Başkan Dedetaş, Din Görevlileri ile Kahvaltı Programında Buluştu

Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, manevi üç ayların ve Regaip Kandili’nin yaklaşması dolayısıyla ilçede görev yapan din görevlileriyle kahvaltı programında bir araya geldi.

Üsküdar Belediyesi Mavi Salon’da düzenlenen programa Başkan Dedetaş’ın yanı sıra belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve Üsküdar’da görev yapan çok sayıda din görevlisi katıldı.

Programda konuşan Başkan Dedetaş, Üsküdar’da görev yapan ve mahallelerin manevi rehberleri olan din görevlileriyle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, kahvaltı programına katılımlarından dolayı davetlilere teşekkür etti.

Dedetaş, ilçenin tarih boyunca taşıdığı manevi kimliğe dikkat çektiği konuşmasında din görevlilerinin toplumun manevi rehberleri olarak üstlendiği sorumluluğun önemini vurguladı.

“Üsküdar tarih boyunca İstanbul’un manevi kimliğinde çok özel bir yere sahip olmuştur.” diyen Dedetaş, “Camileri, türbeleri, medreseleri ve hayır kurumlarıyla ilim, irfan ve huzurun merkezi olan ilçemiz Osmanlı’dan günümüze uzanan Vakıf kültürü ile paylaşmanın ve dayanışmanın en güzel örneklerini sunmaya devam etmektedir. Siz kıymetli din görevlilerimiz toplumumuzun manevi rehberleri olarak insanların kalplerine dokunan yol gösteren çok önemli bir sorumluluğu büyük bir özveriyle yerine getiriyorsunuz.” diye konuştu.

Başkan Sinem Dedetaş, artan kutuplaşma karşısında birleştirici ve sağduyulu yaklaşımın her zamankinden daha kıymetli olduğunu ifade ederek, “Camilerimizde, Kur’an kurslarımızda, cenazede, düğünde, sevinçte ve hüzünde hayatın her anında toplumun yanında oluyorsunuz. Din görevlilerimizi yalnızca ibadetleri yerine getiren kişiler olarak değil, aynı zamanda toplumsal barışa, dayanışmaya ve ahlaki değerlerin güçlenmesine katkı sunan kanaat önderleri olarak görüyoruz. Özellikle ayrışmanın, öfkenin ve kutuplaşmanın arttığı günümüz dünyasında sizlerin birleştirici dili, sağduyulu yaklaşımı, merhameti ve adaleti merkeze alan mesajları her zamankinden daha büyük bir önem taşımaktadır.” dedi.

“İnsanı merkeze alan ahlaki mirasın yeniden hatırlanması gerekiyor.” diyen Dedetaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 “Atalarımızdan aldığımız çok değerli miraslarımız var; kardeşlik, barış içinde yaşamak, birlikte yaşamak, gerçekten vatanını ve insanını sevmek… Önemli kavramlar olduğunu düşünüyorum ve bunların ahlak zemininde tekrardan tartışılmaya başlanması gerektiğini düşünüyorum. Bizler yerel yönetimde görev yapıyoruz, tabii ki bu hizmetleri yapmak zorundayız ve bu hizmetleri yaparken de sevgiyle yaptığımız zaman bizlerin hayatı da kolaylaşıyor.  Çünkü bunu bir vazife olarak değil de gerçekten gönülden yapabiliyoruz. Toplumsal konularda çalışmak bunu gerektiriyor ama; son zamanlarda yaşadığımız, özellikle televizyonlarda, basında gördüğümüz gerçekten hiç bize yakışmayan pek çok haberle muhatap oluyoruz. Bunlar yaşanıyor, yaşayan her şeye saygı duymak, insan başta olmak üzere tüm canlılara saygı duymak, bizim hem manevi kültürümüzden dinimizden aldığımız terbiye ile hem de gerçekten atalarımızdan, kültürümüzden aldığımız terbiye ile aslında şekillenip düzgün doğru insan olma temelini bize taşıyor. Yerel yönetim olarak din görevlileriyle iş birliğine hazırız. Toplumsal ayrışma ve ahlaki sorunların aşılmasında karşılıklı istişare büyük önem taşıyor. Burada en büyük görev tabii ki sizlere düşüyor. İnsanlar sizlerin dediklerinizle harmanlanıyorlar. O yüzden buradan sizden gelecek geri bildirimler, yani bizim yerel yönetim olarak nelere dikkat etmemiz gerektiği, toplumdaki bu kutuplaşma, ayrışma dili; ondan da ziyade bu ahlaki çöküşü nasıl beraberce toparlarız konusunu konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. Bize bu konuda vereceğiniz geri bildirimler çok önemli.

Camilerde yürütülen temizlik ve fiziki iyileştirme çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yaklaşan üç aylar öncesinde toplumsal birlik ve manevi dayanışmayı güçlendirecek önerilere açığız. Camilerimizin fiziki koşullarını iyileştiriyoruz, 198 caminin temizliği başta olmak üzere ihtiyaçlarını karşılanması için gerekli destekleri sağlıyoruz. 35 Camiide görev yapan 31 personelimizle düzenli temizlik hizmetleri sunuyoruz. 2025 yılı içinde talepler olmuş, 428 kez cami temizliği 59 kez Mescit, 20 kez de Kur’an kursu temizliği yapmışız. Ve yine 10 camide tente ve yenileme gibi hizmetler sunmuşuz. Bunlar görevlerimiz. Üç ayların bereketiyle, rahmetiyle; acaba bizler üzerimize düşen sorumlulukta neler yapabiliriz, toplumun güçlenmesi, birleşmesi, tekrar o ahlaki değerlere, ahlaki öze dönmesi için bizim üzerimize ne işler düşer diye sizlerden bu noktada geri bildirim alırsak çok mutlu oluruz. Sohbetler olabilir, eğitimler olabilir, şu ana kadar yapmadığımız gerçekleştirmediğiniz bir eksik giderilmesi noktasındaki geri bildirimleriniz bizim için çok önemli olacak. Sevgi ve dayanışmayı derinleştirmeyi önemsiyoruz ve istiyoruz.”

Regaip Kandili’nin manevi süreç ve adalet duygusunun pekişmesi, toplumsal dayanışmanın güçlenmesi için önemli bir fırsat sunduğunu ifade eden Sinem Dedetaş, “Regaip Kandili yaklaşıyor, bununla birlikte gönüllerimizin yumuşadığı, umutlarımızın tazelendiği bu zaman diliminin sizlere ve toplumumuza hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Bu dönemin yine adalet duygusunun hatırlanması için güzel bir dönem olduğunu, güzel bir vesile olduğunu da ifade etmek istiyorum. Bu süreçte siz değerli din görevlilerimizin rehberliği ve emekleri toplumumuz için her zamankinden daha da kıymetli. Üsküdar’da kimseyi dışarıda bırakmayan, herkesin kendini ait hissettiği kent kültürü inşa etmek için çalışıyoruz. Bu doğrultuda sosyal dayanışmadan, gençlere ve çocuklara, kadınlardan yaşanmış komşularımıza kadar her alanda sizlerin sağdaki gözlemleri ve önerileri bizim için çok kıymetli. Bugün de bütün bu güzel duygularla bir araya geldik ve sizlerin görüşleri dediğim gibi bizler için çok önemli. Üsküdar’ın manevi dokusunu birlikte koruyup geleceğe taşıma noktasında önemli adımların atılmasını temenni ediyorum.” dedi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemer’de “Atatürk ve Cumhuriyet” konulu seminer

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu öncülüğünde eğitime kazandırılan Kemer Belediyesi Ahmet Erkal Destek Eğitim Kursu, Emekli Tuğgeneral Tarihçi ve Yazar Dr. Naim Babüroğlu’nu ağırladı. Babüroğlu, kurs öğrencilerine ve velilere verdiği “Atatürk ve Cumhuriyet” konulu seminerde Cumhuriyet’in kuruluş süreci ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatına dair paylaşımlarda bulundu. 

Kemer Belediyesi Kültür Salonu’nda organize edilen seminere, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, CHP Kemer İlçe Başkanı Sedat Karakaya, Kemer Belediye Başkan Vekili Cansın Efir, Kemer Belediye Başkan Yardımcısı Semih Top, Kemer Belediye Meclis Üyesi Mustafa Bilici, Kemer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Aynur Köslü, Yeni Mahalle Muhtarı Münevver Erkal, Kurs Müdürü Suat Göv, öğretmenler ve öğrenciler ile aileleri katıldı.

Öğleden önce öğrencilere yönelik verilen seminer, öğleden sonra da velilere verildi. Babüroğlu, seminerde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecini belgelerle anlattı.

Babüroğlu’nun Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’i anlatımı sırasında zaman zaman duygu dolu anlar yaşandı.

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, çok anlamlı ve değerli bir seminer olduğunu belirterek, Babüroğlu’na teşekkür etti.

Babüroğlu ise kendisini Kemer’e seminer için davet eden Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’na teşekkür ettiğini söyledi.

Öte yandan Babüroğlu, seminer sonrasında öğrencilere ve velilere “Atatürk ve Cumhuriyet” isimli kitabını imzaladı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beyoğlu Sineması’nda Nostaljik Durak: İETT ve Sinema Buluşması

İBB’nin 155 yıllık köklü kuruluşu İETT, Türk sinemasındaki nostaljik yolculuğuna özel bir etkinlikle ışık tuttu. Beyoğlu Sineması’nda düzenlenen “Türk Sineması’nda İETT” etkinliği, emektar kaptanları, sinemaseverleri ve usta isimleri bir araya getirdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü ve İETT iş birliğiyle düzenlenen “Türk Sineması’nda İETT” başlıklı özel etkinlik, sinemaseverlerden büyük ilgi gördü. Etkinlikte, Türk sinema tarihinin unutulmaz filmlerinde İETT’nin sembolik ve gerçek rolünü yansıtan birbirinden değerli sahnelerden oluşan bir seçki gösterildi. İETT’nin şehir hayatı ve kültüründeki yerinin perdeye nasıl yansıdığı izleyicilerle paylaşıldı.

NEBİL ÖZGENTÜRK VE ŞÜKRAN KUYUCAK ESEN İLE SİNEMA YOLCULUĞU

Etkinliğin önemli bir bölümünü, yazar ve yönetmen Cengiz Özkarabekir moderatörlüğünde gerçekleşen özel söyleşi oluşturdu. Akademisyen ve sinema araştırmacısı Şükran Kuyucak Esen ile 2001 yapımı “İçinden Otobüs Geçen Yeşilçam” belgesel filminin yönetmeni Nebil Özgentürk, İETT’nin Türk sinemasındaki izdüşümünü, anılarını ve analizlerini katılımcılarla paylaştı. İETT’nin sadece bir ulaşım kurumu değil, Türk sinemasının görsel hafızasında sosyolojik bir figür ve mekan olarak nasıl konumlandığı izleyicilerle paylaşıldı.

YOĞUN KATILIMLI BİR GECE

Etkinliğe; İETT Genel Müdürü İrfan Demet, İETT yöneticileri, kurumun emektar kaptanları ve çok sayıda sinemasever katıldı. Programın sonunda, başrollerini Türkan Şoray ve Ayhan Işık’ın paylaştığı 1961 yapımı “Otobüs Yolcuları” filminin gösterimi yapılarak, nostaljik bir final gerçekleştirildi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nevşehir Belediyesi’nden Üç Aylar İçin Özel Program

Nevşehir Belediyesi tarafından Üç Ayların başlangıcı sebebiyle özel bir ilahi dinleti programı düzenlenecek. Nevşehir Belediyesi Güzel Sanatlar Merkezi usta öğreticileri ve solist İlhan Kılıçtaş’ın seslendireceği ilahi dinletisi gönüllere taht kuracak.

Nevşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Müdürlüğü organizasyonuyla Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan Üç ayların başlangıcı özel programında söylenecek ilahiler gönüllere taht kuracak ve katılımcıları manevi bir yolculuğa çıkaracak.

Konuyla ilgili olarak Allah’ın yarattığı her vaktin mübarek olduğunu ve maksatsız hiçbir şey yaratılmamıştır ifadelerini kullanan Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı “Recep, Şaban ve Ramazan ayları bize mübarek aylar olarak bildirilmiştir. Bütün vatandaşlarımızın mübarek üç aylarını tebrik ediyorum. Her yıl manevi bir yenilenme mevsimi olarak mübarek üç aylara bir kez daha kavuşacak olmanın sevinç, huzur ve mutluluğunu yaşıyoruz. 21 Aralık Pazar günü üç ayların başlangıcı olan Recep ayını karşılayacağız. Üç aylar, Cenab-ı Hakk’ın rahmet ve mağfiretinin üzerimize bol bol indiği vakitlerdir. Bereket kapılarının ardına kadar açıldığı, yaratılış gayemizi yeniden tefekkür etme, sorumluluklarımızı bir kez daha hatırlama, takva şuurumuzu yani kulluk bilincimizi pekiştirme aylarıdır. Bu vesileyle bütün İslam aleminin 3 aylarını tebrik ediyorum. Güzel Sanatlar Merkezi’nde bulunan hocalarımız ve solist İlhan Kılıçtaş’ın seslendireceği ilahiler ve ezgiler gönüllerimize dokunacak. Birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının pekişeceği gecede, hep beraber manevi bir yolculuğa çıkmayı bekliyor bütün Nevşehir halkını özel ilahi dinleti gecemize davet ediyorum” diye konuştu.

ÜÇ AYLARIN BAŞLANGICI İLAHİ DİNLETİSİ

Tarih  : 22 Aralık 2025 Pazartesi

Saat   : 19.30

Yer      : Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Üç Jokerli Konken” Almanya’da beğeni topladı

Kocaeli Şehir Tiyatroları, Almanya’da düzenlenen 10. Türk-Alman Tiyatro Festivali’ne bu yıl sevilen oyunu “Üç Jokerli Konken” ile damgasını vurdu. Tek perde olarak sahnelenen komedi oyunu festival programının öne çıkan yapımlarından biri olurken, seyirciler oyunu dakikalarca ayakta alkışladı.

“ÜÇ JOKERLİ KONKEN” ALMANYA’DA SAHNE ALDI
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Şehir Tiyatroları, 10. Türk-Alman Tiyatro Festivali için gittiği Almanya’da büyük beğeni topladı. Şehir Tiyatroları’nın hem güldüren hem de düşündüren oyunu “Üç Jokerli Konken” bu kez yurtdışında izleyicisiyle buluştu. Festivalde salonu dolduran tiyatroseverler, oyunun hem güçlü oyunculuklarına hem de sahne üzerinde kurduğu samimi ve eğlenceli atmosfere adeta hayran kaldı.

EVRENSEL DOSTLUK TEMASI DİKKAT ÇEKTİ
Almanya’da büyük ilgiyle karşılanan “Üç Jokerli Konken” özellikle konusuyla dikkat çekti. Oyun, üç yakın arkadaşın yıllardır süren konken buluşmalarında beklenmedik sırlar, kırılmalar ve komik çatışmalarla dolu bir yüzleşmeye dönüşmesini konu alıyor. Bu üç arkadaşın evrensel dostlukları da bu yanıyla izleyiciyi hem güldürdü hem de duygu dolu anlar yaşattı.
İZLEYİCİDEN ÖVGÜ DOLU YORUMLAR
Oyun sonunda yapılan söyleşide seyirciler, özellikle karakterlerin içtenlikli performansları ile oyunun ritmi ve sahneleme dili hakkında övgü dolu yorumlarda bulundu. Festival yetkilileri, Kocaeli Şehir Tiyatroları’nı Türk tiyatrosunun Almanya’da güçlü bir temsilcisi olmayı sürdürmesinden dolayı tebrik etti. Kocaeli Şehir Tiyatroları, uluslararası festivallerde yer almaya devam ederek hem Türkiye’yi hem de kentin kültür sanat vizyonunu gururla temsil etmeyi sürdürüyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İDSO DenizBank Konserleri’nde İsmet İnönü’ye müzikal selam

 İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO), aramızdan ayrılışının 52. yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci Cumhurbaşkanı, asker ve devlet adamı İsmet İnönü’yü saygıyla andı. Konserin şefliğini dünyaca ünlü Avusturyalı şef Andreas Ottensamer üstlenirken, gecenin solisti ise zarif yorumu ve teknik ustalığıyla tanınan Japon keman virtüözü Daishin Kashimoto oldu. İDSO DenizBank Konserleri kapsamındaki konser, 19 Aralık Cuma akşamı Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.

Yıllarca Berlin Filarmoni Orkestrası’nda birlikte sahne alan ve aralarında doğal bir müzikal uyum ile güçlü bir dostluk bağı olan Ottensamer ve Kashimoto, uzun zaman sonra aynı sahneyi paylaştı. Sezonun en dikkat çekici konserlerinden biri olarak öne çıkan bu buluşma, müzik tutkunları için nadir rastlanan bir sanat deneyimi olarak hafızalarda yer etti. 

Bu özel konserin ilk bölümünde İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Rus besteci Dmitry Shostakovich’in Keman Konçertosu’nu seslendirdi. Duygusal derinliği ve çarpıcı teknik özellikleriyle bestecinin en etkili eserlerinden biri olan konçerto, Kashimoto’nun yorumuyla güçlü bir müzikal performans olarak dinleyicilerle buluştu. Konser, Sergey Rachmaninoff’un bestecilik kariyerinin zirve noktalarından biri kabul edilen ve aynı zamanda son orkestral eseri olan Senfonik Dansların icrasıyla son buldu.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Ben Gurme Deği, Şikemperverim”

İstanbul Okan Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü, gastronomi yazarı ve televizyon programcısı Mehmet Yaşin’i öğrencileriyle bir araya getiren bir etkinlik düzenledi. “Z Kuşağının Mutfağı” başlıklı söyleşide Yaşin, gazetecilikten gastronomiye uzanan kariyer yolculuğunu, mesleki deneyimlerini ve gençlere tavsiyelerini paylaştı.

Gazeteciliğe ailesine destek olmak için başladığını belirten Mehmet Yaşin, mesleğe duyduğu tutkuyu şu sözlerle anlattı: “Babam az gelirli bir memurdu. Ona destek olmak için geceleri Dünya Gazetesi’nde çalışmaya başladım. Gazetecilikte ‘mürekkep zehri’ diye bir şey vardır; bir kez yuttuğunuzda vazgeçemezsiniz.”

Yaşin, bu yolculuğun kendisini geçtiğimiz hafta Gazeteciler Cemiyeti Basın Onur Ödülü’ne taşıdığını da vurguladı.

Seyahat ve keşif tutkusunun Atlas Dergisi’nin doğuşuna zemin hazırladığını söyleyen Yaşin, derginin beklenenden çok daha büyük bir başarı yakaladığını ifade etti.

“Pazarlar, üreticiler ve tat hafızası önemli”

Televizyon kariyerine de değinen Yaşin, kendisini “gurme” olarak tanımlamadığını belirterek, “Ben şikemperverim. Yani midesini seven insanım. Mideme aşığım” dedi.

Gastronomi alanında ilerlemek isteyen öğrencilere önemli tavsiyelerde bulunan Yaşin, yabancı dil bilmenin ve sürekli okumanın vazgeçilmez olduğunu vurguladı.

“Kendinizi yenilemezseniz bu alanda ilerleyemezsiniz. Sadece tat değil, koku hafızanızı da geliştirmeniz gerekir” diyen Yaşin, yemeği tatmadan önce mutlaka kokladığını ve bunu bir alışkanlık haline getirdiğini söyledi: “Ben yemeği önce koklar sonra tadarım. Yemek bitince şefin yanına gider içindekileri tahmin etmeye çabalarım”.

Öğrencilere özellikle Anadolu’daki pazarları gezmelerini öneren Yaşin, üreticiyle doğrudan temasın önemine dikkat çekti.

Farklı tatlar denemekten çekinilmemesi gerektiğini de vurgulayan Yaşin, Amazonlar’da yediği yeşil karıncalardan örnek vererek, gastronomide deneyimin bilgiye dönüştüğünü ifade etti.

“Turizm, yemek kültürünü öldürüyor”

Türk mutfağına olan hayranlığını dile getiren Yaşin, dünya mutfaklarıyla kıyaslandığında Türk mutfağının eksiği değil, fazlası olduğunu belirtti.

Yaşin “Turizm, yemek kültürünü öldürür. Yapılan yemekler gelen turistlerin damak lezzetlerine yaklaştırılmaya çalışılır. Kendi ülkemizde gittiğimiz otellerin restoranlarında bile Türk mutfağı kısmı oldukça kısıtlı hale gelmeye başladı. Farklı ülkelerin mutfaklarını sunar olduk” dedi.

Yeni program müjdesi: Sanayi Lezzetleri

Söyleşinin sonunda yeni projelerinden de bahseden Mehmet Yaşin, mart ayında yeniden lezzet turlarına başlayacağını açıkladı.

“Televizyonda sanayi lezzetleri üzerine bir program olacak. Ben en iyi köfteyi Tekirdağ’da bir tamirhanede yiyorum. Sanayide yemek kötü ve pahalı olamaz” sözleriyle etkinliği noktaladı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yeni Yıl Festivali’nde Şarkılar Bursalıların İçini Isıttı

Yeni yıla sayılı günler kala Bursalılar, yılbaşı coşkusunu Osmangazi Meydanı’nda yaşamaya devam ediyor.

Osmangazi Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen ‘Yeni Yıl Festivali’, renkli etkinlikleri vatandaşlarla buluştururken, akşamları konserlerle Bursalıların içini ısıtıyor. Bu doğrultuda sevilen seslerden Ecem Boyacı, festivalde sahne alırken dinleyicilerine unutulmaz anlar yaşattı. Türk müziğinin seçkin şarkılarına yer verdiği repertuvarıyla müzikseverlerin ruhuna dokunan başarılı şarkıcı, yüksek ritimli parçalarla soğuk havaya rağmen alanı dolduran festival ziyaretçilerini doyasıya eğlendirdi.

Keyif dolu bir vaktin yaşandığı akşamda Bursalılarla kurduğu bağ ile şarkılarda bütünleşen Ecem Boyacı, böylesine güzel bir imkan sunduğu için Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a teşekkür etti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kültürel Dönüşüm Derneği’nden Kültürel Hafızaya Bir Belgesel: Women In Bloom Lansmanı Çırağan Sarayı’nda Gerçekleşti

Türkiye’nin kültürel mirasını korumak, yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla Zafer Kozanoğlu tarafından kurulan bu kapsamda; geleneksel değerlerin, somut ve somut olmayan kültürel unsurların araştırılması, belgelenmesi, tanıtılması ve ulusal–uluslararası alanda görünür kılınması için çalışmalar yürüten Kültürel Dönüşüm Derneği, yeni belgesel projesi Women In Bloom’un lansmanını 19 Aralık Cuma günü Çırağan Sarayı’nda düzenlenen özel bir davetle gerçekleştirdi.

Yönetmenliğini Ömer Faruk Aksoy’un üstlendiği, Ferhat Göçer’in müzikleriyle Kültürel Dönüşüm Derneği adına hayata geçirilen belgesel, Ege’nin Yörük köylerinden Çomakdağ (Muğla)’da kuşaklar boyunca aktarılan düğün ritüelleri üzerinden kültürel hafızanın gücünü ve topluluk olmanın dönüştürücü etkisini merkezine alıyor.

Yaklaşık 24 dakika süren Women In Bloom, dört gün dört gece süren geleneksel düğün hazırlıklarından; keşkek kazanına, kına gecesinden zeybek meydanına uzanan ritüeller aracılığıyla, gösterişten uzak ama derin bir samimiyetle yaşatılan kültürel sürekliliği belgesel diliyle görünür kılıyor. Film; yemekler, müzikler, el işi detaylar ve köylülerin birebir anlatıları üzerinden Çomakdağ’ın köklü sosyal yapısını ve kolektif belleğini kayıt altına alıyor.

Belgeselde ayrıca Yıldız Teknik Üniversitesi Restorasyon Bölümü’nden Aynur Çitçi, köyün geleneksel mimarisi ve mekânsal hafızası üzerine değerlendirmelerde bulunurken; Bahçeşehir Üniversitesi öğretim görevlisi ve aynı zamanda sanatçı olan Fırat Neziroğlu, Çomakdağ’a özgü kıyafetler ve dokuma kültürü üzerinden yerel üretim pratiklerinin anlamını ve sürekliliğini ele alıyor.

Gösterim sonrası yapılan konuşmalarda, Kültürel Dönüşüm Derneği’nin kurucusu Zafer Kozanoğlu, kültürel mirasın yalnızca korunması gereken bir değer değil; genç kuşaklarla yeniden ilişki kurulduğunda güçlü bir toplumsal bağ ve öğrenme alanı yarattığını vurguladı. Kültürel dönüşümün doğru ele alındığında bir kayıp değil, bir süreklilik alanı sunduğunun altı çizildi.

Dernek yetkilileri, Women In Bloom’un yalnızca bir belgesel değil; kültürel mirasın korunması, aktarılması ve günümüz çocukları ve gençleriyle yeniden buluşturulması amacıyla yürütülen uzun soluklu çalışmaların önemli bir parçası olduğunu ifade etti. Belgeselin önümüzdeki dönemde farklı şehirlerde ve uluslararası festivallerde izleyiciyle buluşturulması planlanıyor.

Lansmana ev sahipliği yapan Çırağan Palace Kempinski İstanbul Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Neslihan Şen; Tarihi bir mekân olarak kültürel mirası odağına alan projelere ev sahipliği yapmak bizim için büyük bir değer. Women In Bloom gibi çalışmaların bu mirasın gelecek kuşaklara aktarılmasına katkı sağladığına inanıyoruz,” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yeni Yıl ve Aralık Pazarı Mudanya’da Kapılarını Açtı!

Mudanya Belediyesi tarafından Mütareke Meydanı’nda kurulan Yeni Yıl Pazarı, renkli stantları, ışıklandırmaları ve etkinlikleriyle yeni yıl heyecanını kentin kalbine taşıdı. Birlik, dayanışma ve paylaşma ruhunu büyüten pazar, 31 Aralık’a kadar Mudanyalıları aynı meydanda buluşturacak.

Mudanya Belediyesi tarafından Mütareke Meydanı’nda kurulan Yeni Yıl Pazarı kapılarını açtı. Renkli stantlar, ışıklandırmalar, dev yılbaşı ağacı ve etkinliklerle kenti saran pazar, birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunu Mütareke Meydanı’nda buluşturuyor. Yeni Yıl Pazarı, 31 Aralık gecesi dahil olmak üzere Mudanyalıları 13 gün boyunca aynı meydanda bir araya getirmeye devam edecek.

Geçtiğimiz yıl ilk kez düzenlenen ve yoğun ilgi gören Yeni Yıl Pazarı, bu yıl daha da zengin bir programla Bursa ve Mudanyalılarla buluşuyor. El emeği ve hediyelik ürünlerin yer aldığı alışveriş stantları, sokak lezzetleri, çocuklar ve yetişkinler için düzenlenen atölyeler ile her yaştan ziyaretçiye keyifli anlar sunuluyor. Konserlerle yeni yıl coşkusunun meydanlara taşındığı pazarın ilk gününde sahne alan Grup Mösyö, yüksek enerjili performansıyla müzik dolu bir akşam yaşattı. Konser, Mudanya’daki yeni yıl etkinliklerine eğlenceli ve hareketli bir başlangıç oldu.

Yeni Yıl Pazarı’yla birlikte bu yıl hayata geçirilen Uğur Mumcu Kültür Merkezi alanında kurulan Aralık Pazarı ise, Mudanya’da dayanışma kültürünü görünür kılan özel bir buluşma alanı oldu. Derneklerin el emeği ürünlerini sergilediği Aralık Pazarı’nda, üretim kadar paylaşma ve yardımlaşma da ön plana çıktı. Elde edilecek gelirlerin bağışlara da dönüştürüleceği bu alan, Mütareke Meydanı’nda kurulan yeni yıl atmosferine toplumsal bir anlam kazandırdı.

“DAYANIŞMA VE PAYLAŞMAYI BÜYÜTÜYORUZ”

Yeni Yıl Pazarı’nın Mudanya’nın sosyal ve kültürel yaşamına canlılık kattığını belirten Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, etkinliğin kentte dayanışma ve paylaşma duygusunu güçlendirdiğini söyledi. Bu yıl Yeni Yıl Pazarı’nı ikinci kez düzenlediklerini hatırlatan Dalgıç, bir arada olmanın ve birlikte eğlenmenin kent yaşamı açısından taşıdığı değere dikkat çekti. Bu yıl Yeni Yıl Pazarı’yla birlikte dayanışma boyutunu daha da büyüttüklerini ifade eden Başkan Dalgıç, şunları söyledi:

“Yeni Yıl Pazarı’na ek olarak, derneklerimizin el emeği ürünlerini sergilediği ve Aralık Pazarı adını verdiğimiz bir alanı da hayata geçirdik. Derneklerimiz burada ürettiklerini paylaşacak, elde edilen gelirlerle bağışlar yapılacak. Bu meydanın yarattığı atmosfer kadar, burada kurulacak paylaşım ve yardımlaşma da bizim için çok kıymetli. Mütareke Meydanı’nda farklı etkinliklerle bir arada olacağız. Yeni yıla birlikte, yeni umutlarla gireceğiz. Çünkü her yeni yıl, yeni bir umut demektir. O umutları hep birlikte karşılayacağız.”

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı