19. Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Festivali Start Aldı

“Turizmin Değeri, Zeytinyağının Başkenti” sloganıyla Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Balıkesir Sanayi Borsası, Ayvalık Belediyesi, Ayvalık Ticaret Odası, Ayvalık Ziraat Odası, Ayvalık Esnaf ve Sanatkârlar Odası ile ATO Duyusal Analiz Laboratuarı tarafından düzenlenen 19. Ayvalık Uluslararası Zeytin, Hasat ve Turizm Festivali, geleneksel zeytine minnet yürüyüşü ile başladı. 

 

Ayvalık merkezdeki Macaron mevkiinde başlayan yürüyüş, Sefa Caddesi ve Talatpaşa Caddesi güzergâhında sürdü.

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin,  Gömeç Belediye Başkanı Melih Bağcı, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, Ayvalık Ziraat Odası Başkanı Hasan Baysal, Ayvalık Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Melih Çakırca, ATOLAB Başkanı Cafer Çaylan, daire amirleri, sektör temsilcileri ve kalabalık bir vatandaş topluluğunun katıldığı Zeytine Minnet Yürüyüşü, ilçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanı’nda sona erdi.

 

Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan açılış seremonisinde konuşan Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, “Ayvalık Hasat Festivali, sadece zeytinyağı açısından değil, turizm açısından da büyük bir öneme sahiptir. Sadece ‘deniz, kum, güneş’ eksenine odaklanmak yerine, gastronomi turizmi, su altı ve su üstü sporları ve kentin tarihi dokusunu da değerlendirmeliyiz” dedi.  

 

Zeytinyağındaki tağşişe dikkat çekti

Açılışta konuşan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin de, “19’uncusunu gerçekleştireceğimiz Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat ve Turizm Festivalimiz kentimize bereket getirsin. Yolumuz açık olsun. Her zaman olduğu gibi bu kentte yaşayanların, bu kente gönül verenlerin, bu kente katkı koyanların tek hedefi var. Ayvalık markasının dünyaca ünlü kalitesini korumak, çıtayı her geçen gün daha da yukarı çekmek, kaliteyi de daha da artırmak” dedi.

 

Balıkesir’de yaklaşık 12 milyon zeytin ağacı olduğunu vurgulayan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ise, zeytinyağındaki tağşiş konusunda net çalışmalar içinde olduklarını kaydederek, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın; “Ölmez ağacın gölgesindeyiz. Ölmez ağacın gölgesi, bereketiyle, kazancıyla, sevgisiyle, kucaklamasıyla tüm Ayvalıklıların ve bütün Balıkesir’i kucaklıyor. Şimdi Balıkesir’imizde yaklaşık 12 milyon zeytin ağacı var. 12 milyon zeytin ağacı Balıkesir’imiz için gerçekten büyük bir nimet. Bu özellikle tağşiş ve sahtecilikle ilgili hep beraber mücadele ediyoruz. Taklit gerçeğini yaşatır ama bu öyle değil, insan sağlığına zararlı sıkıntılı bir çok konuyla maalesef vatandaşlarımız bir arada bırakılıyor. Biz de bununla ilgili büyükşehir olarak kati ve net çalışmalar içerisindeyiz. Özellikle Ayvalık’ın zeytinyağı, bölgemizin zeytinyağının eşsiz lezzeti, eşsiz mineral değerileri, eşsiz sağlığını, hiç kimsenin hakkını hukukunu yedirtmeden zeytinyağımızı sömürmelerine de ve sahtekarlık yapmalarına da sala izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

 

Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman;  “Yakın zamana kadar kum, deniz, güneş olan güçlü yönlerimize artık gastronomi, sanat, müzecilik ve diğer kültür faaliyetlerimizde eklenmiştir. Ayvalık zeytinyağı iklim ve toprak yapısı nedeniyle kendine has bir aromaya sahip dünyanın en kaliteli yağlarından birisi. Taklit ve  tağşişe karşı tedbir almak Ayvalık’a olan borcumuzdur.” dedi.

 

Konuşmaların ardından açılış seremonisi İzmir Otizmliler Derneği korosu tarafından sunulan mini konserle sona erdi.

Protokol ve katılımcılar daha sonra Cumhuriyet Meydanı’nda Ayvalık Esnaf ve Sanatkarlar Odası tarafından hazırlanan zeytinyağı stantlarını ziyaret etti.

 

Hasat festivali programı oldukça zengin

Konserler, paneller ve farklı spor etkinlikleriyle geçecek festivalin 2 Kasım Cumartesi günü paneller öncesinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu konuşmacı olarak yer alacak. Aynı zamanda dünyada İtalya’nın Portofino kentinden sonra sadece Ayvalık’ta bulunan kırmızı mercanların tanıtımı için de Milli Sporcu ve Milli Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen de 3 Kasım Pazar günü dalış yapacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kazlıçeşme Sanat Konuşmalarında Yeni Sezonun İlk Konuğu Önder Küçükerman Oldu!

Murat D. Çekin’in düzenlediği Kazlıçeşme Sanat Konuşmalarının ekim ayı konuğu Önder Küçükerman oldu. Kazlıçeşme Sanat Kütüphanesinde gerçekleşen programda bu ay, 500 yıla uzanan mazisiyle “Tarihi İstanbul Camcılığı” konuşuldu.

 

Kazlıçeşme Sanat Konuşmalarında, yeni sezonda da birbirinden değerli konuklarla müzik eşliğinde söyleşiler gerçekleştirilecek. Programın müzik bölümlerinde piyanoda Feride Varol yer alacak. Yeni sezonda ilk kez düzenlenen Kazlıçeşme Sanat Konuşmalarının ekim ayındaki konuğu Önder Küçükerman oldu. “Tarihi İstanbul Camcılığı” üzerine yapılan sohbet, 31 Ekim Perşembe akşamı saat 19.30’da Zeytinburnu Kültür Sanat’ın Youtube kanalında yayınlandı.

 

“İstanbul’un Fethi ile birlikte İstanbul’un cam endüstrisi şekil değiştirdi.”

Camın İstanbul’daki serüvenini anlatan Küçükerman, dikkat çekici bilgiler verdi.

“İstanbul’un alınmasıyla birlikte tabii ki İstanbul’un cam endüstrisi de kendine göre şekil değiştirdi. 1450’li yıllarda cam dendiği zaman aklımıza Roma döneminden kalan çok küçük şişeler, küçük boyutlu düz camlar geliyordu. 1450’li yıllardan 1800’e kadar geçen üç yüz küsur yılda cam; İstanbul’da romantik, buğulu bir dönem yaşamıştır. Çünkü kimsenin evinde cam bardak yok. Topkapı Sarayı’nda padişahların bile belli sayıda bardakları var.”

 

“Cam, zamanla hayatın içine girdi.”

Küçükerman, cam endüstrisinin gelişmesi ve camın gündelik hayattaki kullanımının artmasıyla ilgili de konuştu:

“Sanayi yıllarında, cam da bundan nasibini alıyor. Dolmabahçe Sarayı dönemindeki esrarengiz açılımı yapan teknoloji, II. Abdülhamit döneminde herhangi bir şey oluyor. Şerefini o kadar kendinde tutmuyor artık cam.  II. Abdülhamit de ‘Bari geleneksel seramikçiliği geliştireyim.’ diyerek Yıldız Çini Fabrikası’nı kuruyor. O sırada Avrupa’nın endüstrileşmiş ürünleri başka bir şekle dönüşüyor. Ayna yapılıyor, şişe yapılıyor, sarayın lambaları cam oluyor. Bu dönemde artık cam hayatın içinde.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kalyon Kültür’de Sanatla Renkli Bir Sonbahar

Sanatseverlerin buluşma noktası Kalyon Kültür’ün kasım ayı etkinlikleri açıklandı. Hem çocuklar hem de yetişkinler için düzenlenen ücretsiz atölyeler ile Kalyon Kültür, ziyaretçilerine sanatla iç içe, renkli bir sonbahar yaşatacak.  

Kalyon Kültür, kasım ayında da sanatın farklı disiplinlerini içeren, çocuk ve yetişkinlere yönelik bir atölye programı sunuyor. Heykel, ebru ve seramik atölyelerinden suluboya, karakalem ve moda- tasarım atölyelerine kadar zengin bir içerik yine sanatseverleri bekliyor. Bu ay ilk defa düzenlenecek olan Naturalist  Üslûpta Çiçekler atölyesinde ise Hasan Çıkmış’ın eğitmenliğinde edebiyatta, klasik dönem dokumalarda, mücevherlerde, türkülerde bolca geçen ve birer hazine olan çiçek isim ve motifleri keşfedilecek. 

Değerli eğitmenler eşliğinde gerçekleştirilecek ücretsiz atölyelere katılmak için kalyonkultur adresinden kayıt yaptırmak yeterli.

Kalyon Kültür Kasım Ayı Programı 

2 Kasım Cumartesi / 14.00 Tasarım İstanbul (6-10 yaş)

Eğitmen: Pınar Bora 

3 Kasım Pazar / 13.00 Naturalist  Üslûpta Çiçekler (Yetişkin)

Eğitmen: Hasan Çıkmış 

3 Kasım Pazar / 15.00 Müzikli Yaratıcı Hikaye Okumaları (7-11 yaş)

Eğitmen: Betül Taşçı

5 Kasım Salı / 17.00 Yetişkinler için Yaratıcı Hikaye Okumaları 

Eğitmen: Betül Taşçı

9 Kasım Cumartesi / 15.00 Heykel Atölyesi (Yetişkin)

Eğitmen: Tolga Turan 

9 Kasım Cumartesi / 17.00 Hakan Cingöz ile Suluboya Atölyesi (Yetişkin)

9 Kasım Cumartesi / 18.00 Sanat Buluşmaları Konuşmacılar: Attilla Dur & Cüneyt Işık & Orçun Beslen

Moderatör: Aslı Bora

10 Kasım Pazar / 14.00  Karakalem Teknikleri Atölyesi (6-12 yaş)

Eğitmen: Ümit Dizdar

10 Kasım Pazar / 15.00 Sevimli Hayvanlar Seramik Atölyesi (5-12 yaş)

Eğitmen: Pınar Bora 

12 Kasım Salı / 18.00 Yetişkinler için Karakalem Teknikleri Atölyesi Çizgi ve Obje 

Eğitmen: Ümit Dizdar 

15 Kasım Cuma / 17:00 Çocuklar için Ebru Atölyesi 

Eğitmen: Pınar Bora 

15 Kasım Cuma / 18.00 Sanat ve Kamusal Alan: Türkiye’de Kültür Sanat Ekosistemi

Moderatör: Özgenur Reyhan Güler

Konuşmacı: Tuna Ortaylı Kazıcı

16 Kasım Cumartesi / 13.00 Yaratıcı Drama (7-12 yaş)

Eğitmen: Ezgi Bikbay Şafak

16 Kasım Cumartesi / 14.00 Kukla Atölyesi (6-12 yaş)

Eğitmen: Buket Ada Kılıç

16 Kasım Cumartesi  /   16.00 Minyatür Atölyesi (Yetişkinler için)

Eğitmen: İsmihan Züleyha Dedeler 

17 Kasım Pazar  / 14.00 Moda Tasarım Atölyesi (Yetişkinler için)

Eğitmen: Ümit Dizdar

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

P&G’de Üst Düzey Atama

P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Pazarlama, Sağlık ve Ağız Bakım Ticari Operasyonlarından Sorumlu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığına Özge Erdem getirildi. Erdem, bir önceki görevinde Orta ve Doğu Avrupa Ağız Bakım Lideri olarak görev alıyordu.

P&G bünyesinde son olarak Orta ve Doğu Avrupa Ağız Bakım Lideri olarak görev yapan Özge Erdem, 1 Ekim 2024 itibarıyla P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Pazarlama, Sağlık ve Ağız Bakım Ticari Operasyonlarından Sorumlu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak yeni görevine başladı.

Lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde alan Özge Erdem, kariyerine ve P&G çatısı altında çalışmaya 2004 yılında Finansal Analist olarak adım attı. 2006 yılında Zincir Mağazalar Müşteri Ekibi Finans Müdürü olarak görev almasının ardından 2007’den itibaren P&G bünyesinde yer alan çeşitli markalarda Kıdemli Marka Müdürü olarak çalıştı. 2011 yılında Medya Operasyon Müdürü olarak görevlendirilmesinin ardından 2012-2014 yılları arasında Marka Operasyonları Direktörlüğünü üstlendi. Aralık 2014’te Türkiye / Kafkasya Ağız Bakım Direktörü olarak atanan Özge Erdem, yaklaşık 5 yıl yürüttüğü bu görevin ardından 2019-2020 yıllarında Avrupa Ağız Bakım Diş Fırçalama Dizayn Kıdemli Marka Direktörü olarak görev aldı. 

Yaklaşık 5 yıldır Orta ve Doğu Avrupa Ağız Bakım Lideri olarak çalışan Özge Erdem, Onur Yaprak’tan devraldığı P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine ek olarak Sağlık ve Ağız Bakım Ticari Operasyon Sorumluluğunu da üstlendiği yeni görevinde Türkiye ile birlikte 8 ülkeyi kapsayan bölgeye liderlik edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şehir Tiyatroları İki Efendinin Uşağı Oyunuyla Büyükçekmece’de

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, “İki Efendinin Uşağı” oyununu Büyükçekmece seyircisiyle buluşturuyor.

 

Carlo Goldoni’nin yazdığı, Aslı Öngören’in yönettiği “İki Efendinin Uşağı”, 5 Kasım 2024 Salı günü saat 20.00’de Büyükçekmece Atatürk Kültür Merkezi’nde seyirci karşısına çıkıyor. 

 

Kasım Ayında Yeni Turneler Seyircilerimizi Bekliyor

 

İBB Şehir Tiyatroları Kasım ayında farklı kültür merkezlerinde ve sahnelerde, yeni oyunlarla turnelerine devam ediyor. Turne programı şöyle:

 

Cadı Kazanı                                    12 Kasım       Tuzla İdris Güllüce Kültür Merkezi

Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin    14 Kasım     Sancaktepe Sahnesi Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi    

Oscar                                                19 Kasım     Güngören Erdem Bayazıt Kültür Merkezi

Cadı Kazanı                                     26 Kasım     Yenibosna Enver Ören Kültür Merkezi

 

İstanbul’un her noktasına oyunlarını götürmeyi hedefleyen İBB Şehir Tiyatroları, klasik ve çağdaş oyunları İstanbul’un birçok ilçesinde seyirciyle buluşturmaya devam edecek.    

İKİ EFENDİNİN UŞAĞI

Pantolone, kızı Dottore’yi oğlu Slvio ile evlendirmeye karar vermiştir ve evinde bir tören düzenler. Gençler birbirlerine aşıktır ancak daha önce Pantolone’nin kızını evlendirme sözünü verdiği ve öldüğünü sandıkları Federico Rasponi’nin bu törene gelmesiyle işler karışır. Sözlü gelenekten beslenen İtalyan Halk Tiyatrosu Commedia Dell Arte’nin seçkin örneklerinden biri olan ve uşak Truffaldino’nun kurnaz hazırcevaplığı ile ilerleyen oyun izleyicilerine keyifli bir seyir sunuyor. Oyunda, Çağlar Ozan Aksu, Dolunay Pircioğlu, Eraslan Sağlam, Hamit Erentürk, Mert Tanık, Murat Bavli, Müslüm Tamer, Seda Çavdar, Volkan Öztürk, Yeliz Gerçek, Yılmaz Aydın rol alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

14. Antalya Kitap Fuarı’na öğrencilerden yoğun ilgi

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 14’üncüsü gerçekleştirilen Antalya Kitap Fuarı’na öğrenciler yoğun ilgi gösteriyor. Öğrenciler gün boyu kitap fuarını gezerek, bol bol kitap alıyor.  

 

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 14’üncüsü gerçekleştirilen Antalya Kitap Fuarı tüm hızıyla sürüyor. Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen fuara özellikle öğrenciler yoğun ilgi gösteriyor. Büyükşehir Belediyesi, öğrencilerin kitap fuarına katılımlarını kolaylaştırmak amacıyla gün boyu okullara servis gönderiyor. Öğrenciler, Antalya Kitap Fuarı’na ziyaret ederek, bol bol kitap alıyor. Kitap fuarı gün boyu öğrencilerin akınına uğruyor. 

BELEDİYE BAŞKANLARINDAN ZİYARET

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de her gün fuarı ziyaret ederek, hem ziyaretçilerini ağırlıyor, hem de kitaplarını imzalıyor. Antalya Kitap Fuarı’nı Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi, Akseki Belediye Başkanı İlkay Akca, Korkuteli Belediye Başkanı Saniye Caran ve Bucak Belediye Başkanı Hülya Gümüş de ziyaret ederek, Başkan Muhittin Böcek ile bir araya geldi. Başkan Muhittin Böcek, belediye başkanlarına kitaplarını imzaladı. Belediye başkanları Antalya Kitap Fuarı’nın Antalya için çok önemli olduğunu belirterek, Muhittin Başkan’a böyle bir fuar kazandırdığı için teşekkür etti. 

BAŞKAN KİTAPLARINI İMZALIYOR

Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek, geliri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne giden iki kitabını okurlarına imzaladı. Başkan Muhittin Böcek, fuarı ziyaret eden okurlara teşekkür ederek, vatandaşlarla sohbet etti. 14. Antalya Kitap Fuarı’nın 7’inci gününde yazarlardan Fatih Tuncay, Hidayet Karakuş, Şahsene Camız gün boyu kitapseverler ile bir araya gelerek, kitaplarını imzaladı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İKSV’de Şehir Tiyatrolarına tam not

Dünya edebiyatının başyapıtlarından biri olan Tolstoy imzalı  “Savaş ve Barış” adlı oyunu sahneye taşıyan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, bu yıl yirmi sekizincisi düzenlenen İKSV’nin (İstanbul Kültür Sanat Vakfı) üstlendiği ve dünya tiyatrolarının da sahne aldığı festivalde iki temsille seyirci karşısına çıkarak göz kamaştırdı.

 

MEHMET BİRKİYE İMZALI

Türk tiyatrosunun en önemli yönetmenlerinden olan Mehmet Birkiye’nin yönettiği Savaş ve Barış adlı oyununun prömiyeri 27 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilmişti. Oyunun dekor tasarımı Efter Tunç, kostüm tasarımını Çevren Sarayoğlu, ışık tasarımını Cem Yılmazer, müziklerini Fırat Akarcalı koreografını ise Tuğçe Ulugün Kaya tarafından sahneye taşınmıştı.

 

SANATSEVERLERDEN BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

Kocaeli Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenen ‘’Savaş ve Barış’’ adlı oyunu izleyen sanatseverler dünyaca tanınan ‘’National Theatre’nin’’ oyununu izliyormuş gibi hissettiklerini ve Türkiye’de böyle bir oyunun sahnelenmesinden ötürü duydukları mutluluğu dile getirdi. Bu kadar ağır bir eserin böylesine izlenebilir bir kurguyla sahneye konulmuş olması sanatseverler tarafından beğeni topladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MAPFRE Sigorta, Kırmızı Buluşmalar Etkinliklerinde, Münhasır İş Ortakları ile Bir Araya Geldi

MAPFRE Sigorta, münhasır iş ortaklarıyla olan güçlü bağı pekiştirmek ve istikrarlı büyüme odağını güçlendirmek amacıyla düzenlediği Kırmızı Buluşmalar etkinliği çerçevesinde Bursa, Adana, İstanbul, İzmir ve Ankara’da acenteleriyle bir araya geldi. 

 

Uluslararası deneyimi, yüksek mali gücü ve sahip olduğu yaygın profesyonel acente ağı ile 75 yıldır Türkiye sigortacılık sektörüne yön veren MAPFRE Sigorta, düzenlediği Kırmızı Buluşmalar etkinliği ile münhasır iş ortakları ile bir araya geldi. Bursa, Adana, İstanbul, İzmir ve Ankara’da gerçekleştirilen buluşmalara MAPFRE Sigorta Genel Müdürü Erdinç Yurtseven, Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Komitesi Üyesi Yıldırım Türe ile birlikte icra kurulu üyeleri, üst düzey yöneticiler ve bölge müdürleri katıldı. 

Kırmızı Buluşmalar’ın İstanbul buluşmasına katılan MAPFRE Sigorta Genel Müdürü Erdinç Yurtseven, yaptığı konuşmada münhasır iş ortaklarının MAPFRE Sigorta için önemine değindi. Yurtseven konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “İş ortaklarımız, sadece satış kanallarımız değil, aynı zamanda müşteri memnuniyetinin ve sürdürülebilir büyümemizin anahtar unsurları. Onlarla kurduğumuz güçlü iş birliği, MAPFRE Sigorta’nın fark yaratan hizmet anlayışının temelini oluşturuyor. Müşterilerimize en iyi hizmeti sunarken, münhasır iş ortaklarımızın desteğiyle güçlü bir ekosistem inşa ediyoruz. Kırmızı Buluşmalar da beklentileri daha iyi anlama ve geleceğe yönelik stratejilerimizi birlikte şekillendirme fırsatı sunuyor. Özellikle zor dönemlerde sağlam durabilmek, doğru stratejilerle mümkün oluyor. İş ortaklarımız ile geliştirdiğimiz güçlü bağlar ve karşılıklı güven, zorlukların üstesinden gelirken bizim en büyük gücümüz. Sadece bugünün değil, geleceğin ihtiyaçlarına yanıt vermek için uzun vadeli stratejilere ve değerlerimize bağlıyız. İş ortaklarımızın bu vizyonu paylaşarak bizimle birlikte hareket etmesi, MAPFRE Sigorta’nın kalıcı başarısının en önemli unsurlarından biri. Müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarına uyum sağlarken, iş ortaklarımızla birlikte onların yanında olmayı sürdüreceğiz.”

MAPFRE Sigorta Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Komitesi Üyesi Yıldırım Türe de yaptığı değerlendirmede “MAPFRE Sigorta olarak, piyasa dinamiklerine ve değişime uyum sağlayabilen, dönüşümleri doğru gözlemleyip stratejilerini bu doğrultuda adapte edebilen bir yapıya sahibiz. Güven, etik ve dürüstlük, değerlerimizin temellerini oluşturuyor. Bu anlayışı Türkiye’deki tüm operasyonlarımıza ve iş ortaklarımızla olan ilişkilerimize entegre ediyoruz. Uzun soluklu iş ortaklıkları kurmak ve bu birlikteliklerin DNA’mıza paralel özellikler taşıması, kurum kültürümüzün önemli bir parçasını oluşturuyor. Satış kanalları yapımızın önemli bir parçası olan münhasır iş ortaklarımız da, iş modelimizin temel taşlarından biri durumunda. Bu anlamda, Kırmızı Buluşmalar etkinliğimiz bu yapıyı kuvvetlendiren, iş ortaklarımızla aramızda sinerji oluşturan önemli bir platform. Bir araya gelerek iş süreçlerimizi geliştirmek ve müşteri memnuniyetini artırmak için değerli bir etkileşim ortamı yaratıyoruz. MAPFRE Sigorta olarak, sürdürülebilir büyüme ve mükemmeliyet yolculuğumuzda, her bir iş ortağımızla birlikte ilerleyerek, sektörümüze yön vermeye devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

‘Zeytinburnu 14. Fotoğraf Yarışması’ İçin Başvuru Tarihleri Uzatıldı..!

Zeytinburnu Belediyesi’nin en kıdemli yarışmalarından biri olan ve artık gelenekselleşen ‘Fotoğraf Yarışması’ bu yıl 14’üncü kez düzenleniyor.

Başvuru tarihlerinin 15 Kasım’a kadar uzatıldığı yarışmada, yaklaşık 420 bin TL’lik para ödülünün dağıtılacak. ‘14. Fotoğraf Yarışması’nın konusu ise her zamanki gibi Zeytinburnu olacak. Zeytinburnu’nu en iyi anlatan karelerin kıyasıya mücadele edeceği yarışmaya, önceden bilindiği üzere ‘Serbest’ ve ‘Foto Öykü’ kategorilerinden oluşan eserler katılıyordu. Zeytinburnu Belediyesi bu yıl yarışmaya “Drone” kategorisini de ekleyerek, yarışmayı üç kategoriye bölerek derecelendirme ve ödül miktarını da artırmış oldu. 

Serbest kategoride birinci olan esere 50 bin TL, ikinciye 30 bin TL, üçüncüye 20 bin TL para ödülü verilirken, 1 esere 20 bin TL’lik Zeytinburnu Belediyesi Özel Ödülü, 5 esere 8 bin TL’lik mansiyon ödülü ve 20 esere de 4 bin TL’lik Sergilenmeye Değer Eser ödülü dağıtılacak. Foto Öykü kategorisinde ise; birinciye 60 bin TL, ikinciye 50 bin TL ve üçüncüye 30 bin TL para ödülünün yanı sıra 1 esere 20 bin TL’lik Zeytinburnu Belediyesi Özel Ödülü, 5 esere 16 bin TL’lik mansiyon ödülü ve 10 esere de 6 bin TL’lik Sergilenmeye Değer Eser ödülü verilecek. Bu yıl yarışmaya ilk defa giren ‘Drone’ kategorisinde ise; birinciye 50 bin TL, ikinciye 30 bin TL, üçüncüye 20 bin TL para ödülü belirlenirken aynı kategoride 5 kişiye 8 bin TL mansiyon ödülü, 10 kişiye ise 4 bin TL’lik sergileme ödülü dağıtılacak.  

 

KATILIMLAR INTERNET SİTESİ ÜZERİNDEN ÇEVRİMİÇİ OLARAK YAPILABİLİYOR
Zeytinburnu 14. Fotoğraf Yarışması çevrimiçi fotoğraf sistemine göre yapıldığından, alternatif hiçbir gönderi; e- posta, kargo, elden teslim şeklinde eser kabulü edilmiyor. Eser sahipleri Zeytinburnu temalı fotoğraflarını sadece Türkiye Fotoğraf Vakfı’nın turkiyefotografvakfi.org adresine çevrimiçi olarak yükleyebiliyorlar. Eserlerin teknik alt yapısıyla ilgili yönergeler; fotoğraf yükleme koşulları, boyutlar, büyüklük, ölçü gibi şartlar Türkiye Fotoğraf Vakfı’nın sitesindeki yönergelerden takip edilebiliyor. 

 

15 KASIM 2024 TARİHİNE KADAR BAŞVURULAR DEVAM EDİYOR
Zeytinburnu Belediyesi tarafından Türkiye Fotoğraf  Vakfı (TFV) desteği ile yapılan 14. Fotoğraf Yarışması’nın seçici kurulunda ise; Ünlü Foto Muhabiri Coşkun Aral, Fotoğraf Sanatçıları İzzet Keribar, Leyla Emektar, Süleyman Gündüz ve Mustafa Yılmaz yer alıyor. 15 Kasım 2024 tarihine kadar katılımların devam edeceği yarışma hakkında detaylı bilgi edinmek isteyenler, www.zeytinburnu.istanbul ve turkiyefotografvakfi.org adreslerini ziyaret edebilirler

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sürdürülebilirlik Stratejilerinde Yeni Yol Haritası: Çifte Önemlilik

Sürdürülebilirlik günümüzde şirketlerin yalnızca çevresel hassasiyetini değil, aynı zamanda finansal sağduyularını da test eden bir gereklilik haline geldi. 

Artan iklim krizi, yoğunlaşan sosyal sorumluluk beklentileri ve sıkılaşan düzenlemelerle karşı karşıya kalan şirketler, sadece kâr odaklı yaklaşımla uzun vadede varlıklarını sürdüremiyor. Bu noktada devreye giren çifte önemlilik (double materiality) kavramı, sürdürülebilirlik raporlaması yapan şirketlerin hem finansal hem de çevresel ve sosyal etkilerini değerlendirerek bütüncül bir iş modeli geliştirmelerine olanak sağlıyor.  

Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (ESRS) çerçevesinde yer alan ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) gibi kuruluşlar tarafından sürdürülebilirlik stratejilerinde uzun vadeli başarının anahtarı olarak görülen bu kavramı derinlemesine inceleyelim.

Çifte önemlilik, şirketlerin sürdürülebilirlik stratejilerini iki temel eksende değerlendirmesini sağlar: etki önemliliği ve finansal önemlilik.

Etki Önemliliği: Şirket faaliyetlerinin çevre, toplum ve paydaşlar üzerindeki doğrudan ya da dolaylı etkilerini değerlendiren bir süreçtir. Buradaki temel amaç, bu etkilerin boyutunu, yaygınlığını ve geri döndürülemezliğini belirlemektir. Etki önemliliği, şirketlerin toplum ve çevre üzerindeki sorumluluklarını şeffaf bir şekilde raporlamalarını sağlar.

Finansal Önemlilik ise bir şirketin finansal performansını etkileyebilecek risk ve fırsatları analiz eder. Burada, şirketin gelecekteki finansal durumu, operasyonel sürdürülebilirliği ve yatırımcıların kararlarını etkileyebilecek faktörler göz önünde bulundurulur. Örneğin, iklim değişikliği ile ilgili yeni düzenlemeler bir şirketin operasyon maliyetlerini artırabilir ve bu da finansal bir risk haline gelebilir. Aynı zamanda, yeni teknolojilere yatırım yaparak finansal fırsatlar elde edilebilir.

Sonuç olarak, AB  Regülasyonları kapsamında talep edilen  sürdürülebilirlik raporlamasının önemli bir gerekliliği olan çifte önemlilik analizini doğru uygulayabilen şirketler, hem finansal performanslarını optimize edebilir hem de çevreye ve topluma olan etkilerini azaltarak uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabilirler.

Şirketler İçin Neden Kritik Bir Strateji?

1. Kapsamlı Risk Yönetimi

Çifte önemlilik, şirketlerin riskleri yalnızca finansal açıdan değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal etkiler açısından da yönetmelerine olanak tanır. Bu iki yönü birlikte ele almak, yalnızca finansal sonuçlara odaklanıldığında göz ardı edilebilecek risklerin daha iyi yönetilmesini sağlar. Örneğin, bir şirket iklim düzenlemelerinden kaynaklanan finansal risklerle karşılaşabilirken, aynı zamanda çevresel bozulmaya da katkıda bulunarak itibarını zedeleyebilir.

2.Regulasyonlara Uyum 

Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok hükümet ve düzenleyici kurum, çifte önemlilik ilkesiyle uyumlu olan Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) ve Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (ESRS) gibi çerçeveler oluşturmuştur. Bu standartlara uyum, yasal risklerden kaçınmak ve bu kuralların uygulandığı pazarlara erişim sağlamak açısından hayati önem taşır. Çifte önemliliği proaktif bir şekilde benimseyen şirketler, gelecekteki düzenleyici değişikliklere daha hazırlıklı olur.

3. Yatırımcı İlgisi

Yatırımcıların giderek daha fazla ESG faktörlerine önem vermeye başladığını gözlemliyoruz. Çifte önemlilik, bir şirketin performansı hakkında daha bütüncül bir bakış açısı sunarak hem finansal riskleri hem de uzun vadeli sürdürülebilirlik uygulamalarını kapsar. Bu yaklaşımı benimseyen şirketler, genellikle daha şeffaf ve ileri görüşlü olarak algılanır. Yatırımcılar, düzenleyiciler ve tüketicilerin kurumsal sürdürülebilirlik çabalarına yönelik artan beklentileriyle uyum sağlayan bu şeffaflık, sosyal olarak sorumlu yatırımcıları cezbetmelerine ve sürdürülebilir finansman sağlamalarına yardımcı olur.

5. Rekabet Avantajı ve Uzun Vadeli Değerler

Finansal ve etkisel önemliliği karar alma süreçlerine dahil eden şirketler, inovasyon ve farklılaşma fırsatlarını belirleyebilirler. Örneğin, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, başlangıçta maliyetleri artırabilir ancak uzun vadede maliyet tasarrufu, risk azaltma ve itibar artışı gibi faydalar sağlayabilir. Sosyal ve çevresel sorunlara duyarlılık göstermek, müşteri sadakati, yetenekli çalışanları elde tutma ve yeni pazarlara erişim gibi avantajlar sağlayabilir.

6. Daha İyi Paydaş İlişkileri

Çifte önemlilik, şirketleri çalışanlar, yerel topluluklar ve çevre gibi çeşitli paydaşların perspektiflerini göz önünde bulundurmaya teşvik eder. Bu sayede şirketler, bu gruplarla daha güçlü ilişkiler kurabilir, bu da artan destek ve iş birliği, daha az çatışma ve operasyonel sosyal lisansın güçlenmesiyle sonuçlanabilir. Paydaşların endişelerini dinleyen ve yanıtlayan bir kurum, meşruiyetini koruma ve uzun vadede başarılı olma olasılığı daha yüksek olan bir işletmedir.

7. Değişen Dünyada Dayanıklılık

Günümüzün dinamik ortamında faaliyet gösteren şirketler, iklim değişikliği, kaynak kıtlığı, sosyal eşitsizlikler ve değişen tüketici beklentilerinden kaynaklanan baskılarla karşı karşıyadır. Çifte önemlilik, bu değişen dinamikleri stratejik planlamalarına dahil ederek işletmelerin daha dirençli hale gelmesine yardımcı olur. Hem finansal hem de finansal olmayan riskleri göz önünde bulundurarak şirketler, hızla değişen dünyada zorlukları daha iyi aşabilir ve fırsatları değerlendirebilirler.

Sonuç

Günümüzde sadece finansal riskleri değil, çevresel ve toplumsal sorumlulukları da göz önünde bulundurmak, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek isteyen şirketlerin önceliği haline geldi. Çifte önemlilik yaklaşımını benimseyen işletmeler, finansal disiplinlerini korurken, günümüzde çok daha önem kazanan çevresel ve sosyal etkilerini dengeli bir şekilde yönetebiliyor. 

Sürdürülebilirliğin giderek daha fazla kurumsal değerle ilişkilendirildiği bir çağda, çifte önemliliğin şirketler için hem kurumsal itibarı hem de paydaşlarla olan ilişkileri güçlendirdiği ve geleceğin iş dünyasında kalıcı bir yer edinmelerini sağlayan bir yol haritası olduğu unutulmamalı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı