GÜZEL OYUNCU PINAR GÜVEN İLE SİNEMA TADINDA SÖYLEŞİ

Güzel oyuncu Pınar Güven ile Tiyatro, Dizi ve Türk Sinemasına uzanan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Soru 1: Öncelikle hoş geldiniz, nasılsınız? Oyunculuk serüvenine nasıl başladınız? Sizi bu alana iten ne oldu?

Pınar Güven:  Teşekkür ederim. Oyunculuk serüvenim çok küçük yaşta başladı. Ben öyle sokakta oyun oynayan bir çocuk değildim çok fazla. Genelde vaktim ya tiyatro kurslarında geçerdi ya kütüphanelerde. Çocukluğumda zaten yapım gereği hep bir sanat merakım vardı. Okulda arkadaşlarıma zorla tiyatro oyunu çalıştırırdım. Bugün hala hatırlatırlar o zamanlardan belliydi senin oyuncu olacağın diye.

 

Soru 2: Daha önce her hangi bir projede yer aldınız mı?

Pınar Güven: Evet bir çok özel projede yer aldım. Mesela Sahipsizler, Destan, Kral Kaybederse, dikey dizi Yelda benim için kıymetli projelerden.

 

Soru 3: Oyunculukla ilgili eğitim aldınız mı? Aldığınız eğitimler kariyerinize nasıl katkı sağladı?

Pınar Güven: Evet önce özel tiyatro ekiplerinde çok guzel hocalarla çalıştım. Her tecrübelerinden özenle faydalandım. Daha sonrasında Sahne Tozu Tiyatrosu Oyunculuk ve Diksiyon bölümünde Göksel Kortay’dan eğitim aldım. Aldığım eğitimlerin kariyerime katkısı büyük. Karakter analizi, senaryo nasıl okunmalı, audition nasıl çekilmeli, set ortamı buna benzer oyunculuğa dair herşeyi eğitimle öğreniyorsunuz. Şu anda da kılıç ve aksiyon eğitimi alıyorum.

 

Soru 4: Boş zamanlarınızda nelerle vakit geçirmekten hoşlanırsınız?

Pınar Güven: Boş vaktim yok gibi bir şey. Çünkü serbest zamanlarımı senaryo okuyarak, karakter çalışarak değerlendiriyorum. Dışardaysam insanları çevreyi gözlemliyorum ki ilerde karşılaşabileceğim karakterleri daha rahat çözümleyebiliyorum.

 

Soru 5: Canlandıracağınız karakterle aranızda nasıl bir bağ kuruyorsunuz? Rolünüze çalışırken nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?

Pınar Güven: Karakter ile  önce empati kuruyorum. Yaşadığı çevre, giydiği kıyafet, yediği yemeğe kadar inceliyorum. Ulaşabileceğim bir çevre bir mahalle, mekan varsa o karaktere benzeyen insanları gözlemliyorum. Karakteri içselleştiriyorum diyelim.

 

Soru 6: Sizce bir oyuncunun kariyerinde en önemli unsurlar nelerdir? İyi bir oyuncu, hangi yeteneğini geliştirmesi gerekir?

Pınar Güven: Bence gözlem. Bir oyuncu için gözlem çok önemli. Çünkü senaryoda çevremizden her türlü karakter gelebilir. Ve biz her türlü insan tipini öğrenirsek oyunculuğumuza katkı sağlarız.

 

Soru 7: İleride yer almak istediğiniz özel bir proje veya oynamak istediğiniz bir rol var mı?

Pınar Güven: Dönem meraklısıyım biraz ben. Yani 70’ler 80’leri anlatan nostaljik bir projede yer almayı çok isterim.

 

Soru 8: Oyunculuk kariyerinizde size ilham veren kişiler oldu mu? Kimleri kendinize örnek alıyorsunuz?

Pınar Güven: Tabii olmaz mı, Yıldız Kenter, Tilbe Saran her zaman önümde ışıktırlar.

 

Soru 9: Birlikte oynamak istediğiniz bir oyuncu var mı?

Pınar Güven: Nebahat Çehre çok isterim aynı projede olmayı.

 

Soru 10: Çocukken okuyup etkilendiğiniz bir kitap var mı? Veya izleyip unutmadığınız bir film sahnesi var mı?

Pınar Güven: Lise dönemimizde Mavi Saçlı Kız adlı kitap, okuduğumda çok etkilenmiştim ve şu anda tekrar başladım okumaya.  Film ise Sevgili İhsan Taş’ın hem kaleme aldığı hem filmini çektiği ‘Dedemin Gözyaşları’ adlı kitabı beni çok etkilemişti.

 

Soru 11: Sanatın başka hangi dallarından hoşlanıyorsunuz? Bilmediğimiz yönleriniz var mı?

Pınar Güven: Müzik ve dans. Şarkı söylemeyi severim söylerdim de daha çok gençken 😊dansın ve müziğin bir de müzikalle buluşmasını seviyorum.

 

Soru 12: Yakın bir zamanda kamera önüne geçeceğiniz, Dizi veya Sinema filmi projeniz var mı?

Pınar Güven: Eveet. Şu an okuduğum ve hazırlandığım bir senaryo var ama tabi içeriğini bahsedemiyorum şimdiden.

 

Soru 13: Son olarak genç oyuncu adaylarına ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Pınar Güven: Oyunculuk çok keyifli bir o kadar da zor ve öğrenmenin sonu olmayan bir meslek. Çünkü bizler karakteri insan yaradılışına en yakın şekilde oynamak zorundayız ki oyunculuğumuz doğal görünsün. Naçizane tavsiyem oyunculuğun her alanında kendilerini geliştirmeleri. Bu iş eğitimle daha güzel oluyor.

– Çok teşekkür ederiz bu keyifli sohbet için. Başarılarınızın devamını diliyorum… Yeni röportajlarda görüşmek dileğiyle…

Pınar Güven: Ben teşekkür ederim. Görüşmek üzere…

Geçtiğimiz Sezonun En Çok Ses Getiren Dizilerinden ‘Paradise’ İçin Resmi Olarak Geri Sayım Başladı

Xavier, dünyada eşi Teri’yi ararken The Day’in üzerinden geçen üç yılda insanların nasıl hayatta kaldığını keşfeder. Paradise ise 1. sezonun ardından sarsılan sosyal düzenin çözülmesi ve şehrin kökenlerine dair yeni sırların açığa çıkmasıyla yüzleşir. 

Seyircileri gizemlerle dolu, post-apokaliptik atmosfere sahip bir evrene davet eden ve geçtiğimiz sezona damgasını vuran ‘Paradise’ın yeni sezonundan ilk tanıtım ve teaser afiş paylaşıldı. Emmy ödüllü ‘This Is Us’ dizisinin yaratıcısı Dan Fogelman ile başrollerinden biri olan Sterling K. Brown’u yeniden buluşturan dizi, 2’nci sezonunda direksiyonunu çok daha tekinsiz ve seyircileri diken üstünde soluksuz tutacak bir serüvene doğru kırıyor. Adayların 8 Aralık 2025 tarihinde açıklandığı Altın Küre Ödülleri’nde Brown’a ‘Drama Dalında En İyi Erkek Oyuncu’ adaylığı getiren dizi, 20th Television imzasını taşıyor. 

Sterling K. Brown’a Julianne Nicholson, Sarah Shahi, Nicole Brydon Bloom, Krys Marshall, Enuka Okuma, Aliyah Mastin, Percy Daggs IV ve Charlie Evans’ın eşlik ettiği dizide James Marsden, Shailene Woodley, Thomas Doherty ve Jon Beavers da konuk oyuncu olarak yer alıyor. 

‘Paradise’ın yeni sezonu 23 Şubat 2026’da ilk 3 bölümüyle sadece Disney+’ta izleyicilerle buluşmaya başlayacak ve sonraki her bir hafta yeni bölüm platformdaki yerini alarak heyecanı artıracak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İBB’den Beşinci Taksi İhalesi: 98 Plaka Satıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), şehir içi ulaşımda konfor, güvenlik ve erişilebilirliği artırmak amacıyla hayata geçirilen “Uygulama Bazlı Taksi” modelinde beşinci ihaleyi başarıyla tamamladı. Kapalı teklif usulüyle gerçekleştirilen ihaleye, 98 katılımcı şartları sağlayarak sürece dahil oldu. Yapılan ihalede bugün 98 plaka satılırken, toplamda 300 plaka satılmış oldu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yürütülen Uygulama Bazlı Taksi Sistemi; yolcu, şoför ve yatırımcı için güvenli, denetlenebilir ve tamamen kayıt altında bir ulaşım modeli sunuyor. Dijital altyapısıyla hem yerli hem yabancı turistlere hem de İstanbullulara modern, şeffaf ve erişilebilir bir taksi hizmeti sağlanıyor.

Uygulama Bazlı Taksi Sistemi için Yenikapı’daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde yapılan beşinci ihaleye 107 başvuru yapıldı, 98 katılımcı şartları sağlayarak ihaleye katıldı. 

İhalede ilk olarak 34 TUA 144 plakası 5 milyon 211 bin + KDV bedelle satıldı. Bugün 98 plaka satılırken toplamda 300 plaka satılmış oldu. Bu plakalarla İstanbul trafiğine yeni nesil taksiler kazandırıldı.

VOLKAN DEMİR: “TAKSİCİ ESNAFIMIZIN VE İSTANBULLULARIN BU MODELE GÖSTERDİĞİ İLGİ BİZİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ”

İhaleye başkanlık eden İBB Genel Sekreteri Prof. Dr. Volkan Demir, ihalenin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“İstanbul’u konforlu yolculuğa ulaştırma amacımız devam ediyor. Bugün, beşinci ihalemizi gerçekleştirdik. Toplam 107 katılımcı başvurdu. Evraklar incelendi ve hepinizin de şahit olduğu üzere tamamen şeffaf, herkesin tüm evrakları ekrandan görebileceği bir ihale süreci yürütüldü.

İnceleme sonucunda 107 katılımcıdan 98’i ihaleye katılmaya hak kazandı ve bu 98 katılımcının tamamı taksi plakası aldı. Mevzuat gereği her bir taksi plakası tek tek ihale edildiği için süreç biraz uzun sürüyor ama usul bu şekilde olduğu için buna uymak durumundayız.

Geçtiğimiz dört ihalede toplam 202 taksi plakasını İstanbul trafiğine kazandırmıştık. Bugünkü ihaleyle birlikte, sayı 300’e ulaşmış olacak ve böylece yeni uygulama tabanlı taksiler trafikte hizmet vermeye devam edecek.

Gün geçtikçe, dairemiz aracılığıyla yaptığımız değerlendirmelerde, İstanbulluların bu taksilerden ne kadar memnun olduğunu görmek bizi daha da mutlu ediyor. Yaptığımız işin doğruluğunu gördükçe diğer satışlar için de hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Taksici esnafımızın ve İstanbulluların bu modele gösterdiği ilgi bizim için çok kıymetli.

Bildiğiniz gibi bu taksiler, onaylı uygulamalar üzerinden çalışan, yolcunun şeffaf, ekonomik ve güvenli bir şekilde yolculuk yapabildiği; taksici esnafının ise 7/24 kayıt altında olduğu bir sistem sunuyor. Hem yolcu hem de esnaf açısından çok faydalı bir model. Umarım bu uygulamalar İstanbul’a hayırlı uğurlu olur”

YENİ NESİL TAKSİ SİSTEMİ NEDİR?

Uygulama tabanlı modelle; yolcu seçme, kısa mesafe almama ve fazla ücret talebi gibi kronik sorunların önüne geçilecek. Taksiler yalnızca mobil uygulamalar üzerinden çağrılabilecek; yolcular, aracın plakasını, şoför bilgilerini ve güzergâhını önceden görebilecek.

TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜNE KATKI

Araştırmalara göre taksilerin zamanlarının yaklaşık %40’ı yolcu aramakla geçiyor. Bu durum hem boş dolaşıma neden oluyor hem de trafik yükü oluşturuyor. Yeni sistemle bu oranın ciddi ölçüde düşmesi hedefleniyor. Ayrıca her bir taksinin yaklaşık sekiz özel aracı trafikten çekmesi öngörülüyor. Satışı yapılan plakaların kullanım hakkı 29 yıl ile sınırlı olacak. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Diriyah 2925 Sezonu Başladı: Tarihî Mirasla Güncel Kültürün Buluştuğu Yeni Dönem

Suudi Arabistan devletinin doğduğu yer olan  Diriyah, yeni sezon kapsamında tarihî dokusunu koruyan bir kültür ve etkinlik merkezi olarak ziyaretçilere kapılarını açıyor. Bölgenin geleneksel mimarisi ve tarihî atmosferi, çeşitli kültürel etkinlikler ve programlarla yeniden yorumlanarak kamuoyuna sunuluyor.

Bu yılki Diriyah sezonu, bir etkinlik takviminden çok daha fazlasını sunuyor. Bölgenin tarihî geçmişini günümüzün kültürel üretimleriyle buluşturan bir deneyim alanı oluşturuyor. Sezon boyunca düzenlenecek programlar, Diriyah’ın Suudi Arabistan’ın kültürel ve yaratıcı sahnesindeki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.

2025/2026 Suudi Kış Sezonu kapsamında Diriyah’da, farklı bölgelerde gerçekleştirilen ondan fazla etkinlik ziyaretçilere açık olacak. Bu etkinlikler, bölgenin kamusal alanlarını keşif ve katılım odaklı açık mekânlara dönüştürürken, yerel toplum ile uluslararası ziyaretçiler arasında kültürel paylaşım ortamı sunuyor.

Sezonun öne çıkan etkinliklerinden “Hal Al Qusoor”, Diriyah’ın tarihî saraylarına odaklanan bir ziyaret deneyimi sunuyor. Işıklandırma ve mekâna özgü anlatılar eşliğinde tarihî mimariyi ön plana çıkaran program, ziyaretçilerin bölgenin geçmişine dair kapsamlı bir perspektif edinmesini amaçlıyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Turaif Bölgesi yakınında düzenlenen “Layali Diriyah”, her akşam canlı etkinliklerle ziyaretçileri ağırlıyor. Program, modern etkinlik unsurları ile geleneksel Suudi misafirperverliğini bir araya getirerek akşam saatlerinde farklı kültürel deneyimler sunuyor.

Tarihî Al-Tawalie Bölgesi’ni yeniden canlandıran “Souq Al-Mawsim” ise geçmiş dönemlere ait pazar kültürünü günümüze taşıyor. Pazar alanı her seferinde farklı bir ülkenin kültürünü tanıtan etkinliklere ev sahipliği yaparak bölgenin tarihi ile kültürel çeşitliliği bir arada sunuyor.

Diriyah sezonu, Suudi Arabistan’ın turizm hedefleri doğrultusunda ülkenin uluslararası ziyaretçi potansiyelini artırmaya yönelik çalışmalara katkı sağlamayı sürdürüyor. 2025 Suudi Kış Programı’nın başlatılmasıyla, ülkenin kış dönemindeki turizm faaliyetlerini güçlendirmek ve 2030 yılına kadar 150 milyon ziyaretçiyi ağırlama hedefi destekleniyor.

“Saudi Winter 2025” kapsamında 1.200’den fazla turizm ürünü ve 600’ün üzerinde özel teklif sunuluyor. Bu kapsamda indirimli paketler, ailelere yönelik programlar ve farklı ziyaretçi profillerine hitap eden çeşitli deneyimler yer alıyor.

Suudi Arabistan’ı ziyaret etmeyi kolaylaştırmak üzere e-vize programı 66 ülke ve bölgeyi kapsayacak şekilde genişletildi. Körfez ülkeleri ikamet izinleri, 96 saatlik ücretsiz transit vizesi ve ABD/İngiltere/Schengen vizesi sahiplerine tanınan kolaylaştırılmış giriş uygulamaları yürürlükte. Ülke, hâlihazırda 175 uluslararası destinasyona doğrudan uçuşla bağlı. Ziyaretçilerin bilgi alabileceği 7/24 hizmet veren turizm hattı bulunuyor (930).

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

DASK Genel Sekreterliği’ne Balkır Demirkan Atandı

25 yıldır depreme karşı finansal güvence sunan Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) Genel Sekreterlik görevine, sigorta sektörünün deneyimli isimlerinden Balkır Demirkan atandı.

8 Aralık 2025 itibarıyla görevine başlayan Demirkan, DASK’ın yürüttüğü afet sigortacılığı çalışmalarına yeni bir vizyon kazandıracak.

Demirkan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü’nden 1997 yılında mezun olduktan sonra Yıldız Teknik Üniversitesi’nde İşletme Yönetimi (MBA) yüksek lisansını 2005 yılında tamamladı.

1998–2002 yılları arasında İktisat Bankası’nda Müfettiş olarak görev yapan Demirkan, 2002 yılında AXA Sigorta’da sektöre adım atarak sigortacılık kariyerine başladı. AXA Sigorta’da İç Denetim, Hasar, Bireysel Teknik ve Teknik Operasyonlar gibi birimlerde görev alarak önemli sorumluluklar üstlendi ve Genişletilmiş İcra Kurulu’nda yer aldı.

AXA Sigorta’daki görevlerinin ardından Ethica Sigorta ve Ray Sigorta’da Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonlarında bulundu. Demirkan, Türkiye Sigorta Birliği (TSB)’nde Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde sektörün teknik çalışmalarına aktif katkı sundu. Kaza sigortaları, doğrudan tazmin ve kötü riskler gibi kritik alanlardaki komite çalışmalarında sorumluluk aldı ve sektör genelinde uygulamalara yön veren projelerde yer aldı.

Ayrıca Türk Sigorta Enstitüsü Vakfı – TSEV’de Kaza Sigortaları ve fiyatlandırma konularında eğitimler vermekte; üniversitelerde konuk konuşmacı olarak sunumlar yapmaktadır. Dijital sigortacılık, hasar süreçleri ve yapay zekâ uygulamalarına ilişkin çeşitli makaleleri bulunan Demirkan’ın “Sigorta Teknik” isimli blogu 80 bini aşkın okunma sayısına ulaşmıştır.

Demirkan, iyi derecede İngilizce bilmekte olup evli ve iki çocuk babasıdır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Çirkin” Galasında Bakırköy Belediye Tiyatroları’ndan Unutulmaz Gece

Bakırköy Belediye Tiyatroları, Alman yazar Marius von Mayenburg’un absürt tiyatro eseri “Çirkin”in galasını gerçekleştirdi. Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde yoğun ilgiyle karşılaşan galaya, Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu ve Bakırköy Belediye Tiyatroları kurucusu Zeliha Berksoy katıldı.

Bakırköy Belediye Tiyatroları, Alman yazar Marius von Mayenburg’un absürt tiyatro eseri “Çirkin” oyununun galasını Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirdi. Sanat camiası tarafından yoğun ilgiyle karşılaşan gösterimde, izleyiciler oyunu keyifle takip etti. Yönetmenliğini Yelda Baskın’ın yaptığı absürt tiyatro oyunu, BBT oyuncuları Tolga İskit, Ali Rıza Kubilay, İlkin Tüfekçi ve Can Esmeray’ın başarılı performanslarıyla; günümüz dünyasında egemen olan güzellik idealine boyun eğen insanın aynılaşma ve kimliksizleşme sürecini mizahi ve eleştirel bir üslupla gözler önüne sererek sanatseverleri güldürürken düşündürdü. Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın kurucusu Zeliha Berksoy’u ve ünlü oyuncuları ağırlayan galaya Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu da katıldı. Başkan Ovalıoğlu, başta Bakırköy Belediye Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ragıp Savaş ve oyuncular olmak üzere gösterimde emeği geçen herkese teşekkür etti.

“Haklı gururumuzu bu sezon sahnelediğimiz oyunlarımızla gösteriyoruz”

Galada konuşan Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, “Bugün ‘Çirkin’ oyunumuzun galasında Bakırköylü hemşerilerimizle hep beraberiz. Çirkin, 2025-2026 sezonunun perdelerini açtığımız bir oyunumuz. Oyunumuzda çok iddialıyız, bugün gerçekleştirdiğimiz gala ile tüm tiyatroseverleri buluşturduk. Başta Genel Sanat Yönetmenimiz Ragıp Savaş olmak üzere meği geçen sanatçı arkadaşlarımıza, teknik ekibimize teşekkür ediyorum. Bakırköy Belediye Tiyatroları’mızın 35 yıldır seyircisiyle buluşuyor, bu konuda mütevazi olamayacağız, bu haklı gururu da bu sezon sahnelediğimiz oyunlarımızla gösteriyoruz. Daha da çoğaltacağız, Bakırköylü sanatçımız büyük isim Tarık Akan’ın yazdığı ‘Anne Kafamda Bit Var’ oyunuyla da perdelerimizi açacağımızın müjdesini verelim. Burada en büyük söz sanatçınındır. Ne mutlu ki bize, Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın sanatına sahip çıkan hem çalışanları hem de Ragıp Savaş gibi bir Genel Sanat Yönetmeni var” dedi.

“Bakırköy’e Ayşegül Başkan gibi büyük bir değer geldi ve tiyatro çiçek açmaya başladı”

Galaya katılarak duygu ve düşüncelerini paylaşan Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın kurucusu usta isim Zeliha Berksoy, “Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu’nu içten ve yürekten tebrik ediyorum. Tiyatroya olan bu yakınlığı ve geniş kapsamlı çalışmaları için minnettarım. Bakırköy Belediye Tiyatroları kurulalı 35 sene oldu ve Türkiye’nin üçüncü ödenekli tiyatrosunu kurduk. Bugüne kadar çok büyük emek verildi ve bugün bu tiyatronun 35.yılını idrak etmek benim için bambaşka bir duygu. Elbette bir belediye tiyatrosu, belediye başkanı ile çalıştığı için elbette politik bir yerde. Her belediye başkanı tiyatroya aynı düşünce ve duygu ile bakmıyor. Ve ne yazık ki bu tiyatro çok hırpalandı. Tüm bu hırpalanmalara rağmen ayakta kaldı. Bakırköy Belediyesi’ne ilk defa Ayşegül Hanım gibi büyük bir değer geldi ve tiyatro çiçek açmaya başladı. Umarım bundan sonra bu sarmaşık bütün Bakırköy’ü sarar. Bu, Ayşegül Başkanın eseri. Çok güzel bir oyundu, çok mutluyum” diye konuştu.

“Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın üzerine bir güneş doğdu”

Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın gelişim sürecini değerlendiren Bakırköy Belediye Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ragıp Savaş, “Çirkin oyununun metnini okuduğumda tiyatromuza, oyuncu kadromuza çok yakışacağını düşündüm. Yönetmeniyle, oyuncusuyla tertemiz bir oyun sahneye koyduk. Uzun zamandır mutluyuz çünkü bizi seven, sanatı seven, sanatçıları seven bir belediye başkanı yanımızda olduğu zaman her şeyin enerjisi, sinerjisi ve gücü değişiyor. Uzun zaman sonra Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın üzerine bir güneş doğdu. Rüzgârı arkamıza aldık, bu rüzgârın gücüyle ışıldayan tiyatromuzu daha da ışıldayan, daha çok turne yapan, Avrupa’da turneler yapan, seyirci sayısını artırmış bir Bakırköy Belediye Tiyatroları’nı seyircilerle buluşturmak iddiasındayız” ifadelerini kullandı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İyilikten Festival Doğar: Yılbaşı Alışveriş Festivali İçin Geri Sayım Başladı

“İyilikten Festival Doğar“ temasıyla düzenlenecek Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali içinaylardır yoğun bir hazırlık yürütülüyor.Bu yıl 16-17Aralık tarihlerinde The Grand Tarabya’da saat 11.00-21.00 arasında gerçekleşecek geleneksel festival; takıdan giyime, organik ürünlerden ev dekorasyonuna kadar çok sayıda farklı ürün ve markayı ziyaretçileriyle buluşturacak.Ziyaretçiler, yeni yıl öncesinde sevdikleri için hediye alırken aynı zamanda otizmli çocukların eğitiminekatkıdabulunma fırsatı bulacak.

Tohum Otizm Vakfı Sosyal Komitesi: Bir Araya Geldikçe Büyüyen İyilik…

Tohum Otizm Vakfı, 23. yılına girerken vakfın gönüllü faaliyetlerinde görev alan ve yıllardır önemli projelere imza atan sosyal komitesi, bu yıl katılan yeni üyelerle birlikte çalışmalarını güçlenerek sürdürüyor.

Sosyal komite, Tohum Otizm Vakfı’nın Onursal Başkanı Mine Narin öncülüğünde, Türkiye’nin iş, sanat, tasarım ve toplumsal fayda alanlarında aktif birçok değerli isminden oluşuyor. Mine Narin, “Tohum Otizm Vakfı gönüllüleri, çok deneyimli ve sağlam bir gruptan oluşuyor. Bu ekibin çalışma azminin ve yaratıcılığının  hiç eksilmemesi,  hatta artarak büyümesi gerektiği inancı ile bu yıl gönüllü sosyal komitemize pek çok genç, yeni üye kattık. Bu bir bayrak yarışı; bayrağı hep iyi ellere teslim etmeye ve çoğaldıkça katlanarak büyümeye devam edeceğiz.”değerlendirmesinde bulundu.

Hem deneyimli üyeleri hem de aralarına yeni katılan genç gönüllüleriyle “iyiliği büyütmeyi” hedefleyen sosyal komite; iş hayatında yer almanın yanı sıra topluma fayda sağlama misyonuyla hareket eden gönüllüleriaynı masada buluşturuyor.

Tohum Otizm Vakfı, 16-17 Aralık’ta The Grand Tarabya’da; pek çok hediye seçeneği, birbirinden güzel yılbaşı sepetleri ve geleneksel yeni yıl çekilişinin yer alacağı Yılbaşı Alışveriş Festivali’nde herkesi iyilikte buluşmaya davet ediyor!

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi 16. kez gerçekleştirildi

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği’nin (AYD) her yıl düzenlediği “AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi”nin 16.’sı, 9 Aralık 2025 Salı günü Swissotel The Bosphorus İstanbul’da ve eş zamanlı olarak digitalnetworkalkas.com internet sitesinde hibrit olarak gerçekleştirildi. Alkaş iş birliğiyle düzenlenen zirve, ticari gayrimenkul ve AVM yatırımcıları ile perakendenin önde gelen isimlerini bir araya getirerek sektöre ışık tuttu. Fiba Commercial Properties ana sponsorluğunda düzenlenen zirvede alışveriş ekonomisinin geleceği hakkında değerli görüşler paylaşılırken, “1 Numaralı Markalar” ödülleri de sahiplerini buldu. İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç’in de katıldığı zirve; Nuri Şapkacı (AYD Yönetim Kurulu Başkanı) ve Yurdaer Kahraman’ın (Fiba CP CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi) açılış konuşmalarıyla başladı. 

AYD Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Şapkacı, açılış konuşmasında “Bugün burada yalnızca AVM sektörünün mevcut durumunu paylaşmak için değil; Türkiye’nin ticari gayrimenkul vizyonuna birlikte yön vermek ve önümüzdeki dönemin yol haritasını ortak akılla şekillendirmek için bir aradayız. Bu vizyonu konuşurken, içinde bulunduğumuz gayrimenkul sektörünün küresel ölçekte nasıl bir güce sahip olduğunu da doğru okumamız gerekiyor. Bahsettiğimiz gayrimenkul sektörü, küresel gayrisafi yurt içi hasılanın yaklaşık dört katı büyüklüğe sahip bir alan. Tüm fiziki altınların toplam değerinden 20 kat daha değerli! Küresel gayrimenkullerin toplam değeri, dünya borsalarının tamamının değerinin üç katı. Bu devasa hacmin içinde ticari gayrimenkullerin payı ise yüzde 15 düzeyinde. Türkiye, bu büyük pastadan çok daha yüksek bir pay alma potansiyeline sahip. Bu nedenle sektörümüz, doğru bir vizyonla ele alınmayı fazlasıyla hak ediyor.” dedi.

Şapkacı, sözlerine şöyle devam etti: “2025 yılı Ekim sonu itibarıyla sektörümüz, yılın ilk on ayında metrekare verimliliğinde yüzde 29 büyüme kaydetti. Ekim sonunda açıklanan yıllık enflasyonun yüzde 32,87 olduğunu dikkate aldığımızda, reel olarak cirolarda sınırlı bir daralma olduğunu görüyoruz. Ziyaretçi girişleri ise aynı dönemde yüzde 3,4 oranında azaldı. Bu tablo aslında enflasyon hedeflerine yönelik politikaların doğal ve öngörülebilir bir yansımasıdır. Biz AVM yatırımcıları olarak bu dönemde sadece ayakta kalmaktan da öte, daha da ilerleyebilmenin yollarını arıyor; elimizden gelen katkıyı vermeye devam ediyoruz. Tüm bu koşullar altında yatırımlar tarafına baktığımızda, 2026 yılında Türkiye’de 6 yeni alışveriş merkezinin açılması planlanıyor. Fakat önemle belirtmek gerekir ki bu projelerin neredeyse tamamının inşaatı pandemi öncesine dayanıyor. Olağan dışı koşullar sebebiyle yavaşlayan süreçler şimdi tamamlanma aşamasına geliyor. Türkiye, genç nüfusu, güçlü AVM altyapısı, çeşitlenen tüketim alışkanlıkları ve stratejik konumuyla uluslararası yatırımcılar için hâlâ yüksek potansiyel taşıyan bir pazardır. Ancak hem dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik dalgalanmalar hem de mevzuattaki belirsizlikler, yerli ve yabancı yatırımcıların uzun vadeli planlarında daha temkinli adım atmasına yol açıyor. Reel cirolardaki baskı, artan maliyetler ve küresel uygulamalardan ayrışan düzenlemeler, yatırımcının finansal manevra alanını ciddi şekilde daraltıyor. Bu nedenle hem yeni AVM yatırımlarında hem de mevcut merkezlerin yenileme–modernizasyon süreçlerinde ciddi bir yavaşlama görüyoruz. Bu durum sektörün büyüme dinamiklerini sınırlayan kritik bir faktör hâline gelmiştir.”

“Türkiye alışveriş merkezi sektörü 50 milyar dolar yatırım hacmine sahip”

Konuşmasında AVM yatırımlarının ülke ekonomisi açısından ne anlama geldiğinin altını çizen AYD Başkanı Nuri Şapkacı; “Türkiye alışveriş merkezi sektörü 50 milyar dolar yatırım hacmine sahip. Türkiye’de 450 AVM’de faaliyet gösteren yüzlerce marka ve yaklaşık 43 bin mağaza var. Yılda 2,5 milyar kişi, yani her ay Türkiye nüfusunun 2,5 katı kadar ziyaretçi alışveriş merkezlerini ziyaret ediyor. AVM ekosistemi doğrudan 600 bin kişiye, dolaylı olarak 2,1 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Her yıl milyarlarca liralık vergi kaynağı oluşturan; kayıt içi ekonomiyi güçlendiren ve turizme katkı veren çok önemli bir ekonomik omurgadan söz ediyoruz. AVM’ler aynı zamanda perakendenin küreselleşmesinde bir kaldıraç etkisi yaratıyor. Ulusal markalarımızın büyümesi, yurt dışına açılması ve yabancı markaların Türkiye’yi tercih etmesi bu ekosistemin gücüyle mümkün oluyor.” dedi.

AVM sektörünün geleceği ve atılması gereken adımlar

Şapkacı, AVM sektörünün geleceğine ilişkin önemli başlıkları da şöyle sıraladı: “Mevcut yatırımlar artık büyümenin yükünü taşımakta zorlanıyor. Yeni yatırım ise neredeyse durma noktasında. Yatırım olmadan bu faydanın sürdürülebilir olması mümkün değildir. Oysa bugün Türkiye’nin AVM yatırımcısı; lojistikten ofise, karma projelerden turizme kadar geniş bir alanda yatırım yapma kapasitesine sahip güçlü bir ticari gayrimenkul yatırımcısıdır. Bu potansiyeli hayata geçirebilmek için elbette kamu tarafından da beklentilerimiz var. Yatırım ortamının tekrar çekici hale gelmesi için uluslararası normlarla uyumlu, sosyal konuttan ayrılan, tanımı ve içeriğiyle uzmanlaşmış bir ticari gayrimenkul mevzuatına; bir başka deyişle enflasyon gerçekleriyle uyumlu, piyasa rayiçleri doğrultusunda, sözleşme serbestisine dayandırılacak bir ticari gayrimenkul kira rejimine ihtiyaç vardır. Mevcut tıkanıklık yalnızca bizi değil, büyümek isteyen tüm markaları, ülkemize gelmek isteyen uluslararası perakendecileri de etkiliyor. Bu markalara yer bulmakta zorlanıyoruz. Bu nedenle buradan tüm perakendecilere de bir davet yapmak istiyorum: Ciroları nasıl artırırız, verimliliği nasıl yükseltiriz, markalar nasıl büyür, ihtiyaçlar ve çözümler nelerdir? Gelin ortak masada bunları konuşalım. Çünkü AVM yatırımcısının bu talepleri bir ayrıcalık değil; sektörün tamamının sürdürülebilir büyümesi için gerekli altyapının oluşturulması içindir. 2026 beklentileri, 2025’ten çok farklı görünmüyor. Ancak yılın son çeyreğinde enflasyonun aşağı yönlü hareketiyle belki daha olumlu bir tablo mümkün olabilir. 2026 sonunda finansmana erişimin kolaylaşması hâlinde yeni projeleri tekrar konuşmaya başlayabiliriz. Ticari gayrimenkul yatırımcıları olarak kamu ile etkin iş birliği, perakendeci ile yapıcı diyalog içinde olmak zorundayız.”

16. AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi; Fatih Keresteci-Ekonomist, Cem Eriç-AYD Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı, Ümit Nazlı Boyner-Boyner Grup, Selen Okay Akçalı-Yanındayız Derneği, William J. Sebring-URBnARQ, Yağmur Yaşar-Rönesans Gayrimenkul, Serhan Çetinsaya-Artaş Holding, Volkan Mumcu-Tavuk Dünyası, Yusuf Tanık-Nata Holding, Dilek Çapanoğlu-Aqua Florya, Kaya Demirer-TURYİD, Mehmet T. Nane-Pegasus Hava Yolları, Nevzat Yavan- Esas Gayrimenkul, Tamer Özmen-Mintus, Francesco Pupillo, MAPIC, Semet Yolaç Canlıel-ECE Türkiye, Dilara Neyişçi Çağlı-MR. DIY Türkiye, Simge Telman-Demsa Group, Sinem Turanlı-Sephora Türkiye, Ömer Taviloğlu-Mudo, Sena Suerdem-Kiğılı, Zeynep Doğan, Gürmen Grup gibi iş dünyasından değerli isimlerin katıldığı panel ve oturumlarla gerçekleşti. 

16. AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi, “1 Numaralı Markalar” Ödül Töreni ile son buldu.f

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi 16. kez gerçekleştirildi

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği’nin (AYD) her yıl düzenlediği “AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi”nin 16.’sı, 9 Aralık 2025 Salı günü Swissotel The Bosphorus İstanbul’da ve eş zamanlı olarak digitalnetworkalkas.com internet sitesinde hibrit olarak gerçekleştirildi. Alkaş iş birliğiyle düzenlenen zirve, ticari gayrimenkul ve AVM yatırımcıları ile perakendenin önde gelen isimlerini bir araya getirerek sektöre ışık tuttu. Fiba Commercial Properties ana sponsorluğunda düzenlenen zirvede alışveriş ekonomisinin geleceği hakkında değerli görüşler paylaşılırken, “1 Numaralı Markalar” ödülleri de sahiplerini buldu. İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç’in de katıldığı zirve; Nuri Şapkacı (AYD Yönetim Kurulu Başkanı) ve Yurdaer Kahraman’ın (Fiba CP CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi) açılış konuşmalarıyla başladı. 

AYD Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Şapkacı, açılış konuşmasında “Bugün burada yalnızca AVM sektörünün mevcut durumunu paylaşmak için değil; Türkiye’nin ticari gayrimenkul vizyonuna birlikte yön vermek ve önümüzdeki dönemin yol haritasını ortak akılla şekillendirmek için bir aradayız. Bu vizyonu konuşurken, içinde bulunduğumuz gayrimenkul sektörünün küresel ölçekte nasıl bir güce sahip olduğunu da doğru okumamız gerekiyor. Bahsettiğimiz gayrimenkul sektörü, küresel gayrisafi yurt içi hasılanın yaklaşık dört katı büyüklüğe sahip bir alan. Tüm fiziki altınların toplam değerinden 20 kat daha değerli! Küresel gayrimenkullerin toplam değeri, dünya borsalarının tamamının değerinin üç katı. Bu devasa hacmin içinde ticari gayrimenkullerin payı ise yüzde 15 düzeyinde. Türkiye, bu büyük pastadan çok daha yüksek bir pay alma potansiyeline sahip. Bu nedenle sektörümüz, doğru bir vizyonla ele alınmayı fazlasıyla hak ediyor.” dedi.

Şapkacı, sözlerine şöyle devam etti: “2025 yılı Ekim sonu itibarıyla sektörümüz, yılın ilk on ayında metrekare verimliliğinde yüzde 29 büyüme kaydetti. Ekim sonunda açıklanan yıllık enflasyonun yüzde 32,87 olduğunu dikkate aldığımızda, reel olarak cirolarda sınırlı bir daralma olduğunu görüyoruz. Ziyaretçi girişleri ise aynı dönemde yüzde 3,4 oranında azaldı. Bu tablo aslında enflasyon hedeflerine yönelik politikaların doğal ve öngörülebilir bir yansımasıdır. Biz AVM yatırımcıları olarak bu dönemde sadece ayakta kalmaktan da öte, daha da ilerleyebilmenin yollarını arıyor; elimizden gelen katkıyı vermeye devam ediyoruz. Tüm bu koşullar altında yatırımlar tarafına baktığımızda, 2026 yılında Türkiye’de 6 yeni alışveriş merkezinin açılması planlanıyor. Fakat önemle belirtmek gerekir ki bu projelerin neredeyse tamamının inşaatı pandemi öncesine dayanıyor. Olağan dışı koşullar sebebiyle yavaşlayan süreçler şimdi tamamlanma aşamasına geliyor. Türkiye, genç nüfusu, güçlü AVM altyapısı, çeşitlenen tüketim alışkanlıkları ve stratejik konumuyla uluslararası yatırımcılar için hâlâ yüksek potansiyel taşıyan bir pazardır. Ancak hem dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik dalgalanmalar hem de mevzuattaki belirsizlikler, yerli ve yabancı yatırımcıların uzun vadeli planlarında daha temkinli adım atmasına yol açıyor. Reel cirolardaki baskı, artan maliyetler ve küresel uygulamalardan ayrışan düzenlemeler, yatırımcının finansal manevra alanını ciddi şekilde daraltıyor. Bu nedenle hem yeni AVM yatırımlarında hem de mevcut merkezlerin yenileme–modernizasyon süreçlerinde ciddi bir yavaşlama görüyoruz. Bu durum sektörün büyüme dinamiklerini sınırlayan kritik bir faktör hâline gelmiştir.”

“Türkiye alışveriş merkezi sektörü 50 milyar dolar yatırım hacmine sahip”

Konuşmasında AVM yatırımlarının ülke ekonomisi açısından ne anlama geldiğinin altını çizen AYD Başkanı Nuri Şapkacı; “Türkiye alışveriş merkezi sektörü 50 milyar dolar yatırım hacmine sahip. Türkiye’de 450 AVM’de faaliyet gösteren yüzlerce marka ve yaklaşık 43 bin mağaza var. Yılda 2,5 milyar kişi, yani her ay Türkiye nüfusunun 2,5 katı kadar ziyaretçi alışveriş merkezlerini ziyaret ediyor. AVM ekosistemi doğrudan 600 bin kişiye, dolaylı olarak 2,1 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Her yıl milyarlarca liralık vergi kaynağı oluşturan; kayıt içi ekonomiyi güçlendiren ve turizme katkı veren çok önemli bir ekonomik omurgadan söz ediyoruz. AVM’ler aynı zamanda perakendenin küreselleşmesinde bir kaldıraç etkisi yaratıyor. Ulusal markalarımızın büyümesi, yurt dışına açılması ve yabancı markaların Türkiye’yi tercih etmesi bu ekosistemin gücüyle mümkün oluyor.” dedi.

AVM sektörünün geleceği ve atılması gereken adımlar

Şapkacı, AVM sektörünün geleceğine ilişkin önemli başlıkları da şöyle sıraladı: “Mevcut yatırımlar artık büyümenin yükünü taşımakta zorlanıyor. Yeni yatırım ise neredeyse durma noktasında. Yatırım olmadan bu faydanın sürdürülebilir olması mümkün değildir. Oysa bugün Türkiye’nin AVM yatırımcısı; lojistikten ofise, karma projelerden turizme kadar geniş bir alanda yatırım yapma kapasitesine sahip güçlü bir ticari gayrimenkul yatırımcısıdır. Bu potansiyeli hayata geçirebilmek için elbette kamu tarafından da beklentilerimiz var. Yatırım ortamının tekrar çekici hale gelmesi için uluslararası normlarla uyumlu, sosyal konuttan ayrılan, tanımı ve içeriğiyle uzmanlaşmış bir ticari gayrimenkul mevzuatına; bir başka deyişle enflasyon gerçekleriyle uyumlu, piyasa rayiçleri doğrultusunda, sözleşme serbestisine dayandırılacak bir ticari gayrimenkul kira rejimine ihtiyaç vardır. Mevcut tıkanıklık yalnızca bizi değil, büyümek isteyen tüm markaları, ülkemize gelmek isteyen uluslararası perakendecileri de etkiliyor. Bu markalara yer bulmakta zorlanıyoruz. Bu nedenle buradan tüm perakendecilere de bir davet yapmak istiyorum: Ciroları nasıl artırırız, verimliliği nasıl yükseltiriz, markalar nasıl büyür, ihtiyaçlar ve çözümler nelerdir? Gelin ortak masada bunları konuşalım. Çünkü AVM yatırımcısının bu talepleri bir ayrıcalık değil; sektörün tamamının sürdürülebilir büyümesi için gerekli altyapının oluşturulması içindir. 2026 beklentileri, 2025’ten çok farklı görünmüyor. Ancak yılın son çeyreğinde enflasyonun aşağı yönlü hareketiyle belki daha olumlu bir tablo mümkün olabilir. 2026 sonunda finansmana erişimin kolaylaşması hâlinde yeni projeleri tekrar konuşmaya başlayabiliriz. Ticari gayrimenkul yatırımcıları olarak kamu ile etkin iş birliği, perakendeci ile yapıcı diyalog içinde olmak zorundayız.”

16. AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi; Fatih Keresteci-Ekonomist, Cem Eriç-AYD Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı, Ümit Nazlı Boyner-Boyner Grup, Selen Okay Akçalı-Yanındayız Derneği, William J. Sebring-URBnARQ, Yağmur Yaşar-Rönesans Gayrimenkul, Serhan Çetinsaya-Artaş Holding, Volkan Mumcu-Tavuk Dünyası, Yusuf Tanık-Nata Holding, Dilek Çapanoğlu-Aqua Florya, Kaya Demirer-TURYİD, Mehmet T. Nane-Pegasus Hava Yolları, Nevzat Yavan- Esas Gayrimenkul, Tamer Özmen-Mintus, Francesco Pupillo, MAPIC, Semet Yolaç Canlıel-ECE Türkiye, Dilara Neyişçi Çağlı-MR. DIY Türkiye, Simge Telman-Demsa Group, Sinem Turanlı-Sephora Türkiye, Ömer Taviloğlu-Mudo, Sena Suerdem-Kiğılı, Zeynep Doğan, Gürmen Grup gibi iş dünyasından değerli isimlerin katıldığı panel ve oturumlarla gerçekleşti. 

16. AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi, “1 Numaralı Markalar” Ödül Töreni ile son buldu.f

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Halıdere’de Altyapı Çalışmaları Tüm Hızıyla Devam Ediyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, Gölcük Halıdere Mahallesi’nde kapsamlı altyapı yenileme çalışmalarını sürdürüyor. Mahallenin içme suyu, atık su ve yağmur suyu hatlarının modernize edilmesini kapsayan proje kapsamında 19.440 metre içme suyu hattı, 3.440 metre atık su hattı, 1.200 metre atık su kolektör hattı, 330 metre yağmur suyu hattı ve 40 metre yönlendirilebilir yatay sondaj imalatı gerçekleştiriliyor.

HALIDERE’YE YENİ İÇME SUYU, ATIK SU VE YAĞMUR SUYU HATTI
İSU Genel Müdürlüğü Halıdere’de devam eden çalışmalar kapsamında işin büyük bölümünü tamamladı. Bugüne kadar 3.140 metre atık su hattı, 1.200 metre uzunluğunda kolektör hattı, 15.900 metre içme suyu hattı, 280 metre yağmur suyu hattı ve 40 metre yönlendirilebilir yatay sondaj imalatı gerçekleştirildi. Bu kapsamda Halıdere’nin altyapısının önemli bir kısmı yenilenmiş oldu.

D-130 KARA YOLUNDA YAĞMUR SUYU HATTI ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
Halıdere’de yağışlardan sonra kara yolunda oluşan su birikintilerine kalıcı çözüm getiriliyor. Devam eden çalışma kapsamında 2.000 mm çapında dev çelik borularla toplam 190 metre yağmur suyu hattı inşa çalışması gerçekleştiriliyor. Yapılan çalışmalar kapsamında hat imalatının 140 metresi tamamlandı. Çalışmalar tamamlandığında D-130 kara yolunda yağış sonrası yağmur birikintilerinin önüne geçilerek, sürüş güvenliği artacak.

ÇALIŞMALAR KISA SÜRE İÇERİSİNDE TAMAMLANACAK
Çalışmaların devam ettiği bölgede 3.540 metre içme suyu hattı, 300 metre atık su hattı ve 50 metre yağmur suyu hattı imalatı ise kısa sürede tamamlanarak projenin tüm aşamalarının hayata geçirilmesi hedefleniyor.

UZUN YILLAR HİZMET VERECEK
İSU Genel Müdürlüğü, altyapı yatırımlarıyla Halıdere Mahallesi’nde hem içme suyu arz güvenliğini artırmayı hem de bölgenin atık su ve yağmur suyu altyapısını uzun yıllar hizmet verecek şekilde güçlendirmeyi amaçlıyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı