Halil Ergün ile Pınar Güven Taş Film’de Bir Araya Geldi

Türk sinemasının usta oyuncularından Halil Ergün ile başarılı oyuncu Pınar Güven, Taş Film ofisinde bir araya gelerek samimi ve keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

Sinemanın geçmişi, bugünü ve geleceği üzerine yapılan bu derin sohbet, aynı zamanda yeni projelerin de ilk sinyallerini verdi.

Usta oyuncu Halil Ergün, Taş Film’in vizyonuna duyduğu güveni dile getirirken, genç ve yetenekli oyuncu Pınar Güven de sinema dünyasına dair heyecanını ve üretme tutkusunu paylaştı.

Halil Ergün; Burada konuşulan her fikir, Anadolu’nun ruhunu taşıyor. Yeni projeler için güzel bir enerji hissettim. “Sinemada kalıcı olan tek şey samimiyettir. Bugün burada onu gördüm.
Yakında çok özel işler çıkacağına yürekten inanıyorum.” diye konuşurken,

Pınar Güven ise: “Sinemaya dair en büyük hayalim; insanlara dokunan, kalıcı bir hikâyenin içinde yer almak. Bugün burada usta oyuncu Halil Ergün ile bir araya gelmek ve tecrübelerinden yararlanmak bir oyuncu için en güzel anlardan biri. Benim için sinema sadece bir meslek değil… Kendimi ifade ettiğim, nefes aldığım bir yer. Gerçek duyguları, gerçek insanları anlatan güçlü bir projede yer almak en büyük tutkum. Burada o ışığı gördüm. Sevgili Hocam Halil Ergün’ün oyunculuğa dair bilgilerini ve tecrübelerini benimle paylaştığı için minnettarım

Bu özel buluşma, Taş Film’in önümüzdeki dönemde hayata geçirmeye hazırlandığı güçlü projelere dair merakı artırdı.

Osmangazi’de Renkli Günler Başladı

 

Osmangazi Belediyesi’nin kadın girişimcileri desteklemek ve üretim gücünü görünür kılmak amacıyla hayata geçirdiği ‘Kadın Girişimciler Sokağı’ bir kez daha Sümbüllü Bahçe Konağı’nda kapılarını açtı. 30 Kasım Pazar gününe kadar sürecek etkinlik, el emeği ürünlerden yöresel lezzetlere kadar birçok özel çalışmayı vatandaşlarla buluşturuyor.

Osmangazi Belediyesi, kadınların üretim hayatında daha aktif rol almasını sağlamak, el emeğini ekonomik değere dönüştürmek ve girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla çalışmalarını kesintisiz biçimde sürdürüyor. Bu kapsamda düzenlenen Kadın Girişimcilik Sokağı, kadınların emeklerini sunabildiği ve üretme heyecanını paylaşabildiği özel bir buluşma noktası olarak bir kez daha kapılarını açtı. Renkli görüntülerin yaşandığı etkinliğe Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir’in yanı sıra Kadın Girişimci Koordinatörü Müjgan Günak ve çok sayıda vatandaş katıldı.

“Projemizi Avrupa Birliği’ne Sunacağız”

Kadın Girişimciler Sokağı’nda tezgahları gezerek ürünleri tek tek inceleme fırsatı bulan Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, bu projenin birçok kadının hayatına dokunduğunu vurguladı. Esendemir, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Osmangazi’nin çeşitli bölgelerinde düzenlediğimiz Kadın Girişimciler Sokağı’nın 8’incisini yeniden Sümbüllü Bahçe Konağı’nda gerçekleştiriyoruz. Bu özel alan, üretken kadınların emeğiyle Osmangazi’nin oldukça hareketli bir noktası haline geldi. Osmangazi’nin üreten kadınlarının ürünlerini sergiliyor ve bu üretimi toplumla buluşturuyoruz. Tüm bu çalışmaları kadın platformu adı altında toplayarak, hem örnek girişimleri hem de bu alanda üretim yapan kooperatif ve dernekleri bir araya getirmeyi hedefliyoruz. Bu girişimcilik ağı daha da büyüyecek, gelişecek ve güçlenecek. Ayrıca bu projemizin Avrupa Birliği’nde örnek olacağını düşünüyoruz. Yakında Avrupa Birliği’ne sunacağız.”

El emeği göz nuru ürünlerini sergileme imkanı yakalayan kadın girişimciler ise kendilerine böylesine önemli bir fırsat sunduğu için Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a yürekten teşekkür etti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Salihli Belediyesi Buğday Ekimine Başladı

Salihli Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü, belediyeye ait arazilerde buğday ekimine başladı. Üretimden elde edilecek buğdaylar, Halk Ekmek Fabrikası’nda işlenerek vatandaşlara kaliteli ve uygun fiyatlı ekmek olarak sunulacak. Belediyenin tarımsal üretim hamlesiyle hem maliyetlerin düşürülmesi hem de şehirde gıda arzının güçlendirilmesi hedefleniyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İETT Kaptanından Öğretmenler Günü’ne Duygusal Jest

İstanbul’un Yenidoğan – Kozyatağı hattında çalışan İETT kaptanı Şahismail Ayaztekin, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, otobüse binen iki öğretmen için yaptığı sürprizle herkesin gönlünü kazandı.

Öğretmen kartı ile biniş yapan yolcularının kimliğini fark eden tecrübeli kaptan, rotası üzerinde bir kırmızı ışıkta durduğu sırada yanındaki çiçekçiden hemen bir buket aldı ve yolcularına hediye etti. Bu beklenmedik ve anlamlı davranış, otobüsteki diğer yolcular tarafından coşkulu alkışlarla karşılandı. O anlar, aracın iç kamerasına da yansıdı.

ÖRNEK DAVRANIŞ ÖDÜLLENDİRİLDİ

İETT Genel Müdürlüğü, 10 yıllık kaptan Şahismail Ayaztekin’in bu nezaketini ve toplum değerlerine olan duyarlılığını ödüllendirme kararı aldı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Üsküdar’da ”Ses Ver Şiddete Dur De” Etkinliği Düzenlendi

Üsküdar’da kadına yönelik şiddete dikkat çekmek ve toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş’ın katılımıyla anlamlı bir etkinlik düzenlendi.

Üsküdar Valide Sultan Gemisi’nde, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında ‘’Ses Ver Şiddete Dur De!’’ başlığıyla gerçekleşen programda alanında uzman isimler, sivil toplum kuruluş temsilcileri ve birçok vatandaş bir araya geldi.

Programın açılış konuşmasını yapan Başkan Sinem Dedetaş, bir araya gelinme sebebinin acı bir gerçeklik olduğuna işaret ederek, “Çok karışık duygular içinde olduğumu söylemem lazım. Çünkü hiç konuşmamamız gereken bir başlık. Bir araya gelmemizi gerektirmemesi gereken bir başlık altında bir aradayız. Bir taraftan şiddete karşı dur diyoruz, bir taraftan ölen kadınlarımız var, yas içindeyiz” diye konuştu.

Kadınların maruz kaldığı görünür ve görünmez şiddet türlerine dikkat çeken Dedetaş, ‘’Şiddetin belki her türlüsünü yaşıyoruz. Burada ölen kadınlarımız var, arkadaşlarımız var. Hayatta olan bizlerin yaşadığı pek çok şiddet türü var. Sadece kadın olmanın getirmiş olduğu bir takım zorluklar var. Aile içindeki şiddeti bir kenara koyuyorum, bir tarafta, iş hayatında, siyasette karşılaştığımız gerçekten çok farklı şiddet türleri var. En acısı tabii ki hayattan koparılmak. Ama yaşarken de hayattan koparılıyoruz aslında. Pek çok kız çocuğumuz, pek çok genç kadın, yaşadığı şiddetin boyutuna bağlı olarak işten, sosyal hayattan kopabiliyorlar. Bir arada olmak, dayanışma içinde olmak çok önemli ve biz ancak bir arada olduğumuzda ses çıkardığımızda bununla mücadele ediyoruz.” dedi.

“Sadece farkında olmak değil, harekete geçmek de önemlidir“

Üsküdar Belediyesi’nin kadınların üzerindeki bakım yükünü azaltmaya yönelik çalışmaları hakkında bilgi de paylaşan Dedetaş, “Üsküdar Belediyesi olarak özellikle bakım yüklerinin çoğunluğunun kadınlar üzerinde olduğunu, kendi bölgemizde de kadınların yüzde yetmişinin evde olduğunu biliyorduk kampanya zamanında. ‘Sadece farkında olmak değil, harekete geçmek de önemlidir.’ diyerek ilk icraatlarımızdan biri kadının sosyal hayata, iş hayatına katılabilmesi için öncelikle o bakım yüklerini üzerinden almaktı. Üsküdar Belediyesi’nde daha önce olmamış kreşlere hayata geçirdik, iki tane kreşimiz şu anda devrede.” şeklinde konuştu.

Dedetaş, “Sadece kreşlerle değil, kadınların sosyal hayata katılmasında özgüvenlerinin gelişmesinde, ya da mesleki birikimlerinin artması için pek çok kurs düzenliyoruz. Şu anda ÜSMEK’lerde 10 Bin üyemiz oldu ve bunların yüzde 91’i kadın. Buradaki hemcinslerimiz öğrenirken kendilerini geliştirirken aynı zamanda yine yeni imkanlarla, özel günlerle alanlarımızın tamamını kadın arkadaşlarımızın çalışmalarına ekonomik olarak güçlendirmek için stantlara dönüştürdük ve her özel günü fırsat biliyoruz. Üsküdar’ın en önemli noktalarında standlar açarak kendilerini geliştirdikleri, el ürünlerini veya farklı hizmetleri buralarda sunup ekonomik olarak da güçlenmelerini sağlıyoruz. Yaptığımız çalışmalardan en önemlilerinden bir tanesi sağlık alanında oldu, yeni açtığımız Psikolojik Danışmanlık Merkezimiz var. Rakamları sürekli kontrol ediyoruz, bir aydır açık merkezimiz 63  Kadın, 37 Erkek, bu da gösteriyor ki psikolojik destek anlamında kadınların daha fazla desteğe ihtiyacı var.” diye  ifadelerini kullandı.

Kadın cinayetlerine ilişkin çarpıcı veriler paylaşan Sinem Dedetaş, “2025 yılının ilk on ayında ülkemizde en az 235 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. 247 Kadın da şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Canice katledilen İkbal Uzuner, Ayşenur Halil, cesedi günler sonra bulunan  Narin Güran, acılı ailesinin tüm çabasına rağmen başına ne geldiği tam olarak bilinmeyen Rojin Kabaiş gibi yüreklerimizi yakan pek çok örneğimiz var. Bu isimleri anıyoruz bunlar tek değiller umarım son olacaklar diyeceğim ummakla kalmayacağız tabii ki bunun için tüm çabayı göstereceğiz.” diye konuştu.

Programın devamında, Klinik Psikolog ve PCIT Terapisti Seda Sinem Çağlar, “Kadına Şiddetle Mücadelenin Psikolojik Perspektifi” başlıklı konuşmasında kadına yönelik şiddetin bireysel ve toplumsal etkilerini psikolojik açıdan ele aldı.

“Bir Eşitlik Ütopyası” adlı toplumsal cinsiyet eşitliği konferansı ise tek perde müzikli söyleşi formatında katılımcılarla buluştu. Biyolojik cinsiyet ile toplumsal cinsiyet ayrımı, cinsiyet körlüğü, günlük dile yerleşmiş cinsiyetçi ifadeler, şiddet, taciz, eğitim ve istihdamda fırsat eşitsizlikleri gibi önemli başlıklar konuşuldu. Konferansta ayrıca; daha barışçıl ve eşitlikçi bir yaşam ortamı oluşturmanın yolları, cinsiyet ayrımcılığına yol açan engellerin fark edilmesi ve erkeklerin bu süreçte daha aktif rol almasının önemi vurgulandı.

Program, “Şiddete Karşı Sözünü Söyle Panosu” bölümünde katılımcılar, kadına yönelik şiddete karşı düşüncelerini ve dayanışma mesajlarını panoya yazarak ortak bir duruş sergilendi. Program, “Şiddete Karşı Sözünü Söyle Panosu” bölümünün ardından Kız Kulesi açıklarında balonların gökyüzüne bırakılmasıyla son buldu. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sezonun İddialı Yapımı “Kahvaltıya Kalsana” Seyirciyle Buluştu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Ray Cooney ve Gene Stone’un yazdığı, Ragıp Yavuz’un çevirdiği, uyarladığı ve yönettiği “Kahvaltıya Kalsana” oyununu seyirciyle buluşturdu.

Kendisine küçük bir dünya kurmuş orta yaşlı ve kuralcı devlet memuru Nurettin ile otorite kabul etmeyen, bütün kurallara karşı Burcu’nun arasında geçen çatışmaları konu alan “Kahvaltıya Kalsana”, 26 Kasım 2025 Çarşamba günü 20.00’de Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde ilk gösterimini yaptı.

Henüz hangi değerlere sarılacağına karar verememişken anne olmak durumunda kalan Burcu ile “istikrar abidesi” Nurettin’in trajikomik öyküsü; sevgi, iyilik ve umut kavramlarını sahneye taşıdı.

Oyunun ilk gösterimine, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, İBB Meclis Üyesi Zeynel Çağlar, Genel Sanat Yönetmeni Yardımcısı Emrah Özertem, Müdür Yardımcısı Berna Beyazkılınç Tezcan, İzmir Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü ve sanatçılar Levent Öktem, Ayşe Kökçü, Uğurtan Atakan, Orhan Alkaya, Ali Mert Yavuzcan, Elçin Atamgüç, Deniz Noyan’ın yanı sıra çok sayıda basın mensubu katıldı.

Dekoru, ışığı, kostümleri ve oyunculuklarıyla seyircisini büyüleyen oyun, uzun süre alkışlandı.

Dekor ve kostüm tasarımını Barış Dinçel’in, ışık tasarımını Murat Özdemir’in, efekt tasarımını Erhan Aşar’ın, hareket düzenini Yasemin Gezgin Yavuzcan’ın yaptığı, fotoğraflarını Ahmet Çelikbaş’ın çektiği oyunda Can Ertuğrul, Derya Çetinel, Kamer Karabektaş rol alıyor.

Oyun, 27-29 Kasım 2025 tarihleri arasında, 3-6 Aralık 2025 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

Oyunun Konusu:

Üç kişilik bir sahne güldürüsü olan “Kahvaltıya Kalsana”, Ray Cooney ve Gene Stone tarafından 1970 yılında yazılan “Why not Stay for Breakfast?” adlı yapıtın bir uyarlamasıdır… Oyun, kimileri için artık köhneleşmiş sayılan değerlere sıkıca tutunarak yaşamaya çalışan “istikrar abidesi” devlet memuru Nurettin Kavak ile, henüz hangi değerlere sarılacağına bile tam olarak karar veremeyecek bir yaştayken, anne olmak durumunda kalan Burcu Güvenir’in trajikomik karşılaşmasını anlatır. Ülkemizde yaşanan sosyal ve kültürel alt-üstlüğün naif bir yansıması olarak ele alınan oyunda, Burcu ve Nurettin’in öyküsüyle sevginin, iyiliğin, değişebilme ve değiştirebilmenin umudu ve sevinci aktarılmaya çalışılır…

İyi seyirler…

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Bir Serebral Taşma Olarak Sanat” Programının İlk Söyleşisi Gerçekleşti!

Doç. Dr. Oğuz Haşlakoğlu ve Uğur Polat, sanatın insan bilincinin taşma biçimi olduğunu ortaya koyan altı bölümlük bir düşünce programını Zeytinburnu Kültür Sanat’ta yürütüyor. Uğur Polat’ın sunduğu söyleşi dizisinde Haşlakoğlu; “mimetik bilinç” kavramı etrafında sanatın felsefe, bilim, tasarım ve yapay zekâyla ilişkisini tartışıyor. Program, “Sanat öğretilebilir mi?” ve “Makine düşünebilir mi?” gibi soruların izini sürüyor. İlk söyleşide “Sanat ve Felsefe” başlığı altında sanatın niteliği ve kaynakları üzerine konuşuldu.

Bir Serebral Taşma Olarak Sanat, sanatın farklı alanlarla ilişkisini tartışıyor. Uğur Polat’ın sunduğu söyleşi dizisinde Doç. Dr. Oğuz Haşlakoğlu, sanatı kökeni ve tarihiyle birlikte ele alarak sanatın bir üretim değil, bir taşma biçimi olduğunu ortaya koyuyor. 24 Kasım Pazartesi akşamı saat 19.30’da başlayan ilk söyleşide “Sanat ve Felsefe” konuşuldu.

“Materyalizm ve idealizm, felsefe tarihinin dogmaları.”

Doç. Dr. Oğuz Haşlakoğlu, sanatı anlamaya çalışırken indirgemeci dogmalardan uzak durulması gerektiğini söyledi:

 “Serebral, beyinsel demek. Serebral da beyinsel bir taşma ve bilinçle yakın olarak okunması gerekiyor. Bu vesileyle indirgemeci yaklaşımı benimsemediğimi söyleyeyim. Bilinç ve beyin arasındaki ilişkide beynin doğrudan doğruya beynin bilincin sebebi ve kökeni olduğunu düşünmüyorum. Ama bilincin esas alınması gerektiğini de söylemiyorum. Bu iki savrulma türünü, materyalizm ve idealizmi, felsefe tarihinin dogmaları olarak görüyorum. Birinin iptali, diğerinin de iptaline de sebep olacak durumda. Artık başka bir yere bakmanın zamanı geldi. Bu dogmalardan kendimizi kurtarmamız lazım. ”

“İnsan bir sınır varlıktır.”

Doç. Dr. Oğuz Haşlakoğlu, sınır kavramı üzerinden insana ve sanata dair görüşlerini paylaştı:

“Sınırı ben mimetik olarak değerlendirdiğimde bir araya getiren ve ayıran yönünü birlikte görüyorum. Hem bir araya getiriyor hem ayırıyor. Bunlar aynı anda oluyor. Mimetik bilinç, sanatı aşan bir şekilde insanı tanımlayan bir şey. İnsan bir sınır varlık. İnsanı bu yönden anlamak bize çok şey kazandırır. Yunanistan, ne senin sadece düşmanın olur ne de sadece dostun olur. Dost ve düşman olma birbiriyle iç içedir ve kaçınılmazdır. Bu sadece Türkiye ile Yunanistan arasında geçerli değil. Kardeşiniz ile aranızdaki sınır da hem sizi ayırır hem de bir araya getirir. Bunları hepiniz yaşamışsınızdır.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yeşilova’daki açılış çok özel bir ana sahne oldu!

Hasan Doğan Bilgievi ve Sporcu Gençlik Eğitim Merkezi’nin açılışında çocuklara penaltı atan Başkan Büyükakın ile 8 yaşındaki kalece Kerem Okyar arasında yaşananlar, adeta kalplere dokundu.

ÇOCUKLARIN ENERJİSİ YETTİ!

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği Hasan Doğan Bilgievi ve Sporcu Gençlik Eğitim Merkezi, dün akşam çok renkli bir törenle hizmete girdi. Özellikle, tesiste eğitim gören sporcu çocukların neşesi ve enerjisi görülmeye değerdi. Başkan Tahir Büyükakın’ı meşalelerle karşılayan çocuklar, kürsüye çıktığında da Başkan’ı bir an olsun yalnız bırakmadı. Büyükakın konuşurken sık sık tezahürat yapan çocuklar, Başkan’dan penaltı sözü aldı. Açılışı gerçekleştiren Başkan Büyükakın verdiği sözü tutarak, sahaya geçti ve penaltı attı.

DUYGU YOĞUNLUĞU YAŞANDI

Başkan Büyükakın’ın penaltı attığı anlarda 8 yaşındaki engelli(kas hastası) Kerem Okyar kaleye geçmek istedi. Alkışlarla kaleye geçen İzmit Şehit Kadir Hasan Tanrıverdi İlkokulu 3/C sınıfı öğrencisi Kerem, penaltıyı kurtarınca büyük bir sevinç yaşadı. Arkadaşları Kerem’i alkış yağmuruna tuttu. Bu sevince ortak olan Büyükakın’ın da Kerem’i kucağına alıp sarıldığı anlar, adeta kalplere dokundu. Yaşadıklarının çok özel bir an olduğunu vurgulayan Başkan Büyükakın duygularını, “Kerem’in isteğini yerine getirmenin bizde bıraktığı tarifsiz mutluluk gerçekten kelimelere sığmıyor. Bazen bir çocuğumuzun gülüşü, genç bir kardeşimizin heyecanı, bütün yorgunluğun ötesine geçip kalbine dokunuyor insanın. Bugün tam da öyle bir gündü” sözleri ile dile getirdi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sinema Güzeli 2025: Türk Sinemasının Yeni Yıldızları Sahneye Çıktı

1970’lerin efsanevi Sinema Güzeli geleneğini modern vizyonla yeniden hayata döndüren yarışma, 2025 finaliyle Türk sinemasına yeni yüzler kazandırdı. Büyük final, Cahide Palazzo’nun görkemli atmosferinde gerçekleştirildi.

Türk Sinemasının En Prestijli Yarışması Yeniden Sahnede

Türk sinemasına yıllar boyunca unutulmaz oyuncular kazandıran “Sinema Güzeli” yarışması, 2025 yılında güçlü bir dönüş yaptı. Deneyimli magazinci Hakan Solaker ve Solaker Project ekibi tarafından yeniden düzenlenen organizasyon, sektöre adım atmak isteyen genç yeteneklere önemli bir fırsat sundu.

Bu yıl Mayadroom Ajans koordinasyonuyla gerçekleştirilen yarışmada, Mevlüt Dede ve ekibinin değerlendirmesi sonucunda 3 bin başvuru arasından seçilen 17 kız ve 17 erkek finalist sahneye çıktı. Final koreografisi ise ünlü koreograf Asil Çağıl tarafından hazırlandı.

Final Gecesi Cahide Palazzo’da Gerçekleştirildi

2025 finali, İstanbul’un en prestijli eğlence mekânlarından Cahide Palazzo’da, Türkan Şerbetçi’nin ev sahipliğinde düzenlendi. Organizasyonun ana sponsorluğunu Nigella World, himayesini ise Fatih Eke ve Nazan Eke üstlendi. Sunuculuğu ise usta sanatçı Nevra Serezli ve televizyoncu Gökay Kalaycıoğlu üstlendi.

 

Sanat Dünyasının Usta İsimlerinden Oluşan Jüri

Sinema Güzeli 2025’in jüri kadrosu, Türk sineması ve sahne sanatlarının duayen isimlerini bir araya getirdi:

– Mine Koşan

– Niran Ünsal

– Yonca Evcimik

– Burçin Bildik

– Halil Ergün

– Erhan Yazıcıoğlu

– Nuri Alço

– Serpil Çakmaklı

– Nevra Serezli

– Özlem Savaş

– Oya Başar

– Uğurkan Erez

– Özgür Aras

Sinema Güzeli 2025 – Dereceye Giren İsimler

Birincilik

Erkek: Yuşa Cansın Duman

Kadın: Ervasu Gürgöz

İkincilik

Ceyhun Demirkollu & Sevgi İhsan

Üçüncülük

Toprak Yılmaz & Feza Ünlü

Dördüncülük (Eşit Puan)

İsmail Hakkı Arı Temiz & Yıldız Begüm Eren (Ayrıca “Umut Vadeden Oyuncular” kategorisinde değerlendirildi.)

Umut Vadeden Oyuncular

Kaan Bera Zayimoğlu & Melisa Kızılkaya

Yeni Nesil Oyuncular Sektöre Güçlü Bir Giriş Yaptı

1970’lerin nostaljik ruhunu modern sinema anlayışıyla buluşturan Sinema Güzeli Yarışması 2025, Türk sinemasına genç ve yetenekli isimler kazandırma geleneğini sürdürdü. Finalistler, sahne performanslarıyla hem jüri hem de sektörün dikkatini çekerek kariyerlerine iddialı bir başlangıç yaptı.

Organizasyon, Türk sinemasının geleceğinde söz sahibi olacak yeni yüzleri sektöre kazandırma misyonunu bir kez daha başarıyla yerine getirdi.

Maceradan maceraya koşan İBİ:UZAY GÖREVİ’nin galası büyük ilgi gördü

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle gerçekleştirilen, TRT ve Koza Yayın A.Ş. ortak yapımı ‘İBİ: UZAY GÖREVİ’nin filminin galası, Ankara’da gerçekleştirildi. Galaya İbi’nin yakın takipçileri çocuklar ve ailelerinin yanısıra TRT Sinema Müdürü Faruk Güven, filmin senarist ve yönetmeni Sinan Ölmez, yapımcı Özgür Karaca ve Özgün Karaca katıldı.

“ÇOCUKLARIMIZI SİNEMA SALONARINA DAVET EDİYORUZ

28 Kasım Cuma günü vizyona girecek İBİ:UZAY GÖREVİ’nin galası renkli görüntülere ev sahipliği yaptı. Galaya katılan çocuklar İBİ’nin arkadaşlarıyla eğlenceli dakikalar geçirdi. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan TRT Sinema Müdürü Faruk Güven, ilk film “İbi: Doğu Ekspresi’nin Gizemi” olduğunu anımsatarak, İbi’nin özel bir macerayla tekrar sinemalarda olduğunu söyledi. TRT ortak yapımlarının bu yılki altıncı animasyon filminin “İbi” olduğunu belirten Güven, “Hem çocuklarımızın pedagojik açıdan uygun içerikle buluşması hem de eğlenceli ve keyifli vakit geçirmeleri için tüm çocuklarımızı sinema salonlarına davet ediyoruz” açıklamasında bulundu.

TÜRKİYE’DE İLK KEZ KULLANILAN 2.5D TEKNİĞİ BÜYÜLEYECEK

İBİ:UZAY GÖREVİ’nin 2.5D animasyon tekniğiyle hazırlandığını açıklayan filmin senaristi ve yönetmeni Sinan Ölmez’ de TRT Çocuk ekranlarında gösterilen İbi çizgi dizisinin iki boyutlu bir yapım olduğunu belirtti. Ölmez “Biz, İbi: Uzay Görevi’ni, Türkiye’de ilk defa kullanılan özel bir animasyon tekniği olan 2.5D animasyon tekniğiyle hazırladık.” diye konuştu. Filmin içeriğinden de bahseden Ölmez, İbi ve arkadaşlarının uzayda geçirdikleri bir kaza sonucu bilinmeyen galaksiye sürüklendiklerini ve iki uzay ırkının başlamak üzere olan savaşını durdurmaya çalıştıklarını belirtti.

28 KASIM CUMA GÜNÜ VİZYONA GİRECEK

Yerli animasyonu çok önemsediklerini söyleyen, İbi’nin ekranda çocuklar tarafından beğenilen ve zevkle izlenen bir çizgi dizi olduğunu dile getiren yapımcı Özgür Karaca ise “Türkiye’nin her yerinde çocuklarımız, İbi ile bu filmde tekrar buluşacak.” ifadesini kullandı.

Filmin kısaca konusu şöyle:

Barış, dostluk ve umut dolu uzay macerasıyla izleyicinin karşısına çıkacak İBİ ve arkadaşları yine 7’den 70’e herkesi heyecanlandıracak. Bu kez uzayda geçirdikleri beklenmedik bir kaza sonrası iki robot arasında çıkmak üzere olan büyük bir savaşın tam ortasına düşecek İBİ ve arkadaşları sinemaseverleri hem eğlenceli hem de duygu dolu anlar yaşatacak.

Künye:

Filmin adı: “İbi: Uzay Görevi”

Yapım türü: Animasyon / Aile / Macera

Vizyon tarihi: 28 Kasım 2025

Filmin süresi: 75 dakika

Yapımcı: Koza Yayın AŞ / StudioGalaktik adına Dr. Özgün KARACA, Özgür

KARACA

Yapım: Koza Yayın AŞ & TRT Ortak Yapımı

Seslendirme sanatçıları: Elifcan KÜÇÜK (İbi), Alp PAZARLI (Tosi), Hakan

BOZBEY (Hoppa), Akif YARDIMCI (Pumba), Ercan DEMİREL (Hago), Oytun

YÜCEL (Fuzo), Tan ŞAHİNKANAT (Doni)

Film müziği şarkı: Mehmet ETİ, Ekin Eti

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı