Keskinoğlu, Bursa Food Point Fuarı’nda yeni iş birliklerine imza attı

Gıda sektöründe stratejik konumu ve güçlü lojistik altyapısıyla geniş bir ticaret ağına sahip olan Bursa, yerli üreticilerle birlikte uluslararası firmalar için de cazip bir pazar konumunda. Bu doğrultuda her yıl düzenlenen Bursa Food Point Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı da yerli ve yabancı firmaların Türk gıda pazarını keşfetmesi, sektördeki profesyonel alıcılarla bağlantı kurması ve ürünlerini doğru hedef kitleye tanıtması için önemli bir buluşma noktası niteliği taşıyor.

Keskinoğlu, B2B formatta düzenlenen, gıda toptancıları ve distribütörlerinin, perakende zincirlerinin, girişimcilerin, ihracatçı ve ithalatçıların, HoReCa yetkililerinin, kısacası sektör profesyonellerinin bir araya geldiği bu önemli fuara katılarak ikili görüşmelerde bulundu.

Yerli ve yabancı üretici firmalar, ihracatçı birlikleri, ithalatçı firmalar, sektörel teknoloji sağlayıcıları, ambalaj ve lojistik firmaları gibi dünyanın dört bir yanından katılımcı ülkenin ve yüzlerce alım heyetinin yer aldığı fuarda Keskinoğlu standı yoğun ilgi görürken, üç gün boyunca yeni iş birlikleri geliştirildi ve var olan iş birlikleri daha da güçlendirildi.

Profesyonel ziyaretçilere kapılarını açan fuarda, gıda sektörünün üreticileriyle ve alıcılarıyla doğrudan buluşan Keskinoğlu, standında hem geleneksel hem yenilikçi ürünlerini sergiledi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İBB Şehir Tiyatroları Kasım Ayında 35 Oyunu Seyirciyle Buluşturuyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 2025-2026 tiyatro sezonunun yeni ayında 35 oyunla seyirci karşısına çıkıyor.

Kasım ayında tiyatroseverleri Molière’den Bulgakov’a, Haldun Taner’den Friedrich Dürrenmatt’a klasik ve modern yazarların eserlerinin öne çıktığı zengin bir repertuvar bekliyor.

Bu ay; Merhaba Çocuk (Yeni Oyun), Kahvaltıya Kalsana (Yeni Oyun), Kısa Süren Saltanat (Konuk Oyun-Bursa Ş.T.), Yoldan Çıkan Oyun, Köpek Kalbi, Gölge, Geçmişin Gölgesi, Öksüzler, Tartuffe, Gidion’un Düğümü, Hayat Der Gülümserim, Fosforlu Cevriye, Bir Ziyaret, Ben Medea Değilim, Yaftalı Tabut, Maviydi Bisikletim, Gök Kubbe, Sivrisinekler, Savaş ve Barış, Ağrı Dağı Efsanesi, İkinci Perdenin Başı, Uçurtmanın Kuyruğu, Yenilmez, Bir Halk Düşmanı, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Cadı Kazanı, Çingene Boksör, Benim Küçük Yıldızım, Masal, Fındıkkıran, Sevdalı Bulut, Sesler Ülkesi, Bir Gece Masalı, Bekçi ile Postacı, Çöpsüz Dünya adlı oyunlarımız seyirciyle buluşacak.

10 Kasım 2025 tarihinde Atatürk’ü anmak için “Merhaba Çocuk” adlı oyunumuz ücretsiz sahnelenecektir. Ücretsiz davetiyelerinizi 4 Kasım 2025 saat 11.00’den itibaren https://sehirtiyatrolari.ibb.istanbul/, biletinial.com adreslerinden ve mobil uygulamamızdan temin edilebilirsiniz.

Kasım 2025 Programı

MERHABA ÇOCUK (Yeni Oyun) (7-77 Yaş)

Mustafa Kemal’in mücadeleci ruhu ve bağımsız karakteri çocukluk dönemindeki sosyokültürel olaylarla, okuduğu kitaplar ve etkilendiği kişilerle karakterize olmuştur. Atatürk’ün askerlik, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet dönemine dair her günü ve neredeyse her saati belge ve kitaplarla kayıt altındadır.

Ancak ne yazık ki, onun karakterini, dehasını, iradesini ve daha pek çok niteliğini belirleyen “çocukluk dönemi”ne dair pek az çözümleme yapılmıştır.

Şehir Tiyatroları, sadece “Yetim Mustafa”nın “Ulu Önder”e dönüşme sürecini değil, özellikle günümüzde, bir insanın yaşamında “çocukluk evresi”nin ne kadar önemli olduğunu, klasikleşmiş “anma etkinliği”yle değil bir oyunla aktarmayı amaçlıyor.

Gökhan Aktemur’un yazdığı, Yiğit Sertdemir’in yönettiği oyunda Barış Çağatay Çakıroğlu, Can Alibeyoğlu, Can Tarakçı, Emre Can Karakurum, Emre Yılmaz, Gülsüm Alkan, Mert Aykul, Özgür Dereli, Şenay Bağ, Zeynep Göktay Dilbaz rol alıyor. Oyun, 10 Kasım, 16 Kasım 2025 tarihlerinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

KAHVALTIYA KALSANA (Yeni Oyun)(16+ Yaş)

Üç kişilik bir sahne güldürüsü olan “Kahvaltıya Kalsana”, Ray Cooney ve Gene Stone tarafından 1970 yılında yazılan “Why not Stay for Berakfast?” adlı yapıtın bir uyarlamasıdır… Oyun, kimileri için artık köhneleşmiş sayılan değerlere sıkıca tutunarak yaşamaya çalışan “istikrar abidesi” devlet memuru Nurettin Kavak ile, henüz hangi değerlere sarılacağına bile tam olarak karar veremeyecek bir yaştayken, anne olmak durumunda kalan Burcu Güvenir’in traji-komik karşılaşmasını anlatır. Ülkemizde yaşanan sosyal ve kültürel alt-üstlüğün naif bir yansıması olarak ele alınan oyunda, Burcu ve Nurettin’in öyküsüyle sevginin, iyiliğin, değişebilme ve değiştirebilmenin umudu ve sevinci aktarılmaya çalışılır…

Ray Cooney-Gene Stone’un yazdığı, Ragıp Yavuz’un çevirdiği, uyarladığı ve yönettiği oyunda Can Ertuğrul, Derya Çetinel, Kamer Karabektaş rol alıyor. Oyun, 26-29 Kasım 2025 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

KISA SÜREN SALTANAT (Konuk Oyun-Bursa Ş.T.)

Yazarın 1957’de yayımlanan tek politik taşlaması “Kısa Süren Saltanat”, demokratik çarelerin tükendiği bir yönetim krizini, yeniden monarşiyi ilan ederek çözmeye çalışan zamansız bir Fransa fonunda geçer. Karısı ve kızıyla mütevazı evinin terasında teleskobuyla yıldızları inceleyerek neredeyse münzevi bir yaşam süren, kral soyunun son temsilcisi Mösyö Pippin Heristal, ertesi gün kendini Versailles Sarayı’nda Fransa Kralı olarak buluverir!

Steinbeck’in hayali Paris’inde, uzlaşmamaya yeminli siyasi partiler, arsız aristokratlar, her yanı kaplamış tozlar, yumurtalar, havyarlar havalarda uçuşurken, Büyük Charlemagne’ın soyundan gelen IV. Pippin ve ailesini nasıl bir gelecek beklemektedir?

John Steinbeck’in yazdığı, Emrah Eren’in yönettiği oyunda Murat Liman, Nihal Türkseven Erten, Mehmet Eren Topçak, Tuba Bayram, Yüksel Hakverdi, Faruk Oğur, Aykan Yılmaz rol alıyor. Oyun, 19-22 Kasım 2025 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.

YOLDAN ÇIKAN OYUN (13+ Yaş)

Bol ödüllü komedi oyunu Yoldan Çıkan Oyun, tiyatro sahnesinde yaşanabilecek en büyük aksilikleri, bol kahkaha ve sürprizlerle seyirciye sunuyor! Amatör bir tiyatro topluluğu, büyük bir hevesle klasik bir cinayet oyununu sahnelemeye hazırlanır. Ancak daha perde açıldığı anda yanlış giden olaylar zinciri durdurulamaz hale gelir. Dekor çöker, aksesuarlar kaybolur, oyuncular repliklerini unutunca doğaçlamaya başlar… Ama ne olursa olsun, oyun devam etmelidir!

Londra’dan Broadway’e uzanan bu muhteşem yapım, fiziksel komediyle absürd mizahı ustalıkla harmanlıyor. Tiyatro sanatıyla ilgili tüm klişeleri ters yüz eden Yoldan Çıkan Oyun, seyirciyi kahkahaya boğmaya hazırlanıyor. Yoldan Çıkan Oyun’da, her şeyin ters gitmesinden dolayı çok memnun olacaksınız.

Henry Lewis, Jonathan Sayer, Henry Shields’in yazdığı, Mehmet Ergen’in çevirdiği, Lerzan Pamir’in yönettiği oyunda Berfu Aydoğan, Hasip Tuz, Hüseyin Tuncel, Onur Demircan, Selen Nur Sarıyar, Serdar Orçin, Tarık Köksal, Volkan Öztürk rol alıyor. Oyun, 5-8 Kasım 2025 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde, 19-22 Kasım 2025 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

KÖPEK KALBİ (16+ Yaş)

1924 yılı… Sovyet Rusya’nın karanlık atmosferinde, toplumsal düzenin ve bürokrasinin içine sıkışmış Profesör Preobrajenski insan beyni ve gençleşme üzerine çalışmaktadır. Ona dünya çapında şöhret kazandıran, insanların gençleşmesini sağlayan bir teknik geliştirmiştir. Beyin araştırmaları sürecinde yeni bir deney yapmayı tasarlar. Sokak köpeği Şarik’e zor bir ameliyatla bir insandan alınan hipofiz ve testisleri nakleder. Fakat ameliyattan sonra beklenmedik değişimler baş gösterir, Şarik insana dönüşmeye başlar. Bu değişim Profesör Preobrajenski’nin evinin kurallarını altüst edecektir. Köpek Kalbi, toplum mühendisliği, çürümüş bürokrasi ve sınıf savaşlarıyla toplumsal barışı yitirmiş bir halk üzerinden, insanı insan yapan şey nedir sorusunu soruyor.

Mihail Bulgakov’un yazdığı, Mustafa Kemal Yılmaz’ın çevirdiği, Onur Demircan’ın uyarlayıp yönettiği oyunda Ali Gökmen Altuğ, Caner Çandarlı, İrem Arslan, Onur Şirin rol alıyor. Oyun, 5-8 Kasım 2025 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

GÖLGE (16+ Yaş)

Bir insanın düşünceleri davranışlarını ne kadar etkileyebilir? İç sesimiz olmadan yaşayabilir miydik? Peki bazı düşüncelerimiz başka bir kişi olarak karşımıza dikilseydi ne olurdu? Oyun, Carl Jung’un “gölge” kavramı ekseninde oyunculuk eğitimi almış bir kadının iç dünyasıyla, mesleğiyle, sosyokültürel çevresiyle olan çatışmalarını sahneye taşıyor.

Yağmur Topçu’nun yazdığı, Ahmet Kahvecioğlu’nun yönettiği oyunda Ahmet Kahvecioğlu, Berfin Berber, Yağmur Topçu, rol alıyor. Oyun, 5-8 Kasım 2025 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde, 15 Kasım 2025 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.

GEÇMİŞİN GÖLGESİ (16+ Yaş)

Terk edilmiş bir binada eski bir polis yıllar önce iş birliği yaptığı doktoru beklemektedir. Açığa çıkması gereken gerçekler, yüzleşmeleri gereken suçları vardır. Büyük bir hesaplaşmaya girerler.

Macit Koper’in yazdığı, Barış Dinçel’in yönettiği oyunda Ahmet Saraçoğlu, Bahtiyar Engin rol alıyor. Oyun, 5-8 Kasım 2025 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde, 26-29 Kasım 2025 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

ÖKSÜZLER (16+ Yaş)

Çağdaş İngiliz tiyatrosunda toplumsal yaşama dair eleştirel yaklaşımıyla tanınan Dennis Kelly, dışarıdaki kirlenmiş ve tehlikeli dünyaya rağmen mutlu aile hayatı kurmaya çalışan çiftin hayallerinin bir gecede nasıl alt üst olabileceğini gösteriyor. Aile, kadının erkek kardeşi tarafından kriminal bir olayın içine çekiliyor. Çember daraldıkça insan tabiatının karanlık yönleri ortaya çıkmaya başlıyor; bütün bireysel değerler ve aile bağları çözülüyor. Ahlakın, vicdanın, sadakatin, iyilik ve kötülüğün sınırları çarpıcı olay örgüsü etrafında sorgulanıyor.

Gençlik Günleri “İç Yapımlar” kapsamında genç oyuncularımızın hazırladığı oyun 2025 sezonunda repertuarımıza kazandırıldı. 

Dennis Kelly’nin yazdığı, Selin Girit’in çevirdiği, Ogeday Erkut’un yönettiği oyunda Ersin Bağcıoğlu, İpek Uğuz, Ogeday Erkut rol alıyor. Oyun, 5-8 Kasım 2025 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde, 29 Kasım 2025 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.

TARTUFFE (13+ Yaş)

Zengin mi zengin bir adamın, ailesindeki ve çevresindeki kimseyi dinlemeden evine yerleştirdiği sahtekar bir sofu ile hem kendi hem de çevresindekilerin hayatını beter etmesini anlatan bu ölümsüz eserde; inancı, aileyi, aşkı, erkek-kadın farklarını, dünümüzü, bugünümüzü, mizahı, müziği, acıyı, hüznü, rahatsız edici türlü anları iç içe ve olanca dinamiğiyle seyircinin karşısına çıkarıyoruz. Orhan Veli’nin olağanüstü çevirisine, şiirlerinden bestelenen şarkıların da eşlik ettiği seyirliğimizle, hayata dair bu acayip bilmeceyi bir kez daha kahkahalarla selamlıyoruz.

Molière’in yazdığı, Orhan Veli Kanık’ın çevirdiği, Yiğit Sertdemir’in yönettiği oyunda Bennu Yıldırımlar, Emre Şen, Gürkan Başbuğ, Mehmet Soner Dinç, Murat Garipağaoğlu, Naci Taşdöğen, Nilay Bağ, Özge Kırdı, Semah Tuğsel, Tolga Yeter, Yeşim Koçak, Zeynep Göktay Dilbaz rol alıyor. Oyun, 5-8 Kasım 2025 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

GIDION’UN DÜĞÜMÜ (16+ Yaş)

Corryn Fell oğluna neden uzaklaştırma cezası verildiğini öğrenmek için okula gelir. Öğretmen veli görüşmesi, gerilim dolu bir görüşmeye dönüşür. Oyun eğitim sistemini eleştirirken, sosyal medyanın yarattığı toplumsal baskı ve şiddeti ele alır. Aile, ahlak, sanat, çocukluk ve hayal gücüne dair düşüncelerimizi sorgulamamıza neden olur.

Oyun; Amerikan Eleştirmenler Birliği Ödülü ile Çağdaş Amerikan Tiyatrosu Festivali’nde (CATF) Seyirci Ödülünü almıştır. “Çocukluk masum olmak demek değildir… Masumiyeti hızla kaybetme durumudur. Johnna Adams’ın yazdığı, Beliz Coşar’ın çevirdiği, Ersin Umulu’nun yönettiği oyunda Özge Özder, Özgür Kaymak rol alıyor. Oyun, 5-8 Kasım, 19-22 Kasım 2025 tarihleri arasında Müze Gazhane Meydan Sahne’de.

HAYAT DER GÜLÜMSERİM (13+ Yaş)

Yıllarca olağanüstü kadın karakterlere hayat vermiş bir oyuncu, AVM yapılmak üzere yıkılacak bir sahneye veda eder. Anlatılmaya değer bulunmayan farklı sınıflardan kadınların sıcak ve aşina hayat hikâyeleri, ilk kez aktarılır.

Özen Yula’nın yazıp yönettiği oyunda Sema Keçik, Serkan Bacak rol alıyor. Oyun, 8 Kasım 2025 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.

FOSFORLU CEVRİYE (16+ Yaş)

Anne babasını tanımadığı için gökteki yıldızlardan doğduğuna inanan, denizin kucağında bir sokak çocuğu olarak büyüyen, Galata mevkiinde karnını doyurabilmek için “icra-i sanat” eyleyen Cevriye, sıradan bir sokak kızı değil aslında İstanbul sokaklarının ta kendisidir. Hastalık ve soğuktan ölüme yaklaştığı o gece, karşısına çıkan esrarengiz bir Adam sayesinde hayata ve kara sevdaya tutunur. Cevriye’nin daha önce tanıdığı erkeklere hiç benzemeyen ve ona “siz” diye hitap eden bu Adam aslında gizli yaşayan bir idam mahkûmudur. Cevriye onu tanıdığı günden sonra artık bambaşka bir “insan” olmuştur. Hapis, sürgün, aradan geçen zaman ve türlü belalara rağmen bu aşktan vazgeçmeyen Cevriye, sevdiği için her şeyi göze alacaktır.

Oyunda 1930-40’lı yılların İstanbul’u zengin tasvirleriyle sunuluyor. Mahallelerin arka sokaklarında, hapishanelerinde, batakhanelerinde hayata tutunmaya çalışan kadınların, annelerin, çocukların ve afili delikanlıların otoriteyle olan ilişkisi çarpıcı öykülerle aktarılıyor. 

Suat Derviş, 60’lı yılların başında Türkiye’ye döndüğünde siyasi-mesleki ve maddi anlamda zorlu bir dönemden geçiyordu. “Fosforlu Cevriye” romanını yayınevlerine teklif ediyor fakat ne yazık her seferinde reddediliyordu. Suat Hanım’ın büyük arzusu, bu eserin yayınlanmasından öte, bir “müzikal” olarak oyunlaştırıldığını görmekti… Bunun için ilk görüştüğü kişi genç aktris Gülriz Sururi idi… Gülriz Hanım’ın da arzusu oyunu Şehir Tiyatroları’nda sahnelemekti…

“Karanlık bir gecede gökten düşüp parçalanan bir yıldız gibi…”  kalbimizde iz bırakan Suat Derviş’e, Reşat Fuat Baraner’e, Nazım Hikmet’e ve Gülriz Sururi’ye sevgiyle…

Oyunda Ayşe Günyüz Demirci, Besim Demirkıran, Binnur Özpınar, Direnç Dedeoğlu, Çağatay Palabıyık, Elif Verit, Emre Yılmaz, Esra Ede, Hakan Örge, Irmak Örnek, Nur Saçbüker Otan, Samet Silme, Tuğrul Arsever, Yağmur Damcıoğlu Namak, Yunus Erman Çağlar, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor. Oyun, 12-15 Kasım 2025 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

BİR ZİYARET (16+ Yaş)

“Gençliğinde sevgilisi Alfred tarafından terk edilip kasabadan kovulan Claire, yıllar sonra dünyanın en zengin kadını Bayan Zachanassian olarak geri döner. Yoksulluğa sürüklenen kasaba halkına servet vaat eder; fakat bunun tek bir bedeli vardır: İntikam. ‘Bir Ziyaret’, paranın gücü karşısında çöken ahlakı ve toplumsal ikiyüzlülüğü trajikomik bir dille gözler önüne seriyor.“

Friedrich Dürrenmatt’ın yazdığı, Zahide Gökberk’in çevirdiği, Yıldırım Fikret Urağ’ın yönettiği oyunda Aslı Akın Narcı, Aslı Menaz, Aslı Şahin, Berk Samur, Buğra Can Ildırışık, Burhan Yeşilyurt, Cengiz Tangör, Cüneyt Arda Pamuk, Çağlar Ozan Aksu, Elyesa Çağlar Evkaya, Ergun Üğlü, Fatih Aksüt, Gökhan Eğilmezbaş, Gülsüm Alkan, Hakan Gümüş, Mehmet Avdan, Musa Arslanali, Müge Çiçek, Nagehan Erbaşı, Neşe Ceren Aktay, Ömer Naci Boz, Özgür Efe Özyeşilpınar, Selim Can Yalçın, Şebnem Köstem, Yalçın Avşar, Yasemin Güvenç, Yılmaz Aydın rol alıyor. Oyun, 12-15 Kasım 2025 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde, 26-29 Kasım 2025 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

BEN MEDEA DEĞİLİM (16+ Yaş)

“Ben Medea Değilim” oyununda yakın geçmişte “katil” sıfatı yakıştırılan bir Kadın’ın, tiyatro sahnesinde gösteriyi ve seyirciyi manipüle ederek kendi hikâyesine ve aslında her kadının kendi gerçeğine yönlendirdiğini görüyoruz. Allison Gregory’nin yazdığı, Hülya Karakaş’ın yönettiği oyunda Şirin Asutay, Berrin Koper, Kamer Karabektaş, Ozan Akif Serman rol alıyor. Oyun, 12-15 Kasım 2025 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

YAFTALI TABUT (16+ Yaş)

Adına tarihin dipnotlarında rastlayabildiğimiz, Türkiye’nin ilk kadın oyun yazarı, kuramcı, aktivist, sosyal ve siyasi yaşamın her alanında öncü Fatma Nudiye Yalçı’nın hikâyesi. 1920’lerde başlayan mücadelesine Dr. Hikmet Kıvılcımlı ve Nazım Hikmet de eşlik ediyor.

Bilgesu Erenus’un yazdığı, Yelda Baskın’ın yönettiği oyunda Bensu Orhunöz, Ceren Hacımuratoğlu, Derya Keykubat, Lale Kabul, Mana AlkoySelin Türkmen, Şenay Bağ rol alıyor. Oyun, 12-15 Kasım 2025 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.

MAVİYDİ BİSİKLETİM (13+ Yaş)

İlk gençlik yıllarını geçirdiği İzmir’e duyduğu özlemin ve ilk aşkının izinden giden bir adamın, anılarına yaptığı bu yolculuk, bizi 1950’lerin İzmir’inden günümüze taşıyor. Dinçer Sümer’in yazdığı Ersin Umulu’nun yönettiği oyunda Çağrı Büyüksayar rol alıyor. Oyun, 12-15 Kasım 2025 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

GÖK KUBBE (16+ Yaş)

Dört ay önce tanımadığı bir adamın atının sırtında evinden ayrılmış olan Sally, biriktirdiği parasını alıp kaçmak üzere evine döndüğünde kocasıyla karşılaşır. Bölgenin güçlü ve zengin ailesi Wax’lerin çocuğu öldürülmüştür. Cinayeti işleyen adam asılmış, ancak o sırada onunla birlikte olan Sally, hamile olduğunu söylediği için asılması ertelenmiştir. Mübaşir olarak görevlendirilen Coombes, hem çamaşırcılık hem de bölgede ebelik yapan Elizabeth’e, Sally’nin gebe olup olmadığını anlamak için bir araya getirilen jüriye katılması gerektiğini söylemek üzere evine gelir. Mahkeme 12 kadından, Sally’nin gebe olup olmadığı hakkında görüşlerini bildirmeleri istemiştir. Dönemin yasalarına göre, Sally şayet hamileyse, asılmaktan kurtulup Amerika’ya sürgün edilecektir. Bir karar çıkana kadar mum, ateş ve yiyecek bulunmayan bir odada tutulan kadınlar, Sally hakkında bir yargıya varmaya çalışırken, kendi geçmişlerine, bağlarına ve kadın olmaya dair gerçekler de açığa çıkacak, başka bir kadının hayatı üzerine adil bir karar vermek, sandıkları kadar kolay olmayacaktır.

Lucy Kirkwood’un yazdığı, Özden Gököz’ün çevirdiği, Ali Gökmen Altuğ’un yönettiği oyunda Ada Alize Ertem, Aslıhan Kandemir, Betül Kızılok Bavli, Canan Kübra Birinci, Çağlar Polat, Demet Bozkaya Şalt, Eraslan Sağlam, Eylül Soğukçay, Ezgim Kılınç, Fatma İnan, Gözde İpek Köse, Işıl Zeynep Karaalp, Serap Öztürk, Yağmur Ulusoy Göktürk, Zeliha Güney rol alıyor. Oyun, 12-15 Kasım 2025 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

SİVRİSİNEKLER (16+ Yaş)

Alice, Cenevre’de Higgs Bozonu’nun varlığını kanıtlamak için yapılan “Büyük Hadron Çarpıştırıcısı” projesinde çalışan bir bilim insanıdır. Kendisi gibi bilim insanı olan kocası, çocukları Luke küçükken ortadan kaybolmuştur ve bu onların hayatındaki kara deliktir. Lucy Kirkwood’un yazdığı, Ali Gökmen Altuğ’un yönettiği oyunda Ayşin Atav, Yeliz Gerçek, Senan Kara Tutumluer, Özgür Dereli, Ahhan Şener, Pınar Demiral, Volkan Öztürk, Ümran İnceoğlu, Pınar Pamuk rol alıyor. Oyun, 12-15 Kasım 2025 tarihleri arasında Müze Gazhane Meydan Sahne’de.

SAVAŞ VE BARIŞ (16+ Yaş)

1805 ve 1820 arasında geçen, tarihsel bir anlatı özelliği de taşıyan “Savaş ve Barış” Napolyon’un 1812’de Rusya’yı işgalinin hemen öncesinde hayatları tümüyle değişen Rus aristokrasisini konu edinir. Bir yanda aşk ilişkileri, aile ve salon hayatını anlatılırken, savaş ve savaşın geri dönülemez yıkımı da devam etmektedir. Savaş ve Barış, birçok yönüyle bir tarih anlatısının özelliklerini taşırken, aynı zamanda yaşama, inançlara, insanın yaşama amacına dair felsefi düşünceleri barındıran, politik ve sosyolojik çıkarımların yer aldığı destansı bir eserdir. Savaş ve muharebelerin, Napolyon ve Kutuzov gibi tarihi şahsiyetlerin arka fonu oluşturduğu oyunda, aşk hikâyeleri, kişisel zaaflar, aile içi çatışmalar ve kayıplar toplumun genelinden oyundaki her bir karaktere kadar uzanan bir panorama oluşturur. Oyunda Ayşegül İşsever, Berfin Berber, Can Başak, Defne Gürmen Yüksel, Deran Özgen, Dilara Demirdüzen, Doğan Altınel, Ersin Bağcıoğlu, İlker Sami Kılıç, İpek Uğuz, Levent Üzümcü, Melisa Demirhan, Mesut Çırak, Murat Bavli, Mutlu Güney, Nevzat Sinan Taştan, Ogeday Erkut, Osman Kaba, Salih Şimşek, Sefa Turan, Taha Karakaş, Yağmur Topçu rol alıyor. Oyun, 19-22 Kasım 2025 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

AĞRI DAĞI EFSANESİ (13+ Yaş)

Kapısına kadar gelen bir atı geri vermeyerek geleneğine sahip çıkma sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalan Ahmet’le, hem atın hem de bölgenin yönetiminde sözün sahibi olan Mahmut Han’ın kızı Gülbahar’ın hikâyesi, Yaşar Kemal’in usta kaleminde hem kültürün rengi, hem tarihin izi, hem halkın yükünü taşıyan Ağrı Dağı Efsanesi’ne dönüşmüştür.

Büyük ustanın anlatısına sahne üzerinde soluk vermek için çıktığımız yolculukta, seyircilerimizi Ağrı Dağı Efsanesi’ni birlikte hayal etmeye davet ediyoruz.

Oyunda Arda Alpkıray, Ayşe Günyüz Demirci, Besim Demirkıran, Can Tarakçı, Cihan Kurtaran, Emrah Can Yaylı, Emre Yılmaz, Ertan Kılıç, Hakan Örge, Murat Üzen, Özge Midilli, Serkan Bacak, Uğur Dilbaz, Yeliz Şatıroğlu, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor. Oyun, 19-22 Kasım 2025 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.

İKİNCİ PERDENİN BAŞI (13+ Yaş)

Genç ve umutsuz bir oyuncu olan Muhsin, ünlü tiyatro yönetmeni Afet’in açtığı oyuncu seçmesine girme fırsatı bulur. Böylesi bir dönüm noktasında, hayatta hiçbir şeyin yolunda gitmemiş olmasının gerginliğini yaşamaktadır. Seçmelere saatinde yetişemediğinden dolayı içeri girip girmeme konusunda kararsız kalır.

Herhangi bir mesleğe yeni başlayan pekçok genç için bu tür seçme veya sınavlar aslında kaybolan umutları bulma ve yeniden hayal kurabilmek için önemli bir eşiktir. Muhsin için ise bir adım ötesinde varoluş imtihanı başlayacaktır.

Alp Tuğhan Taş’ın yazıp yönettiği oyunda Ebru Üstüntaş, Alp Tuğhan Taş rol alıyor. Oyun, 19-22 Kasım 2025 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

UÇURTMANIN KUYRUĞU (13+ Yaş)

Çocukluğu babası tarafından otoriteyle bezenmiş, sıkı bir disiplinle yetiştirilmiş, bu disiplin ve otorite kendisi için saplantıya dönüşmüş bir adam, hayatına son vermeye karar verir. İntihar mektubunu yazıp bitirdiği an kapı çalar. Karşısında ilk defa gördüğü, tanımadığı bir misafir vardır. Gelen adam hayatına ve tüm çocukluğuna dair her şeye hakimdir. Zaman geçtikçe sohbet ilgi çekici bir hal alır. Etkileyici bir iç hesaplaşma başlar. Savaş Dinçel’in yazdığı, Barış Dinçel’in yönettiği oyunda Gün Koper, Ali Yoğurtçuoğlu rol alıyor. Oyun, 19-22 Kasım 2025 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

YENİLMEZ (16+ Yaş)

Ekonomik kriz sebebiyle Londra’da yaşamaları imkânsız hale gelen Oliver ve Emily çifti, Londra’dan İngiltere’nin kuzeyindeki küçük bir kasabaya taşınırlar ve burada “gerçek” insanlarla tanışmaya karar verirler. Taşralı komşuları Alan ve Dawn’ı evlerine davet ederler. Farklı sınıflara ait insanlar arasında büyük bir hayal kırıklığı ile başlayan ve giderek tuhaflaşan ilişkiler trajik sonuçların ortaya çıkmasına sebep olur.

Torben Betts’in yazdığı, Nazlı Gözde Yolcu’nun çevirdiği, Nihat Alpteki’nin yönettiği oyunda Gizem Akkuş, Gökçer Genç, Nurdan Kalınağa, Tankut Yıldız rol alıyor. Oyun, 22 Kasım 2025 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.

BİR HALK DÜŞMANI (13+ Yaş)

Kentin yegâne gelir kaynağı olan kaplıcalarla ilgili araştırmasından şüphelerini haklı çıkartan bir sonuç alan Dr. Stockman’ın mücadelesi, Ibsen’in güçlü kalemiyle, “halkın yararı” sayılan şeyin, çıkar prizmasında şekil değiştirmesini anlatan bir “mesel”e dönüşüyor.

Henrik Ibsen’in yazdığı, Dilek Başak Carelius’un çevirdiği, Orhan Alkaya’nın yönettiği oyunda Barış Çağatay Çakıroğlu, Burçak Çöllü, Cem Baza, Derya Yıldırım, Gökhan Mete, Hakan Arlı, Hazal Uprak, Mert Tanık, Müge Akyamaç, Rahmi Elhan, Tankut Yıldız rol alıyor. Oyun, 26-29 Kasım 2025 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.

GÖZLERİMİ KAPARIM VAZİFEMİ YAPARIM (13+ Yaş)

Epik Tiyatro’nun büyük ustası Haldun Taner, bu kült eserinde 31 Mart Vakası’ndan 71 Muhtırası’na kadar bireysel ve toplumsal anlamda yaşanan dönüşümlerin yanı sıra hiç değişmeyen şeylerin taşlamasını yapıyor. Oyunda yoksul bir aileden gelen, hayatı sorgulamadan yaşayan “dürüst” Vicdani ile varlıklı bir ailede doğan, servetine servet katarak yükselebilmek için her yolu mubah gören Efruz isimli iki zıt karakterin hayat hikâyesi aktarılıyor. Hiciv, mizah ve yer yer hazin hikâyelerle ilerleyen oyun, sınıfsal farklılıkların birey ve sosyal yaşam üzerindeki etkileri, insan tabiatı, vatan sevgisi, iyilik-kötülük gibi konulara dair sorular sorduruyor. Vicdani kendi gibi olanlara şöyle sesleniyor: “Ey benim kardeşlerim/ İbret olsun hayatım/ Açın ne olur gözünüzü,/ Sakın siz de benim gibi/ Safçasına/ Plak olmayın”

Haldun Taner’in yazdığı Yelda Baskın’ın yönettiği oyunda Alp Tuğhan Taş, Aybar Taştekin, Cafer Alpsolay, Can AlibeyoğluDoğan Şirin, Emrecan Karakurum, Özgür Atkın, Özgür Dağ, Seda ÇavdarYiğit Ali Uslu rol alıyor. Oyun, 26-29 Kasım 2025 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.

CADI KAZANI (13+ Yaş)

Yıl 1692… ABD’de Salem kasabası…Cadılıkla suçlanan insanlar… Büyük tartışmalara, ardından işkencelere, nihayetinde de idamlara varan mahkemeler… Çıkarları için ‘liste’lerce insanları ölüme sürükleyen ‘insan’lar… İnancı kullanarak; önce toplumsal yaşamı, sonra hukuku, nihayetinde onuru yok etmeye çalışan ‘baştakiler’ ve buna sebep olmayı yahut seyirci kalmayı seçen halk… Tiyatro yazınının en önemli isimlerinden Arthur Miller’ın, 1952’de gerçek olaylardan yola çıkarak yazdığı bu ölümsüz eser; ilk kez Şehir Tiyatrosu’ndan seyircilerini selamlıyor.

Arthur Miller‘ın yazdığı, Sabahattin Eyüboğlu-Vedat Günyol’un çevirdiği, Yiğit Sertdemir’in yönettiği oyunda Berfu Aydoğan, Berna Adıgüzel, Burak Davutoğlu, Canan Kübra Birinci, Seda Yılmaz, Emre Çağrı Akbaba, Eraslan Sağlam, Ersin Sanver, Ezgim Kılınç, Fatma İnan, Engin Akpınar, Mehmet Bulduk, Nilay Yazıcıoğlu, Onur Demircan, Ozan Gözel, Rozet Hubeş, Selçuk Yüksel, Selen Nur Sarıyar, Zeki Yıldırım rol alıyor. Oyun, 26-29 Kasım 2025 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

ÇİNGENE BOKSÖR(16+ Yaş)

1920’lerin boks yıldızı Johann Wilhelm Trollmann’ın trajik yaşantısından yola çıkılarak yazılan oyun, kurgusal bir karakter olan Hans’ın tanıklığıyla seyirciye aktarılıyor. Çocukluk dönemlerinde tanışan ikili, güçlü bir arkadaşlık bağıyla yılları geride bırakır. Kendine has stiliyle yıldızlaşan çingene boksör Ruki, Nazi Almanya’sının faşizan politikalarına ve ayrımcılığa maruz kalır. Almanya Şampiyonu olsa da bu unvan kendisine verilmez ve hep kaybetmeye mahkûm edilir. Yoksul mahallelerde başlayıp toplama kamplarına kadar süren, ölümüne dostluğun çarpıcı öyküsü…

Rike Reiniger’in yazdığı Cafer Alpsolay’ın yönettiği oyunda Ercan Demirhan rol alıyor. Oyun, 26-29 Kasım 2025 tarihleri arasında Müze Gazhane Meydan Sahne’de.

BENİM KÜÇÜK YILDIZIM (3+ Yaş)

Bir gün bir yıldız kayar… Gökyüzünden… Küçük kız onun peşine düşer… Belki gözündeki yıldıza ulaşamaz; ama bir yıldız şarkıcı kargaya, tavuklar için bir Yıldız gibi pırıl pırıl parlayan bir mısır tanesine, her nefes aldıkça bir yıldız parıldayan ateş böceğine rastlar… Hepsiyle arkadaş olur… Sonunda gerçek yıldızın içinde olduğunu sevgi kardeşlik dostluk olduğunu anlar.

Cengiz Özek’in yazıp yönettiği oyunda Ayşe Günyüz Demirci, Buğra Can Ildırışık, Yunus Erman Çağlar, Kamer Karabektaş, Mana Alkoy, Özge Kırdı, Pınar Pamuk, Aslı Menaz rol alıyor. Oyun, 9, 16, 23, 30 Kasım 2025 tarihlerinde Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.

MASAL (5+Yaş)

Hakkından ve ihtiyacından fazla yiyeceği çalarak açlığa sebep olan yemek hırsızı ve işbirlikçisine karşı üç çocuk fantastik bir yolculuğa çıkar. Birçok engelin aşıldığı yolculuk sürecinde bireysellikten birlikte hareket etmeye, yardımlaşma ve adaletli paylaşıma kadar çocukların düşünce ve eylemleri değişir. Açlığın tüm çocuklar için yaşamsal bir sorun olduğunu fark eden çocuklar, açgözlü yemek hırsızı ve işbirlikçisine karşı mücadeleyi büyütür. Eftal Gülbudak’ın yazıp yönettiği oyunda Ceren Hacımuratoğlu, Ercan Demirhan, Yeliz Şatıroğlu, Onur Şirin, Volkan Öztürk rol alıyor. Oyun, 9, 16 Kasım 2025 tarihlerinde Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde, 30 Kasım 2025 tarihinde Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

FINDIKKIRAN (7+ Yaş)

Minik Clara, yılbaşı hediyesi olarak aldığı Fındıkkıran isimli oyuncağıyla özel bir bağ kurar. Görünenin ardındaki güzelliğin ortaya çıkacağı o gece hayalle gerçek arasında, başka dünyalarda büyük serüven başlar. 1800’lerden günümüze birbirinden farklı versiyonlarıyla operada, sinemada büyük ilgi gören bu halk öyküsü, tüm görkemiyle şimdi Şehir Tiyatrosu’nda sahneleniyor. E.T.A Hoffmann’ın masalından Dilşad Çelebi’nin uyarladığı, Lerzan Pamir’in yönettiği oyunda Asrın Gurur Kuyucak, Gözde İpek Köse, Cihan Kurtaran, Çağrı Büyüksayar, Derya Keykubat, Dolunay Pircioğlu, Emel Bertan, Esra Ede, Emrah Derviş Soylu, Gürkan Başbuğ, Hakan Gümüş, Osman Kaba, Pelin Budak, Salih Şimşek, Sefa Turan, Selen Nur Sarıyar, Ümit Bülent Dinçer, Yılmaz Aydın rol alıyor. Oyun, 9, 16 Kasım 2025 tarihlerinde Ümraniye Sahnesi’nde.

SEVDALI BULUT (5+ Yaş)

Dünyanın bir yerinde, Ayşe Kız’ın bahçesi dışında kalan her yere ve her şeye sahip olan Kara Seyfi, Ayşe Kız’ın büyük emek ve sevgiyle kurduğu bahçesini de ele geçirmeye çalışmaktadır. Oyun, Sevdalı Bulut, Ayşe Kız ve arkadaşlarının bahçelerini Kara Seyfi’ye karşı koruma çabalarını anlatmaktadır.

Nazım Hikmet’in yazdığı, Eftal Gülbudak’ın yönettiği oyunda Ada Alize Ertem, Canan Kübra Birinci, Emre Çağrı Akbaba, Enes Mazak, Erkan Akkoyunlu, Berk Samur, Şeyda Arslan, Tuğçe Açıkgöz, Yasemin Güvenç rol alıyor. Oyun, 9, 16 Kasım 2025 tarihlerinde Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde, 23, 30 Kasım 2025 tarihlerinde Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

BİR GECE MASALI (5+ Yaş)

Shakespeare’in Bir Yaz Gecesi Rüyası isimli oyunundan uyarlanan Bir Gece Masalı, arkadaşlık kavramı üzerine kuruludur. Oyun, ailesinin istediği gençle değil kendi istediği kişi ile arkadaşlık kurmak isteyen Şirin Kız’ın Yakışıklı Delikanlı, Güçlü Delikanlı ve Selvi Kız ile ormanda geçirdiği bir gecede yaşananları anlatır. William Shakespeare’in yazdığı Musa Arslanali’nin yönettiği oyunda Ayşe Nurseli Tırışkan Akpınar, Burhan Yeşilyurt, Çağlar Ozan Aksu, Ceysu Aygen, Hüseyin Emre Şen, Mehmet Emre Ertunç, Oğuzhan Oğuz, Ömer Naci Boz, Seda Yılmaz, Serap Doğan rol alıyor. Oyun, 9, 16 Kasım 2025 tarihlerinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde, 23, 30 Kasım 2025 tarihlerinde Ümraniye Sahnesi’nde.

SESLER ÜLKESİ (4+ Yaş)

Uzun zamandır çocuklar tarafından ihmal edilen Keman, Piyano, Flüt kendileri gibi çalınmayan arkadaşları Gitarı da yanlarına alarak Sesler Ülkesine dönmeleri gerektiğini anlatırlar. Gitar kendisini çalmayan Deniz’i uyandırır.  Gitar, Deniz’den ayrılmak istemediği için onu da Sesler Ülkesinde bir yolculuğa çıkarmaya karar verir. Böylece ilk kez Sesler Ülkesini bir çocuk ziyaret eder.

Sesler Ülkesinde enstrümanları ve müziği yakından tanıyan Deniz, Vivaldi, Mozart ve enstrümanlara hayran kalır ve enstrümanların hepsini öğrenmeye heveslenir. Enstrümanlar, Deniz’e kendini beğendirmek için bir yarışa girer ve akordları bozulur. Beethoven enstrümanların akordunu düzeltir ve onları orkestra şefi gibi yöneterek bir eser çaldırır. Aralarındaki uyumu hatırlayan enstrümanlar ve çalacağı enstrümana karar veren Deniz mutludur.

Gizem Padar’ın yazdığı, Nihat Alpteki’nin yönettiği oyunda Aslı Şahin, Bahar Çebi, Cihat Faruk Sevindik, Çağlar Polat, Damla Cangül Yiğit, Lale Kabul rol alıyor. Oyun, 23, 30 Kasım 2025 tarihlerinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

BEKÇİ İLE POSTACI (3+ Yaş)

Postacı Piero ile Gece Bekçisi Marcello adlı çocuk kitabından uyarlanan eserde bir bekçi ile bir postacı ev arkadaşlarıdır. Biri gece diğeri gündüz çalıştığından hiç görüşemezler. Soğuk bir kış günü ikisi de hastalanınca, evi aynı anda paylaşmaları gerekir. Lodovica Cima, Gabriele Clima’nın yazdığı Ceylan Özçapkın’ın çevirdiği, Derya Yıldırım’ın oyunlaştırıp yönettiği oyunda Melisa Demirhan, Besim Demirkıran, Cafer Alpsolay, Fatma İnan, Reyhan Karasu, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor. Oyun, 23 Kasım 2025 tarihinde Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

ÇÖPSÜZ DÜNYA (4+ Yaş)

İklim değişikliği ve hava kirliliğinden dolayı bulutların renginin, rüzgârın yönünün değiştiği günlerden bir gün; umutlu, mutlu ve bilinçli bir uçurtma olan Uç Uç kuyruğu koptuğu için bir çöplüğe düşer. Çöplükte, bez bir bebek olan Püsküllü ve atılmış bir koli olan Koli Koli ile tanışır. Çöplüğün kontrolünü elinde tutan Çöpten Kral ve yardımcısı Sinek ile kurulu düzenlerini değiştirmeye çalışan Uç Uç arasında bir mücadele başlar.

Çöpsüz Dünya oyunu sevimli karakterler aracılığıyla tüketim kültürünün bilinçsizce yaygınlaştığı günümüzde “geri dönüşüm, tamir, sıfır atık ve renklerle ayrılmış atık kutuları’’ gibi konuları ele alarak atıklardan arındırılmış bir dünya nasıl mümkün olabilir sorusuna cevaplar arıyor. Arzu Yurtseven’in yazdığı, Nihat Alpteki’nin yönettiği oyunda Eylül Soğukçay, Pınar Demiral, Engin Akpınar, Samet Silme, Mehmet Soner Dinç rol alıyor. Oyun, 23, 30 Kasım 2025 tarihlerinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.

İyi seyirler…

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnegöl 9. Kitap Günleri Başladı

İnegöl Belediyesi’nin bu yıl 9’uncusunu düzenlediği İnegöl Kitap Günleri başladı. 09 Kasım’a kadar açık olacak fuarda 10 günlük sürede; 173 yazar, 105 yayınevi ve 1 milyon kitap kitapseverlerle buluşacak. Söyleşiler, imza günleri ve etkinliklerle dolu dolu bir 10 gün yaşanacak.

İnegöl Belediyesi 9. Kitap Günleri bugün düzenlenen coşkulu törenle kapılarını açtı. Her yıl daha geliştirilerek sürdürülen organizasyonda bu yıl 173 yazar, 105 yayınevi ve 1 milyon kitap kitapseverlerle buluşurken, ilk günden kitap fuarı alanı başta öğrenciler olmak üzere yoğun bir ilgiyle karşılaştı. Kitap Günlerinin açılış töreni 10.00’da Kaymakam Eren Arslan, AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman, Belediye Başkanı Alper Taban, yazarlar, siyasi parti temsilcileri, kurum müdürleri, STK temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleştirildi.

YAZI VE KİTAP MEDENİYETTİR
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan Kitap Günleri açılış töreninde, programının onur konuğu olan Edebiyatçı Yazar ve Şair İbrahim Tenekeci kısa bir selamlama konuşması yaptı. Tenekeci, “Sadece yazmak değil, okumakta hüner istiyor. Büyük yazarların ortak yönlerine baktığımız zaman, hepsinin iyi birer okuyucu olduğunu görüyoruz. Çünkü okumak, okunmak arzusunu da beraberinde getirir. Yazı ve kitap, medeniyettir. Dolayısıyla kitapla ilgili her türlü gayreti ve fedakarlığı desteklemeliyiz. İnegöl Kitap Fuarına destek veren, böyle hayırlı bir işe destek veren herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ ZENGİN’DEN KİTAP KUMBARASI ÇAĞRISI
İbrahim Tenekeci’nin ardından Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Zengin kürsüye geldi. “Mevsim sonbahar, aylardan kitap” sözleriyle konuşmasına başlayan Zengin, “Yüzlerce yazarı, yayınevini ve 1 milyondan fazla kitabı öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimizle buluşturduğu için Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Buradan fuarı ziyaret edecek öğrenci ve velilerimize de çağrıda bulunmak istiyorum. Kendilerine bir kitap alırken bir kitapta alanda bulunan Kitap Kumbarasına atmalarıyla köylerimize eksik olan kitaplarımızı tamamlamış olacağız” ifadelerinde bulundu.

“CUMHURİYET’TE BİR FİKRİN, BİR KALEMİN VE BİR KİTABIN GÜCÜ İLE DOĞDU”
İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban da konuşmasına 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı vurgusu yaparak başladı. Başkan Taban, şöyle konuştu: “Bugün çok değerli yazar konuğumuz İbrahim Tenekeci’nin katılımıyla 9. Kitap Günlerimizi başlatıyoruz. Bildiğiniz gibi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutladık. Bir kez daha Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun temennisinde bulunuyorum. Cumhuriyetin de bir fikrin, bir kalemin ve bir kitabın gücü ile doğduğunu hatırlatmak istiyorum.”

BİR MİLLETİN MEDENİYET YOLCULUĞU, KİTAPLA BAŞLAR
“Cenabı Allah’ın da yüce kitabında insanoğluna ilk emri, okudur. Okumak; varlığı anlamak, kendini keşfetmek, dünyayı tanımaktır. Bir milletin medeniyet yolculuğu, kitapla başlar. Bir şehrin geleceği de okuyan nesillerle şekillenir. Burada da bugün; çocuğu, genci, yetişkini herkeste bu heyecanı görmek, açıkçası bizleri de mutlu ediyor. Bu vesileyle ben bu organizasyonda emeği geçen; Kaymakamımıza, Milli Eğitim Müdürümüze, Kültür Bakanlığımıza, Milletvekilimize, öğrencilerimize, Kültür Komisyonumuza, çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Çok kıymetli bir buluşmaya ev sahipliği yapıyoruz burada. Söyleşiler, imza günleri atölyeler ve çeşitli etkinliklerle dolu bir kültür şöleni gerçekleştirmiş oluyoruz. Kitapseverlerimizi, öğrencilerimizi 1 milyonu aşkın kitapla buluşturmuş olacağız.”

10 GÜNDE 173 YAZAR KİTAPSEVERLERLE BULUŞACAK
“İnegöl Belediyesi olarak Nöbetçi Kitaphaneler açarak özellikle öğrencilerimizin, gençlerimizin ve yetişkinlerimizin kitaplarla buluşmasını hedefliyoruz. Bu vesileyle de daha fazla kitaphane açmak adına da çalışmalar yapıyoruz. Bu organizasyonumuzda da 173 yazarımız sevenleriyle buluşacak. 10 gün boyunca devam edecek ve 9 Kasım Pazar akşamı sona erecek. Hafta içi 09.00-20.00, hafta sonu da 10.00-20.00 saatleri arasında Kitap Fuarımız açık olacak. İnegöl’ümüzün bir de yerel yazarları var. İlk başladığımız günden bu yana sayılarında da ciddi artış oldu. Bu da bizi mutlu ediyor. Toplam 46 yerel yazarımız da burada kitaplarını tanıtıp imzalayacaklar. Bu vesileyle Kitap Fuarımızın hayırlı olmasını diliyorum.”

ÖĞRENMENİN VE EĞİTİMİN YAŞI YOK
AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman ise Kitap Fuarının her yıl düzenlendiğini ancak bu sene çok daha coşkulu, olduğunu kaydederek “Gençlerimizin ilgileri fuarı çok daha görkemli hale getirdi. Dinimizin ilk emri oku. Peygamber efendimiz ilim Çin’de de olsa müminin yitik malıdır, gidip onu oradan alsın demiş. Hz. Ali’de bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum demiş. Tabi öğretmenlerimiz, okullarımız bizleri eğitiyor. Ama öğrenmenin ve eğitimin yaşı yok. Öğrenme sadece okulla olmuyor. Hayatın devamında da bilgi almak için öğrenmek ve gelişmek için gençlerimizin kitap okumaları gerektiğini biliyoruz. Günümüz dünyasında sosyal medya ve sanal dünya içerisinde bunlara rağmen gençlerimizin kitap fuarlarına, kitaphanelere gösterdikleri ilgiyi görmek bizleri mutlu ediyor” diye konuştu.

BU MANZARA GELECEĞİMİZ İÇİN UMUT VERİCİ
Son olarak kürsüye gelen Kaymakam Eren Arslan da çok coşkulu bir program için bir arada olduklarını hatırlatarak; “Gençlerimiz de heyecanla kitaplarla buluşmak için bekliyor. Bu manzara geleceğimiz için de umut verici. Zaman zaman çağımızın sorunlarını ifade ederken gençlerimizin, insanlarımızın kitaba olan ilgisinin azaldığını düşünüyoruz ama hem bu manzara hem de rakamlar böyle olmadığını gösteriyor. Bu anlamda şehrimizin maddi imarını gerçekleştirirken bu manevi imarını da gerçekleştiren İnegöl Belediyemize ve Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Çok kıymetli bir buluşma. İnşallah herkesin 10 günlük bilgi bayramından layıkıyla yararlanmasını diliyorum” dedi.

Konuşmaların ardından kurdele kesimiyle İnegöl Kitap Günlerinin açılışı yapıldı. Ardından hem protokol üyeleri hem öğrencileri fuar alanına girerek kitap stantlarını inceledi. Açılışla birlikte yazar buluşmaları, söyleşiler ve imza günleri de başlamış oldu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer’de Cumhuriyet ve eğitim vizyonu konuşuldu

Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen “Tematik Buluşmalar” kapsamında, Prof. Dr. Rüyam Küçüksüleymanoğlu, Cumhuriyet, eğitim ve sosyal adalet ilişkisini konu alan bir söyleşi gerçekleştirdi.

Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği “Tematik Buluşmalar”a Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Sınıf Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Küçüksüleymanoğlu konuk oldu. Nazım Hikmet Kültürevi Balaban Salonu’ndaki programda Prof. Dr. Küçüksüleymanoğlu, “Cumhuriyet ve Eğitim: Sosyal Adaletin Temeli” başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi.

Atatürk’ün eğitime bakış açısının son derece vizyoner olduğunu ifade eden Küçüksüleymanoğlu, bir ülkenin gerçek zaferinin ve kurtuluşunun ulusal bir Milli Eğitim programından geçmesi gerektiği görüşünü benimsediğini vurguladı. Cumhuriyet’in ilanından hemen sonra eğitimde hızlı adımlar atıldığını söyleyen Küçüksüleymanoğlu, “Zira yeni Cumhuriyet’in temel inancı, ülkenin her türlü sorununun eğitimle çözüleceğiydi. Bu kapsamda Kurtuluş Savaşı yıllarında bile 1’inci Maarif Kongresi toplanarak eğitimde planlamalar yapıldı. Cumhuriyet’in ilanından sonra eğitim adına atılan hızlı adımlar arasında millet mektepleri, halk evleri ve halk odaları, çeşitli illerde açılan kütüphaneler, müzeler, Köy Enstitüleri ve gençlerin yurt dışına eğitime gönderilmesi sayılabilir. Dünya Klasikleri’nin Türkçe’ye çevrilmesi de çok geniş bir perspektifte yürütülen eğitim çalışmalarındandı” diye konuştu.

Sosyal adaleti, fırsatlara ve imkanlara herkesin eşit şekilde ulaşabilmesi ve dağılımın hakkaniyetli olması olarak tanımlayan Küçüksüleymanoğlu, eğitime erişimin adil olması gerektiğini vurguladı. Eğitimdeki adaletsizliğin temel sebeplerine değinen Küçüksüleymanoğlu, bunları ekonomik koşullar ve maddi durumu düşük öğrenciler, eğitime ayrılan payın düşmesikitap eksikliği, dijital uçurum, bölgesel farklar ve PISA puanları, ev genci oranının yüksek olması, özel gereksinimli öğrenciler, farklı dil konuşulan öğrenciler ile travma ve göç olarak sıraladı.

Türkiye’nin zengin ve güçlü bir ülke olduğunu ve bu sorunların üstesinden gelebileceğini söyleyen Küçüksüleymanoğlu, bunlarla ilgili çözüm önerilerini de paylaştı. Önerilerinin başında kaliteli öğretmen ihtiyacı geldiğini anlatan Prof. Dr. Küçüksüleymanoğlu, öğretmenin bir çocuğun kaderini değiştirebileceğini belirterek, Cumhuriyet’in en büyük nimetinin, annesi babası okuryazar olmayan birinin dahi en önemli beyin cerrahı olabilmesi gibi başarı hikayelerini yaratan iyi öğretmenler olduğunu vurguladı. Sonraki çözüm önerilerini de anlatan Küçüksüleymanoğlu, okullarda fiziksel koşulların iyileştirilmesi, derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması, okullarda ücretsiz yemek verilmesi, eğitim harcamalarında burs ve desteklerin arttırılması, kapsayıcı eğitim politikaları, destekleyici programların yaygınlaştırılması, dijital uçurumu azaltacak altyapı yatırımlarının arttırılması, liyakat, paydaşlara yeterince söz hakkı verip karar alma mekanizmalarında daha çok yer almalarının sağlanması ile şeffaflık ve hesap verebilirlik olarak sıraladı.

Sadece “Cumhuriyet çok yaşasın” demenin yeterli olmadığını dile getiren Prof. Dr. Küçüksüleymanoğlu, Cumhuriyet’e ve ilkelerine sahip çıkılması gerektiğini belirterek, “Cumhuriyetin ilelebet yaşayabilmesi için adalet, liyakat ve hukukun var olması gerekiyor” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aylin Özsavaş: Turizmin merkezinde TÜRSAB olacak!

TÜRSAB Başkan Adayı Aylin Özsavaş, turizmin kalbi Kuşadası’nda sektör temsilcileriyle bir araya geldi. Korumar Hotel De Luxe’te gerçekleşen buluşmaya seyahat acentaları ve basın mensupları yoğun ilgi gösterdi. Acentalar, Özsavaş’ı coşkuyla karşıladı.

Toplantıda konuşan Aylin Özsavaş, TÜRSAB Başkan adaylığı sürecine dair değerlendirmelerde bulundu ve başkan seçilmesi halinde hayata geçirmeyi planladığı projeleri paylaştı. Özsavaş, konuşmasında birlik, şeffaflık ve güven vurgusu yaparak şunları söyledi:

“Artık üyelerine sırtını dönen değil, üyeleriyle omuz omuza yürüyen bir TÜRSAB olacağız. Sektörün tüm paydaşlarıyla ortak akılla, el ele vererek sorunları tek tek çözeceğiz.”

1618 Sayılı Yasanın Günümüz Koşullarına Cevap Veremiyor

Toplantıya katılan seyahat acentaları, turizm sektörünün uzun süredir karşı karşıya olduğu yapısal sorunlara dikkat çekti. Katılımcılar, 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nun günümüz koşullarına uygun hale getirilmesi gerektiğini belirtti.

Aylin Özsavaş bu konuda şu sözleri dile getirdi:

“1618 sayılı yasa, dönemin şartlarında önemli bir kazanımdı. Ancak artık sektörün ihtiyaçlarına yanıt vermiyor. TÜRSAB Başkanlığım döneminde bu yasada yapılacak değişiklikler öncelikli hedeflerimizden biri olacak.”

”Kuşadası’nda KOMER Yeniden Turizme Kazandırılmalı”

Seyahat acentaları, toplantı sırasında Kuşadası Kongre Merkezi (KOMER)’in de yeniden yapılandırılması gerektiğine dikkat çekti. 2013 yılında hizmete açılan KOMER’in bugün atıl durumda olduğuna vurgu yapan katılımcılar, merkezin yeniden aktif hale getirilerek turizme kazandırılması gerektiğini ifade ettiler.

Aylin Özsavaş, bu konuda da önemli bir hatırlatma yaptı:

“Tam 12 yıl önce 30 Ekim 2013’te KOMER’in resmi açılışına katılmıştım. Bu muazzam kongre merkezinin yeniden canlandırılması gerekiyor. Kongre turizmi, ülkemize yüksek gelir getiren en önemli turizm kollarından biri. Esas mesele, kongre turizmini yeniden eski değerine kavuşturmak ve bu alanda ülkemizi yeniden güçlü bir oyuncu haline getirmek.”

Ekim 2016 da yapılması planlanan Alman Seyahat Birliği (DRV)’de için KOMER’de görev aldığını da hatırlatan Özsavaş, uluslararası tecrübesiyle Türkiye’nin kongre turizmini yeniden güçlendirmeye kararlı olduğunu vurguladı. Bölgenin kongre turizm faaliyetlerini artıracağız ve KOMER’i faal hale getireceğiz.  

Cruise Turizmi de Öncelikler Arasında

Kuşadası’ndaki seyahat acentaları ayrıca cruise gemi taşımacılığının önemine değindi. Acentalar, Türkiye’nin bu alanda büyük bir potansiyele sahip olduğunu ancak mevcut kapasitenin yeterince kullanılmadığını belirterek, daha etkin politikalar geliştirilmesi gerektiğini söylediler.

Seyahat acentalarının sorunlarını tek tek  dinleyip soruları yanıtlayan Aylin Özsavaş, bu konuda da destek sözü verdi:

“Cruise turizmi, Türkiye’nin vitrinidir. Elbet sorunlar vardır bizim görevimiz bölgenin yaşadığı sıkıntılara çözüm yolları bulmaktır.“

Birlik, Şeffaflık ve Güven Temelli Yeni TÜRSAB Vizyonu

Aylin Özsavaş konuşmasında birlik ve dayanışma çağrısı yaptı:

“Artık üyelerine sırtını dönen değil, onlarla birlikte karar alan; adil, şeffaf ve güvene dayalı bir TÜRSAB inşa edeceğiz. Bu süreçte hiçbir üyemiz kendini yalnız hissetmeyecek.”

Toplantı, samimi sohbetler ve karşılıklı fikir alışverişlerinin ardından yemek eşliğinde sona erdi. Katılımcılar, turizmin geleceğine umutla bakmalarını sağlayan bu buluşmadan memnuniyetle ayrıldılar.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Uzmanından kışa girmeden enerji tasarrufu uyarısı!

Üsküdar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür Vekili, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Muhammet Enis Bulak, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü dolayısıyla enerji verimliliğine dikkat çekti.

En çok ısı kaybı dış duvar, pencere ve çatıdan oluyor

Türkiye’de konutlarda ısı kaybının en çok dış duvarlar, pencereler ve çatı bölümlerinde yaşandığını belirten Doç. Dr. Bulak, “Yalıtım bulunmayan duvarlar, tek camlı pencereler ve yetersiz çatı yalıtımı enerji verimliliğini önemli ölçüde azaltıyor. Ayrıca hava sızıntıları ve zemin yalıtımındaki eksiklikler, toplam ısı kaybını artırarak ısınma giderlerini yükseltiyor” dedi.

Basit önlemlerle büyük tasarruf mümkün

Kış aylarında enerji tasarrufu sağlamak için alınabilecek en etkili önlemleri sıralayan Doç. Dr. Bulak, “Binalarda etkili bir ısı yalıtımı uygulanmalı; dış cephe, çatı ve pencere gibi alanlarda ısı kaybı en aza indirilmelidir. Pencere ve kapıların sızdırmazlığını artırmak, termostatik vana ve oda termostatı kullanmak, ısıtma sisteminin verimliliğini yükseltir. Gündüz güneşten yararlanmak, akşamları perdeleri kapatarak sıcak havayı içeride tutmak, düzenli kombi bakımı yapmak ve radyatörleri temiz tutmak ve enerji tasarruflu cihazların tercih edilmesi ısınma maliyetlerini düşürür.” diye konuştu.

Pencereler enerji verimliliğinde kritik nokta

Pencere ve kapı sistemlerinin toplam ısı kaybının yaklaşık yüzde 20–25’ini oluşturduğunu hatırlatan Doç. Dr. Muhammet Enis Bulak, “Çift camlı, argon gazı dolgulu camlar ve ısı yalıtımlı doğramalar ısı kaybını önemli ölçüde azaltır. Gevşek menteşeler veya hatalı montajlar hava akımı oluşturarak tasarrufu engeller. Özellikle apartman girişleri ve balkon kapılarında çift kapı sistemi, sıcak havanın dışarı kaçmasını önleyerek konforu artırır. Dış kapılarda ise yalıtımlı çelik veya kompozit kapılar tercih edilmeli; alt eşikte rüzgarlık fitilleri kullanılmalıdır. Özellikle apartman girişleri veya balkon kapılarında çift kapı kullanmak, sıcak havanın dışarı kaçmasını önler.” diye konuştu.

Akıllı termostatlar enerji tasarrufu sağlıyor

Teknolojik çözümlerin enerji verimliliğine önemli katkı sağladığını vurgulayan Doç. Dr. Bulak, şöyle devam etti:

“Akıllı termostatlar ve otomasyon sistemleri sayesinde yaklaşık yüzde 8 ila yüzde 20 arasında enerji tasarrufu sağlanması makul bir beklenti olarak değerlendirilebilir. Uygun koşulların sağlandığı, yani ısıtma sisteminin verimli çalıştığı, kullanıcı alışkanlıklarının bilinçli olduğu ve bina yalıtımının iyi durumda bulunduğu durumlarda bu oran yüzde 20-30 seviyelerine kadar yükselebilir. Bununla birlikte, yalnızca termostatın değiştirilmesi tek başına yüksek verimlilik artışı sağlamaz. Sistemin bütünleşik çalışması, kullanıcı davranışları ve binanın fiziksel özellikleri tasarrufun boyutunu belirleyen temel unsurlardır.”

Yeni binalarda uygulanan “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği” yeterli mi?

“Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nin (BEPY)”, Türkiye’deki yeni ve mevcut binalarda enerji verimliliğini artırmayı hedefleyen önemli bir düzenleme olduğuna işaret eden Doç. Dr. Muhammet Enis Bulak, “Bu yönetmelik kapsamında yeni binaların en az C enerji sınıfı standardını karşılaması ve Enerji Kimlik Belgesi (EKB) alması zorunlu hale getirilmiştir. Ayrıca, duvar, çatı ve pencere gibi yapı elemanlarının ısı geçirgenlik katsayıları ile ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinin performansına ilişkin teknik kriterler belirlenmiştir. Ancak, bu teknik düzenlemelere rağmen, kullanıcıların enerji tasarrufu konusunda bilinç ve alışkanlık kazanmamaları durumunda yönetmeliğin hedeflenen düzeyde enerji verimliliği sağlaması mümkün görünmemektedir.” ifadesinde bulundu.

Yalıtımda uzun ömürlü sistemler oluşturulmalı

İzolasyon malzemesi seçilirken, suya ve neme karşı dirençli, yangına dayanıklı ve yüksek ses yalıtım kapasitesine sahip ürünlerin tercih edilmesi gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Muhammet Enis Bulak, “Uygulama alanına uygun malzeme türü ve kalınlık belirlenerek, uzun ömürlü ve minimum bakım gerektiren sistemler oluşturulmalıdır. Ekonomik açıdan verimli olmasının yanı sıra, çevre dostu ve geri dönüştürülebilir malzemelerin seçimi sürdürülebilirlik açısından önemlidir. Bu sayede enerji tasarrufu sağlanırken yapıların çevresel etkisi azaltılır. Dış cephe ve çatılarda düşük geçirgenlik, iç mekânlarda ise nefes alabilir malzemeler (örneğin taş yünü) tercih edilmelidir.” şeklinde konuştu.

Yüzde 50’ye varan enerji tasarrufu mümkün

Isı yalıtımı yapılan binalarda enerji maliyetlerinde ortalama yüzde 30 ila yüzde 50 arasında azalma sağlandığına da vurgu yapan Doç. Dr. Bulak, “Dış cephe yalıtımı ısı kayıplarını yaklaşık yüzde 40 oranında, çatı yalıtımı ise ek yüzde 20’ye kadar azaltabilir. Pencere ve doğrama yalıtımıyla birlikte toplamda yüzde 50’ye varan enerji tasarrufu mümkündür. Bu iyileştirmeler sadece faturaları düşürmekle kalmaz, aynı zamanda karbon salımını yüzde 30–40 oranında azaltarak çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlar. Dolayısıyla iyi planlanmış bir yalıtım sistemi, hem ekonomik hem de ekolojik açıdan önemli bir kazanç sağlar.” şeklinde sözlerini tamamladı. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocuklar Cumhuriyet’i Resim ve Şiirlerle Anlattı

Beylikdüzü Belediyesi’nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Resim ve Şiir Yarışması’nda dereceye giren öğrenciler ödüllerini aldı. Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen törende yarışmaya katılan minik yeteneklerin eserlerinden oluşan sergi de sanatseverlerle buluştu.

Beylikdüzü Belediyesi’nin düzenlediği “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı 3.Resim ve Şiir Yarışması” bayram coşkusunu sanatla buluşturdu. Yoğun katılımın olduğu yarışmada dereceye giren genç yetenekler, Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi (BAKSM)’de gerçekleştirilen törenle ödüllerini aldı. İlkokul ve ortaokul kategorilerinde resim ve şiir alanında ilk üçe giren çocuklar, şiirlerini okuyup eserlerini tanıtarak büyük alkış aldı. Yarışmaya katılan minik yeteneklerin eserlerinden oluşan sergi ise 6 Kasım 2025 tarihine kadar BAKSM Hanımeli Sergi Salonu’nda sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.

“Her zaman gençlerimizin yanında olacağımıza söz veriyoruz”

Beylikdüzü Belediyesi Meclis 2.Başkan Vekili Seyhan Topaloğlu törende yaptığı konuşmada, “Sanata, sanatçıya ve öğrenciye değer veren Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Murat Çalık’ın yolunda bizler de her zaman, her konuda gençlerimizin yanında olacağımıza söz veriyoruz. Bizler sizin başarılarınızla her zaman gurur duyacağız. Sağlık, mutluluk ve başarı sizlerin yakalarını hiç bırakmasın. Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tasarruf finansmanı, toplumsal dönüşümün finansal aracı hâline geldi

31 Ekim Dünya Tasarruf Günü, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de finansal farkındalığın artması ve hane ekonomilerinin güçlenmesi için önemli bir hatırlatma niteliği taşıyor. Ekonomik koşullar bireylerin tasarrufa bakışını dönüştürürken; erişilebilir finansman modellerine olan ihtiyaç da ciddi manada artmış durumda.

Tasarruf finansman sektörü, tarihî büyüme ivmesi yakaladı

Bu dönüşümün etkisi sektörün büyüme rakamlarına da yansıdı. Tasarruf finansman modelinin yükselen etkisi, sektörün Türkiye ekonomisinde kalıcı bir yer edinmesini sağladı. Finansal Kurumlar Birliği (FKB) verilerine göre, 9 lisanslı şirketin faaliyet gösterdiği sektör, 2025’in ilk yarısında 2024’ün aynı dönemine kıyasla rekor bir büyüme kaydetti: Toplam işlem hacmi yüzde 260 artarak 111,8 milyar TL’den 402,6 milyar TL’ye, aktif büyüklük ise yüzde 264 artışla 47,8 milyar TL’den 174 milyar TL’ye yükseldi. Bugün 489 şubede 6 bin 500’ü aşkın kişiye istihdam sağlayan sektör, 761 bini aşan katılımcısıyla Türkiye’de finansal kapsayıcılığın en yaygın modellerinden biri hâline geldi.

Sektörün yakaladığı büyüme ivmesinin önemli role sahip olan olan Fuzul, 151 şubesiyle Türkiye genelindeki toplam şube ağının yaklaşık yüzde 31’ini oluşturuyor. 45,89 milyar TL’yi aşan aktif büyüklüğüyle sektör varlıklarının dörtte birinden fazlasını yöneten şirket, 2025’in ilk yarısında 100 bini aşkın yeni müşteri kazandı.

Fuzul, bu yıl gerçekleştirdiği 65 bine yakın ev ve araç teslimatıyla hane ekonomisine 62 milyar TL finansman sağladı. Bu tutar, 2024 yılındaki toplam teslimat hacminin üç katından fazla. Son beş yılda sağlanan 86,5 milyar TL’lik toplam finansmanın yüzde 70’i yalnızca bu yılın ilk dokuz ayında gerçekleşerek, tasarruf finansman sektörünün ulaştığı tarihi büyüme ivmesini açıkça ortaya koydu.

“Sektörün başarısı modelimize duyulan güveni kanıtlıyor”

Fuzul’ün ve tasarruf finansman sektörünün yakaladığı büyüme verilerinin sayıların ötesinde toplumsal bir dönüşümü işaret ettiğini belirten Fuzul Tasarruf Finansman AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal, tasarruf kavramına yalnızca ekonomik değil, toplumsal bir değer olarak yaklaştıklarını vurguladı. Eyüp Akbal şöyle devam etti: “Dünya Tasarruf Günü bizim için takvimdeki bir günden fazlasını; bir ‘gelecek bilincini’ ve en temel insani ihtiyaç olan ‘güvence’ arayışını ifade ediyor. Tasarruf, bu topraklarda her zaman bir ailenin hayallerini gerçeğe dönüştürmesinin, bir ‘yuva’ kurmasının ilk adımı olmuştur. Günümüz dünyasında bu ‘yuva’ ihtiyacı değişmedi ancak ona ulaşma yolları dönüştü. İşte bu noktada tasarruf finansman sistemi artık sadece ev ya da araç sahibi olmanın değil, finansal okuryazarlığı güçlendirerek geleceği planlamanın da en erişilebilir yolu hâline geldi. Fuzul olarak bu büyük dönüşümün öncüsü olmanın sorumluluğunu taşıyoruz. Sektör verilerinin gösterdiği bu rekor büyüme ivmesi, modelimizin ne kadar güçlü bir toplumsal ihtiyaca cevap verdiğinin kanıtıdır. Fuzul’ün son 5 yılda sağladığı finansmanın yüzde 70’ini bu yıl gerçekleştirmiş olması, modelimize duyulan güveni ve toplumsal karşılığını net bir biçimde ortaya koyuyor. Bu ivmeyi sürdürerek yıl sonunda 200 bini aşkın yeni müşteriye ulaşmayı hedefliyoruz.”

Toplumsal fayda misyonlarını önümüzdeki dönemde güçlendirerek sürdüreceklerini belirten Akbal, sözlerini şöyle tamamladı: “Ülkemizin dört bir yanında şubeleşmeye devam ederek modelimize erişimi artıracağız; müşterilerimizin deneyimini iyileştiren dijitalleşme yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Büyümemize paralel olarak daha çok istihdam sağlayacak ve daha çok kişinin finansal hedeflerine ulaşmasına aracılık edeceğiz. Tasarruf finansman modelimizle toplumun her kesiminin geleceğe güvenle bakması için çalışmaya devam edeceğiz.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dante’den Godard’a: İlahi Komedya!

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Uluslararası Uzun Metraj Yarışma bölümünde bugün, İranlı yönetmen Ali Asgari’nin son filmi “İlahi Komedya”(Komedi İlahi) seyircilerle buluştu. 

Dünya galasını Venedik Film Festivali’nde yapan film; kariyerinin son eserini sansürle boğuşarak tamamlamaya çalışan bir yönetmenin hikâyesi üzerinden özgürlük, yaratıcılık ve adalet arayışını gözler önüne seriyor. Dante’nin İlahi Komedya’sından ilham alırken “Godard’dan da mı utanmıyorsun?’ repliğine de ev sahipliği yapan ironik filmin yönetmeni Ali Asgari, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu’ndaki gösterimin ardından soruları cevapladı. 

İlahi Komedya’dan esinini, ‘hayır kelimesinin gücü’ ile aldığını dile getiren yönetmen, bunu şöyle açıkladı: “Hayır’ kelimesinin gücünü göstermek, ‘hayır’ diyerek cehennemden cennette nasıl gidilebileceğini anlatmak istedim. Filmin bütününde İlahi Komedya’dan çok şey var ama en çok üzerinde durduğum nokta; engellere ‘hayır’ demenin gücü. Orijinal anlatıya sadık kalarak modern versiyonları değerlendirmeye çalıştım. İlahi Komedya aslında trajediyi, komedi tarzında anlatan bir kitap; ben de bunu referans aldım. Komedi, kitabın yazıldığı dönemden farklı algılanıyor artık dünyamızda ama ben komediyi ironik bir komedi olarak ele aldım”

Komedi ve gerçek hayat arasındaki çizgiyi nasıl belirlediği sorusuna ise yönetmenin cevabı; “İran’da gerçek hayat ile komedi arasında bir fark yok” şeklinde oldu. “İran hakkındaki bir filmi İran dışında çekmek istemedim ama filmi İran’da göstermek için izin de alamadık” diyen Asgari, önceki filminden dolayı İran yönetimiyle pek çok sorun yaşadığını hatırlattı. Bu film de dahil, pek çok filmin, İran’da vizyona girmesine izin verilmese de seyircinin, filmlere ulaşmanın yolunu bulduğunu söyleyen Asgari, “Bu tür filmler, kütüphanelerde ve kafelerde izlenebiliyor. İran’da çok bilinçli bir film izleyicisi var. Nuri Bilge Ceylan, İran’da belki Türkiye’den daha fazla tanınıyor” diye konuştu. Filmdeki Türkçe diyalogları da bu kültürel yakınlıkla açıklayan yönetmen, şöyle konuştu: “Film zaten benim şahsî deneyimlerimden ve Behram’ın deneyimlerinden yola çıkarak yazıldı. Behram, Türk ve bu filmi beraber yazdık. İran’da yaklaşık 50 milyon Türk var ama Türkçe bir film yayınlanması oldukça zor”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ROSATOM, İstanbul’da Düzenlenen 18. Verona Avrasya Ekonomik Forumu’nun Partneri Oldu

Rosatom, forum kapsamında nükleer teknolojilerinin enerji dönüşüm sürecindeki rolüne ilişkin vizyonunu sundu

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un temsilcileri, İstanbul’da düzenlenen 18. Verona Avrasya Ekonomik Forumu’na katıldı. Roscongress Vakfı’nın desteğiyle Avrasya’yı Tanıyalım Derneği’nin organize ettiği etkinlikte Rosatom da partnerler arasında yer aldı. 

Siyasetçilerden iş dünyasının temsilcilerine kadar geniş bir katılımcı kitlesini bir araya getiren forumda Avrupa ve Asya ülkeleri arasındaki uluslararası iş birliği konuları tartışıldı. 

Forum kapsamında düzenlenen “Enerji İş Birliğinde Yeni Gerçekler: Küresel İlerleme İçin Yenilikçi Stratejiler” oturumunda ana konuşmacı olarak yer alan Rosatom Kalkınma ve Uluslararası İş Geliştirmeden Sorumlu Birinci Genel Müdür Yardımcısı Kirill Komarov, Rosatom heyetine de başkanlık etti. Komarov konuşmasında, atom enerjisinin geleceğin güvenilir ve sürdürülebilir enerji sisteminin oluşturulmasındaki önemli rolünü vurguladı.

Kirill Komarov ayrıca şunları söyledi: “Uluslararası toplum, atom enerjisinin geliştirilmeden küresel dekarbonizasyonun imkansız olduğunu kabul ediyor. 2050 yılına kadar dünya atom enerjisi üretiminin üç katına çıkarılması, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için hayati bir adımdır. İklim sorunlarının çözümünde teknolojilerimize olan talebin istikrarlı bir şekilde arttığını gözlemliyoruz. Rosatom’un projeleri, yabancı ortaklara yalnızca güvenilir ve karbonsuz üretim yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomik büyümeye doğrudan katkı sağlıyor, yeni iş yerleri yaratıyor ve bilimsel potansiyeli geliştiriyor. Örneğin, Akkuyu NGS, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık %10’unu karşılayacak ve ülkenin ekonomik kalkınmasına önemli katkı sağlayacaktır. İleri teknolojileri hayata geçirerek ve istikrarlı enerji tedarikini garanti ederek, bu istasyon sanayinin dinamik büyümesinin anahtarı olabilir, yatırım iklimini iyileştirebilir ve binlerce iş yeri yaratabilir.” 

Rosatom temsilcileri iş programı kapsamında, kuruluşun dijital geliştirme çalışmalarını da paylaştı. Bu kapsamda ayrıca Akkuyu NGS’nin inşasının çeşitli aşamalarını ve Mersin’in altyapı gelişimini gösteren bir fotoğraf sergisi de sunuldu. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı