Makroekonomik gelişmelerin etkisiyle Bitcoin 109 bin doların üzerine çıktı

Kripto para piyasasının toplam değeri 3,46 trilyon dolar, Bitcoin ağırlığı %62,7 ve değeri 2,17 trilyon dolarda. Dün Bitcoin Spot ETF’lerine 408 milyon dolar giriş, Ethereum Spot ETF’lerinde 2 milyon dolar çıkış gerçekleşti.  CoinTR Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan bültende kripto ekosistemindeki gelişmelere yer veriliyor.

Kripto paralarda son 24 saat

Bitcoin, ethereum ve diğer başlıca kripto para birimleri sabahın erken saatlerinde olumlu makroekonomik gelişmelerin ve ticaret anlaşmasının etkisiyle kayda değer kazançlar elde etti. Bitcoin en son 12 Haziran’da 109 bin doların üzerine çıkmıştı. Ethereum da %5,58 artışla 2.564$’a yükselirken XRP, Solana ve Dogecoin de yeşile döndü. Uzmanlar, M2 para arzındaki son artışa işaret ederek, piyasanın bugünkü yükselişi büyük ölçüde makro likiditeye bağlıyorlar.

ABD, Vietnam’la ticaret anlaşması imzaladı

ABD, Vietnam ile bir ticaret anlaşması imzalayarak Vietnam’dan yapılan ithalata uygulanan gümrük vergilerini başlangıçta önerilen %46’dan %20’ye indirdi. ABD’nin 90 günlük tarife duraklamasının 9 Temmuz’daki sonuna yaklaşırken meydana gelen bu gelişme, diğer ülkelerle devam eden ticaret müzakerelerinden olumlu sonuçlar alınabileceğine işaret edebilir. Bu gelişme tüm piyasalarda risk iştahını arttırdı,

Bloomberg’den Balchunas: “İlk spot Solana stake ETF’si ilk gün işlemlerinde 33 milyon dolarlık hacme ulaştı”

Bloomberg Kıdemli ETF Analisti Eric Balchunas’ın X’te yaptığı açıklamada göre, dün piyasa açılışında faaliyete geçen ilk spot Solana staking borsa yatırım fonu yaklaşık 33 milyon dolarlık işlem hacmiyle günü kapattı. “REX-Osprey Solana + Staking ETF “nin günü yaklaşık 1 milyon dolar değerinde yönetim altındaki varlıkla kapattığını söyleyen Balchunas, “bugünkü hacme” dayanarak bu miktarın ikinci gün işlemlerinde 10 milyon dolara kadar yükselmesini beklediğini sözlerine ekledi.

REX-Osprey ETF, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu tarafından değerlendirilmekte olan sözde “stake ETF”lerin birçoğunun aksine, 1940 Yatırım Şirketi Yasası olarak adlandırılan daha sıkı menkul kıymetler kılavuzu kapsamında tescil edildi.

1940 Menkul Kıymetler Yasası uyarınca, fonlar varlıklarını nitelikli bir saklama kuruluşunda tutmalıdır. REX-Osprey Çarşamba günü yaptığı açıklamada, dijital varlıkların hem saklanması hem de hisselendirilmesi için onaylanmış tek federal olarak düzenlenmiş banka olan Anchorage Digital’i saklama kuruluşu olarak görevlendirdiğini açıkladı.

 

İflas yargıcı, Celsius’un Tether’e açtığı davanın devamına karar verdi

New York’taki bir iflas yargıcı, Celsius’un stablecoin ihraççısı Tether’e karşı açtığı 4,3 milyar dolarlık davanın izin vererek, Celsius’un Tether’in bitcoin teminatını uygunsuz bir şekilde tasfiye ettiği iddialarını takip etmesine izin verdi.

Pazartesi günü dosyalanan mahkeme belgesine göre, Celsius Ağustos 2024’te Tether’e karşı bir dava açmış ve Tether’in Celsius’un teminatını – bugünkü piyasa fiyatlarıyla yaklaşık 4,3 milyar dolar değerinde 39.542 BTC – gerekli 10 saatlik bekleme süresinin dolmasından önce uygunsuz bir şekilde yangın satışı yaptığını iddia etmişti.

Celsius, bitcoin de dahil olmak üzere kripto para birimlerini teminat olarak kullanarak Tether’den kredi almıştı. Tether, 2022 yılında Celsius’un kredilerini desteklemek için ek teminat sağlaması için birden fazla talepte bulundu.

Davaya bakan Baş İflas Yargıcı Martin Glenn, Celsius’un o zamanki CEO’su Alexander Mashinsky’nin teminatlarını nakde çevirmek için verdiği iddia edilen sözlü iznin “yetersiz” olduğunu yazdı. Yargıç, firmaların anlaşmasında belirtildiği üzere 10 saatlik süreye riayet edilmemesinin yine de bir sözleşme ihlali teşkil edebileceğini kaydetti.

TEKNİK ANALİZ

Bitcoin (BTC)

Bitcoin, sabah saatlerinde 109.700 dolar seviyesini test ederek son günlerin en yüksek seviyesine ulaştı. Bu yükselişle birlikte 108.300 dolardaki önemli direnç bölgesi kırıldı. Şu sıralarda 109.200 – 109.500 bandında işlem gören BTC için kısa vadede 111.000 ve 114.500 dolar seviyeleri hedef haline gelmiş durumda. Teknik göstergeler açısından RSI 64 seviyesine ulaşarak aşırı alım bölgesine yaklaştı. 50 günlük hareketli ortalama olan 105.600 doların üzerinde kalınması, yükselişin teknik açıdan da güçlü olduğunu gösteriyor.

Zincir üstü veriler de bu görünümü destekliyor. Son 24 saatte borsalardan yaklaşık 9.300 BTC çıkışı gerçekleşti. Bu, yatırımcıların varlıklarını satmak yerine saklamayı tercih ettiğini ve satış baskısının düşük olduğunu ortaya koyuyor. 1.000 BTC ve üzeri balina cüzdanlarında artış yaşanırken, uzun vadeli tutulan coin oranı %69’un üzerine çıkmış durumda. Bu, piyasada ciddi bir “HODL” eğilimi olduğunu gösteriyor.

ETF cephesinde ise BlackRock ve Fidelity’nin spot Bitcoin ETF’lerine son üç günde toplamda 310 milyon doları aşan giriş gerçekleşti. Bu kurumsal talep, yükselişin arkasındaki temel güçlerden biri olarak öne çıkıyor.

Ethereum (ETH)

Ethereum, 2.590 dolar seviyesinde işlem görüyor. Son günlerde Bitcoin’in liderliğinde yaşanan yükselişlere eşlik eden ETH, 2.620 dolar direncini test etmeye çalışıyor. Bu seviyenin aşılması durumunda kısa vadede 2.650 ve 2.720 dolar seviyeleri hedeflenebilir. Aşağı yönlü düzeltmelerde ise 2.520 ve 2.450 dolar seviyeleri önemli destek konumunda bulunuyor. RSI’a göre alım yönlü momentum hâlâ güçlü. 50 günlük hareketli ortalama ise yaklaşık 2.480 dolar seviyesinden geçiyor ve fiyatı desteklemeye devam ediyor.

Zincir üstü veriler Ethereum için teknik tabloyu destekliyor. ETH staking oranı yükselme eğiliminde ve toplam arzın %27,4’ü staking havuzlarında kilitli durumda. Bu, likit arzı azaltarak fiyat üzerinde arz kısıtlılığı yaratıyor. Son 24 saatte borsalardan yaklaşık 198.000 ETH çekildi; bu da yatırımcıların coin’lerini satış yerine saklama eğiliminde olduğunu gösteriyor. 10.000 ETH ve üzerindeki transferlerde artış görülüyor; özellikle merkeziyetsiz platformlar ve kurumsal cüzdanlar arasında hareketlilik dikkat çekiyor.

Ağ üzerindeki günlük aktif cüzdan sayısı 415.000 seviyesinde, bu da Ethereum’un hem yatırım hem de kullanım amaçlı yoğun ilgi gördüğünü gösteriyor. Spot ETF için henüz onay gelmemiş olsa da, beklentiler fiyatlamaya yavaş yavaş yansıyor. Eğer teknik olarak 2.600 – 2.650 dolar bandı kalıcı şekilde aşılabilirse, Ethereum için yeniden 2.800 dolar ve üzeri seviyeler gündeme gelebilir.

XRP (Ripple)

XRP bugün 2,2650 dolar seviyesinde işlem görüyor. Son yükselişle 2,25 – 2,30 dolar direnç bölgesinin içinde kalıcılık sağlıyor. Bu bandın üzerinde kalması halinde 2,30 ve 2,40 dolar seviyeleri hedef olarak izlenebilir. Aşağıda ise 2,20 ve 2,15 seviyeleri destek görevi görüyor. RSI 59 seviyesinde ve momentum pozitif.

Zincir üstü veriler XRP’de büyük işlem aktivitesinin arttığını gösteriyor. Son 24 saatte 10 milyon XRP üzeri transferlerde %16 artış oldu ve bu hareketlerin büyük kısmı Asya merkezli cüzdanlardan geldi. Borsalardan toplamda 94 milyon XRP çıkışı yaşandı. RippleNet kurumsal ödeme trafiğinde Latin Amerika ve Güneydoğu Asya bölgelerinde artış gözleniyor. XRP yakım oranı günlük ortalama 7.500 XRP civarında seyrediyor, bu da arz üzerinde hafif deflasyonist baskı oluşturuyor. Genel olarak hem teknik göstergeler hem de zincir üstü veriler XRP’nin 2,30 dolar seviyesini aşması halinde yeni bir ivme yakalayabileceğini, ancak burada direncin güçlü olduğu söylenebilir. Yukarı yönlü kırılma halinde fiyatın 2,40 ve üzerini test etmesi mümkün.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Lara Atıksu Arıtma Tesisi’nde kapasite iki katına çıkıyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, Lara Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini iki katına çıkaracak dev altyapı yatırımını sürdürüyor. Yaklaşık 1,5 milyar TL yatırım bedeliyle hayata geçirilen projenin inşaat çalışmalarının 2026 yılı Temmuz ayında tamamlanması hedefleniyor.

Antalya Su ve Atıksu İdaresi (ASAT) Genel Müdürlüğü, gerçekleştirdiği büyük ölçekli yatırımlarla kenti daha temiz, sağlıklı ve çevre dostu bir yapıya kavuşturmayı hedefliyor. Bu doğrultuda, Lara Atıksu Arıtma Tesisi’nde başlatılan kapasite artırımı çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.
ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE MODERNİZASYON BİR ARADA
Kapasite artışının yanı sıra tesisin tüm üniteleri, enerji verimliliği yüksek ekipmanlarla modernize edilerek daha çevreci ve sürdürülebilir hale getirilecek. Bu kapsamda anaerobik SİO-P havuzu dağıtma ünitesi, BİO-P havuzu, havalandırma havuzu, 4 adet son çökeltme havuzu, geri devir ve fazla çamur pompa istasyonu, 2 adet köpük haznesi, trafo ve jeneratör ünitesi ile blower binası gibi yeni yapılar inşa edilecek. Mevcut yapılarda ise elektromekanik ekipmanlar yenilenecek.
YENİ YAPILAR İÇİN SAHADA YOĞUN ÇALIŞMA
Halihazırda ASAT tarafından sahada, son çökeltme havuzları ile geri dönüş ve fazla çamur pompa istasyonunda betonarme imalatlar; havalandırma havuzu, anaerobik BİO-P havuzları ve dağıtım yapısında ise kazı ve borulama çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor.
ARITMA KAPASİTESİ İKİ KATINA ÇIKACAK
Çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte tesisin günlük ortalama arıtma kapasitesi 75.000 metreküpten 150.000 metreküpe, maksimum kapasitesi ise 200.000 metreküp/gün seviyesine ulaşacak. Böylece tesis, yaklaşık 1 milyon kişilik nüfusa hizmet verebilecek bir yapıya kavuşacak. Antalya’nın çevre sağlığına önemli katkı sağlayacak bu stratejik yatırım tamamlandığında, ASAT tarafından kentte sürdürülebilir atıksu yönetimi açısından büyük bir adım daha atılmış olacak. Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) kredisiyle finanse edilen projenin inşaat çalışmalarının 2026 yılı Temmuz ayında tamamlanması hedefleniyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Benim Bankacım” ile Garanti BBVA’dan Kişiye Özel Bankacılıkta Yepyeni Bir Dönem

Garanti BBVA’nın varlıklı müşterileri için tasarladığı ‘Benim Bankacım’ programıyla, kişiye özel hizmetler ve avantajlar artık tek bir çatı altında ve kişiye özel belirlenen uzman bir bankacı desteğiyle sunuluyor. 

Garanti BBVA, bireysel bankacılıkta “Benim Bankacım” programıyla birlikte kişiye özel finansal hizmetler sağlamada yeni bir dönemin kapılarını açıyor. Program, her bir müşteriye özel atanan müşteri yöneticisinin desteğiyle, tüm finansal ihtiyaçları kişiye en uygun çözümlerle karşılıyor. Ayrıca programla, danışmanlıktan sunulan özel avantajlara, en yeni teknolojilerden sağlam güvene uzanan yeni bir hizmet modeli yaratılıyor.

“Benim Bankacım” kapsamında, müşteriler için sağlanan özel finansal danışmanlığına, şube ve iletişim merkezlerinde öncelikli hizmetlere ve daha pek çok destek ve ayrıcalığa, Garanti BBVA Mobil’de yer alan “Benim Bankacım” sekmesi ve menüsü üzerinden ulaşmak mümkün. Bankacılık hizmetlerinin ötesinde, hayatın farklı alanlarında da müşteriye eşlik eden bu yapı sayesinde, bir yandan dijitaldeki platform üzerinden anlık tekliflere, kampanyalara ve kişisel bankacınızla direkt ulaşabilirken, diğer yandan özel etkinlik davetleri, seçkin markalarda ayrıcalıklar gibi değerli fırsatlardan da yararlanabiliyorsunuz.

Sizi tanıyan bankacınızın desteği hep yanınızda

Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ceren Acer Kezik, “Benim Bankacım” ile ilgili yaptığı açıklamada, odaklarında her zaman müşteri ihtiyaçlarını en doğru şekilde karşılamanın yer aldığını vurgulayarak şunları söyledi:
 “Garanti BBVA olarak her bir kişiye özel hizmet sunmanın, güçlü müşteri ilişkileri kurmanın ve bu ilişkileri dijital araçlarla zenginleştirmenin asıl işimiz ve en değerli yatırım olduğuna inanıyoruz. Benim Bankacım programı da bu anlayış doğrultusunda geliştirdiğimiz çatı bir müşteri programı. Varlıklı müşterilerimiz artık ihtiyaçlarını tek bir kaynaktan ve her an onları tanıyan bir bankacının desteğiyle karşılayabilecek; kendilerine özel sunulan avantajlardan anında haberdar olabilecek. Deneyimimiz ve dijital altyapımız sayesinde işlerimizi her zaman bir adım öteye taşımaya devam edeceğiz.”

Ayrıcalıklı Yaşam Deneyimi

“Benim Bankacım” programı kullanıcılarına hayatın hemen her alanında özel avantaj ve indirimler de içeriyor. Örneğin program, American Express kart ile seçkin restoran ve otellerde %20’ye varan indirim, Miles&Smiles kredi kartlarında 5,5 kata kadar daha fazla mil kazanımı, yurt dışı piyasalarda işlem avantajları, kasko ve konut sigortasında %10 bonus gibi fırsatları da içinde barındırıyor. Ayrıca, yüksek nakit çekim limitleri, sağlıklı yaşam etkinliklerine erişim, dijital yatırım araçlarıyla kolay işlemi imkânı ve özel marka iş birlikleriyle birlikte etkinliklere katılım gibi ayrıcalıklarla hem finansal hem de daha keyifli bir yaşam için fırsatlar içeren bir sistem sunuluyor. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ING Türkiye, sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisini 2 katından fazla talep toplayarak yeniledi

Sürdürülebilirlik alanında öncü uygulamalara imza atan ING Grubu’na bağlı ING Türkiye, sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisini, mevcut kredi tutarının 2 katından fazla talep toplayarak ve vade uzatarak, toplam 336 milyon Amerikan Doları karşılığı tutarla yeniledi. Vadesi gelen mevcut sendikasyon işlemine göre yenileme oranı %168 olarak gerçekleşti. Vadesi gelen mevcut sendikasyon sadece 367 gün vadeliyken, yeni işlemin %71’i 367 gün ve %29’u’i 734 gün vadeli sağlandı.

Dış ticaretin finansmanı amacıyla kullanılacak olan sendikasyon kredisinin yıllıklandırılmış maliyeti, piyasa dinamiklerine paralel, 367 gün vadede Amerikan Doları için SOFR + %1,60 ve Euro için Euribor + %1,35, 734 gün vadede Amerikan Doları için SOFR + %2.00, Euro için Euribor + %1.75 olarak gerçekleşti.  Yenilenen sendikasyon kredisi için iki sürdürülebilirlik performans kriteri belirlendi. Bankanın sürdürülebilir finansman portföyünün genişletilmesi ve kadın yönetici çalışan oranının belli bir seviyede korunmasına dayanan sürdürülebilirlik bağlantılı performans kriterlerine ulaşılması durumunda sendikasyon kredisinin maliyetlerinde iyileşme sağlanması öngörülüyor.  

16 ülkeden 32 bankanın katılımıyla gerçekleşen söz konusu işlemde ING N.V., First Abu Dhabi Bank P.J.S.C ve Emirates NBD Capital Limited sürdürülebilirlik koordinatörü, Emirates NBD Capital Limited işlem koordinatörü ve First Abu Dhabi Bank P.J.S.C ajan banka olarak görev aldı.

Alper Gökgöz: Grubumuzun güçlü ağından faydalanarak, sürdürülebilir finans alanındaki global deneyim ve uzmanlığımızı ülkemize aktarıyoruz. 

Yenilenen sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisi ile ilgili görüşlerini aktaran ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, şunları söyledi: “ING Grubu olarak sorumlu bankacılık anlayışı ile ilerleyerek sürdürülebilirliği stratejik önceliklerimiz arasında konumluyor ve düşük karbonlu bir ekonomiye küresel geçişin hızlandırılmasında öncü bir rol oynamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda emisyonu azaltmak için şirketlerin ve müşterilerimizin net sıfıra geçişlerine destek olmayı, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için düşük karbonu destekleyen teknolojileri ve çözümleri finanse etmeyi ve herkesi bu sürece dahil etmeyi iklim stratejimizde önceliklendiriyoruz. Sürdürülebilir gelecek için finans sektörü olarak sorumluğumuz olduğuna inanıyoruz, grubumuzun global deneyim ve uzmanlığını ülkemize aktarıyoruz. ING Grubu olarak sürdürülebilir finansman işlemlerinde, Türkiye’de kurumsal bankacılık alanındaki aksiyon liderlerinden biri olmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda, bankamızın beşinci sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisinin kreditörlerden gelen güçlü talep neticesinde tutarın artırılarak ve kısmen vade uzatılarak başarıyla yenilenmesinden dolayı mutluyuz. Bu işlemle sağlanan ve dış ticaretin finansmanında kullanılacak kaynağın hem müşterilerimiz hem de ülke ekonomisi açısından katkı sağlayacağına inanıyoruz.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kur Riski Yönetiminde Stratejik Derinlik: Gedik Yatırım’dan Kurumsal Firmalara Profesyonel Riskten Korunma (Hedging) Çözümleri

Küresel para politikalarındaki belirsizlik, bölgesel jeopolitik riskler ve iç piyasadaki dalgalanmalar, döviz kurlarında oynaklığı artırırken; kurumsal firmalar için finansal risk yönetimi her zamankinden daha kritik bir hale geliyor. Türkiye sermaye piyasalarının önde gelen yatırım kuruluşlarından biri olan Gedik Yatırım, bu belirsizlik ortamında firmalara özel, dinamik ve entegre riskten korunma (hedging) çözümleri sunarak, işletmelerin bilanço dayanıklılığını artırmayı hedefliyor.

Kur riski yalnızca kâr marjlarını değil, aynı zamanda sermaye yapısını ve yatırım kararlarını da doğrudan etkiliyor. Bu bağlamda, riskin stratejik olarak yapılandırılması gereken bir süreç olduğuna inanan Gedik Yatırım, Kurumsal Hazine Hizmetleri kapsamında döviz riskini yönetecek çok katmanlı araçlar sunuyor.

Gedik Yatırım’ın sunduğu çözümler arasında ilk sırada, firmaların gelecekteki döviz pozisyonlarını bugünden sabitleyerek kur oynaklığına karşı önlem almalarını sağlayan Vadeli Döviz Alım-Satım İşlemleri yer alıyor. Bu klasik ancak etkili yöntem, özellikle ithalat ve ihracat odaklı firmalar için kur belirsizliğini ortadan kaldırarak planlamayı kolaylaştırıyor.

Daha esnek bir yapı sunan Opsiyon Sözleşmeleri, firmaların döviz piyasasındaki olası hareketlere karşı kontrolü ellerinde tutmalarına olanak tanıyor. Opsiyonlarla işletmeler, olumsuz senaryolarda korunma sağlarken, olumlu piyasa koşullarından da faydalanabiliyor.

Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası (VİOP) İşlemleri ise, dövize dayalı kontratlar aracılığıyla profesyonel düzeyde bir risk yönetimi imkânı sunuyor. VİOP’ta gerçekleştirilen pozisyon alımları, kaldıraç etkisiyle özellikle aktif risk yöneticileri tarafından tercih ediliyor.

Kur riskine karşı etkin bir koruma sağlarken ek maliyet yaratmayan Sıfır Maliyetli Riskten Korunma Stratejileri de Gedik Yatırım’ın sunduğu önemli çözümler arasında. Bu stratejiler, opsiyonların esnekliğinden yararlanma imkanı verirken müşteriler açısından maliyet yaratmadığından, özellikle fiyat hassasiyeti yüksek firmalar için stratejik bir risk yönetimi seçeneği haline geliyor.

Finansal Mühendislik Yaklaşımıyla Geliştirilmiş Stratejiler

Gedik Yatırım Hazineden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Coşan Yeğenoğlu, kur riskinin tek boyutlu bir problem olmadığını vurgulayarak şunları belirtiyor:

“Kur dalgalanmalarının etkisi sadece kısa vadeli kârlılıkla sınırlı değil; yatırım kararları, teminat yapısı, borç çevirme kabiliyeti gibi birçok finansal parametre bu dalgalanmalardan etkilenebiliyor. Biz, müşterilerimizin ihtiyacına göre özel olarak tasarladığımız hedging stratejileri ile bu süreci yönetilebilir hale getiriyor, onları daha sağlam bilanço yapılarıyla geleceğe hazırlıyoruz.”

Bilgi ile Güçlenen Kurumsal Yapılar

Gedik Yatırım, sunduğu ürünlerin yanı sıra düzenli olarak gerçekleştirdiği eğitim programları ve seminerlerle, kurumsal yatırımcıların ve finans profesyonellerinin risk yönetimi konusundaki bilgi seviyesini artırmayı da misyonunun bir parçası olarak görüyor. Bu vizyon, yalnızca hizmet sağlayıcı değil, aynı zamanda finansal okuryazarlığın gelişimine katkı sunan bir rehber konumunu da beraberinde getiriyor.

Sonuç olarak dalgalı piyasa koşullarında istikrarın, tesadüflere bırakılamayacak kadar stratejik bir konu olduğuna inanan Gedik Yatırım, kurumsal firmaların döviz bazlı risklerini yalnızca azaltmakla kalmayıp; bu riskleri stratejik bir avantaja dönüştürebilecek uzmanlık ve araçlarla donatılmış bir çözüm ortağı olarak öne çıkıyor.

Daha fazla bilgiye www.gedik.com adresinden ulaşabilir, Gedik Yatırım’ın deneyimli uzman kadrosuyla doğrudan iletişime geçerek size özel çözümler hakkında danışmanlık alabilirsiniz.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MAPFRE Sigorta, Bölge Sohbetleriyle İş Ortaklarıyla Sinerji Yaratmaya Devam Ediyor

Uluslararası deneyimi, yüksek mali gücü ve sahip olduğu yaygın profesyonel acente ağı ile Türkiye sigortacılık sektörüne yön veren MAPFRE Sigorta, iş ortaklarının ihtiyaçlarını ve beklentilerini doğrudan dinlemek amacıyla hayata geçirdiği bölge sohbetlerini sürdürüyor. Bu kapsamda MAPFRE Sigorta Adana, İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir ve Antalya bölgelerinde düzenlediği bölge sohbetleriyle, 500’e yakın iş ortağı ile bir araya geldi. 

MAPFRE Sigorta genel müdür yardımcıları ve bölge müdürlerinin ev sahiplinde gerçekleşen buluşmalarda, sektördeki durum ve trendler, bölgesel değerlendirmeler, gelecek beklentileri ve stratejik öncelikler ele alındı. Toplantılarda aynı zamanda iş ortaklarının geri bildirimleri doğrultusunda gerçekleştirilen projeler ve planlanan yeni girişimler hakkında bilgi verildi.

Acentelerle gerçekleştirilen bölge sohbetleri hakkında bir değerlendirmede bulunan MAPFRE Sigorta Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Komitesi Üyesi Yıldırım Türe; “MAPFRE Sigorta olarak her zaman iş ortaklarımızın beklenti ve ihtiyaçlarına hızlı ve sürdürülebilir çözümler sunmayı önceliğimiz olarak kabul ediyoruz. Bu anlayışla hayata geçirdiğimiz bölge sohbetlerimiz de iş ortaklarımızın geri bildirimlerini dinlemek, görüşleri değerlendirmek ve güçlü işbirliğimizi pekiştirmek adına büyük önem taşıyor. Aynı zamanda sektörün dinamiklerini birlikte şekillendirmek adına da çok değerli bir zemin oluşturuyor. Nitekim bu yıl da sahadan gelen içgörüleri dinleyerek birlikte değer yaratabileceğimiz alanları netleştirme imkânı bulduk. Geçtiğimiz yıldan bu yana geri bildirimler doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz projeler ve üzerinde çalıştıklarımıza baktığımızda taleplerin önemli bir bölümünü karşıladığımızı görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Toplantılarımıza katılım ve katkı sağlayan tüm iş ortaklarımıza teşekkür ediyorum. Önümüzdeki dönemde de sık sık bir araya gelerek birlikte büyümeye, gelişmeye ve sigortacılık sektörünün geleceğini ortak akılla şekillendirmeye devam edeceğiz” dedi. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Evlenmek artık N Kolay: Düğün.com ve N Kolay’dan taksiti bol düğün kredisi

Türkiye’nin en büyük düğün planlama platformlarından düğün.com, mekanlardan fotoğrafçılara, gelinlikçiden kuaföre kadar çok çeşitli hizmetler sunan firmaları, organizasyon sürecini iyi yönetmek isteyen çiftlerle buluşturuyor. Yaklaşan düğün sezonu öncesinde, çiftlerin harcamalarındaki en yüksek kalemlerden biri olan organizasyon yükü N Kolay Taksit Düğün Kredisi kampanyası ile hafifleyecek, yeni evlenecek çiftlere finansal kolaylık sağlanacak.

N Kolay Taksit ürünü düğün hazırlıkları sürecinde çiftlerin mali yükünü hafifletmek adına; alışveriş yaparken bütçeyi daha iyi yönetme şansı, harcamaları kolayca finanse edebilme ve daha uzun vadelere yayılmış ödeme seçenekleri sunuyor ve düğün stresini en aza indiriyor.

Hayatı kolaylaştırmayı amaçlıyoruz

Aktif Bank Perakende ve Dijital Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Cem Martı, “Yaşamın unutulmaz anlardan biri olan evlilik sürecinde, çiftlerin finansal kararlarını rahatça verebilmeleri amacıyla yola çıktık ve düğün.com ile el ele verdik. Düğün.com ile dijital çağın gereksinimlerini karşılayacak yenilikçi ödeme çözümlerini çağdaş hizmet anlayışıyla birleştirdik. Bu heyecanlı ama bir o kadar da zorlu süreçte çiftlerin yanında yürüyerek karşılaşılan finansal zorluklara pratik çözümler sunarak, tüm stres faktörlerini azaltmayı hedefliyoruz. Farklı bütçelere ve ihtiyaçlara uygun çeşitli ödeme planları ile hayalleri gerçeğe dönüştürmeyi mümkün kılan bu iş birliği bizim için çok kıymetli” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Borsan Kablo, İhracatçılar İlk 1000 Listesinde 25 Adım Atlayarak 358. Sıraya Yükseldi

Türkiye’nin en büyük 400 sanayi kuruluşu ve ilk 400 ihracatçısı arasında yer alan; ülkemizin yanı sıra 4 kıtada 100’e yakın ülkeye katma değerli ihracatı ve 10 ülkede pazar liderliği ile küresel rekabette de güçlü bir konuma sahip olan Borsan Kablo, 2024 yılında dolar bazında yüzde 12,6 büyüme ile yaklaşık 84 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. 2024 yılında TİM Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısı sıralamasındaki yerini 25 sıra yukarı taşıyan Borsan Kablo, 358’inci sırada yer aldı.

40 yıllık köklü geçmişiyle Türkiye’nin en büyük 400 Sanayi kuruluşu arasında yer alan ve Dünya genelinde 100’e yakın ülkeyi kapsayan geniş bir coğrafyaya katma değerli ihracat gerçekleştiren Borsan Kablo, Türkiye’nin ilk 400 ihracatçısı arasında istikrarlı yükselişini sürdürüyor. 2023 yılında ihracat gelirlerini dolar bazında yüzde 9,4 artıran Borsan Kablo, 2024 yılında da 2023 yılına oranla yüzde 12,6 artışla yaklaşık 84 milyon (83.926.168) dolar gelir elde etti. 

Küresel markası Borsan Cable ile TURQUALITY® Programı kapsamında yer alan Borsan Kablo, Türkiye İhracatçılar Merkezi (TİM) tarafından hazırlanan ve 2024 yılında Türkiye’nin en fazla ihracat yapan ilk 1000 firmasının duyurulduğu rapordaki yerini de 25 sıra yükselişle 358’inci sıraya taşıdı.

Borsan Kablo CEO’su Arbek Akay, 2024 yılındaki başarılı ihracat performansıyla ilgili olarak şunları söyledi: “2024 yılındaki istikrarlı büyümemiz, pazarları doğru okuma ve çeşitlendirme stratejimizin bir sonucudur. Almanya, İspanya ve İngiltere gibi yüksek standartlı Avrupa pazarlarımızda, özellikle teknik üstünlüğümüz ve müşteri odaklı çözümlerimizle önemli bir büyüme yakaladık. Kuzey Afrika ve Orta Asya pazarlarımızda ise altyapı projeleri ürünlerimize olan talebi artırarak ihracatımıza önemli bir ivme kazandırdık. Zayıf akım ve alçak gerilim kablolarındaki esnekliğimiz ve yerel distribütör ağlarımızın gücü bu başarının temelini oluştururken, Sahra Altı Afrika ve Körfez ülkeleri gibi potansiyeli yüksek yeni pazarlara yönelik stratejik açılımlarımıza da zemin hazırlıyor. Bu başarı, ihracat coğrafyamızı ne kadar doğru yönettiğimizin ve bir TURQUALITY® markası olarak küresel pazarlardaki gücümüzün net bir göstergesidir.”

Samsun, Küresel Rekabet Gücümüzün Merkez Üssüdür 

Borsan’ın şirketin üretim tesislerinin yer aldığı Samsun’un ihracat başarısındaki rolüne de değinen Arbek Akay, “Samsun, Borsan’ın küresel rekabet gücünün merkez üssüdür. Şehrin stratejik konumu ve liman avantajları, ihracat operasyonlarımızda bize hem maliyet hem de hız açısından benzersiz bir esneklik sağlıyor. Karadeniz’den dünyaya açılan bir marka olarak, bu lojistik üstünlüğü ihracat coğrafyamızın her noktasına etkin bir şekilde ulaşmak için kullanıyoruz. Bu güç, TİM 1000 listesindeki istikrarlı yükselişimizin arkasındaki en önemli itici faktörlerden biridir” dedi.

10’dan Fazla Ülkede Pazar Lideri

Arbek Akay, Borsan’ın uluslararası kalite standartlarında ürettiği ürünlerinin yarısından fazlasının ihracata yönlendirildiğini ifade ederek, “Son 15-20 yıldır Türkiye’nin büyük ihracatçıları sıralamasında önemli bir noktada yer almanın gururunu yaşıyoruz. 4 kıtada 100’e yakın ülkeyi kapsayan geniş bir coğrafyaya katma değerli ihracat gerçekleştiriyoruz ve sayıları 10’u aşan ülkede pazar liderliğini, yerli Ar-Ge ve yerli üretim ürünlerimizle elimizde bulunduruyoruz. İhracatımızı önümüzdeki dönemde daha da yüksek bir ivmeyle büyütmeyi, küresel pazarlarda daha da güçlenip, pazar lideri olduğumuz ülkelerin sayısını artırmayı amaçlıyoruz. Hedefimiz, müşterilerimizden çalışanlarımıza, iş ortaklarımızdan içerisinde yer aldığımız yerel toplumlara, tüm paydaşlarımıza ve ülkemiz ekonomisine sunduğumuz değerleri bir Dünya Markası olarak maksimize etmek. TURQUALITY® Programı’nın gücüyle bu hedefimize artık çok daha yakınız” şeklinde konuştu. 

180 Milyon Dolar Yatırımla Yüzde 150 Kapasite Büyümesi ve 450 Milyon Dolar Ciro Hedefi

Borsan Kablo CEO’su Arbek Akay sözlerini şöyle sürdürdü: “2025 yılında start verdiğimiz, 180 milyon dolar düzeyindeki yatırım hamlemizle, 3 yıllık bir süreçte üretim kapasitemizde yüzde 150 dolayında artış ve ciromuzun kademeli bir şekilde 450 milyon dolar düzeyine erişmesini öngörüyoruz. Bu yatırımla ihracat coğrafyamızda daha da önemli kazanımlar elde edeceğiz, yeni pazarlara giriş yaparken, mevcut pazarlarımızdaki gücümüzü daha da yukarı taşıyacağız.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk gıda ihracatçıları ABD’ye akın etti

Türk gıda ihracatçıları dünyanın en büyük gıda fuarlarından biri olan New York Summer Fancy Food Fuarı’nda 92 firmayla gövde gösterisi yaptı. Türkiye, yıllık 230 milyar dolar gıda ürünleri ithal eden ABD’ye 5 milyar dolar gıda ürünleri ihraç etmeyi hedefliyor.

Türkiye Milli Katılım Organizasyonu Ege İhracatçı Birlikleri’nce 27 yıldır devam eden SUMMER FANCY Food Show Fuarı, EİB’nin Türk gıda ürünlerinin ABD’de pazar payını artırmak için 2018 yılından bu yana sürdürdüğü Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesiyle güçbirliğine gitti.

SUMMER FANCY Food Show Fuarıyla eş zamanlı planlanan ABD Turquality Projesi tadım etkinliği New York Türk Evi’nde Türkiye’nin New York Başkonsolosu Muhittin Ahmet Yazal ev sahipliğinde yapıldı. Turkish Tastes Projesi’nin tanıtım elçileri Amerikalı dünyaca ünlü şefler Tom Macrina ve Reimund Pitts tarafından hazırlanan menülerin ikram edildiği tadım etkinliğinde otel, restoran zinciri satın almacıları ve sektör profesyonelleri ağırlandı.

Türkiye’nin New York Ticaret Ataşeleri Bilgehan Ramazan Caner, Osman Nuri Gökbulut ve Filiz Köseyener Türkevi’ndeki programda ve Summer Fancy Food Fuarı boyunca Türk firmalarının yanında yer aldılar ve destek oldular. Amerikalı şefler Tom Macrina ve Reimund Pitts fuar süresince tadım alanında Türk gıda ürünlerini kullanarak hem dünya hem de Türk lezzetlerine dair tadım ve tanıtım aktiviteleri yaptılar.

Girit; “ABD’ye gıda ihracatında 7 basamak yükseldik”

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Summer Fancy Food Fuarı’nda Türk gıda ihracatçılarının İtalya’dan sonra en büyük ikinci katılımı gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

Turkish Tastes Projesi ve SUMMER FANCY Food Show Fuarı’nın birbirlerini çok iyi tamamladıklarını belirten Girit, 2018 yılında Turkish Tastes Projesi’nin başladığında Türkiye’nin ABD’ye 786 milyon dolar olan gıda ihracatının, 2024 yılı sonunda 1,8 milyar dolara ulaştığını, Türkiye’nin ABD’ye gıda ihracatı yapan ülkeler arasında 34. sıradan, 27. sıraya yükseldiği bilgisini verdi.

“Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında faaliyet gösteren altı gıda birliğimizin yürüttüğü Turkish Tastes projesi ile ABD pazarıyla güçlü köprüler kurmaktayız” diyen Girit şöyle devam etti; “American Culinary Federation ile iş birliklerimiz, Chicago’daki National Restaurant Association Fuarı’na katılımımız ve Türk Evi’nde gerçekleştirdiğimiz resepsiyonumuz; yalnızca ürünlerimizi değil, aynı zamanda bu ürünlerin ardındaki insanları, değerleri ve hikâyeleri de paylaşmamız için kıymetli fırsatlar sundu. ABD’ye gıda ihracatında 5 milyar dolarlık hedefimize sağlam adımlarla yürüyoruz.”

Öztürk: “Türk gıda ürünlerini dünyayla buluşturuyoruz”

Anadolu’nun, dünyanın en eski tarım bölgelerinden biri olduğu bilgisini veren Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, Anadolu’nun binlerce yıl boyunca medeniyetleri beslediğini; bugün de besleyici ve yüksek kaliteli ürünleriyle dünya sofralarına katkı sunmaya devam ettiğini vurguladı. Öztürk, “İşte bu köklü mirasla, Türkiye’nin lezzetlerini küresel sofralarla buluşturmanın haklı gururunu yaşıyoruz. T.C. Ticaret Bakanlığımızın destekleriyle sürdürdüğümüz Turkish Tastes projesi aracılığıyla, Türk gıda ürünlerini uluslararası gastronomi dünyasıyla buluşturuyoruz” dedi

Hububat bakliyat ve yağlı tohumlar sektörünün 2024 yılında 12 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin gıda ihracatında açık ara lider sektör olduğunu hatırlatan Başkan Öztürk şöyle devam etti: “Amerika Birleşik Devletleri, bu sektördeki ihracatımız açısından bir numaralı hedef pazarımız. 2024 yılında, 651 milyon dolarla en çok ihracat yaptığımız ikinci ülke oldu. Toplam ihracatımızın yüzde 5’inden fazlası bu ülkeye gerçekleştirdik. Küresel ölçekte yaşanan zorluklara rağmen, yenilikçi yaklaşımımız, güvenilirliğimiz ve bitkisel temelli, sağlıklı yaşam odaklı ürün portföyümüz sayesinde bu pazarda büyümeye devam ediyoruz. Amerikan perakende, gıda hizmeti ve gastronomi sektöründeki paydaşlarımızla daha güçlü iş birlikleri kurma yönündeki heyecanımızı da özellikle vurgulamak istiyoruz.”

Uygun: “Akdeniz mutfağının vazgeçilmezi zeytinyağı”

ABD’de son yıllarda Akdeniz mutfağı eksenli beslenmenin bir trend halini aldığını ifade eden Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Uygun, Akdeniz mutfağının vazgeçilmez unsurlarından biri olan zeytinyağının sanayi ölçeğinde dünyada ilk kez İzmir’de üretildiği bilgisini verdi. 

“Türkiye, sofralık zeytin üretiminde dünyanın en büyük, zeytinyağı üretiminde ise dünyanın ikinci büyük üreticisi konumunda” diyen Uygun, “Dünyada yalnızca ülkemizde zeytinyağı yemeklerine adanmış ayrı bir mutfak kültürü bulunmaktadır. Bu eşsiz gelenek, bin yıllar öncesinden günümüze ulaşan sağlıklı tariflerin özünü koruyarak kuşaktan kuşağa aktarılmasını sağlamaktadır. Ülkemizin zeytin ve zeytinyağı ihracatını Amerika Birleşik Devletleri’ne artırmaya yönelik yürüttüğü tanıtım faaliyetleri, ürünlerimizin yüksek kalitesini olduğu kadar sahip olduğu derin kültürel mirası da ön plana çıkarmaktadır. En güncel verilere göre Türkiye’nin Amerika Birleşik Devletleri’ne gerçekleştirdiği zeytin ve zeytinyağı ihracatı 163 milyon dolar seviyesine ulaşmıştır. Bu artış, uluslararası tüketicilerin Türk zeytini ve zeytinyağına yönelik kalite, çeşitlilik ve otantikliğe dair artan takdirinin açık bir göstergesidir. Dünya pazarındaki güçlü konumu ve sağlıklı beslenme trendlerine uyumlu ürünleriyle Türkiye, Amerika pazarındaki başarısını daha da pekiştirmeye hazırdır” ifadelerini kullandı.

Türkmenoğlu; “Meyve sebze mamulleri ihracatında lideriz”

Ege Bölgesi’nden tedarik edilen turşudan dondurulmuş meyveye, domates salçasından tüketilmeye hazır Akdeniz lezzetlerinin Türkiye’nin mutfak kimliğini yansıttığını, Türkiye’nin 2024 yılında gerçekleştirdiği 2,7 milyar dolarlık meyve sebze mamulleri ihracatının 1 milyar dolarından fazlasının Ege Bölgesi kaynaklı olduğunu paylaştı.

Meyve sebze mamulleri sektöründe 2025 yılının 5 aylık döneminde ABD’ye 161 milyon dolar ihracat yapma başarısı gösterdiklerinin altını çizen Türkmenoğlu, “Bu çarpıcı rakam, Türk ürünlerinin Amerikan pazarında kazandığı güçlü konumu ve kalite, otantiklik ve sağlıklı beslenme anlayışı etrafında şekillenen ortak beğeniyi yansıtmaktadır. Gurme mutfaklardan perakende raflarına kadar Türkiye’nin meyve sebze mamulleri, Akdeniz geleneğinden beslenen lezzetleri ve modern inovasyonu ile fark yaratmaya devam etmektedir. Amerika Birleşik Devletleri, yalnızca önemli bir ticaret ortağımız olmakla kalmayıp, aynı zamanda gastronomik yaratıcılığın beslendiği bir alan olarak da bizim için büyük önem taşımaktadır. Bugünkü gibi iş birlikleri sayesinde, kültürler, şefler ve topluluklar arasında kalıcı köprüler kurmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

Ege İhracatçı Birlikleri’nin Turkish Tastes Projesi’nin medya organlarında geniş yer bulduğu bilgisini veren Türkmenoğlu, Türk ihracatçılarının yüksek kaliteli, sağlıklı ve gurme ürün segmentlerinde elde ettiği başarıların uluslararası ölçekte dikkat çektiğini, şefler, ithalatçılar, diplomatlar ve satın almacıların desteğiyle, Türkiye’nin ruhunu taşıyan tatları paylaşmaya ve dünya sofralarına ulaştırmaya kararlılıkla devam edeceklerini sözlerine ekledi.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

BoConcept, Mobilya Satın Alma ve Satış Deneyimini Dönüştürmek İçin Dassault Systèmes’in HomeByMe Çözümlerini Tercih Etti

Dassault Systèmes (Euronext Paris: FR0014003TT8, DSY.PA), uygun fiyatlı premium mobilya sektöründe küresel bir lider olan BoConcept ile beş yıllık bir iş birliği anlaşması yaptığını duyurdu. Bu iş birliği kapsamında BoConcept, 65 ülkedeki müşterilerine yeni nesil 3D oda tasarımı ve ürün yapılandırma deneyimleri sunacak.

BoConcept, müşteri satın alma yolculuğuna Dassault Systèmes’in HomeByMe 3D alan planlayıcısını ve ürün konfigüratörünü entegre ederek, sanal ve gerçek dünyayı bir araya getiren esnek bir alışveriş deneyimi sunacak.  Bu yenilikçi yaklaşım; ilham, yaşam tarzı, kişiselleştirme, iş birliği, kalite ve verimlilik unsurlarını alışverişin merkezine yerleştiriyor.                                                   

HomeByMe çözümü sayesinde BoConcept, hem çevrim içi hem de mağaza içi alışveriş deneyimlerine değer veren seçici müşterilerin ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Mobilyaların kişisel zevk ve ihtiyaçlara göre sınırsız biçimde özelleştirilebilmesini, teslimat süreçlerini hızlandıran yüksek kaliteli hizmet anlayışıyla birleştiriyor.

Bu sayede BoConcept, tasarımcılarının deneyim ve uzmanlığını daha sanal bir şekilde sunarak müşterilerin kendi yaşam alanlarını yaratmalarına yardımcı oluyor. Bu bütünsel yolculuk, müşteri memnuniyetini artırırken BoConcept’in satış süreçlerini de hızlandırıyor.

HomeByMe çözümleri; satıcıların iç mekânları 3D olarak kolay ve kullanıcı dostu bir şekilde tasarlayabilmelerini sağlayan bir 3D oda planlayıcının yanı sıra, hem satıcıların hem de müşterilerin mobilya renklerini, malzemelerini ve ölçülerini seçip değiştirebildiği, tüm bunları yüksek çözünürlüklü bir sanal ikiz üzerinde görüntüleyebildikleri web tabanlı bir ürün konfigüratörünü de içeriyor.

Müşteriler, gelecekteki yaşam alanlarını gerçekçi biçimde görselleştirip BoConcept’in 300 mağazasında satıcılarla iş birliği yaparak tasarımlarını son hâline getirebiliyor ve kişiye özel mobilya siparişlerini kolayca tamamlayabiliyor.

 BoConcept, müşteriyle tasarım sürecinde daha yakın bir bağlantı kurarak, manuel satış işlemlerini azaltıp tedarik zincirine verileri daha verimli şekilde aktararak tüm süreci teslimata kadar hızlandırabiliyor.

BoConcept BT Direktörü Søren Hansen “Müşterilerimiz için kişiselleştirme, bireysel tarz ve evde kendini ifade edebilme oldukça önemli. Bu beklentiler, güçlü bir dijital deneyim ve hızlı teslimat süresiyle birlikte geliyor. Dassault Systèmes ile yaptığımız iş birliği sayesinde, müşterilerimizin satın alma yolculuğunu bir üst seviyeye taşımayı ve onlara esnek iç mekân tasarım hizmetleriyle birlikte, siparişe özel mobilyalarda sektör lideri kişiselleştirme olanakları sunma taahhüdümüzü güçlendirmeyi hedefliyoruz. HomeByMe çözümleri, mobilya satın alma ve satış deneyimimizi bambaşka bir boyuta taşımamıza imkân sağlayacak.” olarak ekledi.

Dassault Systèmes 3DVIA CEO’su Annabel Chaussat ise konuyla ilgili “Hayal ettikleri yaşam alanlarını tasarlamaları için müşterilere ilham veren teknolojileri benimseyen perakendeciler, sektöre yön veriyor. Sanal varlıklar, son kullanıcılar için yeni ürün ve hizmetlerin önünü açan temel araçlardır. Avrupa’da tüketicilerin %34’ü bir sonraki oturma odası mobilyası alışverişinde konfigüratör kullanmak istediğini belirtirken, BoConcept HomeByMe ile bu eğilime güçlü bir yanıt verebilir ve kendini bu alanda lider konumuna taşıyabilir.” dedi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı