bir çalışmayla yeşil alana, kültürel bir alana dönüştü ve 1936 yılında kapılarını açtı. Kültürpark aslında İzmirlilerin yangınlarda açılan yarasını sarmıştır, herkesi bir araya getiren önemli bir mekan olmuştur. Üzerinde hiçbir ağaç olmayan bu arazi gelişirken, yeşillenirken geleceğe dair umutları yeşertmiştir. Küllerinden doğan Kültürpark ticaretin, kültürün, sanatın, sporun ve eğlencenin merkezi haline geldi. Efsane başkanımız Behçet Uz’un ‘Burası yalnızca yeşil alan değil, İzmir’in gençlerinin kültürel dönüşümünü sağlayacak bir alan olmalı’ bakış açısıyla bu asırlık çınar diyebileceğimiz alan şehrin kalbinde filizlendi. Tüm İzmirliler Kültürpark’a fuar der, fuarla özdeşleşmiş bir alandır. İkinci Dünya Savaşı yıllarında bile dünya bir kaos içindeyken Kültürpark ve fuar ayakta kalmıştı. 1943 yılında fuarı 1 milyondan fazla insan ziyaret etmişti. Almanya ve İngiltere savaşırken bu fuarda stantlarıyla bir aradaydı. Dolayısıyla İEF barış köprüsü rolü bile görmüştü. 1944-1945 yıllarında fuar 2 buçuk milyon insanı ağırlamıştı. O günler için müthiş bir rakam. Başlarda daha çok ticari fuar olarak düzenlenmiş ve dikkat çekmiş fuarımız, zaman içinde dünyanın, ihtiyaçların değişmesiyle başka anlamlarda kayıplar yaşadı. Ancak ne olursa olsun Behçet Uz’un ifadesiyle müstesna bir cumhuriyet eseri olarak İzmir’in en önemli kültür miraslarından olmaya devam etti” ifadelerini kullandı. 

Yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi

Başkan Tugay, Kültürpark’ı kuruluş değerleriyle yeniden canlandırmak adına uzun süredir yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Atıl durumdaki müze binasının restore edilerek sanat galerisi yapıldığını ve fuar sonrasında faaliyetine devam edeceğini belirten Başkan Tugay, Resim Heykel Müzesi olarak kullanılan yapının da modern kütüphaneye dönüştürüldüğünü açıkladı. Başkan Tugay, “Göl Gazinosu’nu restore ettik, bitti. Göl dediğimiz büyük havuz da hazır olacak. Göl Gazinosu bir taraftan restoran olarak hizmet verirken, kapalı alanda İzmir Mutfak Müzesi’nin tanıtımı için hazırlanan ön sergi sizlerin ziyaretlerine sunulacak. Ada Gazinosu’nu bu seneye yetiştiremedik ama önümüzdeki yıl şehrimize hizmet eden sosyal tesis olarak tamamlayacağız” dedi. 

Kortejle festival havasında başlangıç

Başkan Tugay bu sene yapılan küçük değişiklikten de söz ederek “Bence zamanla gelenekselleştikçe, renklendikçe hakikaten etkileyici bir görselliğe dönüşecek. Bir kortejle başlayacak fuarımız. Dünyadaki pek çok festivalin geçit törenleri vardır. Özellikle şehir dışından gelen konukların katıldığı ama şehrimizin renkli temalarının yer aldığı güzel bir geçit törenini bu sene başlatıyoruz. Önümüzdeki yıllarda bunun muhteşem bir görsel şova dönüşeceğini düşünüyorum. İzmir’in Türkiye’nin sosyal, kültürel yapısında öncü kenti olduğunu biliyoruz. Pek çok şehir İzmir’den ilham almıştır. Ama genel olarak İzmir’in organizasyonları her zaman başka şehirlere ilham vermiştir. Bu yapacağımız geçit töreni daha sonraki yıllarda daha da renklendikçe uluslararası boyuta ulaşacak. Bu sene Balkan kültürü temasını daha yoğun olarak fuarımızda işlemeye karar verdik. Balkan Halk Dansları Festivali’ni de gerçekleştireceğiz” diye konuştu. 

“Tüm hemşehrilerimizi fuarımıza bekliyoruz”

Çim alanlardaki etkinliklerle, gençler ve çocuklar için hazırlanan programlarla fuarda renkli görüntülerin yaşanacağını aktaran Başkan Tugay, İzmirlileri şehre katkı vermeye davet etti. Başkan Tugay, “Herkesin elinden gelen her türlü katkıyı, İzmir için ortaya koyması lazım. Bu anlamda basınımıza da, iş dünyamıza da, kültür ve sanat alanında yetişmiş çok değerli İzmirlilere de çok önemli görevler düşüyor. Herkes mutlaka elinden geleni yapmalı. Bir yerde kalkınma varsa, geleceğe dair umut ve heyecan varsa, bu hep beraber olduğumuz zaman gerçekleşecektir. Bunu hiç kimse unutmasın. Ben ve arkadaşlarım elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Emin olun çok güzel şeyler yapacağız. Çok güzel şeyler adım adım İzmir’de gerçekleşecek. Bugün sponsor olarak destekleri için Migros ve Folkart ailesine teşekkür ediyorum. Bu, İzmir’e destek olmaktır, sahip çıkmaktır. Şu an İzmir’e inancını yitirmiş gibi görünen kişilere biraz daha aktif olmalarını hatırlatmak istiyorum. Fuarımız hayırlı olsun. Tüm hemşehrilerimizi fuarımıza bekliyoruz. Burada mutluluk duyacakları pek çok şey görecekler. Önümüzdeki yıl inşallah 95’incisinde de çok daha güzelini hep beraber yapacağız. Bu sene için emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi. 

Cumalıoğlu: Fuar demek İzmir demek

Toplantıda konuşan İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu, “Burası Türkiye’de fuarcılığın başladığı yer. Bu sene fuarı, Fuar Şehrin Kalbinde sloganıyla yapıyoruz. Fuar gerçekten şehrin kalbinde. Çünkü Kültürpark şehrin kalbinde. İzmir’de yaşayan herkesin Kültürpark’ta, İzmir Enternasyonal Fuarı’nda anısı var. Bu yüzden 94 yıldır fuar demek, İzmir Enternasyonal Fuarı demek. Fuar demek İzmir demek. Genç cumhuriyetin çok önemli bir mirası. Çocuklara, gençlere 7’den 70’e herkese hitap edebilecek, sanatla, sporla, kültürle dolu bir fuar hazırladık” diye konuştu.

Sancak: İzmir için sevgiyle yerine getirdiğimiz bir görev olarak görüyoruz

Bu yıl da İEF’nin ana sponsoru olmaktan mutlu olduklarını ifade eden Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, 94. İEF’te dünyaca ünlü medya sanatçısı Refik Anadol’un veri bilimi ve yapay zekâyı sanatsal bir dile dönüştürdüğü iki eserinin ve Atatürk’e ait fotoğraf ve kişisel eşyaların ilk kez sergileneceği “Ve Mavi Gözleri Çakmak Çakmaktı” Mustafa Kemal Atatürk sergisinin de yer aldığını ifade etti. Mesut Sancak, “İzmir sadece yaşadığımız bir şehir değil. Tarih boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapmış, kültürüyle, doğasıyla, insanıyla hepimize ilham veren bir kent. Biz bu kentin bir parçasıyız. İzmir’de doğan ve büyüyen bir marka olarak şehrimize değer katma sorumluluğunu taşıdığımız için gururluyuz. Bu anlayışla geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da 94’üncü İzmir Enternasyonal Fuarı’nın ana sponsoru olduk. Fuarımızın ana sponsoru olmaktan gurur duyuyoruz. Bu onuru bize layık gören İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Cemil Tugay’a tekrar şükranlarımı sunuyorum. Biz bu ve benzeri faaliyetlerimizi gönülden bağlı olduğumuz İzmir için sevgiyle yerine getirdiğimiz bir görev olarak görüyoruz” dedi. 

“Her yıl daha da ileriye taşıyoruz”

Migros Kuzey Ege Direktörü Güneş Fırıldak ise “Migros olarak, ticaret ve eğlencenin harmanlandığı bir kültür şöleni olan İzmir Enternasyonal Fuarı’na 14 yıldır sponsor olmaktan mutluyuz. Fuar Şehrin Kalbinde sloganıyla misafirlerimize keyifli deneyimler yaşatmak için Migros mağazamız, tedarikçi sokağımız, aile kulübümüz, kişisel bakım ve kozmetik mağazamız Mion ve Money standımızla fuarımızda yer alacağız. Stantlarımızda birçok etkinliğimizi sergileyeceğiz. Sponsor olarak destek verdiğimiz Gripin ve Derya Uluğ konserlerinde her yaştan misafirimizin keyifli vakit geçirmesini bekliyoruz. İzmir’le bütünleşen ve heyecanla beklenen bu fuarı hep birlikte her yıl daha ileri noktaya taşıdığımızı düşünüyorum” diye konuştu.

“Lunapark alanı olarak tanımlanmış bir alan değil”

Toplantının soru cevap bölümünde, uzun yıllardır Kültürpark’ta işgalci durumda olan ve yargı süreciyle kaldırılan lunaparkla ilgili soruya yanıt veren Başkan Tugay, “Lunaparkın yerleştiği alan, lunapark alanı olarak tanımlanmış bir alan değil. Normalde orası lunapark olmaması gereken bir alan. Birinin başına bir şey gelse, burada belediye ruhsatsız lunapark işletiyor dese ceza alırız. Yılın 365 günü orada bir yapı var. Biz baktık, inceleme yaptık. Kaç kişi kullanıyor diye baktık. Belli özel günler dışında ziyaretçileri de çok az. Bir diğer konu da eskimiş, modası geçmiş aletlerin orada olmasıydı. Yeni nesil çocukların dikkatini çekmeyen bir yerdi. Burası İzmir, Türkiye’nin üçüncü büyük kenti. İddialarımız var. İzmir’i sıçratacağız diyoruz. Ama diğer taraftan uzun yıllardır aynı eğlence araçları var. Burada da problem var. Ruhsatsız çalışan bir işletme vardı,  tehlikeli olabileceğini düşündüğümüz durumlar vardı. Bir kira sözleşmesi yoktu. Kira sözleşmesinin yapılamamasının nedeni de o alanın lunapark alanı olmamasıydı. Böylesine bir kısır döngü içerisindeki o alanı kaldırmamız gerekiyordu. Yanlış bir şey yaptığımızı düşünmüyorum. İzmir’in içinde 3-4 farklı yerde lunapark var. O tür bir lunapark isteyenler için bu hizmeti veren yerler var. Ben inanıyorum ki biz çok daha iyi bir eğlence parkını hak ediyoruz. Bunu göstermeliyiz. İzmir’in bazı bölgelerinde tematik eğlence parkları için farklı alanlarımız var. Standart bir lunaparkın çok daha gelişmişi, İzmir’in turizmine de hizmet edecek derecede bir eğlence parkının gerçekleşebileceğine ben yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı. 

Onur konuğu ülke Bosna Hersek

Onur konuğu olarak bugüne kadar birçok farklı ülkeyi ağırlayan İzmir Enternasyonal Fuarı’nın bu yılki onur konuğu ülkesi Bosna Hersek olacak. Bosna Hersek’ten Tuzla, Stari Grad ve Centar belediyeleri, ticaret odaları, farklı kurum ve kuruluşlar fuarda yer alacak. Bosna Hersek kültürünü yansıtan stantlarda gastronomiden el sanatlarına, kent tanıtımından kültürel ürünlere kadar geniş bir yelpaze İzmirlilerle buluşacak. Fransa, Fildişi Sahilleri, Hindistan, Ukrayna ve Kamboçya fuara katılan ülkeler arasında yer alıyor. İtalya Konsolosluğu aracılığıyla Tamburi del Vesuvio müzik grubu da İEF’e katılarak farklı günlerde performans sergileyecek. B40 üyesi şehirlerden üst düzey yöneticiler ve yabancı heyetler de ziyaretçiler arasında yer alıyor.

Kortej ve açılış töreni coşkusu

İEF’nin resmi açılış töreni 29 Ağustos saat 20.00’de Lozan Kapısı – İsmet İnönü Heykeli önünde yapılacak. Açılış öncesinde saat 19.30’da Gündoğdu Meydanı’ndan başlayıp Lozan Meydanı’nda sona erecek korteje, bando gösterisi ve Balkanlılar Halk Dansları Festivali katılımcılarının dansları renk katacak. Ayrıca, açılış töreninde gerçekleşecek Flying Screen gösterisi, izleyenlere görsel bir şölen sunacak.

Çim konserleri ile 12 gün boyunca müzik şöleni

Fuar akşamlarının vazgeçilmezi Çim Konserleri, bu yıl da on binlerce müzikseveri Kültürpark’ta buluşturacak. 29 Ağustos’ta Candan Erçetin ile başlayacak konser serisi, 30 Ağustos’ta Edis ve ön performansta Ali Altay ile İzmirlilere Zafer Bayramı coşkusunu yaşatacak. 31 Ağustos’ta Yıldız Tilbe, 1 Eylül’de Ceza, 2 Eylül’de Nihat Sırdar ile 90’lar Kafası sahnede olacak. 3 Eylül’de Derya Uluğ, 4 Eylül’de de Gripin Migros sponsorluğunda Çim Konserleri’nde yer alacak. Çim Konserleri kapsamında 5 Eylül’de Mustafa Sandal, 6 Eylül’de Selda Bağcan, 7 Eylül’de Sertab Erener, 8 Eylül’de Duman sahne alacak. Fuarın son günü 9 Eylül’de ise Mor ve Ötesi, İzmir’in kurtuluşunun 103. yılına yakışır bir final yapacak. Konserler saat 21.15’te başlayacak. 

Sergiler: sanat ve tarih bir arada

Bu yıl İEF, sergi programıyla da dikkat çekiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Folkart iş birliğiyle “Ve Mavi Gözleri Çakmak Çakmaktı” Gazi Mustafa Kemal Atatürk Sergisi ile Refik Anadol’un “Şifanın Algısı” ve “Makine Rüyaları: Ege” Sergisine Atlas Pavyonu ev sahipliği yapacak. “Ve Mavi Gözleri Çakmak Çakmaktı” Gazi Mustafa Kemal Atatürk Sergisi, Ulu Önder’in bugüne dek gün yüzüne çıkmamış 250 fotoğrafı, 226 kişisel eşyası ve yüzlerce belgeyle tarihe ışık tutacak. Zübeyde Hanım’ın mektuplarından Atatürk’ün sağlık cihazlarına kadar birçok özel parça sergide ziyaretçilerle buluşacak. Fuarla birlikte kapılarını açacak sergi, 21 Aralık 2025 tarihine kadar açık kalacak.

Dünyaca ünlü medya sanatçısı Refik Anadol’un veri bilimi ve yapay zekayı sanata dönüştürdüğü “Şifanın Algısı” ilk kez izleyici ile buluşacak “Makine Rüyaları: Ege” sergilerindeki eserler, İzmir Enternasyonal Fuarı’nda teknolojiyi sanatla buluşturan güçlü bir örnek olacak. Sergi 30 Eylül tarihine kadar açık olacak. 

Kültürpark’ta 1939 yılında inşa edilen ve geçmişte İzmir Tarih ve Sanat Müzesi olarak kullanılan bina, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek görsel sanatlar galerisi haline getiriliyor. Orijinal haline çevrilen bina, sergi salonu olarak dünyaca ünlü İzmirli Seramik Sanatçısı Mehmet Tüzüm Kızılcan’ın adını taşıyarak “Mehmet Tüzüm Kızılcan Sanat Galerisi” olarak sanatseverlere hizmet edecek. Galeri, İzmirli Uluslararası Dokuma Sanatçısı Fırat Neziroğlu’nun “İzmir’i Özledim” sergisi ile birlikte, Mehmet Nuri Göçen Vakfı Uluslararası Seramik Koleksiyonu’nu sanatseverlerle buluşturacak. Sergiler, 26 Ağustos – 31 Ekim 2025 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. 

Kültürpark Pakistan Pavyonu’nda ise İzmir Planlama Ajansı’nın hazırladığı “İz’in Peşinde Kentin İçinde Sergisi” yer alacak. Sergi, 30 Ağustos-21 Eylül 2025 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi özel standında yer alacak

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşları da özel olarak hazırlanan stantla fuarda yerini alacak. Belediye hizmetlerinin ve projelerin tanıtılacağı stantta ziyaretçiler, A’dan Z’ye İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni yakından tanıma fırsatı bulacak. Yeni projeler, çeşitli görsel materyaller ve uzman anlatımlarıyla ziyaretçilere sunulacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi standında aynı zamanda spor, bilgi yarışması, dans gösterileri gibi birçok etkinlik de gerçekleştirilecek. Belediyeler Sokağı’nda ise ilçe belediyeleri kendi stantlarında hizmetlerini tanıtırken, ilçelerine özgü turistik yerler ve ürünlerini de fuar ziyaretçilerine sunacak.

Kültür, sanat ve spor etkinlikleri

Fuar, konserlerin yanı sıra tiyatro oyunları, stand-up gösterileri, uluslararası sokak etkinlikleri, çocuk atölyeleri, spor etkinlikleri ve turnuvalarıyla tam bir festival atmosferi yaşatacak. Atatürk Açık Hava Tiyatrosu’nda 1 Eylül’den 8 Eylül’e kadar sırasıyla Oyun Atölyesi – Hayvan Çiftliği tiyatro oyunu, Deniz Göktaş / Stand-up, Aşkım Kapışmak / Stand-up, Mesut Süre “İlişki Testi”, Miray Akovalıgil “Ya Bende Bir Şey Yoksa” / Stand-up, Enver Ertaş “The Illusionist ” / Sihirbazlık Gösterisi, Anlatan Adam “İbrahim Türker” / Stand-up ve Tahsin Hasoğlu / Stand up gösterileri sahnelenecek. Gösteriler saat 20.00’de başlayacak. 

Fuar boyunca uluslararası sokak etkinliklerinde Teddy Bears korteji, Edgar Groll, Charming Jay ve Zirk Comedy performansları, Kaskatlı Havuz’da Shadow Dance/Water Screen Projection dijital enstalasyonu İzmirlilerle buluşacak.

İzmir Enternasyonal Fuarı’nda Gençlik ve Spor Alanı bu yıl da birbirinden renkli etkinliklere ev sahipliği yapacak. Ahşap Sahne yanı çim alanda Red Bull etkinlikleri, motor sporları ve refleks oyunları, 7 Eylül’de WSBK Toprak Razgatlıoğlu yarışı izleme partisi düzenlenecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin farklı birimlerinin katkılarıyla renkli etkinlikler de bu alanda olacak. Meslek Fabrikası’nın seramik, barista ve istihdam otobüsü; Kültür ve Sosyal İşler Dairesi’nin baskı, mozaik ve vitray atölyeleri; ESHOT’un müze ve mavi otobüs sergisi; Eşrefpaşa Hastanesi’nin sahra çadırı; Engelli Çalışmaları biriminin spor ve farkındalık etkinlikleri; Gençlik Çalışmaları’nın boyama, origami, karaoke ve çay seremonisi atölyeleri; Kadın Çalışmaları’nın ise eşitlik ve farkındalık temalı çalışmaları fuar ziyaretçileriyle buluşacak. Ayrıca yoga, tango, Quiz Night bilgi yarışmaları, e-spor turnuvaları ve ayak tenisi organizasyonlarıyla birçok etkinlik, gençler için hem eğlenceli hem de öğretici bir deneyim sunacak. Ayrıca, İzmir’deki spor kulüplerinin stantları ve farklı spor etkinlikleri de bu alanda yer alacak. 

Fuar, 29 Ağustos–9 Eylül tarihleri arasında 3×3 Streetball İzmir Cup 2025 müsabakalarına ev sahipliği yapacak. Gençlik ve Spor Alanı’nda düzenlenecek ve basketbol heyecanının zirveye çıkacağı turnuvanın finali ise 9 Eylül’de gerçekleşecek. 

Yeme içme ve etkinlik alanı 

Bu yıl yenilenen Yeme İçme ve Etkinlik Alanı’na kurulacak etkinlik sahnesi konserlerden dans yarışmalarına, spor turnuvalarından DJ performanslarına kadar dopdolu bir programla fuar ziyaretçilerine festival havası yaşatacak. Her akşam 19.00 – 21.00 saatleri arasında sahneye çıkacak sanatçılar arasında Gizem Ataş&Muffin Band, Sedat Yüce, Dolce Band, Ibis Maria Latin Night, Nilay Selçuk, Sevil Arnoczky, Burak Kibar gibi isimler yer alırken İZBB Pop Orkestrası ve Kültür Orkestrası da özel performanslarıyla fuar atmosferini renklendirecek. Renkli konserleri DJ gösterileri tamamlayacak. 6 ve 7 Eylül’de düzenlenecek Dans Festivali Yarışmaları ise salsa, bachata ve kizomba tutkunlarını buluşturacak. 

Çocuklara özel etkinlikler

Çocuklar için de İZELMAN Fuar Çocuk Kulübü, Dobidop Eğitim Otobüsü, Mobil Çocuk Sahne ve EÇEV etkinlikleriyle masal anlatımından oyun atölyelerine kadar dolu dolu bir program hazırlandı. Ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından, Mobil Çocuk Sahne’de 6 ve 7 Eylül’de Kendini Arayan Zürafa, İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde ise 31 Ağustos ve 7 Eylül’de Soytarılar Okulu isimli çocuk oyunları sahnelenecek. Minikler, etkinliklere katılarak fuarın tadını çıkaracak. 

Fuar söyleşileri

Fuar Söyleşileri, ziyaretçilere bilgi ve ilham dolu buluşmalar sunacak. İsmet İnönü Sanat Merkezi önündeki çim alanda gerçekleşecek söyleşilerde; çevre, tarım, kadın hakları ve tarih gibi farklı konular ele alınacak. 3 Eylül’de Doğayla Şiddet Söyleşisi ile Gıda Egemenliğinden Gıda Güvenliğine konulu panel ziyaretçilerle buluşacak. 4 Eylül’de Standart Up Etkinliği ve İklim Değişikliği ve Kuraklığın Tarımsal Üretim Üzerine Etkileri konulu sunumlar gerçekleşecek. 5 Eylül’de Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Söyleşisi ile Geçmişten Günümüze İzmir’in Gazoz Tarihi söyleşileri olacak. 6 Eylül’de İzmir Bira ve Birahaneleri söyleşisi, 7 Eylül’de ise İnsan Kökeni üzerine imza ve söyleşi etkinliği düzenlenecek. Söyleşiler, fuar katılımcılarına hem bilgilendirici hem de interaktif bir deneyim sunacak.

Göl Gazinosu fuara hazır

Kültürpark’ın simge yapısı Göl Gazinosu, aslına uygun restore edilerek sosyal tesis ve Mutfak Müzesi olarak hizmete açılacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Başkan Dr. Cemil Tugay’ın önerisiyle Kültürpark’taki tarihi Göl Gazinosu’nu İzmir Mutfak Müzesi’ne dönüştürüyor. Müzenin küratörü Nejat Yentürk, üç önemli koleksiyoncunun bağışladığı binlerce eserle eşsiz bir arşiv oluşturduklarını belirtiyor. Türkiye’nin en büyük, dünyanın sayılı gastronomi müzeleri arasında yer alması hedeflenen proje, İzmir’in zengin mutfak kültürünü geleceğe taşımayı amaçlıyor. Müzenin tanıtımı için hazırlanan ön sergi, 94. İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında 29 Ağustos – 9 Eylül tarihleri arasında Göl Gazinosu’nun fuayesinde İzmirlilerle buluşacak. Bu sergi, müzenin içeriğine dair seçilmiş örneklerle merak uyandırıcı bir ön gösterim niteliğinde olacak.

Hazine Avı oyunu

6 Eylül’de ise Kültürpark’ın farklı noktalarında gerçekleştirilecek Hazine Avı oyunu, macera ve eğlenceyi bir araya getirecek. Oyunun ödül töreni aynı gün saat 18.30 – 19.00 arasında yapılacak.

Fuar Big Boyz Fest’e ev sahipliği yapacak

Fuarın ev sahipliği yaptığı Big Boyz Fest ise 29 Ağustos – 2 Eylül tarihleri arasında Uzun Havuz yanında gerçekleştirilecek. Big Boyz Fest ilk kez İzmir’de düzenlenirken motosiklet, yelken malzemeleri, drone, olta gibi hobi ürünleri; workshoplar, stantlar, DJ performansları ve atölyelerle katılımcılarına eşsiz bir deneyim sunacak. Festivalde birçok markanın stantları yer alacak, katılımcılar hem araçları inceleyebilecek hem de interaktif etkinliklere katılabilecek.

Ana sponsor Folkart, etkinlik sponsoru Migros

Geçtiğimiz yıl, 11 günde, 756 bin 635 ziyaretçiyi ağırlayan İzmir Enternasyonal Fuarı, bu yıl da 12 günde şehrin ve ülkenin uluslararası vitrini olmayı hedefliyor. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın ana sponsoru Folkart, etkinlik sponsoru ise Migros oldu. Fuar giriş ücretleri tam 40 TL, öğrenci 25 TL olarak belirlendi. 29 Ağustos – 9 Eylül tarihleri arasında Kültürpark’ta gerçekleşecek fuar, her gün 16.00 – 23.00 saatleri arasında ziyaretçilerini bekliyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Burhaniye’de 30 Ağustos Zafer Bayramı Coşkuyla Kutlanacak

Burhaniye Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 103. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlamaya hazırlanıyor. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının milletimize armağan ettiği bu büyük zafer, Burhaniye’de düzenlenecek konser ve etkinliklerle taçlanacak.

Zafer Bayramı kutlamaları kapsamında ünlü müzisyen Gökçe, 30 Ağustos Cumartesi saat 21.30’da Cumhuriyet Meydanı’nda sevilen şarkılarıyla dinleyicileriyle buluşacak. Tüm hemşehrilerini ve bölge halkını ücretsiz olarak düzenlenecek olan konsere davet eden Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, “30 Ağustos Zafer Bayramı’mız, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu gurur gününün 103. yıl dönümünü, hep birlikte coşkuyla kutlamak için tüm halkımızı Cumhuriyet Meydanı’na bekliyoruz.” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Şadi Özdemir, Doğanköy’deki yaz etkinliklerine katıldı

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, 24 mahallede düzenlenen yaz etkinliklerinin Doğanköy durağında vatandaşlarla bir araya geldi. Çocukların atölye çalışmalarına katılarak neşelerine ortak olan Başkan Şadi Özdemir, kadınların ve ileri yaştaki vatandaşların sorun ve taleplerini de dinledi. 

Nilüfer Belediyesi’nin Temmuz ayından itibaren ilçenin 24 mahallesinde düzenlediği “Çocuk Akademisi Yaz Atölyesi”, “Sağlıklı Yaşlanıyoruz” ve “Kadınların Derdi Ne?” etkinlikleri Doğanköy Mahallesi’nde gerçekleştirildi. Farklı yaş gruplarına hitap eden programlara katılan Başkan Şadi Özdemir, vatandaşlarla yakından ilgilendi. Başkan Şadi Özdemir’e ziyaretinde Nilüfer Belediye Meclis Üyesi Demirhan Aslan ve Doğanköy Mahalle Muhtarı Fedai Gül eşlik etti.

Başkan Şadi Özdemir, ilk olarak yaşlı vatandaşlar için düzenlenen “Sağlıklı Yaşlanıyoruz” standını ziyaret etti. İşitme testi, tansiyon ve şeker ölçümü ile vücut kitle indeksi ölçümü gibi sağlık taramalarının yapıldığı ve doktor bilgilendirmelerinin gerçekleştirildiği stantta vatandaşlarla bizzat ilgilenen Başkan Şadi Özdemir, kendisi de sağlık taramalarına katıldı.

Ardından “Çocuk Akademisi Yaz Atölyesi” standına geçen Başkan Şadi Özdemir, çanta baskı, maske yapımı ve İngilizce atölyelerindeki çocuklarla bir araya geldi. Atölyeleri ve oyun alanlarını gezerek çocuklarla tek tek ilgilenen Başkan Şadi Özdemir, onların yaratıcı çalışmalarını inceledi ve neşelerine ortak oldu.

Kadına yönelik şiddetle mücadele, kadın sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliği ve ebeveyn-çocuk ilişkisi konularında sohbet ve bilgilendirme çalışmalarının yapıldığı “Kadınların Derdi Ne?” programına da katılan Başkan Şadi Özdemir, kadınların görüş ve önerilerini dinledi.

Nilüfer Belediyesi olarak kadınlara, çocuklara ve yaşlılara büyük önem verdiklerini belirten Başkan Şadi Özdemir, “Yaz boyunca, özellikle kırsal mahallelerdeki vatandaşlarımıza yönelik düzenlediğimiz etkinliklerle, çocuklarımızdan yaşlılarımıza, kadınlardan tüm ailelere kadar her kesimin ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışıyoruz. Daha sağlıklı ve mutlu insanların yaşadığı bir Nilüfer oluşturmak istiyoruz. Bunun için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

26 Ağustos Salı günü Unçukuru Mahallesi’nde ve 27 Ağustos Çarşamba günü Görükle Mahallesi’nde devam edecek olan etkinlikler, 29 Ağustos Cuma günü Fadıllı Mahallesi’ndeki programla son bulacak.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Maison Magi, Eylül Ayı Boyunca Datça’yı Sanatla Buluşturmaya Devam Ediyor

Maison Magi, sonbaharın dingin ruhunu Eski Datça’nın taş sokaklarından yansıtarak Eylül ayında sanat, doğa ve sanatseverleri aynı çatı altında buluşturuyor. Bu ay, sergilerden açık atölyelere, yaratıcı atölyelerden şifa çalışmalarına, tiyatrodan müzik dinletilerine ve doğa yürüyüşlerine uzanan dopdolu bir program sanat tutkunlarını bekliyor.

Sonbahara Dingin Bir Merhaba: Datça Hikayesi Sergisi

Eylül’ün en dikkat çekici buluşmalarından biri, 16–30 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek “Datça Hikayesi” sergisi. Ayça Bumin, Ayşenur İlkışık, Burcu Şahin, Ersoy Alap, Feridun Fikri Uğur, Gözde Eşkazan, İdil Berf, Melek Şule Kantürk, Özbilen Gökgöl, Sema Boyancı, Şenay Akkurt, Volkan Akmeşe ve Yasemin Özen Gök’ün eserlerinden oluşan seçki, Datça’yı yalnızca bir yerleşim yeri olarak değil; doğası, kültürü ve ruhuyla ilham veren çok katmanlı bir hikâye olarak yorumluyor.

“Açık Atölye” Deneyimleri Maison Magi’de

Maison Magi, açık atölyelerinin kapılarını sanatçıların üretim süreçlerine yakından tanıklık etmek isteyenler için açıyor. 2 Eylül’de Demet Yersel ve Dilek Işıksel, 27 Eylül’de ise Yasemin Keltek çalışmalarını izleyicilerle buluşturacak. Ayrıca Keltek’in 21 Eylül–2 Ekim tarihleri arasındaki artist residency programı, yaratım sürecini deneyimlemek isteyenlere farklı bir pencere açacak.

Yin Yoga ile İçsel Yolculuk

Programın bir diğer öne çıkan başlığı, Maison Magi’nin dingin atmosferinde gerçekleşen şifa çalışmaları. 6 Eylül sabahı İlsu Pamuk’un myofasyal gevşeme egzersizleri ve yin yoga seansı, katılımcılara bedensel rahatlama sunarken; 12 Eylül akşamı uyku öncesi regülasyon pratikleri içsel dinginliği destekleyecek.

Tiyatro ve Müzik Ziyafetleri Datçalı Sanatseverleri Bekliyor

Maison Magi sahnesi, Eylül ayında tiyatro ve söyleşilerle de dolup taşıyor. 13 Eylül akşamı Pınar Güntürkün’ün tek kişilik oyunu “Herkes Kocama Benziyor” izleyiciyle buluşurken, ertesi gün oyuncu ile özel bir söyleşi gerçekleşecek. 

3 Eylül’de Jasmin Lara Gördesligil ve Özlem Görgülü ile “Doğudan Batıya Datça’da İpek Böcekçiliği” söyleşisi, 13 Eylül’de Fulya Okbay’ın Modern Sanat Tarihi Semineri ve müziğin büyüsü de Maison Magi’nin taş avlusunu sarıyor. 6 Eylül’de Elif Akbaydoğan’ın “Beden ve Ses” flamenko performansı, 7 Eylül’de ise sanatçıyla gerçekleştirilecek flamenko workshop, dansın ve müziğin coşkusunu izleyiciyle buluşturacak. Her cuma akşamı Cansu Sezal’ın arp dinletileri, Datça’nın sakin ritmine eşlik ediyor.

Datça’nın Tarihi ve Doğası Maison Magi Merceğinde

Doğa ile sanatı buluşturan yaratıcı atölyeler de Eylül ayında Maison Magi’de hayat buluyor. 6 Eylül’de Fulya Okbay ile Datça’nın Çiçekleri ve Bitkileri Suluboya Atölyesi, bölgenin endemik bitkilerinden ilham alarak rengârenk bir yolculuğa çıkarıyor. 

8 Eylül’de Seda Batmaz ile Doğal Mürekkep Yapımı ve Sanat Terapisi, ardından 10 Eylül’deki Ecoprint Atölyesi, doğanın sunduğu renkleri sanatsal bir keşfe dönüştürüyor. 

11 Eylül’de ise Prof. Dr. Numan Tuna’nın “Knidos’ta Toplumsal Yapı, Tarımsal Ekonomi ve Çevre İlişkileri” üzerine konuşması (tarih değişebilir) Datça severleri tarihin derinliklerine götürecek. 

21 Eylül’de Arkeolog Okan Özalp’in “Bir Mahrubiyet Bölgesi Olarak Yoklar Diyarı Datça” başlıklı sohbeti yer alıyor. Ayın sonunda Maison Magi, doğayı da sanat programına dahil ediyor. 

28 Eylül’de Ali Tiyar Gök rehberliğinde düzenlenecek doğa yürüyüşü, Maison Magi’den başlayarak Datça’nın taş patikalarına uzanıyor. Katılımcılar, tarihsel izler taşıyan yolları adımlarken bölgenin endemik bitki örtüsünü, çiçeklerini ve botanik zenginliğini keşfedecek; Datça’nın doğasında sanatın ruhunu taşıyan bir deneyim yaşayacak. 

Maison Magi, bu Eylül’de Datça’nın sakin ritmi içinde ilham almak, öğrenmek ve paylaşmak isteyen herkesi bekliyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

7. Edremit Kitap Fuarı’nda 4. Gün: Sanat, Tarih, Ekonomi ve Umut

Edremit Belediyesi tarafından düzenlenen 7. Edremit Kitap Fuarı dördüncü gününde de yoğun katılımla devam etti. Konserlerden söyleşilere, imza günlerinden kültürel buluşmalara kadar dolu dolu geçen fuarda, edebiyat, müzik, tarih, ekonomi ve güncel meseleler konuşuldu.

UDİ YERVANT’TAN UNUTULMAZ KONSER

Fuarın dördüncü günü, Anadolu Ermeni müziğinin usta ismi Udi Yervant’ın konseriyle başladı. Diyarbakır’ın türkülerine ve kendi ezgilerine uduyla hayat veren sanatçının şarkılarına dinleyiciler hep birlikte eşlik etti. Konserin sonunda Yervant’a teşekkür plaketini, Devlet Eski Bakanı Av. Önay Alpago takdim etti.

ORTADOĞU’NUN DEĞİŞEN DENGELERİ KONUŞULDU

Gazeteci Musa Özuğurlu, fuara çevrim içi bağlantıyla katılarak Ortadoğu ve Suriye’deki gelişmeleri, bölgedeki güç dengelerini anlattı. Ardından sahneye çıkan gazeteci Umur Talu, en zor dönemlerde bile tarihten ders alarak umudu diri tutmanın önemine vurgu yaptı:
“Yapmamız gereken umudu kaybetmemek, umudu birbirimize aşılamak” dedi.

“EKONOMİ NEREYE GİDİYOR?”

Türkiye’nin en çok merak edilen sorularından biri de fuarda ele alındı. Ekonomi yazarı Murat Muratoğlu ve gazeteci–TV programcısı Namık Koçak, ekonomide yaşanan sıkıntıları, nedenlerini ve çözüm yollarını değerlendirdi. Büyük ilgi gören söyleşinin sonunda konuklara plaketlerini, Parlamenterler Birliği Genel Sekreteri ve önceki dönem Balıkesir Milletvekili Namık Havutça sundu.

TARİHİN İZİNDE TALHA UĞURLUEL

Tarihçi–yazar Talha Uğurluel, İslam ve Osmanlı tarihine dair bilinmeyenleri anlattı. Çalışmayı, araştırmayı ve tarihi çok sevdiğini belirten Uğurluel, halk hikâyeleriyle arkeoloji ve sanat tarihini harmanlayan konuşmasıyla yoğun ilgi gördü. Plaketini Edremit Belediye Meclis Üyesi Muharrem Döğer takdim etti.

İRFAN DEĞİRMENCİ’DEN “UMUT VE MÜCADELE” MESAJI

Sabah haberleri ile tanınan Gazeteci ve yazar İrfan Değirmenci, “Anne Bir Sabah İyiler Kazanacak” kitabı üzerinden ifade özgürlüğü, medya baskısı ve toplumsal mücadeleye dair deneyimlerini paylaştı. Mizahla harmanlanan konuşmasında, “Dünyayı aşk kurtaracak, güzellik kurtaracak” sözleriyle dinleyicilerden büyük alkış aldı. Plaketini Edremit Belediye Başkan Yardımcısı Coşkun Taşkın sundu.

MEHTAP MERAL’DEN ŞİİR VE MÜZİK DOLU KAPANIŞ

Fuarın dördüncü günü, şair ve sanatçı Mehtap Meral’in edebiyat ve müziği buluşturduğu performansıyla sona erdi. Dinleyiciler hep birlikte şarkılara eşlik ederken, Meral geceyi “Karşıyım Karşı” şarkısıyla noktaladı. Plaketini Edremit Belediye Başkan Yardımcısı Metin Tunçer verdi.

BAŞKAN MEHMET ERTAŞ: “ÇOCUKLARIMIZ GELECEĞİMİZİN AYDINLIK YÜZLERİ”

Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, fuarda özellikle çocukları görmekten mutluluk duyduğunu belirterek “Kitap fuarımızda en mutlu olduğum misafirlerimiz kuşkusuz çocuklarımız. Okumak hem hayal gücünüzü geliştirecek hem de sizleri aydın gençler yapacak. Geleceğimizi şekillendirecek olan sizlersiniz” dedi.

YAZARLARLA İMZA GÜNLERİ

Fuar kapsamında İlyas Salman, Emre Gül, Barbaros Şansal, Talha Uğurluel ve İrfan Değirmenci, okurlarıyla bir araya gelerek kitaplarını imzaladı.

KİTAP FUARI TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR

Yoğun katılımla geçen dördüncü günün ardından, 7. Edremit Kitap Fuarı 24 Ağustos Pazar gününe kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

62. Uluslararasi Antalya Altin Portakal Film Festivali’nde Ulusal Uzun Metraj Jüri Başkani Ömer Varg

Türkiye’nin en köklü sinema etkinliği Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, bu sene 24 Ekim – 2 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Ulusal Uzun Metraj Jüri Başkanlığı görevini Ömer Vargı’nın üstleneceği festivalde, Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması En İyi Film ödülü bu yıl 3,5 milyon TL olarak açıklandı. Ulusal yarışmalar için başvurular ise 22 Ağustos 2025, Cuma günü (bugün) sona eriyor.

Türk Sinemasının Usta İsmi Ömer Vargı Altın Portakal’da Jüri Başkanı

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Uzun Metraj Jüri Başkanlığı görevini yürütecek Ömer Vargı, kariyeri boyunca 1500’den fazla reklam filmi yönetti. Vargı, sinema kariyerine 1974 yılında Yılmaz Güney ve Şerif Gören’in “Endişe” filminde çalışarak adım attı; ardından “Deprem”, “Taksi Şoförü” ve “Nehir” filmlerinde Şerif Gören’in asistanı olarak görev aldı.

Vargı, 1983 yapımı Güneşin Tutulduğu Gün ve 1993 yapımı Amerikalı filmlerinin yapımcılığını üstlenerek sinema dünyasında dikkatleri üzerine çekti. 1996 yılında yapımcısı olduğu Eşkıya filmi, 3 milyondan fazla izleyici sayısına ulaşarak Türk sinema tarihinde bir dönüm noktası oldu ve sektörde büyük bir canlanma başlattı. Film ayrıca OSCAR aday adayı oldu. 1998 yapımı Her Şey Çok Güzel Olacak filmiyle yapımcı ve yönetmen olarak geniş kitlelere ulaşan Vargı, 2003 yılında İnşaat filmiyle de aynı başarıyı sürdürdü. 2005 yılında vizyona çıkan Yavuz Turgul’un yönettiği OSCAR aday adayı olan Gönül Yarası filminde yapımcı, 2007 yapımı Kabadayı filminde de hem yapımcı hem yönetmen olarak yer aldı.

2009 yılında Cam Kırıkları dizisinin yapımcılığını üstlenen Vargı, 2011 yılında Anadolu Kartalları filminin yönetmenliğini yaptı. 2014 yılında çekilen On Yılda Bir İnşaat filminde ise yeniden yapımcı ve yönetmen olarak imza attı.

Ömer Vargı ayrıca 2018 yılında 55. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde “Yaşam Boyu Onur Ödülü”ne layık görüldü.

Vargı, 2024 yılında yayımlanan “Bu Filmde Ben de Varım” adlı kitabında, Türk sinemasındaki yolculuğunu, kamera arkasındaki deneyimlerini ve sektördeki unutulmaz anılarını okurlarla paylaştı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmirlilerin denizle ilişkisi sergiye dönüştü

Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM) tarafından hazırlanan, İzmirlilerin denizle kurduğu gündelik ilişkiyi yansıtan “İzmir’de Eski Bir Yaz: Deniz Hamamlarından Plaja” sergisi, APİKAM bahçesinde açıldı. Açılışta, serginin deniz hamamları konusunda yapılmış ilk sergi olma özelliğini taşıdığı belirtildi. Sergi, 24 Ekim tarihine kadar ziyaret edilebilecek.

İzmirlilerin denizle kurduğu ilişkiyi, 19. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak 20. yüzyılın ortalarına kadar uzanan bir zaman dilimi içinde ele alan “İzmir’de Eski Bir Yaz: Deniz Hamamlarından Plaja” sergisi, APİKAM tarafından hazırlanarak İzmirlilerin beğenisine sunuldu. Deniz hamamlarından modern plajlara geçiş sürecini aktaran sergi; sağlık, mahremiyet, eğlence ve modernleşme kavramları etrafında şekilleniyor. Gazete arşivlerinden, hatıratlardan, akademik çalışmalardan ve çeşitli yayınlardan faydalanarak oluşturulan sergi kapsamında, ziyaretçiler bir başka nostalji yolculuğuna daha çıkarılıyor. 1936 yılında Arsıulusal İzmir Fuarı Açıkhava Tiyatrosu’nda “Lüküs Hayat” adlı oyunu sahnelemek üzere kente gelen İstanbul Şehir Tiyatrosu oyuncularının İnciraltı’na yaptıkları vapur gezisi, dönemin İzmir Belediye Başkanı Behçet Uz ile birlikte İnciraltı deniz banyolarında yüzdükleri anlar ve 1937 yılında çekilmiş Karşıyaka sahiline ait görüntüler de sergiye eşlik ediyor. Görüntüler, APİKAM “İZFAŞ Albümleri” koleksiyonundan derlenen kısa film olarak APİKAM Drama Salonu’nda ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.

“Deniz banyoları konusunda ilk sergi olma özelliğini taşıyor”
Serginin açılışında konuşan Kent Arşivi ve Müzeler Şube Müdürü Serhan Kemal Saygı, “İzmir’in toplumsal hafızasında önemli bir yer bıraktığını düşündüğümüz ve bir dönemin yaşam kültürünü yansıtan önemli bir serginin açılışı için toplandık. APİKAM, kurulmuş olduğu 2004 yılından itibaren kent tarihine ilişkin sayısız sergi açtı. Hiç şüphesiz, açtığı her serginin bir çıkış noktası, bir hikâyesi bulunuyordu. Bu sergi de öyle bir sergi. Deniz, İzmir’in sadece coğrafyası değil, kimliğinin de bir parçasıdır. Bu kimliğin önemli bir unsuru olan denize girme kültürünü, sergimizde sadece nostaljik bir açıdan ele almayı düşünmedik. İzmir’imizin bu alandaki kültürel benliğini, bilimsel bir perspektifle ele almaya başladık. İzmir’in deniz banyoları konusu, üzerinde çok fazla irdelenmiş bir konu değildir. Bu sergi de deniz banyoları konusunda yapılmış ilk sergi olma özelliğini taşıyor” dedi. 

“İzmir’in modernleşme sürecinde kırılma noktası”
Sergiyi hazırlarken ciddi bir arşiv ve literatür taraması yaptıklarını belirten Saygı, “Araştırmalar derinleştikçe Osmanlı döneminden itibaren İzmir’de deniz banyolarının var olduğunu ve zamanla kent hayatının kayda değer bir parçası haline geldiğini anladık. 19. yüzyılın sonlarından itibaren İzmir sahillerinde yükselen deniz banyoları, birer mimari yapı olmanın ötesinde sosyalleşmenin, özgürleşmenin, modernleşmenin sembolü olurken, toplumsal hayatı dönüştüren birer kamusal alan niteliğine bürünmüşlerdir. Şüphesiz deniz banyoları, İzmir’in modernleşme sürecinde dikkat çekici bir kırılma noktasıdır. Kadın ve erkeklerin cumhuriyetle birlikte kamusal yaşamda daha görünür olmaya başlaması ve mahremiyetin yeniden tanımlanması, sergimizin odağına aldığı konular arasındadır” diye konuştu. 
 
Atatürk ve Florya Deniz Köşkü 
APİKAM Müze ve Sergi Birimi’nden Nihan Özdal da “Sergide insanların denizle ilişkisini, şifa arayışını, bu arayışın sonucu olan deniz hamamlarının Osmanlı’daki etkisini anlatmadan geçemezdik. Anlatmadan geçemeyeceğimiz çok önemli bir konu vardı. Denizin toplumsal hayattaki yerini anlatırken Atatürk ve Florya Deniz Köşkü’ne de değindik. Çünkü Atatürk’ün Florya Deniz Köşkü ile geçen üç yazı, cumhuriyetin eşitlikçi ve halkçı yönünün simgelerinden biriydi. Kadın ve erkeğin birlikte denize girmesi, Atatürk’ün modern yaşamı toplumsal alışkanlıklar kurma isteğinin çok temel bir göstergesiydi” ifadelerini kullandı. 

Deniz hamamlarını kullanan ziyaretçiler de vardı
Sergide deniz hamamlarında vakit geçiren ziyaretçiler de vardı. Çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği Güzelyalı’da deniz hamamlarını kullandığını dile getiren 88 yaşındaki Fatma Engür, “Güzelyalı’da deniz banyoları açılmıştı ve iki bölümden oluşuyordu. Denize merdivenle iniliyordu. Kadınlar aşağıda, erkekler de çekilen bir paravanın dışında yüzüyordu. O zamanlar 15 yaşlarındaydım. Eski ile yeni arasında çok fark var” sözlerine yer verdi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir yaz akşamlarına ritim katıyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, düzenlediği etkinliklerle yaz akşamlarına renk katmaya devam ediyor. Bu kapsamda Başiskele sahilinde düzenlenen ilçe selamlama konserinde Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı ve Bando Takımı sahne aldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte sahil alanı müzikle doldu, neşeyle şenlendi.

MEHTER VE BANDO SAHNEDE BULUŞTU

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, yaz boyunca hem kent merkezinde hem de ilçelerde düzenlediği konserlerle vatandaşlara unutulmaz akşamlar yaşatıyor. Büyükşehir’in son konseri Başiskele sahilinde gerçekleşti. Kentin kültürel mirasını ve müzikal zenginliğini yansıtan konser, Mehter Takımı’nın görkemli marşlarıyla başladı. Ardından sahneye çıkan Bando Takımı, Türk müziğinin sevilen parçalarından oluşan repertuarıyla dinleyicilere keyifli bir akşam yaşattı. Geleneksel ezgilerle modern ritimleri buluşturan performans, sahil boyunca yankılandı.

BAŞİSKELE SAHİLİNDE COŞKU DORUKTAYDI

Başiskele Sahili, bu özel akşamda adeta açık hava konser alanına dönüştü. Alanı dolduran vatandaşlar, çalınan her parçaya büyük bir coşkuyla eşlik etti. Kimisi alkış tuttu, kimisi telefonuyla bu anı kayda alarak ölümsüzleştirdi. Çocukların gönüllerince dans ettiği programda eli öpülesi büyüklerimiz ezgilerle geçmişe yolculuk yaptı. Müzik, sahil boyunca herkesin ortak dili oldu.

YAZ AKŞAMLARINA RENK, KALPLERE DOKUNUŞ

Büyükşehir Belediyesi’nin yaz boyunca yaptığı ilçe selamlama konserleri, hem kültürel değerlerin yaşatılmasına katkı sağlıyor hem de kent sakinlerine moral ve keyif sunuyor. Büyükşehir, müziğin birleştirici gücüyle Kocaelililerin gönlüne ve ruhuna dokunmaya devam edecek.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Uzun Metraj Jüri Başkanı Ömer Vargı Oldu

Türkiye’nin en köklü sinema etkinliği Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, bu sene 24 Ekim – 2 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Ulusal Uzun Metraj Jüri Başkanlığı görevini Ömer Vargı’nın üstleneceği festivalde, Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması En İyi Film ödülü bu yıl 3,5 milyon TL olarak açıklandı. Ulusal yarışmalar için başvurular ise 22 Ağustos 2025, Cuma günü (bugün) sona eriyor. 

Türk Sinemasının Usta İsmi Ömer Vargı Altın Portakal’da Jüri Başkanı

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Uzun Metraj Jüri Başkanlığı görevini yürütecek Ömer Vargı, kariyeri boyunca 1500’den fazla reklam filmi yönetti. Vargı, sinema kariyerine 1974 yılında Yılmaz Güney ve Şerif Gören’in “Endişe” filminde çalışarak adım attı; ardından “Deprem”, “Taksi Şoförü” ve “Nehir” filmlerinde Şerif Gören’in asistanı olarak görev aldı.

Vargı, 1983 yapımı Güneşin Tutulduğu Gün ve 1993 yapımı Amerikalı filmlerinin yapımcılığını üstlenerek sinema dünyasında dikkatleri üzerine çekti. 1996 yılında yapımcısı olduğu Eşkıya filmi, 3 milyondan fazla izleyici sayısına ulaşarak Türk sinema tarihinde bir dönüm noktası oldu ve sektörde büyük bir canlanma başlattı. Film ayrıca OSCAR aday adayı oldu. 1998 yapımı Her Şey Çok Güzel Olacak filmiyle yapımcı ve yönetmen olarak geniş kitlelere ulaşan Vargı, 2003 yılında İnşaat filmiyle de aynı başarıyı sürdürdü. 2005 yılında vizyona çıkan Yavuz Turgul’un yönettiği OSCAR aday adayı olan Gönül Yarası filminde yapımcı, 2007 yapımı Kabadayı filminde de hem yapımcı hem yönetmen olarak yer aldı. 

2009 yılında Cam Kırıkları dizisinin yapımcılığını üstlenen Vargı, 2011 yılında Anadolu Kartalları filminin yönetmenliğini yaptı. 2014 yılında çekilen On Yılda Bir İnşaat filminde ise yeniden yapımcı ve yönetmen olarak imza attı.

Ömer Vargı ayrıca 2018 yılında 55. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde “Yaşam Boyu Onur Ödülü”ne layık görüldü.

Vargı, 2024 yılında yayımlanan “Bu Filmde Ben de Varım” adlı kitabında, Türk sinemasındaki yolculuğunu, kamera arkasındaki deneyimlerini ve sektördeki unutulmaz anılarını okurlarla paylaştı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı