Borusan Contemporary, IACCCA üyelerini İstanbul’da ağırladı

Türkiye’nin ilk ve tek IACCCA üyesi koleksiyonu olan Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu, geçtiğimiz hafta Uluslararası Kurumsal Çağdaş Sanat Koleksiyonları Birliği (IACCCA) üyelerini İstanbul’da ağırladı. Bu prestijli buluşma, Türkiye’nin çağdaş sanat sahnesini uluslararası arenada bir kez daha öne çıkardı.

Dünyanın önde gelen kurumsal çağdaş sanat koleksiyonlarının küratör ve sanat yöneticilerinden oluşan profesyonel grup, IACCCA Sonbahar 2025 buluşması kapsamında İstanbul’a geldi. Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nun ev sahipliğinde Borusan Contemporary’nin tarihi Perili Köşk binasında gerçekleşen sunum ve paylaşımların ardından; kapsamlı bir program çerçevesinde, IACCCA üyeleri şehrin önde gelen kültür-sanat kurumlarını ve sergilerini ziyaret etme fırsatı buldu. 20 Eylül’de ziyarete açılan “Edward Burtynsky: Dönüşen Yeryüzü” sergisinin yanı sıra 18. İstanbul Bienali, Contemporary İstanbul, sanat kurumları ve güncel kurumsal koleksiyonlar aracılığıyla Türkiye’nin çağdaş sanat ortamını yakından deneyimlediler. 

IACCCA Yönetim Kurulu Başkanı ve Avrupa Yatırım Bankası Kültür ve Sanat Bölümü Başkanı Delphine Munro, programla ilgili şunları söyledi: “Güz dönemi toplantımızı, üyemiz Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nun sıcak ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyduk. Zengin ve dinamik bir program kapsamında, sektördeki iyi uygulama örneklerini paylaştık, ortak ilgi alanlarımız üzerine fikir alışverişinde bulunduk. İstanbul’daki kurumsal koleksiyonları inceleyerek Türkiye çağdaş sanatına dair daha derin bir perspektif edindik. Toplumsal meselelerle yakından ilgilenen sanat pratiklerine ilham verici bir şekilde tanıklık ettiğimiz 18. İstanbul Bienali’ni ziyaret ettik ve Contemporary Istanbul’u deneyimleyerek yerel ve bölgesel sanat sahnesinin nabzını tuttuk. Bu toplantı, IACCCA’nın küresel kurumsal koleksiyon topluluğu içinde diyaloğu, iş birliğini ve kültürel etkileşimi güçlendirme özünü ve misyonunu en iyi şekilde yansıttı.” 

Dünyanın en saygın kurumsal koleksiyon ağlarından biri olarak kabul edilen Uluslararası Kurumsal Çağdaş Sanat Koleksiyonları Birliği (IACCCA) üyelerinin bu ziyareti, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nun uluslararası alandaki konumunu pekiştirirken, İstanbul’un İstanbul’un küresel sanat sahnesindeki rolünü öne çıkardı. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Uluslararası Kazdağları Bal Hasat Şenliği başladı

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Edremit Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen 1. Uluslararası Kazdağları Bal Hasat Şenliği, Kazdağları Milli Parkı’ndaki Mas Kazdağları Kamping Tesislerinde açılış lansmanı ile başladı.

KAZDAĞLARI’NDA DOĞADAN GELEN EŞSİZ LEZZET

Binbir güzelliği barındıran bitki ve hayvan varlığı ile bir doğa harikası olan Kazdağları, bal üretiminde de önemli bir yere geliyor. Kazdağları’nın eşsiz bitki örtüsünden beslenen arılardan elde edilen ballar, yeni bir lezzet olarak sofralarda yerini alırken, bal üreticilerine de önemli bir katkı sunuyor.

AÇILIŞ MAS KAZDAĞLARI KAMPİNG’TE GERÇEKLEŞTİ

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Edremit Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen 1. Uluslararası Kazdağları Bal Hasat Şenliği görkemli bir açılışla başladı. Açılış lansmanı, Kazdağları Milli Parkı’ndaki Mas Kazdağları Kamping tesislerinde gerçekleştirildi.

Törene Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, Balıkesir İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün, Edremit İlçe Tarım ve Orman Müdürü Sabriye Akçay, Edremit Ziraat Odası Başkanı Ali Yılmaz Diker, çok sayıda arıcı ve Almanya’dan gelen bal üreticileri katıldı.

DÜZGÜN: “BALIKESİR, ARICILIKTA TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ MERKEZLERİNDEN BİRİ”

Balıkesir İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün, açılış konuşmasında Balıkesir’in arıcılık ve bal üretiminde Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biri olduğuna dikkat çekti. Düzgün, “Kazdağları’nın florası ve zengin doğası, bal üretiminde kaliteyi artıran en büyük unsur. Bu şenlik, hem üreticimizin emeğini taçlandıracak hem de Kazdağları balının marka değerine güç katacaktır” dedi.

ERTAŞ: “KAZDAĞLARI BALININ MARKALAŞMASI EN BÜYÜK HEDEFİMİZ”

Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş açılış konuşmasında, Kazdağları’nın eşsiz doğasıyla sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli biyosfer alanlarından biri olduğuna dikkat çekerek, “Kazdağları balının uluslararası ölçekte tanıtılması, markalaşması ve üreticimizin hak ettiği değeri bulması en büyük hedefimizdir” dedi.

ETKİNLİKLER RENKLİ GÖRÜNTÜLERE SAHNE OLDU

29 Eylül’deki açılışın ardından şenlik, 30 Eylül Salı günü Kazdağları Bal Ormanı’nda devam edecek. Programda açılış konuşmalarının ardından sembolik bal sağımı, fidan dikimi, folklor gösterileri ve bal hasat şenliği yarışmaları düzenlenecek..

Katılımcılar öğle yemeğinin ardından Edremit Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan stantları ziyaret edecek.

KAZDAĞLARI BALLARI SEMİNERİ

Şükrü Tunar Kültür Merkezi’nde gerçekleşen saat 15.00’te “Kazdağları Balları Semineri” gerçekleştirilecek.

Şenliğin en dikkat çekici bölümlerinden biri olan seminerde alanında uzman isimler katılımcılarla buluşacak:

Arno Bruder (Almanya Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı, Apimondia Asya ve Avrupa Komisyonu Başkanı)
“Almanya Arıcılığı Birliği ve Türkiye Arıcılığı Arasında İşbirliği ile Kazdağları Arıcılığının Geliştirilmesi”

İhsan Kocaş (Almanya Apimondia Başkan Yardımcısı, Apitherapy Komisyonu Üyesi, Almanya Apiterapi Derneği Başkanı)
“Almanya Arıcılığı Birliği ve Türkiye Arıcılığı Arasında İşbirliği ile Kazdağları Arıcılığının Geliştirilmesi”

Öğr. Gör. İlhan Devecil (Balıkesir Üniversitesi BUBYO Öğr. Gör., Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı)
“Doğadan Bal: Ovidiyum Balı, Akın Balı, Ballkesir”

Gökhan Aydoğdu (Arı Zehri Uzmanı)
“Karşılaştırmalı Organik Nitelikli Ballar”

Prof. Dr. Abdurrahim Koçyiğit (Benzim Üniversitesi Tıbbi Biyokimya AD Öğretim Üyesi, Kazdağları’nda Üretilen Ballar Üzerine Akademik Çalışmalarıyla Tanınıyor)
“Kazdağları’nda Üretilen Balların Önemi ve Arı Ürünlerinin Yeri”

ULUSLARARASI BULUŞMA

Şenlik boyunca yerli üreticilerin yanı sıra Almanya’dan gelen arıcılar ve uzmanlar da bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Böylece Kazdağları balının uluslararası düzeyde tanıtımına önemli bir katkı sağlandı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İDSO, 2025-2026 konser sezonunu klasik müziğin başyapıtlarıyla açıyor!

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, DenizBank konserleri kapsamında 10 Ekim 2025 Cuma akşamı Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda gerçekleştirilecek açılış konseriyle 2025-2026 sezonuna sanatseverlerle birlikte merhaba diyecek.

Büyük bir heyecanla hazırlanan bu özel gecede, klasik müziğin iki unutulmaz eseri müzikseverlere sunulacak. Programın ilk bölümünde, Maurice Ravel’in cazın renkleriyle bezenmiş zarif bir üslup içinde yazdığı Sol Majör Piyano Konçertosu seslendirilecek. Konçerto, vürtüözite ile lirizmi bir araya getiren yapısıyla dinleyicilere hem enerjik hem de duygusal bir müzikal deneyim sunacak. Konserin ikinci bölümünde ise Johannes Brahms’ın senfonik literatürün doruk noktalarından biri olarak kabul edilen 4. Senfonisi yer alacak. Derinlikli temaları, dramatik yapısı ve görkemli finaliyle Brahms’ın bu başyapıtı, izleyicilere güçlü bir müzikal yolculuk vaat ediyor.

Açılış konserinde orkestrayı, uzun yıllara dayanan iş birliği, güçlü sahne enerjisi ve zarif üslubuyla İDSO sahnesinde özel bir yere sahip olan İtalyan şef Antonio Pirolli yönetecek. Konserin solisti ise yorumlarıyla tüm dünyada takdir toplayan, derin müzikalitesiyle uluslararası müzik arenasında önemli bir yere sahip olan ünlü Rus piyanist Nikolai Lugansky olacak. 

Sezon boyunca İDSO sahnesinde 80’inci yıl ruhu 

İDSO her sezon olduğu gibi bu yıl da hem dünya klasik müziğinin başyapıtlarını hem de Türk bestecilerimizin eserlerini dinleyicilerle buluşturacak. Orkestranın 80. yılını da kutlayacağı bu sezon, bu iki çizgiyi güçlü bir dengeyle bir araya getirerek Beethoven, Brahms, Ravel, Debussy ve Tchaikovsky gibi dünya müzik tarihinin dev isimlerinin eserleriyle evrensel bir çizgi sunarken, Ulvi Cemal Erkin ve Cemal Reşit Rey gibi Cumhuriyet döneminin öncü bestecilerine de özel bir yer açacak. Bu sezon sahnede hem Türkiye’den hem de dünyanın farklı ülkelerinden değerli şefler ve solistlerin yanında, solistlerde piyanodan kemana, şan sanatçılarından nefesli çalgılara kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan çok sayıda virtüöz yer alacak. Dinleyicilere her konserde farklı bir renk ve farklı bir yorumculuk anlayışı sunmayı amaçlayan İDSO, dünyanın farklı coğrafyalarından sanatçılarla yapacağı iş birlikleriyle uluslararası bir perspektif sunarken, Türk sanatçıların sahnedeki ustalıkları ve ulusal kimliğimizi yansıtan saygın duruşlarıyla sezonun ruhunu tamamlayacak. 

“Geçmişe saygı, bugüne sahip çıkış, geleceğe umut dolu bir selam”

Yeni sezon hakkında konuşan Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı, açıklamasında şunları ifade etti:

“İstanbul Devlet Senfoni Orkestramızın 80’inci yılı, bizler için yalnızca bir sanat sezonu değil; geçmişimize saygı, bugünümüze sahip çıkış ve geleceğe umut dolu bir selam. Açılış konserimizde Ravel ve Brahms’ın ölümsüz eserleriyle sanatseverleri buluştururken sanatın birleştirici ve dönüştürücü gücüne bir kez daha şahit olacağız. İDSO’nun her sezonunda olduğu gibi bu yıl boyunca ise hem dünya klasik müziğinin başyapıtlarına hem de Türk bestecilerimizin muhteşem eserlerine birlikte kulak vereceğiz, bestecilerin hayallerinin perdelerini birlikte aralayacağız. 2025-2026 sanat sezonunda orkestramızın konserlerinde buluşmak, bu benzersiz ses ve ahenge birlikte kulak vermek üzere herkesi sanatın gönülleri birleştiren sımsıcak iklimine davet ediyoruz.”

Müziğin kültürel hafızasına dokunan bir sanat yolculuğu

Müzikseverleri 10 Ekim Cuma akşamı Atatürk Kültür Merkezi’nin Türk Telekom Opera Salonu’nda gerçekleşecek açılış konserinde görmekten mutluluk duyacaklarını ifade eden  İDSO Müdürü Aycan Küçüközkan, şu açıklamalarda bulundu:

“İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası olarak repertuvar seçiminde daima çeşitliliği ve yeniliği ön planda tutuyoruz. Barok’tan klasik döneme, romantizmden modern döneme uzanan geniş bir yelpazeyle, bütün bir müzik tarihinin renkli panoramasını sanatseverlere sunmayı arzu ediyoruz. Bu sezon da her konser kendi içinde ayrı bir hikâyeyi anlatacak; tüm repertuvar bir araya geldiğinde, 80’inci yılımıza yakışır büyük bir müzikal yolculuğa tanıklık etmiş olacağız. Umuyoruz ki müziğin kültürel hafızasına dokunan bu sanat yolculuğunda tüm dinleyicilerimiz bize eşlik eder.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kadın İstihdamı Türk Sanayinin Geleceğini Şekillendiriyor

Güriş Sanayi Grubu şirketlerinden ve Türkiye’nin en büyük döküm fabrikasına sahip olan Döktaş, üretimin operasyonel süreçlerinde kadın istihdamını artırmaya yönelik başlattığı proje ile sektörde önemli bir adım daha atmış oldu. Ağustos 2023’te Bursa/Orhangazi fabrikasında hayata geçirilen uygulama, kısa sürede olumlu sonuçlar vererek Döktaş Manisa Alüminyum ve Jant fabrikalarına da yayıldı.

Bugün itibarıyla Döktaş Orhangazi’de 28, Döktaş Manisa’da ise 17 olmak üzere toplam 45 kadın çalışan, üretim sahasında aktif görev yapıyor.

Güriş Sanayi Grubu şirketlerinden Döktaş Dökümcülük Orhangazi Fabrikası İnsan Kaynakları Müdürü Sibel Demircan Taş, proje hakkında şu değerlendirmede bulundu:

“Başlangıçta bazı endişeler mevcuttu; ‘bu iş ağır sanayi, kadınlar zorlanır’ şeklinde yorumlar yapılmaktaydı. Ancak doğru iş organizasyonu, ergonomik düzenlemeler ve etkin iletişim ile kadınların üretim sahasında erkekler kadar başarılı olabileceği ortaya konmuştur. Bugün kadın çalışanlarımızın sahada güvenle ve gururla görev yaptıklarını görmek, bizim için büyük bir memnuniyet kaynağıdır. Bu proje, yalnızca bir istihdam uygulaması değil, aynı zamanda Döktaş’ın sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik vizyonunun önemli bir parçasıdır.Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Daha emin ve daha doğru olarak yürüyeceğimiz bir yol vardır: Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak kılmaktır.” sözü, projemizin temel ilham kaynaklarından biri oldu.” dedi. Sibel Demircan Taş, “Kadınların ekonomiye katılımının artması hem sektörümüzü hem de toplumu ileriye taşımaktadır” ifadelerini kullandı.

Güriş Sanayi Grubu şirketlerinden Döktaş, önümüzdeki dönemde kadın çalışanların sayısını artırmayı, üretimin farklı alanlarında görev almalarını sağlamayı ve sektörde iyi bir uygulama modeli olarak örnek teşkil etmeyi hedefliyor.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporu Lansmanında konuştu

Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlediği Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporu Lansmanı’na katıldı. “Yerel Yönetimlerde Sürdürülebilirlik Politikaları ve Davranış Değişikliği panelinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve ESİAD Yönetim Kurulu Üyesi Neşe Gök ile birlikte konuşan Başkan Denizli, sürdürülebilirliğin yalnızca teknik projelere indirgenemeyeceğini, kentlinin gündelik yaşamına temas ettiğinde kalıcı hâle gelebileceğini vurguladı.

Başkan Denizli konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Sürdürülebilirliği yalnızca teknik terimlere indirgediğimizde, kentlinin hayatına değmeyen soyut bir alan yaratıyoruz. Asıl görevimiz, teknik çözümleri ortak değerlerin diliyle kentliye tercüme etmek. Bu yüzden Çeşme’de politikaları, davranış değişikliği hedefiyle günlük yaşama bağlıyoruz.”

Çeşme Belediyesi’nin sürdürülebilirlik alanında yürüttüğü çalışmalara da değinen Başkan Denizli, SECAP kapsamında karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik planlamalardan, Alaçatı Ot Festivali’nde plastik kullanımını sınırlayan uygulamalara, “Sakız Ağacım Çeşme” projesinden Temiz Çeşme Temiz Deniz girişimine kadar birçok örnek verdi.

Denizli, ayrıca ilçede kurulan İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü, Yeşil Yakalı Personel Ağı, ata tohumu üretim ve dağıtımı, atık mobilyaların değerlendirilmesi ve gençlere verilen çevre eğitimleri gibi çalışmaların da Çeşme’nin sürdürülebilirlik yol haritasında önemli yer tuttuğunu belirtti. 

“Temsil, karar ve dönüşüm”

Konuşmasını “Önce çocuklardan gençlere, yetişkinlere kadar uzanabileceğimiz herkese, hayatın içinde her köşeye adapte edebileceğimiz ufak değişikliklerle başlamamız gerekiyor. Çünkü köklü değişiklikler istikrarlı ve özverili küçük adımlardan geçiyor.” sözleriyle tamamlayan Başkan Denizli, Çeşme’de sürdürülebilirliği “yönetim politikası değil, kolektif yaşam kültürü” olarak inşa ettiklerinin altını çizdi.

Panelden Öne Çıkan Mesaj

Panelde, yerel yönetimlerin yanı sıra özel sektör ve iş dünyası temsilcileri de davranış değişikliği, enerji verimliliği, döngüsel ekonomi, yenilenebilir enerji ve depolama ile veri paylaşımı-şeffaflık başlıklarının kritik önemine dikkat çekti. İzmir’in “Misyon Şehri” niteliği ve bölgesel iş birlikleri, sürdürülebilir dönüşüm için ortak hareket çağrısıyla öne çıktı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde gerçekleşen lansmanın, bölgedeki tüm belediyeler için ortak vizyonu pekiştiren önemli bir buluşma olduğu vurgulandı.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Benimle Oynar Mısın?” Etkinliğiyle 90’lara Yolculuk

Beylikdüzü Belediyesi, Yaşam Vadisi’nde düzenlediği “Benimle Oynar Mısın?” etkinliğiyle ilçe halkını, eğlenceli ve nostaljik bir hafta sonunda buluşturdu. Yoğun katılım olan etkinlikte, 90’lı yılların unutulmaz sokak oyunlarıyla hem çocuklar hem de aileleri unutulmaz anlar yaşadı.
Beylikdüzü Belediyesi, Yaşam Vadisi’nde düzenlediği “Benimle Oynar Mısın?” etkinliğiyle çocukları ve ailelerini zamanda keyifli bir yolculuğa çıkardı. Yoğun katılımın olduğu etkinlikte, 90’lı yılların unutulmaz sokak oyunlarıyla hem çocuklar hem de aileleri unutulmaz anlar yaşadı. Sabah saatlerinde ısınma hareketleri ve koşu turuyla başlayan program, 6 Mayıs Gençliğimiz Var Sahnesi’nde gerçekleşen yoga ve zumba gibi etkinliklerle daha da renklendi. 
Etkinlik nesiller arası bağları güçlendirdi
Yaşam Vadisi’nin doğayla iç içe ortamında kurulan oyun alanlarında ise mendil kapmaca, çuval yarışı, ip atlama, yumurta taşıma, yakan top ve halat çekme oyunları büyük ilgi gördü. Özellikle beştaş, misket, körebe ve yağ satarım bal satarım gibi geleneksel oyunlar hem çocuklar için eğlenceli bir deneyim sundu hem de ebeveynlere çocukluk yıllarını hatırlattı. Gün boyunca devam eden etkinliklerde, refleks geliştirici “sopa tutma” ve denge odaklı “topu kanaldan geçirme” gibi yaratıcı oyunlarda çocuklar hem fiziksel hem zihinsel becerilerini sergiledi. Ailelerin de aktif olarak katıldığı oyunlar, nesiller arası bağları güçlendirdi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Zurich Sigorta Grubu Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız, UN Global Compact HUB’da Konuşmacı ve Liderler Zirvesi’ndeki Sosyal Girişimcilik Oturumu’nda Jüri Üyesi Oldu

Zurich Sigorta Grubu Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız, New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kapsamında düzenlenen UN Global Compact HUB ve Liderler Zirvesi’ne katıldı. Sürdürülebilir kalkınma alanındaki liderliği ile zirvede hem konuşmacı hem de jüri üyesi olarak yer aldı.

UN Global Compact HUB etkinlikleri kapsamında düzenlenen “İklim Eylemi için Sermayenin Harekete Geçirilmesi – İnovasyon ve İş Birlikleri” başlıklı panelde konuşan Yılmaz Yıldız, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin (SKA) iş dünyası için yol gösterici niteliğine dikkat çekerek, liderliğin yalnızca finansal sonuçlara ulaşmakla değil, tüm paydaşlara değer yaratmakla yeniden tanımlanması gerektiğini vurguladı.

Yılmaz Yıldız aynı zamanda, Liderler Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen “SKA İnovasyon Sunumları: Sürdürülebilir İş Dünyası için Çözümler” oturumunda jüri üyesi olarak görev aldı. Dokuz ay boyunca sürdürülebilir kalkınma amaçlarıyla uyumlu yenilikçi fikirler geliştiren, dünyanın dört bir yanından gelen 15 takımın projelerini dinledi. Yıldız, jüri üyeliği sırasında girişimcilerin iş dünyasına ve topluma değer katma potansiyelini öne çıkaran sorular sordu.  

Yılmaz Yıldız: “Gerçek başarı artık tüm paydaşlara değer yaratabilmektir”

Zurich Sigorta Grubu Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız, konuk olduğu panelde sigorta sektörünün sürdürülebilir kalkınmadaki rolünü ve iş dünyasında liderliğin yeni tanımını şöyle özetledi:

“UN Global Compact’i geleceği sorumlulukla şekillendirmek olarak tanımlıyorum. UN Global Compact Hub ve Liderler Zirvesi’nde yer almak ve fikir alışverişinde bulunmak büyük bir mutluluk. Sürdürülebilirlik ve SKA’lar artık şirketler için sadece bir iş konusu değil, aynı zamanda topluma, gezegene ve gelecek nesillere karşı sorumluluğumuz.

Sigorta sektörü olarak sürdürülebilir finansmana dört ana başlıkta katkıda bulunuyoruz. Birincisi, doğrudan yapılan yatırımları sigortalayarak; ikincisi, bu yatırımları risk mühendisliği bakış açısıyla değerlendirip olası zararları önleyerek; üçüncüsü, yeni ürün ve hizmetlerle bu dönüşümü destekleyerek ve son olarak, dünyadaki finansal varlıkların yaklaşık %70-%75’i sigorta şirketleri tarafından yönetildiği için yatırımcı olarak bu sürecin içinde yer alıyoruz. Sigorta sektörü bu başlıklarda, sürdürülebilir kalkınmada yalnızca destekleyici değil, dönüşümün öncüsü konumundadır.

Bu katkılar sayesinde sigorta sektörü, sürdürülebilir kalkınmada yalnızca destekleyici değil, dönüşümün öncüsü konumundadır. Biz de bu anlayış ve bilinçle tüm paydaşlarımız için değer yaratmaya devam edeceğiz.”

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MMA Academy, ‘Back to Retail’ eğitimiyle markalara rekabet avantajı sağlayan stratejileri aktardı

Okula ve şehre dönüş döneminde tüketici dikkatini yakalamanın yolları MMA Türkiye ve MMA Academy’nin düzenlediği “Back to Retail” eğitiminde kapsamlı bir şekilde ele alındı. 100’den fazla pazarlama profesyoneli tarafından canlı takip edilen eğitimin NPS skoru 82 oldu.

Sektöre Nitelikli İnsan Gücü Yetiştirme Vizyonu ile Yeni Eğitim Programı

MMA Türkiye’nin sektöre nitelikli insan kaynağı kazandırma vizyonu doğrultusunda faaliyet gösteren MMA Academy, pazarlama dünyasının en güncel konularını gündeme taşıyan eğitimlerine devam ediyor. Bu kapsamda düzenlenen “Back to Retail” eğitimi, markaların okula ve şehre dönüş döneminde tüketiciyle doğru noktada buluşmalarını sağlayacak stratejik ipuçlarını katılımcılara sundu.

Okula ve Şehre Dönüş: Markalar İçin Kritik Dönem

Yaz tatilinin sona ermesiyle birlikte hem öğrenciler hem de aileler yeni bir döneme hazırlanıyor. Okula dönüş kırtasiye, teknoloji ve giyim alışverişlerini hızlandırırken, şehre dönüş ev ihtiyaçları, market alışverişleri ve kişisel bakım ürünlerine yönelik talebi artırıyor.

Bu dönemde tüketici dikkatinin 7 saniyenin altına düşmesi, markaların satın alma kararlarını etkilemek için daha stratejik davranmasını gerektiriyor. Türkiye’de marka sadakatinin düşük olması ise doğru anda ve doğru yerde görünürlüğün önemini daha da artırıyor.

Perakende Medyanın Gücü

Geleneksel medya kanallarının etkisinin azalması ve dijital reklam maliyetlerinin yükselmesiyle birlikte, perakende medya markalara doğrudan tüketiciye ulaşma ve satış dönüşümlerini artırma fırsatı sunuyor.

Sadakat programlarından elde edilen birinci taraf veriler sayesinde;

  • Okul alışverişi yapan aileler,
  • Şehre dönüş yapan tüketiciler,
  • Günlük yaşam ürünlerini tercih eden geniş kitleler
    hedeflenebiliyor. Böylece kampanyalar, yüksek ROAS ve güçlü rekabet avantajı sağlıyor.

“Back to Retail” Eğitimi Yoğun İlgi Gördü

MMA Türkiye ve MMA Academy tarafından düzenlenen “Back to Retail: Okula ve Şehre Dönüş Sezonunda Perakende Medya’da Doğru Kurgu” eğitimi, sektör profesyonellerine perakende medyanın sunduğu fırsatları aktardı.

Eğitimde:

  • 100’den fazla pazarlama profesyoneli canlı olarak yer aldı,
  • Katılımcı memnuniyeti NPS skoru 82 ile ölçüldü,
  • Perakende medyanın sunduğu fırsatlar, örnek kampanyalar ve gelecek trendler detaylı şekilde ele alındı.

Mimeda’dan Stratejik Katkı

Eğitimin partneri olan Mimeda, Türkiye’nin ilk perakende medya şirketi olarak sunduğu deneyimlerle içeriğe katkı sağladı. Yaklaşık 24 milyon aktif müşteriye ulaşan Money sadakat programı verisi ve mLink teknolojisi üzerinden sunduğu omni-channel çözümler, markaların hem fiziksel hem de dijital kanallarda etkili şekilde görünür olmasını mümkün kılıyor.

Ekim Ayında İki Yeni Sertifikalı Eğitim

MMA Türkiye ve MMA Academy, eğitim serisine hız kesmeden devam ediyor. 

SEO & ROI Mastery in the Age of AI eğitimiyle yapay zekâ çağında görünürlüğünü artırmak, performansını ölçmek ve pazarlama stratejilerini optimize etmek isteyenlere yönelik iki oturumluk bu sertifika programının eğitimleri 8 Ekim ve 15 Ekim’de…

Kayıt için: mmaglobal.com/seo-roi-mastery-age-ai

22 Ekim’de ise Mimeda iş birliğiyle düzenlenecek yeni eğitim, dönemsel kampanyalarda perakende medyanın kullanımına odaklanacak. Bu etkinlik, markalara yaklaşan yüksek hacimli alışveriş dönemleri için ilham verici stratejiler sunmayı hedefliyor.

Rekabette Fark Yaratmanın Yolu

Bugün dikkat ekonomisinin en kısıtlı olduğu dönemlerde perakende medya, yalnızca reklam değil, aynı zamanda tüketiciyle kalıcı bağ kurmanın da anahtarı konumunda. MMA Türkiye ve MMA Academy’nin eğitimleri, markalara bu stratejik yaklaşımın önemini bir kez daha gösteriyor.

Eğitimi kaçıranlar için kayıt, MMA EMEA YouTube kanalında izlenebiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mevlana: Mest-i Aşk İran’da 2 Milyon Seyirciyle Rekor Kırdı

Büyük prodüksiyonu, dev oyuncu kadrosu ve duygu yüklü hikâyesiyle dikkat çeken “Mevlana: Mest-i Aşk”, vizyona girdiği İran’da komedi olmayan filmler dalında (Tarihi – Dram) 2 milyon 85 bin izleyiciye ulaşarak rekor kırdı. Şimdi sıra Türkiye’de! 17 Ekim’de vizyona girecek film, şimdiden sinemaseverler arasında büyük heyecan yarattı.

Yönetmenliğini Hassan Fathi’nin üstlendiği film, Mevlana’nın gönül yoldaşı Şems-i Tebrizi’nin esrarengiz kayboluşunu ve bu olayın Mevlana’nın hayatındaki derin izlerini beyazperdeye taşıyor. Dram ve tarihi türdeki yapım, Fahir Atakoğlu imzalı müzikleri ve Morteza Poursamadi’nin görüntü yönetmenliğiyle seyirciyi unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor.

Dev Kadro İlk Kez Bir Arada

Filmin oyuncu kadrosunda Parsa Pırouzfar, İbrahim Çelikkol, Hande Erçel, Bensu Soral, Boran Kuzum, Selma Ergeç, Burak Tozkoparan ve Halit Ergenç ve Shahab Hosseini gibi Türkiye ve İran’ın birbirinden değerli yıldız isimleri yer alıyor. Türk ve İranlı oyuncuların aynı projede buluşması, filmi uluslararası sinemada da özel bir noktaya taşıyor.

“Mevlana: Mest-i Aşk”, İran’daki başarısının ardından 17 Ekim’de Türkiye’de vizyona giriyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İtfaiyeciler Haftası’nda Huzurevi Sakinlerine Anlamlı Ziyaret

Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, İtfaiyeciler Haftası kapsamında Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı personeliyle bir araya geldi. İtfaiye erleriyle birlikte Gönül Köşkü Huzurevi’ni ziyaret eden Başkan Özarslan, huzurevi sakinleriyle yakından ilgilenerek sohbet etti. Ziyarete, Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Ali Levent Çeri, Keçiören Belediye Başkan Yardımcısı Emir Can Tunç ve itfaiye erleri katıldı.

İtfaiye teşkilatına teşekkür

İtfaiye teşkilatının toplumun huzur ve güvenliği için üstlendiği hayati sorumluluğa dikkat çeken Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, yangın ve afetlerde kritik rol üstlenen itfaiye teşkilatına özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ederek personelin İtfaiye Haftası’nı kutladı. Başkan Özarslan, “Bizim can güvenliğimizin, yaşam kalitemizin ve konforumuzun en önemli koruyucularından biri, itfaiye teşkilatımızdır. İtfaiye teşkilatının başında bulunan kıymetli Başkanımız Ali Levent Çeri, donanımlı ekibiyle birlikte bizler için ellerinden gelenin en iyisini yaparak çok büyük işlere imza atıyor. Bir yangın, sel veya başka bir afet yaşandığında, arkamızda güçlü bir ekip olduğunu bilmek bizlere güven veriyor. Bu bilinçle içimiz rahat, sizlerle gurur duyuyoruz.“ şeklinde konuştu. Özarslan, bu anlamlı günde Keçiören’de huzurevi sakinleriyle bir araya geldikleri için itfaiye erlerine teşekkür etti.

“İtfaiyeciler olarak her zaman yanınızdayız”

Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Ali Levent Çeri ise “Bizler, itfaiyeci evlatlarınız olarak meslekte 311. yılımızı kutluyoruz. İstedik ki bu anlamlı haftada siz kıymetli büyüklerimizi ziyaret edelim, mübarek ellerinizden öpelim. Bizler de itfaiyeciler olarak inşallah sizlerin bu güzel ve uzun ömrüne kazasız belasız kavuşuruz. Her zaman yanınızdayız, sizleri çok seviyoruz.” diye konuştu.

Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, programın sonunda Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Ali Levent Çeri’ye tüm itfaiye erleri adına plaket takdim etti. Ali Levent Çeri de Başkan Özarslan’a itfaiyeciler tarafından özel olarak yapılan itfaiyeci heykelini hediye etti.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı