Prometeon’ da Üst Düzey Atama Uğur Aydın, Prometeon Türkiye, Rusya, CIS Ticaret Direktörü olarak atandı

Tüm dünyanın endüstriyel ve ticari lastik odaklı tek global şirketi Prometeon Tyre Group’da görev yapan Uğur Aydın, Prometeon Türkiye, Rusya, CIS Ticaret Direktörü olarak terfien atandı.

2016 yılında Adana Bölge Satış Müdürü olarak o dönemki adıyla Türk Pirelli Lastikleri A.Ş’de  görevine başlayan Aydın, 2021 yılında Prometeon’da Türkiye Satış Müdürlüğü görevini üstlendi. Prometeon’un Türkiye’de tek markada pazar lideri olmasına ve satış performansına önemli katkılarda bulunan Aydın 2023 yılında Prometeon Türkiye, Rusya ve CIS Satış Direktörü olarak atanmıştı. 2025 Ekim ayı itibarıyla Ticaret Direktörü olarak atanan Uğur Aydın yeni görevinde, şirketin stratejik pazarlardaki konumunu daha da güçlendirmeyi hedefliyor.

Dicle Üniversitesi, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği mezunu olan Uğur Aydın, kariyerinin büyük bir bölümünde otomotiv ve lastik sektörlerinde uluslararası firmalarda önemli görevler yürüttü. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Trakya Lojistik Zirvesi başladı

Lojistik alanındaki güncel gelişmeler, sektörel fırsatlar ve bölgesel dinamiklerin ele alınacağı Trakya Lojistik Zirvesi, Lüleburgaz Yıldızları Sanat Akademisi’nde başladı. Zirvenin açılışında konuşan Lüleburgaz Belediye Başkanı Dr. Murat Gerenli; “Trakya’nın jeostratejik konumu, üretim ve ticaret potansiyeli, limanları, sınır kapıları ve sanayi altyapısıyla ülkemizin en güçlü lojistik merkezlerinden biri olma yolunda hızla ilerlediğini hep birlikte görüyoruz” dedi.

Lüleburgaz Belediyesi, Kırklareli Üniversitesi, Kırklareli Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, ÜNİDES ve KLÜ Lojistik Kulübü iş birliğinde düzenlenen Trakya Lojistik Zirvesi, Lüleburgaz Yıldızları Sanat Akademisi’nde başladı.
Zirvenin açılışına Lüleburgaz Kaymakamı Kemal Yıldız, Lüleburgaz Belediye Başkanı Dr. Murat Gerenli, Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rengin Ak, Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Lüleburgaz Gençlik ve Spor Müdürü Hekim Demirci, akademisyenler, öğrenciler ve sektör temsilcileri katıldı.
Zirvenin açılışında bir konuşma yapan Lüleburgaz Belediye Başkanı Dr. Murat Gerenli; “Lüleburgaz Belediyesi olarak böylesine önemli bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz. Trakya’nın jeostratejik konumu, üretim ve ticaret potansiyeli, limanları, sınır kapıları ve sanayi altyapısıyla ülkemizin en güçlü lojistik merkezlerinden biri olma yolunda hızla ilerlediğini hep birlikte görüyoruz. Bugün burada, bu potansiyeli daha ileriye taşımak için akademinin, kamu kurumlarının ve özel sektörün aynı masada buluşuyor olması gerçekten çok kıymetli. Bu zirve boyunca ele alınacak konular; bölgesel kalkınmadan liman işletmeciliğine, gümrük süreçlerinden yenilikçi lojistik yaklaşımlarına kadar geniş bir yelpazeye uzanıyor. Bu bilgi ve deneyim paylaşımının, hem Trakya’nın hem de ülkemizin lojistik vizyonuna güçlü katkılar sağlayacağına inanıyorum. Şunun altını özellikle çizmek isterim; Lüleburgaz Belediyesi olarak iş birliğine, ortak akla ve bölgesel dayanışmaya her zaman açığız. Üniversitemizle, kurumlarımızla, sektör temsilcilerimizle birlikte atacağımız her adım, şehrimizin ve bölgemizin geleceğini daha sağlam temellere oturtacaktır. Bu anlamda, benzeri organizasyonları desteklemeye ve bu tür buluşmalar için kapılarımızı her zaman açık tutmaya devam edeceğiz. Bu değerli zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen Kırklareli Üniversitesi’ne, hocalarımıza, tüm paydaşlara ve katılımınızla bu etkinliği güçlendiren siz değerli konuklara teşekkür ediyorum” dedi.
Trakya’nın jeostratejik öneminden bölgesel kalkınmaya, dış ticaret beklentilerinden limanlar ve denizyolu taşımacılığına, sınır kapılarından envanter yönetimine kadar pek çok konunun masaya yatırılacağı zirve 4 Aralık’a kadar Lüleburgaz Yıldızları Sanat Akademisi K. Budak Çal Salonu’nda gerçekleştirilecek.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Konya Yöresel Yemek Yarışması”na Başvurular Başladı

Konya Büyükşehir Belediyesi ve Selçuk Üniversitesi iş birliğinde Konya merkez ve tüm ilçeleri kapsayacak şekilde 3 aşamalı olarak gerçekleştirilecek “Konya Yöresel Yemek Yarışması”na kayıtlar başladı. Yarışmaya katılmak isteyen vatandaşlar, 31 Ocak 2026 tarihine kadar başvuru yapabilecek.


Konya Büyükşehir Belediyesi ve Selçuk Üniversitesi iş birliğinde düzenlenecek “Konya Yöresel Yemek Yarışması”na kayıtlar başladı.

Konya merkez ve tüm ilçeleri kapsayacak şekilde 3 aşamalı olarak gerçekleştirilecek yarışma, “Konya’nın Sofrasında Yarış Var” mottosuyla düzenleniyor.

Yarışmada, Konya mutfağının zengin ve özgün lezzetlerinin ortaya koyulması, yerel halkın mutfaktaki becerilerini ve ustalıklarını sergilemesine fırsat verilmesi amaçlanıyor.

Ev hanımlarının ve yemek meraklılarının el lezzetinin önemini göstererek kendilerini ifade etmelerine de imkân sağlanacak yarışmada, Konya Mutfağı’nın kültürel mirası tanıtılarak, yerel yetkinlikleri ön plana çıkarılacak.

Konya Yöresel Yemek Yarışması’na ilçelerden yapılacak başvurular, konya.bel.tr internet web sitesi üzerinden online alınacak.

Yarışmaya katılmak isteyen vatandaşlar, 31 Ocak 2026 tarihine kadar başvuru yapabilecek. Daha sonra başvurular, kurulacak olan komisyon ile tarifler ve reçeteler üzerinden değerlendirilecek.

Ön elemede teknik yeterlilik ve yöresel yemek uygunluğu kriterleri esas alınacak. Ön değerlendirme sonucunda 20 yarışmacı yarışmaya katılmaya hak kazanacak ve web sitesi üzerinden liste olarak yayınlanacak.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ING Türkiye, Growth Studio ile öğrenme kültüründe fark yaratıyor

ING Türkiye, sürekli gelişim ve öğrenmeyi stratejisinin merkezine alan kültür dönüşümü çerçevesinde önemli bir adım atarak Growth Studio’yu hayata geçirdi. ING’nin Genel Müdürlük binasında açılan bu yeni merkez, klasik eğitim anlayışının ötesine geçerek merakı besleyen, deneme-yanılmayı teşvik eden, birlikte üretmeyi ön plana alan dinamik bir öğrenme ortamı sunuyor. Merkezde 5 tane hibrit eğitime uygun sınıf, birebir gelişim görüşmelerine uygun koçluk ve mentorluk alanları, takım etkileşimini artıran yaratıcı oyun ve etkileşim araçları, mini kütüphane ve fikir üretimini destekleyen bir oda bulunuyor. ING Türkiye İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Hale Ökmen Ataklı, “Öğrenmeyi bir etkinlikten öte çalışma kültürü ve organizasyonun doğal bir refleksi haline getirmeyi hedefliyoruz.  Bugün farkı yaratan şey bilgi değil, öğrenme hızı. Growth Studio’yu bu yüzden hayata geçirdik. Bu merkezde ING’liler sadece eğitim almıyor; deniyor, yanılıyor, tartışıyor ve yeniden inşa ediyor. Biz büyümeyi bir sonuç değil, her gün tekrarlanan bir davranış olarak görüyoruz” dedi.

Türkiye’nin en sevilen dijital bankası olmayı hedefleyen ING, yenilikçi bakış açısını insan ve kültür stratejisine yansıtarak Türkiye’de öğrenme yaklaşımıyla fark yaratmayı hedefliyor. Bu vizyon doğrultusunda ING, sürekli gelişim ve öğrenmeyi stratejisinin merkezine alan kültürel dönüşüm kapsamında önemli bir adım atarak Growth Studio’yu hayata geçirdi.  ING’nin Genel Müdürlük binasında açılan bu yeni öğrenme merkezi, klasik eğitim anlayışının ötesine geçerek merakı besleyen, deneme-yanılmayı teşvik eden, birlikte üretmeye odaklanan dinamik bir öğrenme ortamı sunuyor. ING’nin global yaklaşımıyla da uyumlu olarak tasarlanan bu stüdyo, çalışanların öğrenmeyi davranışa dönüştüren aktif birer değer üreticisi haline gelmesine imkân tanırken, aynı zamanda çalışma deneyimini zenginleştiren stratejik bir merkez olarak konumlanıyor. 

Birlikte üretme kültürünü güçlendiren bir gelişim alanı 

ING Türkiye’nin uzun vadeli insan ve kültür stratejisiyle uyumlu “öğrenme topluluğu” yaklaşımını güçlendiren Growth Studio, çalışanların farklı öğrenme ihtiyaçlarına ve çalışma biçimlerine cevap veren esnek bir yapı sunuyor. Merkezde; 5 tane hibrit eğitime uygun sınıf, birebir gelişim görüşmelerine uygun koçluk ve mentorluk alanları, takım etkileşimini artıran yaratıcı oyun ve etkileşim araçları, merakı besleyen mini kütüphane ve fikir üretimini destekleyen Orange Talks Room adında bir oda bulunuyor. Bu bütüncül yapı hem bireysel hem de ekip düzeyinde öğrenme hızını artıran, denemeyi teşvik eden ve birlikte üretme kültürünü derinleştiren zengin bir gelişim ortamı yaratıyor.

Hale Ökmen Ataklı: Öğrenmeyi kurum kültürünün doğal bir refleksi haline getirmeyi hedefliyoruz.

ING Türkiye İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Hale Ökmen Ataklı, konuyla ilgili “ING olarak, global DNA’mızdan aldığımız dijital güçle ve ’Önce kendin olursun sonra ING’li yaklaşımımızla bugüne kadar birçok yenilikçi uygulama hayata geçirdik. Sürekli gelişimi merkeze alan, öğrenme kültüründe fark yaratan yaklaşımımızla yenilikçi duruşumuzu bir adım daha ileriye taşıyoruz. Öğrenmeyi bir etkinlikten öte çalışma kültürünün ve organizasyonun doğal bir refleksi haline getirmeyi hedefliyoruz. Bugün farkı yaratan şey bilgi değil, öğrenme hızı. Growth Studio’yu bu yüzden hayata geçirdik. Bu merkezde ING’liler sadece eğitim almıyor; deniyor, yanılıyor, tartışıyor ve yeniden inşa ediyor. Biz büyümeyi bir sonuç değil, her gün tekrarlanan bir davranış olarak görüyoruz. Bu nedenle de klasik eğitim anlayışından uzaklaşıp öğrenmeyi kurum kültürüne bütüncül olarak entegre eden bir yaklaşım benimsiyoruz. Bu stratejiyi destekleyen Growth Studio ise birbirinden öğrenme, trend paylaşımları ve üretim ritüelleriyle dinamik bir öğrenme döngüsü yaratıyor. Bu merkezi, kültürel dönüşümümüzün önemli bir yansıması olarak konumluyoruz. Öğrenme yaklaşımıyla fark yaratan bir kurum olma hedefiyle yenilikçi uygulamaları hayata geçirmeye devam edeceğiz” dedi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Shell Türkiye, Engelsiz Yaşam Vizyonuyla Hayatın Her Alanında Eşitlik ve Kapsayıcılık İçin Çalışıyor

Dünyanın önde gelen enerji şirketlerinden biri olarak Türkiye’nin gelişimine 102 yıldır katkı sağlayan Shell, Türkiye’deki operasyonel faaliyetlerinin yanı sıra toplumsal ihtiyaçlara yönelik geliştirdiği sosyal yatırım programlarıyla değer yaratmaya devam ediyor. Şirket, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan Eşitsizliklerin Azaltılması hedefi ve kendi Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkeleri doğrultusunda engelli bireylerin toplumsal hayata tam ve eşit katılımını destekliyor.

Shell Türkiye Kurumsal İlişkiler Direktörü ve Shell & Turcas İcra Kurulu Üyesi Meltem Okyar Perdeci, hem şirket içinde hem de toplumda engelsiz yaşam yaklaşımını genişletmek amacıyla yürüttükleri programlar olduğunun altını çiziyor: “Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerimizin bizi güçlendirdiğine inanıyoruz ve fırsat eşitliği için mümkün olan her alanda adımlar atıyoruz. Bu anlayışımızı istasyonlarımıza taşımak için sektörde bir ilke imza attık ve 2017’de istasyonlarımızda Engelsiz Hizmet Alanları oluşturmaya başladık. Bugün Türkiye çapında 946 istasyonumuzda bedensel engelli misafirlerimiz, market içindeki alışverişlerinden tuvalete kadar istasyon çalışanlarımızdan refakat desteği alabiliyor veya araçlarından inmeden hizmet alıp ödeme yapabiliyor.”

Engelsiz yaşam için attıkları adımlara Mayıs 2021’de bir yenisini eklediklerini belirten Perdeci, istasyonlarda satılan deli2go sandviçlerinden elde ettiği gelirin bir kısmını Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’ne (TOFD) bağışladıklarını belirtiyor. Bu iş birliği sayesinde Shell misafirleri, istasyonlardaki lezzetlerle buluşurken aynı zamanda engelsiz yaşama da katkı sağlamış oluyor.

Shell & Turcas, engelsiz yaşam girişimlerini güçlendirmek amacıyla, 20 yılı aşkın süredir paralimpik harekete katkı sunan Türkiye Milli Paralimpik Komitesi (TMPK) ile 2023’te yol arkadaşlığına başladı. Meltem Okyar Perdeci, kendilerini komitenin resmi taraftarı olarak gördüklerini belirterek şunları söylüyor: “Türkiye’de 10 milyondan fazla engelli birey, günlük hayatta ulaşım, kamusal alanlara erişim gibi pek çok alanda zorlanıyor. Para sporcular, başta gençler olmak üzere dışarı çıkmaktan imtina eden herkes için birer rol model oluyor. Sporcular, yarattıkları başarı hikayeleriyle toplumsal dönüşümün öncülüğünü üstleniyorlar. Paris Paralimpik Oyunları’nda ve İstanbul’daki Avrupa Para Genç Oyunları’nda ülkemizi temsil eden ve başarılar kazanan tüm milli sporcularımızla gurur duyuyoruz; markamızla onların yolculuklarını desteklemeye devam edeceğiz.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Smyrna Tiyatrosu gün yüzüne çıkıyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi, kent tarihi açısından büyük önem taşıyan Smyrna Antik Kenti kazı çalışmalarını desteklemeyi sürdürüyor. Büyükşehir, 2025-2027 yılları arasında kazıya toplam 34,5 milyon lira kaynak ayıracak. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Antik Smyrna Tiyatrosu ile Smyrna Agorası’ndaki Roma dönemi hamamının gymnasium bölümünü gün yüzüne çıkarmak için yoğun bir çalışma yürüten Prof. Dr. Akın Ersoy’un başkanlığındaki ekibi ziyaret ederek destek mesajı verdi. 

İzmir’in merkezinde yer alan Smyrna Antik Kenti, 2007’den bu yana yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarılan eserlerle kentin tarihine ışık tutuyor. İzmir kent merkezindeki tarihi aksı ayağa kaldırarak turizme kazandırmayı hedefleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi Smyrna Antik Kenti kazılarına da büyük destek veriyor. 2025-2027 yılları arasında kazıya toplam 34,5 milyon lira kaynak ayırmayı hedefleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, kent sınırları içindeki birçok kazı çalışmasına da sponsor olmaya devam ediyor.  

Tugay çalışmalarıyla ilgili bilgi aldı 

20 bin kişilik kapasitesiyle Efes Antik Tiyatrosu büyüklüğündeki Antik Smyrna Tiyatrosu ile Smyrna Agorası’ndaki Roma dönemi hamamının gymnasium bölümünü gün yüzüne çıkarmak için yoğun bir çaba sarf eden Prof. Dr. Akın Ersoy’un başkanlığındaki ekibi ziyaret eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Başkan Tugay’a İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Prof. Dr. Pınar Okyay ve Dr. Hakan Uzun, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi, Tanıtım ve Turizm Dairesi Başkanı Hasibe Velibeyoğlu ile bürokratlar eşlik etti. Prof. Dr. Akın Ersoy, bölgede yaptıkları kazı çalışmaları hakkında Başkan Tugay’a bilgi vererek burada düzenlenecek etkinliklerin alana ilgiyi artıracağını söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi, Tanıtım ve Turizm Dairesi Başkanı Hasibe Velibeyoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi, Tanıtım ve Turizm Dairesi Başkanlığı Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Şube Müdürü Hilmi Gökhan Kutlu alanın planlarını anlattı. 

“Yanınızdayız”

Kazıda görevli arkeologlarla buluşan ve kürekle çalışmalara katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Ellerinize sağlık. Ben yeniden geleceğim. Yanınızdayız, hiç merak etmeyin” şeklinde konuştu. Başkan Tugay, bölgedeki taşıt yollarını da düzenleyeceklerini söyledi.  

Ziyaretçilerin kentin geçmişi ile ilişki kurmalarına aracılık edecek

Türkiye’de ilk kez İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 2012 yılında devreye alınan “Arkeolojik Kazılar Maddi Destek Programı” aracılığıyla İzmir’de yer alan 16 kazı alanına maddi destek sağlanıyor. Program kapsamında yer alan Antik Smyrna Kenti kazılarında çalışmalar günümüzde büyük oranda Roma Tiyatrosu’nun ortaya çıkarılmasına odaklandı.   Kadifekale’nin kuzey yamacında inşa edilmiş olan tiyatro, İzmir Körfezi’ni izleyen bir konuma sahip. Tiyatronun M.Ö. 1. yüzyıldan beri var olduğu biliniyor. Tiyatronun 152 metre çapında üç kademeli bir oturma alanı olduğu biliniyor ve seyirci kapasitesinin yaklaşık 20 bin kişi olduğu düşünülüyor. Destek programı sayesinde bilimsel kazı çalışmalarının hızlı bir şekilde tamamlanması ve ziyarete açılması hedefleniyor. Tiyatro alanının kent ile ilişkisinin kurulması ve bağlantılarının güçlendirilmesi amacıyla çevre sokaklarda sağlıklaştırma projeleri hazırlanıyor. Tiyatro ve Kadifekale arasında kalan bölge bir Arkeoloji ve Tarih Parkı olarak dönüşecek. Bu alanlar çeşitli düzenlemeler ve etkinlikler aracılığıyla ziyaretçilerin kentin geçmişi ile ilişki kurmalarına aracılık edecek.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kartepe Sanat Evi’nde Sanat Yolculuğu

Kartepe Belediyesi, kültür ve sanat faaliyetleri kapsamında önemli bir etkinliğe daha ev sahipliği yapıyor. Ressam Ülkü Aksoy’un “Yansımalar / Reflections” isimli kişisel resim sergisi, 03 – 19 Aralık 2025 tarihleri arasında Kartepe Sanat Evinde sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

Duyguların ve Işığın Yansıması

“Yansımalar / Reflections” sergisi, Aksoy’un farklı teknik ve renk anlayışını bir araya getirdiği çalışmalardan oluşuyor. Soyut ve figüratif öğelerin harmanlandığı koleksiyon, izleyiciyi renk ve ışığın etkisiyle derin bir estetik yolculuğa davet ediyor.

Kartepe Belediyesi’nden Sanata Tam Destek

Kartepe Kent Meydanı’nda bulunan Sanat Evi’ndeki serginin açılışı, 3 Aralık Çarşamba günü saat 14.00’te gerçekleştirilecek. Açılış töreninde sanatçı, eserlerinin ortaya çıkış süreci ve serginin temasına ilişkin görüşlerini ziyaretçilerle paylaşacak. Kartepe Belediyesi, ilçede kültür–sanat faaliyetlerinin çeşitlenmesi ve daha geniş kitlelere ulaşması amacıyla düzenlediği etkinliklerle sanatın gelişimine destek olmaya devam ediyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

QNB Türkiye, Dijital Köprü Anadolu Buluşmaları’nda Antalya Reel Sektör Temsilcileri İle Bir Araya Geldi

QNB Türkiye “QNB Dijital Köprü Anadolu Buluşmaları” kapsamında Antalya’da reel sektör temsilcileriyle bir araya geldi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Hacısüleyman ve QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan’ın katılımıyla düzenlenen panelde, dijitalleşmenin hızlandığı çağda yeni finansman ihtiyaçları ile yeşil dönüşümün ticaret üzerindeki etkileri ele alındı.

QNB Türkiye’nin reel sektör temsilcilerini bir araya getirdiği “QNB Dijital Köprü Anadolu Buluşmaları”nın 18’incisi Antalya’da gerçekleştirildi. Panelde; dijitalleşme, değişen finansman ihtiyaçları, yeşil dönüşümün ticaret üzerindeki etkileri ve güncel ekonomik gelişmeler ele alındı. Reel sektör temsilcilerinin yoğun ilgi gösterdiği panelde dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı güncel eğilimler değerlendirilerek ticaretteki bu dönüşümün iş dünyasına etkilerine dair görüşler paylaşıldı.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Hacısüleyman paneldeki konuşmasında dijitalleşmenin önemini şu sözlerle vurguladı:

“Antalya, Türkiye ekonomisinin en güçlü lokomotiflerinden biri. Turizm, tarım, sanayi ve ticareti aynı anda büyütebilen nadir şehirlerdeniz. ‘Bacasız sanayi’ dediğimiz turizm sektörünün ağırlığı oldukça yüksek. Bugün dünyada havayolu ile doğrudan en çok ziyaretçi alan şehirler arasında yer alıyoruz. 250 milyonun üzerindeki konaklama ve yüksek ortalama kalış süresiyle Türkiye’nin turizm gelirlerinin önemli bir bölümünü Antalya sağlıyor. Biz gelen turist sayısından çok, kişi başına elde edilen gelire ve ziyaretçinin şehirde geçirdiği süreye odaklanıyoruz. Ziyaretçi adedi artışı olmadan gelir artışı sağlayabilen bir kentiz ve stratejilerimizi bunun üzerine kuruyoruz.

Antalya’nın yaklaşık 17 milyar dolarlık turizm ihracatının yanında yaklaşık 500 milyon dolarlık sanayi ihracatı var. Ayrıca Ticaret ve Sanayi Odamıza kayıtlı 2 bin 200 bilişim firmamız bulunuyor. Turizm teknolojileri ihraç eden, bireysel seyahat planlamasını dijitalleştiren güçlü bir ekosistem oluşturduk. Tanıtım ve pazarlamadan satış modellerine kadar her aşamada dijitalleşme, işimizi kolaylaştıran ve maliyetleri azaltan önemli bir unsur haline geldi.

Ancak tüm bu başarıya rağmen finansal sürdürülebilirlik kritik. Tarımda ise örtü altı üretimde Türkiye’nin yaklaşık yüzde 50’sini karşılayan bir kent olarak daha güçlü destek mekanizmalarına ihtiyaç duyuyoruz.

Antalya’nın potansiyeli çok yüksek; doğru finansman, dijitalleşme ve stratejik planlama ile bu potansiyeli tüm Türkiye ekonomisine yayılan daha güçlü bir değere dönüştürebiliriz.”

Ömür Tan: “Uluslararası ticarette rekabet etmek isteyen işletmeler için yeşil dönüşüm artık kaçınılmaz”

Panelde konuşan QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, şu ifadeleri kullandı:

“Antalya’da reel sektörün önde gelen temsilcileriyle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Saha ziyaretlerimizde turizm, sanayi ve tarım başta olmak üzere pek çok alanda son derece verimli sohbetler gerçekleştirdik. 2017’den bu yana düzenlediğimiz QNB Dijital Köprü Anadolu Buluşmaları’nın 18’incisini burada yapmak, bölgenin potansiyelini ve dinamizmini bir kez daha yakından görmemizi sağladı.

Bu buluşmaların felsefesi bankamızın DNA’sıyla tamamen örtüşüyor: müşterilerimizi anlamak, dinlemek ve onların ihtiyaçlarına uygun çözümler üretmek. 17 milyon kişinin üzerinde turist ağırlayan Antalya bizim için çok değerli; ancak şehrin yalnızca turizmde değil, tarımda, ticarette, teknolojide ve sanayide de büyük fırsatlar barındırdığını görüyoruz. Bu entegre ekonomik model, Türkiye’nin geleceğinde kritik bir rol oynuyor.

Sektör temsilcilerimizin taleplerini dinlediğimizde üç ana başlık öne çıkıyor: finansman, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik. Dijitalleşme, özellikle satışın zorlaştığı dönemlerde maliyet avantajı sağlayarak işletmelerin nakit akışlarını daha etkin yönetilmesine imkân tanıyor. QNB Dijital Köprü, Türkiye’nin en büyük Kobi platformlarından biri olarak, sunduğu çok çeşitli ürün ve hizmetlerle firmaların dijital dönüşüm yolcuklarında ihtiyaç duydukları kaynaklara erişimi kolaylaştırıyor. 

Sürdürülebilirlik ise artık sadece çevreyi koruma ya da bir imaj meselesi değil; doğrudan maliyet ve rekabet avantajı sağlayan stratejik bir unsur. İhracatımızın büyük bölümü Avrupa’ya yapılıyor ve uluslararası ticarette belirlenen karbon sınırlamalarının dışında kalma, rekabet edememek anlamına geliyor. Bu nedenle teknolojiye yatırım yapmak ve karbon ayak izini azaltmak zorundayız. Biz de bu çerçevede mavi tahvil, sürdürülebilir kredi ürünleri ve karbon azaltımındaki iyileşmeye göre faizi düşen yeşil kredi gibi ürünlerle firmalarımızı destekliyoruz.

Bugün proje finansmanı kredilerimizin yaklaşık yüzde 37’si sürdürülebilir kaynaklardan oluşuyor ve toptan fonlama kaynaklarımızın yaklaşık yüzde 30’unu sürdürülebilirlik taahhütlü kaynaklardan sağlıyoruz. Bu güçlü kaynak yapısı, firmalarımızın yeşil dönüşümünü destekleme kararlılığımızı pekiştiriyor. Önümüzdeki dönemde küresel rekabette geri kalmamak için bu dönüşümün vazgeçilmez olduğuna inanıyoruz.

QNB Türkiye olarak her zaman olduğu gibi iş insanlarımızın yanında olmaya ve Türkiye ekonomisini bütün gücümüzle desteklemeye devam edeceğiz.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bergama Belediyesi Kültür Merkezi’nde Aralık Ayı Dopdolu Geçecek

Bergama Belediyesi, Bergama Kültür Merkezi çatısı altında Aralık ayı boyunca tiyatrodan konsere, çocuk oyunlarından gösterimlere uzanan zengin bir etkinlik programıyla sanatseverleri bir araya getiriyor. Ücretsiz ve biletli olarak düzenlenecek etkinliklerle her yaştan vatandaş için kültür ve sanat dolu bir ay planlandı.

Etkinlikler, 5 Aralık Cuma günü saat 20:30’da sahnelenecek, “Kurtuluşun Kadınları” tiyatro oyunuyla başlayacak. Tiyatro Ofisi tarafından 12 yaş üstüne sahnelenecek oyun Kurtuluş Mücadelesi’nde kadınların önemine vurgu yapacak.

12 Aralık Cuma günü yine saat 20:30’da, İzmir Büyükşehir Belediyesi Yenibağarası Köy Tiyatrosu tarafından sahnelenecek “Adımız Kadın, Soyadımız Zafer” oyunu seyirciyle buluşacak. 12 yaş üzeri için uygun olan oyun, kadın mücadelesini sahneye taşıyacak.

Çocuklar için özel olarak hazırlanan program kapsamında 16 Aralık Salı günü, 1. Seans saat 11:00’de, 2. Seans saat 14:00’te olmak üzere Tiyatro Ofisi tarafından sahnelenecek “Şarlo” çocuk oyunu küçük izleyicilerimizle buluşacak. 5 yaş üzeri için uygun olan oyun, eğlenceli ve öğretici içeriğiyle dikkat çekiyor.

19 Aralık Cuma günü saat 20:30’da BERKSAV Oda Tiyatrosu tarafından sahnelenecek “Kemal Kırlar ile Tiyatro Sporu” izleyicilere keyifli ve interaktif bir tiyatro deneyimi sunacak.

Aralık ayının finali ise “Yeni Yıl Konseri” ile olacak. 29 Aralık Pazartesi günü saat 20:30’da İzmir Devlet Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğu’nun gerçekleştireceği “Yeni Yıl Konseri” BerKM sahnesinde sanatseverlerle buluşacak.

Bergama Belediyesi’nin düzenlediği tüm etkinlikler ücretsiz ve biletli olacak. Biletler, BerKM gişesinden temin edilebilecek. Bergama Belediyesi olarak tüm hemşehrilerimizi ve misafirlerimizi Aralık ayı boyunca kültür ve sanatla buluşmaya davet ediyoruz. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mastercard, Türkiye’deki 30. yaşını kutluyor

Mastercard, Türkiye’de 30 yıldır ödeme teknolojilerinin dönüşümüne katkı veriyor. Türkiye’de faaliyete başladığı günden bu yana dijital ödemeler alanındaki gelişimini destekleyen şirket, 30. yılını kutlarken geleceği şekillendirecek teknoloji, fikir ve yeteneklere odaklanıyor. Türkiye’deki iş ortakları ile birlikte birçok ilki hayata geçiren Mastercard, Türkiye’nin ödeme sistemlerinde güçlü bir ülke olması için önümüzdeki dönemde de teknoloji ve inovasyon odaklı büyümesini sürdürmeyi hedefliyor.

Mastercard’ın Türkiye’deki 30 yılının ülkedeki dijital ödemelerin gelişim hikayesiyle çok paralel olduğunu belirten Mastercard Doğu Avrupa Bölge Başkanı Yasemin Bedir, “Mastercard’ın Türkiye’deki yolculuğuna başladığı dönemde ülkemiz ödeme sistemlerinde büyük bir dönüşümün eşiğindeydi ve Mastercard bu potansiyelin tam kalbinde yer alıyordu. Bizim için bu 30 yıl, sektörümüzde pek çok alanda inovasyonla değer yaratmanın hikayesi. Bugün, 12 ülkenin yer aldığı Doğu Avrupa Bölgesi’nin yönetim merkeziyiz. Türkiye’de geliştirdiğimiz yenilikçi ürün ve hizmetleri bölgeye ihraç ediyoruz. Önümüzdeki dönemde de inovasyon mirasımızı geleceğe taşıyacak heyecanlı bir yolculuğa çıkıyoruz” dedi. 

Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Onur Faydacı ise şöyle konuştu: “30 yıldır ülkemizin dijital ekonomi vizyonunu destekliyor, finansal ekosisteme değer katıyor ve tüketicilerin yaşam kalitesini artıran çözümler geliştirmenin gururunu yaşıyoruz. Türkiye’nin güçlü teknoloji altyapısı ve yenilikçi bakış açısı sayesinde, bugün sadece ülkemize değil, bölgeye de yayılan projeler üreten bir inovasyon merkezi haline geldik. Her yıl 100’ün üzerinde iş ortağımızla 150’den fazla proje yürütüyor, bankalardan finteklere, kamu kurumlarından merkez bankalarına uzanan geniş bir paydaş ağı ile finansal kapsayıcılık ve dijital dönüşüm alanlarında birlikte çalışıyoruz. 30 yıldır Türkiye’nin ritmini paylaştığımız bu yolculukta yanımızda olan tüm paydaşlarımıza, tüketicilerimize ve Mastercard ailesine teşekkür ediyorum.”

Geleceği yapay zeka, yetenek ve sanat şekillendirecek.

Mastercard, geleceğin şekillenmesinde üç temel unsurun belirleyici olacağına inanıyor: yapay zeka, sanat ve yetenek. Yapay zekayı operasyonel verimlilikten müşteri deneyimine uzanan tüm süreçleri güçlendiren bir teknoloji altyapısı; yeteneği kurumların dönüşüm kapasitesini artıran stratejik insan kaynağı; sanatı ise inovasyonu besleyen yaratıcı düşüncenin dinamosu olarak konumlandırıyor. Bu vizyon doğrultusunda Mastercard, yıl boyunca sürecek kapsamlı bir yapay zeka inisiyatifi başlatarak sektörü ve kamuoyunu yapay zeka odaklı gelişmelerle buluşturacak. Teknolojide Kadın Derneği iş birliğiyle, sektörde yapay zeka alanında donanımlı kadın iş gücünü yetiştirmeyi hedefleyen bir akademi de kuracak. Ayrıca, tüketiciler için Paha Biçilemez platformu üzerinden ilham verici sanat deneyimleri sunmaya devam edecek.

30. yıla özel dijital sanat eseri

Mastercard Türkiye’nin 30. yılı anısına genç tasarımcı Ecem Dilan Köse tarafından özel olarak üretilen Mycorrhiza isimli dijital sanat eseri, doğadaki ortak yaşam birliğinden ilham alıyor. Bu eser, Mastercard’ın iş ortaklarıyla kurduğu güven, iş birliği ve iletişim değerlerini sembolize ediyor; tıpkı doğada birbirine bağlı köklerin oluşturduğu yaşam ağı gibi, Mastercard ve paydaşları da birlikte, tek başlarına yaratamayacakları güçlü bir ekosistem inşa ediyorlar. Marka değerleri etrafında şekillenen bu yenilikçi çalışma, Mastercard’ın sanatla kurduğu bağın güçlü bir ifadesi niteliğinde.

Özel bir geceyle kutladı

Mastercard Türkiye, 30. yıl dönümünü iş ortaklarının katılımıyla düzenlenen özel bir geceyle kutladı. Gecenin teması olan “30 Years Inside the Circles”, Mastercard’ın logo tasarımındaki halkalara atıfta bulunarak markanın bakış açısını yansıtıyor. Halkaların içinden açılan pencerelerde, herkes için sınırsız ve paha biçilemez olasılıkların olduğu bir dünya keşfediliyor; bu değerler, yarınlara umut ve ilham bırakıyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı