Zeynep Özbudak’tan Derin Bir Maneviyat Yolculuğu: Zeynep’i Mevla Okurlarla Buluştu

Maneviyatı, teslimiyeti ve ilahi aşkı şiirsel bir dille anlatan Zeynep Özbudak, ilk kitabı “Zeynep’i Mevla” ile okurları kalpten kalbe uzanan bir yolculuğa davet ediyor. Eser, yazarın Rabbine duyduğu aşkı ve içsel arayışını samimi bir dille yansıtırken, her satırında okuyucuya ortak bir gönül sesi olmayı hedefliyor.

Zeynep Özbudak, kitabın ortaya çıkış sürecini şu sözlerle ifade ediyor:
“Bu kitap Rabbime duyduğum aşkın, teslimiyetin ve arayışın iziydi. İstedim ki yalnızca benim sözlerim değil; Allah aşkına dokunan her yüreğin ortak sesi olsun. Aslında ‘Zeynep’i Mevla’ herkese bir çağrıdır… Kalpten kalbe, gönülden gönüle Mevlâ’ya doğru bir yolculuk şiiridir.”

Duygusal derinliği, yalın dili ve içsel mesajlarıyla dikkat çeken Zeynep’i Mevla, maneviyat arayışında olan tüm okuyuculara rehber niteliğinde bir eser sunuyor.

Zeynep’i Mevla kitabının satışı yalnızca yazarın resmi Instagram hesabı üzerinden yapılmaktadır. Instagram: @zeynep__ozbudak

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Taylor Swift’in ‘The Eras Tour’unun Son Konserini Taçlandırdığı Film

14 Grammy ödüllü Taylor Swift’in tarihe geçen ve Vancouver’daki son performansından derlenen konser filmi ‘Taylor Swift: The Eras Tour The Final Show’, bugünden itibaren sadece Disney+’ta müzikseverlerle buluşuyor. 2024 yılında yayınladığı ‘The Tortured Poets Department’ albümünün şarkılarını ilk kez sahnede canlı söyleyen ve yepyeni bir akustik set ile izleyicilerine görsel ve müzikal bir deneyim yaşatan Swift, Vancouver konserinin ardından 149 kapalı gişe performansı ile 10 milyonu aşkın bilet satışına ulaştı.   

Sabrina Carpenter’dan Paramore’a ve Phoebe Bridgers’tan Gracie Abrams’a kadar birbirinden farklı açılış sanatçısının yer aldığı turnesinin final konserinin filmi için Glenn Weiss yönetmen koltuğuna geçti. Tony, Oscar ve Altın Küre Ödülleri gibi sayısız ödül töreninin yönetmenliğini üstlenen ve 14 Emmy Ödülü’ne layık görülen Weiss’ın bakış açısıyla Swift’in dünya müzik tarihine altın harflerle yazdırdığı turnesi unutulmaz bir arşive dönüşüyor. Tüm bu detayları en ince ayrıntısına kadar seyircilere sunan ve aslında bu görkemli şovun kulisine götüren ‘Taylor Swift: The Eras Tour – The End of An Era’ adlı 6 bölümden oluşan belgesel dizi de bugünden itibaren Disney+’taki yerini aldı. 

Vancouver’daki son konserlerin ardından New York Times’ın yaptığı habere göre The Eras Tour, 2 milyar dolardan fazla gelir sağlayarak sayısal olarak da tarihi bir rekora imza attı. Dünya müzik arenasının en merakla takip edilen isimlerinden Swift’in son konser filmi ‘Taylor Swift: The Eras Tour The Final Show’ ve ‘Taylor Swift: The Eras Tour – The End of An Era’, şimdi sadece Disney+’ta seyredilebilir. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İrfan Güney’den İnsan Özünü Merkeze Alan Senfonik Bir Eser: Yansımalar

İrfan Güney, son eseri “Yansımalar”ı On Air Music Co. markasıyla yayımladı. Akademisyen, mühendis, besteci ve söz yazarı kimliklerini uzun yıllara yayılan üretim pratiğinde bir araya getiren Güney, bu eserde bilimsel disiplini ile sanatsal duyarlılığını ortak bir estetik çizgide buluşturuyor.

“Yansımalar”, insanın yaşam boyunca karşılaştığı makam, güç, şöhret, zenginlik gibi dış etkenlere rağmen koruduğu içsel niteliği ele alan bir kompozisyon olarak öne çıkıyor. Melodideki iniş ve çıkışlar hayatın değişken akışını temsil ederken, giriş ve finalde yer alan arp teması, tüm bu değişkenler karşısında karakterin taşıdığı sürekliliği simgesel bir dille ifade ediyor.

Eserin senfonik düzenlemesi, Türkiye’de orkestral müzik alanında önemli bir yere sahip olan Turhan Yükseler tarafından yapıldı ve Turhan Yükseler Filarmoni Orkestrası tarafından yorumlandı. Bu çalışma, klasik orkestrasyon geleneğini güncel bir anlatımla buluşturarak esere hem teknik hem duyusal bir derinlik kazandırıyor.

Kapak görseli, fotoğraf sanatçısı ve Sanat Okur Genel Yayın Yönetmeni Hasan Nazif tarafından hazırlandı. Çoklu aynaların kullanıldığı görsel kompozisyon, eserin merkezindeki metaforu destekleyerek, dış koşulların değişse bile kişinin özüne ait yansımaların sabit kaldığı fikrini görsel biçimde güçlendiriyor.

“Yansımalar”, yalnızca bir senfonik eser değil; kimlik, karakter, değişim ve süreklilik üzerine düşünsel bir odak öneren çağdaş bir müzikal anlatı. Güney’in akademik birikimi ve sanatsal üretimi arasındaki denge, bu çalışmada net biçimde hissediliyor.

Eser tüm dijital platformlarda yayında. Dinleyiciler, “Yansımalar” ile hem müzikal hem içsel bir yolculuğa davet ediliyor.

İrfan Güney Hakkında

 

Prof Dr. İrfan Güney
Acıbadem Üniversitesi Rektör Yardımcısı Akademisyen – Söz yazarı ve Bestecidir. 

Akademik kariyerinden önce profesyonel müzikle uğraştı ve çeşitli gruplarda piyano, keyboard ve gitar çaldı, yurt içi ve yurt dışı turnelere katıldı. Ozanlar grubunda Tülay Özer ile çalıştı. Reklam ve film müzikleri yaptı. 

Şerif Gören’in yönettiği Hülya Koçyiğit ve Cüneyt Arkın’ın başrol oynadığı İstasyon filminin müziği en iyi Yeşilçam film müzikleri arasında yer aldı. 1985 yılında sözü ve müziği kendisine ait olan, düzenlemesi Turhan Yükseler tarafından yapılan ilk single çalışması “Rıhtımda” çıktı. 2016 yılında “Senin İçin” isimli ilk albümünü çıkardı. Albümde yer alan söz ve müziği kendisine ait olan bestelerin düzenlemesi de Turhan Yükseler tarafından yapıldı. Albüme ismini veren “Senin İçin” isimli şarkısı Fatih Erkoç tarafından da seslendirildi. “Nasılsın” isimli şarkısı Eser Taşkıran’ın yaptığı düzenlemeyle tenor Berk Özbek tarafından seslendirildi. “Penceremden Gördüklerim” isimli şiir kitabı 2013 yılında basıldı.

2022 yılında TEMA Vakfı’nın 30. Yıl dönümüne özel hazırlanan “Üç Element” çalışmasının tüm gelirleri Tema’ya bağışlanıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

21.Peron’dan Yeni Albüm: Yeni 1973

1973 yılında kurulan 21.Peron, Türkiye’nin yarım asrı aşan geçmişiyle en köklü rock gruplarından biri. Saykodelik ve progresif rock’ı klasik müzik unsurları ve Anadolu ezgileriyle birleştiren grup, elli iki yıllık üretim yolculuğunu yeni albümü “Yeni 1973” ile bugünün dinleyicisine taşıyor. Albüm, çift 33’lük uzunçalar formatında ve tüm dijital platformlarda On Air Music Co. etiketiyle yayımlandı.

1975’te “Ümit Veren Grup” ödülünü alan 21.Peron, 1977’de yaylı ve nefesli sazlarla birlikte Petruşka balesini senfonik rock formunda sahneleyerek dönemine damga vurdu; TRT radyo ve televizyon programlarına katıldı, çeşitli jingle çalışmalarına imza attı. Grup, 1979 Eurovision Türkiye elemelerinde “Seviyorum” ile halk jürisinin birincisi oldu; o yıl politik koşullar nedeniyle İsrail’deki finale gönderilmese de; kaydettikleri uzunçalar Hey dergisinin listelerinde altıncı sıraya kadar yükseldi.

“Yeni 1973”, grubun önceki işlerine kıyasla daha belirgin saykodelik-progresif motifler, çok sesli vokaller ve organik tınılarla öne çıkıyor. Albümün retrofütüristik kapak tasarımı, grubun basçısı Cenk Dereli tarafından hazırlandı. Sözlü ve enstrümantal tüm parçalar 2016–2023 yılları arasında İzmir’de kaydedildi; vinil baskı için özel mastering uygulanarak dinamik aralık korunurken yüksek ses seviyelerinden kaçınıldı.

21.Peron’un mevcut kadrosu, grubun çok sesli yapısını ve uzun soluklu müzikal birlikteliğini yansıtan beş isimden oluşuyor. Klavye ve vokalde Andreas Wildermann, davulda Erden Erdem, gitarda ve vokalde Haluk Öztekin, basta ve vokalde Cenk Dereli yer alırken; grubun solistliğini Ahmet Safa İkis üstleniyor.

Albümden Öne Çıkan Parçalar

Yeni – Albümün açılış parçası; yeni sevgilerin, filizlenen umutların ve distopyasız günlere duyulan özlemin güçlü bir ifadesi.

İçin – Melodik rock çizgisinde ilerleyen eser, içsel çatışma ve duygu yoğunluğunu merkeze alıyor.

52 – Deniz kenarında geçen hüzünlü bir doğum günü sahnesi üzerinden zaman, yaş alma ve yüzleşme temalarını işliyor.

Süpürgesi Yoncadan / İzmir’in Kavakları – Geleneksel türküler, grubun imzası olan saykodelik-rock estetiğiyle yeniden yorumlanıyor.

Hesap Açık – Progresif-saykodelik rock ile klasik yaylıların birleştiği epik bir kompozisyon.

Çatalkaya Valsi – Gün Sonunda – İzmir’in coğrafyasından ilham alan, aynı temanın iki farklı formdaki yorumu.

Birdenbire, Değil, Gelirli Şiir – Sözleri Orhan Veli Kanık’a ait üç eser, grubun şiirle ilişkisini güçlendiriyor.

Umutları Çapaklı – Albümün 10 dakikayı aşan en uzun parçası; çok sesli vokaller ve deneysel saykodelik-elektronika unsurlarıyla öne çıkıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İhsan Taş: ‘Ekrandaki şiddet gerçek hayata taşınıyor’

Türk sinemasının ödüllü yapımcı ve yönetmenlerinden İhsan Taş, son dönemde toplumda artan şiddet olaylarının en önemli nedenlerinden birinin televizyon dizilerinde yer alan olumsuz içerikler olduğunu belirterek çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“Bugün ekranlara baktığımızda dizilerin büyük çoğunluğunda ya şiddet yüceltiliyor ya da ahlaki değerler hiçe sayılıyor. Kadınlara, çocuklara ve hayvanlara yönelik şiddetin temelinde, bu dizilerdeki özendirici sahnelerin etkili olduğunu düşünüyorum. Bu yapımlar, toplumun temel taşı olan aile bağlarını zedeliyor ve bireyler arasındaki güven duygusunu yok ediyor.” diyen Taş, RTÜK’ün bu konuda daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

“Yurt Dışında da, Yanlış Algı Oluşuyor”

İhsan Taş, dizilerin sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da milyonlarca izleyiciye ulaştığını hatırlatarak, bu durumun ülkemizin sosyal yapısına dair yanlış algılar oluşturduğunu şu sözlerle ifade etti: “Yurt dışındaki izleyiciler, Türk halkının ekranda gördükleri gibi yaşadığını sanıyor. Bu da kültürel imajımızı zedeliyor, gerçek Türkiye’yi gölge altında bırakıyor.”

“Ekranlar Sevgi ve Umut Taşımalı”

İhsan Taş, yapımcılara ve senaristlere çağrıda bulunarak, ekranlarda şiddet, yozlaşma ve kaos yerine; sevgi, umut, etik değerler ve toplumsal birliktelik gibi kavramların öne çıkarılması gerekir. Gelecek nesilleri korumak istiyorsak, bugün ekranda ne sunduğumuza dikkat etmek zorundayız” diyerek sözlerini tamamladı.

İHSAN TAŞ KİMDİR?

1980 yılında Batman’da doğan İhsan Taş, 1996’da İstanbul’a yerleşerek sanat dünyasına adım attı. Gazete ve dergilerdeki çalışmalarının ardından 2012 yılında kendi soyadını taşıyan TAŞ FİLM yapım şirketini kurdu.

Ödüllü yapımcı ve yönetmen Taş, ilk filmi “Kaçış 1950” ile büyük bir çıkış yakaladı. Film, vizyona girmeden TRT tarafından satın alınarak bir ilke imza attı ve yayınlandığı her dönemde yüksek reyting başarısı elde etti.

Ardından “Temel ile Dursun İstanbul’da”, “Parayı Bulduk”, “Filme Gel” ve “Dedemin Gözyaşları” gibi birçok başarılı projeye imza atan Taş, filmlerinde hem Yeşilçam’ın usta isimlerini hem de genç yetenekleri bir araya getirerek Türk sinemasına yeni bir soluk kazandırdı

Son filmi “Dedemin Gözyaşları”, hem gişede büyük başarı elde etti hem de bir çok prestijli festivalden ödüllerle döndü.

Sinemada toplumsal duyarlılığı ön planda tutan Taş, “Sihirli Piyano – Dedemin Gözyaşları” adlı kitabının tüm gelirini lösemi hastalarına bağışlayarak sanatın sadece perdeyle sınırlı olmadığını bir kez daha gösterdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mahmut Görgen’den 2026’ya Damga Vuracak Turne ve Hit Proje Yağmuru

Geçtiğimiz yıl yayınladığı LOVE hitinin video klibinin New York Times Meydanı’ndaki dev ekranlarda yer almasıyla uluslararası arenada büyük görünürlük elde eden ünlü DJ ve aranjör Mahmut Görgen, yeni projeleri ve dev turne hazırlıklarıyla müzik dünyasında adından söz ettirmeye devam ediyor.

Elektronik müzik sahnesindeki yükselişini 2025’in ilk çeyreğinde yayımladığı 8 şarkılık “Universal Vibes” albümü ile pekiştiren Görgen, global elektronik sound anlayışını bir kez daha dinleyiciye yansıtarak kısa sürede geniş bir kitleye ulaştı.

2026 Türkiye Turnesi Antalya’da Start Aldı

Yoğun konser trafiği öncesi Antalya’da Sinerji Organizasyon ve menajeri Nedim Doymaz ile bir araya gelen Mahmut Görgen, 2026’da başlayacak büyük Türkiye turnesi için tüm hazırlıkları titizlikle planlıyor.
Sahne tasarımlarından ışık şovlarına, özel görsel efektlerden dans performanslarına kadar turnenin tüm detaylarının modern bir festival atmosferi yaratması hedefleniyor.

Turnenin, Antalya’da yapılacak büyük bir açılış şovuyla başlaması planlanıyor.

Yolda Birçok Sürpriz Proje Var

Mahmut Görgen’in müzik gündemi sadece turneden ibaret değil.
Sanatçının üzerinde çalıştığı projeler arasında:

  • Cansever ile hazırlanan 5 şarkılık remix albümü çok yakında dinleyiciyle buluşacak.

  • Ünlü sanatçı Aydoğan Tayfur’un özel bir eseri, Mahmut Görgen imzasıyla yeniden düzenlenerek dijital platformlarda yayınlanacak.

  • Ayrıca farklı ünlü isimlerle gerçekleştirilen sürpriz ortak çalışmaların da sırayla duyurulması bekleniyor.

Turnede 1.5 Saatlik Enerji Patlaması

2026 turnesinde her şehirde izleyicileri bekleyen sahne konsepti:

  • 1.5 saatlik non-stop DJ performansı

  • Profesyonel ışık & visual şovlar

  • Yeni nesil sahne tasarımları

  • Dans performansları

  • Modern festival tarzında limitsiz eğlence atmosferi

Türkiye, 2026’da Mahmut Görgen Fırtınasına Hazırlanıyor

Turne şehirleri ve tarihleri çok yakında açıklanacak.
Mahmut Görgen’in hem yeni projeleri hem de büyük prodüksiyonlu Türkiye turnesi, 2026’nın müzik gündemine şimdiden damgasını vuracak gibi görünüyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Barış Çapkın şarkılarını bir albümde topladı: Fezaya Bak

Barış Çapkın’ın son yıllarda yayımladığı single çalışmalarından oluşan özel bir seçki, “Fezaya Bak” albümünde bir araya geliyor. On Air Music Co. etiketiyle yayımlanan albüm, sanatçının 2020 sonrası solo üretim dönemini hem tematik hem de sound açısından bütünlüklü bir yapıya kavuşturuyor.

Albümde yer alan şarkılar, farklı dönemlerde ortaya çıkmış olmalarına rağmen ortak bir duygu evreninde buluşuyor. Yüzleşme, kabul, içsel diyalog, arayış, geçmişle hesaplaşma ve bireysel özgürleşme gibi temalar, Barış Çapkın’ın anlatımında güçlü bir süreklilik oluşturuyor.

“Kaybolsam da” ile yıllar içinde olgunlaşan bir besteden “Gözlerin mi Kaldı”daki iyileşme arayışına; “Ağladım İçime”nin içsel çatışmalarından “Görsen Üzülürsün”ün kabullenişine; “Bil İstedim”in geç kalmış kararlarına ve “Deli Kral”ın kişisel başkaldırısına uzanan çizgi, albümü tematik açıdan bütünleyen bir çerçeve yaratıyor. Albümde ayrıca 2020 yılında yayımlanan “Otur da Dinle” parçası da yer alıyor. Bu şarkı, Barış Çapkın’ın albüme seçilen solo üretimlerinin başlangıç noktasını temsil ederek seçkiye kronolojik bir bağ ekliyor.

“Fezaya Bak”, Barış Çapkın’ın kendi stüdyosunda şekillendirdiği bağımsız üretim kültürünü de yansıtıyor. Sanatçının kayıt, düzenleme ve miks süreçlerinde üstlendiği aktif rol, albüme karakteristik bir bütünlük kazandırıyor. Kapak tasarımlarında Mr. Boyaci ve mastering’de Selim Sayarı gibi uzun soluklu iş birlikleri ise çalışmanın hem görsel hem de işitsel atmosferini güçlendiren önemli unsurlar arasında yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sanatın Nabzı Kethüda Hamamı’nda Atıyor

Sergi Yoğun İlgiyle 14 Aralık’a Kadar Devam Ediyor

Seyed Davoud’un “Kain-At” sergisi, Hector Art Gallery ev sahipliğinde; Mehmet Lütfi Şen küratörlüğünde ve Umut Oğuz sanat yönetmenliğinde, Kethüda Hamamı’nda 14 Aralık’a kadar ziyaret edilebiliyor.

Sergi açıldığı günden bu yana sürekli artan bir ilgiyle karşılandı. Pek çok eser koleksiyonerlerine teslim edildi; mekâna yeni eklenen yapıtlarla sergi alanı her gün tazelenen, zenginleşen bir atmosfere dönüştü.

Hector Art Gallery Danışmanı Mehmet Uçak, “Kain-At, sanatseverin kendi iç ritmine dokunan bir yolculuk. Her tablo, zamanı ve hafızayı yeniden düşünmek için açılmış bir eşik. Serginin son günlerine yaklaşırken oluşan bu güçlü ilgi, sanatın insanla kurduğu sessiz bağı bir kez daha görünür kılıyor” dedi.

İki kitap birden

Seyed Davoud’un uzun süredir üzerinde çalıştığı iki özel yayın, “Kain-At” sergisinin en dikkat çekici yenilikleri arasında öne çıkıyor. Sanatçının ISBN’li, Millî Kütüphane’de kayıtlı, sınırlı sayıda üretilen ve ıslak imzalı 30 eserden oluşan özel baskı kitabı, ilk kez sergi kapsamında sanatseverlerle buluşuyor. Buna ek olarak Davoud’un hazırladığı “Cebimdeki Sanatçı (Sanat Sözlüğü)” kitabının tanıtımı da sergi sona ermeden sanatseverlerle buluşacak. Her iki yayın da koleksiyonerler ve çağdaş sanat meraklıları için eşsiz bir arşiv değeri taşıyor.

Sergi Bilgileri

Sergi Adı: Kain’at
Sanatçı: Seyed Davoud

Hector Art Gallery Sanat Yönetmeni: Mehmet Uçak
Sanat Yönetmeni: Umut Oğuz

Küratör: Mehmet Lütfi Şen

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Doruk Aslan: İdolüm İbrahim Tatlıses.

Arabeskin Yeni İddialı Prensi Doruk Aslan’dan Çarpıcı Çıkış: “Boşluğu Ben Doldurmaya Geldim!”

Arabesk müziğin taze sesi Doruk Aslan, yeni single’ı “Aşk’a Bahanem” ile dinleyicinin karşısına çıktı. Şarkının lansmanı, Taksim’in popüler mekânlarından Çapa Pera’da, sanat ve magazin dünyasının yoğun ilgisiyle yapıldı.

“Aşka Bahane Aradım, Arabeskte Kendimi Buldum!”

Şarkısının kendisi için çok özel olduğunu belirten Doruk Aslan, duygularını şöyle dile getirdi: “Çok kıymetli bir eser. Bu şarkıda kendimi buldum. Çünkü tüm insanların aşka bir bahanesi vardır. Aşkı bence herkes yaşamalı.”

Genç sanatçı, müzik kariyerindeki iddialı hedeflerini ise basın mensuplarının “Sizi arabesk müziğe iten sebepler nelerdir?” sorusuna verdiği yanıtla ortaya koydu:

“Yaşanmışlıklar diyelim. Kendimi en iyi ifade ettiğim müzik türü arabesk. Bu tarzı herkes içinde taşıyor. Arabesk konusunda mütevazı olamayacağım: Bana göre bir boşluk vardı ve ben o boşluğu doldurmaya geldim. Arabesk müziğin benimle birlikte daha terbiyeli, daha adabında ve üsluplu bir yapıya bürüneceğini düşünüyorum.”

Sırada Minik Serçe ve Sinan Akçıl Şarkıları Var

Sektöre iddialı bir giriş yapan Doruk Aslan, geleceğe dönük planlarını da açıkladı. Önümüzdeki aylarda müzik dünyasının iki dev ismi, Sezen Aksu ve Sinan Akçıl’dan aldığı eserleri seslendireceğini belirten Aslan, sahnede farklı tarzlara yer vermeyi sevdiğini dile getirdi.

Genç yıldız, “Özellikle İbrahim Tatlıses hayranıyım; idolüm Sayın Tatlıses’tir” diyerek İmparator’a olan büyük hayranlığını da itiraf etti.

Doruk Aslan’ın bu cesur çıkışının arabesk müziğin geleceğini nasıl şekillendireceği şimdiden merak konusu oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Annem Hakkında filmi Asya’nın en prestijli festivalinde yarışacak

Annem Hakkında uluslararası arenada güçlü bir başlangıç yapıyor.

 Annem Hakkında”, Asya’nın en prestijli sinema etkinliklerinden 24. Dhaka Uluslararası Film Festivali’nde Dünya Sineması Bölümü’nde Türkiye’yi temsil edecek.

Yapımcılığını Ayem Media’nın üstlendiği, senaryosunu ve yönetmenliğini Soner Sert’in yaptığı “Annem Hakkında”, Asya kıtasının en köklü ve en saygın film etkinliklerinden biri olan 24. Dhaka Uluslararası Film Festivali’ne (DIFF) resmi olarak seçildi. Film, festivalin en dikkat çeken bölümlerinden biri olan “Dünya Sineması” kategorisinde yarışacak.

10–18 Ocak 2026 tarihleri arasında Bangladeş’in başkenti Dakka’da düzenlenecek DIFF, 1977’den bu yana Asya’da sinema kültürünü geliştirmeyi hedefleyen ve uluslararası alanda güçlü bir itibara sahip olan bir festival olarak öne çıkıyor. Tüm dünyanın ilgiyle takip ettiği festivalde bu yıl 75 ülkenin en iddialı yapımları yarışacak.

Dünya Sineması kategorisinde güçlü bir temsil

 Annem Hakkında’nın, farklı kültürlerin hikâyelerini bir araya getiren “Dünya Sineması Bölümü”ne seçilmesi, filmin uluslararası yolculuğunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Festivalin teması bu yıl “Daha İyi Film, Daha İyi Seyirci ve Daha İyi Toplum.”

Burak Dakak (Caner) ve Kadir Çermik’in (Muharrem), başrolü paylaştığı Annem Hakkında filminde Yurdaer Okur (Halil), Başak Daşman (Nermin), Name Önal (Halime), Sahra Şaş (Ebru), Işıknaz Özedgü (Aylin), Gürsu Gür (Sermet) ve Şerif Erol (konuk oyuncu) gibi birbirinden başarılı oyuncular rol alıyor.

Filmin Konusu

Bir sayfiye yerinde genç bir kadının (Aysel) ölümünün beşinci yılında bir araya gelen kalabalık aile, geçmişle yüzleşmek ve mevlit okutmak üzere toplanır. Oğlu (Caner), eski kocası (Muharrem), abisi (Halil), yengesi (Nermin) ve kız kardeşi (Halime) arasında başlayan beklenmedik tartışmalar, ilişkilerin hızla çözülmesine ve aile içi dengelerin altüst olmasına neden olur.

Künye

Yapımcı: Ayem Media
Yönetmen – Senarist: Soner Sert
Görüntü Yönetmeni: Evren Gündoğdu
Genel Sanat Yönetmeni: Natali Yeres

Yardımcı Yönetmen: Muhammed Doğan Ceylan

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı