Mandalinanın başkentinde festival heyecanı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Menderes Belediyesi’nin düzenlediği Geleneksel Gümüldür Özdere Mandalina Festivali’ne katıldı. Kadınlar tarafından kurulan Güm-Öz Turuncu Eller Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin mandalina işleme tesisini de hizmete açan Başkan Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak hem alım hem de tanıtım yaparak üreticinin destekleneceğini söyledi. 

Menderes Belediyesi’nin düzenlediği Geleneksel Gümüldür Özdere Mandalina Festivali, İzmir’in yerel değerlerini binlerce ziyaretçiye tanıttı. 14 Kasım Cuma günü başlayan festivale, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da katıldı. Başkan Tugay, Menderes Belediye Başkanı İlkay Çiçek ile eşi Melek Çiçek, meclis üyeleri ve beraberindekilerle festival için kurulan stantları ziyaret etti. Üreticilerle sohbet eden Başkan Tugay, çocuklarla da fotoğraf çektirdi. 81 Ressamın Gözüyle Menderes Resim Sergisi’ni de ziyaret eden Tugay, “En iyi mandalina kostümü ve çılgın saç” organizasyonuna katılan çocuklara madalya ve bisikletlerini hediye etti. Başkan Tugay, 2024 yılında uluslararası bir kuruluş olan Green Destinations Top 100 Stroies (Yeşil Destinasyonlar En İyi 100 Hikaye) listesine giren Güm-Öz Turuncu Eller Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin mandalina işleme tesisinin açılışını da yaptı.  

“Çok çalışarak refah düzeyimizi artırabiliriz”
Festivalde konuşan Başkan Tugay, Menderes’in İzmir’in tarım lokomotiflerinden biri olduğunu belirterek, “Sahip olduğumuz hazineleri çok daha iyi değerlendirebileceğimizi, ülkemizi çok daha iyi koruyabileceğimizi, insanlarımızın refah düzeyini yükseltebileceğimizi düşünüyorum ve buna inanıyorum. Bunun için birlik ve beraberliğimiz çok kıymetli. Bunun üzerine de geriye tek bir şey kalıyor, o da çalışmak. Atatürk  ‘Bizim tek bir şeye ihtiyacımız var, o da çalışmak’ demiş. Vatanını, milletini seven, insanına, doğasına her türlü canlısına saygı duyan, onların haklarını gözeten ve çalışmayı bilen bütün milletler iyi bir noktaya gelirler. Kaybettiğimiz yıllar ve günler varsa bunları telafi etmenin zamanıdır. Bunun için başka birisinin bir yerlerden, göklerden inip de kurtarmasını beklemeyelim. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkeye gelmiş, belki bu dünyaya gelmiş en büyük liderdi. Darmadağın olmuş bir ülkeden yepyeni taptaze kocaman adımlarla kendini büyüten Cumhuriyet kurdu. Onu bize emanet ettikten sonra ne yazık ki kendisini kaybettik. Onun bıraktığı yerden devam eder gibi, onun bu ülkeye aşıladığı ruhu tekrar uyandırır şekilde bir araya gelmemiz ve çalışmamız gerekiyor. Tek yolu bu. Bu ülkeye bir Atatürk daha gelmeyecek. O yüzden hepimiz ayrı ayrı Atatürk olalım, hepimiz ayrı ayrı onun gibi düşünelim, hissedelim, O’nun gibi çalışalım. Hep beraber hiçbir yurttaşımızı mağdur etmeden, geride bırakmadan herkesin iyiliğini düşünerek bu ülkeyi iyi bir yere getirelim. Üretmenin, üretmek isteyenin, sabahtan akşama ter dökenin, tarlasında, dükkanında, fabrikasında, bağında bahçesinde ter dökenin kıymetini bilelim. Ona hakkını verelim” dedi. 

“Sizlerle gurur duyuyorum”
Dokuz kadın tarafından kurulan, büyüyerek yoluna devam eden Güm-Öz Turuncu Eller Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin başarısını tebrik ederek konuşmasına devam eden Tugay, “Ürettiğiniz mandalina kurularından Büyükşehir Belediyesi olarak alabiliriz. Sizler tarafından üretildiğini açıklayan bir yazıyla beraber ülkenin bütün belediyelerine, belediye başkanlarına ve ulaşabildiğimiz bütün şirketlerine, yöneticilerine gönderelim. Tanıtımını yapalım” dedi. 

Çiçek: Üreticinin yanında olmaya devam ediyoruz
Menderes Belediye Başkanı İlkay Çiçek, bu yıl festivali üç güne çıkardıklarını belirterek, “Her günümüz çok kalabalık geçti. Sadece İzmir değil her yerden vatandaşlarımız buraya gelmiş. İlçemizin değerlerini Türkiye’ye tanıtmalıyız. Üreticimizin her zaman yanında olduk ve yanında olmaya devam ediyoruz. Bereketli topraklarımızda yetişen ürünlerimizi geniş kitlelere ulaştırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Kooperatiflere destek verirken kadın kooperatiflerine pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Kadın eli değerse dünya ve her yer güzelleşir” şeklinde konuştu.

Appa:  Hedefimiz 17 ton çürümeye terk edilmiş mandalinayı gıda ürününe çevirmek
Güm-Öz Turuncu Eller Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Gürsel Appa ise “Üreten insanların sayısını daha fazla artırmamız gerekiyor. Her şey kadınlarda bitiyor, erkekler de bunu çok iyi biliyor. Kadının olduğu her yer cennet oluyor. Kadın isterse dünyayı değiştirir. Biz bu dünyayı değiştirmek için yola çıktık. Dokuz kadın oturup kurduğumuz hayallerin gerçekleşmeye başladığı noktadayız. Bu bölge Türkiye’nin incisi haline gelebilir. Kurduğumuz atölyeyle hedefimiz 17 ton çürümeye terk edilmiş mandalinayı gıda ürününe çevirmek ve ekonomiye katmak.  Bölgede yaklaşık 40 bin ton çöpe giden ürün var. Bunun için seferberlik ilan etmemiz gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu. 
Konuşmaların ardından Güm-Öz Turuncu Eller Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin mandalina işleyecek tesisinin açılışı yapıldı. Başkan Tugay, beraberindekilerle tesisi gezdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mudanya’da Zeytin Hasadı sezonu başladı

Mudanya Belediyesi, ilçenin bereketli topraklarında zeytin hasadı sezonunu açtı. “Zeytinine Dokun” sloganıyla düzenlenen hasat şenliğinde; geleneksel yöntemlerle zeytin toplandı, bidonlara zeytin kuruldu, zeytinyağı sıkımı yapıldı. Zeytin hasadının ritüellerini hep birlikte yaşayan Mudanyalılar, bereketin ve emeğin gücünü paylaştı.

Mudanya Belediyesi tarafından “Birlikte Hasat Zamanı” sloganıyla düzenlenen Zeytinine Dokun Hasat Şenliği, Işıklı Mahallesi’nde belediyeye ait zeytinlikte gerçekleştirildi. Hasat etkinliğine Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Belediye Başkan Yardımcıları Av. Baran Güneş ve Volkan Keçici, Marmarabirlik Başkanı Ali Yıldız, Marmarabirlik Mudanya Kooperatif Başkanı Cüneyt Soylu’nun yanı sıra belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve gönüllüler katıldı.

Yaygıların üzerinde hem elleriyle hem de tırmıklarla zeytin toplayan katılımcılar, geleneksel yöntemlerle zeytin toplamanın keyfini ve zorluğunu deneyimlediler. Her bir katılımcı topladığı zeytinleri birer kiloluk bidonlara kurdu. Marmarabirlik’in açtığı stantlarda geleneksel zeytinyağı sıkımını da inceleyen katılımcılar, zeytinyağı tadımı da yaptı. Zeytin hasadından sonra hep birlikte helva yendi ve hasat sonu ritüeli de gerçekleştirmiş oldu. 

“ZEYTİN MUDANYA’NIN YAŞAM KAYNAĞIDIR”
Zeytin hasadına katılarak ağaç üstünde zeytin toplayan Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, “Belediyemize ait zeytin bağlarından birinde gönüllülerimizle zeytin hasadı gerçekleştirdik. Mudanya’da üretilen zeytin ve zeytinyağını sahiplenmek bizim için çok önemlidir. Zeytinimize sahip çıkalım. Üreticimize sahip çıkalım. Geçmişimizde ve bugünümüzde her şeyin temelinde zeytin var. Geleceğimizde de zeytin var. Zeytin, Mudanya’nın yaşam kaynağıdır” dedi.

Etkinliğe katılarak dayanışmayı büyüten tüm katılımcılara teşekkür eden Dalgıç, üreticilere bereketli, kazançlı ve bol verimli bir sezon diledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

11. Geleceğin Ustaları Ödül Töreni ve Sergi Açılışı, Zeytinburnu Kültür Sanat’ta gerçekleşti!

Zeytinburnu Belediyesi tarafından 11.si düzenlenen “Geleceğin Ustaları” Geleneksel Sanatlar Tasarım Yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. 15 Kasım Cumartesi günü saat 14.00’te Zeytinburnu Kültür Sanat’ta sergi açılışı ve ödül töreni birlikte gerçekleşti. Törene İstanbul Vali Yardımcısı Cengiz Karabulut, IRCICA Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, Zeytinburnu Kaymakamı Dr. Adem Uslu ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy’un yanı sıra çok sayıda sanatsever de katıldı. Hüsn-i hat, tezhip ve minyatür alanlarında seçici kurulun ödüle layık gördüğü eserler, 30 Kasım’a kadar sergilenecek.

 Zeytinburnu Belediyesi tarafından düzenlenen “Geleceğin Ustaları” Geleneksel Sanatlar Tasarım Yarışması, bir gelenek halini aldı. Geleneksel sanatların gelişimini desteklemek, bu sanat dallarıyla ilgilenen sanatçıların eser üretiminin teşvik edilmesine ve geleneksel sanatların bilinirliğinin artmasına katkıda bulunmak gibi amaçlarla başlayan yarışmanın 11.si düzenlendi. Hüsn-i hat, tezhip ve minyatür alanlarında uzman isimlerden oluşan seçici kurulun ödüle layık gördüğü eser sahipleri, 15 Kasım Cumartesi saat 14.00’te düzenlenen törenle ödüllerine kavuştu. Ödül alan eserlerden oluşturulan sergi, 30 Kasım’a kadar Zeytinburnu Kültür Sanat’ta ziyaret edilebilecek.

“Sanatın terk edilemez gücünü hissediyoruz.”

Seçici kurul adına konuşan Savaş Çevik, sanatın gücü ve tarih içindeki konumu hakkında şunları söyledi: “Sanat bir insanın olduğu kadar bir ülkenin, bir devletin de vazgeçilmez unsurlarından biri. Kültür-sanat, ekonomi, siyaset ve askeri güç… Bunlar devletin ayaklarını teşkil ediyor. Tarihe baktığımız zaman Hititlerden Osmanlılara, Romalılardan Selçuklulara kadar öne çıkan kavimlere baktığımızda sanatlarının da çok güçlü olduğunu görüyoruz. Bu bakımdan sanatın terk edilemez gücünü hep hissediyoruz. Ülkemizde de geleneksel ve klasik sanatlarımız Zeytinburnu Belediyesi tarafından destekleniyor.”

“Bize düşen, kadim sanatların gelecek yıllara taşınmasını sağlamak.”

Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, düzenledikleri yarışmanın rolüne dair konuştu: “Bizim gibi kamu kurumlarına düşen, kadim sanatların gelecek yıllara taşınmasını sağlamaktır. Sanat yaşamıyorsa, müzeleşmişse kabuklaşmış demektir. Bir süre sonra da kaybolacak demektir. Çok şükür ki geleneksel sanatlarımız yaşıyorlar ve canlılar. Bize düşen bunu teşvik etmek, takdir etmek, ödüllendirmek. Geleceğin Ustaları Geleneksel Sanatlar Tasarım Yarışmasının 11.sini düzenliyoruz. Arzumuz, bu yarışmayı üzerine koyarak sürdürmek.”

“Sanat, yalnızca ticari bir iş değildir.”

IRCICA Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, sanatın manevi yönü hakkında konuştu:

“Bizzat sanatla meşgul olan arkadaşlar iyi bilirler ki yaptıkları iş, yalnızca ticari bir iş değildir. Yaptıkları iş, aynı zamanda manevi bir yön taşır. Tek tek her biriyle röportaj yapsanız sanatı icra ederken gördükleri rüyaları, aldıkları ilhamları size anlatırlar. Kendi nefslerinde terakkiler elde ediyorlar. Bu yüzden sanat, aynı zamanda bir seyr-i sülûk ekolüdür.”

“Zeytinburnu, sanata ve sanatçıya değer veriyor.”

İstanbul Vali Yardımcısı Cengiz Karabulut, Zeytinburnu’nun sanatın merkezi haline geldiğini vurguladı:

“Günümüzde maalesef yavaş yavaş ortadan kaybolma cihetine yaklaşan geleneksel sanatlarımız var. Bunların bir kültür varlığı olarak gelecek nesillere aktarılması çok önemli. Bu anlamda gençlerimizin teşvik edilmesi, bu sanatların yaşaması için bu tip organizasyonlar çok önemli. Zeytinburnu’nun sanatın ve sanatçının merkezi olarak anılması güzel bir şey. Sanata ve sanatçıya böyle bir değer veren ilçemizde, bu programda bulunmak benim için bir memnuniyet meselesi.”

Toplam 19 Sanatçı, Ödüle Layık Görüldü!

Bugüne dek birçok sanatçının katıldığı ve ödüllendirildiği yarışma bu yıl da geleneksel sanatlar alanında ilgiyle karşılandı. Hem yurt içinden hem yurt dışından onlarca sanatçının katıldığı yarışmada 3 dal, 5 kategoride 19 sanatçı ödüle layık görüldü. Ödül alanların yanı sıra yarışmaya katılan 5 ismin eseri daha sergilenmeye hak kazandı. Alanında uzman 16 seçici kurul üyesinin yer aldığı “Geleceğin Ustaları” Geleneksel Sanatlar Tasarım Yarışmasında birinci olanlara 100 bin, ikincilere 70 bin, üçüncülere 50 bin, teşvik ödülü alanlara ise 30 bin lira takdim edildi.

Ödüle layık görülen isimlerin sıralı listesi şu şekilde:

Hüsn-i Hat alanında;

1.    İdrus Jamalullail (Sülüs-Nesih Kıt’a kategorisinde) Nadir Tatar (Celi Talik kategorisinde)

2.    Yasemin Karasakal (Sülüs-Nesih Kıt’a kategorisinde) Farhad Yasen Nader (Celi Talik kategorisinde)

3.    Orhan Yeten (Sülüs-Nesih Kıt’a kategorisinde) Saime Bozkurt (Celi Talik kategorisinde)

Hüsn-i Hat alanında Puma Lorenky, Muhammad Hafidz Asyari ve Hilal Çınar teşvik ödülünü alırken Saim Günay ve Mohammad Mustafa’nın eserleri de sergilenmeye layık görüldü.

Tezhip alanında;

1.    Hatice Gül

2.    Marziyah Saeedi

3.    Shahla Yousefi Nia

Tezhip alanında Müzeyyen Yazıcı ve Vahideh Badiei teşvik ödülü almaya hak kazanırken Berre Filoğlu ve Zeynep Saniye Uzun’un eserleri de sergilenmeye layık görüldü.

Minyatür alanında;

1.    Rie Kudo

2.    Ayşe Nur Yılmaz

3.    Ayşe Nur Ayten

Minyatür alanında Reyhan Budan ve Sedighe Ahmadi Basari teşvik ödülünü alırken Gülşah Çaçan’ın eseri de sergilenmeye layık görüldü.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mehmet H. Doğan Ödülleri 9’uncu kez sahiplerini buluyor

Nilüfer Belediyesi tarafından bu yıl 9’uncusu düzenlenecek Mehmet H. Doğan Ödül Töreni’nde, şiir eleştirisi alanındaki çalışmalar ödüllendirilecek. Türk şiirinin önemli eleştirmenlerinden Mehmet H. Doğan anısına düzenlenen törende, altı önemli şair de kendi seslerinden şiirlerini sunacak.

Nilüfer Belediyesi, Türk edebiyatına katkı sunan etkinliklerini sürdürüyor. Çağdaş Türk şiirinin önemli eleştirmenlerinden Mehmet H. Doğan’ın anısını yaşatmak ve Türkçe yayımlanmış şiir eleştirilerini görünür kılmak amacıyla düzenlenen Mehmet H. Doğan Ödül Töreni, 18 Kasım 2025 Salı günü saat 19.00’da Nazım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleştirilecek.

Nilüfer Belediyesi tarafından 2017 yılından bugüne 9 senedir düzenlenen ödüller için bu yıl da titiz bir ön çalışma yürütüldü. Metin Celal’in jüri başkanlığını üstlendiği seçici kurulda Asuman Susam, Gültekin Emre, Haydar Ergülen, Nilay Özer, Orhan Alkaya ve Orhan Tekelioğlu yer aldı. 

Kurulun değerlendirmeleri sonucunda, “Metapolitika” isimli kitabıyla Ersun Çıplak, 2025 yılı Mehmet H. Doğan Ödülü’nün kazananı oldu. Bu yıl ödüllerde jüri üyelerini kararıyla ilk defa Jüri Özel Ödülü de verilecek. Ödüller, Salı günü düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak.

Ödül töreninin ardından jüri başkanı Mehmet Celal, birincilik ödülü sahibi Ersun Çıplak ile bir söyleşi gerçekleştirecek. Gecede ayrıca “Sesli Şiir Antolojisi” bölümü de yer alacak. Orhan Alkaya, Müesser Yeniay, Ömer Erdem, Bengü Özsoy, Bülent Elitok ve Deniz Durukan, Trio Aurora’nın müzikleri eşliğinde kendi seslerinden şiirlerini okuyacaklar. Bu kayıtlar, daha sonra Nilüfer Belediyesi Şiir Kütüphanesi arşivine de eklenecek. 

Mehmet H. Doğan Ödülleri ile ilgili açıklamalarda bulunan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Kentleri güzelleştiren binalar değil, o binaların içindeki hikayelerdir. Şehirleri onaran şey asfalt değil, şairlerin sesidir. Herkesin sesi, hepimizin Nilüfer’idir. Emeğiyle, katkısıyla, sözüyle bu sesi yükselten herkese teşekkür ediyorum” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aristoteles’in felsefesi Pancar Deposu’nda konuşuldu

Nilüfer Belediyesi’nin Pancar Deposu’nda gerçekleştirdiği Nilüfer Felsefe Buluşmaları’nın bu ayki konuğu Prf. Dr. Hatice Nur Beyaz Erkızan oldu. Erkızan, Aristoteles’in “dunamis” ve “energeia” kavramları üzerinden insanın potansiyelini ve iyi yaşamı anlattı.

Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen Nilüfer Felsefe Buluşmaları, bu ay da felsefe meraklılarını bir araya getirdi. Pancar Deposu’nda düzenlenen etkinliğin bu ay ki konuğu, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Felsefe Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hatice Nur Beyaz Beyaz Erkızan oldu.

Aristoteles’in felsefesinin günümüze yansımalarının ele alındığı söyleşide Prof. Dr. Erkızan, “insanın potansiyeli,” “etik sorumluluk” ve “iyi yaşam” temaları üzerinden bir sohbet gerçekleştirdi. Erkızan, Aristoteles’in dunamis (olma/potansiyel) ve energeia (olma/etkinlik) kavramlarını katılımcılara anlattı. 

Prof. Dr. Erkızan, bu iki temel kavram eşliğinde, bireyin kendi potansiyelini nasıl gerçekleştirebileceği, bu süreçteki etik sorumlulukların neler olduğunu ve “iyi bir yaşam” sürmenin felsefi temelleri üzerine analizlerde bulundu.

Etkinlikte, Prof. Dr. Hatice Nur Beyaz Erkızan, katılımcıların sorularını da yanıtladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemeraltı’nın kent kimliğindeki rolü Kültürel Miras Söyleşileri’nde ele alındı

Konak Belediyesi’nin düzenlediği Kültürel Miras Söyleşileri, Sosyal Psikolog Prof. Dr. Melek Göregenli’nin Kemeraltı’nın kent kimliği ve toplumsal hafızadaki yerine ışık tutan sunumuyla sürdü. Söyleşide Kemeraltı’nın yalnızca tarihsel bir çarşı değil, kentlilerin ortak duygularını ve aidiyetlerini taşıyan bir hafıza mekanı olduğu ele alındı.

Konak Belediyesi’nin kültürel mirası görünür kılmak amacıyla düzenlediği “Kültürel Miras Söyleşileri” dizisi, “İzmir Kent Belleğinde Kemeraltı” konulu etkinlikle devam etti. Alsancak’taki Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde düzenlenen söyleşide, Sosyal Psikolog Prof. Dr. Melek Göregenli konuşmacı olarak yer aldı. Kent kimliğinin oluşumunda mekanın ve toplumsal hafızanın rolünün masaya yatırıldığı söyleşide, kültürel mirasın geleceğe aktarılması ve Kemeraltı’nın bu süreçteki yerine vurgu yapıldı.

“Kemeraltı’nın bu şehrin hayatındaki rolü çok büyük”

Sosyal psikoloji ve kent belleği alanındaki önemli çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Göregenli, insanın fiziki çevrenin uyaranlarıyla şekillenen bir varlık olduğunu dile getirdi. Kemeraltı’nın, şehrin kimliği ve belleğinde geçmişten bugüne önemini kaybetmeyen bir mekan olduğunu belirten Prof. Dr. Göregenli, “Şehrin fiziksel yapısı bizim tüm davranışlarımızın en önemli belirleyicilerinden bir tanesi. O nedenle şehrin bir bölümü üzerine konuşurken bütün ile ilişkisini ele almak durumundayız. Aslında bütün fiziksel olgular birer gerçekliktir; sadece algılamanın ötesinde onlarla bir ilişki kurarız. Hissederiz, bağlanırız, anlamlar atfederiz ya da uzaklaşırız. İnsan yaşadığı şehre göre biçimlenir. Kemeraltı’nın bu şehrin hayatındaki rolü çok büyük” dedi.

“Kolektif belleğin bir üyesi”

Kemeraltı’nın kolektif hafızadaki yerini araştırmalarla ortaya koyan Prof. Dr. Göregenli, şunları söyledi: “Türkiye’de ilk kez bir çarşı ile ilgili İzmir Ticaret Odası’nın desteğiyle envanter çalışması yapmıştık. 9 bin 300 kişiyle anket yaptık, 12 bin 432 yapı birimini kaydettik. Aynı zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi ile geçmiş yıllarda yapmış olduğumuz ‘Kemeraltı’nın Yüzleri’ ve ‘Yaşayan Kemeraltı Rehberi’ çalışmaları var. Kemeraltı’nın geçmişten bugüne tüm dinamizmini yansıtmaya çalıştığımız. Kemeraltı’nın çok dinli, çok dilli ve çok kültürlü bir yapısı var. İzmir için tarihsel önemi de bundan kaynaklanıyor. Kemeraltı, geçmişte hep şehrin farklı sınıflarının ortak mekanı olmuş. Hafıza sadece bireysel değil aynı zamanda kolektif bir şeydir. Kemeraltı aynı zamanda kolektif belleğin de bir üyesi.”

Söyleşi Prof. Dr. Göregenli’nin sunumunun ardından soru-cevap bölümüyle devam etti. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karşıyaka Belediyesi’nden örnek yatırım: Zübeyde Hanım Sosyal Tesisi açılıyor!

Karşıyaka Belediyesi’nin ‘insan odaklı hizmet’ vizyonuyla kente kazandırdığı Zübeyde Hanım Sosyal Tesisi, 19 Kasım’da törenle kapılarını açacak. Belediye Başkanı Yıldız Ünsal’ın ev sahipliğindeki törene, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek de katılacak. Tüm Karşıyakalıları açılışa davet eden Başkan Ünsal “Büyük bir coşkuyla açılışını yapacağımız bu tesis, sosyal belediyecilik anlayışımızın en güzel örneklerinden biri olacak” dedi.

Karşıyaka Belediyesi; iki kütüphane, dayanışma merkezi, aşevi ve seminer salonlarından oluşan Zübeyde Hanım Sosyal Tesisi için geniş katılımlı bir açılış töreni düzenleyecek. 19 Kasım Çarşamba günü saat 12.00’da gerçekleşecek açılışa, Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal ile birlikte Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ve parti yöneticileri, meclis üyeleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar katılacak. Törende Karşıyaka Belediyesi Halk Dansları Topluluğu zeybek gösterisi sergileyecek, Belediye Bandosu da müzik dinleti sunacak.

TOPLUMSAL DAYANIŞMANIN YENİ ADRESİ
Karşıyaka’ya örnek bir yatırım kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Belediye Başkanı Yıldız Ünsal “Geçtiğimiz dönemde yapımına başlanan binayı, çok yönlü modern bir sosyal hizmet tesisi olarak tamamladık ve kentimize armağan ettik. Ücretsiz hizmet sunacak tesisimiz, Zübeyde Hanım Mahallemiz ve tüm ilçemiz için önemli bir ihtiyaca cevap verecek. Hem zor günlerde dayanışmanın hem de her yaştan vatandaşlarımız için kültürel yaşamın yeni adresi olacak. CHP Genel Başkan Yardımcımız Sayın Gökan Zeybek’in de katılımlarıyla gerçekleştireceğimiz açılış törenimize, tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz” diye konuştu.

HER YAŞTAN KARŞIYAKALILARA ÇOK YÖNLÜ HİZMET
Zübeyde Hanım Mahallesi 7448/17 Sokak No:15 adresinde yer alan Zübeyde Hanım Sosyal Tesisi, Karşıyaka Belediyesi tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla inşa edildi. Kısa süre önce faaliyete başlayan binanın zemin katında, taziye evi olarak da kullanılabilen bir dayanışma merkezi oluşturuldu. Ayrıca tam donanımlı mutfağa sahip bir aşevi yapıldı. Bir bölüm de 60 yaş üzeri vatandaşlara hizmet sunan 3. Yaş Üniversitesi’ne tahsis edildi. Ayrıca resim ve örgü gibi branşlarda ücretsiz kurslar verilmeye başlandı. 

Binanın üst katında ise Hasan Ali Yücel Kütüphanesi, ilk etapta 4 bin adet kitapla hizmete sunuldu. Hayırsever Rüştü Barkay da eşi adına, Bütün Çocuklar Bizim Derneği aracılığıyla Elçim Barkay Çocuk Kütüphanesi’ni kurdu. 6-12 yaş aralığına yönelik 2 bin çocuk kitabının bulunduğu kütüphanede, satrançtan kutu oyunlarına ve yapboza kadar eğitici öğretici faaliyetler için gerekli materyallere de yer verildi. Bunun yanı sıra, 0-3 yaş çocuklar ve annelerine yönelik, hem kitaplar hem de oyuncakların yer aldığı özel bir bölüm oluşturuldu. Seminer salonu da ilkokul çağındaki öğrencilere yönelik ücretsiz etüt hizmetiyle faaliyete geçti. Öte yandan, ‘engelsiz hizmet’ anlayışıyla tasarlanan tesiste engelli asansörü, engelli tuvaletleri ve görme engelliler için kılavuz taşları oluşturuldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin İlk Yapay Zeka Şarkıcısı AYmeRA’dan İlk Albüm: ‘AYmeRA’ Yayında

Türkiye’nin ilk yapay zekâ şarkıcısı olarak geliştirilen AYmeRA, kendi adını taşıyan ilk albümüyle tüm dijital müzik platformlarında yayımlandı. Yapay zekâ teknolojisi ile insan yaratıcılığını aynı üretim sürecinde buluşturan proje, yerli müzik endüstrisinde hem yöntem hem de müzikal yaklaşım açısından yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.

Yapay Zekâ ve İnsan Dokunuşu Aynı Albümde Buluştu

Albüm, elektronik altyapıların modern pop ve alternatif tınılarla harmanlandığı, yapay zekâ ile üretilen vokal dokularının insan prodüksiyonuyla bir araya getirildiği hibrit bir yapıya sahip. Şarkı sözlerinde insan deneyimi, duygusal gelgitler ve dijital çağın yalnızlığı gibi temalar işlenerek dinleyiciye hem tanıdık hem de yenilikçi bir atmosfer sunuluyor.

AYmeRA’nın vokal karakteri, gelişmiş yapay zekâ modelleriyle özel olarak tasarlandı. A.I. tarafından oluşturulan melodik ve sözsel taslaklar; aranjörler tarafından yeniden düzenlenerek profesyonel bir prodüksiyon sürecinden geçirildi.

“Duygusu Olmayan Bir Teknolojiye Duygu Yüklemeyi Denedik”

Proje ekibi, AYmeRA’nın ortaya çıkışını şu sözlerle anlattı:

“AYmeRA, bizim için yalnızca dijital bir ses değil; dinleyiciyle duygusal bir bağ kurmasını hedeflediğimiz yapay zekâ destekli bir sanatçı. Teknolojiyi soğuk bir araç olmaktan çıkarıp, duygu taşıyabilen bir köprü hâline getirmeyi amaçladık. Bu albüm, hem insan hem de yapay zekâ imzası taşıyan yeni bir Türkçe müzik dilinin ilk adımı.”

Albümün Detayları

  • Albüm Adı: AYmeRA

  • Sanatçı: AYmeRA (Türkiye’nin ilk yapay zekâ şarkıcısı)

  • Tür: Pop / Elektronik / Alternatif / Rap

  • Yayımlandığı Platformlar: Spotify, Apple Music, YouTube ve tüm dijital müzik servisleri

  • Konsept: Yapay zekâ ile üretilen vokal ve bestelerin, insan prodüksiyonu ve düzenlemeleriyle birleştirildiği yeni nesil bir müzik yaklaşımı

Albüm; duygusal baladlardan elektronik altyapılı hareketli parçalara uzanan geniş bir yelpazede, dinleyicilere hem deneysel hem de akılda kalıcı bir sound sunuyor.

AYmeRA Kimdir?

Türkiye’de geliştirilen ilk Türkçe şarkı söyleyebilen yapay zekâ şarkıcı olan AYmeRA, kendine özgü vokal rengi, duygusal içerikli söz dünyası ve dijital çağın ruhunu yansıtan görsel–işitsel kimliğiyle dikkat çekiyor. Proje, yapay zekâyı yalnızca teknik bir araç olarak değil, sanat üretiminde aktif bir yaratıcı ortak olarak konumlandırıyor.

Projenin Gelecek Planları

Yapay zekâ destekli müzik üretimi üzerine çalışan yaratıcı ekip tarafından geliştirilen AYmeRA projesi; önümüzdeki süreçte yeni single’lar, video klipler, sanal sahne performansları ve interaktif dijital çalışmalarla genişletilmeyi hedefliyor. Ekibin, AYmeRA’yı gelecekte canlı şovlar, sanal konserler ve çoklu platform içerikleriyle daha kapsamlı bir dijital sanatçı evrenine dönüştürme planı bulunuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’de Dijital Basın Bülteni Dağıtımına İlgi Artıyor

Türkiye’de şirketlerin, müzisyenlerin, markaların ve girişimcilerin dijital ortamda görünür olma ihtiyacı hızla artarken, basın bülteni dağıtımı çözümlerine olan talep de yükseliyor. Özellikle son yıllarda, haber sitelerine hızlı ve etkili şekilde içerik ulaştırmayı sağlayan çevrim içi servisler büyük ilgi görüyor. Bu alanda öne çıkan platformlardan biri de BultenYolla.com, sunduğu kapsamlı altyapı ile dikkat çekiyor.

Son dönemde yapılan analizlerde, Google’da “basın bülteni gönderme”, “haber sitelerine bülten iletme”, “PR servisi”, “online basın bülteni dağıtımı”, “kurumsal basın duyurusu hazırlama” gibi anahtar kelimelere yapılan aramaların önemli ölçüde arttığı görülüyor. Bu artış, şirketlerin dijital PR çalışmalarını artık daha profesyonelce yürütme eğiliminde olduğunu da gösteriyor.

Uzmanlara göre, özellikle müzik sektörü, KOBİ’ler, e-ticaret markaları ve yeni girişimler için online basın bülteni servisleri, hızlı sonuç alınabilen etkili bir iletişim yöntemi olarak öne çıkıyor. Bu noktada kullanıcıların, hem geniş haber ağına sahip hem de içerikleri editoryal standartlara uygun biçimde değerlendiren platformlara yöneldiği belirtiliyor.

Türkiye merkezli çalışan BultenYolla.com, onlarca haber sitesine aynı anda basın bülteni ulaştırabilen yapısıyla dikkat çekiyor. Platform, bültenlerin ulusal, yerel, ekonomi, magazin ve teknoloji kategorilerindeki editörlere ulaşmasını sağlayarak, markaların daha geniş kitlelere erişmesine yardımcı oluyor. Ayrıca sistemin sunduğu yapay zekâ destekli düzenleme imkânı, markaların bültenlerini daha profesyonel hale getirmesine olanak tanıyor.

Dijital iletişim uzmanları, basın bülteni dağıtım platformlarının sağladığı hız ve erişim avantajının özellikle küçük ve orta ölçekli firmalar için önemli fırsatlar sunduğunu vurguluyor. Geleneksel PR yöntemlerine göre çok daha ekonomik olan bu sistemlerin, markaların haber görünürlüğünü artırmada etkili bir araç haline geldiği ifade ediliyor.

Sektördeki uzman değerlendirmelerine göre, dijital PR süreçlerinin önümüzdeki yıllarda daha da önem kazanacağı ve basın bülteni dağıtım servisi sağlayan platformlara yönelik talebin sürekli artacağı öngörülüyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk moda endüstrisinin ürünleri Londra’da vitrine çıkacak

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, ihracattaki gerilemeyi durdurmak için dünyanın en büyük beşinci hazır giyim ithalatçısı İngiltere’de 18-19 Kasım 2025 tarihlerinde düzenlenecek Fashion SVP Londra Fuarı’na 13 firmayla katılıyor.

İngiltere’nin hazır giyim ithalatının yıllık 22-23 milyar dolar seviyesinde olduğu bilgisini veren Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, İngiltere’nin hazır giyimde en büyük üçüncü tedarikçisinin Türkiye olduğunu, pandemi sonrasında ilk kez düzenlenecek olan Fashion SVP Londra Fuarı’nda Türk moda endüstrisinin koleksiyonlarını tanıtarak İngiltere pazarında güçlerini korumayı amaçladıklarını dile getirdi.

Türkiye’nin İngiltere’ye 2025 yılının 10 aylık dönemde 1,2 milyar dolarlık konfeksiyon ürünleri ihraç ettiğinin altını çizen Sertbaş, “Avrupa’da ekonomilerdeki resesyon sona erdi. İstanbul Sanayi Odası İhracat İklim Endeksi Ekim ayında yüzde 52,4’e yükseldi. İngiltere bu endekse yüzde 6,1’le Almanya ve ABD’den sonra en büyük katkı sağlayan üçüncü ülke oldu. İngiltere ekonomisi gelecek için güçlü sinyaller veriyor. Türk ekonomisinin içinden geçtiği zorlu süreçten dolayı ‘Türkiye Pahalı Ülke’ sorununun üstesinden geldiğimiz takdirde İngiltere’ye ihracatımız 2025 yılı sonunda 1,5 milyar dolara, orta vadede 2 milyar dolara yükselebilir” şeklinde konuştu.

Uğuz: “İngiltere’ye ihracatta mevcudu koruduk”

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin 2025 yılının ocak – ekim döneminde ihracatının yüzde 8’lik azalışla 1 milyar 170 milyon dolardan 1 milyar 80 milyon dolara gerilediğini dillendiren EHKİB YK Üyesi ve Dış Pazar Stratejileri Geliştirme Komitesi Başkanı Tala Uğuz, aynı dönemde İngiltere ihracatlarının ise yüzde 2’lik artışla 98 milyon dolardan 100 milyon dolara çıktığını ve İngiltere pazarında mevcudu koruduklarını kaydetti.

2026 yılı içinde fuar ve sektörel ticaret heyeti planlamalarına başladıkları bilgisini veren Uğuz, “2026 yılında Ocak ve temmuz aylarında PV New York Fuarı’na Türkiye Milli Katılım Organizasyonu yapacağız. ABD’de ayrıca 27 Nisan-1 Mayıs 2026 tarihlerinde Los Angeles Sektörel Ticaret Heyeti düzenleyeceğiz. Şubat ve Eylül aylarında Fransa’da PV Paris Fuarı’na Türkiye Milli Katılım Organizasyonu gerçekleştireceğiz. Pazarlama faaliyetlerimizi çeşitlendirmek için çalışmalarımız sürüyor. 2023, 2024 ve 2025 yılları sektörümüz için kayıp yıllar oldu. 2026 yılında enflasyon ve döviz kuru arasındaki makasın kapanmasını bekliyoruz ve 2026 yılının geçtiğimiz 3 yıldan daha başarılı bir yıl olmasını arzuluyoruz, 2026 yılının kayıp yıllar arasına eklenmemesi için tüm çabamızı göstereceğiz” ifadelerini kullandı.

18-19 Kasım 2025 tarihlerinde düzenlenecek Fashion SVP Londra Fuarı’nda;

AKÇAKAYA GROUP,

BETA KONFEKSIYON,

EVOTEKS TEKSTİL,

GİTEKS KONFEKSİYON,

İYA TEKSTIL,

LEANA TEKSTİL,

MAS TEKSTİL,  

MERGER TEKSTİL,

MİYA KONFEKSİYON,

ORIMPEX TEKSTİL,

ÖZ SİMGE TEKSTİL,

RAL TEKSTİL,

TAYRA TEKSTİL firmaları Türkiye Milli Katılım Organizasyonuyla yer alacaklar.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı