Büyükşehir İlk Kez ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Sertifikası Aldı

Manisa Büyükşehir Belediyesi, enerji yönetimi alanında yürüttüğü çalışmaların sonucunda, TS EN ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi sertifikası almaya hak kazandı. İlk kez alınan sertifika ile Büyükşehir Belediyesi’nin enerji yönetimindeki yetkinliği uluslararası standartlarda tescillendiğini kaydeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, “Artık sadece enerjiyi tüketen değil, yöneten bir belediyeyiz” dedi.  

Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin Şubat ayında başlattığı ve büyük bir titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda, ilk kez TS EN ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi sertifikası alındı. Sertifika, Enerji Yönetim Sistemleri Başdenetçisi Melih Kemer tarafından Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu’ya teslim edildi. Törene Genel Sekreter Burak Deste, Genel Sekreter Yardımcısı Ata Temiz, İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Çağlar Hocalar ile İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Yönetimi Şube Müdürü Hilal Kutluyer de katıldı.

“Enerji yönetimindeki yetkinliği uluslararası standartlarda tescilledik”

Manisa’nın enerjisini geleceğe dönüştürdüklerini dile getiren Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, “Şubat ayında başlattığımız ve büyük bir titizlikle yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda, belediyemizin enerji yönetimindeki yetkinliğini uluslararası standartlarda tescilledik ve TS EN ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi sertifikamızı teslim aldık. Bu belge ile enerji verimliliği çalışmalarımızı genel bir yaklaşımdan çıkarıp; izlenebilir, ölçülebilir ve sürekli iyileştirilen sistematik bir kurumsal yapıya kavuşturduk. Artık sadece enerjiyi tüketen değil, verilerle yöneten ve performans hedefleriyle optimize eden bir belediyeyiz. Manisa’mızın kaynaklarını en verimli şekilde kullanmak ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek adına attığımız bu adım, şehrimize hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

“Enerji verimliliğinde kurumsal kararlılığın tescili”

Enerji Yönetim Sistemleri Başdenetçisi Melih Kemer, “Bu belge yalnızca teknik standardın karşılanması değil, aynı zamanda da enerji verimliliği, çevre bilinci ve kamu kaynaklarının daha etkin kullanılmasına yönelik güçlü bir iradenin hayata geçirildiğini göstermektedir. Bu sürecin başlangıcında vizyonu ve öncülüğüyle enerji yönetimi çalışmalarının temellerini atan merhum Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i rahmetle anıyoruz. Onun liderliği ile başlatılan bu süreç kurumun sürdürülebilirlik anlayışında önemli bir dönüm noktası olmuş. Bu süreci sahiplendiğiniz, kararlılıkla tamamlanmasına yönelik çalıştığınız için Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin vizyonunun sürekliliğini ve kurumsal gücünü en güzel şekilde gösterdiniz. Enerji tüketiminin doğru analiz edilmesinden, iyileştirme fırsatlarının uygulanmasına kadar her aşamada gösterilen özveri ve disiplin bu başarının en önemli unsuru oldu. Bu sertifikada aslında bir belgeden çok daha fazlası var. Çevreye duyulan saygının, geleceğe bırakılacak temiz bir mirasın ve kamu kaynaklarını verimli yönetilmesine olan inancın bir sembolü olarak görüyorum” diye konuştu.  

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gloria Hotels & Resorts, 2025 Türk Hava Yolları Dünya Golf Kupası Büyük Finali’ne ev sahipliği yaptı!

Gloria Hotels & Resorts, 17-21 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleşen Türk Hava Yolları Dünya Golf Kupası Büyük Finali’nde, 130 farklı destinasyonda düzenlenen elemeleri başarıyla geçen amatör golfçüleri Antalya Belek’te ağırladı. Dünyanın en prestijli kurumsal golf turnuvalarından birinin finaline üst üste üçüncü kez ev sahipliği yapan Gloria, Türk misafirperverliği ve uluslararası standartlardaki golf sahaları ile unutulmaz bir organizasyona daha imza attı.

Prestijli Turnuvada Liderlik Vurgusu

Avrupa’nın en büyük otel golf kompleksine sahip olan Gloria Hotels & Resorts, golf sporundaki liderliğini Türk Hava Yolları Dünya Golf Kupası (Turkish Airlines World Golf Cup) Büyük Finali’ne yeniden ev sahipliği yaparak pekiştirdi. 17-21 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen bu dev organizasyon, Türk Hava Yolları’nın 83 ülkede, 130 farklı noktada düzenlediği turnuvalar serisinin en iyi 10.000’i aşkın kurumsal golfçüsünü temsilen 120 finalisti Antalya Belek’teki bu eşsiz destinasyonda buluşturdu. Turnuva, sportif rekabetin ötesine geçerek farklı ülkelerden amatör golf tutkunlarını bir araya getirdi.

Gloria Hotels & Resorts, turnuvanın 2025 ve 2026 finallerine ev sahipliği yapmaya devam edeceğini daha önce duyurmuştu. Gloria’nın spor ve turizmi birleştiren etkinliklere verdiği desteği ve uluslararası alandaki konumunu bir kez daha teyit etti.

Gloria Serenity Resort’ta Lüks ve Konfor

Dünyanın dört bir yanından gelen finalistler, ünlü Fransız mimar Michel Gayon’un tasarladığı Gloria Old Course ve Gloria New Course şampiyona sahalarında mücadele etti. Oyuncular, turnuva boyunca konaklama için Gloria Serenity Resort’ta Türk misafirperverliğinin en yüksek standartlarını deneyimledi. Finalistler, Türk Hava Yolları Business Class ayrıcalığıyla Türkiye’ye seyahat ederek Belek’in doğası, Gloria’nın kusursuz hizmet yaklaşımı ve lüksün kesiştiği özel bir deneyime adım attılar. Gloria Hotels & Resorts’un güçlü organizasyon altyapısı, etkinliğin kusursuz bir atmosferde tamamlanmasını sağladı.

2025 Final Sonuçları Açıklandı

Gloria Golf Club’ın muhteşem atmosferinde gerçekleştirilen büyük finalin ardından 2025 yılının şampiyonları belli oldu.

  • Gross Şampiyonu: Pakistan’dan Adeel Shafqat, 151 skorla turnuvayı zirvede tamamladı.
  • Gold TAWGC Kategorisi: Şampiyon: Birleşik Arap Emirlikleri’nden Jose Garcia San Juan    (73 stableford puanı); İkinci: Cezayir’den Seifeddine Zarzour; Üçüncü: Pakistan’dan Abdul Rehman Qureshi.
  • Silver Kategorisi: Şampiyon: Meksikalı Agustin Valdes Kato (78 stableford puanı); İkinci: Ürdün’den Michael Sharaiha; Üçüncü: Çin’den Wang Fan. 

Gloria Golf Club Golf Direktörü David Clare, turnuva sonunda yaptığı açıklamada, “Böylesine prestijli ve global bir turnuvanın finallerini üst üste iki yıl boyunca yeniden ağırlamak bizler için gurur verici. Gloria olarak golf deneyimini sadece sahalarla değil, bütünsel bir yaşam tarzı olarak sunuyoruz,” dedi.

Gloria Hotels & Resorts ve THY arasındaki bu güçlü iş birliği, Türkiye’nin golf turizmi vizyonuna büyük katkı sağlamaya devam etmektedir. Gloria Hotels & Resorts, sadece kaliteli hizmet anlayışıyla değil, aynı zamanda Belek’in dünya çapında bir golf destinasyonu olarak tanınmasında büyük rol oynamaktadır.

Gloria Golf Club Hakkında: Golf sporunun ülkemizdeki temsilcisi konumunda yer alan ve ünlü Fransız mimar Michel Gayon tarafından tasarlanan Gloria Golf Club, iki adet 18 delikli şampiyona sahası (Gloria Old Course & Gloria New Course) ve bir adet 9 delikli (Gloria Verde Course) sahasıyla bölgenin ve Türkiye’nin 45 deliğe sahip tek, Avrupa’nın ise ikinci büyüklükteki golf sahasıdır. Bölgenin ilk golf tesislerinden olan Gloria Golf Club, golf sporunun gelişmesine öncülük ederek hem bölgeye hem de golf sporunun gelişimine değer katmaktadır. Uluslararası turnuvalara ev sahipliğiyle bölgenin tanıtımına da katkı sağlayan Gloria Golf Club, Trackman Range sistemi ve Gloria Golf Academy ile golfe başlayan ve kendini geliştirmek isteyen oyunculara da eşsiz bir eğitim alanı sağlamaktadır.

PGA sertifikalı profesyonel golf eğitmenleriyle, 3500 m2’lik bir alana yayılan akademi ve antrenman alanlarında özel ders imkanı sunan kulüp, 5 Putting Greens, 6 Bunker ve 7 Chipping & Pitching alanları ve 48 kişilik Trackman sistemi ile yenilenmiş olan Driving Range hizmetiyle, Türkiye’nin en büyük antrenman alanlarına sahip tek kulüptür.

Gloria Hotels & Resorts Hakkında: Özaltın Holding’e ait olan Gloria Hotels & Resorts markası, Antalya- Belek Bölgesinde yaklaşık 2.400.000 m² alan üzerine kurulmuş olup, 1997 yılından itibaren faaliyetlerine devam etmektedir. Toplamda 1275 oda, süit ve ultra lüks villa konseptiyle, 30 farklı oda kategorisine sahip olan Gloria Hotels & Resorts, misafirlerine kişiselleştirilmiş ve yüksek konforlu bir hizmet sunmak amacıyla hayata geçirilmiştir. Bulunduğu konum itibariyle aynı zamanda konuklarına doğa ile baş başa tatil imkanı sunan Gloria Hotels & Resorts, yılın her donemi misafirlerine ayrıcalıklı bir tatil deneyimi sunmaktadır.

Bünyesinde farklı kategorilerde prestijli ödüllere sahip olan ve kendi sınıfının en başarılı uc adet, 5 yıldızlı oteli olan Gloria Serenity Resort, Gloria Golf Resort ve Gloria Verde Resort markaları ile uzun yıllardır turizm sektöründe hizmet veren Gloria Hotels & Resorts aynı zamanda Avrupa’nın en özel spor yatırımı olan Gloria Sports Arena ile 50’den fazla branşta spor yapılabilen modern kompleks olma özelliğiyle sektöre onculuk etmektedir.

Ünlu Fransız mimar Michel Gayon tarafından tasarlanmış olan Gloria Golf Club, Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise ikinci büyük golf sahası unvanıyla bölgedeki tek Trackman Driving Range alanı ve toplamda 45 delikli üç adet golf sahasıyla, golf sporunun ülkemizdeki en önemli temsilcileri arasında yer almaktadır. Yapmış olduğu yenilikler ve vizyoner bakış acısıyla faaliyetlerine devam eden Gloria Hotels & Resorts, ayrıca uluslararası standartlarda tüm ihtiyaçlara yönelik toplantı gereksinimlerini karşılamakla birlikte ayrıca Gloria Convention Center ile de uzun yıllardır prestijli organizasyonlara ev sahipliği yapmaktadır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Jolly, MSC Cruises’tan ‘En Fazla Türkiye Hareketli Program Satışı Yapan Acenta’ ödülünü aldı

Türkiye’nin önde gelen turizm markalarından Jolly, dünya kruvaziyer pazarının lider şirketlerinden MSC Cruises tarafından düzenlenen “Best of 2025” ödüllerinde önemli bir başarıya imza attı.  Jolly, 2025 yılı performansı ile “En Fazla Türkiye Hareketli Program Satışı Yapan Acenta” ödülüne layık görüldü.

MSC Cruises’ın düzenlediği Best of 2025 Ödül Töreni, 19 Kasım 2025 Çarşamba günü İstanbul’a demirleyen MSC Lirica gemisinde gerçekleştirildi. Cruise turizminin hızla büyüdüğü bir dönemde, Türkiye pazarında elde edilen bu başarı sektör temsilcileri tarafından da takdirle karşılandı.

MSC Cruises Türkiye, törende iş ortaklarına yönelik teşekkür mesajında, 2025 yılı boyunca gösterilen özveriye, güvene ve sağlanan güçlü iş birliğine dikkat çekti. Açıklamada, Jolly’nin misafirlerine sunduğu kaliteli hizmet, profesyonel yaklaşım ve yüksek satış performansı ile öne çıktığı vurgulandı.

Jolly adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

MSC Cruises gibi dünya çapında güçlü bir markadan bu ödülü almak bizim için büyük bir gurur. Türkiye’de cruise turizmine olan ilgi her yıl artıyor ve Jolly olarak bu alana yatırım yapmaya, misafirlerimize en iyi deneyimi sunmaya devam edeceğiz. İş ortaklarımıza ve misafirlerimize teşekkür ederiz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Belediye Başkanı Nergiz Karaağaçlı Öztürk’ten Fidan Dikimine Destek

Pirinççeşme Mahalle Muhtarlığı tarafından 26 Kasım 2025 Çarşamba günü Pirinççeşme Mahallesinde düzenlenen fidan dikim etkinliği, 75. Yıl İlkokulu öğrencileri, mahalle sakinleri ve doğa gönüllülerinin katılımıyla anlamlı bir buluşmaya sahne oldu. Toplumun farklı kesimlerini bir araya getiren etkinlikte çevre bilinci, dayanışma ve ortak sorumluluk duygusu ön plana çıktı.
Geleceğin teminatı olan çocukların büyük bir heyecanla toprağa bıraktığı fidanlar, daha yeşil ve yaşanabilir bir gelecek adına güçlü bir umut oluşturdu. Minik ellerin toprakla buluştuğu her an, doğayı koruma bilincinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Etkinliğe belediye yönetiminden de destek geldi. Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Vasfi Güner, alanda yapılan çalışmaları yerinde inceleyerek katılımcılarla sohbet etti ve dikim faaliyetlerine eşlik etti.
Etkinlikte konuşan Belediye Başkanı Nergiz Karaağaçlı Öztürk, bu tür çalışmaların önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Bugün burada dikilen her fidan, geleceğimize bırakacağımız en değerli miraslardan biridir. Çocuklarımızın doğayla buluşması, çevre bilincinin küçük yaşta kazanılması açısından son derece kıymetli. Bu güzel organizasyon için Pirinççeşme Mahalle Muhtarımız Yalçın Taşdelen’e özellikle teşekkür ediyorum. Etkinliğe katılan tüm hemşehrilerimize ve geleceğimizin umudu olan öğrencilerimize de emekleri ve heyecanları için yürekten teşekkür ediyorum.”
Etkinlik, doğaya ve gelecek nesillere yönelik duyarlılığı güçlendiren anlamlı bir buluşma olarak tamamlandı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Faruk Duman, Nilüfer’de yazarlık serüvenini ve “Balıklarla İlgili Rivayet”i anlattı

Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen Edebi Kazılar söyleşilerinin bu ayki konuğu, çağdaş Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden Faruk Duman oldu. Akkılıç Kütüphanesi’nde gerçekleşen buluşmada Duman, “Balıklarla İlgili Rivayet” romanının doğuş hikayesini ve Kars’ta geçen çocukluğunun edebiyatına yansımalarını okurlarla paylaştı.

Nilüfer Belediyesi’nin edebiyat dünyasının önemli isimlerini okurlarla buluşturduğu Edebi Kazılar etkinliği, bu ay yazar Faruk Duman’ı ağırladı. Akkılıç Kütüphanesi’nde yoğun katılımla gerçekleşen söyleşide Duman, son romanı “Balıklarla İlgili Rivayet” üzerinden yazarlık serüvenini, doğa ile kurduğu ilişkiyi ve edebiyatın büyülü dünyasını anlattı.

“BALIKLARIN İSYAN ETTİĞİ BİR HİKAYE”

Söyleşide, yazım süreci 2019’da tamamlanan ödüllü romanı “Sus Barbatus!” ile yeni kitabı arasındaki ilginç bağa değinen Faruk Duman, yeni romanının kıvılcımının bir reklam billboardunda ateşlendiğini belirtti. “Sus Barbatus!” romanında donmuş Çıldır Gölü üzerinde geçen bir sahnede, karakterlerden birinin “Balıklar da bizi yiyebilsinler” dediğini hatırlatan Duman, bu cümlenin yayınevi tarafından tanıtım materyallerinde kullanıldığını ifade etti. Yazar, “Bunu billboardlarda gördüm. ‘Balıklarla İlgili Rivayet’ romanıyla ilgili ilk fikirlerimin doğduğu günler bunlardı. Balıkların isyan ettiği bir hikaye” sözleriyle kitabın çıkış noktasını özetledi.

ÖĞRENCİLİK YILLARINDAN KALAN GİZEMLİ EL YAZMASI

Duman, kitabın kurgusunun temelinde üniversite yıllarında yaşadığı ilginç bir anının yattığını da okurlarla paylaştı. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü’nde okurken, tasnif edilmemiş el yazmaları arasından bir eseri alıp eve götürdüğünü, ancak Osmanlıca olan bu eseri okunaklı olmadığı için bir türlü çözemediğini anlattı.

El yazmasını gösterdiği bir arkadaşının, ilk sayfada balıklardan söz edildiğini belirtmesi üzerine hayal gücünün devreye girdiğini söyleyen Duman, “Bunun üzerine ben eski devirlerde, 1700’lerde, bizim buralarda yaşanmış, tuhaf bir balık hikayesi olduğuna hükmettim bu kitabın. Okuyamadığım kitabın. Eğer bir kitabı okuyamıyorsanız ama o kitap size bir takım izlenimler veriyorsa, bir yazar olarak oturup onu yazarsınız” ifadelerini kullandı.

MASALCI BİR ANNENİN MİRASI

Söyleşide çocukluk yıllarına ve doğa tutkusuna da değinen Faruk Duman, Kars ve Ardahan coğrafyasının yazarlığı üzerindeki etkisini vurguladı. Annesinin çok iyi bir masal anlatıcısı olduğunu belirten yazar, “Ormanda kaybolan çocuklar, hayali hayvanlar, köyü ziyarete gelen ejderhalar anlatırdı. Çocukluğumu şenlendirirdi bu” diyerek, bu anlatıların kendisinde yazma eğilimini başlattığını dile getirdi.

Çocukken ağaç tepesine kurduğu kulübede kitaplar okuduğunu ve doğayı anlatmayı o yıllarda kafasına koyduğunu belirten Duman, lise yıllarında abisinin kütüphanesindeki Yaşar Kemal, Jack London ve Maksim Gorki gibi yazarlarla tanışarak modern edebiyat yolculuğuna adım attığını sözlerine ekledi.

Söyleşi, yazarın okurlardan gelen soruları yanıtlaması ve kitaplarını imzalamasıyla sona erdi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Genç İhracatçılar Geleceğin Yatırım Ekosistemine Hazırlanıyor

EİB Genç İhracatçılar Konseyi ve EGİAD Melekleri, 8 Temmuz’da başlatılan stratejik iş birliğinin ikinci adımında girişimcilik, teknoloji ve melek yatırımcılık ekosistemini bir araya getirdi.

Genç ihracatçılar ile yatırımcıların buluştuğu etkinlikte; melek yatırım süreçleri, teknoloji odaklı iş modelleri ve girişimci-yatırımcı uyumunun başarıya etkisi masaya yatırıldı.

EİB Genç İhracatçılar Konseyi Başkan Yardımcısı Gizem Kula, “8 Temmuz 2025’te EGİAD Melekleri Ağı ile GİK olarak sağladığımız protokol ile bir stratejik ortaklık başlatmıştık. Bugün bu başlangıcın ikinci adımı olarak EGİAD Meleklerini daha yakından tanıdık. Bizler GİK olarak 160 üyeye ulaşmış durumdayız ve Türkiye’deki ihracatçı birlikleri arasında örnek gösterilen bir yapılanmayız. Genç profesyonelleri, girişimcileri ve yeni nesil iş insanlarını ihracata hazırlıyoruz, onları geleceğin ekonomisinin aktörleri haline getiriyoruz. Ayrıca EGİAD ve EGİAD Meleklerinin girişimcilik birikimleriyle buluşmasının Bölgemizde büyük bir kaldıraç etkisi yaratacağına inanıyorum. Türkiye’nin sürdürülebilir ihracat başarısı gençlerin inovatif fikirleri, küresel vizyonu ve girişimcilik ruhuyla mümkün olacaktır.” dedi.  

Melek Yatırımcılık: Temel Kavramlar ve Süreçlerle ilgili sunum yapan EGİAD Melekleri Genel Koordinatörü Melisa İtmeç, sunumunda, melek yatırımcılığın girişimcilik dünyasındaki etkisine ve yatırımcı-girişimci ilişkisinin stratejik önemine değindi.

İtmeç, Türkiye’de melek yatırımcılık pazarının giderek büyüdüğünü, ancak girişimcilerin yatırım sürecine hazırlık, iş modeli doğrulama ve ölçeklenebilirlik gibi alanlarda hâlen önemli bir gelişim potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Ayrıca EGİAD Melekleri Ağı’nın girişimcileri yalnızca sermaye ile değil; bilgi, deneyim ve güçlü bir iş çevresiyle desteklediğini vurguladı.

“Girişimcinin Kanatları: Melek Yatırım, Teknoloji, Girişim ve Başarı Hikâyeleri” paneli, EGİAD Melekleri İcra Kurulu Başkanı Arda Yılmaz moderatörlüğünde düzenlendi. Yılmaz, “Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin güçlenmesi için en kritik unsurun, doğru zamanda doğru destek mekanizmalarının devreye alınması olduğunu belirterek, “Genç ihracatçılarla girişimcilik dünyasını buluşturan bu iş birliği, geleceğin ölçeklenebilir, yenilikçi ve yüksek katma değer üreten şirketlerinin ortaya çıkmasına güçlü bir zemin hazırlıyor. EGİAD Melekleri olarak amacımız; potansiyeli olan her girişimcinin doğru mentorluğa, doğru yatırım yaklaşımına ve doğru eşleşmeye erişebilmesini sağlamak. Bu sinerjinin ülkemizin ihracat ve teknoloji kapasitesine uzun vadeli değer katacağına inanıyoruz.” dedi.

Panelde, melek yatırımcılık ekosisteminin dinamikleri, teknolojik dönüşümün girişimcilik süreçlerine etkisi ve başarılı girişimlerin ortak özellikleri kapsamlı şekilde ele alındı.

EGİAD Melekleri İcra Kurulu Başkan Vekilleri Murat Çekirdek ve Özüm İlter Demirci ile EGİAD Melekleri İcra Kurulu Üyesi Zerrin Ülken, yatırımcı–girişimci uyumu, sürdürülebilir ve teknoloji odaklı iş modelleri, pazar doğrulaması, ekip yapısı, ölçeklenebilirlik ve yenilikçiliğin yatırım kararlarındaki belirleyici rolü üzerine görüşlerini paylaştılar.

Konuşmacılar, Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin büyüme potansiyelini vurgulayarak, stratejik mentorluk, doğru zamanlama ve güçlü iş birliklerinin girişimcilerin başarı yolculuğunda kritik öneme sahip olduğunu ifade ettiler.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü Etkinlikleri

Çankaya Belediyesi, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” etkinlikleri başladı. Çankaya Belediyesi Başkanlık Binasında 25 Kasım’ın önemini vurgulamak amacıyla panel düzenlenirken, Çankaya Belediyesi Kadın Danışma Merkezi, Sakarya Caddesi’ndeki iletişim noktasında stant kurdu.

Çankaya Belediyesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında, toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla birbirinden önemli çalışma ve etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

Ay boyu sürecek “Farkındalık, Dayanışma ve Mücadele” etkinliklerinde ilk olarak kadına yönelik şiddete karşı yerel yönetimlerin sorumlulukları başlıklı söyleşi düzenlendi. Söyleşiye uzman isimler Av. Şenal Sarıhan ve Av. Huriye Karabacak katıldı. Çankaya Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen söyleşide, kadına yönelik şiddetin nedenleri, türleri, kadınların başvurabileceği destek mekanizmaları ve yerel yönetimlerin rolü ele alındı.

Etkinlikte çok sayıda kadın, sivil toplum temsilcisi ve uzman yer alırken, katılımcılar şiddete erken müdahalenin önemi, hukuki haklar, psikososyal destek süreçleri ve yerel yönetimlerin kadın dostu politikaları hakkında detaylı bilgi edindi. Uzmanlar, kadına yönelik şiddetin yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal bir mücadele gerektiren insan hakları ihlali olduğuna dikkat çekerek; kadınların güvenli yaşam hakkını korumaya yönelik çalışmaların artarak devam etmesi gerektiğini vurguladı.

SAKARYA CADDESİ’NDE KADIN DAYANIŞMA MERKEZİ STANDI

Söyleşinin ardından Çankaya Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü Kadın Dayanışma Merkezi, Sakarya Caddesi’nde “Şiddete Karşı Bilgilendirme” standı kurdu. UNESCO tarafından tüm dünyada “farkındalık” için belirlenen turuncu renklerle bezenen stantta Çankaya Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’nin bilgilendirme broşürleri ve şiddet türlerini tanıtıcı not kartları dağıtıldı.

“KADIN OLMANIN GÜNAHI” BELGESEL FİLM GÖSTERİMİ

Eşitlik ve Farkındalık ayı boyunca süren etkinlikler, “Kadın Olmanın Günahı” belgesel film gösterimi ile devam edecek. Belgesel gösterimi, 26 Kasım’da Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ve 13 Aralık tarihinde ise Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde izleyiciyle buluşacak.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

6. “Darülmülk” Uluslararası İslam Sanatları Yarışmasına Başvurular Başladı

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından “Darülmülk” Uluslararası İslam Sanatları Yarışması’nın altıncısı düzenleniyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, hat, tezhip, minyatür ve çini dallarında Türkiye’den ve dünyadan nitelikli eserlerin katılacağı yarışmaya İslam sanatlarına gönül veren tüm sanatçıları davet etti. Yarışmaya 11 Eylül 2026’ya kadar “www.konya.bel.tr” adresi üzerinden başvuru yapılabilecek.


Konya Büyükşehir Belediyesi’nin “Darülmülk” 6. Uluslararası İslam Sanatları Yarışması’na başvurular başladı.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, İslam sanatlarının dünyadaki bilinirliğine katkı sunmak amacıyla “Darülmülk” Uluslararası İslam Sanatları Yarışması’nın 6’ncısını düzenlediklerini söyledi.

Tarih boyunca İslâm kültürünün ve sanatının en önemli merkezlerinden biri olan Konya’nın günümüzde de hat, tezhip, minyatür, çini gibi sanat dallarının en üst seviyede icra edilmeye devam ettiğini kaydeden Başkan Altay, “Hem Türkiye’deki hem de çeşitli İslam coğrafyalarındaki sanatçıları bir araya getirerek bu kadim mirası yaşatmaya gayret ediyoruz. Hat, tezhip, minyatür ve çini gibi köklü sanatlarımızın bir taraftan da genç kuşaklara aktarılmasını çok önemsiyoruz. Bu yıl altıncısını düzenlediğimiz yarışmamızın, yine birbirinden kıymetli eserlerle zenginleşeceğine inanıyorum. Amacımız sanatın birleştirici gücüyle Konya’yı uluslararası bir buluşma noktası hâline getirmek. Türkiye’den ve dünyadan İslam sanatlarına gönül veren tüm sanatçılarımızı yarışmaya katılmalarını bekliyorum. Sanatçılarımıza şimdiden başarılar diliyorum” diye konuştu.

Eserlerin 11 Eylül 2026 tarihine kadar teslim edilmesi gereken yarışma ile ilgili detaylı bilgiye ve şartnameye “konya.bel.tr/islamsanatlari” sayfasından ulaşılabiliyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Arz Güvenliğinden Depolama Ekosistemine: ‘Türkiye’nin Yeni Enerji Stratejisi’ Şekilleniyor

Türkiye’de elektrik depolama alanındaki dönüşümün temelinde, son yıllarda oluşturulan düzenleyici çerçeve yatıyor. EDEDER Başkan Yardımcısı Ramazan Kaya, 2021 yılında yürürlüğe giren ‘Depolama Faaliyetleri Yönetmeliği’nin depolama tesislerinin lisanslanması, şebekeye entegrasyonu ve piyasada faaliyet gösterebilmesi için gerekli ilk kapsamlı zemini hazırladığını belirterek “Bunu izleyen mevzuat güncellemeleri, özellikle depolamalı üretim modeli üzerinden yatırımcılara yeni başvuru imkânları sunarak sektörde ciddi bir ivme yarattı. Enerji Bakanlığımızın 2035 hedefleri kapsamında 120 GW düzeyinde rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımı öngörülürken, EPDK’nın ortaya koyduğu kapasite tahsisleri de bu vizyonun en somut göstergelerinden biri oldu. Küresel ölçekte 2022 yılında toplam 200 GW kapasite tahsisi yapılmış olmasına rağmen, EPDK’nın tek seferde yayımladığı 34,5 GW’lık kapasite tahsisi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki kararlılığını ve bölgesel güç olma hedefini açıkça ortaya koyuyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu kapsamlı kapasite tahsisinin yerli üretimi destekleyen, enerji arz güvenliğini güçlendiren ve Türkiye’nin sürdürülebilir enerji politikalarıyla uyum içinde bir adım olduğunu söyleyen Ramazan Kaya, “Bu adımlar sayesinde depolamalı yenilenebilir enerji projelerinde kapasite tahsisleri bugün onlarca gigavat ölçeğine ulaşmış durumda. Gerek depolamalı RES ve GES projeleri gerekse müstakil depolama yatırımları açısından Türkiye kısa sürede güçlü bir yatırımcı ilgisi çekti. Son dönemde yapılan düzenlemelerle teminat, sermaye şartları ve yükümlülükler daha net hâle getirilerek sektörde bir güvenlik çerçevesi tesis edildi. Bu yaklaşım, depolamanın artık ‘tamamlayıcı unsur’ değil, enerji sisteminin stratejik bir bileşeni olarak değerlendirildiğini gösteriyor” şeklinde konuştu. Kaya, 3 Aralık’ta Ankara’da yapılacak EDEDER Enerjinin Geleceği ve Depolama Kongresi’nin hem Türkiye’den hem de uluslararası arenadan konunun en üst düzey uzmanlarını bir araya getirecek olması nedeniyle ‘enerji dönüşümünde depolamanın geleceğini ve rolünü’ şekillendirmede kilit bir rol oynayacağına inandıklarını vurguladı. 

Depolama Neden Stratejik Önem Taşıyor: Arz Güvenliği, Esneklik ve Şebeke Yönetimi

Yenilenebilir enerjinin payının hızla arttığı bir sistemde depolama, arz güvenliğini güçlendiren ve şebeke esnekliğini artıran temel mekanizma hâline geliyor. Batarya sistemleri kısa vadeli frekans ve gerilim kontrolünden gün içi dengeleme ve pik talep yönetimine kadar geniş bir fonksiyon yelpazesine sahip. Bunun yanında, belirli bölgelerde iletim ya da dağıtım yatırımlarına alternatif oluşturarak şebeke maliyetlerini düşürücü bir etki yaratıyor.

Bu süreç yalnızca teknik bir yatırım konusu değil; aynı zamanda piyasa tasarımı, yan hizmetler yapısı, kapasite mekanizması ve veri yönetimi gibi alanlarda uyumlu bir regülasyon yaklaşımını da gerektiriyor. Türkiye’de bu çerçevenin giderek olgunlaşması, yatırımcıların önünü görebildiği bir depolama piyasası yaratılmasına yardımcı oluyor. EPDK’nın son yıllarda attığı adımlar, bu yapının kurulmasında belirleyici olmuş durumda; ancak bu katkılar sektörle birlikte gelişen, çok paydaşlı bir dönüşümün doğal sonucu olarak ortaya çıkıyor.

İberya Kesintisi: Esneklik Yatırımlarının Neden Kritik Olduğunu Hatırlatan Örnek

2025 yılında İspanya ve Portekiz’de yaşanan büyük elektrik kesintisi, yalnızca bölgesel bir arıza olarak değil; modern elektrik sistemlerinin kırılgan noktalarını hatırlatan önemli bir vaka olarak değerlendiriliyor. Temel sebepleri arasında şebekedeki aşırı gerilim ve buna bağlı zincirleme arızaların yer aldığı bu olay, aynı zamanda ‘yüksek yenilenebilir payına sahip sistemlerde esnekliğin ve hızlı tepki verebilen enerji depolama çözümlerinin önemini’ de yeniden gündeme taşıdı.

Batarya depolamanın sunduğu gerilim-frekans kontrolü, ani yük kayıplarına çok hızlı müdahale imkânı ve “black start” kapasitesi gibi kritik fonksiyonlar, bu tip olayların etki alanlarının daha kısıtlı tutulmasında çok önemli araçlar olarak kabul ediliyor. Türkiye’nin depolamalı üretim modeli ve önlisans mekanizması da bu çerçevede değerlendirildiğinde sistem güvenilirliğini artırmaya yönelik önleyici bir yaklaşım sunuyor.

Enerjinin Geleceği ve Depolama Kongresi: Politika, Teknoloji ve Finansın Kesişimi

Enerji Depolama Endüstrileri Derneği (EDEDER) tarafından ikincisi düzenlenecek olan “Enerjinin Geleceği ve Depolama Kongresi”, Türkiye’de depolama dönüşümünün hem vitrini hem de kolektif akıl üretim alanı niteliği taşıyor. Etkinlik, kamu kurumlarından yatırımcılara, teknoloji sağlayıcılarından finans kuruluşlarına kadar geniş bir paydaş kitlesini 3 Aralık’ta Ankara’da buluşturacak.

Kongrede ele alınacak başlıklar; enerji depolamanın mevzuat yapısı, şebeke planlaması, batarya teknolojilerindeki gelişmeler, yan hizmetler piyasasının dönüşümü, üretim ve tedarik zinciri dinamikleri ile finansman modelleri gibi konuları kapsıyor. Etkinliğin mottosu olan “Bölgenin Batarya Üssü: Türkiye”, oluşturulan düzenleyici destek mekanizmaları, yatırımcı ilgisi ve sektörün hızla gelişen yapısı göz önüne alındığında, gerçeğe dönüşme potansiyeli yüksek bir hedef olarak değerlendiriliyor.

Kongre aynı zamanda Türkiye’nin enerji dönüşümünde finansal araçların, uluslararası iş birliklerinin ve yeni iş modellerinin önemine dikkat çeken bir perspektif sunuyor. Bu çok boyutlu yaklaşım, depolamanın yalnızca teknik bir konu olarak değil; enerji politikası, sanayi stratejisi ve ekonomik kalkınmanın kesişim noktasında değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Türkiye’nin Konumu: Niş Bir Pazardan Bölgesel Merkeze

Türkiye, son yıllarda attığı düzenleyici adımlar ve özel sektörün dinamizmi sayesinde depolama alanında kısa sürede ciddi bir ölçek oluşturdu. Depolamalı üretim kapasitesinin gigavatlar seviyesine ulaşması, ülkeyi Avrupa’da depolama alanında en iddialı hedeflere sahip ülkeler arasına taşıyor. Bu gelişmeler, Türkiye’nin yalnızca kendi arz güvenliğini güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda bölgesel enerji piyasaları için bir teknoloji ve hizmet merkezi olma potansiyelini güçlendiriyor.

EDEDER’in vizyonunda da vurgulanan “Bölgenin Batarya Üssü: Türkiye” mottosu hem mevcut dönüşümü hem de önümüzdeki yıllarda ortaya çıkabilecek ekonomik ve teknolojik fırsatları yansıtan bir yön gösterici niteliği taşıyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemal Sunal, Keçiören’de Türkülerle Anıldı

Milyonları en samimi haliyle güldürmeyi başaran Yeşilçam’ın büyük ustası Kemal Sunal, Keçiören Belediyesi Konservatuarı Türk Halk Müziği Korosu tarafından türkülerle anıldı. 11 Kasım’daki doğum günü kapsamında düzenlenmesi planlanan anma konseri, Milli Savunma Bakanlığı’na ait askeri kargo uçağının düşmesi ve 20 Mehmetçiğin şehit olması nedeniyle ertelenmişti.

“Onu kaybetmek hepimizi derinden üzdü”

Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa sanatseverler yoğun ilgi gösterdi. Keçiören Belediye Başkan Yardımcısı Emir Can Tunç da sanatseverleri yalnız bırakmayarak konsere eşlik etti. Tunç, konser öncesi yaptığı konuşmada Kemal Sunal’ın Türk halkının ortak hafızasındaki yerine vurgu yaparak, “Çok kıymetli bir sanatçıyı anıyoruz. Ben de çocukluğumda onun filmleriyle büyümüş bir genç olarak kendisine karşı derin duygular besliyorum. Onu kaybetmek toplum olarak hepimizi derinden üzmüş, hepimizin yüreğinde iz bırakmış bir gündü. Belediye Başkanımız Sayın Dr. Mesut Özarslan’ın selamlarını sizlere ileterek bugün burada bu anma programını hazırlayan ve sahne alan tüm arkadaşlarımıza hassasiyetleri için teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Türkülerle dolu gece yaşandı

Koro şefliğini İlkim Eylül İlk’in yaptığı konserde Kemal Sunal’ın filmlerinde yer alan ve kendisinin sevdiği türküler seslendirildi. “Dom Dom Kurşunu,  Ayağında Kundura, Bitlis’te Beş Minare ve Ay Akşamdan Işıktır” gibi onlarca türkünün seslendirildiği gecede, usta oyuncunun rol aldığı film kesitlerinden sinevizyon gösterimi de yapıldı. Hem güldüren hem de eğlendiren konserde Türkiye’nin unutulmaz sanatçısı Kemal Sunal, büyük bir vefa duygusuyla anıldı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı